Şimdi Ara

Toplanın GERÇEK MATRIX'i yaşadım

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
4
Cevap
0
Favori
444
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Evet arkadaşlar uzun bir yazı olacağını şimdiden söyleyeyim. Şimdiden bu anlatacaklarım da İnandığım tüm varlıklar ve inandığınız tüm varlıklar üzerine yemin ederek hiç bir yalan olmadığını hiç bir şekilde yalan yazmayacağımı bilmenizi isterim.

    Bundan tam 14 yıl önce yani tam olarak 16 yaşındayken. Matrix serinin ilk filmi çıktığında tam 6 yıl geçmişti. Defalarca Matrix'i izlemiş ve tabiki de Trinity denen afet'e aşık olmuştum. 1999 yılında çıkan Matrix filminin ilk defa bilgisayar efektlerinin bu denli gerçekçi kullanılması o nesli bir hayli etkilemiş ve "Matrix" denen hayal dünyasına bizi kara deliğin evrenleri yuttuğu gibi içine çekiyordu.

    Meseleye gelecek olursak; 2005 yılının Haziran aylarıydı. İnternet çağının gelişmesi ansiklopedilerin artık raflara kaldırıldığı zamanlar gelip çatmıştı. Dolayısıyla Matrix'i ilk izlediğimde elbette bilgisayar'a ve internet çağına iyiyden iyiye merakım artmıştı.

    Bir gün Matrix dizisinin kurgusunu internetten 56k hızında olan internet cafe modeminde haftalarca araştırdıktan sonra, neo'nun kâhin ile görüşmeye gittiği zaman "kaşık büken çocuk"un o kaşığın gerçekten bükülebileceğine dair ciddi yazılar ve videolar bulmuştum. Ergenliğin verdiği merak ve mistik güce sahip olmak istemek ve bunun yapılabilir olduğunu öğrenmek çok güzel bir histi. Ne de olsa okulda herkese hava atacaktım.


    Günlerden bir evde akşam saatlerinde elimde çıktısını aldığım yüzlerce "spoon bending" yani kaşık bükme "telekinezi" olayı ile ilgili bilgileri okuyordum. Bu bilgilerin çoğunun bir kısmı Siyonist olan "Uri Geller" adında bir adam tarafından yazılmıştı. Kendisi bu kaşık bükme ve nesneleri hareket ettirme konusunda uzman birisiydi ve tabi ki de İSRAİL asıllydı.


    Bütün konuları okuduktan sonra çalışmalara başladım. Aslında kaşığın kaşık olmadığını ve sadece bir hamur parçasıymış gibi algılamamı söyleyen yazılar gibi düşünmeye başlamıştım. Her akşam tüm enerjimi ve odağımı toparlayıp, bu kaşık bükme olayına odaklanmıştım. Zihnimden yapmak istiyordum.

    Ancak kalbim bana "götümle" gülüyordu. Ulan böyle şey mi olur diyordu. Beyin gücü ile kaşık bükülmez aptal mısın diye konuşuyordu iç ses benimle. Sonra apartmanımızda Elçin denen bir kız vardı. Tatlı şirin bir kız, bu kızdan hoşlanırdım. Bir gün bize evde şeker bittiği için şeker istemeye gelmişti. Ben de o anda Elçin hafta sonu ne yapıyorsun? Çıkıp bir şeyler yapalım mı dedim? Tamam dedi, utanarak. Bizim devir öyle idi,

    O akşam bir şey değişecekti, o akşam enerjimin ve gücümün farkına varacaktım. Elçin bana evet dedikten sonra içimde müthiş bir his kaplı halde, "kaşık bükme" deneyime geçtim. Ve kaşığı mengene ile sıkıştırılıp bükülmüş bir forma 2 dakika içinde gözlerim kapalı halde sadece "DÜŞÜNCE GÜCÜ" ile yaptım. yine olmadı galiba diye gözlerimi açtığımda, kaşık sakız gibi kepçe kısmından bükülmüştü. Hüngür hüngür ağladım. İmkansız olabilecek bir şeyi başarmanın hissi ile ağlıyordum. Birazda bu işi cinler mi yaptı diye korkuyordum.

    Akabinde bu olayı kardeşim ile paylaştım. ve kardeşim de yapmaya başladı. Evde kaşık, çatal ve küçük bıçakları beyin gücü ile büküp kırıyorduk.

    Ta ki annem bizi Merdane ile evde kovalayıncaya kadar.
    Çünkü evde çatal, kaşık seti kalmamıştı.

    Sonra bu kaşık bükme olayı çok başımı ağrıttığı için bırakmıştım. Biraz yaşım ilerledi ve askere gittim. Askerliğim travma idi, Siirt/Pervari ilçesinin Doğanca Karakolu'nda 14 ay izinsiz geçirdiğim askerlik sonrasında bu yeteneğimi kaybettim. Ancak askerden geldikten sonra

    "LUCID DREAM" yani rüyaları kontrol etmeyi öğrendim. onu da başka bir yazımda yazarım.







  • Tamam o halde son kaşık bükücü
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.