Şimdi Ara

Şırnak'ta Esat Oktay Yıldıran ruhu geri döndü

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
16
Cevap
0
Favori
673
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
5 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Şırnak cezaevi müdürnün getirdiği kurallar

    1-Gece vakti koğuşlarda ışıklar açık uyunacak

    2-Açık görüşlerde tutukluların aile üyelerine sarılması yasak

    3-Telefon görüşünde Kürtçe konuşmak yasak

    4-Avukatlar görüşe evrak ve kalem sokamıyor

    Dem partili bazı isimler bu kurallara tepki göstererek meclise taşıdı ve bu iddiaların araştırılmasını talep etti





    Şırnak'ta Esat Oktay Yıldıran ruhu geri döndülucizaferyoutube
    esat oktay yıldıran, esat oktay yıldıran edit
    https://www.youtube.com/watch?v=azyQnJbZHp0



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Brs_1116 -- 16 Ağustos 2024; 17:25:19 >



  • Şehit Esat Oktay Yıldıran 1981-1983 tarihleri arasında Diyarbakır 5.Nolu Askeri Cezaevi yöneticiliği yapmış bir askerdir.Bu cezaevinde o dönem daha çok 'Apocular' olarak adlandırılan PKK'lılar bulunuyordu.


    Yani bazılarının mahkumlara kötü muamele ettiği iddiası ile 'eleştirdiği' Esat Oktay Yıldıran 'Kanarya Severler Derneği' üyeleri ile değil özellikle 1975'ten sonra G.Doğu'da terör eylemlerine başlayan PKK'lılar ile muhattap olmuş bir askerdi.


    Ve ne kadar tuhaftır ki Esat Oktay Yıldıran'a 'işkenceci' şeklinde ithamlarda bulunanlarda hep PKK'lı teröristler ya da PKK ile yakınlığını gizlemeyen isimler.


    Ve ne kadar hazindir ki PKK'lıların ve PKK sempatizanlarının ifadelerinden yola çıkılarak Esat Oktay Yıldıran Türk milletine karşı kötülenmektedir.


    Dünya'da böyle bir durum zaten bir tek Türkiye'de yaşanırdı.


    Öte yandan 2020 yılında İçişleri Bakanlığı yıllara göre PKK'ya olan katılım oranını gösteren bir grafik yayınlamıştı.O grafiğe göre PKK'ya yurt içinden en çok katılım bazılarının 'iddia' ettiği şekilde Esat Oktay Yıldıran'ın cezaevi yöneticisi olduğu dönem ve sonrasında değil aksine bunlarla oturup konuşulduğu,askeri operasyonların büyük ölçüde durdurulduğu,Habur rezaletinin yaşandığı,'analar ağlamasın' dendiği,andımızın okutulmasının yasaklandığı,milli bayramların stadyumlarda kutlanması uygulamasına son verildiği 'Açılım sürecinde' yaşanmış.Özellikle 2012-2016 tarihleri arasında rekor bir katılım olmuş.


    Demek ki bazılarına göre 2012-2016 tarihleri arasında Türkiye'de 'Esat Oktay Yıldıran' (!) anlayışı hakimmiş...





    www.icisleri.gov.tr
    Bakanımız Sn. Süleyman Soylu: Terör Örgütüne 2020 Yılındaki Katılım, 1984 Yılının da Altında
    https://www.icisleri.gov.tr/bakanimiz-sn-suleyman-soylu-teror-orgutune-2020-yilindaki-katilim-1984un-de-altinda-kaldi

    İşin en ironik yanı Esat Oktay Yıldıran'ın cezaevi yöneticiliğini yaptıktan sonraki 1984,1985,1986,1987 ve şehit edildiği 1988 yılları yurt içinden PKK'ya katılımın 2020 yılına gelinceye kadar geçen sürede en az olduğu yıllar olması.


    1984'te 57 kişi

    1985'te 69 kişi

    1986'da 64 kişi

    1987'de 93 kişi

    ve 1988'de 158 kişi PKK'ya katılmış.


    Bu oranlar ancak 2020 yılında 52'ye kadar gerilemiş.


    Bu gerilemede 2015 yılında açılım sürecinin sona erdirilmesi ve ardından başlayan askeri operasyonların etkisinin büyük olduğu unutulmamalıdır.


    Yani bazılarının düşündüğü gibi 'Açılım süreci' ile PKK zayıflamamış aksine 2015'te yeniden başlayan mücadele ile PKK'ya olan katılımlar düşürülmüştür.


    Ayrıca 1980-1983 yılları arasında Türkiye'de askeri yönetim vardır.Hemen hemen tüm askeri cezaevlerinde mahkumlara kötü muamele yapıldığı bilinen bir durum..Bu muamelelerde 'sağ-sol' ayrımı yapılmadığını da bizzat Kenan Evren 32.gün programında açıklar.Özellikle idam kararını bir sağdan bir soldan olacak şekilde verdiklerini söyler.


    Yani Diyarbakır 5.Nolu Cezaevinde yaşanılanlar sadece oraya 'özel' bir durum değildir.Mesela sağ ve muhafazakar kesimde ünlü bir siyasetçi olan Muhsin Yazıcıoğlu'da Mamak cezaevinde kötü muamele gördüğünü defalarca anlatmıştır.Birçok ülkücü bu cezaevlerinde işkence görmüştür.


    Ama hiçbiri terör örgütü kurmamış ya da terör örgütlerine katılmamıştır.


    Zaten PKK'da bu kötü muamele veya işkencelerden dolayı 1983'ten sonra kurulmuş bir terör örgütü değildir.Resmi kuruluş tarihi 1978 olsada 1970'lerin başında 'Apocular' adıyla ortaya çıktıkları ve özellikle G.Doğu'da kendilerini desteklemeyenlere karşı eylemler yaptıkları bilinen bir durumdur.


    Ama hala daha PKK'ya olan katılımlardan Esat Oktay Yıldıran sorumlu tutanların olması nasıl açıklanır bilemiyorum...

  • Cezaevlerinin AB ma be muhabbetine otel konforunda olmasi kadar sacma bir is yok, bu yuzden agzina kadar hepsi dolu, ve azili suclularin serbest dolasmasina bahane oluyor, yerler sozde siyasi suclulara ayriliyor, birilerinin isine gelmeyen. Iskence ve idam olmasi gerektigini savunuyorum.

    Ama Kurtce yasagi uygun olmamis. Kurtce bilen memurun olur, simultane cevirtirsin.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • suçluya cezasını verdikte hapishanelerdeki disiplinmi eksik kaldı

  • Video bir filmden mi alınma ? Öyleyse adı nedir filmin

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Cezaevi adı üstünde "ceza" evidir, "işkence" evi değil. Diyarbakır cezaevinde geçmişte olanlar insanlık adına utanç verici hadiselerdir. Işık açık uyumak nedir? Bu resmen işkence.
    Ama mahkumların çalıştırılması gerektiğine inanıyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ruhu şad olsun.

  • muthisbishi kullanıcısına yanıt

    Ateşi bol olsun... Teröre katkısı İmralı'dakinden fazladır.

  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • “Delilik, aynı şeyi tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemektir.” Albert Einstein

  • Bu adamın soyadı cok enteresan yani yıldıran ve görevi yıldırmak.. Sanırım bunun komutanları, bu adamı soyadı yüzünden oraya atadılar subluminal mesaj versin diye.. mahkumlara sizi yıldırırız demek icin hahahaha




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Headlong Into Carnage -- 17 Ağustos 2024; 10:53:29 >
  • İyi kendinize düşman edinmekte sınır tanımıyorsunuz devam böyle.

    Çin'in Doğu Türkistan'da yaptığı ne ise bu da odur.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bu haberin kaynağı nedir?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Şehit Esat Oktay Yıldıran 1981-1983 tarihleri arasında Diyarbakır 5.Nolu Askeri Cezaevi yöneticiliği yapmış bir askerdir.Bu cezaevinde o dönem daha çok 'Apocular' olarak adlandırılan PKK'lılar bulunuyordu.


    Yani bazılarının mahkumlara kötü muamele ettiği iddiası ile 'eleştirdiği' Esat Oktay Yıldıran 'Kanarya Severler Derneği' üyeleri ile değil özellikle 1975'ten sonra G.Doğu'da terör eylemlerine başlayan PKK'lılar ile muhattap olmuş bir askerdi.


    Ve ne kadar tuhaftır ki Esat Oktay Yıldıran'a 'işkenceci' şeklinde ithamlarda bulunanlarda hep PKK'lı teröristler ya da PKK ile yakınlığını gizlemeyen isimler.


    Ve ne kadar hazindir ki PKK'lıların ve PKK sempatizanlarının ifadelerinden yola çıkılarak Esat Oktay Yıldıran Türk milletine karşı kötülenmektedir.


    Dünya'da böyle bir durum zaten bir tek Türkiye'de yaşanırdı.


    Öte yandan 2020 yılında İçişleri Bakanlığı yıllara göre PKK'ya olan katılım oranını gösteren bir grafik yayınlamıştı.O grafiğe göre PKK'ya yurt içinden en çok katılım bazılarının 'iddia' ettiği şekilde Esat Oktay Yıldıran'ın cezaevi yöneticisi olduğu dönem ve sonrasında değil aksine bunlarla oturup konuşulduğu,askeri operasyonların büyük ölçüde durdurulduğu,Habur rezaletinin yaşandığı,'analar ağlamasın' dendiği,andımızın okutulmasının yasaklandığı,milli bayramların stadyumlarda kutlanması uygulamasına son verildiği 'Açılım sürecinde' yaşanmış.Özellikle 2012-2016 tarihleri arasında rekor bir katılım olmuş.


    Demek ki bazılarına göre 2012-2016 tarihleri arasında Türkiye'de 'Esat Oktay Yıldıran' (!) anlayışı hakimmiş...


    Şırnak'ta Esat Oktay Yıldıran ruhu geri döndü




    Şırnak'ta Esat Oktay Yıldıran ruhu geri döndüwww.icisleri.gov.tr
    Bakanımız Sn. Süleyman Soylu: Terör Örgütüne 2020 Yılındaki Katılım, 1984 Yılının da Altında
    https://www.icisleri.gov.tr/bakanimiz-sn-suleyman-soylu-teror-orgutune-2020-yilindaki-katilim-1984un-de-altinda-kaldi

    İşin en ironik yanı Esat Oktay Yıldıran'ın cezaevi yöneticiliğini yaptıktan sonraki 1984,1985,1986,1987 ve şehit edildiği 1988 yılları yurt içinden PKK'ya katılımın 2020 yılına gelinceye kadar geçen sürede en az olduğu yıllar olması.


    1984'te 57 kişi

    1985'te 69 kişi

    1986'da 64 kişi

    1987'de 93 kişi

    ve 1988'de 158 kişi PKK'ya katılmış.


    Bu oranlar ancak 2020 yılında 52'ye kadar gerilemiş.


    Bu gerilemede 2015 yılında açılım sürecinin sona erdirilmesi ve ardından başlayan askeri operasyonların etkisinin büyük olduğu unutulmamalıdır.


    Yani bazılarının düşündüğü gibi 'Açılım süreci' ile PKK zayıflamamış aksine 2015'te yeniden başlayan mücadele ile PKK'ya olan katılımlar düşürülmüştür.


    Ayrıca 1980-1983 yılları arasında Türkiye'de askeri yönetim vardır.Hemen hemen tüm askeri cezaevlerinde mahkumlara kötü muamele yapıldığı bilinen bir durum..Bu muamelelerde 'sağ-sol' ayrımı yapılmadığını da bizzat Kenan Evren 32.gün programında açıklar.Özellikle idam kararını bir sağdan bir soldan olacak şekilde verdiklerini söyler.


    Yani Diyarbakır 5.Nolu Cezaevinde yaşanılanlar sadece oraya 'özel' bir durum değildir.Mesela sağ ve muhafazakar kesimde ünlü bir siyasetçi olan Muhsin Yazıcıoğlu'da Mamak cezaevinde kötü muamele gördüğünü defalarca anlatmıştır.Birçok ülkücü bu cezaevlerinde işkence görmüştür.


    Ama hiçbiri terör örgütü kurmamış ya da terör örgütlerine katılmamıştır.


    Zaten PKK'da bu kötü muamele veya işkencelerden dolayı 1983'ten sonra kurulmuş bir terör örgütü değildir.Resmi kuruluş tarihi 1978 olsada 1970'lerin başında 'Apocular' adıyla ortaya çıktıkları ve özellikle G.Doğu'da kendilerini desteklemeyenlere karşı eylemler yaptıkları bilinen bir durumdur.


    Ama hala daha PKK'ya olan katılımlardan Esat Oktay Yıldıran sorumlu tutanların olması nasıl açıklanır bilemiyorum...




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Long Nightt -- 18 Ağustos 2024; 2:34:54 >




  • Forumdaki bölücülerin rahatsız olduğu konu.

  • Esat Oktay Yıldıran sıkı bir vatanseverdi, ruhu şad olsun.

    Büyük devletler hainlerini ezerler, bu haktır. (bkz: ABD, İsrail, Rusya, Japonya)

    Küçük devlet zihniyetindekilerse bunu korkunç ve faşizan bulurlar.

  • Tek_Kisilik_Muhalefet T kullanıcısına yanıt

    Şırnak'ta Esat Oktay Yıldıran ruhu geri döndü 




    Şırnak'ta Esat Oktay Yıldıran ruhu geri döndüMazo Keskinyoutube
    '14 Temmuz' filminin hazırlık ve çekim aşaması 3 yıl sürdü. Kapsamlı araştırmaların sonucunda ortaya çıkan filmde, Mazlum Doğan’dan işkenceci Esat Oktay Yıldıran’a kadar olaylar, aynı zamanda bir belgesel niteliğinde aktarılıyor. BÜYÜK DİRENİŞ ZAFER GETİRMİŞTİ Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi'nde 1982 yılında Kürdistan özgürlük mücadelesini tasfiye etmek için büyük vahşetlere, işkence yöntemlerine başvurulmuştu. PKK’nin kurucularından ve Merkez Komite Üyesi Mazlum Doğan'ın başlattığı Büyük Zindan Direnişi, 17 Mayıs günü Dörtler'in geliştirdiği kahramanlık eylemiyle devam etmiş ve 14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu eylemiyle zafere ulaşmıştı.
    https://www.youtube.com/watch?v=68hYT9aQJpU
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.