Üniversite Öğrencilerine Otomobil Tavsiyeleri (3. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: Huseyin-ZST

Arabaya göre adam seçen sığ zihniyetten dem vururken aynı sığ zihniyetin, aynı klasifikasyon silsilesinin kendinde de olduğunu ortaya koyan bir yazı olmuş.

İnsanları bahsettiğiniz sığ karılar da arabalarına göre sınıflandırıyor. Siz de öyle yapıyorsunuz. Bu çok banal, klişe ve tembel bir yaklaşım.

Zenginlik (daha doğrusu burjuvalık) 1-2 ve bazen 3'üncü kuşakta olunca görgüsüzlükler meydana çıkıyor. Rahatsız olduğunuz pahalı bir otomobille okula gelen gençteki görgüsüz davranışlar mıdır? Yoksa gencin pahalı bir otomobille okula gelmesi midir? Bunu kendinizde irdeleyin derim. Her evin bir otomobil paylaşım mantığı var. Kimi çocuğuna afilli araba alıyor. Kimi 3 araba alıp 3-4 kişi üçünü de ortak kullanıyor. Kimi elden düşme bir araba alıyor, bakıyor çocuk şımarmadı, araba kullanmayı da öğrendi, çekiyor altına afilli arabayı... Kimi aldığı elden düşme araba ile çocuğunu mezun ediyor. İşe girdiğinde de "sat o arabayı al sana 15 lira daha, üstüne de kredi çek, kendin öde" diyor. Kimi hiç araba almıyor. Kimi alamıyor. Bunun ne önemi var? Önemli olan o veledin efendi olup olmadığı, para ile artistlik yapacak çiğlikte olup olmadığı, hele ki ailesinin parası ile bu bayağılığı yapacak karakterde olup olmadığıdır.

------------------------------------

Ben çocukken abim Başkent elektroniğe burssuz girdi. İkinci yıl itibari ile başarı Bursu ile okudu. Birinci yılın başında 18'ini doldurdu. Annemin Suzuki Vitara'sı vardı. Annemle ortak onu kullandılar. Yıllar sonra ben lise sonda iken abim İstanbul'da aracın jantının kopması sonucu refüjlere vura vura spinler attı havaalanına giderken. Arabadaki 4 arkadaşı ve kendisi burnu kanamadan çıktılar. 2 gün sonra Ankara'ya geldiğinde anneannem kurban kesti. Kesilen kurbanın ahını almış olacağız, 4 gün sonra abim alkol muayenesinde sıra bekler iken, 150 promil alkollü bir amcanın arabasına arkadan çarpması neticesinde Saab'a da hasar vermiş oldu. Babam: "Yeter ulan! Bu araba sizin olsun, ben kendime yeni araba alacağım!" dedi. Pert olan Vitara yerine Opel Frontera aldı. Kendine Volvo S60 aldı. Saab'ın bagaj kapağı da tamir oldu ve Saab abimin oldu. 1994 model 2.0 Turbo 185hp, manyak bir araba... 1.5 yıl sonra ben üniversiteye girdim. Üniversiteye girdiğimde 16 yaşındaydım. 1.5 yıl sonra 18'imi doldurdum. Doldurduğum gibi ehliyetimi aldım. Acemiliğimi attığım araba Opel Frontera idi. Ben okula çamurlu arabası ile gelen, mohikan saçlı, yırtık pantolonlu, pejmurde çocuktum. Arabam Corsa olsa ne olurdu? Frontera olunca ne oldu? Hiçbirşey. Lütfen okuyunuz...

Araba kullanmayı Frontera ile öğrenmemin hemen ardından Saab'ı da kullanmaya başladım. Abim araba kullanmayacağı zaman Saab'ı alıyordum. Kullanacağı zaman anneme yamanıyordum, Frontera'yı alıyordum. Onun da işi varsa o zaman otobüse biniyordum, ki ikisinin aynı anda arabaya ihtiyaç duyduğu ayda iki olmuyordu... Okula iki farklı araba ile gidip gelmeye başladım... Ne oldu? Pejmurde Hüseyin BMW 3.28 tokatlayan arabaya konunca havalara mı girdi? Yooo... Karakter meselesi bu iş. Frontera da çamuruyla okula gelmeye devam ediyor bu arada. Her yağmurda araba ile araziye çıkılıyor falan...

Yıllar sonra Saab, Frontera, Volvo, hepsi eskimişti. Sırayla Frontera, volvo, saab gitti. Frontera yerine Ford S-max geldi. Volvo satılana kadar 6-7 ay Volvo'ya da bindim. Neticede 5 yıllık araba. Hala gayet afilliydi. Artistlik mi yaptım şimdi o arabaya binerek? Yooo... Müsait araba oydu, ona bindim. Kime ne arkadaşım? Babam Volvo yerine BMW z-4 aldı. Benim Saab yerine de Ford focus 1.6tdci geldi. Ben okuldan mezun olurken son yılımda Saab, Volvo, Frontera, BMW Z4, Ford S-max, Ford Focus ile okula gidip geldim. Ne oldu? Birşey değişti mi? Okula ilk girdiğimde otobüsle gidip geliyordum. O zamana göre davranışlarım değişti mi? Kendimi bir mok sanar hale mi geldim? Hayır. Saab gittiğinde 14 yaşında 300.000km'de idi. Arkasından gözüm doldu benim. İkinci el değeri bugünün parası ile 15.000TL falandı. Z4'e binerken Saab'ı özlüyordum.

Milleti bindiği arabaya göre klasifiye edeceksen ne farkın kaldı arabaya göre adam seçen ucuz karılardan? Etrafımda hiç böyle arkadaş tutmadım. Böyle çiğ insanlarla hiç muhatap olmadım, arkadaş olmadım. Hiç pişmanlığını da duymadım. Parası olup görgüsüz olmayan da bir o kadar insan var. Ancak gözler sadece görgüsüzleri seçtiği için, para ile ucuz hareketler yapanları denkleştiriyorsunuz. Ancak efendi insanlar parayı mesele etmiyor. Benim onlarca burslu arkadaşım vardı. Onların benden bir farkı olduğunu hiç düşünmedim. Para önemsizdir bizim gibiler için. Para az da olsa, çok da olsa, bir hayat standardın vardır, onu çok değiştirmezsin. Neticede okumuş adamsın. Senin hayat standardına yetecek parayı illaha kazanırsın. Hayat standardını neye bindiğin belirlemez. Bis'e de binsen hayat standardın değişmez. Arkadaşlarınla buluştuğun mekanlar, yaşadığın muhit, eve gidince bulduğun huzur, tatile çıkabilmek, iki yılda bir ufak bir yurtdışı tatili yapabilmek... Budur. Ben bunu ayda 3000TL ile yapabiliyorsam, 30.000TL kazanmak veya 5000TL kazanmak bana çok farklı değildir. O yüzden efendi, kaliteli adam için, bis'e binmek ile, Merco'ya binmek arasında çok bir fark yoktur. Günde 100-150km yol yapıyorsan, arabanın ne olduğu hayat kaliteni değiştirebilir. Orası ayrı. Ancak öğrenci iken hiçbirimiz öyle değildik.

Otomobillerle birlikte büyüdüğün için bazı şeyleri de biliyorsun. Artist oraya Q7 ile geliyor. Senin için arkadaşının Rover 200'ü çok daha kıymetli. O görgüsüz Rover'a binip onun muhteşem hissini yaşamış mı? Yok. Veya X5 ile gelen diğer artist... Başka bir arkadaşındaki Calibra'nın yerini tutar mı? Yok... Bertone Coupe vs. Chayenne? Kesinlikle Bertone... Otomobili bir imaj, para sembolü olarak görmeyen bir kesim ufak ufak oluşuyor. Bu nesil neyin değerli olduğunu da biliyor. Bu nesilden birinin anasının arabası Q7 ise ölsün mü la o çocuk? Nitekim böyle çok efendi kızlar, çok efendi oğlanlar tanıdım. Paşacanların oğlu ile Hamamönü ailesinin kızı evlendi yenilerde. Allah mesut bahtiyar etsin. Öğrencilik hayatımı düşünüyorum, güzelcecik bir kız, biniyor kazulet gibi Q7'ye. Ama bu kadar efendi bir kız olabilir. Aynı şekilde Paşacan abim. Efendiliğin şiarını yazmış bir arkadaştır. İkisini de orada burada artistlik yaparken görmüşlüğüm yoktur. Çocukta yanlış mı hatırlıyorum bilmiyorum BMW 5 vardı galiba. Davranışları ile öyle bir aklıma kazımış ki herif efendiliğini, ben evlenirken bütün beyaz eşyalarımı gittim adamdan aldım. Muhteşem çift. Talihsiz otomobil tercihleri bile uyumlu... Tamam tamam dalga geçmeyeceğim. Herkes hata yapar. Bak babama, geçmişte Frontera almış. Kafam girsin tekrardan...

Bestekarda pejmurde bir barda bir arkadaşım vasıtası ile tanıştığım bir çocukla sohbet ediyoruz. Nasıl efendi adam... Konuşması biraz garip. Öğrendim ki Baba Kıbrıslıymış. Bu çocuk İngiltere'de doğmuş büyümüş. Konu klasik arabalara geldi. Konuşuyoruz. Adam 67 mustang cabrio hakkında çok spesifik birşey söyledi. Afalladım. "Bunu çoğu kişi bilmez falan." konuşuyoruz. O noktaya kadar bizim otomobil koleksiyonumuz var demedi çocuk. "Bizde var bir tane, belki babam izin verirse çıkarırım bir gün" dedi. Ben hala imkan vermiyorum. Bir iki klasik daha garajlarında mevcutmuş; ama denk geldikçe söylüyor. Ağzından kerpetenle alıyorsun. Ben de mal meraklısı olduğumdan değil, klasik meraklısı olduğumdan soruyorum. Söylediği araçların hiçbiri 100 kağıt altı araba değil. En sonunda "Ayıptır sorması siz ne iş yapıyorsunuz?" dedim. Babası Meteksan'ın kurucu ortaklarındanmış. Ya işte, yüz milyonluk adamın oğlu ile Bestekarda su katılmış 5TL'lik bira içerken sohbet edebiliyorsun burjuva Hüseyin.

O yüzden her koyun kendi bacağından asılır. 200 liralık araba ile okula geliyor diye hava atan, artiz, karaktersiz, ucuz, maddiyatçı bir dangalak çıkacak diye birşey yok. Hoş, zenginlik Türkiye'de nispeten yeni olduğu için, evet, görgüsüz olma ihtimali yüksektir. Ancak %100 öyle olacak diye bir şey yok. Biz gene de genellemelerden kaçınmalıyız ki, iyi insanları tespit edebilelim.

quote:

Orijinalden alıntı: Kızagan

quote: Orijinalden alıntı: _Emir Dün devlet üniversitelerinden birinde kız öğrencinin altında AMG Mercedes gördüm.paketli falanda değil ha, bildiğimiz AMG. şaşırdım tabiki bir kız AMG bir mercedes tercih ediyor başörtülü bir öğrenci, vallahi benim tanıdığım başörtülü kızlar genelde hızlı araçlardan korkan, sakin insanlardı.Araç modeline bir lafım yok çok iyi bir tercih olmuş yakışmışta doğrusu.ama amg yav dedim içimden 0-100ü 4sn bir araç.ben tereddüt ederdim performansından dolayı.cesareti ve temkinli, dikkatli sürüşünden, tabuları yıkan duruşundan dolayı helal olsun dedim. Bir silkindim yav.

Yolda 10 tane lüks araç görsem 7'sinin içinde başörtülüler oluyor.

quote:

Orijinalden alıntı: TheMarjinaLs

Bir tane VW Polo - DSG - aracım olsa yeter... Aylık 2.000 lira kazanıyorum yaklaşık olarak , para kullanmayı bilmediğimden , 10.000 tl borc açtım başıma.Şimdi onu ödüyorum.Borcum bitsin , ya Erasmus için para biriktireceğim yada 30-35 bin liraya bir araç alacağım artık

quote:

Orijinalden alıntı: Kızagan

quote: Orijinalden alıntı: _Emir Dün devlet üniversitelerinden birinde kız öğrencinin altında AMG Mercedes gördüm.paketli falanda değil ha, bildiğimiz AMG. şaşırdım tabiki bir kız AMG bir mercedes tercih ediyor başörtülü bir öğrenci, vallahi benim tanıdığım başörtülü kızlar genelde hızlı araçlardan korkan, sakin insanlardı.Araç modeline bir lafım yok çok iyi bir tercih olmuş yakışmışta doğrusu.ama amg yav dedim içimden 0-100ü 4sn bir araç.ben tereddüt ederdim performansından dolayı.cesareti ve temkinli, dikkatli sürüşünden, tabuları yıkan duruşundan dolayı helal olsun dedim. Bir silkindim yav.

Yolda 10 tane lüks araç görsem 7'sinin içinde başörtülüler oluyor.

quote:

Orijinalden alıntı: Needfordrive

Bu araç 40'lı yaşlarda Sportif tarza sahip ailesinin güvenliğini ve konforunu aynı zamanda kendi keyfini düşünen aile babası aracı sınıfına giriyor

quote:

Orijinalden alıntı: omcool

quote: Orijinalden alıntı: Frank W. hocam 2000 civic 1.6ies civic hangi sınıfa giriyor :)

FD6 kasa aşağısı tüm civicler gözümde apaçi.

quote:

Orijinalden alıntı: Needfordrive

Evli çoluk çocuğa karışmış adama Wrx gitmez Wrx 20'li yaşlarda Gece uyanıp aracına atlayıp gazlayan deli fişek genç aracıdırİsteklerinizi sıralarsanız tavsiye verebilirim.

quote:

Orijinalden alıntı: Huseyin-ZST

Arabaya göre adam seçen sığ zihniyetten dem vururken aynı sığ zihniyetin, aynı klasifikasyon silsilesinin kendinde de olduğunu ortaya koyan bir yazı olmuş.

İnsanları bahsettiğiniz sığ karılar da arabalarına göre sınıflandırıyor. Siz de öyle yapıyorsunuz. Bu çok banal, klişe ve tembel bir yaklaşım.

Zenginlik (daha doğrusu burjuvalık) 1-2 ve bazen 3'üncü kuşakta olunca görgüsüzlükler meydana çıkıyor. Rahatsız olduğunuz pahalı bir otomobille okula gelen gençteki görgüsüz davranışlar mıdır? Yoksa gencin pahalı bir otomobille okula gelmesi midir? Bunu kendinizde irdeleyin derim. Her evin bir otomobil paylaşım mantığı var. Kimi çocuğuna afilli araba alıyor. Kimi 3 araba alıp 3-4 kişi üçünü de ortak kullanıyor. Kimi elden düşme bir araba alıyor, bakıyor çocuk şımarmadı, araba kullanmayı da öğrendi, çekiyor altına afilli arabayı... Kimi aldığı elden düşme araba ile çocuğunu mezun ediyor. İşe girdiğinde de "sat o arabayı al sana 15 lira daha, üstüne de kredi çek, kendin öde" diyor. Kimi hiç araba almıyor. Kimi alamıyor. Bunun ne önemi var? Önemli olan o veledin efendi olup olmadığı, para ile artistlik yapacak çiğlikte olup olmadığı, hele ki ailesinin parası ile bu bayağılığı yapacak karakterde olup olmadığıdır.

------------------------------------

Ben çocukken abim Başkent elektroniğe burssuz girdi. İkinci yıl itibari ile başarı Bursu ile okudu. Birinci yılın başında 18'ini doldurdu. Annemin Suzuki Vitara'sı vardı. Annemle ortak onu kullandılar. Yıllar sonra ben lise sonda iken abim İstanbul'da aracın jantının kopması sonucu refüjlere vura vura spinler attı havaalanına giderken. Arabadaki 4 arkadaşı ve kendisi burnu kanamadan çıktılar. 2 gün sonra Ankara'ya geldiğinde anneannem kurban kesti. Kesilen kurbanın ahını almış olacağız, 4 gün sonra abim alkol muayenesinde sıra bekler iken, 150 promil alkollü bir amcanın arabasına arkadan çarpması neticesinde Saab'a da hasar vermiş oldu. Babam: "Yeter ulan! Bu araba sizin olsun, ben kendime yeni araba alacağım!" dedi. Pert olan Vitara yerine Opel Frontera aldı. Kendine Volvo S60 aldı. Saab'ın bagaj kapağı da tamir oldu ve Saab abimin oldu. 1994 model 2.0 Turbo 185hp, manyak bir araba... 1.5 yıl sonra ben üniversiteye girdim. Üniversiteye girdiğimde 16 yaşındaydım. 1.5 yıl sonra 18'imi doldurdum. Doldurduğum gibi ehliyetimi aldım. Acemiliğimi attığım araba Opel Frontera idi. Ben okula çamurlu arabası ile gelen, mohikan saçlı, yırtık pantolonlu, pejmurde çocuktum. Arabam Corsa olsa ne olurdu? Frontera olunca ne oldu? Hiçbirşey. Lütfen okuyunuz...

Araba kullanmayı Frontera ile öğrenmemin hemen ardından Saab'ı da kullanmaya başladım. Abim araba kullanmayacağı zaman Saab'ı alıyordum. Kullanacağı zaman anneme yamanıyordum, Frontera'yı alıyordum. Onun da işi varsa o zaman otobüse biniyordum, ki ikisinin aynı anda arabaya ihtiyaç duyduğu ayda iki olmuyordu... Okula iki farklı araba ile gidip gelmeye başladım... Ne oldu? Pejmurde Hüseyin BMW 3.28 tokatlayan arabaya konunca havalara mı girdi? Yooo... Karakter meselesi bu iş. Frontera da çamuruyla okula gelmeye devam ediyor bu arada. Her yağmurda araba ile araziye çıkılıyor falan...

Yıllar sonra Saab, Frontera, Volvo, hepsi eskimişti. Sırayla Frontera, volvo, saab gitti. Frontera yerine Ford S-max geldi. Volvo satılana kadar 6-7 ay Volvo'ya da bindim. Neticede 5 yıllık araba. Hala gayet afilliydi. Artistlik mi yaptım şimdi o arabaya binerek? Yooo... Müsait araba oydu, ona bindim. Kime ne arkadaşım? Babam Volvo yerine BMW z-4 aldı. Benim Saab yerine de Ford focus 1.6tdci geldi. Ben okuldan mezun olurken son yılımda Saab, Volvo, Frontera, BMW Z4, Ford S-max, Ford Focus ile okula gidip geldim. Ne oldu? Birşey değişti mi? Okula ilk girdiğimde otobüsle gidip geliyordum. O zamana göre davranışlarım değişti mi? Kendimi bir mok sanar hale mi geldim? Hayır. Saab gittiğinde 14 yaşında 300.000km'de idi. Arkasından gözüm doldu benim. İkinci el değeri bugünün parası ile 15.000TL falandı. Z4'e binerken Saab'ı özlüyordum.

Milleti bindiği arabaya göre klasifiye edeceksen ne farkın kaldı arabaya göre adam seçen ucuz karılardan? Etrafımda hiç böyle arkadaş tutmadım. Böyle çiğ insanlarla hiç muhatap olmadım, arkadaş olmadım. Hiç pişmanlığını da duymadım. Parası olup görgüsüz olmayan da bir o kadar insan var. Ancak gözler sadece görgüsüzleri seçtiği için, para ile ucuz hareketler yapanları denkleştiriyorsunuz. Ancak efendi insanlar parayı mesele etmiyor. Benim onlarca burslu arkadaşım vardı. Onların benden bir farkı olduğunu hiç düşünmedim. Para önemsizdir bizim gibiler için. Para az da olsa, çok da olsa, bir hayat standardın vardır, onu çok değiştirmezsin. Neticede okumuş adamsın. Senin hayat standardına yetecek parayı illaha kazanırsın. Hayat standardını neye bindiğin belirlemez. Bis'e de binsen hayat standardın değişmez. Arkadaşlarınla buluştuğun mekanlar, yaşadığın muhit, eve gidince bulduğun huzur, tatile çıkabilmek, iki yılda bir ufak bir yurtdışı tatili yapabilmek... Budur. Ben bunu ayda 3000TL ile yapabiliyorsam, 30.000TL kazanmak veya 5000TL kazanmak bana çok farklı değildir. O yüzden efendi, kaliteli adam için, bis'e binmek ile, Merco'ya binmek arasında çok bir fark yoktur. Günde 100-150km yol yapıyorsan, arabanın ne olduğu hayat kaliteni değiştirebilir. Orası ayrı. Ancak öğrenci iken hiçbirimiz öyle değildik.

Otomobillerle birlikte büyüdüğün için bazı şeyleri de biliyorsun. Artist oraya Q7 ile geliyor. Senin için arkadaşının Rover 200'ü çok daha kıymetli. O görgüsüz Rover'a binip onun muhteşem hissini yaşamış mı? Yok. Veya X5 ile gelen diğer artist... Başka bir arkadaşındaki Calibra'nın yerini tutar mı? Yok... Bertone Coupe vs. Chayenne? Kesinlikle Bertone... Otomobili bir imaj, para sembolü olarak görmeyen bir kesim ufak ufak oluşuyor. Bu nesil neyin değerli olduğunu da biliyor. Bu nesilden birinin anasının arabası Q7 ise ölsün mü la o çocuk? Nitekim böyle çok efendi kızlar, çok efendi oğlanlar tanıdım. Paşacanların oğlu ile Hamamönü ailesinin kızı evlendi yenilerde. Allah mesut bahtiyar etsin. Öğrencilik hayatımı düşünüyorum, güzelcecik bir kız, biniyor kazulet gibi Q7'ye. Ama bu kadar efendi bir kız olabilir. Aynı şekilde Paşacan abim. Efendiliğin şiarını yazmış bir arkadaştır. İkisini de orada burada artistlik yaparken görmüşlüğüm yoktur. Çocukta yanlış mı hatırlıyorum bilmiyorum BMW 5 vardı galiba. Davranışları ile öyle bir aklıma kazımış ki herif efendiliğini, ben evlenirken bütün beyaz eşyalarımı gittim adamdan aldım. Muhteşem çift. Talihsiz otomobil tercihleri bile uyumlu... Tamam tamam dalga geçmeyeceğim. Herkes hata yapar. Bak babama, geçmişte Frontera almış. Kafam girsin tekrardan...

Bestekarda pejmurde bir barda bir arkadaşım vasıtası ile tanıştığım bir çocukla sohbet ediyoruz. Nasıl efendi adam... Konuşması biraz garip. Öğrendim ki Baba Kıbrıslıymış. Bu çocuk İngiltere'de doğmuş büyümüş. Konu klasik arabalara geldi. Konuşuyoruz. Adam 67 mustang cabrio hakkında çok spesifik birşey söyledi. Afalladım. "Bunu çoğu kişi bilmez falan." konuşuyoruz. O noktaya kadar bizim otomobil koleksiyonumuz var demedi çocuk. "Bizde var bir tane, belki babam izin verirse çıkarırım bir gün" dedi. Ben hala imkan vermiyorum. Bir iki klasik daha garajlarında mevcutmuş; ama denk geldikçe söylüyor. Ağzından kerpetenle alıyorsun. Ben de mal meraklısı olduğumdan değil, klasik meraklısı olduğumdan soruyorum. Söylediği araçların hiçbiri 100 kağıt altı araba değil. En sonunda "Ayıptır sorması siz ne iş yapıyorsunuz?" dedim. Babası Meteksan'ın kurucu ortaklarındanmış. Ya işte, yüz milyonluk adamın oğlu ile Bestekarda su katılmış 5TL'lik bira içerken sohbet edebiliyorsun burjuva Hüseyin.

O yüzden her koyun kendi bacağından asılır. 200 liralık araba ile okula geliyor diye hava atan, artiz, karaktersiz, ucuz, maddiyatçı bir dangalak çıkacak diye birşey yok. Hoş, zenginlik Türkiye'de nispeten yeni olduğu için, evet, görgüsüz olma ihtimali yüksektir. Ancak %100 öyle olacak diye bir şey yok. Biz gene de genellemelerden kaçınmalıyız ki, iyi insanları tespit edebilelim.