En son kendimi Galatasaray sayesinde sevinirken bulduğum an, Hamburg ile oynadığımız UEFA maçı ve Baros'un kalecinin üstünden aşırtarak attığı gol.O maçın, o dakikasından itibaren, herşey o kadar kötü gidiyor ki.Gelen, giden futbolcular, TD ler, değişen yöneticiler...
Rijkaard’ı getirdik, olmadı, Elano’yu, Misimovic’i, Keita’yı getirdik, şimdi konuşmanın yeri yok ama, hiçbirinden faydalanamadık.Yönetimin çok büyük yanlışları, TD lerin hataları, futbolcuların vurdumduymazlığı, hepsi bir neden olarak gösterilebilir.
Evet o zamandan beri, kötü bir takımız.Bize yakışan futbolu hiç oynayamadık.Sahanın içinde, o çimde, biz kötü bir takımız.Ama bu işin asıl kısmı, o çimlerin ötesi.Galatasaray taraftarının taraftarlığı, o çimde alınan ağır sonuçlardan sonra çıkıyor ortaya, bence tam zamanıdır ki, herkes sorsun kendine, ben sadece o çimde harikalar yaratan, rakibine sahayı dar eden takımı mı destekliyorum? “Adı benim için önemli değil, ben o sahada olağanüstü futbol oynayan, 2000 de Uefa’yı alan, futbolun zirvesine çıkan takımı destekliyorum.” Diyenler, bu yazıyı okumayı burda sonlandırabilirler.
Ama eğer, benim desteklediğim klübün adı Galatasaray, ben iyi futbolu değil, ben başarıları, ben kupaları değil, ben Galatasaray’ı seviyorum diyebiliyorsanız, bunu göstermenin tam zamanıdır.
Para verin maça gidin, forma alın, ürün alın demiyorum, sadece artık Galatasaraylılık duruşunuzu gösterin, çünkü bunu göstericek zaman tam olarak bu zamandır.”Cuma günü kesin 3 yeriz” “Bari fazla atmayın” “Bu takımdan utanıyorum” “Fener bizimle dalga geçicek” gibi söylemler, asla asla bu Galatasaraylılık duruşuna uymaz.
En azından önümüzdeki 3 gün için, şu derbiye duruşumuzu belli ederek girelim, benim kendini Galatasaraylı olarak gören, hisseden kişilerden tek ricam budur.
Ona bakıyorsan Skibbe'yi gönderdik Kocaeliden sonra işimiz bitti.
yeni mesaja git
Yeni mesajları sizin için sürekli kontrol ediyoruz, bir mesaj yazılırsa otomatik yükleyeceğiz.Bir Daha Gösterme