Şimdi Ara

Sizler için 10 Dakika mola / Sözel 2 bin için önerileriniz.

Bu Konudaki Kullanıcılar:
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
2
Cevap
0
Favori
57
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Öncelikle esenlikler konu biraz uzun olacak, içimi dökmek istiyorum. Okuduğunuz için şimdiden teşekkürler sağ olun.


    Yaklaşık 5 aydır kendimi her şeyden soyutladım; telefon kullanmıyorum, oyun oynamıyorum, arkadaşlarımla görüşmüyorum.

    Yaşadığım onca şeyden sonra sadece düşünmeye ihtiyacım olduğuna inanıyorum. Bu süre zarfında çalışmalarıma ara verdim.

    Yaşadığım şeyler beni çok yıprattı maalesef inancımı yitirdim. Yaptığım tek şey kitap okumak. Sınavla alakalı hiçbir şey yapmıyorum.


    2 Gün öncesine kadar çalışmayı düşünmüyordum. Gecenin bir saati telefonum kayıtlı olmayan bir numara tarafından çalındı. Normalde sessizde olur masanın en üzerinde dururdu.


    Arayan kişi aşık olduğum insan. Bu dünyada var olmamı sağlayan annem ve kardeşimden sonra tek kişi. Muhtemelen olmasalardı yaşanabilecek bir şey kalmadığından ya kuytu bir köşede kafama sıkardım ya da deliliğe vururdum.


    Kendisiyle aramız açıldı ve 2 yıl boyunca haber alamadım. Sınıf arkadaşımdı sevdiğimi, aşık olduğumu birlikte okuduğumuz yıllarda bilmiyordu. Sevdiğini dahi bilmeyen bir insana nasıl oluyor da böyle inanabiliyorsun üzerine bu denli düşebiliyorsun diye düşünebilirsiniz. En kalbi duygularımla saf ve temiz seviyorum, beni anlayabileceğine inandığım tek insandı kendisi. Kütüphanelerde sabahlar, simit bölüşür yerdik taksimde. Son sigarayı birlikte içer okuldaki 8 saatimizi birlikte geçirirdik. Saçma bir olay tüm bunlara son verdi ve 2 yıl boyunca görüşemedik.


    Geçen sene yazacaktım arkadaşlarımla telefonda konuşarak uzun bir mesaj hazırladık. ''Orası olmadı başka kelime koy'' ''Kız engellesin diye mi seçiyorsun bu kelimeleri'' :))

    Mesaj tamamdı geriye sadece atmak kalmıştı fakat yapamadım. Sandığım kadar cesur değilmişim bir kıza yenik düştüm o gün. Parıldayan 2 göze yenik düştüğüm o kütüphane gecelerindeki gibi. Yalnızca benim onu düşündüğümü, kaygılandığımı, ve sevdiğime inanıyordum. Hislerimizin asla karşılıklı olamayacağına kendimi o kadar çok inandırmıştım ki 1 hafta sonra ondan gelen mesaja inanamadım. Kendimi gelemedim. Yarım saat sadece mesajı okudum öylece kaldım ne yapacağımı bilemedim. Beni özlediğini, taşındığımı sonradan öğrendiğini, yazmak isteyip yazamadığını ve korkularını anlatıyordu mesajında. Heyecandan arkadaşlarımı aradım her birine bağıra bağıra ''O da beni seviyormuş lan o da beni seviyormuş...'' deyip şimdi ne yapacağım bir şey söyleyin diye darlayıp zorla fikirlerini aldım :)


    Sonuçta insan bir defa geliyor hayata diyerek içimi döktüm. Cesaretimi toparlayıp neler yaşadığımı bir bir anlattım. Hislerime karşılık verdi 1 ay boyunca uzun uzun konuştuk.

    Her güzel şeyin sonu olduğu gibi bu da pek uzun sürmedi sonuçta bir masal kitabının içerisinde yaşamıyoruz.

    Maalesef yazımın başında da belirttiğim gibi yaşadığım şeyler tekrarlandı. Ailemdeki sorunlar tekrar ortaya çıktı. Hayatımda gerçekleşen tüm bu aksilikleri çevreme ve ona yansıtmamak için her şeyden uzaklaştım. Telefondan uzaklaştım, arkadaşlarımdan uzaklaştım, sevdiğim kadından uzaklaştım. O çok severek içtiğim sigaramdan bile uzaklaştım.


    Yazın çalışmaya başladığımda Boğaziçi Tarih bölümünü öyle çok istiyordum ki... Hevesimiz kursağımda kaldı. Çalışmayı bıraktım, her şeyden koptum.

    2 Gün önce o gece aradığında beni yanına çağırdı. Sınava girmem, onu seviyorsam eğer kendimi toparlayıp çalışmaya başlamam gerektiğini söyledi. Bana inandığını tüm bunları geride bırakıp beraber atlatacağımızı, ne kadar çok sevdiğini ve ne olursa olsun bekleyeceğini söyledi.


    Kendisi ODTÜ'de İşletme okuyor. Teknik üniversitede tarih bölümü mü okunurmuş diyebilirsiniz. Türkiye'de okuyacağım bir okulun değeri olmadığının farkındayım. Özellikle okunacak bölüm tarihse... Mezun olduğumda aman aman hayallerle okumayacağım o okulu. Şahsi düşüncelerim sebebiyle okuyacağım. Çalışma hayatımı ona göre planlamayacağım. Ne o okula ne de bölüme bel bağlamayacağım anlayacağınız. İşsiz kalacaksam da sevdiğim bölümü okuyarak kalırım.

    Başka bir bölüm okuyabileceğimi sanmıyorum. Eşit ağırlıkta geçen sene 70 Bin yapmıştım bu sene derece dahi yapsam tarih bölümünü yazarım.



    Son 65 günde elimden gelenin en iyisini yapmak için uğraşacağım. Bu başlığı açmamın temel sebebi işte bu kısım. Sizlerden yardım alabileceğimi ve beni bir nebze dahi olsa anlayabileceğinize inandığım için tüm bunları aktarıyorum.


    Tüm gün evdeyim gitmem gereken bir okul veya dershane yok. O yüzden süre sıkıntım olacağını düşünmüyorum. Günde minimum 5 saat çalışabileceğimi düşünüyorum. Mayıs ayında bu süre en az 8 saatleri bulur.



    TYT'nin pek önemli olduğunu düşünmüyorum AYT sözelde çok daha etkili. Bu yüzden haftada 1 deneme çözerek ilerler analizlerini yaparım.

    Coğrafya ve tarih konularım bitti. Branş denemeleri ve tekrar videoları izleyip genel denemelere kadar bilgileri akılda tutmayı planlıyorum.

    Sözel alanda soru çözmekten ziyade tekrarların, çıkmış soruların ve denemelerin önemli olduğu kanısındayım.


    Edebiyatta sıfırım kaynak olarak limitin soru bankası ve Kadir Gümüş'ün video ders notu mevcut. 3 Tane de branş denemesi var. Sizce ne yapmalıyım nasıl ilerlemeliyim?

    Felsefe konularını da edebiyata birlikte ilerletmeyi düşünüyorum.


    AYT ile alakalı verebileceğiniz tüm tavsiyelere açığım.


    Umarım hedeflerinize ve dilediğiniz şeylere ulaşırsınız. Tüm çabam sevdiğim insanın yanına gitmek için...



    Değerli vaktinizi çaldığım için kusuruma bakmayın. Esenlikler.








  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.