Şimdi Ara

The Deli Günlükleri: Başlangıç

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
7
Cevap
0
Favori
820
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Ben başlangıcım.
    Tek ve sonsuz olmak olabildiğince sıkıcıydı. Bu nedenle çeşitli denemeler yoluyla varoluş dediğim renk yelpazesini yaratmaya ve geliştirmeye karar verdim.

     The Deli Günlükleri: Başlangıç


    Evren (Universe) Denemesi;
    Evren alfa 0.01 de tümdengelim dediğim metod üzerinde çalışmaktaydım. Sadece tek bir bütünü (ateşi) geliştirip diğer parçacık yelpzesinin ateşle birlikte genişleyebileceğini düşünmekteydim. Ancak ateşin kendisi benim gibi çok sıkıcı ve tekdüzeydi.
    Ateşe karşılık su ve hava gibi farklı denk element bütünlüklerinin kodlarını yazmaya başladım. Ateş kendisiyle denk diğer elementlerle etkileşime girince toprak gibi daha egzantirik şeyler oluşum gösterdi. olaya biraz daha heyecan katmak için toprağın kodlarını geliştirmeye başladım.
    ama yinede sıkıcıydı yaptığım şey. bu elementlerin kendisi sadece sonsuzluk içinde rastgele süzülen bilinçsizlikten başka birşey değildi.
    Sonrasında robot gibi çalışan bir bütün oluşturmaktansa rastgele yerleştirdiğim parçacıklardan bütünü oluşturma yönteminin (tümevarım) daha etkili olabileceğini düşünüp kod parçacıklarını ateşin, toprağın, havanın ve suyun içine serpiştirdim (insanlık bugün bunlara atom diyor). Bu parçacıkların her ne şekilde olursa olsun bütünü oluşturma prensipleri geliştirmelerine izin verdim.
    İlk olarak aynı kod parçacıklarının ateşin, suyun, havanın ve toprağın içinde farklı gelişimler göstermekte olduğunu keşfettim. Her biri içinde barındığı bu çevreye göre gelişim göstermekteydi.
    Ateşe yerleştirdiğim kodlar daha hızlı ve deli dolu yayılım göstermekteydiler. Onların feveran içindeki hareketlerine bakarak zamanla kontrol dışına çıkabileceklerini keşfetmek zor olmadı. Ama yinede oluşuma müdahale etmeyip gözlemlemeye devam kararı aldım. Bu kontrolsüz kod parçacıkları zamanla biraraya gelip bir bütün oluşturmayı öğrendiler. Ancak yinede bu kod destesinin etkileşimi ve davranışları basit temellerde kalmakta ve tahmin edilebilirliği çok yüksek düzeydeydi.
    Bugün siz insanların lucifer, iblis, şeytan, evil gibi isimlerle andığı özbilince sahip ilk varlığın kodu 0.666 dır.

    Devamı size göre gelecekteki bir zaman diliminde
    ancak bana göre devamı geldi, geliyor ve gelecek hepsi aynı an içinde...







  • The olmamış kardeş

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Rez değerlenir buralar
    Edit: Reklam Alanı



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Turkish Kebab -- 18 Temmuz 2016; 23:57:34 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  •  The Deli Günlükleri: Başlangıç

    ZAMAN (Time)

    Varoluşla birlikte gelişti bu olgu. Başlangıcı olanın sonu da vardır prensibini ben yazdım. Biliyorum en çok merak ettiğiniz şey; zamanda yolculuk mümkün mü? Burdan cevaplıyorum: Hayır. Sizler varlığınızla zamana hapsoldunuz. Elementi ateş, su, hava yada toprak ne olursa olsun hiç bir varlık varolduğu sürece zamanda bir saniye ileriye yada geriye gidemez. Buradan zamanda yolculuk edebilmek için yok olmak gerektiği anlamı çıkar. Yok olan zaten hiçliğe karışmıştır. Yeri geldiğinde size kadim geçmişten bilgiler aktarılacak ve geleceğe dair bazı bilgi parçacıkları (spoiler) verilecektir. Gözünüz, kulağınız ve kalbiniz burda olsun.

    İLK İNSAN
    İnsan doğasını 4 temel elementin hava su, ateş ve toprağın bileşiminden yarattım. İnsanda gözlemlediğim en belirgin özellik zaten kendini zaman içerisinde güncelliyor olabilmesiydi. Bu nedenle sürüm güncellemesi yapma gereği duymadım. İnsanlığın ilk sürümü i.v.a.000 sizin yaşamakta olduğunuz şu anda bile devam ediyor. İnsanlık tarihini yıllardır incleyen bazı bilim adamlarınızın bazı söylemleri kısmen doğru. Adem ve havva (adam and eva) bilinç düzeyi henüz tam oluşmadığı dönemlerde insanların birbirlerine anlattıkları hikaye kahramanlarıdır. İnsanlığın gelişimi bir süreç olduğu gibi başlangıcı da bir süreçtir.
    Sizlerin bilim insanı dediğiniz bazılarının iddia ettiği gibi insanlığın ilk aşamaları maymunlar da değildir. O halde insanlığın temeli nedir??

    To be continued...




  • gece yarısı yükselişi
  • THE HUMANOSOURS

    Kural 2: “Evrende hiçbir DNA boşuna var edilmemiştir.”
    Dinozorlar ne kadar güçlü ve yaygın olurlarsa olsunlar değişen doğa koşullarıyla baş edemediler ve iklim değişikleri nedeniyle yokluğa gömüldüler. En azından günümüz bilim anlayışında bu böyle biliniyor.
    Evet dinozorlar yer küreyi vuran meteor fırtınası sonrasında meydana gelen buzul çağı ile yok oldu. Bilim insanlarınız bu konuda yanılmadı. Ancak sadece meteor ve iklimsel değişimler milyonlarca yıldır gelişim sürecinde olan bir DNA dizilimini bir yüzyıl içinde yok edecek kadar güçlü değildir.
    Dünyaya hüküm süren dinozor DNA larına ne oldu dersiniz?
    Elbette daha gelişmiş, çevreye ve iklime daha çabuk uyum sağlayabilen varlıklara dönüştü: Humanosours-Dinoİnsanımsılar yada preinsanımsılar da diyebilirsiniz.
    Evet dinozor DNA ları temelinde rastgele görünen ancak benim tarafımdan yazılan bir algoritma sayesinde insan olma yolunda evrimleşmeyi başaran kodlar bütünüdür.
    Artık daha fazla kullanmaya ihtiyaç duymadıkları uzuvlarını kaybetmeye başladılar. Her kayıp beraberinde bir kazancı getirir. Giden kuyrukların yerine daha kullanışlı ve güçlü ön ayaklar (eller) gelişti. Boyları kısaldı ve arka ayakları zayıfladı. Çene ve dişler zayıfladı ancak kafatası ve beyin gelişimini ters orantıyla sürdürdü.
    Ebat olarak daha küçük ancak çevik bir bünye sayesinde ağaçlara tırmanabilme ve avlarının sırtlarına atlayarak enselerinden kavrayabilme yeteneklerini de kazandılar.
    İklim değişiminin yarattığı besin kıtlığından dolayı hem etçil hemde otçul besinleri tüketmeyi metabolizmaları hazmetmeyi başardı zamanla. Toprağın (yerkürenin) en güzel ürünlerinden olan bitkilerle yaşamayı sürdürmek çok da acınası bir şey değildi artık dünyada yayılmakta olan yeni tür için.
    Familyadan olmayan (türdeş olsalar bile) diğer zayıf bireyleri tüketmeye başladılar. Çoğunuzun korku filmlerinde izlediği hanibalizmin (yamyamlık) temeli taa o dönemlere dayanır.

     The Deli Günlükleri: Başlangıç




  • GELECEK- The FUTURE

    Dikkat altta yazılanlar ölümcül spoiler içermektedir. Okumadan önce tekrardan düşünün.
    Şu ana kadar geçmişten kesitler halinde örnekler verildi. Biraz da gelecekten bahsedelim. Birçok soru var şuan yaşamakta olanlarda. Madde madde birkaç spoiler.

    * Amerika: Amerikan vatandaşların gündemindeki en büyük soru 2016 başkanlık seçimlerinde başkan kim olacak? She will be leader of the destiny. O kadın Amerikanın ve dünyanın kaderini belirleyecek. Medyatik olanların duaları gereğinden fazla yapmacık.

    *Türkiye: Türkiye’de Osmanlıyı tekrar yükseltme ve islami rejim kurma hayalleri, 2023 yılında son bulacak. Manidar birşekilde 2023 ü ağzından düşürmeyen Devlet başkanınızın ölüm yılıdır 2023. Hayır ölüm sebebi suikast yada darbe değil. Kalbi, o yıl yaşanan gelişmeleri daha fazla kaldıramayacak.

    *AB: Avrupa Birliğinin ömrü 50 yıldan fazla değil. Euro tarihe gömülecek. Alternatif olarak Rusya önderliğinde yeni bir birlik kurulacak. Geçmişte dağılan Varşova Paktını kastetmiyorum. Kuzeydeki komşusu ile ilişkilerini düzelten Türkiye, NATO dan ayrılıp bu birliğin üyesi olacak.

    *Çin: Önümüzdeki yüzyıl içerisinde artan nüfus patlamasının önüne geçmek için kendi büyük şehirlerinde birden fazla nükleer patlatacak. Milyonlarca insan bu bu patlamalarda hayatını kaybedecek. Sorumlusu olarak USA müttefiki güney koreyi ve sürekli tehdit olarak gördüğü komşusu japonyayı göstermeye çalışıp her iki ülkeyide işgal etmeye kalkışacak.

    * Yıl 2200+ İsrailli aşırı muhafazakar bilim adamlarının, insanların ve dünya dışı varlıkların genleri üzerine yaptığı araştırmalar ve kontrollü virüs üretim deneyleri ters etki yaratacak. AIDSten daha sinsi ve ölümcül, ortak (common) zekaya sahip bir virüs tüm insanlığı tehdit edecek. Hava, su, toprak ve ateş yolu ile bulaşabilen bu virüse karşı insanlık yenik düşecek. İlk belirti deride başlayacak. Bilim insanlarınız bu hastalığı cüzzamın gelişmiş versiyonu olarak değerlendirecekler. Ancak yüzeyde başlayan elbette derinlerede iner. Hiçbir tedavi sonuç vermeyecek. Karantinalar ve sığınaklar, bütün kıtalara yayılan virüsü engelleyemecek. Sadece kendi varlığının “farkında olanlar” bu virüse karşı bağışıklık geliştirebilecekler. Kısaca 23. Yüzyılın Nuh tufanı olarak sayılabilecek bu yıkımdan; sadece huzur arayan, maddiyat ve dinden daha öte bir olgu olan huzuru temel ilke sayan insanlar kurtulacak. Tufanın ardından dünya düzeni yeniden şekillenecek.
    Hayvanlar ve bitkiler salgından etkilenmeyecek. Endüstrinin yok olması ile birlikte, yüzyıllardır deforme olan atmosfer 2 yüzyıllık bir süre içerisinde kendini yenileyecek. Atmosferdeki oksijen seviyesi yükselecek. Zararlı gazlar zamanla yok olacak. Oksijen seviyesinin artması ile birlikte Yerkürede yeni bitki ve hayvan türleri ortaya çıkacak.

     The Deli Günlükleri: Başlangıç




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.