Şimdi Ara

Ülke Genelinde Kist Hidatik Hastalığı Yayılıyor (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
82
Cevap
4
Favori
4.519
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
43 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Korkunç bir şey bu.

  • Colda kullanıcısına yanıt

    Güzel kardeşim, zaten sorun şehirlerde. Köyde belki ayı da görürsün, kurt da. Orada bahçe olduğundan alır bi kangal, en olmadı tüfek alır ve kendi güvenliğini sağlarsın. Ha olur da koyunla karşılaşırsan, Allah yardımcın olsun, hiçbiri korumaz tabi seni :))


    Günümüz şartlarında malum karı/koca çalışıyoruz ve eşim servise kışın karanlıkta inip biniyor. Burda büyük bir çete vardı, mecburen her gün birlikte gidiyorduk durağa. O çete beni bile kaç kez ısırmaya kalktı. Biraz empati yeteneğin varsa anlarsın zaten demek istediğimi.

    Çocuğu ısırıldıktan sonra bir hayırsever zehirli et vermiş hepsine de öyle rahatladık yemin ediyorum. Yoksa ben yapıp vicdan azabı çekecektim.


    Bu arada evde kedim var, bahçeli evim olsa kesin köpeğim de olur. Özellikle büyük köpeklerle oynamak/boğuşmak çok eğlenceli geliyor. Ama şartlar böyleyken şehirdeki sahipsiz köpeklerin kesinlikle uyutulmasını destekliyorum. Malesef farklı bir çözüm yolu yok!!!





  • Kist hidatik parazitini lütfen ciddiye alın ve duygusallığı bir kenara bırakın. Bu parazit koyun, köpek gibi hayvanlardan bulaşmakla birlikte sokaklarımızda milyonlarca başıboş köpek bulunduğu için ve bu köpeklerin çoğu hastalıklı-aşısız olduğu için köpeklerden bulaştığını söyleyebiliriz.

    Kist hidatik genelde köpek dışkılarından bulaşır ve bazen de öldürücü olabilir. Ayrıca bilimsel kaynaklara göre bu parazit bir yıla kadar aşırı soğuğa karşı da dirençlidir. Diyelim köpek bir parka dışkısını yaptı, zamanla yağmur yağıp toprağa karışıyor. Akabinde güneşli havalarda o dışkı kuruyup toz haline geliyor. İnsanlar olarak biz de soluyoruz. Parklarda oturuyoruz, toprakların içinde köpek dışkıları mevcut ve o parazit hala pasif de olsa yaşıyor. Bize bulaşırsa bağırsaklarımızda aktif hale geliyor.

    Bu konuyla ilgili bütün milletvekillerinin, valilerin ve belediye başkanlarının acil bir politika geliştirmesi gerekir. Gerekirse de insan sağlığı için köpekler itlaf edilmelidir.

    Sadece insanlar için değil, köpekler için de en sağlıklısı budur. Sokakta köpeklerin olmasına müsaade ederek en büyük acıyı köpeklere yaşatıyoruz. Genelde hastalıktan ve açlıktan ölüyorlar. Her türlü kötü niyetli insanlara karşı savunmasız kalıyorlar ve trafikteki araçlardan dolayı yaralanıp ölebiliyorlar. Zaten insanları ısırmasını falan geçtim yani. Hayvanların sokakta olmasını isteyenler, bana göre en büyük hayvan düşmanıdır ve köpeklerin doğasını bilmiyor demektir.

    Bak bir düzen kurmuşlar, bazı dernekler, veterinerler, avukatlar ve “sözde” hayvansever dernekler ciddi paralar kazanıyor buradan. Onların çıkarına ters olduğu için bu düzeni ve köpeklerin sokakta kalmasını savunması normal. Çıkarı o çünkü ama basit bir vatandaşın bu düzeni savunmaması lazım. Isırılan çocuk senin çocuğun olabilir, sabahın köründe onlarca köpek arasından korkuyla geçmeye çalışan sen olabilirsin.Allah korusun köpeğin trafikte senin önüne aniden fırlayıp senin kaza yapmana ve ölmene sebep de olabilir. Akıl ve mantıkla hiçbir şekilde izah edemezsin bunu.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi bulduren -- 5 Haziran 2024; 10:20:43 >
    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >




  • Hayvan her yere lazım.

    Yapılması gereken kısırlaştırma.

    Dünya vergi veriyoruz, bir zahmet o vergilerden masrafı karşılansın.


    Kısırlaşınca ortada sorun kalmaz. 6 ay sonunda konu kapanır. Azalarak ta biterler zamanla.


    Buna karşı çıkan da mama lobisidir.

    Ben kendi cebinden özel klinikte kedi kısırlaştırma yaptırabiliryor isem belediye de yapabilir.

    Yapamıyorsa belediye başkanını arayın, neden beceremediğini sorun. Beceremiyor ise neden istifa etmediğini sorun.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Colda kullanıcısına yanıt
    Yapılan araştırmalara göre kısırlaştırma uzun vadede işe yarasa da kısa vadede bizim milyonlarca köpek popülasyonuyla başa çıkmamız mümkün gözükmüyor. En azından kontrol edebileceğin bir noktaya kadar itlafı düşünmemiz gerektiğini vurgulamam lazım. Yani o sıfır noktasına gelene kadar öncelik sahiplendirme ama hala sahiplendirilmeyenler mevcutsa mecburen itlaf, sonrasında kısırlaştırılan hayvanları sahiplendirme + sokağa köpeğini salanlara ciddi cezalar ile devam edebiliriz.

    Köpek sahiplenmek bir lükstür, yani kendine bakamayan insan zaten köpeğe bakamaz. Ekonomik durumun ve sosyo-kültürel konumun burada çok önemli etkenler. Türkiye’de bu kadar köpeği sahiplenecek bir hanehalkı göremiyorum.

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
  • bulduren kullanıcısına yanıt

    Kapatsınlar pet shoplarda kedi köpek satışını. Konu kapansın.

    İsteyen barınaktan alsın.

    Kaçak yetiştiriciye hapis cezası koysunlar, bitti.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Köpek sorununu çöz.

    Köpek sorununu çöz.

    Köpek sorununu çöz.


    Yeter ya. İnsanlar hayatına işine gücüne mi baksın. ısırılır mıyım, kuduz bulaşır mı, parazit mi bulaşır yoksa trafikte kazaya mi sebep olur demekten kurtulsun.


    Biraz medeniyet arkadaş.


    Köpek taparlar yürüsün Hindistan'a, orada da durum aynı.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Olay budur  

  • Colda kullanıcısına yanıt
    II. Dünya Savaşı sonrası Almanya da köpek sorunuyla boğuşuyordu. Bir yere kadar itlaf ettiler ve sonra düzenlerini kurup kısırlaştırmayla uzun vadede dengeye getirdiler. Keza İngiltere ve diğer Batı ülkelerin de itlaf ettiğini birçok kaynak yazar. Bence Avrupa modelini alıp Türkiye’ye uyarlamak gerekli. Yani genellikle şu metot kullanılır:
    1) Barınakların yettiği kapasitede başıboş köpekler toplanıp orada belirli bir süreliğine tutulur.
    2) Belediyeler veya barınaklar ilan açıp köpekleri sahiplendireceğini herkese duyurur.
    3) Bir ay ya da farklı bir zaman dilimine kadar müsaade edilir.(Bu zaman değişebilir tabii.)
    4) Sahiplenmek isteyen barınağa gelir. Köpekler, sahibine verilmeden önce gerekli sağlık kontrolünden geçirilir ve aşıları yapılır. Kısırlaştırma da yapılıp sahibine teslim edilir.
    5) Köpeğini sokağa salanlara 50 bin TL gibi yüklü meblağda para cezaları verilebilir ve bu konuda acilen yasa düzenlenmelidir. Zaten köpekler sahibine verilmeden önce çipleneceği için, sokağa salınan köpeğin üzerindeki çipten sahibine ulaşılabilir rahatlıkla.
    6) Hala barınaklarda sahiplendirilmeyen köpekler mevcutsa modern tekniklerle itlaf edilir.

    Senin çözüm önerilerinin kısa vadede işe yaracağını düşünmüyorum. Öncelik sahiplendirme olacak ama ekonomik sorunlarla zorlanan halkın ne kadarı sahiplenir bilmiyorum. Batı ülkeleri gelişmiş ekonomiye sahip ve refahları yüksek. Bu yüzden doğal olarak daha çok sahiplendirme oranları var oralarda. Biz gibi değiller.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi bulduren -- 5 Haziran 2024; 10:55:40 >
    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >




  • bulduren kullanıcısına yanıt

    Olabilir. Yapılsın.

  • bulduren kullanıcısına yanıt

    Her modeli aldık Avrupa'dan bir bu eksik kaldı.

    Kesimhanelerde döverek hayvan kesiyorlar ülkede Avrupa'dan model alacakmışız.


    Ticaret yapan Suriden vergi alamayan gelecek benden ceza parası alacak sokakta köpek var diye.


    İkametgahı otobüs durağına alırım yine ödemem o parayı.

    Önce gitsinler ülkeden gitmesi gerekenleri göndersinler sonra bana gelip ceza kessinler.

    Kimse işini düzgün yapmayacak ama bana gelince ceza.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Face'de görmüş 5 IQ birilerinin yaptığı yalan yanlış paylaşımı gelmiş buraya konu açmış haha


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Colda kullanıcısına yanıt
    Herhangi bir hayvana bakmak güzel bir şey. Ama senin baktığın köpekler zaten evcil. Kediler falan hepsi de evcil. Bizim kastettiğimiz köpekler kurt kırması olanlar. Sürü hâlinde dolaşan insanlara saldıranlar.
    Ben de yazları köye giderim. Her evin bahçesinde köpek var. Ama evin bahçesinden ayrılmazlar. Bunları kimse sorun etmiyor.
    Siz de anlayamıyorsunuz. Bizim sorun olarak gördüğüm köpekler sokakta aşiret gibi gezenler. Bunları sahiplenin de sokaklarda köpek kalmasın.
    Ben bu canavarlara bakmak istemiyorum. Onlarla aynı ortamı paylaşmak istemiyorum. Bu nedenle gereken ne ise o yapılacak.
    Bu arada sahiplendiğiniz için teşekkürler lakin kurt kırmasını da bunların yanında bakmanızı tavsiye ederim. Bakalım sabaha hangisi canlı çıkacak.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • sokak köpeklerinden kaynaklandığını pek sanımıyorum. evde köpek bakımı arttığı için olabilir. apartman dairesinde köpek bakılmaz. kedi bile zor. anlatamadılar bir türlü  

  • Camgöz var kırma, ona da bakıyorum ama göremedim dün yazarkene.

    Atarım onu da.

    Zaten evcil dediğin hayvanı da uyutsunlar diyorsun, ayrımı kim yapacak?


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Wally-West kullanıcısına yanıt
    Görünüşe göre iki belediye de suç işliyor.

    Belediye olarak köpeği alıp aşıladıktan sonra aldığın yere bırakmalısın. Benim bildiğim kanun böyle. Belediye başkanına köpek sorununu söyleyince biz müdahale edemiyoruz deyip bunu anlatmıştı.

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
  • Ebul-Liva kullanıcısına yanıt
    Sahiplendiriyor diyor, niye suc islesin? Belki gonulluler ilk basta sahiplenip, sonra kalici sahipleri bulunuyor.

    Medeni cozum istedikten sonra kanun manun degil anayasa bile mani olmaz, isine geliyorsa bahsettiginiz belediye baskaninin, o ayri.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • PunisherLord P kullanıcısına yanıt
    Kanunda aşağıdaki gibi yazıyor. Bu zorunluluğu mu ifade ediyor, yoksa açık kapı mı bırakıyor anlayamadım.

    “Öncelikle alındıkları yere bırakılmaları esastır ama isterse kafasına göre sahiplendirebilir” gibi de değerlendirebilir belki bilemedim. Hukuk dili biraz karışık olabiliyor.



    Belediyelerin sorumluluğu
    Ek Madde 1 – (Ek:9/7/2021-7332/13 md.)
    Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu yirmi beş bini aşan büyükşehir ilçe belediyeleri ile diğer belediyeler, sahipsiz veya güçten düşmüş ya da tehlike arz eden hayvanların korunması ve bakımının yapılması ile rehabilitasyonunun sağlanması amacıyla hayvan bakımevleri kurar.
    Birinci fıkrada belirtilen hayvanlar, ilgili belediyeler tarafından hayvan bakımevine götürülür. Hayvan bakımevi kurma zorunluluğu olmayan belediyeler ise sorumluluk alanındaki bu hayvanları en yakın hayvan bakımevine götürür. Rehabilite edilen hayvanlar Bakanlıkça oluşturulan veri tabanına kaydedilir. Rehabilitasyon süreci tamamlanan hayvanların, bakımevine getiren belediye tarafından öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır.

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.