Şimdi Ara

Toplum ve İnsan

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
2
Cevap
0
Favori
1.365
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Biraz sorgulayış ve ardından gelen tahlillerim sonucu bir çıkarımımı paylaşmak istiyorum ve bu konuda bir tartışmaya davet ediyorum sizi.

    Konu toplum ve insanın; insan için gerekli olan bağı.

    Benim izlenimlerime,çıkarımlarıma göre insan doğada hayatta kalabilmek için başka insanlarla birlikte yaşamalı. Bu neslinin devamı için değil yalnızca yani hayvanlar da sürü halinde geziyorlar diyebilirsiniz fakat bir noktada hayvanlardan ayrılıyoruz. Her türlüsünden hem de. İrade ve akıl sahibiyiz fakat yaratılışımız doğaya direnecek güce sahip değil. Yani tıpkı bir hayvan gibi yaşayacak olsak neslimiz çoktan tükenirdi. Çünkü çok zayıfız, ta bebeliğimizden bu yana doğaya karşı oldukça savunmasız haldeyiz. Enfeksiyonlara karşı belki de en dirençsiz yaratılışa sahibiz ve yırtıcılar,etçiller gibi ne pençelerimiz ne de güçlü çene ve keskin dişlerimiz var. Üstelik derimizin üstünde bizi koruyacak kıllara sahip değiliz. Bir yağmur yağsa ve ardından rüzgar esse, üzerimizde hiçbir kıyafet olmadığını varsayalım hiç ilaçsız yaşama şansımız nedir? Üstelik ateşe de sahip değiliz çünkü onu yakabilecek akıl ve bilgi bizde yok yani normal bir hayvan kadar aklımız var(yani bir hayvan gibi yaşadığımızı varsayarak bunu söylüyorum). Evet muhtemelen bir yerlerimiz enfeksiyona uğrar ve ateşlenip ölürüz.

    Burdan ben kendi çapımda şöyle bir sonuca ulaştım, insanın doğaya adaptasyonunu sağlayan en büyük yeteneği aklı. Zekamızın gelişmiş olması sebebiyle kendimize silahlar yapıyor, kıyafetler dikiyor ve yaşayabilmek için tamamen zeka ürünü yapay adaptasyonlar geliştiriyoruz. Bu bizim doğaya adaptasyonumuzu sağlayan en önemli yeteneğimiz ancak bilgi aktarılması gereken bir şeydir. Eğer o bilgiyi nesilden nesile aktarmazsak yine doğada tutunma gibi bir şansımız olmaz. Her neslin yeniden hayatta kalmayı keşfetmesi gerekir ve bunun sonucunda yine aynı sonla karşılaşırız, yok oluş.

    Peki bu bilgi nasıl aktarılacak? Tabi ki toplumsal yaşamla. Toplum olmadan bilgi de aktarılamaz ve bilgi yayılamaz yani sadece nesilden nesile aktarma değil. 100 kişilik bir popülasyonda 1 kişinin ateşi bulması tüm popülasyonun lehinedir çünkü 100'ü de bunu kullanabilir. Bu yüzden toplumun faydaları her zaman daha fazla olmuştur bireysel yaşama göre.

    Sonuç olarak insan aklıyla adaptasyonlar üretir ve bu adaptasyonların en büyüğü de toplumsal yaşamdır ki nitekim dünyaya baktığınızda toplum olmadan yaşan yani tarzan usulü kimse bulamazsınız. En küçükleri bile 5-10 kişilik bir topluma sahiptir. Çünkü bilgi aktarılmalıdır.

    Şimdi gelelim topluma,

    Toplum dedik ama toplumu bir arada tutan şeylerden bahsetmedik. Toplumu ne bir arada tutar? Sadece bir arada tutmak yetmez bunun devamlılığı da önemlidir.

    Belki bu soruya tamamen faydacılık üzerinden cevap verebiliriz. "Toplumun kurallarına uymazsak, dışlanırız ve dışlanırsak ölürüz" ilişkisi ve "o zaman ölmemek için toplumun kurallarına uy" sonucunu çok basit bir mantıkla elde edebiliriz. Fakat bu ilişki ancak toplumu o an için bir arada tutar. Devamlılığı olmaz çünkü edinimlerimiz "ceza,korku,aleyh" temelli oluşur bu durumda da toplum her an parçalanabilir bir hal edinir.

    Yani günümüzden örnek verelim. Toplumu bir arada tutmak için devletler oluşturduk. Devletler de asayişi ve sosyal düzeni koruyorlar. Bunu polisle,cezalarla,yasalarla ve artık teknoloji ile kamera ve envai çeşit teknik aletle yapıyorlar. Fakat tüm bu sınırlama,gözetlemeden uzak kaldığımız anda bizi durduracak(delil) bize ceza verecek şeylerden sıyrılıyoruz ve bunun sonucunda yasalara göre suç olabilecek her şeyi yapabilecek özgürlüğe kavuşuyoruz.

    Hırsızlık,tecavüz,adam öldürmek,yalan şahitlik yapmak... uzayıp gider. Bazıları sonradan tespit edilebilse bile insan baskıdan kurtulduğundan tüm bunları yapabilecek konuma geliyor. Fakat bazılarımızı durduran yani bizi denetleyecek bir şey olmadığı halde tüm bu ahlaksal olarak "kötü" olan şeyleri ( bakın "akılsal ya da rasyonel" olarak kötü demiyorum tamamen ahlaksal anlamda kötü) yapmıyoruz.

    Günümüzdeki örneklerine bakarsak ahlaktan sıyrılmış bir toplum düşünelim. Yardımlaşma ve envai çeşit iyilik mevcut olmasın toplumda. Görünen iyilik benzeri şeyler de sadece menfaat ilişkisi olsun. Bu toplum en ufak denetimsizlikte çatlaklar vermeye başlar değil mi? Çünkü onlara ceza verecek unsurlar kalktığından vicdan(ahlak) olmadığı için her türlü kötülük işlenebilir hale gelir. Ve her türlü bozgunculuk o toplumda hayat bulur. Ve toplum eninde sonunda bir yıkım sürecine girer. Hastaneler kapanır, okullar kapanır her türlü kamu hizmeti durur. İnsanlar yemek için birbirini öldürür. Ve popülasyon gittikçe küçülür ta ki insan kalmayana kadar.

    Bu silsile ancak bu şekilde gerçekleşir diye düşünüyorum. Yani insanlarının ahlaka sahip olmadığı bir toplum ceza unsurlarını yitirdiği anda yok olur çıkarımı elde ettim.

    Cezalar ve onları uygulayacak insanlar niye bir anda yitirilsin ki? diyebilirsiniz peki cezayı uygulayacak olanların da ahlaklarını yitirdiğini varsayarsak? O zaman toplumu koruyan devlet en başından çıtırdamaya ve bozulmaya başlar bu durumda da yine aynı sonuca çıkarız; toplumu denetleyecek organlar ölür ve toplum başsız kalır. Haliyle toplumun bir ahlakı olmadı için sonunda yok olur.


    YANİ bir toplumda baştan uca ahlak yoksa o toplum bir süre sonra yiter. Ve en son insan ölene kadar bu devam eder.


    Bu durum ancak insanların ahlakı ile çözülebilir. O zaman cezaya ve ceza verecek hakime,polise ihtiyaç kalmaz. Fakat tam anlamıyla ahlak sağlanamadığı için yine de polis,cezalar ve hakim olur. Bu ahlaklı toplumun içindeki hastalığın tüm topluma yayılmasını engellemek için gerekli bir mekanizmadır. Tıpkı insan vücudundaki bağışıklık gibi.

    Yazı çok uzun oldu cidden kusura bakmayın. Ancak ben bundan sonra toplumu bir arada tutan " Ahlak" 'ın kökenine inmek ve onu tam anlamıyla sorgulamak istiyorum. Şimdilik insan ve toplum ilişkisi yeterli tartışmak için :)

    Bu yazıyı sabredip de okuyan, sabredemeyip yarıda bırakan hatta hiç okumayan herkese teşekkürler yine de :)

    Bunlar benim bireysel izlenimlerim. Belki farklılıklar vardır ya da hatalarım vardır bu yüzden bunu tartışmaya açıyorum. Güzel güzel tartışalım

    Sizin bu görüşlerime ekleyeceğiniz,çıkaracağınız,değiştireceğiniz şeyler varsa buyurun konuşalım :)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Behnanbalaban -- 8 Mayıs 2014; 17:15:00 >







  • Çok güzel bi yazı. Bilgine ve hissettiğin bilgi açlığına saygı duyuyorum.
    Şimdi mobildeyim yazamıyorum uzun uzun :) editlerim sonra.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Toplum çok yozlaşmış
    geçen ay açıldı
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.