Telekomcular derneğinden mesaj : Deprem ve Türk Telekom

quote:

DEPREM VE TÜRK TELEKOM

Ülkemizde, 1999 yılında çok büyük bir deprem oldu. Bu deprem İstanbul, Kocaeli, Sakarya ve Bolu gibi illerimizde çok büyük tahribata neden oldu. On binlerce insan hayatını kaybetti.Taş taş üstünde kalmadı. Türk Telekom’un santral binaları ve baz istasyonları da çok büyük zarar gördü. Kablolar koptu, direkler devrildi. Ülkemizde büyük bir panik havası yaşandı. Yakınlarından haber alamayan vatandaşlar telefonlara sarıldı. O günün teknolojisi ile yapılan haberleşme kesintiye uğradı.
Aradan 20 yıl geçti. Neredeyse yeni bir çağa girildi.
Dün İstanbul’da 5.8 şiddetinde bir deprem oldu. Bir minare yıkıldı, bazı binalarda hasar oldu. Neyse ki can kaybı da yaşanmadı. Ancak haberleşme tamamen durdu.
Özellikle Türk Telekom’un GSM’ini kullananlar, deprem saat 14:00’de olmasına rağmen, akşam 19:00’a kadar telefonlarını kullanamadılar.
Bu durum, kelimenin tam anlamıyla rezaletti.
Neden böyle oldu?
Nedeni ortada!
Telekom şirketlerinin yönetimine getirilen siyasetçiler, bu kurumları daha iyiye götürmek yerine, daha da ilkelleştirdiler.
Bilindiği gibi Türk Telekom’un, özelleştirme adı altında hiçbir bilimsel veriye dayanmadan, sattım oldu mantığı ile dünyada pek fazla deneyimi olmayan Lübnan’lı Hariri ailesine satılması bu günlerin habercisiydi!
Türk Telekom’un işletme hakkı, 25 yıllığına, yani 2026 yılının sonuna kadar ihale edilmişti. 2026 yılında mevcut işletmeci ile yeniden masaya oturulacak, tamam mı, devam mı sorusu sorulacaktı. Devam etmek isterlerse belli bir rakam karşılığında süre uzayacaktı. Aksi taktirde yeniden ihale edilecekti. Yani işletmeci şirket, bir nevi kiracıydı. Ne yazık ki kiracı, bu millete ait olan çok değerli taşınmazları (arsa/bina) satarak ayrıca haksız kazançlar elde etti.
Başkanlığını yaptığım Telekomcular Derneği olarak “Türk Telekom’un Özelleştirilmesi-Bir Talanın Hikayesi”, bir rapor hazırladık. Bu raporla özelleştirmede yapılan ihanetleri anlatmaya çalıştık. Bu raporumuzu TBMM’nde grubu bulunan siyasi parti temsilcilerine ileterek on binlerce arkadaşımızın mağduriyetine çare olmalarını istedik. Bu rapor kamuoyunda oldukça büyük ses getirdi, raporda belirtilen konular, farklı milletvekillerince Meclis Gündemine taşındı, bazı köşe yazarları rapordan alıntılar yaptı.
Bu raporun ses getirmesinden ve derneğin web sitesinin yayın politikasından rahatsız olan Türk Telekom Yönetimi, 29.11.2010 tarihinde mahkemeye başvurarak, “Türk Telekom’un Özelleştirilmesi- Bir Talanın Hikayesi” başlıklı raporun yayınına ve dağıtımına ihtiyati tedbir koydurmuş ve dernek aleyhine 50.000 TL tazminat davası açmıştı.
Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesi, 19.07.2011 tarihli Kararında, Türk Telekom’un talebini reddederek bu raporda yazılanların doğruluğunu tescil etti.
Yabancı sermayeye gireceği iddiası ile yapılan bu özelleştirme, ihale bedelinin yerli bankalardan alınan kredi ile ödenerek karşılanması sonucu, bu güzide kurum, yabancı yöneticilerin bankalara 5.5 milyar dolar takarak, tası tarağı toplayıp gitmeleri üzerine ortada kaldı.
2002 yılında 60.000 çalışanı olan bu güzide kuruluş, yılda 2.5 milyar dolar kar ediyordu. Ülkemizin her il, ilçe ve köyünde arsası, binası yeraltında yüzbinlerce km. bakır kabloları, kasasında 1.5 milyar doları Türk Telekom nasıl bu hale geldi?
Özelleştirme sonucu Türk Telekom’a yıllarca hizmet eden, gece gündüz sistemi ayakta tutmak için çabalayan çok değerli teknik personeli bir kalemde silip atan zihniyet, Halk Ekmek Fabrikalarından, Sayıştay’dan, Maliye’den transfer edilen bilgisiz insanları yönetim kadrolarına getirerek Türk Telekom’un bu günlere gelmesinin fitilini ateşlediler. Bu yetmiyormuş gibi, yatırım yapmak yerine üst düzey göreve getirilen bu yöneticilere maaş, tazminat ve temettü adı altında çok yüksek miktarda paralar ödeyerek kaçınılmaz sonu hazırladılar.
Üst düzey çalışanlara prim ve temettü adı altında yüzbinlerce lira para akıtılırken, iş akdi fesih edilen bazı yöneticilere de, milyonlarca liralık tazminatlar ödendi. Yani bu milletin parası hem özelleştirmede, hem de özelleştirme sonrasında birilerine peşkeş çekildi.
Ancak ne kadar çabaladıysak da bu ihanet, yapanın yanına kar kaldı.
Yazık oldu Türk Telekom’a!
Bu vesile ile başta İstanbul'da yaşayan vatandaşlarımız olmak üzere tüm halkımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

Zafer Tekbudak
Telekomcular Derneği Başkanı