Şimdi Ara

Sürekli Düşük devir Kullanmak Motoru sağırlaştırırmı (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
95
Cevap
1
Favori
6.076
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Son durumda yüksek devir kaç olmalı? Sürekli kullanmak zorunda kaldığımız sıkışık trafikte gaza basıp gidemeyeceğimize göre, 2. viteste 4000-5000 devirde bağırta bağırta mı gidelim yani?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: clb12


    quote:

    Orijinalden alıntı: krstarica

    Benzinlilerde bu bir sorun teşkil etmiyor bildiğim ancak düşük devirde dizel araçlar kesinlikle kullanılmamalı, bırakın kullanmayı, aracı 1000 RPM nin altında kaldırmak bile zararlı. Benzinli araçlarda bir şey olacağını zannetmiyorum. 2000 devir biraz düşük benzinli için ancak 2500 rpm civarı uygun olacaktır.

    Hocam neden düşük devirde kullanılmamalı dizel araçlar peki?sonuçta yüksek tork üretiyorlar ve devir bantları kısa.

    1500 ila 1000RPM arasında turbonun birincil olarak verimi alınamaz. En önemlı sorun ise yakıt pompasını zorladığı için pompayı yakabilirsiniz ve enjektörlerin tıkanmasına sebebiyet verebilir, daha hızlı kurum ( monoksit ) kaynaklı problemlerden tıkanır. Ara gazı vermeyin ama aracı kaldırırken en azından 1000 devirin üzerinde kaldırmaya gayret edin. Kalkmasına araç gaz vermeseniz de zaten yüksek torkundan dolayı kalkmada sorun yaşamaz.




  • abi arabayı boğmadan kullanırsan bişey olmaz kurum yapar o sorunuda arada redline çevirerek yok edebilirsiniz
  • quote:

    Orijinalden alıntı: aya

    "sağırlaştırmaz, şehir efsanesidir" diyenler neye dayanarak bunu yazıyorlar? bir konuda bilgi sahibi değilseniz, en azından görüşünüzün, tahmine dayalı olduğunu belirtin de, okuyanlar da ona göre şekillendirsinler kafalarında. bu işin öyle ECU'ların sürüş stilinizi öğrenip ona göre davranmaları ile filan da ilgisi yok...



    işin teknik kısmı şu ki;

    ister benzinli olsun, ister dizel; günümüz içten yanmalı motorlarında, pistonlar üzerinde üst üste (en az) 2 adet segman bulunur. bunlardan üstteki segman kompresyon segmanı, alttaki ise yağ segmanıdır.

    piston yukarı çıkarken, karterdeki motor yağını da yukarı çekip, silindir duvarlarına bular. işte altta kalan yağ segmanının işi, silindirdeki patlama oluşup, piston aşağıya döndüğünde bu duvarlara bulanmış olan yağı, bir jilet gibi kazıyıp kartere indirir ve piston duvarının yağdan arınıp temiz kalmasını sağlar.

    üstteki kompresyon segmanının işi ise, piston yukarıya, sıkıştırma zamanına giderken, yanma odası içinde sıkışan hava (ya da hava-yakıt karışımı) kaçacak bir yer arar. bu konuda bulabileceği boşluklardan birisi de piston ile silindir duvarı arasıdır. işte kompresyon segmanı da, bu aradan oluşacak kaçakları önler.

    bir ucu açık bilezik olan bu segmanlardan özellikle yağ segmanının işini doğru yapabilmesi, yani çalışabilmesi için ise, piston üzerinde oturduğu yuvada belli aralıklarla konulmuş delikler vardır. işte piston aşağı giderken karter bölümünde sıkışan hava, piston altından, pistonun içine dolar ve bu deliklerden girerek segmanı/segmanları dışarıya yani silindir duvarlarına doğru iter yani segmanları açar. bu sayede segmanlar genişleyip silindir duvarlarına tam yapışır ve işlerini yaparlar.

    aynı şekilde kompresyon segmanları da doğru çalışabilmek için, sıkıştırma basıncının yardımıyla yuvalarında genişlerler.

    işte sürekli devirsiz kullanılan bir motorda, düşen yanma verimi ve ortaya çıkan atıklardan dolayı kurumlaşma oluşur ve bu kurumlaşma zamanla, segmanları çalıştıracak olan bu segman deliklerine ve yuvalarına dolmaya başlar ve zaman içinde bu delikleri/yuvaları tıkarlar. tıkanan bu deliklerden/yuvalardan hava giremeyeceği için segmanlar ilerleyen dönemlerde gerektiği gibi açılamaz ve yağ segmanı yağı silindir duvarlarından kazıyamaz. silindir duvarlarında kalan yağ tabakası ise, bir sonraki sıkıştırma ve patlama zamanında yanarak size "yağ yakma" olarak döner.

    aynı şekilde doğru çalışamayan kompresyon segmanları, yanma odasında sıkışan havaya yenik düşer ve burdan kompresyon kaçağı oluşarak motorda performans düşüklüğü olarak geri döner. buyrun size motor sağırlaşması...


    bu nedenle motorların sürekli düşük devirlerde kullanılması doğru değildir. arada bir de olsa yüksek devir çevrilmesi, bu kurumların yerlerinden sökülüp atılması için iyi ve doğru bir işlemdir...



     Sürekli Düşük devir Kullanmak Motoru sağırlaştırırmı


     Sürekli Düşük devir Kullanmak Motoru sağırlaştırırmı


     Sürekli Düşük devir Kullanmak Motoru sağırlaştırırmı


     Sürekli Düşük devir Kullanmak Motoru sağırlaştırırmı


     Sürekli Düşük devir Kullanmak Motoru sağırlaştırırmı


     Sürekli Düşük devir Kullanmak Motoru sağırlaştırırmı


    hocam doğru bilgiler ve paylaşım için teşekkürler...yalnız bu işin içinde ecunun kendini ayarlaması olayını da atlamamak gerekiyor.bu da etkili çünkü.sizin bahsettiğiniz durumu ben de bir iki kelimeyle özetlemeye çalıştım.Bu işin mekanik kısmı. ecu olayı da işin elektronik kısmı.iyi muhabbetler...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Rakipsiz Fırtına -- 27 Aralık 2012; 22:30:52 >




  • Forumda düzenli olarak açılan konulardan biri. Belki de 'rodaj' konusu ile beraber en çok tartışılan konuların başında geliyor. Teknik kısım @aya tarafından açıklanmış. Tekrar oraya girmiyorum.

    Düşük devirlerde kullanılan bir motor ile, nispeten normal devirlerde kullanılan bir motor arasında belli bir süre sonra az bir performans farkı olması gerçektir. Silindir içi kurumlanma, performansı düşüren ve egzoz emisyonunu arttıran en büyük sebeptir. Aynı zamanda yakıt tüketimini de arttırır.

    Bu nedenle, motorun sağırlaşmasının arkasında yatan sebep, kurumlanmadır. Kalitesiz yakıt kullanmak ve düşük devirlerde kullanmak kurumlanma hızını arttırır. Motorun belli aralıklarla yüksek devirlere de çıkarılması kurumlanmanın bir derecede giderilmesini ve performansın düşmesini engeller. Dizel araçlarda bu, DPF'nin ömrünü de uzatır.

    Ekleme :

    Kurumlanma hem çok düşük devirlerde kullanılan hem de yüksek devirlerde kullanılan motorlarda meydana gelir. Şehiriçi kısa mesafede kullanılan, çok değişken devirli ve ya yüksek devirli kullanılan motorlarda da kurumlanma hızlı olur. Fakat şehirlerarası kullanılan bir araçta kurumlanma fazla olmaz. Nedeni, yüksek viteste ve sabit hızda kullanılmasıdır. Kurum oluşması tek bir sebepten oluşur : tam yanmama. Bu nedenle çok yüksek devirlere çıkmadan belli devir aralığında kullanmak kurumlanma hızını azaltır. DPF için ise yüksek devirlere çıkmak gereklidir. Ya da uzun süre sabit devirde. (devir çok düşük olmayacak şekilde.)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi LionTech16 -- 27 Aralık 2012; 22:50:28 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: krstarica

    quote:

    Orijinalden alıntı: clb12


    quote:

    Orijinalden alıntı: krstarica

    Benzinlilerde bu bir sorun teşkil etmiyor bildiğim ancak düşük devirde dizel araçlar kesinlikle kullanılmamalı, bırakın kullanmayı, aracı 1000 RPM nin altında kaldırmak bile zararlı. Benzinli araçlarda bir şey olacağını zannetmiyorum. 2000 devir biraz düşük benzinli için ancak 2500 rpm civarı uygun olacaktır.

    Hocam neden düşük devirde kullanılmamalı dizel araçlar peki?sonuçta yüksek tork üretiyorlar ve devir bantları kısa.

    1500 ila 1000RPM arasında turbonun birincil olarak verimi alınamaz. En önemlı sorun ise yakıt pompasını zorladığı için pompayı yakabilirsiniz ve enjektörlerin tıkanmasına sebebiyet verebilir, daha hızlı kurum ( monoksit ) kaynaklı problemlerden tıkanır. Ara gazı vermeyin ama aracı kaldırırken en azından 1000 devirin üzerinde kaldırmaya gayret edin. Kalkmasına araç gaz vermeseniz de zaten yüksek torkundan dolayı kalkmada sorun yaşamaz.

    Anladım.Bir de forumda bazı arkadaşlar 'turbo açma' olayından bahsediyor. dizel kullanmışlığım yok ama böyle bir şey var mıdır?

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • Benim dizelde sorun oldu vallA.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Otomatik vitesli arabaları demek bunu düşünmeden yapmışlar.


    Neden otomatik vitesli arabaların ikinci elleri motor açısından daha temiz oluyor acaba?


    Ben de söyle bir yorum yapayım. Günümüzün araçlarında değişken supap zamanlaması vardır. Bu sayede araçlar çığ yakıt atma oranını en aza indirirler. Zaten eski araçlarda fark etmişsinizdir sabit hızla giderken gidebildikleri minimum devir şimdiki araçlardan daha yüksektir. Atmosferik araçlarda zaten motora giren havanın basıncı sabittir. Daha fazla güç için daha fazla yakıta ihtiyaç duyarlar. Yani aynı havayla daha fazla yakıt yakmaya çalışırki asıl bu noktada çığ yakıt kalabilir. Türk tüketicisi avrupadaki tüketicilerden daha fazla devirli kullanır. Ama avrupada aynı araçlarla milyon km çeviren varken burda 200 binde bir motor yapılır.
  • benim i30 dizelde neden 1800 devire gelince vites artır diyor?

    vites atıncada araba 1200 devirlerden devam ediyor?

    bence artık yeni nesil motorlarda öyle birşey yok
  • 1.4 d-4d manuel auris kullanıyorum.
    sakin kullandığım zaman 2000-2200 devirde vites değiştiriyorum,zaten gaza hafif bastığım için vites değiştirdiğim zamanki 1400 devirde araç titreme yapmıyor zaten ama 1400 devirde %50 gaza basarsam haliyle kaldırama aeracı ve titreme yapar zaten araç kendini belli ediyor.eğer gaza hafif basılıyorsa 2000 devir yeter dizel için ama biraz daha seri kullanımda 2500 3000 devir daha sağlıklı olur.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ayak kokusu

    Sığırlaştırır mı diye okudum, o nasıl bir terim dedim.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: ARES007

    Otomatik vitesli arabaları demek bunu düşünmeden yapmışlar.


    Neden otomatik vitesli arabaların ikinci elleri motor açısından daha temiz oluyor acaba?


    Ben de söyle bir yorum yapayım. Günümüzün araçlarında değişken supap zamanlaması vardır. Bu sayede araçlar çığ yakıt atma oranını en aza indirirler. Zaten eski araçlarda fark etmişsinizdir sabit hızla giderken gidebildikleri minimum devir şimdiki araçlardan daha yüksektir. Atmosferik araçlarda zaten motora giren havanın basıncı sabittir. Daha fazla güç için daha fazla yakıta ihtiyaç duyarlar. Yani aynı havayla daha fazla yakıt yakmaya çalışırki asıl bu noktada çığ yakıt kalabilir. Türk tüketicisi avrupadaki tüketicilerden daha fazla devirli kullanır. Ama avrupada aynı araçlarla milyon km çeviren varken burda 200 binde bir motor yapılır.


    Bu kısmı biraz açabilir misiniz? Silindir içerisine giren hava neden her zaman sabittir?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: LionTech16

    quote:

    Orijinalden alıntı: ARES007

    Otomatik vitesli arabaları demek bunu düşünmeden yapmışlar.


    Neden otomatik vitesli arabaların ikinci elleri motor açısından daha temiz oluyor acaba?


    Ben de söyle bir yorum yapayım. Günümüzün araçlarında değişken supap zamanlaması vardır. Bu sayede araçlar çığ yakıt atma oranını en aza indirirler. Zaten eski araçlarda fark etmişsinizdir sabit hızla giderken gidebildikleri minimum devir şimdiki araçlardan daha yüksektir. Atmosferik araçlarda zaten motora giren havanın basıncı sabittir. Daha fazla güç için daha fazla yakıta ihtiyaç duyarlar. Yani aynı havayla daha fazla yakıt yakmaya çalışırki asıl bu noktada çığ yakıt kalabilir. Türk tüketicisi avrupadaki tüketicilerden daha fazla devirli kullanır. Ama avrupada aynı araçlarla milyon km çeviren varken burda 200 binde bir motor yapılır.


    Bu kısmı biraz açabilir misiniz? Silindir içerisine giren hava neden her zaman sabittir?



    @liontech16 ;

    maalesef aramızda hala, araçlarda yanan asıl maddedin yakıt olduğunu zanneden arkadaşlarımız var anlaşılan. ayrıca onlar AFR'yi de bilmiyorlar.

    oysa motorda yanan ve enerji üreten şeyin aslında hava olduğunu, yakıtın ise, o havayı yakmak için yardımcı eleman olarak kullanıldığını bilseler durum değişecek. o zaman, daha fazla gücün, aynı miktarda havaya daha çok yakıt basarak (AFR'yi alt üst ederek) değil, daha fazla hava ve ona oranlı yakıt ile elde edildiğini daha kolay anlayacaklar aslında...

    o zaman sizi de beni de daha doğru anlayacaklar hatta...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi aya -- 28 Aralık 2012; 0:39:22 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: clb12


    quote:

    Orijinalden alıntı: krstarica

    quote:

    Orijinalden alıntı: clb12


    quote:

    Orijinalden alıntı: krstarica

    Benzinlilerde bu bir sorun teşkil etmiyor bildiğim ancak düşük devirde dizel araçlar kesinlikle kullanılmamalı, bırakın kullanmayı, aracı 1000 RPM nin altında kaldırmak bile zararlı. Benzinli araçlarda bir şey olacağını zannetmiyorum. 2000 devir biraz düşük benzinli için ancak 2500 rpm civarı uygun olacaktır.

    Hocam neden düşük devirde kullanılmamalı dizel araçlar peki?sonuçta yüksek tork üretiyorlar ve devir bantları kısa.

    1500 ila 1000RPM arasında turbonun birincil olarak verimi alınamaz. En önemlı sorun ise yakıt pompasını zorladığı için pompayı yakabilirsiniz ve enjektörlerin tıkanmasına sebebiyet verebilir, daha hızlı kurum ( monoksit ) kaynaklı problemlerden tıkanır. Ara gazı vermeyin ama aracı kaldırırken en azından 1000 devirin üzerinde kaldırmaya gayret edin. Kalkmasına araç gaz vermeseniz de zaten yüksek torkundan dolayı kalkmada sorun yaşamaz.

    Anladım.Bir de forumda bazı arkadaşlar 'turbo açma' olayından bahsediyor. dizel kullanmışlığım yok ama böyle bir şey var mıdır?

    Turbo açma olayından kasıt aracı çalıştırırken ve kapatırken en az 40-50 saniye bekleyin ki turbo devri düşsün, yağlanma mili kontak kapandığında en az sürtünme ile zarar vermesini engellesin, çalıştırırken de yağ jelimsi kıvamda olacağı için biraz ısınması ve alışması adına 1 dakikaya yakın araç rolantide çalıştırılmalıdır.




  • az daha devirli kullanın.
  • ara sıra yüksek devirlere çıkmak iyidir
  • quote:

    Orijinalden alıntı: aya

    @liontech16 ;

    maalesef aramızda hala, araçlarda yanan asıl maddedin yakıt olduğunu zanneden arkadaşlarımız var anlaşılan. ayrıca onlar AFR'yi de bilmiyorlar.

    oysa motorda yanan ve enerji üreten şeyin aslında hava olduğunu, yakıtın ise, o havayı yakmak için yardımcı eleman olarak kullanıldığını bilseler durum değişecek. o zaman, daha fazla gücün, aynı miktarda havaya daha çok yakıt basarak (AFR'yi alt üst ederek) değil, daha fazla hava ve ona oranlı yakıt ile elde edildiğini daha kolay anlayacaklar aslında...

    o zaman sizi de beni de daha doğru anlayacaklar hatta...

    Maalesef durum aynen öyle görünüyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi LionTech16 -- 28 Aralık 2012; 1:01:01 >




  • valla onu bunu bilmemde haftada bir iki defa sport moda alip 6700 6800 dd lere cikip birakiyorum. redline mi ne haltsa onu yapiyorun. o sehir efsanelerine inananlardanim.. bi cocuga surekli kitap oku derseniz ve o cocukta hep kitap okuyup ders calisirsa ilerde odundan bi insan olur. biraz kacamak yapacakki ilerde randimani saglam olsun insan iliskileri guzel olsun. motorda boyle bisey arada redline yapin bosuna 8000dd koymamis adamlar. tabi atmosferik benzinliler icin diyorum. dizellerin nede olsa bitmek tukenmeyen torklari var.. oyle diyorlar ;))))))

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: aya

    quote:

    Orijinalden alıntı: LionTech16

    quote:

    Orijinalden alıntı: ARES007

    Otomatik vitesli arabaları demek bunu düşünmeden yapmışlar.


    Neden otomatik vitesli arabaların ikinci elleri motor açısından daha temiz oluyor acaba?


    Ben de söyle bir yorum yapayım. Günümüzün araçlarında değişken supap zamanlaması vardır. Bu sayede araçlar çığ yakıt atma oranını en aza indirirler. Zaten eski araçlarda fark etmişsinizdir sabit hızla giderken gidebildikleri minimum devir şimdiki araçlardan daha yüksektir. Atmosferik araçlarda zaten motora giren havanın basıncı sabittir. Daha fazla güç için daha fazla yakıta ihtiyaç duyarlar. Yani aynı havayla daha fazla yakıt yakmaya çalışırki asıl bu noktada çığ yakıt kalabilir. Türk tüketicisi avrupadaki tüketicilerden daha fazla devirli kullanır. Ama avrupada aynı araçlarla milyon km çeviren varken burda 200 binde bir motor yapılır.


    Bu kısmı biraz açabilir misiniz? Silindir içerisine giren hava neden her zaman sabittir?



    @liontech16 ;

    maalesef aramızda hala, araçlarda yanan asıl maddedin yakıt olduğunu zanneden arkadaşlarımız var anlaşılan. ayrıca onlar AFR'yi de bilmiyorlar.

    oysa motorda yanan ve enerji üreten şeyin aslında hava olduğunu, yakıtın ise, o havayı yakmak için yardımcı eleman olarak kullanıldığını bilseler durum değişecek. o zaman, daha fazla gücün, aynı miktarda havaya daha çok yakıt basarak (AFR'yi alt üst ederek) değil, daha fazla hava ve ona oranlı yakıt ile elde edildiğini daha kolay anlayacaklar aslında...

    o zaman sizi de beni de daha doğru anlayacaklar hatta...

    Gaz Formül Oran (%)
    Azot N2 78.084
    Oksijen O2 20.946
    Argon Ar 0.930
    Karbondioksit CO2 0.034
    Yukarıda havada bulunan gazlar ve oranları veriliyor.
    Biz silindir içinde burda N2 gazını mı yakıyoruz ne demek hava yakıt olarak kullanılıyor? Havadaki oksijen silindir içindeki yakıtı (hidrokarbon) yakmak için kullanılır.
    Daha detaylı bir açıklama yaparsanız bizi aydınlatmış olursunuz.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • Genelde düşük devirlerde kullansamda arada bir performans için yüksek devirlerde vites değiştiriyorum. Bazen motoru açmak gerekiyor
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.