Şimdi Ara

VARSAYALIM Kİ IŞIK HIZI GEÇİLDİ ? (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
71
Cevap
0
Favori
3.757
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Işık hızının geçilebileceğini düşünmüyorum. Temel kurallar evrenimizi şekillendiriyor. Işık hızı evrenimizdeki devinimin temel birimi. Enerji - kütle dönüşümü, zamanın akışı gibi kavramlar ışığın hızı ile orantılı ve bu hıza bağımlı. Başka evrenler, başka boyutlar farklı fizik kurallarına göre şekilleniyor olabilir fakat bizim evrenimiz en yüksek hız olarak ışık hızını belirlemiş.

    Işık hızına doğru hızlanırken aracınıza kinetik enerji aktarırsınız, bu kinetik enerji araçta kütle olarak depolanır. Yani arabanızın duran halindeki ile 200km/s hızındaki kütlesi çok çok azda olsa farklıdır cünkü aracınıza kinetik enerji yüklemesi yaparsınız. İşte bu kuraldan dolayı hızlandıkça kütleniz artar, kütleniz arttıkça aracı biraz daha hızlandırmak için gerekli enerji ihtiyacı artar, bu denklem ışık hızına bağımlıdır. Işık hızına yaklaştıkça ihtiyac duyulan enerji sonsuza doğru gider cünkü kütleniz sonsuza doğru gider. Bu yüzden ışık hızı aşılamaz. Birçok kuramcı bu problemin etrafından dolaşmak için bir sürü kuram türetti ama hepsi şu an için çok güzel hikayeler olarak rafta duruyor.

    Burdan 10 milyon ışık yılı uzaktaki bir yıldıza ışık hızını geçmeden nasıl gideriz ?? Aslında bilim kurgu filmlerinde sürekli görüyoruz ama en basit şekli ile anlatırsak, diyelimki evinizin yatak odasında duruyorsunuz, salondaki koltuğa gideceksiniz. Arkadaşınıza koltuğu getirmesiniz söylüyorsunuz arkadaşınız koltuğu iterek önünüze getiriyor sonra koltuğu geri yerine çekiyor. Bu şekilde siz birkaç adımlık enerji harcıyarak koltuğa gitmiş oluyorsunuz. İşte koltuğu size getiren arkadaşınız uzay-zaman büküm motoru olarak adlandırılır ve aracınızın etrafını saracak bir köpük ile çok yüksek miktarda enerjiyi kütleye-kütleyi enerjiye cevirerek uzay zaman dokusunda tahribat yaratıp aynı anda konvansiyonel motorlar ile bu tahribat üzerinde ilerlemekten ibaret. Teorik olarak en mümkün olan bu. Zaten 40-50 yıldır çekilmekte olan Uzay Yolu dizileri ve filmlerinin ekipleri NASA ile ortaklaşa çalışarak teorik olarak en mümkün olan teknolojileri insanlara sundukları için çok tutuldu.

    Şu an için bu tip motorların araştırmaları sadece teoride cünkü böyle bir bükümü sağlayacak enerji şu anda dünyada üretilen toplam enerjiden kat be kat fazla.

    Işık hızını geçersek ne olur diye bir konuda bence ilk önce tartışılması gereken ışık hızı nasıl geçilebilinir? Nasıl geçilebilindiğe bağlı olarak zaten geçildiğinde ne olduğu ortaya çıkar..




  • quote:

    Orjinalden alıntı: enflasyon

    şöyle düşünelim

    dünyadan 5 ışık yılı uzaktaki bir gezegene gideceksin ışık bile oraya ancak 5 yılda gidiyor yani biz o gezegene bakarken 5 yıl önceki halini görüyoruz biz ışık hızını geçerek 2 yılda vardık gezegene ve bir teleskopla dünyayı gözlemeye başladık(ışık hızını açcak teknoloji olursa 5 ıışk yılı ötenden dünyadaki insanları görecek teleskopda yapılır)mesela 2000 yılında yola çıktık 2002 de vardık biz dünyanın 5 yıl öncesini göreceğiz çünkü ışık 5 yılda geliyor bu gezegene dünyayı gözlerken kendimizi izliyoruz ne yapmışız diye 3 yıl sonra bi bakıyoruz kendimiz bir rokete binip bulunduğumuz gezegene doğru geliyor eee biz nolduk nerdeyiz hiç bir fikrim yok
    umarım anlatabilmişimdir


    Teleskop diyorsun, teleskop işin içine girdiğinde yani zoom yaptığında 5 sene önceki halini görmezsin bence. Ayrıca istanbulun fethinin görüntüsünü sollayıp, önüne geçip onu izlemekte çok saçma. Teoride bile olur değil.




  • Orjinalden alıntı: hornet76


    Orjinalden alıntı: Antor

    bilim.tv gibi bir sitede okumuştum sanki bununla ilgili bişeyi ışık eğer normal hızının üstüne çıkarsa bükülüyor ve geri dönüyor gibi bişeydi ama pek de anlamamıştım haberi. Hatta bunla ilgili konu açmıştım neyse genede anlayan varsa ve anlatabilen olursa sevinirim.
    ******

    Kaynak:
    LIVESCIENCE.com
    NTV-MSNBC


    http://hanifislam.com/M_Oz/BilimIscisi/3_Bolum/A20_Zaman_ZamanGezmenligi.htm

    burada daha detaylı anlatıyor


    Arkadaşım verdiğin linki tekrar edip durmuşun ayrıca o sitede benim sorduğum şeyle alakalı bişey yok.




  • Diyelim ki 4 yılı uzaktaki bir gezegene yani gidip geri gelmesi 8 yıl sürecek bir gezegene 2 yılda gidip bir numune alınıp geri gelinse izafiyetçiler bunu kabullenmeyecekler "vay efendim siz uzay-zamanı büktünüz" diyeceklerdir.

    Bu arada benim izafiyet teorisine karşı çıktığım anlaşılıyor. Fakat bu karşı çıkışım daha çok felsefi bir karşı çıkıştır. Bilimsel değildir. Bilimsellik ölçümde ve deneyde yatar. İzafiyet teorisinin birinci postülası şöyle der:

    Işık hızı tüm gözlemciler tarafından aynı olarak ölçülür.. Bu doğrudur. Bunun nasıl olduğu izafiyet teorisi tarafından açıklanmıştır. Bunun temelinde zaman algılarının göreceli oluşu yatar. Bilim zaten algı ve ölçüdür. Ben izafiyet teorisine bilimsel olarak karşı çıkamam ama felsefi olarak karşı çıkarım. Ben şöyle derim:

    Evet ışıktan hızlı gidilir ama biz ölçemeyiz.




  • Orjinalden alıntı: Antor


    Orjinalden alıntı: hornet76


    Orjinalden alıntı: Antor

    bilim.tv gibi bir sitede okumuştum sanki bununla ilgili bişeyi ışık eğer normal hızının üstüne çıkarsa bükülüyor ve geri dönüyor gibi bişeydi ama pek de anlamamıştım haberi. Hatta bunla ilgili konu açmıştım neyse genede anlayan varsa ve anlatabilen olursa sevinirim.
    ******

    Kaynak:
    LIVESCIENCE.com
    NTV-MSNBC


    http://hanifislam.com/M_Oz/BilimIscisi/3_Bolum/A20_Zaman_ZamanGezmenligi.htm

    burada daha detaylı anlatıyor


    Arkadaşım verdiğin linki tekrar edip durmuşun ayrıca o sitede benim sorduğum şeyle alakalı bişey yok.



    Sayın Antor; Muhtemelen ışığın bükülmesinden kasıt aşağıda kopyalayıp yapıştırdığım paragrafta kasdedilen mevzudur.

    Zaman Enerjisinde Tersinme ve Osmos

    Zamanda tersinme de zamanda salınma da zaman gezmenliği ile ilgili. Bu iki kavram bizi "Zaman gezmenliğine" götürebilir. Ne ki, zaman gezmenliğinden söz etmeden önce zamanda tersinmeyi ve osmosu da konuşmamız gerekiyor.

    Nedir zamanda tersinme? Kısaca ona akışların tersleşmesi ya da zamanda ters yönde akma diyeceğiz.Peki gerçekten de zamanda bu ters yönde akışma yani ileri ve geri gitme var mıdır? Hans bu soruya hiç duraksamadan yanıt veriyor: Evet!

    Kaba bir örnekle söyleyecek olursak; ortadan kapatılmış iki metre boyunda bir boru düşünün. Buraya musluğu çokça açıp bir hortumla basınçlı su verirsek ne olur? Su kapalı yere kadar gider sonra yukarı doğru aynı hızla fırlar. Aynı boruda ileri yani geleceğe giden ve geri yani geçmişe gelen iki su da ters yönde akışır. Bu tersinmedir.

    Hans'a yeterince bulaşmış olanlar bilirler; aslında yukarıda verdiğim örnek boru değil Worm Hole'dır. Diğer adı "Kurtçuk Deliği" ya da Tünel. Boru örneğindeki kapalı bölüm ise, karadelik tekilliğidir. Bu, fazla kalın olmayan bir halka gibidir. Karadelikten yutulan şeyler, burada ya başka uzay, zaman ve mekânlara fırlatılırlar ya da akdelik bölümüne geçerek nur-takyon olarak tünel tarafından tutulurlar. Karadeliğin bir nesneyi başka zaman ve uzaylara fırlatması, düz ve doğrusal akışın dışına çıkmaktır. Daha doğrusu borunun bir yerinden fırlamaktır. Ama Hans "tersinme" diye buna demiyor. Zamanda tersinme diye, karadelikler aracılığı ya da başka bir araç ve yolla zamanda ileri gitme (geleceğe gitme) ve geri gelmelere (geçmişe gelmeye) diyor.

    Ona göre geçmişle gelecek arasında bir set, engel ya da duvar vardır. Bu set ya da engel, ışık hızıdır ve ışık hızı aşılmaz değildir. Onu şu ya da bu yolla şu ya da bu biçimde aştınız mı duvardaki deliği bulmuş olursunuz. İşte bu, "Tersinirlik Deliği"dir. Burada şu ilginç süprizle karşılaşıyoruz: Işık hızı hem duvar hem de delik! Bu deliği yani aynı zamanda duvar olan ışık hızını bir biçimde aşabilirsiniz. Işık hızını aştınız mı geleceğinize de gidersiniz, hız artışına bağlı olarak geçmişinize de gidersiniz, uzayda başka bir yere de ışınlanabilirsiniz!

    İşte ışık hızının aşılmasıyla, geleceğe de geçmişe de gidebilmeyi sağlayan şey tersinmedir.

    Biz Karadelikler üzerinden düşünelim... Tersinmenin başladığı yer, karadelikte ışık hızının aşılmağa başlandığı yer. Burası Karadelik tekilliğine oldukça yakın. Böylece karadelik tekilliği hem bir duvar (engel) hem de tersinmenin başladığı yer yani tersinme deliği (Ya da duvar deliği) .

    Karadelik tekilliğinde ışık hızını yani geçmişle gelecek arasındaki engeli aşıyorsunuz ve böylece geleceğe ya da geçmişe fırlıyorsunuz. Bir bakıma bir arterden pompalanıp takyon evrenine yani Uzay üstü Uzay'a ya da gri hiçliğe geçiyorsunuz. Oradan da uzayın başka bir yerine başka zamanlara ya da başka evrenlere. Bu olay sırasında, zamanın doğrusal akışından çıkmışsınızdır ama yine de bu gerçek tersinme değildir. Gerçek tersinme, gelecekten geçmişe giden zaman akımıdır. Ona atlayıp geri gelmek, asıl sorun burada.




  • Zaman hareketen kaynaklanmaktadır.

    Görebildiğimiz evrende durağan hiçbir şey yoktur.

    Zamanı anlayabilmek enerjinin kendisini anlamakla ilgilidir.

    Eğer madde varsa enerji de vardır.Madde bir noktadan diğer noktaya giderse zaman parametresi veya boyutu diyelim devreye girer.Dolayısıyla aslında madde hareketi ile enerjinin taşınması veya iletilmesi aynı şeydir.Eğer ilk önermeye itirazımız yoksa zaman kavramını açıklmamak için ışık değil enerjinin korumu öne alınmalıdır.

    Görecelik prensipleri işte maddenin yer değiştirme durumunu en ince detayına kadar algılamamıza ve görece olarak nelerin değişebileceğini anlatmaya çalışmıştır.

    Şimdi başa sararak sorulan soruya kendimce bir açıklama geitrmem gerekirse ısık hızı madde olarak aşılması zor görünüyor.Ama enerjiye gönmüş bir form olarka bunu yapamak da imkansız değil gibi.İşte enerjisini bir noktadan diğer bir noktaya (3 boyutlu evren ) taşımak için harcamak yerine diğer şu an tam olarak bilemediğimiz bir yöntemle durağan hale getirebilecek bir yöntem bulunuır ve uygulanabilirse geçmiş veya gelecek bir fenomen olmaktan çıkacaktır.

    bazıları bunu düşünce mertebesinde yapabildiğini iddaa ediyor , bazıları zamanın sabit kaldığı ve diğer tüm olasılıkların var olabildiği paralel evren gibi açıklamalar kullnıyorlar.Hepsi derin bir düşünce ve bakış tarzının ilerletilmesiyle alakalı konulardır.

    ama aklıma takılan bir konu var ki aynı zaman içinde aynı maddenin var olması bir çelişki olarak kafama takılıyor.Yani hawkins amcam güzel bir noktada paralel deyip güzelce geçiş yapmış.Eğer haklı ise her zamn ötelemesi veya tesinmesinde bulmak istediğimiz dünya veya koşulları bulamayacağız demektir.ama düşünce bazında her türlü geziyi şu an yapabilirken bunu bilinçli olarak ne zaman yaparız bekliyoruz bakalım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vezir -- 30 Nisan 2008; 12:12:06 >




  • "Biz Karadelikler üzerinden düşünelim... Tersinmenin başladığı yer, karadelikte ışık hızının aşılmağa başlandığı yer."
    Işık hızı mutlaksa ve cismi ışık hızına ulaştırmak için sonsuz enerjiye ihtiyaç varsa ya bu cümle hatalı yada izafiyet hatalıdır :) veyahutda karadelikler sonsuz kütlelidir :)
    Ayrıca bir soru daha madem kütle zamanı bükebiliyor istediği kadar büksün olasılık teorisi gereği en nihayetinden bir yerden çıkıverir ama hiç bilinen karadelikler gelen bir ışık demeti görüldümü merak ediyorum.

    Ayrıca "Kütle ile zaman arasında nasıl bir denklem varki kütle zamanı bükebiliyor ?" soruma bir cevap verebilecek olan varmıdır?
  • konuyu açan arkadaş ''ışık hızını nasıl aşarız'' dememiş dostlar,
    ''varsayalımki aştık'' demiş...
    yani bırakın olurmu olmazmıyı, yada nasıl oluru...
    bir şekilde olmuş kabul edip ona göre olasılık yada öngörü yazmak daha mantıklı...

    bence bu hız aşıldığında kullanabileceğimiz pek az yer bulabiliriz, bir kere bireysel kullanıma uygun olmaz , düşünsenize evinden işine yada her hangi bir yere ışık hızıyla giden insanları yada araçları...
    biz yürüyüş hızında bile birbirine çarpan bir ırkın ahvadıyız, ışık hızına çıkarsak kendi aramızda soğuk fizyonu gerçekleştiririz
  • Gerçekten güzel bir konu.

    Işık hızını geçmiş olarak uzayda ilerleyen cismin İstanbul'un Fethi'ni görmesi çok mantıklı. Herkesin defalarca anlattığı gibi ışık doğrusal olarak 300.000 km/s hızla ilerler ve bu geçildiği andan itibaren geride kalan görüntü geçmiş zamanın görüntüsü olacaktır. Yalnız, bu görüntü kaynağında değişiklik yapabilir miyiz düşüncesi mümkün gelmiyor bana. Zira görebilmek için uzaklaşılan olgu uzakta kalmıştır artık. Benim mantığıma göre zaman değişmemiştir, değişim görecelidir.

    Aklıma takılan bir diğer olgu ise, ışık hızını geçtiği andan itibaren cisim gerçekten görünmez mi olacak, yoksa görüntüsü "hızlandırılmış" gibi mi hareket edecek? Aynı mantıkla marsa doğru ışık hızının iki katıyla giderken marsı görememe düşüncesine cevaben yorumlanabilir. İki kat hızla ilerlendiği için görüntü de iki kat hızlandırılmış gibi yansıyacaktır. Ve yine aynı mantıkla cisim arkasına baktığında kendisini görebilir.

    Teorileri ve diğer bilimsel çalışmaları bilmiyorum malesef. Son fizikle ilgilenişimin üstünden 8,5 sene geçti, o da lisede. yazdıklarım sadece benim düşüncelerimdir, saçma olarak düşünenler olabilir. Hazırlıklıyım...



    Ekleme: Cisim geri baktığında kendini görebilir demiştim, ancak bir kere daha düşününce geride kalan görüntü hızının da 300.000 km/s maksimum hızla geleceğini düşündüğümde uçağın gökyüzünde bıraktığı bulut hattı gibi bir görüntü siluetinin kalacağını düşündüm. Çizgi gibi.

    Biraz daha düşünürsem kafayı yiyebilirim. :P




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Serdar -- 2 Mayıs 2008; 12:44:16 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: sse

    "Biz Karadelikler üzerinden düşünelim... Tersinmenin başladığı yer, karadelikte ışık hızının aşılmağa başlandığı yer."
    Işık hızı mutlaksa ve cismi ışık hızına ulaştırmak için sonsuz enerjiye ihtiyaç varsa ya bu cümle hatalı yada izafiyet hatalıdır :) veyahutda karadelikler sonsuz kütlelidir :)
    Ayrıca bir soru daha madem kütle zamanı bükebiliyor istediği kadar büksün olasılık teorisi gereği en nihayetinden bir yerden çıkıverir ama hiç bilinen karadelikler gelen bir ışık demeti görüldümü merak ediyorum.

    Ayrıca "Kütle ile zaman arasında nasıl bir denklem varki kütle zamanı bükebiliyor ?" soruma bir cevap verebilecek olan varmıdır?


    Sayın sse..

    Einstein 'ın genel görecelik kuramındaki yoğun kütleler çevresinde eğrilen uzay-zaman 'ın fiziği dir. Fakat bilimin bu eğrilikten neyi kast ettiği bilimciler açısından bile tam olarak anlaşılmış değildir. Ama ortada olan ve dilden dile gezen bir eğrilik kavramı vardır. Benim anladığım kadarı ise kütlenin zamanı bükmesi değil kütle çekiminin zamanı bükmesi olasıdır. Dünyamızdaki yerçekimi de aslında kütle çekimidir. kütle zamanı nasıl büker burada bahse mevzu zaman eğrilmesi genelde kütlesine oranla yoğunluğunu çok büyük olan karadelikler için zamanda yolculuk modellemesi için yada uzayda bir noktadan diğer noktaya en kestirme gidiş teorisi için kullanılmaktadır.




  • einstein in dediğine göre zaman görecelidir. bir tren düşünün.1gözlemci trenin ortasında dursun diğeride trnin başında.ve aynı anda trnin ön ve arka ucuna yıldırım düşsün.ortadaki gölemci iki yıldırımında aynı anda düştüğünü görür ancak ön taraftaki gözlemci aralarında çok küçük bir sapma belirler.

    eğer ışık hızı geçilirse bu bildiğimiz bilimin tüm kalıplarının bir daha yazılması demektir.ama aynı zamanda bilimde hiç bir şeyi değiştirmeyebilirde.çünkü ışık hızın geçtiğimizde ne gözlemleyeceğimizi henüz net olarak bilmiyoruz.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Arukard

    Boyutlar arası yolculuık falan gibi bir şeyler yaparsın. Geçmişe gidebilirsin. Işınlanma icad edilebilir belki.

    iyide ışık hızına ulaşmakla geçmişe gitmenin ne alakası var ışık hızına ulaşsan dünya etrafında dönmeye devam edersin yaşanmış, bitmiş şeyleri tekrardan görmek ve yaşamak imkansız geçmişe gidersin falan demeyi bırakın artık.. mantıklı düşünün biraz. adam çok çok dünya etrafında döner geçmişe veya geleceğe gidemez, dünya etrafında ışık hızında döneceğinden zaman durabilir belki güneşle aynı noktada gideceğinden sürekli gündüz veya sürekli gece olabilir ama geçmişe gitmek falan bunlar ancak filmlerde olur!
  • ışık hızının 10da birine dahi ulaşılamamışken böyle bir tartışma bence gereksiz kalıyor
    şu anda konuşulanlar bence hayalden öteye gitmez
    ses duvarı aşılmadan öncede böyle konuşmlar yazılmış ve ses duvarı aşıldıktan sonra hiçbir şey değişmemişti
    tabi ki ikisi arasında fark var ama ışık hızı geçilmeden onun ötesi ile ilgili yorum yapmak pek mantıklı gelmiyor

    kendi düşüncemi söylüyorum sadece lütfen yanlış anlaşılmasın
  • quote:

    Orjinalden alıntı: hornet76

    Okuduğum bir yazıda (aynen kopyalayıp yapıştırdım)...

    "Işık hızına doğru hızlanırken geride bıraktığınız uzay-zaman 4 boyutlusu, ışık hızında ortadan kalkar. Tüm evrenler (semavat) ve biçimler (örneğin galaksi ve yıldız pırıltıları) gider. Onların yerine bir tek uzay gelir. Bu artık uzay-zaman da değildir. Işık hızıyla gitmektesiniz. Zaman durmuştur. Zaman boyutu sonsuz genleşmiştir. Bu durumda galaktik uzay da ortadan kalkar. Yıldızlı gökyüzü yoktur. Bunun yerine bloklanmış bir uzayda bir bileşke ortamındasınızdır.

    Bu ortamın bir adı var: "Kurşuni hiçlik" ya da "gri yokluk". Gri Hiçlik şu anlamdadır: Bir tek siz varsınız gibi. Çünkü bir başkasının yanınızda olduğunu anlamak için ondan size ışık gelmesi gerekir. Biz evrenle ışık (foton) aracılığıyla haberleşmekteyiz. Kaldı ki bu fikir jimnastiğinde kendimizi bir foton yerine koyduk yani bizatihi ışığın kendisiyiz. Bunun anlamı şu: Işığın kendisi olmak demek, bir şeyin kendisine parlaması demektir. Yani kendi ışığınızı görürsünüz, başkaca bir ışık daha görmezsiniz (tüm fotonlar aynı durumdadır). Dolayısıyla siz sadece kendi pırıltınızı algılarsınız. Kalan her şey "Kurşuni" ve "Hiçlik" ten ibarettir."

    Kalınlaştırdığım yer biraz yanlış gibi Işığın kendisi değiliz ışık bizden yansıyıp gözümüze geldiğinde kendimizi veya herhangi bir şeyi görürüz.Işık hızında ve ya daha hızlı gidersek kısa süreli(belki bunu algılayamayız) şekilde ışık bize çarpar ve göze ilişir bir anlığına kendimizi görebiliriz gibime geliyor.Elimize bakarak ilerlerken bir anlığına elimizi görürüz sonra heryer zifiri karanlık sonra tekrar elimizi görürüz gibime geliyor.
    Mantıken böyle olması gerekiyor.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: cavroatesh


    ses duvarı aşılmadan öncede böyle konuşmlar yazılmış ve ses duvarı aşıldıktan sonra hiçbir şey değişmemişti


    Concorde yeter
  • quote:

    Orjinalden alıntı: TuVNeRa


    quote:

    Orjinalden alıntı: cavroatesh


    ses duvarı aşılmadan öncede böyle konuşmlar yazılmış ve ses duvarı aşıldıktan sonra hiçbir şey değişmemişti


    Concorde yeter

    ses hızı geçildi ve bizim bilmediğimiz şeyler öğrenildi
    birde ses hızını geçtik artık bu kadar yeter diyip araştırmayı bırakacak mıyız
    ben nerden duydum hatırlamıyorum ama ışık hızı ile ilişkin araştırmalardan biri şöyleydi sanırım cern de

    bir atomu hızlandırıyorlar ve atom ışık hızına çok yakın bir hızda hızlanıyor
    derken kayboluyor atom ve olması hesaplanan yerden çok geride yeniden çıkıyor ortaya.hala bir anlam verememişler galiba.nerden duyduğumu hatırlasam arştırır link verirdim ama hatırlamıorum

    karadeliklerin kara olmasının sebebi içine düşen ışık ışınının bir daha dışarı çıkamamasıydı içinde bir yerden yansısa bile.eğer ışık hızından daha hızlı olan birşey olsaydı evrenin biryerinde keşfederdik ama evrenin ne kdarını biliyoruz bildiklerimizin ne kadarına anlam verebiliyoruz anlıyoruz belli değil.

    tek yol arştırmak başka yol yok anlamak için.

    düşünmek elimizdeki tek yöntem anlamak için.

    ama ülkemizde düşünmememiz için çaba sarfeden insanlar var

    sırf kişisel olarak kendi egosunu tatmin etmek için üniversite yıkmaya çalışan üniversitenin olmayan parasını ceza adı altında gasp eden gerici insanlar var.

    belkide bu yüzden türkler cern de yapılan deneyden faydalanamayacak gerekli parasal yardımı göndermediği için

    türkiye cern de yapılacak büyük deneyle ilgili sadece gözlemci olabilecek diye biliyorum deneyin sonuçları en sadece fazla bağış yapanlara dağıtılacak.
    bu listede türkiye yok diye biliyorum
    kısacası türkiyede araştırma geliştirme diğer ülkerelere göre yok
    belkide ne beyinler çürüyor ülkemde ödenek yok denilerek
    bizde ancak başka ülkelerin yaptığı araştırmaları okuruz böyle

    konuyu saptırdım biras sanırım ama durum böyle




  • Işık hızı eğer geçilebilseydi sanırım çok yakın geleceğe dair görüntü yakalamamız mümkün olabilirdi.

    Yakın diyorum çünkü "metalok" un dediği gibi ışık demeti gittikce dağılacak ve yakalaması çok çok güçleşecektir.

    Hatta uzun vadeli denemelerimiz çok daha zorlaşacaktır. Haraketli bir evrenin içinde yerçekiminden etkilenen foton tanelerini bulmak imkansıza yakın bir ihtimal olacaktır. Bütün evrendeki cisimleri ve bunların çekim kuvvetiyle birbirlerini nasıl etkilediğini bilmemiz gerekir ki ben insanoğlunun okadar uzun varolabileceğini düşünmüyorum.
  • Ben farklı bir yaklaşımda bulunayım. Işık hızının üzerindeki bir hızda cisim bütünlüğünü koruyabilecekmi. Yani birazda şu anki fiziksel halimize göre o anı değerlendiriyoruz gibi geiyor bana. Ayrıca. Şuda ayrı bir soru zaman ve cisim birbirinden bağasız olabilirmi. Benim bunu sorma amacım ise (inananlar için söylüyorum ama yanlış anlaşılmasın, kabullenmemeden dolayı ) Peygamber efendimizin Miraç mucizesi. Bu durumda cisimle zaman ayrı hareket ediyor gibi geliyor bana.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: abdullahors84

    Ben farklı bir yaklaşımda bulunayım. Işık hızının üzerindeki bir hızda cisim bütünlüğünü koruyabilecekmi. Yani birazda şu anki fiziksel halimize göre o anı değerlendiriyoruz gibi geiyor bana. Ayrıca. Şuda ayrı bir soru zaman ve cisim birbirinden bağasız olabilirmi. Benim bunu sorma amacım ise (inananlar için söylüyorum ama yanlış anlaşılmasın, kabullenmemeden dolayı ) Peygamber efendimizin Miraç mucizesi. Bu durumda cisimle zaman ayrı hareket ediyor gibi geliyor bana.

    zaten einstain abinin dediğine göre ışık hızında nesneler enerji oluyor.zamanda keza göreceli(bkz:twin paradox).

    bu konuya güzel örnek rüyadaki zaman olabilir.kurandan mucize aranıyorsa ışınlanma hadisesi belkısın tahtının gelmesindedir.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: berat23


    quote:

    Orjinalden alıntı: abdullahors84

    Ben farklı bir yaklaşımda bulunayım. Işık hızının üzerindeki bir hızda cisim bütünlüğünü koruyabilecekmi. Yani birazda şu anki fiziksel halimize göre o anı değerlendiriyoruz gibi geiyor bana. Ayrıca. Şuda ayrı bir soru zaman ve cisim birbirinden bağasız olabilirmi. Benim bunu sorma amacım ise (inananlar için söylüyorum ama yanlış anlaşılmasın, kabullenmemeden dolayı ) Peygamber efendimizin Miraç mucizesi. Bu durumda cisimle zaman ayrı hareket ediyor gibi geliyor bana.

    zaten einstain abinin dediğine göre ışık hızında nesneler enerji oluyor.zamanda keza göreceli(bkz:twin paradox).

    bu konuya güzel örnek rüyadaki zaman olabilir.kurandan mucize aranıyorsa ışınlanma hadisesi belkısın tahtının gelmesindedir.



    Ama sayın berat Işınlanma olayında sadece taht geldi. Ancak insanlar şınlanabilir demiyor. Ayrıca bir kaynakta (kaynağı sorarsanız size ayrıyeten ismini yollarım) Kendilerinin sesleri işitildi diyor. yani tahtn etrafındakilerin. ışınlanma insanlar için gerçek Olabilirmi bilemem. Ayrıca şu tayfa ile gemi ışınlama işini duydunuzmu bilmiyorum. Gemi yerindeydi ama tayfalar yoktu.




  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.