Ön Sıra: I. Langmuir, M. Planck, Mme. Curie, H.A. Lorentz, A. Einstein, P. Langevin, Ch. E. Guye, C.T.R. Wilson, O.W. Richardson Orta Sıra: P. Debye, M. Knudsen, W.L. Bragg, H.A. Kramers, P.A.M. Dirac, A.H. Compton, L. de Broglie, M. Born, N. Bohr Arka Sıra: A. Piccard, E. Henriot, P. Ehrenfest, Ed. Herzen, Th. De Donder, E. Schrödinger, E. Verschaffelt, W. Pauli, W. Heisenberg, R.H. Fowler, L. Brillouin
5. Solvay konferansı 20. yüzyılın en önde gelen fizikçilerinin katıldığı ve maddenin hakikatını ortaya koyan tarihi bir konferanstır. Bu konferans, maddenin hayal mertebesinde yaratıldığını bilimsel delilleri ile ortaya koymuştur.
Yeni fiziğin en çarpıcı yorumu: “Şeylerin”, biz gözlem yapmadan, maddi bir gerçekliğinin olmamasıydı. Buna göre “şeylerin” gözlem harici herhangi bir fiziksel niteliği de yoktur. Örneğin elektronun hızı, bulunduğu yer gibi fiziksel niceliklerden bahsetmek anlamsızdır. Çünkü gözlem yapılmadığı zaman, elektronun böyle değerleri yoktur.
Çoğu kuantum fiziği kitabına baktığınızda, bu çarpıcı gerçeklere kendiniz de şahit olabilirsiniz. Örneğin dünyada en çok okunan fizik ders kitaplarından olan Kuantum Hesabı ve Kuantum Bilgisi (Quantum Computation and Quantum Information) adlı eserde şu ifadeler vardır: Kitap veya insan gibi bir nesneden bahsettiğimizde, bu cismin fiziksel özelliklerinin gözlemden bağımsız olarak bir varlığı olduğunu varsayarız. Yani ölçümler yalnızca bu tür fiziksel özellikleri ortaya çıkarmaya çalışır. Örneğin bir tenis topunun fiziksel özelliklerinden biri olan pozisyonunu tipik olarak yüzeyinden yansıyan ışığı kullanarak ölçeriz. Kuantum Mekaniği 1920’li ve 1930’lu yıllarda geliştirilirken, klasik bakış açısından dikkat çekici bir şekilde farklı olan tuhaf bir bakış açısı ortaya çıktı. Bu bölümde önceden tarif edildiği gibi, kuantum mekaniğine göre, gözlemlenmeyen bir parçacık, gözlemden bağımsız var olan fiziksel özelliklere sahip değildir. Daha doğrusu bu tür fiziksel özellikler, sisteme uygulanan gözlemlerin bir neticesi olarak ortaya çıkıyorlar... Yine bu konuda yüzyılın önde gelen fizikçilerinden Roger Penrose fizikçiler arasında bu yaygın görüşü şu şekilde söyler: Fizikçilerin çoğu, Niels Bohr’dan esinlenerek, nesnel bir tanımın yapılamayacağını söylerler. Kuantum düzeyinde, ‘orada bir yerde’ gerçekte hiç bir şey yoktur. Gerçek, yalnız ‘ölçmelerin’ sonuçlarıyla ortaya çıkar.