Şimdi Ara

SONUS FABER lerin ACCUPHASE lerle BULUŞTUKLARI AN (6. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
683
Cevap
2
Favori
26.309
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Evet sonus faber liutolarla bir aylık bir süre geçirmiş bulunmaktayım. buda benim için en az 80/100 saat arası bir kullanım ve yanma süresi demwk.bu vesile ile bir kaç kelam daha etmek isterim.
    Öncelikle kozmetik olarak biraz geleneksel yapısı deri ön paneli arkaya doğru uzayan oval biçimi gibi tasarım unsurları ile çok şık duruyorlar evin salon ortamında dahi. Daha ilk başta doğal ve açık sesi kendini belli etmiş ve evde genişliyen sahnesinden bahsetmüştim. Pişme süre ilerledikçe daha iyiye gidiyor ilk söylediklerim. Birkere çok müzikal bir hoparlör Liutolar bu kesin. Vokal seslerde çok başarılı. Tiz sesler geleneksel kumaş tweeter ile yeterli seviyede ve orta seslerle denge içinde. Alt seslerde 7" lik woofer ile çok başarılu ama benim hoparlörü yerleştirimim itibariyle istediğim eüzeyde kontrollü değil. Hoparlörün arkasında üç port yer alıyor ve buda duvarlardan belli bir uzaklıkta ama basları kurutmayacak bir noktaya konumlandırmak gerekiyor sanırım. Son zamnlarda daha çok klasik müzik dinlemeye çalışıyorum. Zira gövdeli ve geniş sahneli ses düzeylerine çıkabilen liutolar çok başarılı iş çıkarıyor gerçekten bu türde. Dün akşam Emi dn çıkan Karayan yönetiminde Berlin flarmoninin çaldığı gerçekten mükemmel bir kqyıt olan vivaldi four season eserini dinledim. Mükemmeldi. Şurası kesinki bu hoparlörlerin açıklığı hataları rahatlıkla gösteriyor yada sunabiliyor o yüzden kaliteli elektronik kullanmak yada kaliteli amfi ve kaynak kullanmak diyeyim çok önemli hale geliyor.
    Müzikal performansı beni gerçekten son derece tatmin etti. Umarım uzun süre kullanacağım ve tadını çıkaracağım. Sinema performansı içinde öncelikle centerdan bahsetmelşyim. Smart olarak nitelenen center towerlardan farklı bir tasarıma sahip. Birkere köşeli bir kutu şklinde yani liutolar gibi yuvarlak hatları yok ayrıca tamamen deri kaplı yine liutolar gibi ağaç görünümü yok. Ayrıca kutusundan bir ön ızgara daha çıkıyor önce niye buna gerek duyduğunu anlamadım. sonra gördüm ki ydek ızgara smartı dik konumda kullanmak gerektiğinde takılmak üzere sonus faber yazısı ona göre dikine gelecek şekilde kısa kenara monte edilmiş. yani aynı zamanda bu smart cnterı bir çift alarak stereo hoparlör olarak da kullanılabileck şekilde tasarlanmış. Performansı mükemmel. hani klasik tabir şıkır şıkır ses alıyorum filimlerde center hoparlörde. surroundları daha yeni monte edip kalibrasyonuda yeni tamamladığım için henüz yeterince yorumlayabilecek kadar bir fikir exinmiş değilim. ama surroun olarak liutonun monitor modelini değil liutoların bir önceki serisinden olan domus modelinin surroundlarını tercih ettim. Onlarda çok şıklar. Ön panel bunlarda da deri kaplı.
    Liuto Sonus Faber markasının orta seviye hoparlörü olmasına karşın son derece kaliteli işçilik mükemmel denge ve müzikal kalitesi ile parasını hakediyor.
    Önce müzik sonra sinema diyenler ve sinema setupıda olan stereo hoparlör düşünen orta seviye ve kaliteli hoparlör olsun diyen bütçeyi orta seviye olmasına karşın biraz yüksek tutabilenler için kesinlikle tavsiye edebileceğim bir marka ve modeldir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: aticus3

    .....Birkere çok müzikal bir hoparlör Liutolar bu kesin. Vokal seslerde çok başarılı. Tiz sesler geleneksel kumaş tweeter ile yeterli seviyede ve orta seslerle denge içinde. Alt seslerde 7" lik woofer ile çok başarılu ama benim hoparlörü yerleştirimim itibariyle istediğim eüzeyde kontrollü değil. Hoparlörün arkasında üç port yer alıyor ve buda duvarlardan belli bir uzaklıkta ama basları kurutmayacak bir noktaya konumlandırmak gerekiyor sanırım.

    Son zamanlarda daha çok klasik müzik dinlemeye çalışıyorum......

    Yazılarınızı okuyunca Accuphase & MA RS8 birlikteliğinden sonra beklediğiniz sıçramayı tam yakayalamadığınızı hissettim,yanlışta algılamış olabilirim.Samimi olarak merak ediyorum şu an RS8 sonrası upgradesi yapsanız yine seçim aynımı olurdu?

    Birde "klasik müzik dinlemeye çalışıyorum" cümlesi üzerine yine samimi olarak sormak isterim.Normalde klasik müzik severmisiniz yoksa aldığınız hoparlör gereğimi dinliyorsunuz?




  • Sonus faber den klasik muzik dinlemek ayri bir zevktir, sevmesenizde sevdirir. Ayrica klasik muzik sevmemek diye bir sey olmaz, klasik muzigi anlayamamak olabilir. Bunu bir eksiklik diye yazmiyorum, sadece muzik turu olarak anlayarak, ogrenerek dinlendiginde cok keyifli oldugunu belietmek icin yaziyorum. O kompleksligi idrak ettiginizde diger muzikler reklam muzigi gibi gelir...
  • Ben şahsım adına keyif almayı tercih ederim,klasik müziği anlamak gibi derdim hiç olmadı.İnsanlar keyif aldığı müziği dinlemeli,kırk yaşından sonra kalan ömrümü klasik müziği anlama yolunda harcamayı düşünmüyorum.
  • Klasik müziği severim. Gençlik yıllarından beri de canlı dinleme yapmayı tercih ederim. Son 2-3 yıla kadar böyle bir setupa sahip olmadığımdan ve sıradan müzik seti ile klasik müzik dinlemenin bana zevk vermemesinden ötürü evde pek dinlemiyordum. Buna yönelik bir CD arşivimde çok sınırlıydı.
    altapsx ın dediği gibi düşünüyorum ben de ,anlayarak dinlemek isterim aslında apayrı bir entellüktüel birikim ve merak gerektiriyor malesef şimdiye kadar bunun hakkını verebilmiş değilim. Çok sevdiğim eserler var, sevdiğim besteciler var. Yeni setupımla bunun keyfine varmaya başladığımı hissediyorum ve daha çok klasik müzik CD si edinmeye çalışıyorum. İyi kayıtlılarını bulmak zor tabiii.

    Yeni setuptan gayet memnunum. RS8 lerle çok farklılar bir kere. Çok hoş tınılar alıyorum beni bazı eserlerde mest ediyor.

    Bu arada hafta sonu star wars serisine oğlumla devam ettik. Serinin 4. filmini izledik. Her nekadar DTSHD Master ses formatıda olsa eski bir filim olması sebebiyle öyle sesler aman aman değildi ancak filme surround efektleri bol bol ilave etmişler anlaşılan ki benim yeni Sonus Faber Domus Wall surround hoparlörler epeyce görev aldı bu filimde. Çok da etkili çalıştılar. Hoşuma gittti




  • Âlâ sizin adınıza sevindim,sorularım gibi bu düşüncemde samimidir.Sonuçta para harcanmış emek sarf edilmiş upgrade yapılmış,demek stereo tarafında istenilen elde edilmiş
  • Bende de bir huy var çok ilginç.

    Ben de çocukluğumdan beri kadınların günlerini kaçırmamaya çalışıyorum. Hem pastalar, çörekler, börekler, çaylar, meyva suları. Hem de bol bol dedikodu, dırdır.

    Vallahi çok sesli koro halt etmiş. Bütün frekansları duymak mümkün. 11.2 kanal gibi.

  • günlerden vakit bulursan beklerim vivaldi dinlemeye
  • Öncelikle seçiminiz hayırlı olsun. Hifi severlerin hepsinin ortak sıkıntıları ampliden
    çok hoparlör seçimlerinde yoruyor...
    quote:

    Orijinalden alıntı: aticus3
    Tiz sesler geleneksel kumaş tweeter ile yeterli seviyede ve orta seslerle denge içinde.
    Alt seslerde 7" lik woofer ile çok başarılu ama benim hoparlörü yerleştirimim itibariyle
    istediğim eüzeyde kontrollü değil. Hoparlörün arkasında üç port yer alıyor ve
    buda duvarlardan belli bir uzaklıkta ama basları kurutmayacak bir noktaya
    konumlandırmak gerekiyor sanırım. Son zamnlarda daha çok klasik müzik
    dinlemeye çalışıyorum.


    Yanlış anladıysam düzeltin lütfen;
    Hoparlörden görsel olarak çok memnunsunuz. Klasik müziğin dışında akustikten
    fazla bahsetmediğinizden o kısım yorumsuz fakat seste parlama yok. Bass seslerde
    ise istediğiniz performansı pasif kısmı duvardan uzaklaştıramadığınızdan dolayı
    beklentinizle henüz duyumunuz örtüşmedi. Eğer yazdıklarınızın bende oluşturduğu algı
    doğruysa pasif kısım arkada olan hoparlörlerin hepsi yer seçiyor. Dolayısıyla salon değilde
    özel oda istiyor. Malum misafir salonunda duvardan iki karış uzaklaştırılan kolonlar ortalıkta
    emanet havası yaratıyor. Kulaklarımızın duymak istemediği sesleri sönümlemek için
    bu sefer çare ses yalıtımı için üretilmiş sönümleyicilere yöneliyor ki sektör devamında
    başka sektörlere kazanç kapısını aralıyor. Bu durumda bilinçli ve organize şekilde
    pazar birbirini tamamlamış oluyor. Katılıyormusunuz?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi S.Togay -- 12 Mart 2013; 21:20:51 >




  • @S.Togay hocam, port önde olsa bu sefer de yakın dinlemede sorun çıkarabilir, hem her türlü hoparlör tasarımının avantajı ve dezavantajı var, alan kişinin bunları bilip ona göre alması veya ortamı hoparlöre uyacak şekilde düzenlemesi lazım... Hoparlör üreticisinin "akustik iyileştirme firmaları da kazansın" diye ideal olmayan tasarımlar yapması ise senaryo olarak bile mantıklı değil, çoğunluk bu tür iyileştirme yapamayacğı için hoparlörü az sattırmaktan başka bir işe yaramazdı böyle bir plan.

    Özet olarak arada portu olan hoparlörün duvara dayanmaması gerekiyor, hoparlörü tasarlayan portu arkaya koydu ise ideal konumda iyi ses vereceği için öyle yapmıştır... problem yaratsın diye değil...

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • ideal ses için portun duvar ile olan mesafesi özel müzik odası olmayan
    her kullanıcıda ilginç görsel oluşturuyor ki bu mesafe min. 30 cm az değil.
    Üretimlerde neredeyse aklına gelen markaların çoğunda durum böyle olunca
    birazda çaresizlik yaşanıyor mesajı vermiştim. Yoksa yan sektörlerin kazancı beni ilgilendirmiyor
  • quote:

    Orijinalden alıntı: aticus3

    günlerden vakit bulursan beklerim vivaldi dinlemeye


    Attilla, Bence altın günü yapta hepimiz gelelim, Kısırı ben yaptırırım

    Şaka bir yana eminim ki o sistemeden kötü ses çıkmaz, Anca zevk ile alakalı beğeni farklılıkları olur, Ötesi olmaz




  • Gelip tanışmak ve sistemi görmek isteyen forumdaşları uygun bir zaman ayarlayabilirsek beklerim tabiiki.
    Altın getirmenize gerek yok

    Hoparlör yerleşimi ile ilgili olarak ta şu aşamada duvardan 50 cm kadar uzakta. Ama tüm portları (üç adet) arkada olması kaynaklı olduğunu düşündüğüm yansıma sesleri algılamak durumundayım. Yaza yeni bir yerleşim planı yapıyorum, salonun kısa kenarını kullanacağım, dinleme mesafem pek değişmeyecek yine 3.5 metreden dinleme yapacağım. Yeni yerleşimde duvarla hoparlörlerin mesafesini en azından 70-80 cm. çıkarmayı planlıyorum. Bakalım bu durumda nasıl bir sonuç olacak. Ama bir yandan da bu seferde hoparlörün bir tanesi kapı tarafında olacak orda sıkıntı olmaz ama diğeri yan taraftan duvara 1 metre mesafede olacak acaba bu seferde yandan yansımalar rahatsız eder mi diye de düşünüyorum
    Şuanda uzun kenarda sistem kurulu olduğu için yanlar hoparlörler için gayet açık ve ferah.

    Sese çok yüklenmediğim müzik dinlemelerde sıkıntı yok. Caz dinlerken bazen biraz sesi açmak istiyorum - ki bu açmaktan kastım amfimde normalde 10 kademeli ses düğmesini genelde 2. kademelerde dinlerim. (ki bu ev ahalisine çok bile gelebiliyor ) 3 ve üzerine çıkarttığımda ev ahalisi rahatsız oluyor - bu durumda konturbasın sesi örneğin duvar yansımaları rahatsız edebiliyor. Ya da klasik eserlerde orkestranın hepbirlikte çaldığı pik yaptığı bölümlerde alt ses yansımalarını hissediyorum, duyuyorum. Bu sebeple evet akustik düzenlemeler neler yapabilirim diye düşünüyorum. Akustikçilere para kazandırmak olarak düşünmüyorum bunu. Zaten bu bir gereklilik ama işte ev ortamında bunu yapabilmek kolay değil. Özel bir dinleme odası tasarlayamadığımız sürece sese fazla yüklenmeyeceğiz
    Filim seyrederken bu sıkıntılar hissedilmiyor. Bas sesler ağırlıkla subwoofer tarafından yerine getirildiğinden olsa gerek ve Velodyne DD15 de işini çok iyi yaptığından ve hızlı tepki verdiğinden gayet güzel tok alt sesler alıyorum.




  • Yaptığınız kaliteli ve samimi açıklamalar için çok teşekkür ederim.
    Bende benzer sorunları yaşıyorum. Bu bir sıkıntı sebebi elbette
    açıkça paylaşabilmeliyiz. İşin matematiği gereği özel müzik odası
    şart eğer ses sönümleme işlerine bulaşılmayacaksa ya da dediğiniz
    gibi kısık ses ve sakin müzik geçici çözüm...
    Duymak istemediğimiz halde duyduğumuz seslerin karşılığı
    gürültü olarak tanımlanıyor ki çok yönlü rahatsızlıkların sebebidir.
  • sn @aticus AVR otomatik ayarlarında sorun yaratan frekanslar görünüyordur belki fikir vermesi açısından, çoğunlukla oda modları denilen oda boyutu ile alakalı frekanslar baslarda sorun yaratıyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi dustdevil -- 13 Mart 2013; 18:45:02 >
    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • @S. Togay hocam aynı sorunlar bende de var ve bunların olmadığı oda yoktur herhalde, duyulmuyor ise kulağın alışmış olma ihtimali de var... ben boyutu iyi bir odada denememe rağmen bas frekanslarda korkunç peak ve null tabir edilen tepe ve çukurlar oluşuyor.. örnek bir ölçümü bir konu açıp eklemiştim:http://forum.donanimhaber.com/fb.asp?m=72289211



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi dustdevil -- 13 Mart 2013; 18:52:38 >
    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Değerli arkadaşım güzel konuya değinmişsin yaklaşık 15 gün önce
    açmışsın başlığı. Öğrenmek isteyene kazanımlar var orada. Eline sağlık.
    1990 yılında sahibi olduğum BOSE 901 in eline kimse su dökemez yer seçimi
    sıkıntısı konusunda O modelin yanında geriye kalan herşey nur nimet



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi S.Togay -- 13 Mart 2013; 19:12:24 >
  • Ben dün P. Barber Cole Porter Mix albümünü dinlerken şöyle bir deneme yaptım. Benim Accuphase E-450 de tone kontrol ayarı var. Bunu özel bir tuş ile kapatıp açabiliyorsun. Amfiyi aldığımdan beri flat dinlemek adına bu özelliği hiç aktif etmeden kullandım. Dün akşam bu özelliğini de bazı albüm ve dinlemelerde kullanmaya karar verdim. Tone kontrolü devreye alıp Bas ayarını 2 kademe kadar azalttım (ki 5 kademe bas ve tiz ayarı arttırıp azaltabilme imkanı veriyor amfi). Ses özellikle bas seslerin yansıması gitti ve gayet güzel bir dinleme gerçekleştirdim.
  • Tone control hiç olmasa daha iyi ama var. Bir tuşla devre dışı
    oluyor ve üzerinden akım hiçbir şekilde geçmiyorsa mükemmel özellik.
    Aksi takdirde sadece bass ve terible sıfır da bile olsa o blok sese istemesenizde etkindir.
    Devreye sokup herangi birisine müdahale ettiğinizde ise amplinin gerçek sesi yerine
    aslında duymak istediğiniz sesi yakalamış olursunuz ki bu pure ses değildir.
    Mutlu eden bölgeyi o şekilde yakalamak mümkün olduysa sorun kalmamıştır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi S.Togay -- 14 Mart 2013; 19:12:33 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: S.Togay

    Tone control hiç olmasa daha iyi ama var. Bir tuşla devre dışı
    oluyor ve üzerinden akım hiçbir şekilde geçmiyorsa mükemmel özellik.
    Aksi takdirde sadece bass ve terible sıfır da bile olsa o blok sese istemesenizde etkindir.
    Devreye sokup herangi birisine müdahale ettiğinizde ise amplinin gerçek sesi yerine
    aslında duymak istediğiniz sesi yakalamış olursunuz ki bu pure ses değildir.
    Mutlu eden bölgeyi o şekilde yakalamak mümkün olduysa sorun kalmamıştır.

    Bu görüşe hiç katılmıyorum.

    Pure ses mekanınıza en uygun sestir. Aynı kaydı, aynı kaynak cihazı, aynı ampli ve kolonları yani tüm sistemi başka bir odaya taşısanız da duyduğunuz ses yine değişecektir. Çünkü mekanın akustik tepkisi en az kullandığınız bileşenler kadar önemlidir. Hatta daha da önemli. Ama ben bunu anlatamıyorum kimseye. Mekanınızın akustik frekans cevabına en uygun kalibre, en doğru sestir. Bir sistem bir odada gümbür gümbür çalarken, diğer bir oda da son derece zayıp ve kalıpsız çalabilir. Ya da tam tersi. O sebeple, ya sistemi en uygun mekanda dinleyeceksiniz, ya da mekana en uygun ayarda dinleyeceksiniz. Ya da mekanı o sisteme göre akustik iyileştirmelerle düzelteceksiniz. Aksi takdir de Pure ses diye abuk subuk yankıl ve yansımalarla dolu ses dinlersiniz. Burada aticus3'^ün bu yaptığı ayar hamlesini son derece doğru buluyorum.




  • 
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.