Şimdi Ara

VARSAYALIM Kİ IŞIK HIZI GEÇİLDİ ?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
71
Cevap
0
Favori
3.757
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Boşluk ta 300000 km/s olan ışığın hızını aşıp 450000 km/s yeye çıkıldığını farzedersek bundan sonra ne olması beklenir ?



  • Geçmişe gitmen gerekir.
  • Nedenini bilmiyorum ama bana sanki uzayda yani sürtünmesiz ortamda geçilebilir gibi geliyo.Bu hızda maddenin enerjiye dönüşmesi için bi neden yok bence.
  • Boyutlar arası yolculuık falan gibi bir şeyler yaparsın. Geçmişe gidebilirsin. Işınlanma icad edilebilir belki.
  • Şu anda bilinen bütün fizik kuralları geçerliliğini yitirir...Fizik en baştan yazılır..

    Fiziksel yaşlanma yavaşlatılır insan ömrü uzar (Teorik bilgilerdir bunlar)
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Arukard

    Boyutlar arası yolculuık falan gibi bir şeyler yaparsın. Geçmişe gidebilirsin. Işınlanma icad edilebilir belki.


    Geçmişe gidileceğini zannetmiyorum.
    Geçmiş dediğimiz somut bir şeydir.
    Yaşanmış ve bitmiştir.

    Işık hızını aşınca sadece görüntü bazında geçmişi görebiliriz; o da çok zor olmalı...
    Çünkü bir kaynaktan çıkan ışın demetleri küresel biçimde heryöne dağılıyor.
    Bundan 1000 ışık yılı uzağa ışıktan kat be kat hızlı bir şekilde gittik diyelim.
    Bizim dünyadan gelen bir ışın demetini görme ihtimalimiz var.
    Aralarında misal 10 derece açı bulunan iki ışın demetinin kaynaktan 1 metre sonraki uzaklığı ile 1000 ışık yılı uzaklığındaki mesafeleri aynı olmayacaktır.
    Biz bir metre uzaktan iki ışın demetini görebiliriz. Ama 1000 ışık yılı uzakta eğer bu iki kaynağın tam ortasında duruyorsak hiç bir ışın göremeyebiliriz.

    Yani demek istediğim ışık hızı aşılsa bile görebileceğimiz bir fotoğraf karesi gibi bir şey olur!
    O da teknoloji sayesinde ışın demetlerinin işlenmesiyle....
    Uzayda dağılmış sonsuz değer ışın demetleri var.
    Bu da sonsuz sayıdaki, hepsi birbirinin aynı parçaları puzzle gibi birleştirmeye benziyor...


    Bence yani....

    Düzeltme:
    Ben bu kadar şey yazdım ama kendimi de biraz düşününce çürüttüm!
    Biz normalde nasıl görüyorsak ışık hızını aşınca da o şekilde görürüz.
    Ama sadece resim olarak olayları değiştirme ya da yaşama tarzı bir müdahale değil diye düşünüyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi metalok -- 23 Nisan 2008; 16:29:40 >




  • Tamamen zamanla lgili bir kaosa maruz kalınır.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • şöyle düşünelim

    dünyadan 5 ışık yılı uzaktaki bir gezegene gideceksin ışık bile oraya ancak 5 yılda gidiyor yani biz o gezegene bakarken 5 yıl önceki halini görüyoruz biz ışık hızını geçerek 2 yılda vardık gezegene ve bir teleskopla dünyayı gözlemeye başladık(ışık hızını açcak teknoloji olursa 5 ıışk yılı ötenden dünyadaki insanları görecek teleskopda yapılır)mesela 2000 yılında yola çıktık 2002 de vardık biz dünyanın 5 yıl öncesini göreceğiz çünkü ışık 5 yılda geliyor bu gezegene dünyayı gözlerken kendimizi izliyoruz ne yapmışız diye 3 yıl sonra bi bakıyoruz kendimiz bir rokete binip bulunduğumuz gezegene doğru geliyor eee biz nolduk nerdeyiz hiç bir fikrim yok
    umarım anlatabilmişimdir
  • şimdi boyutlar arası demişsinizde bence boutlar arasıdiye birşey yok tek boyut var
  • quote:

    Orjinalden alıntı: metalok

    quote:

    Orjinalden alıntı: Arukard

    Boyutlar arası yolculuık falan gibi bir şeyler yaparsın. Geçmişe gidebilirsin. Işınlanma icad edilebilir belki.


    Geçmişe gidileceğini zannetmiyorum.
    Geçmiş dediğimiz somut bir şeydir.
    Yaşanmış ve bitmiştir.

    Işık hızını aşınca sadece görüntü bazında geçmişi görebiliriz; o da çok zor olmalı...
    Çünkü bir kaynaktan çıkan ışın demetleri küresel biçimde heryöne dağılıyor.
    Bundan 1000 ışık yılı uzağa ışıktan kat be kat hızlı bir şekilde gittik diyelim.
    Bizim dünyadan gelen bir ışın demetini görme ihtimalimiz var.
    Aralarında misal 10 derece açı bulunan iki ışın demetinin kaynaktan 1 metre sonraki uzaklığı ile 1000 ışık yılı uzaklığındaki mesafeleri aynı olmayacaktır.
    Biz bir metre uzaktan iki ışın demetini görebiliriz. Ama 1000 ışık yılı uzakta eğer bu iki kaynağın tam ortasında duruyorsak hiç bir ışın göremeyebiliriz.

    Yani demek istediğim ışık hızı aşılsa bile görebileceğimiz bir fotoğraf karesi gibi bir şey olur!
    O da teknoloji sayesinde ışın demetlerinin işlenmesiyle....
    Uzayda dağılmış sonsuz değer ışın demetleri var.
    Bu da sonsuz sayıdaki, hepsi birbirinin aynı parçaları puzzle gibi birleştirmeye benziyor...


    Bence yani....

    Düzeltme:
    Ben bu kadar şey yazdım ama kendimi de biraz düşününce çürüttüm!
    Biz normalde nasıl görüyorsak ışık hızını aşınca da o şekilde görürüz.
    Ama sadece resim olarak olayları değiştirme ya da yaşama tarzı bir müdahale değil diye düşünüyorum.


    Boyut olayı, bunu mümkün kılabilir. Bi arkadaş bence tek boyut var demiş.Ama bencede bir çok boyut var ve bir çok zaman var. Biz burda bunları yaparken başka bir zamanda bunları çoktan yapmış veya yapacak olabiliriz. Buna göre bence ışık hızına geçildiğinde boyutlar arası yolculuk mümkün hale gelcek, böylece geçmişe gidebileceğiz. Yani geçmişe açılan bir boyutla geçmişe gidebiliriz. Hatta şimdiki hayatımızla ilgisi bile olmayan başka bir hayatımızın bulunduğu başka bir boyuta gidebiliriz. Kim bilir hiç alakası yoktur belki. Benim düşüncem bu.




  • Arukard, sanırım sicim teorisini kendine baz alıyorsun.
  • Okuduğum bir yazıda (aynen kopyalayıp yapıştırdım)...

    "Işık hızına doğru hızlanırken geride bıraktığınız uzay-zaman 4 boyutlusu, ışık hızında ortadan kalkar. Tüm evrenler (semavat) ve biçimler (örneğin galaksi ve yıldız pırıltıları) gider. Onların yerine bir tek uzay gelir. Bu artık uzay-zaman da değildir. Işık hızıyla gitmektesiniz. Zaman durmuştur. Zaman boyutu sonsuz genleşmiştir. Bu durumda galaktik uzay da ortadan kalkar. Yıldızlı gökyüzü yoktur. Bunun yerine bloklanmış bir uzayda bir bileşke ortamındasınızdır.

    Bu ortamın bir adı var: "Kurşuni hiçlik" ya da "gri yokluk". Gri Hiçlik şu anlamdadır: Bir tek siz varsınız gibi. Çünkü bir başkasının yanınızda olduğunu anlamak için ondan size ışık gelmesi gerekir. Biz evrenle ışık (foton) aracılığıyla haberleşmekteyiz. Kaldı ki bu fikir jimnastiğinde kendimizi bir foton yerine koyduk yani bizatihi ışığın kendisiyiz. Bunun anlamı şu: Işığın kendisi olmak demek, bir şeyin kendisine parlaması demektir. Yani kendi ışığınızı görürsünüz, başkaca bir ışık daha görmezsiniz (tüm fotonlar aynı durumdadır). Dolayısıyla siz sadece kendi pırıltınızı algılarsınız. Kalan her şey "Kurşuni" ve "Hiçlik" ten ibarettir."




  • quote:

    Orjinalden alıntı: metalok

    quote:

    Orjinalden alıntı: Arukard

    Boyutlar arası yolculuık falan gibi bir şeyler yaparsın. Geçmişe gidebilirsin. Işınlanma icad edilebilir belki.


    Geçmişe gidileceğini zannetmiyorum.
    Geçmiş dediğimiz somut bir şeydir.
    Yaşanmış ve bitmiştir.

    Işık hızını aşınca sadece görüntü bazında geçmişi görebiliriz; o da çok zor olmalı...
    Çünkü bir kaynaktan çıkan ışın demetleri küresel biçimde heryöne dağılıyor.
    Bundan 1000 ışık yılı uzağa ışıktan kat be kat hızlı bir şekilde gittik diyelim.
    Bizim dünyadan gelen bir ışın demetini görme ihtimalimiz var.
    Aralarında misal 10 derece açı bulunan iki ışın demetinin kaynaktan 1 metre sonraki uzaklığı ile 1000 ışık yılı uzaklığındaki mesafeleri aynı olmayacaktır.
    Biz bir metre uzaktan iki ışın demetini görebiliriz. Ama 1000 ışık yılı uzakta eğer bu iki kaynağın tam ortasında duruyorsak hiç bir ışın göremeyebiliriz.

    Yani demek istediğim ışık hızı aşılsa bile görebileceğimiz bir fotoğraf karesi gibi bir şey olur!
    O da teknoloji sayesinde ışın demetlerinin işlenmesiyle....
    Uzayda dağılmış sonsuz değer ışın demetleri var.
    Bu da sonsuz sayıdaki, hepsi birbirinin aynı parçaları puzzle gibi birleştirmeye benziyor...


    Bence yani....

    Düzeltme:
    Ben bu kadar şey yazdım ama kendimi de biraz düşününce çürüttüm!
    Biz normalde nasıl görüyorsak ışık hızını aşınca da o şekilde görürüz.
    Ama sadece resim olarak olayları değiştirme ya da yaşama tarzı bir müdahale değil diye düşünüyorum.




    Somut örnek vereyim.İstanbul'un fethini düşün.Bu olayın görüntüsü ışık demeti olarak uzaya 300.000km/saat ile belli bir yönde 1453 yılından beri ilerliyor(2008-1453=555yıldır yolda).

    Biz ise bir şekilde 600.000km/saat ile ilerleyelim.555/2=277,5 yıl içinde bu ışık demetine yetişiriz.Demetin önüne geçtik,baktık,sence neyi görürüz?İstanbul'un fethi!!

    (Işığın zayıflığını ve uzay boşluğunda darmadağın dağılışını hesaba katmayarak, teorik olarak yorum yaptım,pratikte imkansız birşey çünkü)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ABSOLUT -- 23 Nisan 2008; 23:37:04 >




  • bence ışık hızının ötesinde sanal matematik sistemi geçerli(kök -1 ve fonksiyonları)

    daha değişik boyut daha değişik madde
  • peki ışık hızında hareket edip, geçmişe ait görüntüleri izleyebilmek onu değiştirebilceğimiz anlamına gelir mi?

    (İstanbulun fethi örneği için söylüyorum.)

    ayrıca uyuduğumuz zaman, zamanda yolculuk yapmış olmuyor muyuz? neticede uyku boyunca olup bitenden habersiz bir şekildeyiz gözümüzü bi açıyoruz saat 08:00 olmuş
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Dinçer

    peki ışık hızında hareket edip, geçmişe ait görüntüleri izleyebilmek onu değiştirebilceğimiz anlamına gelir mi?

    (İstanbulun fethi örneği için söylüyorum.)

    ayrıca uyuduğumuz zaman, zamanda yolculuk yapmış olmuyor muyuz? neticede uyku boyunca olup bitenden habersiz bir şekildeyiz gözümüzü bi açıyoruz saat 08:00 olmuş


    Hayır değiştirmez sadece ışıksal verileri yorumlayan için bir yanılsama olur.
    Renk körlüğü gibi..
    Gerçek renk kırmızıdır ama çeşitli sorunlar yüzünden kişi farklı renk algılar.
  • Yapılan yorumlardan anladığım kadarı ile ışık hızını aşmak bizlere yani insanlara yeni evrenlerin veyahut yeni boyutların kapısını açacak ve tahayyül edemeyeceğimiz kadar büyük değişimler yaşatacak. Hans Aiberg bir cümlesinde şunu söylüyor ''Karadelik tekilliğinde ışık hızını yani geçmişle gelecek arasındaki engeli aşıyorsunuz ve böylece geleceğe ya da geçmişe fırlıyorsunuz. Bir bakıma bir arterden pompalanıp takyon evrenine yani Uzay üstü Uzay'a ya da gri hiçliğe geçiyorsunuz.'' Anladığım kadarı ile uzay üstü uzayda yani süper uzayda hiç birşey yok orayı sadece başka bir boyuta yada her nereye ise oraya atlama taşı olarak kullanabiliriz...
  • Bana ,insanlar olmasını istedikleri şeyi mantıklı kabul etmeye meyilliler gibi geliyor.
    Bazı sorularım olacak,bilgi sahiplerinin cevaplarını merak ediyorum.Yanlışlarım varsa affola.

    De broglie dalgası ışık hızına gelince nasıl bir hal alır ? Bu dalga bizi yavaşlatırmı ?
    Ses hızını aşarken kendi yaydığımız sesinde dahil olduğu duvarıda aşmak zorunda kalıyoruz
    Peki ışık hızını aşarken kendi yaydığımız ışınlarında dahil olduğu bir duvarıda aşmak zorundamı kalacağız ?
    Işığın kütlesi yoksa karadelik gibi kütle çekimi ile cisimleri çeken bir cisim nasıl oluyorda ışığı yutabiliyor ve madem bu kadar güçlü neden yuttuğu maddelerin bazılarını dışarı atıp tekrardan geri alıyor ? (Karadeliklerin ilk tespiti böyle olmuştu diye hatırlıyorum)
    Eğer ışığın kütlesi var ve ışık hızında gidebiliyorsa bu durumda ışık hızı mutlak hız olmaya devam edermi ?
    Ve karadelik yutacağı cismi ışık hızına ulaştırabilirmi ?
  • quote:

    Orjinalden alıntı: sse

    Bana ,insanlar olmasını istedikleri şeyi mantıklı kabul etmeye meyilliler gibi geliyor.
    Bazı sorularım olacak,bilgi sahiplerinin cevaplarını merak ediyorum.Yanlışlarım varsa affola.

    De broglie dalgası ışık hızına gelince nasıl bir hal alır ? Bu dalga bizi yavaşlatırmı ?
    Ses hızını aşarken kendi yaydığımız sesinde dahil olduğu duvarıda aşmak zorunda kalıyoruz
    Peki ışık hızını aşarken kendi yaydığımız ışınlarında dahil olduğu bir duvarıda aşmak zorundamı kalacağız ?
    Işığın kütlesi yoksa karadelik gibi kütle çekimi ile cisimleri çeken bir cisim nasıl oluyorda ışığı yutabiliyor ve madem bu kadar güçlü neden yuttuğu maddelerin bazılarını dışarı atıp tekrardan geri alıyor ? (Karadeliklerin ilk tespiti böyle olmuştu diye hatırlıyorum)
    Eğer ışığın kütlesi var ve ışık hızında gidebiliyorsa bu durumda ışık hızı mutlak hız olmaya devam edermi ?
    Ve karadelik yutacağı cismi ışık hızına ulaştırabilirmi ?




    Ses hızını aşarken kendi yaydığımız sesinde dahil olduğu duvarıda aşmak zorunda kalıyoruz
    Peki ışık hızını aşarken kendi yaydığımız ışınlarında dahil olduğu bir duvarıda aşmak zorundamı kalacağız
    ?


    Bilgim dahilinde bu soruya cevap vermek istiyorum.
    Einstein'ın teorisine göre ışık hızında ilerleyen bir cisimden yayılan ışık da cisimden ışık hızıyla ayrılır.
    Ama dışardan olayı izleyen bir kişi için cisimden ayrılan ışık da saniye de 300bin km ile ilerliyordur. Yani ışık hızında giden araç + araçtan çıkan ışığın hızı = saniyede 600bin km etmiyor! yine 300bin ediyor.

    O yüzden ışık hızıyla ilerleyen bir cismin önünde ses duvarında olduğu gibi bir duvar oluşmaz.

    Diğer sorulara bilen arkadaşlardan yanıt bekliyoruz:)




  • CEvabın için teşekkürler.Fakat bu teorideki tespit, ışık hızının mutlak hız olduğu kabulu ile yapılmış bir tespit değilmi ?
    Eğer mutlak kabul eder ve izafiyetdeki enerji miktarının gerektiğini düşünürsem zaten bu hız ulaşmaya gayret etmem ve böyle bir soruda kafamda belirmez :)
    Şunu ilave etmekde fayda var.
    Sorularım ışık hızının mutlak hız olmama ihtimali üzerine kafamda beliren sorulardır
  • 
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.