Maç sonrası Liverpoollular, mekan belledikleri Taksim'e akın etti. Hiç sesleri çıkmıyordu. 'Ne oldu bunlara' diye düşünürken restoranlara saldırdılar. Açlık ve birasızlık başlarına vurmuştu anlaşılan. Doyunca açıldılar...
Maçtan sonra İngiliz taraftarların gelişini mekan belledikleri Taksim'de beklemeye koyulduk. Liverpool galibiyetine en az İngilizler kadar seyyar bira ve Liverpool atkıları, formaları satanlar da sevinmişti. Gözleri yolda Liverpoollu taraftarların gelişini bekliyorlardı. 10 YTL olan Liverpool formaları artık 15 YTL'ydi. Kutu biranın tanesini 4 YTL'den satılacaktı ama İngilizce'de 4 nasıl söyleniyordu? Seyyar bira satıcılarına 4'ün İngilizcesini öğrettikten sonra biz de son hazırlıklarımızı yaptık...
Saatlerimiz 02.00'yi gösterdiğinde önce sponsorların lüks otobüsleri, ardından belediye otobüsleri yanaşmaya başladı. O da ne? Bunların hiç sesleri çıkmıyor. Meşhur İngiliz fanatiklerine ne oldu? Sanki iki saat önce Şampiyonlar Ligi Kupası'nı kazanan onlar değil! Anladık ki, aç kalmışlar. Hemen hepsi Taksim'deki büfelere saldırdı. Döner, hamburger, soğuk sandviç ne varsa götürdüler. Biraları su gibi içtiler. İşte ancak o zaman kendilerine geldiler. Sabaha kadar coştular da coştular.