Şimdi Ara

Tek başıma çıkacağım 3 günlük tur için tavsiyeleriniz? (Foto Eklendi) (Tur Tamamlandı) (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
68
Cevap
5
Favori
2.394
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • körüklüotobüs kullanıcısına yanıt
    Çok uzun bir tur olmayacağından ve yaptığım masraflar da limitimi aştığı için heybeyi daha sonra almayı düşünüyorum. Köpek kovucu veya benzer işleve sahip ürünleri de ertelemek mecburiyetindeyim.

    Allah'tan bir mani olmazsa bugün iftardan sonra kondisyon amaçlı tam teçhizat Ali Dağı'na tırmanış deneyeceğim. Kendimi çok uykusuz ve bitkin hissediyorum, umarım bu küçük turu tamamlayabilirim.

    Ürgüp' de yarın da yağış var ama çarşamba ve sonrasında yağış görünmüyor. Böylelikle kesinleşmiş başlangıç tarihim de belli oldu. Haydi hayırlısı..
  • ErturkB E kullanıcısına yanıt
    özellikle tek başınıa gideceğiniz bir turda, eğer ormanlık alanlara girecekseniz yağmur değil yağmur ihtimaline bile çok dikkat etmelisiniz. bunu başka insanlardan duyduklarıma göre değil, kendi yaşadığım bir olaya dayanarak söylüyorum.

    toprağın yağmura nasıl tepki vereceği belli olmuyor, geçen sene birkaç arakdaşımla kırklareli iğne ada'da tur yapmaya gittik. bulgaristan sınırına akdar varınca geri dönüp deniz kenarından ormanlık alana dalalım dedik. havada yağmur yoktu, amacımız ormanın içinden (yol yok) öyle ya da böyle bir şekilde geçip ilerideki köye varabilmekti.

     Tek başıma çıkacağım 3 günlük tur için tavsiyeleriniz? (Foto Eklendi) (Tur Tamamlandı)

    deniz kenarından köye giden yol yok, köye ulaşım için içeri doğru giren ve tepeye tırmanan bi yol vardı. biz fotoğraftaki gibi denize yakın, orman içindeki patikaları takip edecektik. ormana girmeden önce iki çobanla konuştuk, oraya asla gidilemeyeceğini söylediler ve kesin dille geri dönün dediler. biz ise hep şöyle düşündük; ormana girelim de, bakalım eğer çıkış yoksa nasıl olsa canımız istediği zaman geri döneriz. bu kafayla ormana daldık, yağmur başladı, biz olacakları tahmin etmediğimiz için yağmura da aldırmayıp deniz kenarına yakın şeritten ormanın içinde devam ettik. sadece 10dakikada toprak balçık çamuruna dönüştü. tekerleklerin etrafı kaskalın çamurlarla doldu, tekerlekler asla dönmüyor. çamur yapışkan. 2-3 kez durup lastiklerdeki çamurları yerde bulduğumuz çomaklarla temizlemedik (her bir temizleme işlemi nerden baksan en az 5 dakika sürüyor) ve tekerlekleri döner duruma getirdik. ama, bırakın bisiklete binmeyi, bisikleti elle tutup ilerlettiğimizde bile 10-15 metre gitmeden tekrar tekerlekler dönemeyecek duruma geliyordu. çünkü çamur anında yapışıyor. bisikletlerin kullanılamaz hale geldiğini kabullenince başka çare kalmadı ve hepimiz bisikletlerimizi sırtımıza alıp çok uzun bir mesafeyi bu şekilde gittik ki yerler balçık olduğu için ayakkabıların da her tarafı yürümemizi ciddi anlamda zorlaştıracak kadar çamur oldu, iki ayağım da böyle çamurdan birer futbol topu gibi, ayakkabıyı göremiyorum çamurdan. o gün o ormanda ilk defa ciddi anlamda korktum çünkü havanın kararması da yakındı bunları yaşadığımızda, neyse ki bir şekilde çıktık oradan ama o bisikleti üstelik yokuş yukarı nasıl taşıdım, tamamen ormanda kalma korkusundan taşıdım. derman kalmamıştı zaten akşama. bisikletin vites kollarına kadar her yeri çamur oldu, fren diskleri olduğu gibi çamur kaplanmış renkleri kahverengi olmuş bisikletin de içine ettik yani o gün. bu arada gps navigasyon olmasa gerçek anlamda kaybolmuştuk. bunu söylüyorum çünkü türk milleti halen gps'e önem vermiyor. bunu anlayabilmek çok güç. türk hava yollarında pilot olan bisikletli arkadaşlarım var, onlar bile arazie kullanırken gps kullanmıyorlar ve gps'in işe yaramayacağını, köylülerden kulaktan kulağa alınacak sözlü bilginin önemli olduğunu söylüyorlar. ülkenin pilotunun bile böyle düşünüyor olması bence tedirginlik verici.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 01001101 -- 30 Haziran 2015; 23:09:54 >




  • 01001101 kullanıcısına yanıt
    Öyle ormanlık bir yer düşüncem yok. Rutin japon gezginler gibi 3 gün takılıp dönme niyetindeyim. :) Gps konusuna gelirsek telefondan idare edebildiğim kadarıyla edeceğim. Elbette şart, sizinki ibretlik bir hikaye olmuş.

    Bu arada sabah yola çıkıyorum.. Aşama aşama geziyi fotoğraflamayı düşünüyorum. Şuan telefonları ve pilleri şarj etmekle uğraşıyorum. Bir de fotoğraf makinasının hafızayı boşaltırsam tamamdır.

    İç lastik almaya çıktım, iftardan sonra bisikletcim kapatmış, alamadım. Yarın bir aksilik olur da geç çıkarsam giderayak almayı düşünüyorum. Olmadı, Ürgüp'den alırız.

    Güzel bir çakı satın aldım. Gerber marka, oldukça hafif ve şık. Tam bir kampçı işi. Zaten 'kamp' der demez, satıcı arkadaş yaklaşık 50 bıçağın arasından hiç tereddüt etmeden bu bıçağı çıkardı. Daha ilk saniye 'işte budur' dedim.

    Bu akşam Kayseri inanılmaz soğuk. Aynı soğuk Ürgüp'te de varsa vay halime. :(

    Artık bana müsade. Döndüğümde veya fırsat bulduğumda, gezi notlarım ile yeni bir konu da görüşmek üzere, hoşça kalın.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ErturkB

    Öyle ormanlık bir yer düşüncem yok. Rutin japon gezginler gibi 3 gün takılıp dönme niyetindeyim. :) Gps konusuna gelirsek telefondan idare edebildiğim kadarıyla edeceğim. Elbette şart, sizinki ibretlik bir hikaye olmuş.

    Bu arada sabah yola çıkıyorum.. Aşama aşama geziyi fotoğraflamayı düşünüyorum. Şuan telefonları ve pilleri şarj etmekle uğraşıyorum. Bir de fotoğraf makinasının hafızayı boşaltırsam tamamdır.

    İç lastik almaya çıktım, iftardan sonra bisikletcim kapatmış, alamadım. Yarın bir aksilik olur da geç çıkarsam giderayak almayı düşünüyorum. Olmadı, Ürgüp'den alırız.

    Güzel bir çakı satın aldım. Gerber marka, oldukça hafif ve şık. Tam bir kampçı işi. Zaten 'kamp' der demez, satıcı arkadaş yaklaşık 50 bıçağın arasından hiç tereddüt etmeden bu bıçağı çıkardı. Daha ilk saniye 'işte budur' dedim.

    Bu akşam Kayseri inanılmaz soğuk. Aynı soğuk Ürgüp'te de varsa vay halime. :(

    Artık bana müsade. Döndüğümde veya fırsat bulduğumda, gezi notlarım ile yeni bir konu da görüşmek üzere, hoşça kalın.

    Merak ediyorum foto atın Umarım bi aksilik olmamıştır Ayrıca çakıyı ne kadara aldınız



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi muzafferste -- 1 Temmuz 2015; 17:30:00 >
    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • umarım gece donmamıştır

    yukarıda da yazmıştım, gene bu mevsimde bursa turuna gitmiştik. nasıl olsa yaz diye decathlon'dan arkadaşın da aldığı tulumu aldım. üzerinde 15 derece için üretilmiştir diyo, kanmamak gerek çünkü yazın gece hava 115den çok çok daha soğuk oluyor. bizim bursa turunda da geceleri çok soğuk olmuştu, özellikle sabah karşı. tura gitmeden hemen önce yazlık tulumumu test etmiştim, iş görmeyeceğini görünce de gidip ferrino kışlık (karlı havalarda kullanılmak için üretilmiş) tulum aldım. iyiki de almışım yoksa donardım.


    geçen ay marmaris'te yaptığımız tur mesela, gündüzleri hava sıcacık, denize giriyoruz. ama gece kamp alanı rüzgar aldığı için öyle soğuk oluyor ki -21 derecelik ferrino tulum ile dahi üşüdüm. düşünün artık.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: 01001101

    umarım gece donmamıştır

    yukarıda da yazmıştım, gene bu mevsimde bursa turuna gitmiştik. nasıl olsa yaz diye decathlon'dan arkadaşın da aldığı tulumu aldım. üzerinde 15 derece için üretilmiştir diyo, kanmamak gerek çünkü yazın gece hava 115den çok çok daha soğuk oluyor. bizim bursa turunda da geceleri çok soğuk olmuştu, özellikle sabah karşı. tura gitmeden hemen önce yazlık tulumumu test etmiştim, iş görmeyeceğini görünce de gidip ferrino kışlık (karlı havalarda kullanılmak için üretilmiş) tulum aldım. iyiki de almışım yoksa donardım.


    geçen ay marmaris'te yaptığımız tur mesela, gündüzleri hava sıcacık, denize giriyoruz. ama gece kamp alanı rüzgar aldığı için öyle soğuk oluyor ki -21 derecelik ferrino tulum ile dahi üşüdüm. düşünün artık.

    Bende çok merak ediyorum hiç cevap yok umarım başına bişey gelmemiştir

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • muzafferste kullanıcısına yanıt
    Selam!

    Sıkıntı yok beyler :)

    Gezimi aşama aşama ve özetle anlatayım. Fotoğraflar daha sonra gelecek..

    İlk olarak bisikleti düzgünce arabanın arkasına sabitledim ama taşıma aparatı arka cama çok baskı yaptığı için bir riske girmeyerek aparatı tekrar söktüm. Bisikletin ön tekerini sökerek arabanın arka koltuğuna yerleştirdim. Diğer malzemeleri de bagaja atıp yola koyuldum. Ürgüp'e geldim. Bir otele kamp alanı sordum, Ürgüp'te olmadığını, Göreme' de kamp yerleri olduğunu söylediler. Araba ile 10dk mesafedeki, yol üstünde bulunan Kaya Camping' e uğradım.

    KAYA CAMPİNG

    Oldukça temiz ve bakımlı bir yer. Giriş yaptığınız takdirde küçük bir yüzme havuzunu, yemek yapabileceğiniz ortak bir mutfağı, temiz tuvalet ve banyoyu giriş bedeli üzerinden kullanabiliyorsunuz. Çamaşır makinesi kullanımı gibi diğer şeyler için ayrıca ücret ödüyorsunuz.

    Kamp alanı oldukça temiz ve bakımlı. Geneli çimle kaplı alanda ağaçlar ve yürüyüş yolları var. Girdiğimde 5-6 Karavan ve 2-3 de çadır vardı.

    Artıları:
    - Genel olarak temiz bir yer.
    - Manzarası çok güzel.
    - Havuz kulanım imkanı.
    - WC, duş ve mutfak.

    Eksileri:
    - Fiyat politikası katı. Pazarlık da yok. Örneğin 3 arkadaş arabanızla gidip çadır kurmak istediniz diyelim. Kişi başı 28TL ödüyorsunuz. Her çadır için 24TL ve arabanızı da kamp alanına götürmek istiyorsanız 10' ar TL de araba başı ücret talep ediliyor. Aracı kamp dışına park etme olasılığınız var.
    - Bisikletliler için kötü bir konumda bulunuyor. Tepe bir yerde. Kamp alanına ulaşmak için çok ciddi tırmanışlar yapmanız gerekiyor.
    - Göreme ve Ürgüp'e eşit mesafede bulunuyor olsa da, sigaranız bitse en yakın yerleşim birimine araba ile 10dk mesafedesiniz. Yürüyüşçüler ve bisikletliler için büyük bir çile.

    Kaya Camping'i inceledikten sonra Göreme istikametine doğru devam ettim. Göremenin tam girişinde Dilek Camping'i gördüm ve alanı gezdim. Burada kalmaya karar verdim. Hemen artılarına ve eksilerine geçeyim.

    DİLEK CAMPİNG

    Artıları:
    - En güzel tarafı fiyatı. Arabanızla kamp alanına girip, aracın yanına çadır kurabiliyorsunuz. Araba için ayrıca bir ücret talep edilmiyor. Kişi başı 15TL. :)
    - Tam bir aile şirketi. Her kafadan sohbet insanı mevcut. Patron abilerimiz oldukça iyi ve anlayışlı. Çalışan kardeşlerimiz de çok cana yakın insanlar.
    - Ağaç evlerde konaklama imkanı mevcut. (85TL)
    - Konumu çok iyi, tam merkezde.
    - Havuz mevcut. (Maalesef havuza denk gelemedim. Bakım yapılıyordu. Fiyatta sormadım ama sanırım giriş ücretinin içinde, ayrıca ücret alınmıyor diye tahmin ediyorum)
    - WC ve Duş mevcut.
    - Hemen her yerde piriz ve kısmen ışıklandırma mecvut.

    Eksileri:
    - Alanda ciddi bir ilaçlamaya ihtiyaç var. Çadır sinekliğinden geçebilecek miniklikte, içeri akın eden canlılar eşliğinde uyuyorsunuz. Etrafta da çok sinek var.
    - Bol şire akıtan ağaçlara çözüm bulunmalı. Öyle ki çadırı toparlama noktasında, çadır yüzeyinde ciddi miktarda şire mevcuttu. Bu durum özellikle pahalı çadırlara sahip misafirleri sinirlendirebilir.
    - Kaya Camping'i gördükten sonra bir sonraki durak olarak Dilek Camping, bariz bir şekilde daha bakımsız görünüyor. Çim alanlarda kellikler mevcut ve Wc, duş gibi yerler baştan aşağı yenilenebilir.

    Her şeye rağmen sunulan hizmet ve sağlanan olanaklar düşünüldüğünde 15 TL gibi komik bir rakam ödüyosunuz ki bu fiyat resmen bedavadan biraz pahalı :) Kamp alanında fazla vakit geçirmeyip, gününün çoğunu gezi ve turlara ayıracak kamp meraklıları için ideal. Yok efendim ben manzaralı bir yerde çadırımla baş başa takılıcam, bol bol kitap okuyup, havuza gireceğim ve çok da titiz biriyim derseniz Kaya Camping'i de düşünebilirsiniz.

    GÖREME

    Vaktimin çoğunu Göreme de geçirdiğim için yazacaklarım daha çok burası için geçerlidir. Herkes oldukça iyi, güler yüzlü ve yardımsever. Turisti %80 uzak doğu, %10 diğer ülkeler ve %10' u da yerli olarak derecelendirsek çok da yanlış yapmış olmayız sanırım.

    Fiyatlar çok makul. Hatta turistik bir yere gittiğinizi unutturacak kadar makul. İnsanları anlayışlı ve kültürlü. Göreme, insanıyla o kadar güven veren bir yer ki her yere kamp çadırı atabilir ve huzur içinde uyuyabilirsiniz. Hırsızlık SIFIR. Tüm esnaf dükkanını kapatıyor, tüm malları dışarda bir şekilde evine gidiyor. Onca hediyelik ürünler, maddi değeri olan alkol ve aklınıza gelebilecek her şey sokakta, başıboş. "Abi bisiklet şurda 5dk kalsın, bir şey olur mu?" diyorum, herkes aynı rahat yüz ifadesiyle "yok yahu burası Göreme, 1 ay da dursa kimse alıp götürmez" diyor.

    Görülmeye değer çok şey var. Her karışı gezilip görülesi bir yer. Bisiklet, motosiklet ve atv kiralama şirketleri her yerde. Atv ve balon turlarına katılmak mümkün. Maalesef balon pahalı. 45dk-1 saat balon turunun kişi başı ücreti 110-150 Euro arasında değişiyor. Yerli turist için ulaşılması güç bir tur.

    GÖREME VE BİSİKLET

    Bisiklet turu için harika bir yer. Her yer de peri bacaları ve mağaralar var. Müthiş bir gün doğumu ve batımını bir çok tepeden izlemek mümkün. Sabah saatlerinden öğle saatlerine kadar gökyüzündeki balonlar sizi turunuz boyunca yalnız bırakmıyor. 10 larcası daima tepenizde. Yalnız ciddi bir kondisyon ve disiplinli bir uyku programı gerekiyor. Şahsen ben de her ikisi de olmadığı için aklımdaki bisiklet turunu gerçekleştiremedim. İki gün boyunca toplamda 3-4 saat göreme içinde ve civar tepelerde dolaştım. Aklımdaki turu son güne kadar ertelemiştim ki, son güne (3. güne) kalamadan da tatilimi yarıda kesip dönmek zorunda kaldım. :(

    Bisiklet için sürekli çok sert tırmanışlar ve inişler mevcut. Bu sebeple ya çok iyi bir kondisyon ya da size gaz verebilecek sıkı bir arkadaşa ihtiyacınız var. :) Mümkünse çıkacağınız turu sabahın ilk ışıklarına göre ayarlayın ve 4-5 saat içinde turunuzu sonlandırın. Çünkü öğle saatlerinde tepeden vuran güneş ciddi yakıcı bir sıcaklığa sahip. Ayrıca burada kiralayabileceğiniz çok sayıda bisiklet olduğu için kendi bisikletlerinizi getirmeseniz bile olur. Otobüsle gelip, kiralayacağınız bisikletle günü birlik tur yapıp dönebilirsiniz. Çadırınızı da getirirseniz günlüğü 15 TL den kalabileceğiniz yeri biliyorsunuz. Onu da ödemek istemezseniz gönül rahatlığıyla istediğiniz yere kurulur, döndüğünüzde çadırınızı aynı yerinde sizi bekliyor olarak bulacağınızın garantisini verebilirim.

    Biraz tembelliğimden, biraz uyku düzenimin ve kondisyonumun olmayışından, biraz da evimin görmemeye 66 km mesafede bulunuyor olmasının rahatlığıyla çok pedallayamadım. Yine de Dilek Camping' de tanıştığım Şahin Abi'nin bana hazırladığı bisiklet turunu en kısa zamanda tamamlamayı düşünüyorum.

    Beni bekle Göreme! Bayramda benimsin.. :)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ErturkB

    Selam!

    Sıkıntı yok beyler :)

    Gezimi aşama aşama ve özetle anlatayım. Fotoğraflar daha sonra gelecek..

    İlk olarak bisikleti düzgünce arabanın arkasına sabitledim ama taşıma aparatı arka cama çok baskı yaptığı için bir riske girmeyerek aparatı tekrar söktüm. Bisikletin ön tekerini sökerek arabanın arka koltuğuna yerleştirdim. Diğer malzemeleri de bagaja atıp yola koyuldum. Ürgüp'e geldim. Bir otele kamp alanı sordum, Ürgüp'te olmadığını, Göreme' de kamp yerleri olduğunu söylediler. Araba ile 10dk mesafedeki, yol üstünde bulunan Kaya Camping' e uğradım.

    KAYA CAMPİNG

    Oldukça temiz ve bakımlı bir yer. Giriş yaptığınız takdirde küçük bir yüzme havuzunu, yemek yapabileceğiniz ortak bir mutfağı, temiz tuvalet ve banyoyu giriş bedeli üzerinden kullanabiliyorsunuz. Çamaşır makinesi kullanımı gibi diğer şeyler için ayrıca ücret ödüyorsunuz.

    Kamp alanı oldukça temiz ve bakımlı. Geneli çimle kaplı alanda ağaçlar ve yürüyüş yolları var. Girdiğimde 5-6 Karavan ve 2-3 de çadır vardı.

    Artıları:
    - Genel olarak temiz bir yer.
    - Manzarası çok güzel.
    - Havuz kulanım imkanı.
    - WC, duş ve mutfak.

    Eksileri:
    - Fiyat politikası katı. Pazarlık da yok. Örneğin 3 arkadaş arabanızla gidip çadır kurmak istediniz diyelim. Kişi başı 28TL ödüyorsunuz. Her çadır için 24TL ve arabanızı da kamp alanına götürmek istiyorsanız 10' ar TL de araba başı ücret talep ediliyor. Aracı kamp dışına park etme olasılığınız var.
    - Bisikletliler için kötü bir konumda bulunuyor. Tepe bir yerde. Kamp alanına ulaşmak için çok ciddi tırmanışlar yapmanız gerekiyor.
    - Göreme ve Ürgüp'e eşit mesafede bulunuyor olsa da, sigaranız bitse en yakın yerleşim birimine araba ile 10dk mesafedesiniz. Yürüyüşçüler ve bisikletliler için büyük bir çile.

    Kaya Camping'i inceledikten sonra Göreme istikametine doğru devam ettim. Göremenin tam girişinde Dilek Camping'i gördüm ve alanı gezdim. Burada kalmaya karar verdim. Hemen artılarına ve eksilerine geçeyim.

    DİLEK CAMPİNG

    Artıları:
    - En güzel tarafı fiyatı. Arabanızla kamp alanına girip, aracın yanına çadır kurabiliyorsunuz. Araba için ayrıca bir ücret talep edilmiyor. Kişi başı 15TL. :)
    - Tam bir aile şirketi. Her kafadan sohbet insanı mevcut. Patron abilerimiz oldukça iyi ve anlayışlı. Çalışan kardeşlerimiz de çok cana yakın insanlar.
    - Ağaç evlerde konaklama imkanı mevcut. (85TL)
    - Konumu çok iyi, tam merkezde.
    - Havuz mevcut. (Maalesef havuza denk gelemedim. Bakım yapılıyordu. Fiyatta sormadım ama sanırım giriş ücretinin içinde, ayrıca ücret alınmıyor diye tahmin ediyorum)
    - WC ve Duş mevcut.
    - Hemen her yerde piriz ve kısmen ışıklandırma mecvut.

    Eksileri:
    - Alanda ciddi bir ilaçlamaya ihtiyaç var. Çadır sinekliğinden geçebilecek miniklikte, içeri akın eden canlılar eşliğinde uyuyorsunuz. Etrafta da çok sinek var.
    - Bol şire akıtan ağaçlara çözüm bulunmalı. Öyle ki çadırı toparlama noktasında, çadır yüzeyinde ciddi miktarda şire mevcuttu. Bu durum özellikle pahalı çadırlara sahip misafirleri sinirlendirebilir.
    - Kaya Camping'i gördükten sonra bir sonraki durak olarak Dilek Camping, bariz bir şekilde daha bakımsız görünüyor. Çim alanlarda kellikler mevcut ve Wc, duş gibi yerler baştan aşağı yenilenebilir.

    Her şeye rağmen sunulan hizmet ve sağlanan olanaklar düşünüldüğünde 15 TL gibi komik bir rakam ödüyosunuz ki bu fiyat resmen bedavadan biraz pahalı :) Kamp alanında fazla vakit geçirmeyip, gününün çoğunu gezi ve turlara ayıracak kamp meraklıları için ideal. Yok efendim ben manzaralı bir yerde çadırımla baş başa takılıcam, bol bol kitap okuyup, havuza gireceğim ve çok da titiz biriyim derseniz Kaya Camping'i de düşünebilirsiniz.

    GÖREME

    Vaktimin çoğunu Göreme de geçirdiğim için yazacaklarım daha çok burası için geçerlidir. Herkes oldukça iyi, güler yüzlü ve yardımsever. Turisti %80 uzak doğu, %10 diğer ülkeler ve %10' u da yerli olarak derecelendirsek çok da yanlış yapmış olmayız sanırım.

    Fiyatlar çok makul. Hatta turistik bir yere gittiğinizi unutturacak kadar makul. İnsanları anlayışlı ve kültürlü. Göreme, insanıyla o kadar güven veren bir yer ki her yere kamp çadırı atabilir ve huzur içinde uyuyabilirsiniz. Hırsızlık SIFIR. Tüm esnaf dükkanını kapatıyor, tüm malları dışarda bir şekilde evine gidiyor. Onca hediyelik ürünler, maddi değeri olan alkol ve aklınıza gelebilecek her şey sokakta, başıboş. "Abi bisiklet şurda 5dk kalsın, bir şey olur mu?" diyorum, herkes aynı rahat yüz ifadesiyle "yok yahu burası Göreme, 1 ay da dursa kimse alıp götürmez" diyor.

    Görülmeye değer çok şey var. Her karışı gezilip görülesi bir yer. Bisiklet, motosiklet ve atv kiralama şirketleri her yerde. Atv ve balon turlarına katılmak mümkün. Maalesef balon pahalı. 45dk-1 saat balon turunun kişi başı ücreti 110-150 Euro arasında değişiyor. Yerli turist için ulaşılması güç bir tur.

    GÖREME VE BİSİKLET

    Bisiklet turu için harika bir yer. Her yer de peri bacaları ve mağaralar var. Müthiş bir gün doğumu ve batımını bir çok tepeden izlemek mümkün. Sabah saatlerinden öğle saatlerine kadar gökyüzündeki balonlar sizi turunuz boyunca yalnız bırakmıyor. 10 larcası daima tepenizde. Yalnız ciddi bir kondisyon ve disiplinli bir uyku programı gerekiyor. Şahsen ben de her ikisi de olmadığı için aklımdaki bisiklet turunu gerçekleştiremedim. İki gün boyunca toplamda 3-4 saat göreme içinde ve civar tepelerde dolaştım. Aklımdaki turu son güne kadar ertelemiştim ki, son güne (3. güne) kalamadan da tatilimi yarıda kesip dönmek zorunda kaldım. :(

    Bisiklet için sürekli çok sert tırmanışlar ve inişler mevcut. Bu sebeple ya çok iyi bir kondisyon ya da size gaz verebilecek sıkı bir arkadaşa ihtiyacınız var. :) Mümkünse çıkacağınız turu sabahın ilk ışıklarına göre ayarlayın ve 4-5 saat içinde turunuzu sonlandırın. Çünkü öğle saatlerinde tepeden vuran güneş ciddi yakıcı bir sıcaklığa sahip. Ayrıca burada kiralayabileceğiniz çok sayıda bisiklet olduğu için kendi bisikletlerinizi getirmeseniz bile olur. Otobüsle gelip, kiralayacağınız bisikletle günü birlik tur yapıp dönebilirsiniz. Çadırınızı da getirirseniz günlüğü 15 TL den kalabileceğiniz yeri biliyorsunuz. Onu da ödemek istemezseniz gönül rahatlığıyla istediğiniz yere kurulur, döndüğünüzde çadırınızı aynı yerinde sizi bekliyor olarak bulacağınızın garantisini verebilirim.

    Biraz tembelliğimden, biraz uyku düzenimin ve kondisyonumun olmayışından, biraz da evimin görmemeye 66 km mesafede bulunuyor olmasının rahatlığıyla çok pedallayamadım. Yine de Dilek Camping' de tanıştığım Şahin Abi'nin bana hazırladığı bisiklet turunu en kısa zamanda tamamlamayı düşünüyorum.

    Beni bekle Göreme! Bayramda benimsin.. :)

    Çok sevindim döndüğüne. Yakında fotoğrafları at merak ediyorum. Anlatma şekline bakılırsa çok eğlenmişsin gibi duruyor Hiç böyle bir tur yapmadım fakat bu tür forum konularında edindiğim bilgiye göre ilk tur tecrübe turuymuş. Bu turdaki sorunlarını halledip 2. Tura çıktığında daha zevkli olacaktır Ben hiç tur yapmadım fakat benim bulunduğum köy dağların arasında bir köy. Patika tozlu dumanlı yollar var. Alt kısımdan nehir tarzında çay akıyor. Acayip manzaralı biryer. Ramazan bitiminde bi tur yapıp size fotoğraflar atabilirim. Bu arada Kastamonuluyum

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • bildirim gelmediği için konuyu unutmuşum, şimdi arayıp buldum. sizin adınıza sevindim. çok gezememiş olmanız normal, bisiklet turlarında sabah kalkmak hep zor gelir insanlara. tek kişi olunca da uyuyp kalırsın. ben tek kişi tura gitsem bana da aynısı olur adım gibi eminim.

    bizim kapadokya turuna da çok bi vakit kalmadı, iki ay var sanırım. bu tarz bisikelt festivallerine katılmanızı tavsiye ederim. birçok kişiyle tanışırsınız, sohbet ederek kullanmak da çok güzel oluyo. hem tanıtığınız kafa dengi kişiler olursa onlarla grup olarak kendiniz turlar yaparsınız.


    kamp alanında çadır kurduğum yerdeki böcek-çiğ olayı benim için önemli, bir de üstüne sizin dediğiniz ağaçtan akan şeyler eklenirse ben o kamp alanında kalamam. diğer bahsettiğiniz kamp alanında sıcak duş imkanı varsa parayı basar diğer yerde kalırım. türkiyedeki kamp alanlarının en büyük ve yaygın olarak karşılaştığımız problemleri:

    1- duşta sıcak su olmaması.
    2- elektrik prizi olmaması.
    3- tuvaletlerinin hayvan bağlasan durmayacak kadar pis olması, sabun bile bulunmaması.

    bunlara çözüm bulan kamp alanının gözünü seveyim. ama daha bunlara çözüm bulan kamp alanı görmedim ne yazık ki. bazı kamp alanları iyi niyetli olarak sofben takmışlar (kamp alanalrının %99'u küfreder gibi güneş enerjisi koyuyo ve hep soğuk su oluyor) ama şofben içindeki kazanda su biriktirip ısıtıp veriyo ve dolayısıyla bu alet bir evde kullanılmak için üretilmiş. yani aynı anda bir kişi kullansın diye. e tabi sen bunu 5 tane duş olan yere bağlayınca, gene soğuk su oluyor.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: 01001101

    bildirim gelmediği için konuyu unutmuşum, şimdi arayıp buldum. sizin adınıza sevindim. çok gezememiş olmanız normal, bisiklet turlarında sabah kalkmak hep zor gelir insanlara. tek kişi olunca da uyuyp kalırsın. ben tek kişi tura gitsem bana da aynısı olur adım gibi eminim.

    bizim kapadokya turuna da çok bi vakit kalmadı, iki ay var sanırım. bu tarz bisikelt festivallerine katılmanızı tavsiye ederim. birçok kişiyle tanışırsınız, sohbet ederek kullanmak da çok güzel oluyo. hem tanıtığınız kafa dengi kişiler olursa onlarla grup olarak kendiniz turlar yaparsınız.


    kamp alanında çadır kurduğum yerdeki böcek-çiğ olayı benim için önemli, bir de üstüne sizin dediğiniz ağaçtan akan şeyler eklenirse ben o kamp alanında kalamam. diğer bahsettiğiniz kamp alanında sıcak duş imkanı varsa parayı basar diğer yerde kalırım. türkiyedeki kamp alanlarının en büyük ve yaygın olarak karşılaştığımız problemleri:

    1- duşta sıcak su olmaması.
    2- elektrik prizi olmaması.
    3- tuvaletlerinin hayvan bağlasan durmayacak kadar pis olması, sabun bile bulunmaması.

    bunlara çözüm bulan kamp alanının gözünü seveyim. ama daha bunlara çözüm bulan kamp alanı görmedim ne yazık ki. bazı kamp alanları iyi niyetli olarak sofben takmışlar (kamp alanalrının %99'u küfreder gibi güneş enerjisi koyuyo ve hep soğuk su oluyor) ama şofben içindeki kazanda su biriktirip ısıtıp veriyo ve dolayısıyla bu alet bir evde kullanılmak için üretilmiş. yani aynı anda bir kişi kullansın diye. e tabi sen bunu 5 tane duş olan yere bağlayınca, gene soğuk su oluyor.

    VeloTurk'ün kapadokya turundan mı bahsediyorsunuz hocam, 9-13 Eylülde.




  • osiosborn kullanıcısına yanıt
    evet bu seneki tur o vakiterdeymiş, ondan bahsediyorum.
  • Çok faydalı bir konu olmuş. Fotolar var mı ? Devamını bekliyoruz..
  • daha yeni göreme avanos civarlarında trekking yaptım. Kesinlike köpek kovucu alın kesinlikle diyorum. Telefon uygulamaları falan yalan yukarıda arkadaşın bahsettiği gibi direk bu işle ilgili makineden almak gerekiyor. Yürüyüş esnasında 10 dakika boyunca zor bir parkurda ciddi dik bir yerden aşağı indim vebir müddet yürüdüm amacım ileride gördüğüm hafif yeşillik ve bağ olan yerde bir kaç saat dinlenip çay içmekti. Bir köşeyi döndüm ve köpek sürü deli gibi havlamalar zıplamalar 2 arkadaş olmamıza rağmen acayip tırstık sağ taraf dik yamaç sol taraf peri bacaları kaçacak tek yer geldiğim dik patika. Taş maş bağırma hak getire köpekler ne insafa ne korkuya geldi. Allah'tan insanın korku anında dellenip süper adama dönüşme gücü sayesinde müthiş bir topuklama ile paçayı yırttık.
  • bugün kapadokya ya gidiyoruz. 5 gün orada olacağız. ürgüp idi sanırım bu kez konaklayacagimiz yer.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 01001101

    bugün kapadokya ya gidiyoruz. 5 gün orada olacağız. ürgüp idi sanırım bu kez konaklayacagimiz yer.

    Haber bekliyoruz :)

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 01001101

    CR32 pil için tanesi 4TL çok pahalı. normalde tanesi 2TL diye biliyorum. ben ebay'den almıştım 25li paket, tanesi 1TL ya gelmişti. sinek kadar pili bile çinden istiyoruz bak halimize

    o çantayı ne amaçla almıştınız bilmiyorum. uyku tulumu zaten sırt çantasına koymak için baya büyük bir obje. devasa boyuttaki treking çantalarındabile uyku tulumu-mat-çadır üçlüsü çantanın dış kısmına monte ediliyor diye biliyorum, yanlışım varsa düzeltin.

    bakın ben turlara giderken tur başlangıç alanına ulaşım esnasında eşya taşıma içini şöyle yapıyorum; benim valiz tarzı ama valiz kadar devasa büyük olmayan spor tarz bir el çantam var. çok hafif, çok ince, ve hacmi de iyi bir çanta. bu çanta sırta da takılabiliyor (asıl üretiliş amacı sırt değil ama gerektiğinde sırta da takılabilir şekilde yapılmış) eşyalarımı buna koyup sırtıma alıyorum. uyku tulumu-mat-çadır üçlüsünü ise, bagaja tutturuyorum lastik ile. heybe yok. turun başlangıç alanına ulaşınca tüm eşyalarımı tur görevlilerine teslim ediyorum, gün içerisinde kullanacağım ufak tefek eşyaları da poşet çantaya koyup, gene lastik ile bagaja bağlıyorum ve turumu bu şekilde sırt çantasız olarak yapıyorum. bu durumda tabiki heybe hiç kullanmadım şu ana kadar.

    sizin decathlon'dan aldığınız yazlık uyku tulumunu geçen sene ben de almıştım. aldığımla kaldım, kullanmadım hiç. çünkü yaz ayı bile olsa geceleri özellikle sabaha karşı hava soğuk oluyor. o uyku tulumunda 15 derece falan diyo, gece sabaha karşı 15 derece falan hikaye, çok daha soğuk oluyor. aslında asıl mevzu o andaki sıcaklık da değil, çadırınızın ne derece rüzgarda kaldığı da çok önemli. mesela bu yaz muğla da yaptığımız turlarda rüzgar alan plajda çadır kurunca üşüdük, ama çadırı plajın azcık iç kısmına duvar arkasına kurunca zerre üşümedik (bu bizim düşüncesizliğimiz değildi, kamp alanı sahilde ise mecbursun, deniz ile aranda duvar yoksa oturup duvar öremezsin) her neyse, ben sizin aldığınız uyku tulumunu aldığımda bursa'ya tura gidecektim ama uyku tulumunda emin olamadığım için evin içinde çadır kurup, kapıyı pencereyi açıp, o uyku tulumu ile yattım gece baya üşüdüm. gerçi o zamanlar yaz değildi, hava soğuktu biraz yani. üşüyünce de gidip baya baya yüksek bi rakam ödeyerek ferrino uyku tulumu aldım ve tura onunla gittim.

    ön far olayına gelince, piyasadaki bisiklet farları da tiksinç şekilde pahalı. adı bisiklet farı olduğu için beş para etmez, hiçbir özelliği olmayan şeyleri çok pahalıya satıyorlar. ben gittim cree6 led'e sahip güzel bir el feneri aldım. fener+kaska bağlama aparatı+iki adet şarj edilebilir pil+şarj aleti = 60TL. tabi bu bir el feneri ve bunu gidona monte etmek lazım. onu da şöyle bir amatör yöntemle yaptım:

     Tek başıma çıkacağım 3 günlük tur için tavsiyeleriniz? (Foto Eklendi) (Tur Tamamlandı)

    evet yanlış görmüyorsunuz pet şişe boğazını kestim. komik ama çok işe yaradı bu, manyak tutuyo feneri, istediğim an feneri çekip çıkartıyorum, şak diye çıkıyor anında, istediğim an takıyorum. çok güzel çalışıyor. sanki özellikle fabrikada üretilmiş bi kelepçe gibi iş gördü. fener de güçlü, baya ışık veriyo. tabi güçlü bisiklet farkları var denk gelirse alın ama ne yazık ki piyasadaki çoğu bisiklet farı hem dandik hem de ucuz değil.

    sizi korkutmak istemem ama bisikleti sevip de böyle tur falan yaparsanız baya para gidiyor. ben geçen sene ilk bisiklet alacağımda 2100TL ya focus almayıp 1500TL ya salcano aldım diye seviniyordum, 500-600TL için. sonra bisikleti aldık aman tanrım giden paranın haddi hesabı yok. geçen öyle kafadan bi hesap yaptım, sadece bisiklete aldığım malzemelerin tutarı neredeyse 2500TL. dikkat, buna kıyafet ya da kamp malzemeleri dahil değil, buna diğer tur giderleri hiç dahil değil. bu sadece bisiklete aldığım yedek parça ya da diğer bisiklet ekipmanlarının tutarı. düşünün artık. zamanında 300-500'ün hesabını boşa yapmışım. şu anda alacak olduğum yol bisikletinde hiçbir masraftan kaçınmayacağım.

    Biraz zaman geçmiş ama 1200tl ye sedona 731 almıştım aksesuarları yazayım.
    Kask 60
    eldiven 20
    suluk ve tutucu 25
    ince lastik 45
    patlak önleyici 35
    forma 50
    iç lastik 20
    pompa 10
    yağ dolum kiti ve yağ 40
    kadro koruyucu 5
    yama seti 5
    arka lamba el yapımı ama maliyeti 25 ve reflektör
    340tl toplam ve ben tura vs de çıkmıyorum. ve ona rağmen almak istediklerim
    sele kılıfı 20
    elcik 10
    ön lamba 10
    kask aynası 15
    arka bagaj ve kardeşim için oturak 130 daha bunlar var bisikletin yarısı kadar da aksesuarlar tutyor malesef




  • Kaç kilometre gittiniz ve günde kaç saat bisiklet sürdünüz acaba?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ben de benzer bir tur yapmayi planliyorum c.kalede. Bu yazi benim icin iyi oldu

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • bu sene düzenlenen salcano kapadokya bisiklet festivalinden yeni döndüm. tur oldukça güzeldi, kapadokyanın özellikle patika yolları dağ bisikletçileri için muazzamdır. öyle yerlerden geçtik ki anlatamam, peri bacalarının aralarındaki patika inişleri falan harika ötesiydi. son gün bir dağa tırmanıp çok dik bir kanyona ulaştık. toprak ve çok dik bir yoldan kanyona iniş yaptık, gerçekten çok dik idi, zaten kanyon kenarına ulaştığımızda duvardan aşağı bakar gibi oluyosun. burası da harikaydı. bahçesine çadırları kurduğumuz turban otel de iyiydi. ürgüp te konakladık. ürgüp zaten doğal kapadokya güzelliklerini barındıran güzel bir yer. 4 günlük tur oldu. çok zevk aldım. bu sene tur haricinde yarış organizasyonu da vardı, yarış için de yarışçıların gelmesi ve standların kurulması apayrı renk kattı organizasyona. kapadokya ya ikinci gidişim. geçen sene resmi tur düzenlenmediği için kendimiz 40 kişi gidip bisikletli bir tatil yapmıştık. o da harikaydı. bu seneki tur da bambaşka oldu. kapadokya hafızalarımızda güzel yerler etmeye devam ediyor..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: 01001101

    bu sene düzenlenen salcano kapadokya bisiklet festivalinden yeni döndüm. tur oldukça güzeldi, kapadokyanın özellikle patika yolları dağ bisikletçileri için muazzamdır. öyle yerlerden geçtik ki anlatamam, peri bacalarının aralarındaki patika inişleri falan harika ötesiydi. son gün bir dağa tırmanıp çok dik bir kanyona ulaştık. toprak ve çok dik bir yoldan kanyona iniş yaptık, gerçekten çok dik idi, zaten kanyon kenarına ulaştığımızda duvardan aşağı bakar gibi oluyosun. burası da harikaydı. bahçesine çadırları kurduğumuz turban otel de iyiydi. ürgüp te konakladık. ürgüp zaten doğal kapadokya güzelliklerini barındıran güzel bir yer. 4 günlük tur oldu. çok zevk aldım. bu sene tur haricinde yarış organizasyonu da vardı, yarış için de yarışçıların gelmesi ve standların kurulması apayrı renk kattı organizasyona. kapadokya ya ikinci gidişim. geçen sene resmi tur düzenlenmediği için kendimiz 40 kişi gidip bisikletli bir tatil yapmıştık. o da harikaydı. bu seneki tur da bambaşka oldu. kapadokya hafızalarımızda güzel yerler etmeye devam ediyor..

    Hiç Youtube Kanalcılığı Yapmayı Düşündünüz mü?

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.