Şimdi Ara

Sosyal Fobi'den Kurtulmanın Yolları

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
11
Cevap
0
Favori
3.882
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Çoğu arkadaşımızın zaman zaman bende dahil sosyal fobi korkusunu yenmesi için bir destekde benden gelsin sonuna kadar mücadeleye devam
    Hadi Buyurun

    Neredeyse tüm gençlerimizde görülmeye başlayan bir hastalıktır sosyal fobi. Peki nedir bu sosyal fobi?
    Bunu kısaca toplum karşısında konuşamama, utanma hatta toplum karşısını bırakın tanıdık biriyle bile bir kaç kelime edememe tarzında düşünebilirsiniz. Bunun aslında bir çok nedeni vardır, bunların başında ise alaya alınma, ağzımdan bir yanlış kelime çıkarsa rezil olurum gibi mantıklar yatmaktadır. Aşılmadığı taktirde ileride psikolojik rahatsızlıklara neden olabilmektedir.


    Bu sıkıntılar hakkında bilgi vermek için çok güzel bir site olan sosyal-fobi.com sitesinden alıntı yaparak yazıma devam edeceğim.
    Sosyal fobisi olanlar genelde aşağıdaki durumlarda sosyal fobi belirtilerini yoğun olarak yaşarlar
    • Topluluk önünde konuşmak.
    • Bir işle uğraşırken seyredilmek.
    • Başkalarının önünde yemek yemek-içmek.
    • Otorite konumundaki kişilerle temas etmek.
    • Misafir kabul etmek.

    • Başkaları ile tartışmak.

    • Toplulukta telefonla konuşmak.

    • Tanımadığı kişilerin gözlerinin içine bakmak.

    • Ilgi odağı olmak.

    • Başkalarının önünde yazı yazmak.

    Bu durumlardan birine maruz kalan Sosyal Fobisi olanlar şu belirtileri göstermektedir:

    Çarpıntı

    Titreme

    Terleme

    Kaslarda gerginlik

    Midede rahatsızlık hissi

    Göğüste sıkıntı hissi

    Sıcak yada soğuk basması

    Başta ağırlık hissi-baş ağrısı

    Sosyal Fobiklerin özellikleri şöyle sıralandırılabilir:

    Yanlız yaşama oranları yüksektir.

    Eğitim seviyeleri düşüktür. Özellikle çok erken başlangıçlılarda okul fobisi gibi olur ve başarı düşük olduğu için eğitimlerini sürdüremezler.

    Genlellikle ekonomik açıdan bağımlıdırlar yada fobileri dolayısıyla gerçek performanslarını gösteremedikleri için hakettikleri başarıyı gösteremez ve ekonomik anlamda olmaları gereken yerin çok altında yer alırlar.

    Başka psikiyatrik problemleri vardır.

    Sosyal açıdan toplumdan yalıtılmış bir durumdadırlar.

    Zaman zaman yaşadıkları sıkıntılar intiharı düşündürebilir

    Sosyal Fobide Olumlu ve Yapıcı Düşüncenin Önemi

    Beynimizin çalışması bir bilgisayar gibidir. Bilgisayarın çalışmasını ve çeşitli fonksiyonları yürütmesini sağlayan ona yüklenen yazılımlar ya da programlardır. İşte, insan beyni de böyledir. Ona “kötü olacak” programını yüklediyseniz, beyniniz davranışlarınızı bu programa göre ayarlayacaktır. Yüklediğiniz program “her şey güzel olacak” programı ise beyniniz başarmanız için sizinle işbirliği yapmaya başlayacaktır. Durmaksızın çalışan beyin, yeryüzünün en gelişmiş bilgisayarının bile ulaşamadığı bir kapasiteyle yüz milyonlarca bilgi birimini değerlendirir. Sınırları halen tam olarak çözülemeyen insan beyni ile ilgili yakın zamanda edinilen şöyle bir bilgiden bahsedelim: Nörofizyologlara göre beyin attığımız her adımı yarım saniye önce kararlaştırıyor. Ama unutmayalım ki beyni çözen de insandır. Biz de beynimizin alıp uygulayacağı kararları yönlendirebiliriz. Yani, beynimizi kendi istediğimiz ölçüde çalıştırabilir, düşüncelerimizi ayarlayabilir ve bazı faaliyetleri yönlendirebiliriz. Tüm bunları -bir ölçüde de olsa- yapabilmenin yolu doğru bilgi ve düzenli çalışmadır.

    Beyin ve insan faaliyetleri üzerine yapılan pek çok araştırma vardır. Dr. Martin Sealment’ın yaptığı araştırmalar, iyimserliğin ve pozitif düşüncenin okulda, sporda, iş hayatında ve insan ilişkilerindeki başarıda çok etkin rol oynadığını ortaya koymuştur. Bir çok şeyin sırrı “olumlu düşünce”dedir. Olumlu düşünen insanlar genel olarak IQ seviyelerinin üst sınırına kadar ulaşmakta, kötümser olan insanlara göre daha sağlıklı bir yaşam sürmektedirler. Beyin aynı zamanda vücuttaki kimyasal dengeleri sağlayan merkez de olduğu için olumsuz düşünceler vücudumuz için gerekli kimyasalların üretimini sekteye uğratır. Ayrıca, araştırmalar iyimser insanların kötümser insanlara göre daha fazla yaşadığını da göstermektedir.

    Yeryüzünde yaşayan her bireyin düşünce içeriği ve yapısı birbirinden farklıdır. Bazen insanların düşünceleri birbirine bir parça yaklaşır, biri diğerini andırır ama çoğunlukla kişiler arasında düşünce boyutunda birtakım çatışmalar olur. Buna karşın olumlu ve yapıcı düşünen insanlar bulundukları çevreye farklı bir tat verirler. Bunu fark eden diğerleri daima o tadı yayan kişilerin etrafında toplanırlar. Pek çoğumuz böyle ilgi toplayan kişilere şahit olmuşuzdur.

    Eğer insan kendisinin farkındaysa kişiler arası iletişimde ne derece etkili ve uyumlu olduğunu fark edebiliyorsa bu farkındalığı olumlu yönde kullanabilir. Fakat bazı insanlar olumlu, yapıcı ve yaratıcı düşünceye sahip olsalar bile bu özelliklerini açığa çıkaramayabilir. Bunu kullanabilmek insanın insana açık olmasına, açık düşünebilme yeteneğine sahip olmasına bağlıdır. Kimi insanlar duygu ve düşüncelerini dizelere yansıtır, kimi ise kendi içinde; kendisinden başka kimsenin giremediği yüreğinde saklar. Birçok sosyal fobik kendi dizelerini yüreğine yazarken, ya kısmen çevreden uzaklaşır ya da kendisini tamamen kapatır. Evinden çıkmak istemez, yeniliklere başlamada zorluk yaşar; yani adaptasyon güçlüğü çeker. İlklerde zorlanma daima kişinin bir sonraki adımda yaşayacağı endişeyi arttırır, olumlu tepkiler yerine olumsuz ve sıkıntıyı daha da çoğaltan tepkileri ortaya çıkarır.

    Sosyal fobisi olan kişiler hata yapma, gülünç duruma düşme ya da kendilerine yakışmayacaklarını düşündükleri davranışları yapma korkusu içindedir. Sosyal fobi ile mücadeleden, faaliyetlerde arka plana itilmiş olmaktan, dostça olmayan bir şekilde kendilerine davranılmasından, aptalca görünmekten, kontrolü kaybetmekten, panik yaşamaktan, ne söyleyeceğini bilememekten ve bir de bunlara eşlik eden birçok fiziki belirtileri yaşamaktan korkmaktadır.Bu fiziki belirtileri; ellerde terleme ve titreme, yüz kızarması, ses kısılması ve titremesi, kaslarda gerginlik, çarpıntı ve göğüste sıkışma hissi, sıcak ve soğuk basmaları, mide rahatsızlıkları, baş ağrısı olarak sıralayabiliriz.Çocuklarda sosyal fobi
    Çocuklarda sosyal fobi sıklıkla okul fobisi, sınav korkusu veya başka çocuklar tarafından gülünç bulunma duygusu olarak kendini gösterir. Okul fobisi olan çocuklarla yapılmış çalışmalarda, bu çocukların % 40’ında sosyal fobiye rastlanmıştır. Sosyal fobi yaşayan çocuklarda, performansının değerlendirme korkusu yüksekse; sınavları yarıda kesebilir ve genelde sınav sonuçları diğerlerine göre daha düşük olabilir. Bu da diğerlerine göre daha kötü okul başarısını beraberinde getirir. Okul başarısızlığı genelde, öğrenmeye katkı sağlayıcı faaliyetler içinde yer alan sözel sunum, sorulara cevap verme veya sınav korkusu ile, otorite durumunda bulunan öğretmen ile olan kaygılı ilişkilerden kaynaklanmaktadır. Özellikle performansının değerlendirilme kaygısı, öğrencinin kendi davranışlarına yoğun olarak eğilmesine, sosyal ortamda kendini ele verebilecek titreme, kızarma, terleme, ses kısılması gibi yönlerine yoğunlaşmasına yol açtığından, dikkat ve konsantrasyon bozukluklarına, bilgilerini yazıya veya ifadeye dökememesine yol açmaktadır.Eşlik eden sorunlar

    Sosyal fobi problemi olan kişilerin, sıklıkla başkaca psikolojik problemleri de bulunmaktadır. Sosyal fobi ile devam eden en sık problemler; panik atak, fobik rahatsızlıkların farklı şekilleri (agorafobi gibi), yaygın anksiyete bozukluğu, depresif ve somatik şikayetler, alkol ve ilaç kötüye kullanımı ile uyuşturucu sayılabilir. Depresyon sosyal fobiye eşlik eden veya bir sonucu olarak ortaya çıkan, çeşitli araştırmalara göre % 14 – 50 oranında görülen bozukluktur. Depresyon, sosyal fobinin oluşturduğu mesleki ve özel hayata ilişkin memnuniyetsizlik ile sosyal engellenmelerin sonucu olarak kendini geliştirir. Relatif yüksek oranda intihar düşünceleri ve denemeleri (% 15) sosyal fobiye eşlik eder.
    Alkoliklerle yapılan çalışmalarda, sosyal fobili bireylerin 9 kat daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Yine sosyal fobili bireylerde alkol kullanımı, diğerlerine göre 2,5 kat daha fazla olarak bulunmuştur. Bunların dışında sosyal fobili bireylerde; yalnız yaşama eğilimi yüksek, eğitim seviyeleri düşük, ekonomik açıdan başkalarına daha bağımlı, istikrarsız bir hayat çizgisi, sosyal açıdan yalıtılmışlık, cinsel problemler normale göre yüksektir.Sosyal fobinin nedenleri
    Daha küçük yaşlarda önemsenmeyen ve özellikle toplumumuzda terbiyeli, utangaç kabul edilme eğiliminde olan bu kişilerde, kliniklere ve tedaviye ergenlik döneminde daha yoğun başvurulmaktadır. Özellikle ergenlik dönemi sosyal fobiklerde daha yoğun ve kaygılı olarak yaşanmakta, ergenliğin getirdiği problemlere, sosyal fobiye özgü problemler de eklenmektedir. Farklı problemler veya bozukluklarla kliniklere yapılan başvurular sonucunda da, sosyal fobiler tespit edilebilmekte, klinik veya tedaviye geliş nedeni depresyon, agorafobi veya anksiyete bozuklukları olabilmektedir.
    Sosyal fobi oluşumuna ilişkin farklı görüşler bulunmakla beraber, nedenlerini fizyolojik ve psikososyal olarak ikiye ayırabilmek mümkündür. Araştırmalarda, aileleri sosyal fobi özellikleri gösteren bireylerde hastalığın görülme oranı, diğerlerine göre 3 kat daha fazladır. Ayrıca sinir sisteminde bulunan dopamin ve serotonin gibi nöral ileticilerin seviyelerinin de normale göre farklı düzeylerde olduğu görülmüştür.

    Korumacı değil geliştirici olun
    Sosyal fobiyi oluşturan faktörlerden psikososyal nedenler; çocuğun doğumundan itibaren öncelikle içinde yaşadığı aile, daha sonra da akraba ve aile çevresi ile okul ve arkadaş çevresi olarak sıralanabilir. Aile çocuğun temel eğitimini aldığı, kişilik özelliklerinin şekillendirildiği, zihinsel yeti ve becerilerin oluşturulduğu, duygusal yaşantıların ve tepkilerin geliştirildiği bir ortamdır. Aile çocuk için; karşılıklı güven ve sevgi alışverişine dayalı iletişim ortamı, özgüven ve özerkliğin sağlanması, zihinsel ve duygusal gelişimine yardımcı olabilecek şartların verildiği bir ortam oluşturmalıdır. Korumacı değil, geliştirici; cezalandırıcı değil destekleyici, bağımlı değil özgüveni sağlayıcı yaklaşım benimsenmelidir. Ailenin dışında, diğer çevresel koşullar da bu yapıyı destekleyecek biçimde şekillenmelidir. Böyle bir ortam çocuğun psikolojik olarak sağlıklı yetişmesine imkan verecektir. Psikolojik olarak sağlıklı yetişen bir birey; kendi olumlu ve olumsuz yönlerini tanıyan, bir birey olarak değerli olduğunun farkına varan, yaşam için gerekli özgüveni oluşturabilmiş, toplumda sağlıklı ilişkiler kurup, bunları geliştirebilen bir kişidir. Bu kişilerde de sosyal fobi oluşma riski, diğer psikolojik rahatsızlıklarda olduğu, gibi son derece azdır.
    Tersi durumlarda, çocuklar tanıdık olmadıkları ortamlarda aşırı ürkek, sessiz, hareketsiz, utangaç bir tavır sergileyebilirler. Bazen de böyle bir durumda ağlama, anne-babaya yapışırcasına sarılma, onlara dokunma, yanlarından ayrılamama, huysuzca davranışlar içine girebilirler. Toplulukla oynanan oyunlara katılmaz, uzaktan bakmakla yetinir hatta bir köşeye sinip, kendilerini gizleyerek olanları izlerler. Oyunlara katılsalar bile diğerlerinin sözleri doğrultusunda ve önemli roller almadan hareket eder, oyun kuruculuk yapamazlar. Oynanan oyunlarda geri planda kalırlar. Okula gitmek istemeyip, türlü yakınmalarla evde kalmak isterler. İlerideki hayatlarında da benzer davranış kalıplarını sergilemeye devam edeceklerdir.

    Sosyal fobi ve düşünce
    Sosyal fobikler normal bireylere göre, her şeyi daha olumsuz değerlendirme eğilimindedir.
    Negatif sosyal durumları daha çok kendi içsel değerleri ile değerlendirirken (beceriksizlik, zayıflık, vs.), pozitif durumları daha çok dış faktörlere (şans, kader, diğerlerinin olumlu tutumu, vs.) bağlama eğilimindedir.
    Sosyal fobikler kendileri ile ilgili anormal olumsuz değerlendirmeler yapmakla kalmaz, diğerlerinden de böyle negatif değerlendirmeler bekleme eğilimindedir.
    Bu negatif değerlendirmeler sosyal fobiklerde başkalarının bu kişilere verdikleri tepkilerinden değil, kendi önyargı ve yanlış değerlendirmelerinden gelir.

    Hatamla sev beni!
    Sosyal fobikler sosyal faaliyetlerde, artmış bir fiziksel gerginlik ve diğerlerinin de görebileceği şekilde buna uygun fiziksel belirtiler (terleme, titreme,

    kızarma, vs.) gösterirler.
    Sosyal fobikler kendilerinin fiziksel belirtilerinin, diğerleri tarafından abartılmış bir şekilde algılandığını düşünmektedir. Örneğin, elleri titreyen biri, bunu herkesin gördüğünü ve sürekli titreyen ellerine baktıklarını düşünmektedir.
    Sosyal fobikler mükemmeliyetçi bir anlayış sergilemekte, hata olmaması prensibini savunmaktadırlar.İlaç ve psikoterapi tedavisi
    Sosyal fobi tedaviye oldukça iyi cevap veren ve ayrıntılı tanımlanmış bir rahatsızlıktır. Tedavi sürecinde ilaç ve psikososyal tedavi yaklaşımları tek tek veya birlikte kullanılabilir.
    İlaç tedavisinde en çok SSRI grubu antidepresan ilaçlar tercih edilmekte olup, yan etkilerinin azlığı ve uzun süreli kullanımlara müsait olmaları nedeniyle avantajlıdırlar. Doktor kontrolünde kullanıldığında bağımlılık yapmayan bu ilaçlar, en az 6 ay kullanılmalı ve tedaviye alınan cevaba göre kullanım süresi tedaviyi yürüten uzman doktor tarafından belirlenmelidir.
    Psikolojik tedavi yaklaşımında; ağırlıklı olarak bilişsel – davranışsal psikoterapiler, sosyal beceri eğitimleri, gevşeme egzersizleri, bireysel ve sosyal etkinlik tedavileri ile grup terapileri uygulanabilmektedir. Psikolojik tedavilerle bireyler, yanlış düşünce ve davranış kalıplarını tanıyabilmekte, önyargıları ile kendilerine yönelik olumsuz tutumlarını değiştirerek, daha gerçekçi beklenti ve davranış kalıpları oluşturabilmekte, başa çıkma stratejileri geliştirebilmekte, eksik olan sosyal becerileri kazanmakta ve iletişim güçlerini arttırmaktadır.







  • okuyan varmı ?
  • Dibe vurduktan sonra kendiliğinden düzelirsin. Şimdi sana ne desem faydasız.
  • evet insan dibe düşünce her istediğini ve her türlü çılgınlığı yapabiliyor
  • Bu sosyal fobi sanırım bendede var.. hafif çarpıntıyla beraber bazen kas gerilmesi yapıyor ama bunla için doktora gittiğimde daha yeni oldu haziran ocivarlar gittiğimde doktor hiç birşey yok diyor sadece diyor bir çarpıntı var dyor.

    Bir psikoloja görünmekte fayda var.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Se_co

    Bu sosyal fobi sanırım bendede var.. hafif çarpıntıyla beraber bazen kas gerilmesi yapıyor ama bunla için doktora gittiğimde daha yeni oldu haziran ocivarlar gittiğimde doktor hiç birşey yok diyor sadece diyor bir çarpıntı var dyor.

    Bir psikoloja görünmekte fayda var.



    hocam doktorlar bu konu hakkında birşey yapamazlar bildiğim kadarıyla bir psikoloğa görünmende fayda var
  • Bişey diyemiyor zaten adam diyor hiç bir problem falan yok diyor ilaç verdi ama kullanmadım duruyor öyle ama yanlız her zaman yapmıyordu son zamanlar hafiften işte biraz yapıyor sonra gene geçiyor yani rahat bırakıyor çoğu zaman
    Dakka başı doktora gidilmeyeceği için gitmiyorum sadece önümüzdeki hatfa içi bir gün psikoloju gözden geçiriyorum..

    Bende sizler gibi daha genç yaştayım 23 yaşındayım bende.. sanırım bu çoğu gençlerde oluşuoyrmuş Neyse diyelim bir beni psikoloji uzmanı görsünde.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Se_co -- 21 Ekim 2011; 14:09:09 >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Se_co

    Bişey diyemiyor zaten adam diyor hiç bir problem falan yok diyor ilaç verdi ama kullanmadım duruyor öyle ama yanlız her zaman yapmıyordu son zamanlar hafiften işte biraz sıkıntıyla başladı ama psikoloja görünücem ona göre harekete geçicem.

    Dakka başı doktora gidilmeyeceği için gitmiyorum sadece önümüzdeki hatfa içi bir gün psikoloju gözden geçiriyorum..



    bence bi ilacı dene faydasının çok olduğunu söylüyolar sendende sonuçları alırız böylece
  • O doktor ne zaman olursa diye için demişti sadece o gündür bugündür pek sıkıntı etmediği için kaldı o ilaç.. duruyor halen ama bir psikoloja görünücem bakalım ne diyecek herif bana ona göre tekrar harekete geçerim.

    Benim ilaç dideral markaydı.. 4 aydır dolapta duruyor durumum iyi olduğu için kullanmaya gerek duymadım zaten doktor öyle söylemişti.(Ne zaman olursa dye içsin demişti)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Se_co -- 21 Ekim 2011; 14:15:58 >
  • kopyala yapıştır değilde kendi fikirlerin olsa inan daha güzel olurdu.

    Bende de sosyal fobi var, neden olduğunu nasıl çözüleceğini herbişeyini biliyorum ama iş icraata iş gerçeklere gelince belirlediğiniz çözüm yolları bile imkansızmış gibi geliyor.
    Sosyal fobinin en kötü etkisi var bende, yüz kızarması.Ne yapsam ne etsem geçmiyor, kendime o an onlarca telkin veriyorum tık yok uzunca bir süre devam ediyor, ortamda havasızsa bu süre artıyor.
    Bide arkadaşlarla felan pek konuşmam ama kardeşimle her konuyu rahatça konuşurum çünkü insan seçerim.Kısa süre içinde karşımdaki insanı çok güzel bi şekilde süzerim nasıl tepki vereceğini çok iyi bilirim dolayısıyla ben bi konu hakkında bişeyler söylerken bana karşı olumsuz bişeyler söyleyeceğini çok kolayca sezerim ve fikrimi görüşümü onunla paylaşmam.

    Fazla konuşmayan birisine bilgisiz cahil gibi yaklaşımlarda bulunmak oldukça yanlış.Belki banada öyle diyen vardır ama kendisini fikrimi paylaşacak kadar yeterli bulmadığımdan dolayıdır böyle düşünmesi.Bir konuşsak algılarını bozarım.

    Bide merak ediyorum sosyal fobisi olanlar genelde maddi durumu kötü olanlar mıdır?Ben paranın insana özgüven getirdiğine inanırım.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: aeson01

    kopyala yapıştır değilde kendi fikirlerin olsa inan daha güzel olurdu.

    Bende de sosyal fobi var, neden olduğunu nasıl çözüleceğini herbişeyini biliyorum ama iş icraata iş gerçeklere gelince belirlediğiniz çözüm yolları bile imkansızmış gibi geliyor.
    Sosyal fobinin en kötü etkisi var bende, yüz kızarması.Ne yapsam ne etsem geçmiyor, kendime o an onlarca telkin veriyorum tık yok uzunca bir süre devam ediyor, ortamda havasızsa bu süre artıyor.
    Bide arkadaşlarla felan pek konuşmam ama kardeşimle her konuyu rahatça konuşurum çünkü insan seçerim.Kısa süre içinde karşımdaki insanı çok güzel bi şekilde süzerim nasıl tepki vereceğini çok iyi bilirim dolayısıyla ben bi konu hakkında bişeyler söylerken bana karşı olumsuz bişeyler söyleyeceğini çok kolayca sezerim ve fikrimi görüşümü onunla paylaşmam.

    Fazla konuşmayan birisine bilgisiz cahil gibi yaklaşımlarda bulunmak oldukça yanlış.Belki banada öyle diyen vardır ama kendisini fikrimi paylaşacak kadar yeterli bulmadığımdan dolayıdır böyle düşünmesi.Bir konuşsak algılarını bozarım.

    Bide merak ediyorum sosyal fobisi olanlar genelde maddi durumu kötü olanlar mıdır?Ben paranın insana özgüven getirdiğine inanırım.

    para ,popülerlik,imaj insana özgüven getiren maddelerdendir kopyala yapıştır yaptım çünkü kendimce pek bi fikrim yok sadece yol göstermesi açısından paylaştım ne olursa olsun özgüven kesinlikle önemli kim ne derse desinben bazen aşırı utandığım zamanda şunu yapıyorum işe yarıyor ama bezen : Utandığımda karşıdakinin de eli var ağzı var kemiği var fiziği var peki benim neyim eksik ve hiç düşünmeden anlık birşeymiş gişbi çıkarıyorum kimi zaman eleştri kimi zaman olumlu görüşler alıyorum tecrübe ile sabit bunlar tabiki




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.