Üye Girişi
Bağlan Google+ ile Bağlan Facebook ile Bağlan
Yeni Kayıt
Tüm Forumlar
  • Tüm Forumlar
  • Oyun
  • Oyun Haber, İnceleme, Ekran Görüntüleri
  • Oyun Haberleri
  • Bu Konuda
Şimdi Ara

The Last of Us Part II Yılın Oyunu Ödülü Sayısında The Witcher 3'ü Geride Bıraktı (4. sayfa)

Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Bu Konudaki Kullanıcılar:
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
86
Cevap
1
Favori
1.933
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Konuya Özel
4 oy
Öne Çıkar
Cevapla
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • -Dark Poison- kullanıcısına yanıt
    İşte bloodborne 2015 de çıktı witcher 3 çoğu ödülü topladı. Boş yıl olan 2014 veya 2016 da çıksaydı bu listede ilk 5 de olurdu.

    Rockstar oyunları da hep dolu yıllarda çıktı. 2004 gta sa, 2013 gta5, 2018 rdr2
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Metal-Gear

    <b>Oynamayanlar için spoiler içerir:</b>

    Benzer düşünüyorum, sadece Joel'un ölmesi beni çok fazla olumsuz etkilemedi. Eğer yaralı/sakatlanmış olarak kurtulsa ve aynı hikaye joel'un varlığı ile devam etse daha çok sevilirdi oyun zaten. Yani eski ana karakteri yedirmemiş olacaklardı, çoğunluk klasikçidir, benim açımdan da böylesi daha iyi olurdu.

    Bunlar çarpıcı bir hikaye olsun istemişler o belli, yani beklenmedik birinin joel'u öldürmesi ağızları açık bırakacaktır, önce nefret ettirip sonra sevdireceğiz şeklinde düşünmüşler. Ama sorun şu ki nefret ettirmeyi başardılarsa da sevdirmeyi başaramadılar. Tek bir unsur yüzünden tüm hikayenin değeri düşmüş oldu, bunu da düşman karakterin tipine bağlıyorum çoğunlukla. Genelde NPC'nin yakını ana karakteri öldürdü geyiği yapılsa da asıl sorun bu değil bence.

    Teknik açıdan zaten TLOU 2'nin dengi oyun az bulunur, W3 bu anlamda çok daha geride kalır.

    Bir oyun çok fazla sevilip beklendiği zaman firmalar öncekinin başarısından ötürü sapıtıyor. CDPR Witcher'ın başarısına güvenip bitmemiş oyunu çıkarabilecek kadar cüretkar davranabildi ve sonu kötü oldu mesela. Naughty Dog'da aynı şekilde ilk TLOU'ın başarısına güvenip 2 tane sapık yazarın düşüncelerini cüretkar bir şekilde oyuna serpiştirebildi. Bence yine sonuçları kötü oldu.

    Kız - erkek ilişkisi işlenince sorun olmuyor da lez ilişki mi sorun oluyor? Diyen bahtsızların anlayamadığı şey şu: aynen Numenorian Man'in dediği gibi bu durum oyunun olgunluğunu yok etti. İlk TLOU'da hikaye işlenirken gelişen baba - kız ilişkisinin yoğunluğu insanların zihninde ağır bir etki bıraktı. Hikayenin tadı buradan geliyordu yani, zombili senaryodan gelmiyordu. İkinci oyunda ise aynı ağırlığı, aynı babacan duyguları bir şekilde almak istedi insanlar ama karşısında kız - kıza ilişki yaşayan bir ana karakter görünce o eski ağır ve yoğun duyguların yerini son yılların popüler konusu olan sjw aldı. Olay sırf eş cinsellik değil, normalde de cinsellik unsuru katmaya gerek yoktu zaten, bu tip şeyler yapımların kalitesini artırmıyor. Alakaya maydonoz yani anlayacağınız, kaliteli bir yapımı alıp dandik Netflix entrikalarına çevirmeye gerek yok. Oyunun ağırlığını çöp etti bir anda.

    Öyle ki God of War'da bile TLOU 1'de işlenen o babalık duygusuna özenildi Kratos ve oğlu konusunda. Ama TLOU kadar başarılı olamadı bu konuda. Şimdi yeni GoW oyununda Kratos'un oğlunun büyüyüp gay olduğunu düşünün. God of War oynuyorsun ve baş karakterin bir iskandinav süper gücü, ama herif gay. <img src="http://forum.donanimhaber.com/image/smiley/s3.gif" align="middle" border="0" alt=""> İstediğiniz kadar normalleştirmeye çalışın, doğaya aykırı bir şeyi zorlayarak gösterdiğiniz zaman bütün karizma sıfıra iniyor.


    Bu kadar uzun mesaj yazıp son cümlede asıl niyetini açığa vurman harika olmuş. Doğaya aykırı mı? İnsan dahil yüzlerce memeli türünde eşcinsellik var, neyin zorlamasından bahsediyorsun sen? Bu internet çağında bu kadar da cahil bırakmayın kendinizi, lütfen. Bir fikri savunup haklı çıkacağım derken rezil duruma düşüyorsunuz. Asıl amacınız da belli oluyor. Oyunun senaryosu falan değil, sizin "ahlaksız" olarak gördüğünüz insanların hikayelerinin gösterilmesinden rahatsızsınız. Bilimsel bilgisizliğinizde ısrar ettiğiniz sürece de bu rahatsızlığınız geçmeyecek.




  • Action adventure türünde oynadığım en iyi oyunlardan biriydi. En iyisi de Uncharted 2  Crash Bandicoot'dan beri ND'nin oyunlarını çok seviyorum. PS kullanmamın en büyük sebebi PS stüdyoları.
  • Hikayesi tartışılabilir ama oyun olarak her detayıyla kalite kokan oyun.
  • Fanboy ya da homofobık arkadaşlar şunu anlamıyor.. Kim kimi düdüklerse düdüklesin bizi o ilgilendirmiyor. Doğada var, insanda hayvanda her yerde var ve zerre ilgilenmiyorum.. Oynadığım oyunda gözüme soka soka bunu yapmalarını istemiyorum, hepsi bu. Bu iki kitleden (fanboy ya da homofobik) olmayan insanların genel görüşü de böyle oluyor bilginize..
  • quote:

    Orjinalden alıntı: TheNewAtilla

    Uncharted 4'ü oynamadım ama 2016 senesi zaten oyun yoktu. Hatta bazıları goty olarak blood and wine dlcsini seçtiler haklı olarak. Mesela rdr2 bu sene çıksaydı last of us 2 bu kadar ödül alamazdi ama 2015 dolu dolu olmasına rağmen witcher 3 aldı yürüdü.


    RDR2 2030'a kadar hangi sene çıkarsa çıksın hiç bir oyun onun kadar ödül alamazdı ki :) Hocam çoğunluk kabul etmiyor ama biz en az bir-iki nesil sonra çıkacak kalitede bir oyunu PS4, XOne neslinde oynadık 2018'in sonlarında. O kalitede bir şeyin o dolulukta geleceğini sanmıyorum gelecekte..

  • şaşırtmadı , çok güzel oyun.

  • quote:

    Orjinalden alıntı: BSC Misafiri

    Fanboy ya da homofobık arkadaşlar şunu anlamıyor.. Kim kimi düdüklerse düdüklesin bizi o ilgilendirmiyor. Doğada var, insanda hayvanda her yerde var ve zerre ilgilenmiyorum.. Oynadığım oyunda gözüme soka soka bunu yapmalarını istemiyorum, hepsi bu. Bu iki kitleden (fanboy ya da homofobik) olmayan insanların genel görüşü de böyle oluyor bilginize..


    oynayama o zaman sanki silah zoruyla oynatıyorlar gözüne soka sokaymış
  • tospik kullanıcısına yanıt

    Fikirlerimi çözmene ya da anlama gerek yok hocam.


    Less than two weeks before The Last of Us Part 2's June 19 release date, its director, Neil Druckmann, said he expected the game to divide gamers. He was prepared for some fans to hate it.


    Bu söz Neil'a ait, kendi de biliyordu zaten hikayenin oyuncuları ikiye böleceğini. Ne yaptığını bilerek çıkarmış oyunu, benim hoşuma gitmeyen şeyler senin hoşuna gitmiştir. Ben karışmıyorum örneğin kimsenin kusursuz bulmuş olmasına. Anlamaya da çalışmıyorum üstelik adamın zevki o.


    Kusursuza yakın bulduğum ve hatta ayıla bayıla baktığım yönü ise teknik başarısıydı oyunun. Bence aldığı ödülleri bu açıdan hak ediyor. Abby konusu ise TLOU 2 başlığında da konuşuldu, örneğin Lara Croft benzeri bir karakter olsa daha kolay ısınırdım gibi bir muhabbet bile dönmüştü. Dış görünüşü itici, erkek gibi kadın oluşu ilk görüşte ısınmayı zorlaştırıyor. Herkesin yaklaşımı ve görüşü aynı değil yani ki olmak zorunda da değil, o yüzden çözemeyebilirsin normaldir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: BSC Misafiri

    quote:

    Orjinalden alıntı: Metal-Gear

    <b>Oynamayanlar için spoiler içerir:</b>

    Benzer düşünüyorum, sadece Joel'un ölmesi beni çok fazla olumsuz etkilemedi. Eğer yaralı/sakatlanmış olarak kurtulsa ve aynı hikaye joel'un varlığı ile devam etse daha çok sevilirdi oyun zaten. Yani eski ana karakteri yedirmemiş olacaklardı, çoğunluk klasikçidir, benim açımdan da böylesi daha iyi olurdu.

    Bunlar çarpıcı bir hikaye olsun istemişler o belli, yani beklenmedik birinin joel'u öldürmesi ağızları açık bırakacaktır, önce nefret ettirip sonra sevdireceğiz şeklinde düşünmüşler. Ama sorun şu ki nefret ettirmeyi başardılarsa da sevdirmeyi başaramadılar. Tek bir unsur yüzünden tüm hikayenin değeri düşmüş oldu, bunu da düşman karakterin tipine bağlıyorum çoğunlukla. Genelde NPC'nin yakını ana karakteri öldürdü geyiği yapılsa da asıl sorun bu değil bence.

    Teknik açıdan zaten TLOU 2'nin dengi oyun az bulunur, W3 bu anlamda çok daha geride kalır.

    Bir oyun çok fazla sevilip beklendiği zaman firmalar öncekinin başarısından ötürü sapıtıyor. CDPR Witcher'ın başarısına güvenip bitmemiş oyunu çıkarabilecek kadar cüretkar davranabildi ve sonu kötü oldu mesela. Naughty Dog'da aynı şekilde ilk TLOU'ın başarısına güvenip 2 tane sapık yazarın düşüncelerini cüretkar bir şekilde oyuna serpiştirebildi. Bence yine sonuçları kötü oldu.

    Kız - erkek ilişkisi işlenince sorun olmuyor da lez ilişki mi sorun oluyor? Diyen bahtsızların anlayamadığı şey şu: aynen Numenorian Man'in dediği gibi bu durum oyunun olgunluğunu yok etti. İlk TLOU'da hikaye işlenirken gelişen baba - kız ilişkisinin yoğunluğu insanların zihninde ağır bir etki bıraktı. Hikayenin tadı buradan geliyordu yani, zombili senaryodan gelmiyordu. İkinci oyunda ise aynı ağırlığı, aynı babacan duyguları bir şekilde almak istedi insanlar ama karşısında kız - kıza ilişki yaşayan bir ana karakter görünce o eski ağır ve yoğun duyguların yerini son yılların popüler konusu olan sjw aldı. Olay sırf eş cinsellik değil, normalde de cinsellik unsuru katmaya gerek yoktu zaten, bu tip şeyler yapımların kalitesini artırmıyor. Alakaya maydonoz yani anlayacağınız, kaliteli bir yapımı alıp dandik Netflix entrikalarına çevirmeye gerek yok. Oyunun ağırlığını çöp etti bir anda.

    Öyle ki God of War'da bile TLOU 1'de işlenen o babalık duygusuna özenildi Kratos ve oğlu konusunda. Ama TLOU kadar başarılı olamadı bu konuda. Şimdi yeni GoW oyununda Kratos'un oğlunun büyüyüp gay olduğunu düşünün. God of War oynuyorsun ve baş karakterin bir iskandinav süper gücü, ama herif gay. <img src="http://forum.donanimhaber.com/image/smiley/s3.gif" align="middle" border="0" alt=""> İstediğiniz kadar normalleştirmeye çalışın, doğaya aykırı bir şeyi zorlayarak gösterdiğiniz zaman bütün karizma sıfıra iniyor.


    Bu kadar uzun mesaj yazıp son cümlede asıl niyetini açığa vurman harika olmuş. Doğaya aykırı mı? İnsan dahil yüzlerce memeli türünde eşcinsellik var, neyin zorlamasından bahsediyorsun sen? Bu internet çağında bu kadar da cahil bırakmayın kendinizi, lütfen. Bir fikri savunup haklı çıkacağım derken rezil duruma düşüyorsunuz. Asıl amacınız da belli oluyor. Oyunun senaryosu falan değil, sizin "ahlaksız" olarak gördüğünüz insanların hikayelerinin gösterilmesinden rahatsızsınız. Bilimsel bilgisizliğinizde ısrar ettiğiniz sürece de bu rahatsızlığınız geçmeyecek.
    İnsan dahil eşcinseller var demek. Biraz bakalım neler var başka...

    - Primatlar anneleriyle, şenpanzeler de kızkardeşleri ile cinsel ilişkiye girerler.

    Soru: Bir insan olarak sen de bunları örnek alabilecek ve doğal karşılayabilecek misin? Eminim evet diyemezsin.

    - Dişi bir şempanze kızıştığında (hayvanlarda bu var tabi.) Karşısına çıkan bir grup erkek şempanze ile 2 dakika içinde çiftleşebilir ard arda. Buna fırsat çiftleşmesi de denir.

    Soru: Aklını peynir ekmek ile yememiş hangi hanım bunu örnek alabilir? Doğal geliyor mu? Gelmez sanırım.

    Özetleyecek olursak, türler arası bile çiftleşmenin olabildiği hayvanlar; akıl ve ahlak sahibi insana örnek teşkil edemez ve cinsel rahatsızlık olan eşcinselliğe de temel teşkil edemez.

    İnternet ile alim olacağınıza biraz kaynak taraması yapın bana kalırsa.




  • Doğallık argümanıyla gelen ben değilim. Eşcinsellik doğada yoktur diyen kişinin "doğaya aykırı" argümanını çürüttüğüm bir noktaydı o. Sana da 1960 yılındaki zihniyetinle mutluluklar. En son o zamanlar bilim eşcinselliği bir hastalık olarak görüyordu. Kaynak taramalarını iyi yap. Hatta ipucu vereyim: Amerikan Sağlık Birliği, Amerikan Psikologlar Birliği, Türkiye Psikologlar Birliği ve Tabipler Birliğinin söylediklerine bak bakalım LGBT hakkında. Bize bir tane sağlık örgütünün eşcinselliği hastalık olarak gördüğüne dair bir kaynak sun hadi. Sunamazsın, çünkü yok. Ama anca boş keseden sallarsın. Devir geeeçti. Tavsiyem, bilimi dinle. Zihniyetini güncelle.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: BSC Misafiri

    Doğallık argümanıyla gelen ben değilim. Eşcinsellik doğada yoktur diyen kişinin "doğaya aykırı" argümanını çürüttüğüm bir noktaydı o. Sana da 1960 yılındaki zihniyetinle mutluluklar. En son o zamanlar bilim eşcinselliği bir hastalık olarak görüyordu. Kaynak taramalarını iyi yap. Hatta ipucu vereyim: Amerikan Sağlık Birliği, Amerikan Psikologlar Birliği, Türkiye Psikologlar Birliği ve Tabipler Birliğinin söylediklerine bak bakalım LGBT hakkında. Bize bir tane sağlık örgütünün eşcinselliği hastalık olarak gördüğüne dair bir kaynak sun hadi. Sunamazsın, çünkü yok. Ama anca boş keseden sallarsın. Devir geeeçti. Tavsiyem, bilimi dinle. Zihniyetini güncelle.
    Dur ben senin zihniyetini bir güncelleyeyim. Dünya sağlık örgütü bunun fenni bir rahatsızlık olmadığını söylüyor. Yani kan testi yapıp da biyolojik olarak ölçümlenecek bir rahatsızlık değil; aksine ölçülemeyecek, psikoseksüel bir rahatsızlık. Psikyatrinin alanında yani. Amerikan Psikyatri Derneği, dediğin gibi, bunu 1973-74 senesine kadar hastalık sınıfında değerlendiriyordu. Yani dsm içinde idi. Ne oldu da ölçülemeyen bu psikyatrik rahatsızlık hastalık olmaktan çıktı? Oy cokluğu usulü ile. (3000 küsur oya 5000 küsur oy ile) yani politik bir karar. Lgbt lobilerinin baskıları sonucu. Bana kanıt sun diyorsun, Haziran 2019'da yaklaşık yarım milyon insan üzerinde eşcinsellik geni aradılar da bulamadılar. Bundan kaynak taramasına başlayabilirsin.

    Son olarak, bir şeyin hastalık olabilmesi için, tedavisinin olması gerekir, doğru. Jung, Adler, Freud bunun tedavisini yapan birkaç isim. Bugün hastalık kabul etmeyen doktorlar(dayatmalarla) ,hocalarının tedavi ettikleri hastaları olduğunu söylüyorlar. Sözlü ifade ile orta yaşta tanıdıgı eşcinsel arkadaşının karşı cinsle evlilik yaptığını anlatan mülakatlar da var.

    Bu düşünceyi yayanlar, bu insanlar üzerindeki toplumsal baskıyı kaldırma niyeti ile hareket ettiler; ama şimdi ayrı bir insanlık suçu işliyorlar; tedavi olmak isteyen eşcinsellerin tedavi hakkını elinden alıyorlar. Tam bir açmaz. Sonumuz hayır olsun..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi OldGamers86 -- 27 Ocak 2021; 18:43:59 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Metal-Gear

    Bu mesaj silindi.
    Aslında haklısın dostum. Bilmediğini bilmeyen insanın yanında kitap gibi sessiz olmak lazım; fakat artık bıçak kemiğe dayandı. Ben konuşmayayım, o konuşmasın; peki bu insanların genç nesillerimizi zehirlemesine kim mani olacak? Benim derdim bu aslında.

    Bugün Türkiye'de 90 küsür eşcinsel derneği mevcut. Bunlar hiçbir ilmi delili olmadan, bunun normal bir şey olduğuna aileleri inandırmaya çalışıyorlar. Hatta bunu kabul etmeyen ebeveyinlere: "O hasta değil, sen hastasın." diyebiliyorlar. İlk basları "eşcinseller ile aynı ortamda bulunmaktan korkma" manasında olan "homofobi" kavramı, zamanla genişletilerek "bütün eşcinsellere karşı olma" manasında bir hastalık adına dönüştü. Yani asıl normaller hasta, hastalar da normal oldu.

    Allah sonumuzu hayır etsin, bu insanlara da akıl fikir ihsan etsin, Allah kurtarsın, ne diyelim... dediğin gibi.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: BSC Misafiri

    <blockquote class="quote"><i>quote:</i><br><br>Orjinalden alıntı: BSC Misafiri

    Fanboy ya da homofobık arkadaşlar şunu anlamıyor.. Kim kimi düdüklerse düdüklesin bizi o ilgilendirmiyor. Doğada var, insanda hayvanda her yerde var ve zerre ilgilenmiyorum.. Oynadığım oyunda gözüme soka soka bunu yapmalarını istemiyorum, hepsi bu. Bu iki kitleden (fanboy ya da homofobik) olmayan insanların genel görüşü de böyle oluyor bilginize..</blockquote>

    oynayama o zaman sanki silah zoruyla oynatıyorlar gözüne soka sokaymış


    İşte onu da sana soracak değilim.
  • Witcher 3, Tlou2'den daha iyi diye gezen var şaka gibi. Mekanikler, oynanış, grafikler ve atmosferi geçiyorum zaten onlarda her türlü tlou2 önde. Hikaye konusunda ise burda youtuberlerin verdiği tepkileri yapıştırarak kendilerini sözde marjinal sanıyorlar. Arkadaşım daha oyunu oynamamışsın, hayatında oynadığın sayılı AAA oyunlardan biri olan w3'e tlou2den iyi diyorsun bu nasıl bir şuursuzluktur ya? Bir de kendisini oyun gurmesi vs sanmış hikayeyi beğenene çoluk çocuk diyor. Sana ve senin gibilerine tlou2nin aksine sığ hikayeli oyunlar lazım. W3 gibi, assasins creed gibi vs vs. Kafan almıyor çünkü derin hikayeleri.
  • Kaynak göster dedik ne laf kalabalığı yaptınız ya. Apaçık söyleyin homofobikliğinizi de kurtulun. Aynen lobi, aynen netflix.. Fenni rahatsızlık değil, Jung, Freud tedavi yapıyordu demiş bir de. Gerçekten cehalet paçalardan akıyor, ciddiye alınmıyorsunuz artık hiçbir akademik ortamda. Sular aktı, devir geçti. Anca oyun forumlarında kendinize birkaç destekçi bulursunuz ve doğrunun elçisi olduğunuzu düşünürsünüz artık..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: OldGamers86

    Aslında haklısın dostum. Bilmediğini bilmeyen insanın yanında kitap gibi sessiz olmak lazım; fakat artık bıçak kemiğe dayandı. Ben konuşmayayım, o konuşmasın; peki bu insanların genç nesillerimizi zehirlemesine kim mani olacak? Benim derdim bu aslında.

    Bugün Türkiye'de 90 küsür eşcinsel derneği mevcut. Bunlar hiçbir ilmi delili olmadan, bunun normal bir şey olduğuna aileleri inandırmaya çalışıyorlar. Hatta bunu kabul etmeyen ebeveyinlere: "O hasta değil, sen hastasın." diyebiliyorlar. İlk basları "eşcinseller ile aynı ortamda bulunmaktan korkma" manasında olan "homofobi" kavramı, zamanla genişletilerek "bütün eşcinsellere karşı olma" manasında bir hastalık adına dönüştü. Yani asıl normaller hasta, hastalar da normal oldu.

    Allah sonumuzu hayır etsin, bu insanlara da akıl fikir ihsan etsin, Allah kurtarsın, ne diyelim... dediğin gibi.

    Alıntıları Göster

    Seri katil olan, katil olan birçok insanın seksüel hastalıklarla boğuşan, psikolojik açıdan rahatsız insanlar olduklarını da ben eklemek isterim. Bu insanların toplumsal dışlanma ile birlikte bu tarz suçlara yönelmelerine engel olmak için onları görmeye razıyım ama fazla sokulmalarını da istemiyorum. Yalan yok şimdi, benim midemi bulandırıyorlar. Evet sanırım homofobiğim ama bu benim elimde değil bana bu insanlar gerçekten çok mide bulandırıcı ve rahatsız edici geliyorlar. Cüzzamlı insanlar gibiler. Tercihlerine(daha doğrusu hastalıklarına) saygı duyuyorum, ellerinde olmadığını biliyorum ama bunların artık her alakasız yerde karşıma çıkmaları öğürme isteği uyandırmaya başladı bende. Kimsenin sizin saçma hastalığınızı salladığı falan yok. Dikkatimizi bile çekmiyorsunuz. Yeter ki alakasız her yerden çıkmayı bırakın artık. Kabak tadı vermeye başladınız sayın LGBT insanları.


    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-386561231 -- 28 Ocak 2021; 2:16:4 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Alakalı alakasız her yerden çıkacağız, çünkü toplumun parçasıyız. Biz yok olmayacağız, siz alışacaksınız. Kaynak tara diyip sonra eşcinselliğin hastalık olduğuna dair bir bilimsel kaynak gösterememeniz sizi zaten kendi başına egale ediyor. Fakat homofobi bir psikolojik rahatsızlıktır. Bir doktora başvurun lütfen. Tez vakitte iyileşmeniz dileğiyle...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: BSC Misafiri

    Alakalı alakasız her yerden çıkacağız, çünkü toplumun parçasıyız. Biz yok olmayacağız, siz alışacaksınız. Kaynak tara diyip sonra eşcinselliğin hastalık olduğuna dair bir bilimsel kaynak gösterememeniz sizi zaten kendi başına egale ediyor. Fakat homofobi bir psikolojik rahatsızlıktır. Bir doktora başvurun lütfen. Tez vakitte iyileşmeniz dileğiyle...
    Bu toplumun hiçbir zaman bir parçası olmadınız, bundan sonra da olmayacaksınız. Nereye gidersen git, eleştiren ve ayıplayan toplum katmanları ile karşılaşacaksın. Selçuklu Devletinden Osmanlıya ve Türkiye Cumhuriyeti'i devletine kadar bu böyle oldu. Son birkaç senede siyasilerin yaptıkları hatalar sonucu batıl hak gibi savunulur oldu, hepsi bu.

    Söylediğim hiçbir şeye cevap yazmayıp, sadece kaynak istemen bile amacını ortaya koyuyor. Ben bilgileri netten almıyorum, senin gibi boş da değilim, çalışıyorum. Samimi isen kitap da kaynak da tavsiye ederim, merak etme o konuda. Cevap yazabiliyorsan yaz, yazamıyorsan gölge etme...

    Eşcinselliğin fıtrata aykırı olduğunun bir diğer delili olarak şunu zikredelim; iki kadının ya da iki erkeğin beraberliğinde mutlaka ikisinden biri nefret ettiği ya da ilgi göstermediğini söylediği cinse benzeme temayüllü biri ile beraber olur. Yani, erkek ise kadın gibi davranan bir erkekle, kadınsa da erkek gibi davranan bir kadınla. Bu da yaratılıştan bunu reddetme eğiliminde olduğu bir çelişkinin tezahürüdür.

    Yukardaki arkadaş ifade etmiş ki, psikolojik sorunları olur. Doğru. Heteroseksüelllere kıyasla intihar oranı homoseksüellerde daha fazladır. Hatta bunu eşcinsel savunucuları da kabul eder; fakat onlara göre toplumsal baskı sonucu böyle olmaktadır; ancak nispeten olumlu davranış kalıpları olan Hollanda gibi ülkelerde bile eşcinsell insanlar arasındaki intihar oranında çok büyük bir degişme olmadığı belli iken, bu sav da havada kalmaktadır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi OldGamers86 -- 28 Ocak 2021; 12:44:22 >




    • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.
Hizmet kalitesi için çerezleri kullanabiliriz. DH’ye girerek kullanım izni vermiş sayılırsınız.
Anladım Veri Politikamız