Şimdi Ara

ŞEYH SAİD HAİNMİYDİ YOKSA ......

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
40
Cevap
1
Favori
1.406
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • şeyh sait hainmiydi, amacı neydi islam birliğimi kurmakm kürt birliğikurmakmı



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mathman46 -- 3 Haziran 2014; 10:51:37 >



  • quote:

    Orijinalden alıntı: Aragorn0734

    Bu mesaj silindi.
    Başta şunu düzeltelim adı "Şeyh Said" dir



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi green_fire -- 3 Haziran 2014; 22:55:38 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sir Wentor

    Başta şunu düzeltelim adı "Said-i Kürdi" dir

    Hayır,ikisi farklı kişiler.
  • Demokrat partiye gore degil simdiki ardilin gorede secim politikasi.
  • Hâlâ şeyh saidle, said nursiyi aynı sanan veya bilerek aynı göstermeye çalışan insanlar var
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Canis Majoris

    quote:

    Orijinalden alıntı: Sir Wentor

    Başta şunu düzeltelim adı "Said-i Kürdi" dir

    Hayır,ikisi farklı kişiler.

    Doğru ya kendime şaşırdım şimdi,dalgınlığıma geldi biliyordum oysa ki.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: green_fire

    quote:

    Orijinalden alıntı: Canis Majoris

    quote:

    Orijinalden alıntı: Sir Wentor

    Başta şunu düzeltelim adı "Said-i Kürdi" dir

    Hayır,ikisi farklı kişiler.

    Doğru ya kendime şaşırdım şimdi,dalgınlığıma geldi biliyordum oysa ki.

    Alıntıları Göster
    kim nederse desin şeyh sait haindir.. 1925 1927lerde cıktıgı zamandır ingilizlerlede anlamıştır ki ozaman musul sorunları varkene çıkmıştır bu isyan ve BM lerinde türkiye cumhuriyetine zor durumuna düşürmüştür... atıp tutmayın amacı kürtlük değildir din adı altında isyyan cıkarmıştır ki kürt teali cemiyetininde başlarından birisidir kürt teali cemiyetide ingiliz kuklası bi cemiyettir... muhriplerdir ki nasturi isyanları agrı isyanları tunceli isyanları menemen olayları hep gerici isyanlardır ingiliz destekli isyanlardır Atatürke cesaretsiz diyen bilgiden yoksul arkadaş. nerden baksan 50 60 bin isyancıya karşılık vermeye calısıyorsun dağlarda cogu yol kesilmiş... cogu yol kar altında bunlarla gerilla tarzı savaşmaya çalışıyorsun ki bu isyan 6 aya yakın sürmüş isyanlardır. ki takriri sükun ilan edilmiştir cogu il de istiklal mahkemeleri kurulmuştur . kaldıki kürt teali cemiyetininde bu ülkeye verdiği zararlarda tartışılmazdır.. bugünkü pkk gibi düşün çaktın davayı ... İYİKİDE ASILMIŞŞ geberip gitmiş




  • Hainin önde gidenidir onun yüzünden az daha vatanimiz gidiyordu seyh saite musluman diyen zihniyet Diyarbakırda ve isyan bölgelerinde Mehmetcigimizi şehit eden kimlerdi o zaman insanda biraz karakter olur ! Savundugunuz adama bakin !
  • quote:

    Orijinalden alıntı: TurkyHacker

    Hainin önde gidenidir onun yüzünden az daha vatanimiz gidiyordu seyh saite musluman diyen zihniyet Diyarbakırda ve isyan bölgelerinde Mehmetcigimizi şehit eden kimlerdi o zaman insanda biraz karakter olur ! Savundugunuz adama bakin !
    Bana göre değildir.MEB'e göre haindir
  • İdam edilme pahasına mücadele başlatan Mustafa Kemal'e, Trablusgarp'ta, Şam'da onlarca savaşa katılmış bir komutana cesaretsiz diyeni de ilk kez gördüm.
  • SouthPark_Konsol delisi kullanıcısına yanıt
    Daha siz Menemen vakasının ne olduğunu bilmiyorsunuz, ilkokul kitaplarında anlatılanlari bana yazmayın,önce size bi Menemeni anlatayım;

    Menemen vakası şu şekilde olmuştur;
    Kubilay adlı tecrübesiz subay,görev başında iken,2-3 tane ayyas (deli) halkı kışkırtır.Buraya dikkat et, bu insanlar deli ve ayyas..Tecrübesiz subay isyanı bastiramayinca isyancilar kellesini vurmuştur.Olayi müslüman alimlerine yıkılmıştır.Cevre illerden, olayla hiçbir alakası olmayan,birçok alim asılmıştır.Bunlarin örnekleri çoktur, bir örnekle açıklamak gerekirse Şeyh Esad erbili 91 yaşında olmasına rağmen (yaş sebebiyle idam edilemez) idam edemedikleri gibi hastanede iğne ile zehirleyerek öldürmüşlerdir.menemen vakası denilen hadise müslümanların üzerine yıkılmıştır. Mantıken düşünürsek birkaç isyancilar ile devleti yıkmak akıl dışıdır.


    Şeyh Sait'in ingilzlerden yardım aldığını düşünmek tamamen bilginizin ilk okul kitaplarından ibaret olduğunu gösteriyor . Öncelikle Şeyh Sait'in Kürt teali cemiyetine uye olduğu hakkında bir belge bulunmamaktadır.(Bknz: Ismail Göldaş, Kürdistan Teali Cemiyeti, Doz Yayınları, Istanbul 1991, sayfa 39-45).
    Şeyh Sait isyanı için ismet Inönü yazdığı kitapta,Şeyh Sait'in ingiltere'den destek almadığını itiraf etmiştir .(ismet inönü, hatıralar, haz.: sabahattin selek, bilgi yayınevi, ikinci basım (tek cilt), kasım 2006, s.465)
    Şeyh Sait mahkemede "iftiradir,iftiradır.Bu iftirayı bana atmayın,ne dahili ne harici hiçbir kuvvetle temasım olmadı" diyerek ingilizlerden yardım aldığını yalanlamistir.Ayrica akademisyenlerimizin ingiliz arşivini incelediğinde ingilizlerin bu isyanı desteklediğine yönelik kesin delil bulunamamıştır.Ornek olarak; "türk ingiliz ilişkileri 1919-1926" adlı yapıtında, "kürt ayaklanmasının musul bunalımında patlak vermesi, ingiltere yönünden yalnızca bir rastlantı mıdır? yani ingiltere'nin bu olayda doğrudan doğruya bir rolü yok mudur?" sorusuna, "bu konuda ingiltere'nin kesin rolünü ortaya koyacak bir belgeye rastlayamadık" der Ömer Kürkçüoğlu..

    Şeyh Sait şunu düşünmüştür;
    "Yahu biz milli mücadele döneminde niye savaştık,niye kan döktük?Uğruna şehit verdiğimiz,ter döktüğümüz değerler bütünü ile ortadan kaldırılıyor"Yani Şeyh Sait isyanı bir Kürt isyanı değil,islami bir harekettir . Şeyh Sait'in açıklamalarından örnek verince daha iyi anlaşılacak.

    Şeyh Said, 13 Şubat 1925 Cuma günü, Piran camisinde verdiği vaazda halka şöyle sesleniyordu:

    “Medreseler kapatıldı. Din ve Vakıflar Bakanlığı kaldırıldı ve din mektepleri Milli Eğitim’e bağlandı. Gazetelerde birtakım dinsiz yazarlar dine hakaret etmeye, Peygamberimize dil uzatmaya cüret ediyorlar. Ben bugün elimden gelse, bizzat dövüşmeye başlar ve dinin yükseltilmesine gayret ederim.”

    Behçet Cemal, Şeyh Sait Isyanı, Sel Yayınları, Istanbul 1955, sayfa 24.

    Ayrıca Şeyh Sait,aşiret reislerine gonderdigi mektuplarda dinin önemini belirtip,hükümet tarafından yapılan çalışmaları insanların dini değerlerine vurulacak bir darbe olarak görür.Hiç bir mektubunda Kürtler ile ilgili bir beyanı bulunmamaktadır.

    Musul,Lozan’da alınamayarak zaten kaybedilmiştir.Zira Cemiyet-i Akvam (Birleşmiş Milletler)'dan dönemin ABD'si konumunda olan İngiltere aleyhinde karar çıkarmak neredeyse imkânsızdır.Lozan'da fiilen kaybedilen bu toprak,"Şeyh Sait isyanı" kılıfına sokularak ingilizlere kaybedildigini yazar okul kitapları.Inanıp inanmamak size kalmış.


    İşte sırf bu yüzdendir ki şapka ve kıyafet kanunlarını reddedenleri,hilâfeti kaldıranları ve Cumhuriyet'in kuruluşunu eleştirenleri yargılamak için anti demokratik yargı mahkemeleri olan şark istiklal mahkemeleri kurulmuştur.Bu mahkemeler,yaşı nedeni ile asılamayan insanların yaşlarını küçültmüş,10-11 yaşındaki çocukları bile hapse mahkum edecek kadar vicdansız ve taraflıdır.Seyh said isyaninda da böyle olmuştur,tek gayeleri 'din'olan insanlara ceza vermek için sözde "kürt islam devleti" adında bir oluşum yaratılmış,isyanın amacı, isyana katılan insanların "kürt islam devleti" kurma girişimi olarak tanımlanmıştır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Aragorn0734 -- 4 Haziran 2014; 16:04:54 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Aragorn0734

    Daha siz Menemen vakasının ne olduğunu bilmiyorsunuz, ilkokul kitaplarında anlatılanlari bana yazmayın,önce size bi Menemeni anlatayım;

    Menemen vakası şu şekilde olmuştur;
    Kubilay adlı tecrübesiz subay,görev başında iken,2-3 tane ayyas (deli) halkı kışkırtır.Buraya dikkat et, bu insanlar deli ve ayyas..Tecrübesiz subay isyanı bastiramayinca isyancilar kellesini vurmuştur.Olayi müslüman alimlerine yıkılmıştır.Cevre illerden, olayla hiçbir alakası olmayan,birçok alim asılmıştır.Bunlarin örnekleri çoktur, bir örnekle açıklamak gerekirse Şeyh Esad erbili 91 yaşında olmasına rağmen (yaş sebebiyle idam edilemez) idam edemedikleri gibi hastanede iğne ile zehirleyerek öldürmüşlerdir.menemen vakası denilen hadise müslümanların üzerine yıkılmıştır. Mantıken düşünürsek birkaç isyancilar ile devleti yıkmak akıl dışıdır.


    Şeyh Sait'in ingilzlerden yardım aldığını düşünmek tamamen bilginizin ilk okul kitaplarından ibaret olduğunu gösteriyor . Öncelikle Şeyh Sait'in Kürt teali cemiyetine uye olduğu hakkında bir belge bulunmamaktadır.(Bknz: Ismail Göldaş, Kürdistan Teali Cemiyeti, Doz Yayınları, Istanbul 1991, sayfa 39-45).
    Şeyh Sait isyanı için ismet Inönü yazdığı kitapta,Şeyh Sait'in ingiltere'den destek almadığını itiraf etmiştir .(ismet inönü, hatıralar, haz.: sabahattin selek, bilgi yayınevi, ikinci basım (tek cilt), kasım 2006, s.465)
    Şeyh Sait mahkemede "iftiradir,iftiradır.Bu iftirayı bana atmayın,ne dahili ne harici hiçbir kuvvetle temasım olmadı" diyerek ingilizlerden yardım aldığını yalanlamistir.Ayrica akademisyenlerimizin ingiliz arşivini incelediğinde ingilizlerin bu isyanı desteklediğine yönelik kesin delil bulunamamıştır.Ornek olarak; "türk ingiliz ilişkileri 1919-1926" adlı yapıtında, "kürt ayaklanmasının musul bunalımında patlak vermesi, ingiltere yönünden yalnızca bir rastlantı mıdır? yani ingiltere'nin bu olayda doğrudan doğruya bir rolü yok mudur?" sorusuna, "bu konuda ingiltere'nin kesin rolünü ortaya koyacak bir belgeye rastlayamadık" der Ömer Kürkçüoğlu..

    Şeyh Sait şunu düşünmüştür;
    "Yahu biz milli mücadele döneminde niye savaştık,niye kan döktük?Uğruna şehit verdiğimiz,ter döktüğümüz değerler bütünü ile ortadan kaldırılıyor"Yani Şeyh Sait isyanı bir Kürt isyanı değil,islami bir harekettir . Şeyh Sait'in açıklamalarından örnek verince daha iyi anlaşılacak.

    Şeyh Said, 13 Şubat 1925 Cuma günü, Piran camisinde verdiği vaazda halka şöyle sesleniyordu:

    “Medreseler kapatıldı. Din ve Vakıflar Bakanlığı kaldırıldı ve din mektepleri Milli Eğitim’e bağlandı. Gazetelerde birtakım dinsiz yazarlar dine hakaret etmeye, Peygamberimize dil uzatmaya cüret ediyorlar. Ben bugün elimden gelse, bizzat dövüşmeye başlar ve dinin yükseltilmesine gayret ederim.”

    Behçet Cemal, Şeyh Sait Isyanı, Sel Yayınları, Istanbul 1955, sayfa 24.

    Ayrıca Şeyh Sait,aşiret reislerine gonderdigi mektuplarda dinin önemini belirtip,hükümet tarafından yapılan çalışmaları insanların dini değerlerine vurulacak bir darbe olarak görür.Hiç bir mektubunda Kürtler ile ilgili bir beyanı bulunmamaktadır.

    Musul,Lozan’da alınamayarak zaten kaybedilmiştir.Zira Cemiyet-i Akvam (Birleşmiş Milletler)'dan dönemin ABD'si konumunda olan İngiltere aleyhinde karar çıkarmak neredeyse imkânsızdır.Lozan'da fiilen kaybedilen bu toprak,"Şeyh Sait isyanı" kılıfına sokularak ingilizlere kaybedildigini yazar okul kitapları.Inanıp inanmamak size kalmış.


    İşte sırf bu yüzdendir ki şapka ve kıyafet kanunlarını reddedenleri,hilâfeti kaldıranları ve Cumhuriyet'in kuruluşunu eleştirenleri yargılamak için anti demokratik yargı mahkemeleri olan şark istiklal mahkemeleri kurulmuştur.Bu mahkemeler,yaşı nedeni ile asılamayan insanların yaşlarını küçültmüş,10-11 yaşındaki çocukları bile hapse mahkum edecek kadar vicdansız ve taraflıdır.Seyh said isyaninda da böyle olmuştur,tek gayeleri 'din'olan insanlara ceza vermek için sözde "kürt islam devleti" adında bir oluşum yaratılmış,isyanın amacı, isyana katılan insanların "kürt islam devleti" kurma girişimi olarak tanımlanmıştır.
    İngilizlerin desteklediği (Musul sorunu yüzünden) gerici bir ayaklanmanın liderine hain denir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Proopiomelanocortin

    İngilizlerin desteklediği (Musul sorunu yüzünden) gerici bir ayaklanmanın liderine hain denir.

    Alıntıları Göster
    İstiklal mahkemelerinin 10-11 yaşlarındaki çocukları yargıladığı,hatta idam ettiği bilgisinin kaynağı var mıdır hocam?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Canis Majoris

    İstiklal mahkemelerinin 10-11 yaşlarındaki çocukları yargıladığı,hatta idam ettiği bilgisinin kaynağı var mıdır hocam?

    Öncelikle ben,10-11 yaşındaki çocuğun idama mahkum edildiğini değil,hapse atıldığını yazdım . (idam cezası, hapse çevrilmiş)

    "Hasan (Hani’li Salih Beg’in oğlu, 11 yaşında),
    isyanın asli faillerinden olarak 'idam cezasına' mahkum edildi.

    Salih Beg’in oğlu Hasan’ın da 15 yaşını ikmal etmemiş olmasına binaen onun hakkındaki idam cezasının da 10 sene hapse çevrilmesine ittifakla karar verilmiştir."

    Ahmet Süreyya Örgeevren, Şeyh Sait Isyanı ve Şark Istiklal Mahkemesi, Istanbul 2002, sayfa 274-278.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Aragorn0734 -- 4 Haziran 2014; 16:49:57 >
  • La bir gram kafa yok millette simdiki meb kitaplarini fatih hazirliyor sagin krali bunlar yalan dolan diyor ecevit zamanida ayni kitaplar vardi.neyin kafasi bu?resmi tarih yalan falan kufredicem bir gun birine su forumda cok ters.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî

    İdam edilme pahasına mücadele başlatan Mustafa Kemal'e, Trablusgarp'ta, Şam'da onlarca savaşa katılmış bir komutana cesaretsiz diyeni de ilk kez gördüm.

    idam edilme pahasına kim idam edecekmiş? gücü istanbul dışına çıkamayan padişah mı?

    cesaretine lafım yok ama idam edilme pahası falan boş laflar bence
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Requiestcat in Pace

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî

    İdam edilme pahasına mücadele başlatan Mustafa Kemal'e, Trablusgarp'ta, Şam'da onlarca savaşa katılmış bir komutana cesaretsiz diyeni de ilk kez gördüm.

    idam edilme pahasına kim idam edecekmiş? gücü istanbul dışına çıkamayan padişah mı?

    cesaretine lafım yok ama idam edilme pahası falan boş laflar bence

    Gücü kitalari aşan İngiltere.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: Requiestcat in Pace

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî

    İdam edilme pahasına mücadele başlatan Mustafa Kemal'e, Trablusgarp'ta, Şam'da onlarca savaşa katılmış bir komutana cesaretsiz diyeni de ilk kez gördüm.

    idam edilme pahasına kim idam edecekmiş? gücü istanbul dışına çıkamayan padişah mı?

    cesaretine lafım yok ama idam edilme pahası falan boş laflar bence

    Gücü kitalari aşan İngiltere.

    Onların isteklerini Türkçülük uğruna yapacak birini neden idam etmek istesinler




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Aragorn0734

    quote:

    Orijinalden alıntı: Canis Majoris

    İstiklal mahkemelerinin 10-11 yaşlarındaki çocukları yargıladığı,hatta idam ettiği bilgisinin kaynağı var mıdır hocam?

    Öncelikle ben,10-11 yaşındaki çocuğun idama mahkum edildiğini değil,hapse atıldığını yazdım . (idam cezası, hapse çevrilmiş)

    "Hasan (Hani’li Salih Beg’in oğlu, 11 yaşında),
    isyanın asli faillerinden olarak 'idam cezasına' mahkum edildi.

    Salih Beg’in oğlu Hasan’ın da 15 yaşını ikmal etmemiş olmasına binaen onun hakkındaki idam cezasının da 10 sene hapse çevrilmesine ittifakla karar verilmiştir."

    Ahmet Süreyya Örgeevren, Şeyh Sait Isyanı ve Şark Istiklal Mahkemesi, Istanbul 2002, sayfa 274-278.


    Bu yeterli sayılmaz aslında, günümüzde bile. Üniversitede ( 40 yıl filan anca oldu ) kendi yaşımdan 5-6 yaş büyük Doğulu tanıdıklarım oldu, ama hepsinin kağıt yaşları benimle aynıydı!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi neommy -- 4 Haziran 2014; 19:52:48 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: neommy

    quote:

    Orijinalden alıntı: Aragorn0734

    quote:

    Orijinalden alıntı: Canis Majoris

    İstiklal mahkemelerinin 10-11 yaşlarındaki çocukları yargıladığı,hatta idam ettiği bilgisinin kaynağı var mıdır hocam?

    Öncelikle ben,10-11 yaşındaki çocuğun idama mahkum edildiğini değil,hapse atıldığını yazdım . (idam cezası, hapse çevrilmiş)

    "Hasan (Hani’li Salih Beg’in oğlu, 11 yaşında),
    isyanın asli faillerinden olarak 'idam cezasına' mahkum edildi.

    Salih Beg’in oğlu Hasan’ın da 15 yaşını ikmal etmemiş olmasına binaen onun hakkındaki idam cezasının da 10 sene hapse çevrilmesine ittifakla karar verilmiştir."

    Ahmet Süreyya Örgeevren, Şeyh Sait Isyanı ve Şark Istiklal Mahkemesi, Istanbul 2002, sayfa 274-278.


    Bu yeterli sayılmaz aslında, günümüzde bile. Üniversitede ( 40 yıl filan anca oldu ) kendi yaşımdan 5-6 yaş büyük Doğulu tanıdıklarım oldu, ama hepsinin kağıt yaşları benimle aynıydı!

    Iyide mahkeme heyeti,çocuğun yaşının 11 olduğuna(en azından 15 yaşından küçük olduğuna) ikna olmuş olacaklarki verdikleri idam kararını hapis cezasına cevirmişler.

    Çocuk bu ya,11 yaşındaki bir çocuk ile 20-25 yaşındaki bir kişi kağıt yaşına bakılmadan,fiziksel görünüşüne bakılarak ayırt edilebilir sanıyorum.




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.