Türkiye iç çatışma riskinin en yüksek olduğu ülke (4. sayfa)

Linke girilmiyor

düzenledim

https://www.bnnbloomberg.ca/business/international/2024/08/14/threat-of-us-civil-unrest-is-low-but-rising-analysis-finds/

Devamlı sinirlerimle oynamaya çalışıyorsun ama bunu yapamadığın için kendin sinirlenip duruyorsun. İki yüzlülük yapan üyeye bunu suratına vuruyorum, hemen onu savunmaya geçiyorsun ve bahanen en saçma şey yazmak oluyor. Tabi bunu aynı üyeye yapan diğer üyeleri görmezden geliyorsun çünkü senin derdin benimle.

Türkler tarih boyunca 16 devlet kurdu

bu kurulan 16 devletin hiçbirisi dıştan değil içten yıkılmıştır şu an olduğu gibi

bakalım tarih tekerrür edecek mi...

o tarih kitaplarında yıkım öncesi aynen şöyle yazar

"halk ağır vergiler altında eziliyordu..."

gidişat hiç iyi değil...

biz Türkler savaşırız ölürüz devletler kurarız ama adil bir şekilde devlet yönetmeyi beceremeyiz...

aynen bugün olduğu gibi...

Ülke 1950 den beri göçmen çöplüğü yarın savaş çıksa bile savaşmam.

Onu anlama şekilleri hiç yok. Ortadogulularin durumuna da duştugunde dis güclere, ataturkculere, batililara baglayacak.

Aptal olan, aptal oldugunu da anlamaz.

İç savaş değil ama yakında dışardan bir müdahale, bir operasyon veya başka boyutta bir girişim bekliyorum ben. Gelişmeler buna işaret ediyor..

Çok nostaljik bir pozisyon hocam bu. 2nci dünya savaşından sonra kurulan düzene Atatürkçülük ne söyler mesela. Modern bilgi teorilerine, Modernitenin kurduğu Dünya görüşüne benim bildiğim kadarıyla Atatürkçülğk karşı değil, bilakis muasır medeniyetler diyerek meşrulaştıran, sahiplenen bir çizgide. Bugün kültürel ve ekonomik olarak Hegemonların kurduğu vahşi ve adaletsiz Dünya Düzenine karşı nasıl mücadeledileceği, hangi Değerler ve Dünya görüşüne yaslanarak karşı çıkılıp , alternatif model oluşturabileceğiiz konusunda Atatürkçülük bize ne söylüyor, ne teklif ediyor..

Sana bir şey söyliyeyim mi ? Bugün İslamcılık ve Sosyalizm gibi güçlü ekolü, düşünürleri olan sistematik ideolojiler dahil , mevcut zalim dünya düzenine karşı gelebilecek hiç bir ciddi Teklif ortada yok iken, Atatürkçülüğün derda çare olabileceğini iddia etmek tarihi ve günceli okuyamamtan kaynaklı bir nostaljidir en fazla..

Burada biraz bağlamı açıklamak gerektiğine inanıyorum. Atatürkçülük özünde modernitenn - modernizmnin bir koludur. Türkiye versiyonudur. Modernizm aklı ve bilimi ön plana koyan, dini akıldışılığın ve her türlü safsata yı dışlayan, mükemmelliği, Birliği, ilerlemeyi, ilkel - zayıf ve geri olanları dış müdahale ile kurtarmayı onları da içlerine düştüğü batmaktan çıkartıp uygarlaştırmayı savunan. İnsanların bilime ve ilerlemeye sarsılmaz bir inanç duydukları Br çatı kavramdır.

2. Dünya Savaşı sonrası dönem ise Modernizm in - modernite'nin altının oyulmaya başladığı ve yerini yavaş yavsş Postmodernizm akımına bıraktığı bir devirdi. Adında modern ifadesi geçmesi nedeniyle çoğu kişi bunu modernizm in, akılcılıüın aydınlanma In devamı sansa da aslında yitam tersi Postmodernizm aydınlanma, akılcılık bilime karşı bir isyandır. Bunun altını oyan bşr düşünce akımıdır.

Postmodernizm Modernist dönemde ezilen dini safsata ve akıldışılığın seküler bir kılıkta tekrar hortlsmasıdır. Bu sefer safsata dini görünümlü olmadığı için genel halk kitleleri açısından farkedilmesi güç olmuş daha da kötüsü ise özellikle sözel bilimler - disiplinler üzerinden akademiye kadar sızıp pekçok alanı yozlaştırmıştır.

Atatürkçülük ile Postmodernizm arasında bir uyum bulunmaz. Çünkü dediğim gibi Atatürkçülük özünde modernizm in Türkiye koludur. Fakat Postmodernist akımın akılcılığıezmesi, bilime safsata yı sokması bilim adamlarının tabiri ile seküler mistüzm olması nedeniyle Postmodernist çağda dnya dinlerin - dini akımların tekrar hortlamasına şahit oluoyorö Türkiye'de islaöcılığım yükselmesi gibi pekçok yerde dini akımlar postmodernist akımın yarattığı ortamdan faydalanarak tekrar güç kazandı.

Türkiye'de Atatürkçülüğü zayıflatan ittifak siyasal İslam - Kürtçüler ve sol liberal diye tabir edilen ve hareketin entelkektüel ayağını oluşturan postmodernist aydınlardır.

Dünyada modernizm getirilen eleştirilerin tümü yanlış olmadığı gibi, Türkiyede Atatürkçülüğü veya onun dönüştüğü şeye getirilen tüm eleştirilerde yanlış değildir.. Fakat modernizm özünde doğrudur.

Akılcılık tekrar yükseldiğinde dünyanın döneceği yer 2. Dünya Savası öncesi modernizm olmayacağı gibi, Türkiye'nin döneceği yerde 2ö dünya savaşı öncesi Atatürkçülük olmayacak. Çünkü dünya değişti, bu akımlarda kusurları nedeniyle gözden düştüler. Fakat yeni dönemde güncellenmiş, yeniden düzenlenmiş bir akılcılık çağı gibi Türkiyede de yeniden düzenlenmiş özü aynı olmakla birlikte üst yapısı geçmişte edinilen derslerden faydalanarak güncellenmiş bir Atatürkçülük akımı göreceğimiz inanıyorum.

Hiçbir şey yapamaz artık bu millet.Geçti borun pazarı sür eşşeği Afganistan'a hesabı.

Örneğin bugünkü eşcinsellik propagandası hiçbir biçimde modernizm in içerisinde varolabilecek birsey değildir. Bilimsel ve akılcıda değildir. Bunun bu sekilde tğremesi sözel bilimlere sızan ideolojik tavırlı postmodernist aydınların bilimi manipüle etmesi kaynaklıdır. Tüm dünyada bilimi manipüle ederek altınınoymuşlardır.

Konu hakkında daha derin bir Kavrayış geliştirmek istersen şu kitabı okumanı şiddetle öneririm.

birgunkitap.blogspot.com

Son Moda Postmodern Saçmalar (Can SEMERCİOĞLU)

https://birgunkitap.blogspot.com/2013/02/son-moda-postmodern-sacmalar-can.html

Modernizm de eşcinsellik propagandası yapılamayacağı gibi İslamcıların savunduğu akraba evliliği denilen ensestde halkın iyiliği için ortadan kaldırılır. Gerek yasa yolu ile gerek bilinçlendirme ile çünkü halk safsata In esiri olabilir ancak aydın insanın görevi safsata yı kendi haline bırakmak değil onu yenmektir.

Not : Bu arada dediğim gibi modernizm bir çatı kavramdır. Dolayısıyla içinde çok yumuşak olanlardan çok uçlarda olanlara kadar pekçok farklı hareketi barındırır. Her ülke her toplum modernizmi sanki bir el kitabı varmış gibi değilde kendi yorumu ile uygular ben sadece genel bir resmini çizdim.