Volvo'nun yakışıklı delikanlısı; C30 / C30 R Design... (221. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: Folie a deux

@nevniyaz

Fil hafızasına sahip değilim ama unutmuyorum bazı şeyleri de bi taraftan. Bugüne kadar 7 kişiye sizdeki kasa yaris aldırdım. Multidrive s li. Bir kişi de şu aracın şurası şöyle demedi. Sorunsuzluğuna ek olarak en sevdiğim olayı arkada şaft tüneli olmamasıdır. O segment için muazzam bi olay bence.





@bonse



Adam 2010 yazı alıyor, 7.5 sene tek elden kullanıyor. Bakımı, yoğun trafiğin olmadığı şehri , herşeyi geçtim Türkiyede internet sayesinde evveliyatı belli tek c30. Adam ilk hevesini bile paylaşmış forumda, showroom fotoları sipariş öncesi sonrası vs. İster inan ister inanma ikinci elde alınabilecek en şeffaf c30. Yılda ortalama 20.300 km yapıyor. Günün birinde "sözde" potansiyel alıcı olarak geliyosun diyosun ki " bu kadar çok gezmeseydin" Ben de sana diyorum ki o zaman 5 sene önce gezmemiş araç alsaydın. Dizel araç bu yahu, alırken yılda en az 15-20 bin km yapacağını bilerek alırsın. Sen ve senin gibi tipler yüzünden "satarken km yüksek olmasın fiyatı düşmesin" diye aracı mı yatırıcaz ? Başından beri konuyu takip ettiğini söylüyosun, ilk defa nickini görüyorum.



Derler ya her malın alıcısı vardır. Sen ve senin gibi km takıntısı olanlar sayesinde piyasada düşürülmüş km ler güzel güzel ittiriliyor. Tüvtürkün gerçeklikle alakası olmayan , muayene öncesi düşürülüp düşürülüp muayenede onaylatılan km lere aldanmak bedava. Devletin önce 5664 ü şimdi ptt yi zengin ettiği uygulamadan ne beklenir ki zaten.



Bendeki araç Nevniyazın km lere yakın. Performansını gayet iyi biliyorum Onun bakım titizliği belli, yakıtı da iyi almış ise birçok 1.6 dizelle yürüyecek kondisyondadır.



Böyle yazdım yazdım ben mi alsam sizin aracı ne yapsam







Son olarak @yasinakcay.

Sadece plastiği üstten alabiliyoruz fakat antenle işin varsa tavan döşemesiyle de işin var. Açıkçası sökmedim ama sökülmüş hurda belgeliyi incelediğimde o şekil alınabildiğini gördüm. Köpük sealant uygulanmışını da gördüm lastikli olup tavan iç kısımdan 4 vidayla sabitleneni de. Boyaya zarar vermeden sökmek içim tek yöntem klasik ip yöntemi. İpin sürtünmesinin kılcal çizik oluşturmaması için anten çevresini bez bantla izole etmen yararına olur. Son olarak şayet kozmetik bi müdahale için sökeceksen hiç önermem. Zira montaj sonrası dikiş tutmayabilir.

quote:

Orijinalden alıntı: Folie a deux

Akdeniz ve ege bölgesi araçlarında daha sık meydana geliyor, malum iklimsel sebeplerden ötürü.



Açıkçası garaj araçlarında bile bu sorun maalesef oluyor. Bu yüzden pek sevmesem de kronik kelimesi bu problem için doğru kelime. Hatta Volvo P1 platformunda c70 hariç diğer üç modelde de gözlemleniyor. Volvonun bunun önüne geçememe sebebi bu sorunun en az 5 yıllık araçlarda baş gösteriyor olması. Düşük yıl istisnaları yok değil. Ondan ötürü sıfır km bandında üretim bitene kadar anlayamadılar sanırım. Şahsi gözlemim ne alakaysa sunrooflu araçlarda daha fazla oluyor gibi.



Ve yine gariptir Volvo bunu kabullenmiş olacak ki sealant ürünü fiyatına ön cam yalıtım yenilemesi yapıyor. 2015 de 220 lira gibi bi fiyata yetkilide yaptırmıştım.



Aracı aldığınız kişi araç o bölgeden su aldığı dönemler havuzlu kışlık paspas kullandıysa şanslısınız, su havuzda kalıyor. Şayet yazlık paspasla su aldıysa taban döşemesi de su alıyor ve maalesef su alan döşemenin sökülüp dışarıda kurutulması gerekiyor. Aksi taktirde nem belirtileriyle kalitesiz bi sürüşe sahip oluyorsunuz.



Çekilen sıvı conta dışarıdan belli olmuyor, zira onu da yalıtan kaçuk bi trim mevcut. Premium markaların olmazsa olmazıdır. Ondan ötürü iki araç yanyana bakıldığında pek anlaşılmaz.



Yenilenen contadan sonra su alanı görmedim, o manada içiniz rahat olsun diyebilirim.



Son olarak bu konu yurtdışı forumlarında da var fakat sanki ülkemizdeki kadar bariz değil. O noktada her ne kadar alayı Belçikada üretilse de sanki ülke pazarı farklılığı gibi hissediyorum.

Edit: @yasinakcay
Siz de sağolun, keyifli sürüşler.

quote:

Orijinalden alıntı: brsyzc

quote: Orijinalden alıntı: Folie a deux Akdeniz ve ege bölgesi araçlarında daha sık meydana geliyor, malum iklimsel sebeplerden ötürü. Açıkçası garaj araçlarında bile bu sorun maalesef oluyor. Bu yüzden pek sevmesem de kronik kelimesi bu problem için doğru kelime. Hatta Volvo P1 platformunda c70 hariç diğer üç modelde de gözlemleniyor. Volvonun bunun önüne geçememe sebebi bu sorunun en az 5 yıllık araçlarda baş gösteriyor olması. Düşük yıl istisnaları yok değil. Ondan ötürü sıfır km bandında üretim bitene kadar anlayamadılar sanırım. Şahsi gözlemim ne alakaysa sunrooflu araçlarda daha fazla oluyor gibi. Ve yine gariptir Volvo bunu kabullenmiş olacak ki sealant ürünü fiyatına ön cam yalıtım yenilemesi yapıyor. 2015 de 220 lira gibi bi fiyata yetkilide yaptırmıştım. Aracı aldığınız kişi araç o bölgeden su aldığı dönemler havuzlu kışlık paspas kullandıysa şanslısınız, su havuzda kalıyor. Şayet yazlık paspasla su aldıysa taban döşemesi de su alıyor ve maalesef su alan döşemenin sökülüp dışarıda kurutulması gerekiyor. Aksi taktirde nem belirtileriyle kalitesiz bi sürüşe sahip oluyorsunuz. Çekilen sıvı conta dışarıdan belli olmuyor, zira onu da yalıtan kaçuk bi trim mevcut. Premium markaların olmazsa olmazıdır. Ondan ötürü iki araç yanyana bakıldığında pek anlaşılmaz. Yenilenen contadan sonra su alanı görmedim, o manada içiniz rahat olsun diyebilirim. Son olarak bu konu yurtdışı forumlarında da var fakat sanki ülkemizdeki kadar bariz değil. O noktada her ne kadar alayı Belçikada üretilse de sanki ülke pazarı farklılığı gibi hissediyorum. Edit: @yasinakcay Siz de sağolun, keyifli sürüşler.

Yazınız çok doyurucu ve güzel olmuş, bilgilerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim.



Benim aracım aslen Ankara arabası ve garaj arabasıydı, sanırım ona rağmen olması hakikatten durumun kronik oldugunun göstergesi.



Peki sizi yakalamisken sorayım, kronik diyebileceğimiz neler var ?



Ön cam

Sunroof gideri sorunu (hortumlar çıkıyor zamanla)

Koltuk derisi yırtılması belirli malzeme de oluyor sanırım.

Bijonlar



Başka kronik diyebileceğimiz birşey var mi ?

Teşekkürler şimdiden