Turbolu yada Yüksek Hp Atmosferik Araçlar için Lpg tavsiyesi...

kaptanx · 2012-12-03T00:36:40.0000000+03:00

Merhaba sayın forum üyeleri ve lpg marka temsilci,bayi ve ustaları,bu konuyu açma nedenim Turbo ve yüksek hp araçlarla ilgili çok fazla dağınık ve normal atmosferik yorumlarıyla karışmış,sorular cevaplanamadan konunun normal kitlerle ilgili açıklamalarla dolu olduğunu gördüğüm bir sürü konunun dışında sadece bu araçlarla ile ilgili yorum ve bilgi paylaşımı yapılmasını ve sayfanın ileriye dönük olarakta Referansınız olarak kullanılabilmesini amaçlamışdım ancak lpg konusu turbo kit,yüksek kapasite enjektör ve regülatör ve birkaç işlem dışında aynı olması vede yazan üstadlarımızın bilgileriyle lpg üzerine burada doğru sanılan yanlışları etraflıca yazması sonucunda genel bilgilendirme olarak kullanılmasının herkese daha faydalı olacağı görüşündeyim,etrafımda turbo aracı olan ama hep ''acaba'' sorusunu soran bir sürü arkadaşım var,ne güçten vazgeçiliyor nede fazla yakıta dayanabiliniyor,herkesin istediği en az masraf,sıkıntı ve para ile bu gücün zevkini yaşamak,hatta bazı arkadaşlarım sırf bu yakıtları nedeniyle sadece haftasonları araçlarını kullanıyor,maddiyatı biraz daha yüksek ama aynı zamandada hem keyfini hemde cebini düşünen arkadaşlarımda da 2 araç var,bir tanesi dizel yada normal hp li lpg li. Ben İstanbul da ikamet ediyorum,aracıma daha önce hiç tüp takılmadı ve servis bakımlı bir araç,bu arada aracım 2005 model opel astra 2.0 turbo 170 hp ve 255 nm torka sahip, Şimdi arkadaşlardan ricam normal atmosferik araç kullanıpta turbo veya yüksek hp atmosferik araç kullanmamış olanlardan ziyade kullanmış ve kullanmakta olanlar yorum yazarsa memnun olurum,diğer araçlar için zaten gereğinden fazla konu ve açıklamalar mevcut,az önce okuduğum 1 yıl önce başlatılmış ve hala devam eden konuya yazmadım,nedenine gelince konu,markaların özellik açıklamasından çok suçlama boyutuna gelmiş olmasıydı yani açılma amacından sapmış,şimdi gelelim konumuza aracımı teslim alır almaz lpg taktırmayacağım ve 10 günlük araştırma zamanı ayırdım kendime,çünkü aracımı en az 6-7 yıl kullanırım allah nasip ederse,lpg işi ile uğraşan ve marka ismi vermeyeceğim bir arkadaşımdan aldığım bilgiye göre aracın motor üst kapağının görüntüsüne bakarak döküm olduğunu ve yeni nesiller gibi subaplarda ve kapakta sorun yaşamayacağımı,hatta 2 yıl önce aynı araca taktıklarını ve hala daha sadece bakım için yani filtre değişimi için geldiğini belirtti,neden oraya taktırmıyorsun diye sormayın sonuçta el elden üstündür,aracım için en sorunsuz ve en uygun sistemin araştırması içindeyim,şimdi gelelim konunun inceliklerine; 1.olarak hemen belirteyim ki yerli marka ve teleflex marka taktırmayı düşünmüyorum çünkü yerliler hala sorunlu ve tam olarak oturtabilmiş değiller sistemlerini,her ne kadar süperiz deselerde okuyoruz ve yakın çevremizde de görüyoruz,teleflexe gelince normal atmosferikler dışında turbo aracına taktırıp sonradan yazılım yükletenler hep sorun yaşamışlar ve ayarları hollandadan otomatik yüklü geldiği için burada sınırlı erişimleri oluyormuş ve distrübitör firmada zaten bunu belirtiyormuş müdahale edemiyoruz diye (tabi şuandaki durumlarını bilmiyorum belki de geliştirme yapmışlardır ki yaptılarsa onuda listemize ekleriz) Şuan düşünmüyorum ama belki ileride yazılım ile 200 hp seviyesine çekebilirim,bu araçların motoru 200 hp lik opel vectra 2.0 turbo gts serisi olanlarla aynı koda sahipmiş bende yeni öğrendim,sadece yazılımla hp değerleri düşürülmüş ve yazılımla +70 civarı güç artışı alınabiliyormuş,nasıl +70 derseniz kısaca zaten orjinal yazılımının hp si düşürülmüş hali 170 ve orjinal ayarı zaten 200, + yazılımda eklenince 40 civarıda o yapıyor 240 olur ki 170 den 240 a geliyor ve 363 nm torka çıkıyormuş almanya tuning sitesinde görmüştüm. yani yazılımdan sonrada sadece kalibrasyonla sıkıntı çekmeden kullanabileyim,neden lpg diye yorumlar yapmayın lütfen bu bir tercih meselesi,siz dünyada hem kendi içinde petrol çıkarılan hemde tüm dünyaya petrol dağıtan komşuları olupta binlerce km ilerideki alıcıların vatandaşına 1 liraya satarken bizim ülkemizde 5 liraya satılmasını ve vergi manyağı haline getirilmemizi kabullenemeyen biriyim,siz benzinle aynı aracı kullanırsınız 10 lira harcarsınız,aynı zevki ben 6 liraya tadarım olay bu yani. 2.olarak turbolu,atmosferik ve yüksek beygir atmosferiklerde düşük devirlerde olduğu gibi yüksek devirlerde de yakıt karışımında sıkıntı yaratmayacak ve gereken lpg ihtiyacını motora verebilecek ve kullanıcıya çaktırmadan benzine geçmeyecek hızlı bir sistem.Turbo ve yüksek hp araçlar çalışma prensibi gereği atmosferikten farklılar ve bu araçlara ayrı bir sistem ve diagnostik ayarı yada lpg ci dilinde map,ek parça,enjektör ve yazılım gerekiyormuş ve tabiki yüksek devirlerde bunu kaldırabilecek ve bilgisayara zengin yada fakir karışım hatası verdirmeyecek düzeyde örneğin sakin kullanımda sorunsuz olupta 6-7 bin devire çıkınca kaldıramayıp benzine geçmeyecek yada araç beynine dediğim gibi karışım hatası oluşturmayacak aynı zamandada bu hata oluşmasın diye bilgisayar beynini kandırmak üzere tasarlanmış olan obd tarzı sistem takılmayacak,kısacası uzun zaman hiç sorunsuz ve sıkıntısız çalışacak bir sistem teklifi rica ediyorum. 3.olarak normal sistem montajı yapan eğitimsiz yada cahil yada kara düzen kendini geliştirememiş ustalar diyeyim (yanlış anlaşılmasın sadece o tarz kişileri gördüğüm için lafım onlara) normalde saat gibi çalışarak gelen ve lpg takıldıktan sonra hatalar vermeye başlayan araçlara hemen yok lambda sensörün bozuk,yok oksijen bozuk,yok bujilerin ve kablosu,gaz kelebeği,manifoltu diye kıvıran ve kendi hatalarını yada mal satmak için taktıkları x marka sistemin uyumsuzluğunu yada ayarlarını yapamadıklarını kabul etmeyen,bozuk ayarları düzeltmek ve sağlıklı bir şekilde müşteriyi yollamak yerine motor arıza kodunu silip tamamdır diyerek başından atan ve bir müddet sonra ki bu en fazla 2-3 gün sakin kullanım ya da ilk 10-20 km agresif kullanımda tekrar eden hatanın ileride o müşterinin aracına zarar vereceğini bilmeyen yada önemsemeyen ilgisiz, bilgisiz kişilere ve firmalara yönlendirmemenizi rica ediyorum. 4.olarak maliyeti nedir,takılacak parçaların özellikleri ve verimlilikleri nelerdir,diğerlerinden ayrılan ve öne çıkan ne gibi ayrıntıları vardır,kullanım süre yada ömürleri ne kadardır,özelden bilgi yollamak yerine bu sayfada paylaşıp bütün okurların da bilgilenmesini sağlayacak ve markalar arasında ki farklılıkları birbirlerini kırmadan seviyeli ve dosthane bir şekilde burada bilgiye aç olan bizlere gerekirse örnekler ve sorunsuz kullanıldıkları km yıl bilgilerine kadar burada paylaşabilecek (örnekler ve km,yıl değerlerini özellikle yazdım çünkü araca takılan bir sistemi sadece fotoğraflamak sağlıklı ve sorunsuz çalıştığının kanıtı değildir) bayi,usta ve temsilcilerin yanıtlarını bekliyoruz. 5.olarak yapacakları sistemin arkasında duracak,lpg den kaynaklı sorunlarda maddi zararı karşılayacak ve bunu yazılı olarak müşterisine sunabilecek,aracın motor aksamının sorunsuz olarak teslim alındığını ve lpg montajından sonra çıkabilecek olan sorunları kabullenebilecek,sorun çözümü olmazsa ürünü geri alabilecek şekilde müşteri memnuniyetine önem veren büyüklüğü gösterebilecek bir marka olması ki var mı bilmiyorum ve en az sizler kadar gelecek cevapları merakla bekliyorum,çünkü artık giderek turbo araç kullanımı artıyor,1.4 motorlarda dahi artık yüksek hp ve turbo var ve bol miktarda da var. sanırım okuyan arkadaşlar yok artık onu kimse yapmaz diyeceklerdir,burada biz şöyleyiz biz böyleyiz,şunu bunu kapsıyoruz,garanti veriyoruz diyenleri görmüş oluruz hep beraber,sonuçta burada yazmakla herşey btmiyor,sorun olduğunda sorunun arkasında duran bir firma ister herkes,biz bu işi bedavaya yapın demiyoruz ama 200 tl fazla alın fakat müşterinin yanında olun,sorununu çözün,sizden kaynaklıysa kabullenin ve telafisini yapın istiyoruz. Farkındayım biraz uzun bir yazı oldu ama sorunsuz ve sıkıntısız bir şekilde herkesin aracını uzun yıllar kullanmak ve oluşabilecek sorunlardada tam destek alabilmek,gerekirse ürün iadesi alabilecek bir firma olmasını istemek bütün kullanıcıların hakkıdır,kimse tasarruf yapayım derken 2 bin tl ye yakın parasını çöpe atıp birde üzerine aylarca servislerine git gel sorunlarıyla uğraşmak istemez değil mi,zamanında uğraştım dilim yandı o yüzden artık üflüyorum.Şimdiden cevap verecek bütün forum üyeleri,firma temsilci,bayi ve ustalarına,herkese Referans bilgi verecekleri için üyelerimiz ve şahsım adına teşekkür ediyorum.

elalembialem_

Yüzbaşı

779 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

AyOtogaz - RecepUsta

Yüzbaşı

583 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: elalembialem_

quote:

Orijinalden alıntı: kaptanx

quote:

Orijinalden alıntı: elalembialem_

konunun takipçisiyim

sayın kaptanx

aracınızla yaşadığınız lpg serüvenini lpg takıldıktan sonrasında burada paylaşmanızı rica ediyorum

iyi akşamlar...

hiç merak etmeyin,yukarıdada yazdığım gibi,video çekimleri,fotolar,sohbet muhabbet ve bilgilendirmelerde dahil olmak üzere kalem kalem hepsine burada yer vereceğim,tabi ki sonraki zamanlarıda paylaşmaya devam edeceğim,yakıt tasarrufu,motor için kullandığım malzemeler,her türlü sorun ve çözüm durumları,elimden geldiğince aktaracağım,saygılar.

bilgilendirmeleriniz ve araştırmalarınız için ben teşekkür ederim bende ileride

volvo s 40 1,9 T4 düşünüyorum 1955cc 200hp 300torklu bir araç

sizin tecrübeleriniz benim için çok faydalı olucak kanısındayım

ilginiz için saolun

saygılar

Aslında fazla uzatmayıp biran önce karar verip montaj kısmına geçmek istiyordum ancak şu enjektör olayı hala daha kafamı tırmalayıp duruyor turbolu araçlar için,brc de enjektör çalışma basıncının 1.4-1.7 olması(max. 2 oluyormuş),prinste ise 2-2.2 atmosferikte,4 e kadarda turboda olması,yanlışım varsa lütfen düzeltsin ustalarımız,birde ilk gaza geçiş süresi ve sıcaklığı olarak prinsin 45-50 derece olması ama yüksek devirlerde walve care den dolayı benzin verip extradan benzin yakmaması,brc de ise tam tersi ilk geçişin 1-2 dk içinde olması ama vsr den dolayı(subap koruması için) yüksek devirlerde bir miktar benzin vermesi ayrıca sonradan gördüğüm ve hatta yukarıda anlattığım tune up 164 lpg katkısı ve her 10 binde bir yapılması(subap koruma olarak) varken vsr ninde aktif olması biraz ilginç gelmiyor değil,vsr iptal edilebilir mi onu da henüz bilmiyorum ama sanırım faruk bey yada mehmet bey burada yanıtlarlar.Kısacası kısa mesafe ve agresif olmayan kullanımlar olacaksa tahminimce brc tasarrufta daha iyi olabilir,agresif kullanımdada her türlü prins tasarruf sağlıyor benzine geçmediği için,işin bu kısmı tamamen kullanıcıya kalmış bir durum,benim günlük yolum 30 km civarı,15 gidiş,15 geliş,bu mesafede benzine geçme süresi benim için önemli,yolun yarısını benzinde gidince tasarrufun pek bir anlamı kalmaz benim için,ancak uzun yol gidecek olsam kararım kesinlikle sırf enjektör ve diğer donanımlarından dolayı prins olurdu,yarından itibaren yol bilgisayarında sabah aracı çalıştırdıktan sonra dijital olarak motor sıcaklığım kaç km sonra 45-50 derecelere geçiyor onun takibini yapmaya başlayacağım,hızım maximum 60-70 geçmeden olacak çünkü bildiğiniz gibi turbo araçlarda yağ vizkositesinin ısınıp normal hale gelene kadar belirli sıcaklığa ulaşması ve yağlamayı tam anlamıyla gerçekleştirmeye başlaması gerekir ki turbo da olumsuzluklardan etkilenmesin,anlayacağınız konuyu gerçektende öylesine açmış bulunmamaktayım,ciddi ciddi her fikri,yorumu,yönlendirmeyi,bilgiyi araştırıyor ve uyguluyorum,sanmayın buna sadece lpg dahil,turbo araç kullanımı ve dikkat edilecek hususlarına kadar bir bütün içinde değerlendiriyorum ki az önce belirttiğim gibi aracın lpg ye geçmesi için ısınma sıcaklığı ve turbonun sağlığı içinde gaza yüklenmeme gibi birbiriyle koordineli bir durum,atmosferik olsa sorun yok,turbo ile ilgili araştırmalarımda koordineli olarak devam ediyor,uzun yıllar sağlıklı bir sürüş için bilgi sahibi olmak kadar güzel birşey yok,hele ki birde sanayide birisi size motor yada lpg hakkında yanlış bilgi verince gülerken daha farklı oluyor,neden mi anlatıyorsunuz ama anlamıyor,sonuçta bizde bu işin profu değiliz ama forumdaki bu işin pirleri sayesinde az çok demeden birşeyler kapmaya çalışıyoruz,hepsine sonsuz teşekkürü borç bilirim,bu arada dediğim gibi aklımda sadece 2 kit var hala,sadece sıcaklık durumuda kesinleşsin ona göre karar vereceğim,ilginize teşekkür ederim,umarım en kısa zamanda alırsınız,çok ama çok keyifli bir araba volvo,yaşım 35 ve ilk hedefim biraz daha ileri ki zamanda T5 almak,oturaklı araç olduğu için düşünmedim yoksa bir ara ciddi anlamda sahibinden bol bol favori eklemesi yapmıştım,sonra kararımı değiştirdim,saygılar.

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kaptanx -- 16 Aralık 2012; 23:49:52 >

quote:

Orijinalden alıntı: kaptanx

quote:

Orijinalden alıntı: elalembialem_

quote:

Orijinalden alıntı: kaptanx

quote:

Orijinalden alıntı: elalembialem_

konunun takipçisiyim

sayın kaptanx

aracınızla yaşadığınız lpg serüvenini lpg takıldıktan sonrasında burada paylaşmanızı rica ediyorum

iyi akşamlar...

hiç merak etmeyin,yukarıdada yazdığım gibi,video çekimleri,fotolar,sohbet muhabbet ve bilgilendirmelerde dahil olmak üzere kalem kalem hepsine burada yer vereceğim,tabi ki sonraki zamanlarıda paylaşmaya devam edeceğim,yakıt tasarrufu,motor için kullandığım malzemeler,her türlü sorun ve çözüm durumları,elimden geldiğince aktaracağım,saygılar.

bilgilendirmeleriniz ve araştırmalarınız için ben teşekkür ederim bende ileride

volvo s 40 1,9 T4 düşünüyorum 1955cc 200hp 300torklu bir araç

sizin tecrübeleriniz benim için çok faydalı olucak kanısındayım

ilginiz için saolun

saygılar

Aslında fazla uzatmayıp biran önce karar verip montaj kısmına geçmek istiyordum ancak şu enjektör olayı hala daha kafamı tırmalayıp duruyor turbolu araçlar için,brc de enjektör çalışma basıncının 1.4-1.7 olması(max. 2 oluyormuş),prinste ise 2-2.2 atmosferikte,4 e kadarda turboda olması,yanlışım varsa lütfen düzeltsin ustalarımız,birde ilk gaza geçiş süresi ve sıcaklığı olarak prinsin 45-50 derece olması ama yüksek devirlerde walve care den dolayı benzin verip extradan benzin yakmaması,brc de ise tam tersi ilk geçişin 1-2 dk içinde olması ama vsr den dolayı(subap koruması için) yüksek devirlerde bir miktar benzin vermesi ayrıca sonradan gördüğüm ve hatta yukarıda anlattığım tune up 164 lpg katkısı ve her 10 binde bir yapılması(subap koruma olarak) varken vsr ninde aktif olması biraz ilginç gelmiyor değil,vsr iptal edilebilir mi onu da henüz bilmiyorum ama sanırım faruk bey yada mehmet bey burada yanıtlarlar.Kısacası kısa mesafe ve agresif olmayan kullanımlar olacaksa tahminimce brc tasarrufta daha iyi olabilir,agresif kullanımdada her türlü prins tasarruf sağlıyor benzine geçmediği için,işin bu kısmı tamamen kullanıcıya kalmış bir durum,benim günlük yolum 30 km civarı,15 gidiş,15 geliş,bu mesafede benzine geçme süresi benim için önemli,yolun yarısını benzinde gidince tasarrufun pek bir anlamı kalmaz benim için,ancak uzun yol gidecek olsam kararım kesinlikle sırf enjektör ve diğer donanımlarından dolayı prins olurdu,yarından itibaren yol bilgisayarında sabah aracı çalıştırdıktan sonra dijital olarak motor sıcaklığım kaç km sonra 45-50 derecelere geçiyor onun takibini yapmaya başlayacağım,hızım maximum 60-70 geçmeden olacak çünkü bildiğiniz gibi turbo araçlarda yağ vizkositesinin ısınıp normal hale gelene kadar belirli sıcaklığa ulaşması ve yağlamayı tam anlamıyla gerçekleştirmeye başlaması gerekir ki turbo da olumsuzluklardan etkilenmesin,anlayacağınız konuyu gerçektende öylesine açmış bulunmamaktayım,ciddi ciddi her fikri,yorumu,yönlendirmeyi,bilgiyi araştırıyor ve uyguluyorum,sanmayın buna sadece lpg dahil,turbo araç kullanımı ve dikkat edilecek hususlarına kadar bir bütün içinde değerlendiriyorum ki az önce belirttiğim gibi aracın lpg ye geçmesi için ısınma sıcaklığı ve turbonun sağlığı içinde gaza yüklenmeme gibi birbiriyle koordineli bir durum,atmosferik olsa sorun yok,turbo ile ilgili araştırmalarımda koordineli olarak devam ediyor,uzun yıllar sağlıklı bir sürüş için bilgi sahibi olmak kadar güzel birşey yok,hele ki birde sanayide birisi size motor yada lpg hakkında yanlış bilgi verince gülerken daha farklı oluyor,neden mi anlatıyorsunuz ama anlamıyor,sonuçta bizde bu işin profu değiliz ama forumdaki bu işin pirleri sayesinde az çok demeden birşeyler kapmaya çalışıyoruz,hepsine sonsuz teşekkürü borç bilirim,bu arada dediğim gibi aklımda sadece 2 kit var hala,sadece sıcaklık durumuda kesinleşsin ona göre karar vereceğim,ilginize teşekkür ederim,umarım en kısa zamanda alırsınız,çok ama çok keyifli bir araba volvo,yaşım 35 ve ilk hedefim biraz daha ileri ki zamanda T5 almak,oturaklı araç olduğu için düşünmedim yoksa bir ara ciddi anlamda sahibinden bol bol favori eklemesi yapmıştım,sonra kararımı değiştirdim,saygılar.

sayın kaptanx

VSR özeligi dediginiz benzin verme olayı yılardır cogu markada vardır. prins sin ısı derece si 40 derece dir cogu markalarında 40 derecedir ama istenilirse bu ısı derecesi programdan düşürülebilir prins gaza gectikten sonra kesinlikle benzin vermez .%100 gazla calışır benzin verme olayına gelince peki sistem benzin karıştırdıgında kacta kac tasaruf edecek. zaten şu an kış ayı oldugu icin sistemler %35 tasaruf yapıyor .

yukarıda size yazmıştım turbo araclarda yapılacak montaj sıralamasın.

eger hangi markada olursa olsun yazdıgım sıralama uyulur ise hiç bir sorun problem yaşamasınız

turbo araclarda en önemli faktörlerden birisi takacagınız sistemin ecu -bugarlaştırıcı ve enjektörleri-(turbo map sensörü) bunları mutlaka dikat edin.

ecu (elektironik konturol ünitesi) acaba elektironik contürol unitesi arcınızdaki ecu ile uyumlumu cünki turbo arclar veya sırla sistem bircok sensör bilgileri ile calışır .ve otogaz ecusu arcın ecusu ile ortak calışır. ilerleyen zamanlarda otogaz ecusu zamanla yanlış bilgiye sagiblik ederse arcın ecu(LFT) degerlerininde bozbilir hata bozar ve arcların benzinde calışmama gibi durumlar ortaya cıkabilir.

turbo map sensörü mutlaka takılacaktır yok abi gerek yok ben onu programdan ayarladım diyen cok cıkar.(ama istenirse turbo mapta kulanılmaya bilir arcın turbo map sensörüne baglantı yapılabilir. taktırcagınız otogaz markasının programında bu secim var ise ( cünki bazı arclarda turbo map 2.5 mb 3.5 mb 4.0 mb olarak map sensörleri degişgen olabilir

bugarlaştırıcı mutlaka turbo olmalı ( şu yeterli olur yok 200 beygire kaldırıyor) bunlar fasa fiso ne olursa olsun turbo regületör olcak .

prinste ( turbo bugarlaştırıcı)

brc (max genius)

landirenzoda( turbo kare bugarlaştırıcı)

turbo araclarda bugarlaştırcının işletim basıncı cok önem taşır

enjektör

prinste (sarı renk) kulanılacak

brc (sarı renk) kulanılacak

landirenzoda ( beyaz renk) kulanılacak

enjektör yanlış kulanılır ise normal devirlerde bir bir tepki vermeye bilir ama yüksek devirlerde yeterli gelmez ve motoru beslemez besleyemeyecegi icinde arac benzine gecer.

manifolt sökülecek en önemli faktör yol ayarı yapılacak

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ayotogaz -- 17 Aralık 2012; 1:13:18 >

sanırım lpg taktırmadan önce karbon cleanın temizliği,buji ve kablolarının kontrolü,hava filtresinin kontrolü,boğaz kelebeğinin kontrolü ve kirli ise temizlenmesi,kısacası genel kontrol yapılıp benzindeki değerlerin tam olarak olması gerektiği gibi halde iken dönüşüm yapılırsa ilerde oluşabilecek sorunların önüne geçilmiş olunabilir vede çok sağlıklı bir lpg ayarı oluşturulabilir,temizlik ile ilgili bir yazı paylaşayım.

CARBON CLEAN

Karbon Birikimi Nedir ve Nasıl Oluşur?

Karbon birikimi içten yanmalı benzinli ve dizel motorlarda bir HC bileşiği olan yakıtın yanma odasında hava ile yakılması sonucunda meydana gelen kurum adını verdiğimiz karbon depozitlerinin birikmesi ile zaman içinde supap yüzeylerinde, piston yüzeylerinde, yanma odası çeperlerinde ve segmanlar etrafında oluşur. Bu birikimler motorun hava emme kapasitesinde azalma meydana getirir. Hava emme kapasitesi azalan bir motorun volümetrik verimi düşer.

Karbon Birikimi Araçlarda Ne Gibi Problemler Yaratır?

* Silindir kompresyonlarının düşmesi
* Motor gücünde azalma
* Fazla yakıt tüketimi
* Egzoz emisyonlarında artış
* Bozuk rölanti
* Hızlanma kabiliyetinde azalma
* Soğuk havalarda zor çalışma
* Motorun silkeleyerek çalışması

Karbon Temizleme Nedir?

Karbon temizleme içten yanmalı 4 zamanlı benzin ve dizel motorlarda yakıt besleme sistemleri ile supap yüzeyleri, piston yüzeyleri, yanma odası çeperlerini motordan herhangi bir parça sökmeden temizleyen bir sistemdir.

Karbon Temizliğinin Yararları Nelerdir?

* Çok kirli motorlarda %15'e kadar sağlanan yakıt tasarrufu, ortalama olarak %3-5 civarındadır.
* Zararlı egzoz emisyonlarının azalması, benzin motorlarında %40'ın üzerinde, dizel motorlarda ise %75'e ulaşan değerlerde tespit edilmiştir. Partikül emisyonlarında azalma ortalama %30'un üzerindedir.
* Motor performansı artar. Dizel motorlarda gücün genelde %10-bazı ölçümlerde %30-artması normal sonuçtur. Benzinli motorlarda temizleme işleminden önce görülen ilk çalıştırma zorluğu, tekleme, düşük devirde sert çalışma ve benzeri şikayetler ortadan kalkar.
* Karbon temizleme işlemi düzenli olarak (her 25.000 km.de bir) yapıldığında motorun ömrü uzar.
* Parça değiştirilmesine gerek kalmadan bu tür harcamalar önemli ölçüde azalır.
* Bakım ve işçilik masrafları ve süresi azalır. Yakıt enjeksiyon sisteminin dizel motorlarda bakımı bir günü, hatta daha fazla zamanı alabilir. Tüm motorlarda Karbon temizleme işlemi en fazla bir saat sürer.

Karbon Temizleme Niye Etkindir?

Günümüz benzin ve dizel motorlarının kalbi yakıt püskürtme sistemidir. Enjektörler, yakıtı çok ince bir sprey halinde ve konik biçimde püskürtürler. Zamanla ısı, yakıt kirliliği ve kullanım sonucu sistem kirlenmektedir. Enjektörlerin yakıt püskürtme deliklerinin 0,5 mm veya daha küçük çapta olduğunu düşünürsek en ufak kirlenmede tıkanmaları doğaldır. Ayrıca dizel veya benzin motorlarında yanma hücrelerinin, pistonların, valf ve yuvalarının, kısaca yanma dolayısıyla zor şartlarda çalışan parçaların kirlenmeye açık olduğu unutulmamalıdır. "Karbon Temizleme" işlemi yakıt sistemini temizleyerek motoru yenilemekte, ayrıca yanma yüzeylerini yumuşak karbon birikimlerinden arındırmaktadır.

BECERİKLİ CARBON CLEAN

Carbon Clean, bir makine ve temizleme kimyasallarından oluşan bir sistemdir. Carbon Clean makinesinin deposuna 4 silindirli motorlar için bir şişe, 6 silindirli motorlar için bir buçuk şişe temizlik maddesi konulur. Daha sonra, deponun içindeki işarete kadar benzin (Benzinli motorlar için) eklenir. Otomobilin yakıt deposuyla ilişkisini kesmek amacıyla, yakıt kütüğüne bağlı olan benzin girişini ve çıkışını sağlayan borular birbirine bağlanır. Daha sonra makinenin hortumları buralara monte edilir. Böylece makinenin deposu, otomobilin benzin deposu haline gelir. Hazırlanan karışım bitene kadar -ki bu yaklaşık 30-45 dakika sürer-, motor rölanti devirde çalıştırılır. Arada bir gaza basılarak sökülen kurumun egzozdan atılması sağlanır. Carbon Clean temizlik kimyasallarının en büyük özelliği, yanıcı olmamalarıdır. Bu nedenle motor parçalarına hiçbir yan etkisi bulunmaz.

PETROLDEN ELDE EDİLEN BENZİN VE DİZEL YAKITLARIN DOĞAL YAPISI :

Benzin ve dizel yakıtlar, aynı kömür gibi bir hidrokarbon birleşiği olan ve fosil oluşum sonucunda meydana gelen ham petrolden elde edilmektedir. Her hidrokarbon birleşiği yakıldığı zaman, yanma prosesinin doğal sonucu olarak, kurum oluşumu meydana gelir. Kurum ya da karbon birikintileri, dizel ve benzinle çalışan tüm araç motorlarında oluşan ve asla tamamen engellenemeyen bir oluşumdur.

ISI ABSORBASYONU

Benzin ya da dizel yakıt türü kullanan her araç motorunda, motor stop edildikten sonra Heat Soak (Isı Absorbasyonu) diye adlandırılan oluşum sonucunda, yakıtın içindeki hafif hidrokarbonlar buharlaşır ve uçar. Geriye kalan ağır hidrokarbonlar ise oksidasyon ve polimerizasyona uğrarlar. İşte aracınızı stop ettikten sonra, yanma sonucu meydana gelen tüm bu kimyasal reaksiyonlar neticesinde oluşan sakızımsı ve verniğimsi maddeler, yanma odasındaki diğer gazlarla birleşerek kurum katmanlarını meydana getirirler.

YÜKSEK MİKTARDA AROMATİK BİLEŞENLER VE KİMYASALLAR İÇEREN YAKITLAR :

Rafinerilerde ham petrolden daha fazla benzin ve dizel yakıt elde etmek için “cracking” denilen yöntem uygulanmaktadır. Bu yöntemle elde edilen dizel ve benzin yakıtı, daha yüksek miktarda aromatik bileşen içerir ve bu, enjektörlerde ve motor yanma odası içinde daha fazla kurum birikmesine neden olur. Ayrıca yakıt deposunu ve yakıt hatlarını temiz tutmak için yakıta katılan her kimyasal katkı, kurum oluşumunu daha da hızlandırmaktadır.

Resim 1 Resim 2
İşte kurum birikintisi enjektörleri böyle etkiliyor! Resim 1’de, birikinti nedeniyle, püskürtme formu bozulmuş bir enjektör görülüyor.Resim 2’de ise, Carbon Clean işlemi uygulanmış bir enjektör var

ARACINIZI KULLANIŞ TARZINIZ :

Şehir içinde kısa mesafelerde dur-kalk trafik’de kullanılan araçlarda kurum birikimi çok daha çabuk oluşur (Yaklaşık 7500 Km’de). Sürücü aracını, sürekli motorun alt devir aralıklarında (1500-3500 devir/dakika) kullanıyorsa kurum birimi çok hızlı meydana gelir. Bu tür kullanımlarda motor kompresyonlarının olması gereken değerlerinden % 25-% 60 daha düşük olduğu ölçülmüştür

OKTAN/SETAN SAYISI ÇOK DÜŞÜK YAKIT :

Düşük oktanlı benzin almış bir araçta kontrolsüz yanma (detonasyon) oluşur. Yanma tam anlamıyla oluşamadığı için motor vuruntu yapar ve motor parçaları zarar görür. Çok yüksek miktarda kurum tabakaları oluşur. Düşük setan sayılı mazot almış bir araçta mazotun tutuşma başlangıcı gecikir ve kötü yanma meydana gelerek aracın motor gücünün %40’lara varan oranda düşmesine neden olur, motor parçalarına büyük hasar verir ve çok yüksek miktarda kurum tabakaları oluşur. Türkiye’de satılan motorinin yüksek kükürt oranı ve düşük setan sayısı, karbon birikintisinin temel sebebidir

ARAÇLARDAKİ ELEKTRONİK SİSTEMLER :

Günümüzde kullanılan araçlarda gittikçe daha katı hale gelen emisyon yasaları (EURO IV, ...) ve yakıt ekonomisi, araçların motorlarının (özellikle dizel) daha kompakt yapıda olmasını ve birçok elektronik sistem kullanılmasını gerektirmektedir. Yakıtın kalitesi ve cinsi, bu ve benzeri yüksek teknojiler kullanılan araçlarda çok önem kazanmaktadır. Bu nedenlerden ötürü, günümüzdeki araçlarda kurum birikimleri çok daha hızlı oluşmaktadır (7.500-15.000 Km.’de)

HAYALET ARIZALAR :

Motordaki kurum birikimleri, araç sürücülerinin devamlı şikayette bulunduğu, ama araç servislerindeki diagnostik test cihazlarıyla tespit edilmesi olanaksız olduğu için teşhis edilemeyen hatalar ya da hayalet arızalar olarak tanımladığımız aşağıdaki problemlere sebep olmaktadır.

- Motorun gücünün ve çekişinin azalması,
- Aracın hızlanma yeteneğinde azalma,
- Artan yakıt tüketimi,
- Motorun kendi kendine sık sık stop etmesi,
- Bozuk rölanti devri ve sallantılı çalışma,
- Araç motor tork eğrisinde ve güç eğrisinde düzgünsüzlükler ve duraksamalar,
- Özellikle soğuk havalarda, araç çalıştırılırken, motorun hemen çalışmaması ya da geç çalışması,
- Egzoz emisyon değerlerinin yükselerek, aracın çevreyi daha fazla kirletmeye başlaması,
- Rahatsız edici düzeylerde egzoz kokusu.

Diagnostik test cihazlarıyla teşhisi son derece zor olan tüm bu problemler, araç sürüş konforunu azaltarak araç sürücüsünün mizacını ve performansını kötü anlamda etkilemektedir.

KARBON BİRİKİMİNE VE YAKIT SİSTEMİ İLE ENJEKTÖR KİRLİLİĞİNE YOL AÇAN FAKTÖRLER

Tüm içten yanmalı motorların kullandıkları yakıtın kirletici ve kurum üretme özelliğinden dolayı zaman içinde performanslarında düşüş meydana gelmekte, motorun çalışma düzeninde çok önemli problemler oluşmaktadır. Yanma odasının içinde ve supaplarda oluşan karbon-kurum birikimi ve yakıt sistemindeki vernikleşmiş katmanlar motorun performansının düşmesine, yakıt tüketiminin artmasına ya da egzoz kirletici gazlarının yükselmesine neden olmaktadırlar.

Soru 1- Karbon birikimi veya kurum nedir ve nelere sebep olur?
Cevap: Karbon, supapların üstünde, pistonun tepesinde ve yanma odasının içinde oluşan bir maddedir. Supapların sıkışık çalışmasına, motorun ise soğuk iken zor, normal koşullarda da sendeleyerek, duraksayar ak çalışmasına sebep olur. Aracın sürüş konforunda problem yaratır ve sürücüyü rahatsız eder. Çoğu kimse, 50-60 kilometrelik hızlarda titrek ve duraksamalı çalışan bir aracın şanzımanında veya aktarma organlarında problem olduğunu düşünürken, aslında sorun karbon veya kurum diye adlandırdığımız birikimlerden kaynaklanmaktadır ve çözümü bu kurumların temizlenmesidir. Yüksek yakıt tüketimi ve egzoz emisyonu yine karbon-kurum birikiminden kaynaklanmaktadır.

Soru 2- Vernikleşme nedir ve nelere sebep olur?
Cevap: Benzinin kimyasal yapısından kaynaklanan yakıt borularında, enjektör kütüğünde ve enjektörlerde oluşan şeffaf ve parlak yapışkan katmanlardır. Yakıt püskürtme sisteminin elemanlarında ( filtre, pompa, yakıt kütüğü, regülatör, enjektör gibi) birikerek, yakıtın akış miktarında azalmaya neden olur. Vernikleşme dolayısıyla enjektörlere gelmesi gereken benzin miktarındaki azalış, aracın motor performansında çok önemli miktarda düşüşe ve motorun fazla yakıt tüketmesine neden olur. Yukarıda izah edilen karbon birikimi ve vernikleşmenin dışında, motorların performanslarının düşmesine ve yukarıda söz edilen problemlerin meydana gelmesinde neden olan diğer faktörler aşağıda açıklanmıştır.

Soru 3- Olefin ve diolefin artıkları nedir? Bu artıkların kurum birikimi ve enjektör kirliliği üzerindeki etkisi nasıl olur?
Cevap: Bilindiği üzere enjektörler motora yakın bir sıcaklıkta çalışmaktadırlar ve onları soğutan içlerinden geçen benzin akımıdır. Motor stop edildiğinde, enjektörü soğutan benzin akımı da kesildiği için enjektörün iğnesinin çevresinde ve enjektörün iç kısımlarında buharlaşan benzin artıklar bırakır. Bu artıklar başlangıçta sakızımsı yapıda olup, zaman içinde pişerek üst üste sert katmanlar oluşturmaya başlarlar. Bunlara, benzinin içindeki olefin maddesinin artıkları denilir. Biriken bu olefin katmanları, enjektörlerin püskürtme formunun bozulmasına, enjektörlerin silindirlere gönderdiği benzin miktarlarının azalmasına neden olurlar. Bunun sonucunda motorun gücü düşer ve fazla yakıt tüketmeye başlar. Unutulmaması gereken önemli bir nokta şudur ki, enjektörlerdeki % 10 düzeyinde bir tıkanıklık, yakıt tüketiminde % 2-5 arası artış ve egzoz emisyonlarında % 30'lara varan yükselmelere neden olmaktadır.

Soru 4- EGR ve PCV gazları nedir? Kurum birikimi üzerindeki etkisi nasıldır?
Cevap: Günümüzde kullanılmakta olan araçların tümünde, soluduğumuz havayı daha az kirletmek amacıyla egzoz gazları sirkülasyon valfi (EGR) ve krank havalandırma valfi (PCV) kullanılmaktadır. Bunların her ikisi de silindirlere motorun ihtiyacı olan taze havayı gönderen emme manifolduna bağlıdır. EGR valf, egzoz gazlarını tekrar yakmak üzere emme manifoldu üzerinden yanma odasına gönderir. PCV valf ise, karter muhafazası içinde biriken yağ buharını emme manifoldu üzerinden yanma odasına göndererek yakılmasını sağlar. Gerek EGR valfinden bırakılan egzoz gazları gerekse PCV valfinden bırakılan yağ buharları (emme manifolduna bırakılan hidrokarbon içerikli gazlar) kondense olarak emme manifoldu iç çeperlerinde kurum birikimine neden olarak emme manifoldundan geçen hava sirkülasyonunun formunun bozulmasına neden olurlar. Bunun sonucunda yakıt hava karışımı karakteristiği bozulur, aracın motor torkunda ve gücünde düşüş meydana gelir.

Soru 5- Yüksek motor sıcaklıkları nedir, nelere sebebiyet verir?
Cevap: Günümüz araçlarının daha az benzin tüketmesi ve havayı daha az kirletmesi için daha fakir karışımla çalıştırılma eğilimi, silindirlerde yanma sonucu sıcaklığın yükselmesine neden olarak supaplarda yanma sonucu oluşan sıcaklığın yükselmesine neden olmaktadır. Bunun sonucu ise, yanma odası içinde birken kurum miktarında artış olmakta ve kurumlar kısa sürede pişerek serleşmiş bir yapı almaktadır. Supap tablası arka yüzeyinde biriken kurumlar süngerimsi bir yapı içerdiğinden, benzin motorlu araçlarda enjektör tarafından püskürtülen benzinin bir kısmını emerek hem yanma odasına püskürtülen yakıt miktarını azaltmakta hem de püskürtülen yakıtın atomizasyonunu bozmakta, bu, hem aracın yeterli gücü üretememesine hem de yakıt tüketiminin artmasına neden olmaktadır.

Soru 6- Katkılı benzinlerin kurum birikimi üzerindeki etkisi nedir?
Cevap: İçten yanmalı motorların parçalarının oksidasyona uğramaması için benzinin içine katılan her türlü katkı maddeleri, vernik ve cila kökenli kimyasallar, deterjan türü kimyasallar supaplarda ve yanma odasında daha fazla kurum birikmesine neden olmaktadır.

ÇÖZÜM :

Benzinli ve dizel araçların motor performansının düşmesi ve yatık tüketiminin yükselmesini engellemek için, karbon birikimi ve yakıt sistemi ile enjektörde biriken kirli maddelerin yok edilmesi gerekmektedir.

Bunun en etkili ve en az maliyetli yolu, motorun üzerinden hiçbir parça sökmeden ve motor çalışır haldeyken yakıt hatlarını, yakıt sistemini, enjektörleri temizlerken aynı zamanda yanma odası ve supaplarda biriken karbon ya da kurum birikimlerini de temizleyen patentli ve isim hakkı saklı Carbon Clean temizlik ve diagnostik sistemidir. Carbon Clean makinasının diagnostik özelliği sayesinde benzin pompa basıncı, maksimum pompa basıncı ölçümü yapılabilmekte, ayrıca enjektör ve regülatörün kaçırıp kaçırmadığı kolaylıkla test edilebilmektedir. bölümüne bakabilirsiniz.

alıntıdır.

drakyuz

Binbaşı

1931 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

ozenclerotogaz

Yarbay

3987 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

sef_welder

Yüzbaşı

368 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

sef_welder

Yüzbaşı

368 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: ozenclerotogaz

BRC VSR ile istediğiniz devir aralığında ve Map basıncında istenilen oranda benzin enjektörleri devreye sokulabilir fakat bu demek değildirki VSR devreye sokulduğunda belirlenen aralıkta sürekli benzin takviyesi yapılır.
Aşırı beslemeli bir araçta VSR aşağıdaki gibi aktif edilirse ;

Minimum MAP : 1250 Mbar
Minimum RPM : 5.000 RPM
Maksimum RPM : 8.000 RPM
VSR Correction : %20

Bu durumda araç 5.000 RPM yi her geçtiğinde VSR devreye girmez araç yine %100 LPG ile çalışır. Fakat siz araç ile gazladığınız zaman yani manifolt basıncı 1.250 Mbarı geçtiğinde o anki enjeksiyon MS 'sinin %20 si kadar olan süre LPG den düşülür ve o kadar MS lik sürede benzin verilir. Örneğin araç 5.200 RPM de fakat manifolt basıncı 1.000 Mbar'da bu durumda araç yine %100 LPG ile çalışır fakat gazladınız ve manifolt basıncı 1.500 Mbar oldu ve o anki enjeksiyon süresi 15.00 ms ; bu durumda araç 12.00 ms LPG ile 3.00 ms Benzin ile çalışır ; bu durumda soğutma meydana gelir aracınız yüksek ısıdan minimum etkilenir ve burdaki 3.00 ms lik tüketim kayda değer bir benzin tüketimi değildir ve aracınızla kmlerce dip gaz gidemeyeceğiniz için sürekli bir benzin takviyesi söz konusu değildir.İhtiyaç olduğunda devreye giren bir koruma sistemidir.Subab korumak için ekstra 500 TL verip cihaz almanıza gerek bırakmaz ,periodik olarak 100 TL ücret vermenize gerek olmaz.İstediğinizde bir tuş ile devre dışı kalır.Bilgilerinize sunulur...

Teşekkür ederim mehmet ustam öğrenmek istediğim buydu,bu konudaki merakımda giderilmiş oldu,evet aslında uzun yol dışında istanbul trafiğinde zaten 6000-6500 devirler hayal gibi bir durum,çıkılsada çok kısa süreli çıkışlar olur,motor korumak için o kadar küçük bir miktar göz ardı edilebilir,istanbul dışı yada uzun yolda yüksek devir yada hızlı kullanımdada otobanda ancak süreklilik arzedebilir,o zamanda dediğiniz gibi bu tarz kullanımı olanlar ayarlardan daha yüksek devir yada yüzdelik olarak daha düşük benzin olanağı olduğu için onlar içinde sıkıntı kalmaz,ayrıca yine sizin konuda bir arkadaşımız yazmıştı,ben 125 bin km kullandım hassas subap aracımı ve hala sıkıntı yok,sadece belirli zamanlarda aracımı benzinde kullandım,belirli km lerin üzerinde seçeneği aktif ettirdim ve şuan hala sorunsuz kullanıyorum yazmıştı,okurken o da dikkatimi çekmişti,tekrar teşekkür ederim,az öncede skoda daki yazılarınızı okuyordum google da yine araştırma yaparken sayfanız çıktı

saygılar.

quote:

Orijinalden alıntı: sef_welder

quote:

Orijinalden alıntı: ayotogaz

quote:

Orijinalden alıntı: sef_welder

Benim aracın boost basıncı 0,9 bar.Prins takdırmayında ne takdırırsanız taktırın.Daha aracı tanımadıkları gibi ayarından anlamayan insanlar var maalesef.Şu an aracım yüksek devirlerde benzine geçiyor.Elektirk tesisatı saçmalamış durumda,ayrıca devir bozukluğu var araç P konumunda 1200 d/dak sabit bazen düşüyor böyle olunca da tabiki şanzuman çekiçle dövülüyomuş gibi oluyor.Biri gelse dese 2500 TL verecem LPG sistemini sökecez hemen atlarım valla o derece usandım.Şimdi sabahları zor çalışıyor aracım ben çektim siz çekmeyin derim hatta mümkünse turbolu yüksek HP li araçlar için LPG dönüşümü yaptırmayın.Saygılar.

sorun icin sizinle irtibata gecilip gerkli yerlere bilgi verilmiştir size gün icinde sorununzla ilgili cevap verilecek ve sorununuz mutlaka giderilecektir

iyigünler

İlginize teşekkür ederim.Ancak ben araçtan ümidi kestim inşallah Prins yetkilileri LPG tesisatımı söker ve paramı iade eder.İşçilik ücretini ödemeye razıyım.Saygılar.

Keşke böyle bir sorunu hiç yaşamayıp aracınızdan soğumasaydınız fakat burada edindiğim genel bilgilere göre gerçekten kit kalitesi farkını uzun zaman sonra ortaya koyuyor fakat usta farkı ilk montaj ve ayardan itibaren başlıyor,sakın yanlış anlamayın belki 2-3 farklı yere gidip sorununuzu çözüme kavuşturamamış olabilirsiniz ancak bu işin duayenlerinden hiçbir şey kaçmaz,bencede yer ve konum olarak ve bölgenizde bulunan servis durumunu bilmeyerek yönlendirmeleri izlemenizi tavsiye ederim,umarım en kısa zamanda sorununuz çözülür,çözülürsede yada çözülemezse yine burada paylaşmanızı bekliyorum,komşum var sizin aracın aynısından kullanıyor ve prins takılı ondada,onunlada sürekli muhabbet halindeyiz ama bir sıkıntısı yok ve çok memnun,inşallah probleminiz çözülür,yoksa turbo araçlar için bizimkilerin hafif kaldığı daha yüksek hp li subaru wrx,mitsubishi evo,honda s2000,bmw m serisi gibi 375 hp lere kadar çıkan araçlarda dahi kullanılıyor,çok agresif kullananlar dışında kalanlar genelde memnun,saygılar.

drakyuz

Binbaşı

1931 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

sef_welder

Yüzbaşı

368 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: kaptanx

quote:

Orijinalden alıntı: sef_welder

quote:

Orijinalden alıntı: ayotogaz

quote:

Orijinalden alıntı: sef_welder

Benim aracın boost basıncı 0,9 bar.Prins takdırmayında ne takdırırsanız taktırın.Daha aracı tanımadıkları gibi ayarından anlamayan insanlar var maalesef.Şu an aracım yüksek devirlerde benzine geçiyor.Elektirk tesisatı saçmalamış durumda,ayrıca devir bozukluğu var araç P konumunda 1200 d/dak sabit bazen düşüyor böyle olunca da tabiki şanzuman çekiçle dövülüyomuş gibi oluyor.Biri gelse dese 2500 TL verecem LPG sistemini sökecez hemen atlarım valla o derece usandım.Şimdi sabahları zor çalışıyor aracım ben çektim siz çekmeyin derim hatta mümkünse turbolu yüksek HP li araçlar için LPG dönüşümü yaptırmayın.Saygılar.

sorun icin sizinle irtibata gecilip gerkli yerlere bilgi verilmiştir size gün icinde sorununzla ilgili cevap verilecek ve sorununuz mutlaka giderilecektir

iyigünler

İlginize teşekkür ederim.Ancak ben araçtan ümidi kestim inşallah Prins yetkilileri LPG tesisatımı söker ve paramı iade eder.İşçilik ücretini ödemeye razıyım.Saygılar.

Keşke böyle bir sorunu hiç yaşamayıp aracınızdan soğumasaydınız fakat burada edindiğim genel bilgilere göre gerçekten kit kalitesi farkını uzun zaman sonra ortaya koyuyor fakat usta farkı ilk montaj ve ayardan itibaren başlıyor,sakın yanlış anlamayın belki 2-3 farklı yere gidip sorununuzu çözüme kavuşturamamış olabilirsiniz ancak bu işin duayenlerinden hiçbir şey kaçmaz,bencede yer ve konum olarak ve bölgenizde bulunan servis durumunu bilmeyerek yönlendirmeleri izlemenizi tavsiye ederim,umarım en kısa zamanda sorununuz çözülür,çözülürsede yada çözülemezse yine burada paylaşmanızı bekliyorum,komşum var sizin aracın aynısından kullanıyor ve prins takılı ondada,onunlada sürekli muhabbet halindeyiz ama bir sıkıntısı yok ve çok memnun,inşallah probleminiz çözülür,yoksa turbo araçlar için bizimkilerin hafif kaldığı daha yüksek hp li subaru wrx,mitsubishi evo,honda s2000,bmw m serisi gibi 375 hp lere kadar çıkan araçlarda dahi kullanılıyor,çok agresif kullananlar dışında kalanlar genelde memnun,saygılar.

Valla ilk takıldığı andan itibaren sorunlarla uğraşıyorum.İlk olarak araca sarı enjektörler takıldı Dyno sunucu mevcut "Prins Lpg Dönüşüm Kiti" adlı forumun 82. sayfasında yanlış hatırlamıyosam.Güç düşüşünü ordan görebilirsiniz.En trajik tarafı ise turbo basıncının azaldığı anlarda aracın stop etmesi Allhtan verilmiş sadakamız varmış aracı zor durdurdum.Şu an kahverengi enjektörler takılı bu seferde araç 3000-3500 d/dak dan sonra benzine geçiyor.Yani torkun pik seviyesinde.Devir bozukluğu ise cabası.Değişenler;

Bujiler,
Ateşleme Bobini
Filtreler
Buji Kablosu
MAF temizliği
Benzin enjektör ve enjektör kütüğü değişikliği

Yapılan Ayar Sayısı;
2 ayda 5 kez yada 6

Kahverengi enjektörler takıldıktan sonra Dyno yapmadım yalnız.O yüzden sarı enjektörlü Dyno sonucu pek gerçeği yansıtmayabilir.İşin garip tarafı her yeni ayardan sonra başka sorunların düzelip yeni sorunların baş göstermesi.Ben aracımdan memnunum aracımı satmayı kesinlikle düşünmüyorum.Aracıma zarar veren Prins VSI 2 LPG System ise gidici gibi gözüküyor.Aracım LPG siz daha iyi.

Şunuda belirteyim Dönüşüm yapılacak aracın yetkili servis tarafından ECU sunun çok iyi bilinmesi gerekir.Benim aracın MAP haritası muhtemelen Prins ECU su ile çakışıyor yanılmıyorsam.MAP eğrilerini yanlış yorumluyor da olabilir.Ustalar bunu daha iyi bilir.Şunu da belirteyim benim araca yapılan montaj da baştan aşağı yanlış da olabilir ya da ayarlar.Saygılar.

Turbolu yada Yüksek Hp Atmosferik Araçlar için Lpg tavsiyesi... (4. sayfa)