Bildirim
Yapılandırma / Dosya Masrafı / İpotek Fek Ücreti Örnek Kararlar
Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
-
-
-
-
-
-
-
dosya masrafları için örnek dava dilekçesi mevzuat:quote:
Orijinalden alıntı: rambetiko
dostum eline sağlık. çok güzel paylaşım. tam da başvuru yapacağım sırada :)
Alıntıları Göster
______________________________
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi 7. maddesinde: “ Herkes yasa önünde eşittir ve ayrım gözetilmeksizin yasanın korunmasından eşit olarak yararlanma hakkına sahiptir. Herkesin bu Bildirgeye aykırı her türlü ayrım gözetici işleme karşı ve böyle işlemler için yapılacak her türlü kışkırtmaya karşı eşit korunma hakkı vardır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 10. maddesinde “ Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir….” hükmü yer almaktadır.
5411 sayılı Bankacılık Kanunu 76. maddesi’nde; “Bankalar, müşterilerinin, verilen hizmetlerden kaynaklanan her türlü sorularına cevap verecek bir sistem kurmakla ve bu hizmetle ilgili bilgiyi müşterilerine bildirmekle yükümlüdür. Bankalar, kredi sözleşmelerinin onaylı bir örneğini müşterilerine vermek zorundadır. Talepleri halinde müşteri ile yapılan diğer işlemlere ilişkin her türlü belgenin bir örneği de müşterilere verilir. Bu Kanunun 4 üncü maddesinde yer alan faaliyet konularına ilişkin olarak, bankalar ile bireysel müşterileri arasında akdedilecek sözleşmelerin şekil ve içeriğinde yer alması gereken asgarî hususlar ile tip sözleşmelerin uygulanacağı işlemler Kurulun uygun görüşü alınarak kuruluş birlikleri tarafından belirlenir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri saklıdır.” hükmü yer almaktadır.
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 10'uncu maddesine, 5582 SK'nin 24'üncü maddesi ile eklenen, “Konut Finansman Sözleşmeleri” başlıklı B fıkrasına göre konut finansmanı kuruluşları, tüketicilere sözleşme öncesinde kredi veya finansal kiralama işlemleri ile ilgili genel bilgiler vermek ve tüketiciye teklif ettikleri kredi veya finansal kiralama sözleşmesinin koşullarını içeren Sözleşme Öncesi Bilgi Formu vermek zorundadır. Sözleşme Öncesi Bilgi Formunun tüketiciye verilmesini takip eden bir iş günü geçmeden imzalanan sözleşme geçersizdir.
4822 Sayılı Kanun ile Değişik 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 6 ıncı maddesinde sözleşmelerdeki haksız şartlar şöyle açıklanır; “Satıcı veya sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır.
Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı değildir. Eğer bir sözleşme önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden, standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurların veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez. Bir satıcı veya sağlayıcı, bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükü ona aittir. 6/A, 6/B, 6/C, 7, 9, 9/A, 10, 10/A ve 11/A maddelerinde yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen tüketici sözleşmeleri en az oniki punto ve koyu siyah harflerle düzenlenir.” Der.
Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmeliğin Sözleşme Şartlarının Haksızlığının Değerlendirilmesini açıklayan 6 inci maddesi “Sözleşme şartlarının tüketicinin anlayabileceği şekilde açık ve anlaşılır dille yazılmış olması gerekir. Sözleşmede yer alan bir şartın ne anlama geldiği hukukun yorum yöntemleriyle belirlenemiyorsa, tüketici lehine olan yorum tercih edilir.” Der.
Aynı yönetmeliğin 7 inci maddesi Haksız Sözleşme Şartları Karşısında Tüketicinin Haklarını şöyle açıklar “Satıcı, sağlayıcı veya kredi veren tarafından tüketici ile akdedilen sözleşmede kullanılan haksız şartlar batıldır. Yok, sayılan bu hükümler olmadan da sözleşme ayakta tutulabiliyorsa sözleşmenin geri kalanı varlığını korur.”
Yine aynı yönetmeliğin 7 inci maddesinin son fıkrasında Anılan Türden Haksız Şartları belirten EK 3 üncü maddesi “Satıcı, sağlayıcı veya kredi verenin, sadece kendisi tarafından belirlenen koşullarda edimini ifa edeceği, buna karşılık tüketicinin her halde ifa ile yükümlü tutulduğu şartlar”.”
Ve Ek 9 uncu maddesinde de “Tüketicinin, sözleşmenin kurulmasından önce fiilen bilgi sahibi olamayacağı sözleşme şartlarını, aksi ispat edilemeyecek şekilde kabul ettiğini gösteren şartlar,” haksız şartlar olarak kabul edileceği belirtilmiştir.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğünün 2007/02, 2007/03, 2007/09 ve 2008/5 sayılı Genelgelerinde ‘sözleşmelerdeki haksız şartlar’ ayrıntılı değerlendirilmiş ve tüketicinin aleyhine olan, tüketiciyi külfete sokan ve tüketiciyle ayrıca müzakere edilerek kararlaştırılmayan her türlü şart haksız şart olarak değerlendirilmiştir.
Ayrıca 4822 Sayılı Kanun ile Değişik 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Tüketici Kredisini açıklayan 10 uncu maddesi; “Tüketici kredisi sözleşmesinin yazılı olarak yapılması ve bu sözleşmenin bir nüshasının tüketiciye verilmesi zorunludur. Taraflar arasında akdedilen sözleşmede öngörülen kredi şartlar, sözleşme süresi içerisinde tüketici aleyhine değiştirilemez. Sözleşmede; tüketici kredisi tutarı, faiz ve diğer unsurlarla birlikte toplam borç tutarı, faizin hesaplandığı yıllık oran, ödeme tarihleri, anapara, faiz, fon ve diğer masrafların ayrı ayrı belirtildiği ödeme planı, istenecek teminatlar, akdi faiz oranının yüzde otuz fazlasını geçmemek üzere gecikme faiz oranı, borçlunun temerrüde düşmesinin hukuki sonuçları, kredinin vadesinden önce kapatılmasına ilişkin şartlar, yer alır.’ Der. Kredinin tüm taksitleri de bitmiş olmasına rağmen tarafımıza ayrıca bir külfet daha çıkarmıştır. Bunun hukuken ve vicdanen kabul edilebilmesi kanunun bu maddesine göre de zaten mümkün değildir.
Bankalar tarafından müşterilerinden faiz dışında temin edilen menfaatler ile tahsil edilen ücret, komisyon ve masraflar, “Borçlar Kanunun 19. maddesinde öngörülen sözleşme serbestisi içinde Bankalar ile müşterileri arasında serbestçe belirlenebilir.” Hükmünde de açıklandığı üzere, ‘banka ile müşterisi arasında sözleşme serbestisi içinde belirlenir’ hükmü vardır.
Bankanın bizle müzakere etmeden, kendi inisiyatifinde bir kararla, vermiş olduğu kredi için bazı ücretleri ayrıca talep etmesi iyi niyet kurallarına ters düşmekle birlikte, 4822 Sayılı Kanun ile Değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ve Yönetmelikçe de hukuken mümkün değildir Tarafımıza her koşulda bankanın istemiş olduğu her türlü ücreti ödeme zorunluluğu getirdiği, tüketicinin bizim aleyhimizedir. Sözleşmeler tüketicilerin hak ve yükümlülüklerini tam olarak anlayabilmesinin sağlanması için yapılmaktadır. Ucu açık, muğlak sözleşme maddeleri bağlayıcı değildir.
Haksız Şartlar içerdiği tespit edilen bahse konu sözleşme ile tüketiciden tarafımızdan herhangi bir ad altında ücret istenmesi Kanunun 6 ıncı maddesine göre de mesnetsizdir.
4077 SK'nun tüketicilere sağladığı en önemli haklardan biri bilgilendirme ve aydınlatılma hakkıdır. Bu kapsamda banka, kredi verdiğinde masraf, komisyon ve diğer tüm giderler dâhil olmak üzere çekilecek kredi tutarı, taksit miktarı, faiz oranı ve sabit aylık ödemeyi tüketiciye bildirmek durumundadır.
Yargıtay 13 Hukuk Dairesi Emsal 2012/26042 Esas ve 2012/25690 Karar sayılı içtihadında:"-Bununla birlikte davalı bankanın tacir olup. yaptığı masrafları tüketiciden isteme hakkı bulunduğu anlaşılmakta ise de. somut uyuşmazlığın tüketici hukukundan kaynaklandığı da gözetildiğinde, bankanın ancak davaya konu kredinin verilmesi için zorunlu, makul, belgeli masrafları tüketiciden isteyebileceğinin kabulü gerekir. Buna göre; mahkemece davalı bankadan bu yönde delilleri sorulduktan sonra, konusunda uzman bilirkişi ya da heyetinden kredinin kullanılması için zorunlu ve belgeli masrafların neler olduğunun araştırılarak gerektiğinde konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. “
Banka aldığı ek ücretler ile haksız şart koyarak banka faiz oranını gizli olarak yükseltmiştir.
-
yapılandırma dava dilekçesi örnek mevzuatquote:
Orijinalden alıntı: Brother-II
dosya masrafları için örnek dava dilekçesi mevzuat:
______________________________
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi 7. maddesinde: “ Herkes yasa önünde eşittir ve ayrım gözetilmeksizin yasanın korunmasından eşit olarak yararlanma hakkına sahiptir. Herkesin bu Bildirgeye aykırı her türlü ayrım gözetici işleme karşı ve böyle işlemler için yapılacak her türlü kışkırtmaya karşı eşit korunma hakkı vardır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 10. maddesinde “ Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir….” hükmü yer almaktadır.
5411 sayılı Bankacılık Kanunu 76. maddesi’nde; “Bankalar, müşterilerinin, verilen hizmetlerden kaynaklanan her türlü sorularına cevap verecek bir sistem kurmakla ve bu hizmetle ilgili bilgiyi müşterilerine bildirmekle yükümlüdür. Bankalar, kredi sözleşmelerinin onaylı bir örneğini müşterilerine vermek zorundadır. Talepleri halinde müşteri ile yapılan diğer işlemlere ilişkin her türlü belgenin bir örneği de müşterilere verilir. Bu Kanunun 4 üncü maddesinde yer alan faaliyet konularına ilişkin olarak, bankalar ile bireysel müşterileri arasında akdedilecek sözleşmelerin şekil ve içeriğinde yer alması gereken asgarî hususlar ile tip sözleşmelerin uygulanacağı işlemler Kurulun uygun görüşü alınarak kuruluş birlikleri tarafından belirlenir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri saklıdır.” hükmü yer almaktadır.
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 10'uncu maddesine, 5582 SK'nin 24'üncü maddesi ile eklenen, “Konut Finansman Sözleşmeleri” başlıklı B fıkrasına göre konut finansmanı kuruluşları, tüketicilere sözleşme öncesinde kredi veya finansal kiralama işlemleri ile ilgili genel bilgiler vermek ve tüketiciye teklif ettikleri kredi veya finansal kiralama sözleşmesinin koşullarını içeren Sözleşme Öncesi Bilgi Formu vermek zorundadır. Sözleşme Öncesi Bilgi Formunun tüketiciye verilmesini takip eden bir iş günü geçmeden imzalanan sözleşme geçersizdir.
4822 Sayılı Kanun ile Değişik 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 6 ıncı maddesinde sözleşmelerdeki haksız şartlar şöyle açıklanır; “Satıcı veya sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır.
Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı değildir. Eğer bir sözleşme önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden, standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurların veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez. Bir satıcı veya sağlayıcı, bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükü ona aittir. 6/A, 6/B, 6/C, 7, 9, 9/A, 10, 10/A ve 11/A maddelerinde yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen tüketici sözleşmeleri en az oniki punto ve koyu siyah harflerle düzenlenir.” Der.
Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmeliğin Sözleşme Şartlarının Haksızlığının Değerlendirilmesini açıklayan 6 inci maddesi “Sözleşme şartlarının tüketicinin anlayabileceği şekilde açık ve anlaşılır dille yazılmış olması gerekir. Sözleşmede yer alan bir şartın ne anlama geldiği hukukun yorum yöntemleriyle belirlenemiyorsa, tüketici lehine olan yorum tercih edilir.” Der.
Aynı yönetmeliğin 7 inci maddesi Haksız Sözleşme Şartları Karşısında Tüketicinin Haklarını şöyle açıklar “Satıcı, sağlayıcı veya kredi veren tarafından tüketici ile akdedilen sözleşmede kullanılan haksız şartlar batıldır. Yok, sayılan bu hükümler olmadan da sözleşme ayakta tutulabiliyorsa sözleşmenin geri kalanı varlığını korur.”
Yine aynı yönetmeliğin 7 inci maddesinin son fıkrasında Anılan Türden Haksız Şartları belirten EK 3 üncü maddesi “Satıcı, sağlayıcı veya kredi verenin, sadece kendisi tarafından belirlenen koşullarda edimini ifa edeceği, buna karşılık tüketicinin her halde ifa ile yükümlü tutulduğu şartlar”.”
Ve Ek 9 uncu maddesinde de “Tüketicinin, sözleşmenin kurulmasından önce fiilen bilgi sahibi olamayacağı sözleşme şartlarını, aksi ispat edilemeyecek şekilde kabul ettiğini gösteren şartlar,” haksız şartlar olarak kabul edileceği belirtilmiştir.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğünün 2007/02, 2007/03, 2007/09 ve 2008/5 sayılı Genelgelerinde ‘sözleşmelerdeki haksız şartlar’ ayrıntılı değerlendirilmiş ve tüketicinin aleyhine olan, tüketiciyi külfete sokan ve tüketiciyle ayrıca müzakere edilerek kararlaştırılmayan her türlü şart haksız şart olarak değerlendirilmiştir.
Ayrıca 4822 Sayılı Kanun ile Değişik 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Tüketici Kredisini açıklayan 10 uncu maddesi; “Tüketici kredisi sözleşmesinin yazılı olarak yapılması ve bu sözleşmenin bir nüshasının tüketiciye verilmesi zorunludur. Taraflar arasında akdedilen sözleşmede öngörülen kredi şartlar, sözleşme süresi içerisinde tüketici aleyhine değiştirilemez. Sözleşmede; tüketici kredisi tutarı, faiz ve diğer unsurlarla birlikte toplam borç tutarı, faizin hesaplandığı yıllık oran, ödeme tarihleri, anapara, faiz, fon ve diğer masrafların ayrı ayrı belirtildiği ödeme planı, istenecek teminatlar, akdi faiz oranının yüzde otuz fazlasını geçmemek üzere gecikme faiz oranı, borçlunun temerrüde düşmesinin hukuki sonuçları, kredinin vadesinden önce kapatılmasına ilişkin şartlar, yer alır.’ Der. Kredinin tüm taksitleri de bitmiş olmasına rağmen tarafımıza ayrıca bir külfet daha çıkarmıştır. Bunun hukuken ve vicdanen kabul edilebilmesi kanunun bu maddesine göre de zaten mümkün değildir.
Bankalar tarafından müşterilerinden faiz dışında temin edilen menfaatler ile tahsil edilen ücret, komisyon ve masraflar, “Borçlar Kanunun 19. maddesinde öngörülen sözleşme serbestisi içinde Bankalar ile müşterileri arasında serbestçe belirlenebilir.” Hükmünde de açıklandığı üzere, ‘banka ile müşterisi arasında sözleşme serbestisi içinde belirlenir’ hükmü vardır.
Bankanın bizle müzakere etmeden, kendi inisiyatifinde bir kararla, vermiş olduğu kredi için bazı ücretleri ayrıca talep etmesi iyi niyet kurallarına ters düşmekle birlikte, 4822 Sayılı Kanun ile Değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ve Yönetmelikçe de hukuken mümkün değildir Tarafımıza her koşulda bankanın istemiş olduğu her türlü ücreti ödeme zorunluluğu getirdiği, tüketicinin bizim aleyhimizedir. Sözleşmeler tüketicilerin hak ve yükümlülüklerini tam olarak anlayabilmesinin sağlanması için yapılmaktadır. Ucu açık, muğlak sözleşme maddeleri bağlayıcı değildir.
Haksız Şartlar içerdiği tespit edilen bahse konu sözleşme ile tüketiciden tarafımızdan herhangi bir ad altında ücret istenmesi Kanunun 6 ıncı maddesine göre de mesnetsizdir.
4077 SK'nun tüketicilere sağladığı en önemli haklardan biri bilgilendirme ve aydınlatılma hakkıdır. Bu kapsamda banka, kredi verdiğinde masraf, komisyon ve diğer tüm giderler dâhil olmak üzere çekilecek kredi tutarı, taksit miktarı, faiz oranı ve sabit aylık ödemeyi tüketiciye bildirmek durumundadır.
Yargıtay 13 Hukuk Dairesi Emsal 2012/26042 Esas ve 2012/25690 Karar sayılı içtihadında:"-Bununla birlikte davalı bankanın tacir olup. yaptığı masrafları tüketiciden isteme hakkı bulunduğu anlaşılmakta ise de. somut uyuşmazlığın tüketici hukukundan kaynaklandığı da gözetildiğinde, bankanın ancak davaya konu kredinin verilmesi için zorunlu, makul, belgeli masrafları tüketiciden isteyebileceğinin kabulü gerekir. Buna göre; mahkemece davalı bankadan bu yönde delilleri sorulduktan sonra, konusunda uzman bilirkişi ya da heyetinden kredinin kullanılması için zorunlu ve belgeli masrafların neler olduğunun araştırılarak gerektiğinde konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. “
Banka aldığı ek ücretler ile haksız şart koyarak banka faiz oranını gizli olarak yükseltmiştir.
Alıntıları Göster
----
MEVZUAT : İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi 7. maddesinde: “ Herkes yasa önünde eşittir ve ayrım gözetilmeksizin yasanın korunmasından eşit olarak yararlanma hakkına sahiptir. Herkesin bu Bildirgeye aykırı her türlü ayrım gözetici işleme karşı ve böyle işlemler için yapılacak her türlü kışkırtmaya karşı eşit korunma hakkı vardır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 10. maddesinde “ Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir….” hükmü yer almaktadır.4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 23/3. maddesinde Tüketici davaları tüketicinin ikametgahı mahkemesinde de açılabilir.
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 10'uncu maddesine, 5582 SK'nin 24'üncü maddesi ile eklenen, “Konut Finansman Sözleşmeleri” başlıklı B fıkrasına göre konut finansmanı kuruluşları, tüketicilere sözleşme öncesinde kredi veya finansal kiralama işlemleri ile ilgili genel bilgiler vermek ve tüketiciye teklif ettikleri kredi veya finansal kiralama sözleşmesinin koşullarını içeren Sözleşme Öncesi Bilgi Formu vermek zorundadır. Sözleşme Öncesi Bilgi Formunun tüketiciye verilmesini takip eden bir iş günü geçmeden imzalanan sözleşme geçersizdir. 4077 SK'nin 10/B maddesinin 13'üncü bendine göre, tüketici, konut finansmanı kuruluşuna borçlandığı toplam miktarı önceden ödeyebileceği gibi aynı zamanda bir ya da birden çok ödemeyi vadesinden önce yapabilir. Her iki durumda da konut finansmanı kuruluşu, vadesinden önce ödenen taksitler için gerekli faiz indirimini yapmakla yükümlüdür. 14'üncü bende göre de, faiz oranının sabit olarak belirlenmesi halinde, sözleşmede yer verilmek suretiyle, bir ya da birden fazla ödemenin vadesinden önce yapılması durumunda konut finansmanı kuruluşu tarafından tüketiciden erken ödeme ücreti talep edilebilir. Erken ödeme ücreti gerekli faiz indirimi yapılarak hesaplanan ve tüketici tarafından konut finansmanı kuruluşuna erken ödenen tutarın % 2'sini geçemez.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, yasadaki düzenlemede; “Yeniden Yapılandırma” şeklindeki bir işlemden bahsedilmemektedir. Bu nedenle, bu ad altında yapılan işlemin yasal düzenlemenin genel ve özel şartlarına uygun olup olmadığının araştırılması icap eder. Baktığımızda, yasa maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci ve son bendinde “Taraflar arasında akdedilen sözleşmede yer alan şartlar, sözleşme süresi içerisine tüketici aleyhine değiştirilemez.” hükmünün yer aldığını görüyoruz. Bu hükme göre, sözleşme şartları tüketici aleyhine hiçbir zaman değiştirilemeyecektir, BUNUN İÇİN TÜKETİCİNİN RIZASI OLUP OLMAMASININ BİR ÖNEMİ YOKTUR.
Yasal düzenlemeyi bir bütün olarak değerlendirdiğimizde; bir kez sözleşme düzenlendikten sonra sözleşme şartları tüketici aleyhine asla değiştirilemeyeceği gibi, eğer sözleşme -olayımızda olduğu gibi- sabit faiz üzerine bina edilmişse her iki tarafın ortak rızası olmadan tüketici lehine de değiştirilemeyecektir. Diğer bir deyişle, banka rızası alınmadan sözleşme süresince faiz indirimi yapmakla yükümlü kılınamaz. Ancak tüketici faiz indirimi talebinde bulunmuş ve banka da piyasa koşulları veya başka sebeplerle buna rıza göstermişse faizde indirime gidilebilir ve yeni faiz miktarına göre ödeme tablosu oluşturulabilir.
Bu durumda, yasada belirlenen erken ödeme tazminatı için uygun şartların oluşup oluşmadığı önem kazanmaktadır.
Yasadaki düzenlemeye göre, sözleşmede tüketici lehine-faiz indirimi vb- bir değişiklik yapılmak istenmesi halinde her iki tarafın rızası alınmalıdır. Yani diğer bir ifade ile tüketiciler her zaman faiz indirimi talebinde bulunabilirler ancak bankalar da bu talepleri her zaman reddedebilirler. Yine düzenlemeye bir bütün olarak baktığımızda “Erken Ödeme” işleminin sözleşme değişikliği olarak görülmediğini, bu konuda tüketicinin özgür iradesinin belirleyici olduğunu görüyoruz. Tüketici isterse, her zaman “erken ödeme ”de bulunabilir, bu durumda banka durumu kabul etmek zorundadır ve -sözleşmede yer almak kaydıyla yüzde ikiyi geçmeyen bir tazminat isteme hakkı saklıdır.- gerekli faiz indirimi yapmakla yükümlüdür. Yasada yer alan “erken ödeme”, açıkça belirtildiği gibi kredinin tamamının ya da bir veya birkaç taksitinin zamanından önce ödenmesidir. Dolayısıyla hem yasadaki düzenlemeye baktığımızda hem de işin özü itibariyle “erken ödeme” ile olayımızda yapılan işlemin, yani “yeniden yapılandırmanın birbiriyle bir ilgisi/ilişkisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla da faiz indirimi yapmakla yükümlü değilken bu teklifi bir kez kabul eden banka “erken ödeme” şartı için konan hükme dayanarak tüketiciden tazminat alabilmesi yasal dayanaktan yoksundur. Çünkü en başında banka tüketicinin talebini kabul etmeyebilir, tüketici de bu durumda erken ödemeye ilişkin tazminatı ödeyerek krediyi kapatıp, bir başka bankadan yeni bir kredi alabilir; ya da durumuna rıza göstermek zorunda kalıp sözleşmeyi sürdürebilirdi.
Bu arada belirtmek gerekir ki, yeniden yapılandırma esnasında tüketiciden kesilen %2’lik ücretin ve diğer masrafların yasaya aykırı olduğu yönünde Ankara 7.Tüketici Mahkemesi kararının Yargıtay 13.Hukuk Dairesince onandığı da bilinmektedir.
Borç yapılandırma, 29 Eylül 2007 tarih ve 26658 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Konut Finansmanı Kapsamındaki Kredilerin Yeniden Finansmanına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte düzenlenmiştir. Anılan yönetmelikte, borç yapılandırma halinde komisyon alınacağına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Bundan başka, yönetmeliğin 7'nci maddesine göre; konut finansmanı sözleşmesinde yeniden finansman kapsamında yapılacak değişikliklerde tüketicinin yazılı izni alınır. 6'ncı maddeye göre ise 7'nci maddede belirtilen yazılı onay alınmadan önce, konut finansmanı kuruluşunca, yeniden finansman amacıyla konut finansmanı sözleşmesinde yapılan değişikliklerin tüketiciye nasıl yansıyacağına ilişkin karşılaştırmalı bilgi, tüketiciye yazılı olarak verilir.
4077 SK'nin 10/B maddesinin 15'inci bendinin b fıkrasına göre, konut finansmanı sözleşmelerinde bulunması gereken unsurlar arasında, kredi sözleşmeleri için üzerine ipotek tesis edilen konuta ilişkin bilgilerin yer alması zorunludur. 4077 SK'nun tüketicilere sağladığı en önemli haklardan biri bilgilendirme ve aydınlatılma hakkıdır. Bu kapsamda banka, kredi verdiğinde masraf, komisyon ve diğer tüm giderler dâhil olmak üzere çekilecek kredi tutarı, taksit miktarı, faiz oranı ve sabit aylık ödemeyi tüketiciye bildirmek durumundadır.
Sözleşme yapılıp taksitler ödenmeye başlandıktan sonra faizlerdeki düşüş nedeniyle bankayı yapılandırmaya zorlamak hukuken mümkün değil ise de; serbest piyasa koşulları ve bankalar arası rekabet nedeniyle, kredi kullanan, krediyi tümüyle kapatarak başka bir bankadan daha uygun şartlarda kredi alabileceği için “yapılandırma” adı altında yeni bir uygulama gelişmiştir. Bankalar, mümkün olduğu kadar düşük oranda faiz ilanları yapmakta, daha sonra masraf ve komisyon adı altında aldıkları ücretlerle faiz oranını dolaylı şekilde artırmaktadırlar.
4077 SK'nin, 4822 SK değişik 6'ncı maddesi ile sözleşmelerdeki haksız şart düzenlenmiş ve “Satıcı ve sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı, değildir. Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden, standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez. Bir satıcı veya sağlayıcı, bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükü ona aittir. 6/ A, 6/B, 6/C, 7, 9, 9/ A, 10, 10 / A ve 11/ A maddelerinde yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen tüketici sözleşmeleri en az oniki punto ve koyu siyah harflerle düzenlenir ...” hükmü, yine 4077 SK'nin 6 ve 31'inci maddelerine dayanılarak hazırlanan Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmeliğin 7'nci maddesinde “Satıcı, sağlayıcı veya kredi veren tarafından tüketici ile akdedilen sözleşmede kullanılan haksız şartlar batıldır” hükmü getirilmiştir.
Garanti Bankası sitesinde yayınladığı ekte bir suretini sunduğumuz nüshada Haklı Müşteri Hattı “ Müşteri Memnuniyeti Anayasası Madde 9: Müşteriyi zamanında bilgilendirmek ve doğru kişiye / kanala yönlendirmek, Müşteri memnuniyetinin birinci koşuludur.Madde 10: Tüm Müşteriler, kullandığı ürün ve hizmetle ilgili şikayet etme hakkına sahiptir.” Belirtmektedir.
5411 sayılı Bankacılık Kanunu 76. maddesi’nde; “Bankalar, müşterilerinin, verilen hizmetlerden kaynaklanan her türlü sorularına cevap verecek bir sistem kurmakla ve bu hizmetle ilgili bilgiyi müşterilerine bildirmekle yükümlüdür. Bankalar, kredi sözleşmelerinin onaylı bir örneğini müşterilerine vermek zorundadır. Talepleri halinde müşteri ile yapılan diğer işlemlere ilişkin her türlü belgenin bir örneği de müşterilere verilir. Bu Kanunun 4 üncü maddesinde yer alan faaliyet konularına ilişkin olarak, bankalar ile bireysel müşterileri arasında akdedilecek sözleşmelerin şekil ve içeriğinde yer alması gereken asgarî hususlar ile tip sözleşmelerin uygulanacağı işlemler Kurulun uygun görüşü alınarak kuruluş birlikleri tarafından belirlenir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri saklıdır.” hükmü yer almaktadır.
Yargıtay üyesi Candaş İLGÜN - HUKAB – 2013 Ocak Sayısı No:4 Sayfa :70-71 makalenin tamamı ekte bir sureti sunulmuştur.Makalesinde son bölümde:“….Yargıtay 13 Hukuk Dairesi 2011/9823 Esas 2011/19204 Karar 15.12 2011 Tarihli Onama ilamı ile yerel mahkemenin gerekçesindeki nedenlerle" Somut olayda bankayı yeniden yapılandırmaya zorlamak yasal olarak mümkün olmamakla birlikte banka kendi inisiyatifiyle yapılandırmayı kabul ettiğine göre tüketiciye yapılandırma ile ilgili faiz oranını her şey dâhil olmak üzere net biçimde ve kalan sure için ödenecek taksit tutarını bildirerek yapmak zorundadır. Borç yapılandırmasını kabul eden bankanın erken ödeme komisyonu adı altında ve plan değişikliği adı altında yeniden ücret talep etmesi usul ve yasaya aykırıdır Faiz oranlarındaki düşüş nedeniyle bankanın yeniden yapılandırma talebini kabul ettiği, bu nedenle komisyon adı altında ücret talep etmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı aksi halin haksız şart niteliğinde olacağı" açıklanmıştır.Bu karardan anlaşıldığı üzere Yüksek Özel Daire konut kredisinin borçlu tüketici tarafından tamamen kapatılması halinde erken ödeme cezasının alınabileceğini ancak kredi kapatılmayıp bankanın kendi inisiyatifi ile tüketicinin düşen faiz oranı sonrası önceki krediyi görünürde kapatıp yeni faiz oranından kredi kullandırmasını kredi kapama olarak kabul etmemektedir. Ayrıca Yargıtay 13 Hukuk Dairesi Emsal 2012/26042 Esas ve 2012/25690 Karar sayılı içtihadında:"-Bununla birlikte davalı bankanın tacir olup. yaptığı masrafları tüketiciden isteme hakkı bulunduğu anlaşılmakta ise de. somut uyuşmazlığın tüketici hukukundan kaynaklandığı da gözetildiğinde, bankanın ancak davaya konu kredinin verilmesi için zorunlu, makul, belgeli masrafları tüketiciden isteyebileceğinin kabulü gerekir. Buna göre; mahkemece davalı bankadan bu yönde delilleri sorulduktan sonra, konusunda uzman bilirkişi ya da heyetinden kredinin kullanılması için zorunlu ve belgeli masrafların neler olduğunun araştırılarak gerektiğinde konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir".Yargıtay 13 Hukuk Dairesinin emsal kararlarından anlaşılacağı üzere Konut kredisinin gerçekte kapatılmadığı halde bankanın düşen faiz oranı sonrasında müşterisini kaybetmemek için krediyi yeniden pazarlama düşüncesiyle yeni bir sözleşme yaparak kredi kullandırması ve önceki krediyi kapatma göstererek erken ödeme cezası almasını sözleşme ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun genel ilkelerine aykırı bulmaktadır.Dosya masraflarına İlişkin olarak yüksek özel daire ilke olarak, bankanın kredi kullanımı için zorunlu, belgeli makul masrafları isteyebileceği bunun dışında masrafları talep edemeyeceğini vurgulamıştır. Buna göre banka kredinin kullanımı için zorunlu, makul belgeli masrafları talep edebileceği ancak bunun ispatını ise bankaya ait olduğunu ilke olarak benimsediğini örnek kararlar anlaşılmaktadır.”
-
paylaşım için teşekkürler, elinize sağlıkquote:
Orijinalden alıntı: Brother-II
yapılandırma dava dilekçesi örnek mevzuat
----
MEVZUAT : İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi 7. maddesinde: “ Herkes yasa önünde eşittir ve ayrım gözetilmeksizin yasanın korunmasından eşit olarak yararlanma hakkına sahiptir. Herkesin bu Bildirgeye aykırı her türlü ayrım gözetici işleme karşı ve böyle işlemler için yapılacak her türlü kışkırtmaya karşı eşit korunma hakkı vardır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 10. maddesinde “ Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir….” hükmü yer almaktadır.4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 23/3. maddesinde Tüketici davaları tüketicinin ikametgahı mahkemesinde de açılabilir.
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 10'uncu maddesine, 5582 SK'nin 24'üncü maddesi ile eklenen, “Konut Finansman Sözleşmeleri” başlıklı B fıkrasına göre konut finansmanı kuruluşları, tüketicilere sözleşme öncesinde kredi veya finansal kiralama işlemleri ile ilgili genel bilgiler vermek ve tüketiciye teklif ettikleri kredi veya finansal kiralama sözleşmesinin koşullarını içeren Sözleşme Öncesi Bilgi Formu vermek zorundadır. Sözleşme Öncesi Bilgi Formunun tüketiciye verilmesini takip eden bir iş günü geçmeden imzalanan sözleşme geçersizdir. 4077 SK'nin 10/B maddesinin 13'üncü bendine göre, tüketici, konut finansmanı kuruluşuna borçlandığı toplam miktarı önceden ödeyebileceği gibi aynı zamanda bir ya da birden çok ödemeyi vadesinden önce yapabilir. Her iki durumda da konut finansmanı kuruluşu, vadesinden önce ödenen taksitler için gerekli faiz indirimini yapmakla yükümlüdür. 14'üncü bende göre de, faiz oranının sabit olarak belirlenmesi halinde, sözleşmede yer verilmek suretiyle, bir ya da birden fazla ödemenin vadesinden önce yapılması durumunda konut finansmanı kuruluşu tarafından tüketiciden erken ödeme ücreti talep edilebilir. Erken ödeme ücreti gerekli faiz indirimi yapılarak hesaplanan ve tüketici tarafından konut finansmanı kuruluşuna erken ödenen tutarın % 2'sini geçemez.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, yasadaki düzenlemede; “Yeniden Yapılandırma” şeklindeki bir işlemden bahsedilmemektedir. Bu nedenle, bu ad altında yapılan işlemin yasal düzenlemenin genel ve özel şartlarına uygun olup olmadığının araştırılması icap eder. Baktığımızda, yasa maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci ve son bendinde “Taraflar arasında akdedilen sözleşmede yer alan şartlar, sözleşme süresi içerisine tüketici aleyhine değiştirilemez.” hükmünün yer aldığını görüyoruz. Bu hükme göre, sözleşme şartları tüketici aleyhine hiçbir zaman değiştirilemeyecektir, BUNUN İÇİN TÜKETİCİNİN RIZASI OLUP OLMAMASININ BİR ÖNEMİ YOKTUR.
Yasal düzenlemeyi bir bütün olarak değerlendirdiğimizde; bir kez sözleşme düzenlendikten sonra sözleşme şartları tüketici aleyhine asla değiştirilemeyeceği gibi, eğer sözleşme -olayımızda olduğu gibi- sabit faiz üzerine bina edilmişse her iki tarafın ortak rızası olmadan tüketici lehine de değiştirilemeyecektir. Diğer bir deyişle, banka rızası alınmadan sözleşme süresince faiz indirimi yapmakla yükümlü kılınamaz. Ancak tüketici faiz indirimi talebinde bulunmuş ve banka da piyasa koşulları veya başka sebeplerle buna rıza göstermişse faizde indirime gidilebilir ve yeni faiz miktarına göre ödeme tablosu oluşturulabilir.
Bu durumda, yasada belirlenen erken ödeme tazminatı için uygun şartların oluşup oluşmadığı önem kazanmaktadır.
Yasadaki düzenlemeye göre, sözleşmede tüketici lehine-faiz indirimi vb- bir değişiklik yapılmak istenmesi halinde her iki tarafın rızası alınmalıdır. Yani diğer bir ifade ile tüketiciler her zaman faiz indirimi talebinde bulunabilirler ancak bankalar da bu talepleri her zaman reddedebilirler. Yine düzenlemeye bir bütün olarak baktığımızda “Erken Ödeme” işleminin sözleşme değişikliği olarak görülmediğini, bu konuda tüketicinin özgür iradesinin belirleyici olduğunu görüyoruz. Tüketici isterse, her zaman “erken ödeme ”de bulunabilir, bu durumda banka durumu kabul etmek zorundadır ve -sözleşmede yer almak kaydıyla yüzde ikiyi geçmeyen bir tazminat isteme hakkı saklıdır.- gerekli faiz indirimi yapmakla yükümlüdür. Yasada yer alan “erken ödeme”, açıkça belirtildiği gibi kredinin tamamının ya da bir veya birkaç taksitinin zamanından önce ödenmesidir. Dolayısıyla hem yasadaki düzenlemeye baktığımızda hem de işin özü itibariyle “erken ödeme” ile olayımızda yapılan işlemin, yani “yeniden yapılandırmanın birbiriyle bir ilgisi/ilişkisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla da faiz indirimi yapmakla yükümlü değilken bu teklifi bir kez kabul eden banka “erken ödeme” şartı için konan hükme dayanarak tüketiciden tazminat alabilmesi yasal dayanaktan yoksundur. Çünkü en başında banka tüketicinin talebini kabul etmeyebilir, tüketici de bu durumda erken ödemeye ilişkin tazminatı ödeyerek krediyi kapatıp, bir başka bankadan yeni bir kredi alabilir; ya da durumuna rıza göstermek zorunda kalıp sözleşmeyi sürdürebilirdi.
Bu arada belirtmek gerekir ki, yeniden yapılandırma esnasında tüketiciden kesilen %2’lik ücretin ve diğer masrafların yasaya aykırı olduğu yönünde Ankara 7.Tüketici Mahkemesi kararının Yargıtay 13.Hukuk Dairesince onandığı da bilinmektedir.
Borç yapılandırma, 29 Eylül 2007 tarih ve 26658 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Konut Finansmanı Kapsamındaki Kredilerin Yeniden Finansmanına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte düzenlenmiştir. Anılan yönetmelikte, borç yapılandırma halinde komisyon alınacağına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Bundan başka, yönetmeliğin 7'nci maddesine göre; konut finansmanı sözleşmesinde yeniden finansman kapsamında yapılacak değişikliklerde tüketicinin yazılı izni alınır. 6'ncı maddeye göre ise 7'nci maddede belirtilen yazılı onay alınmadan önce, konut finansmanı kuruluşunca, yeniden finansman amacıyla konut finansmanı sözleşmesinde yapılan değişikliklerin tüketiciye nasıl yansıyacağına ilişkin karşılaştırmalı bilgi, tüketiciye yazılı olarak verilir.
4077 SK'nin 10/B maddesinin 15'inci bendinin b fıkrasına göre, konut finansmanı sözleşmelerinde bulunması gereken unsurlar arasında, kredi sözleşmeleri için üzerine ipotek tesis edilen konuta ilişkin bilgilerin yer alması zorunludur. 4077 SK'nun tüketicilere sağladığı en önemli haklardan biri bilgilendirme ve aydınlatılma hakkıdır. Bu kapsamda banka, kredi verdiğinde masraf, komisyon ve diğer tüm giderler dâhil olmak üzere çekilecek kredi tutarı, taksit miktarı, faiz oranı ve sabit aylık ödemeyi tüketiciye bildirmek durumundadır.
Sözleşme yapılıp taksitler ödenmeye başlandıktan sonra faizlerdeki düşüş nedeniyle bankayı yapılandırmaya zorlamak hukuken mümkün değil ise de; serbest piyasa koşulları ve bankalar arası rekabet nedeniyle, kredi kullanan, krediyi tümüyle kapatarak başka bir bankadan daha uygun şartlarda kredi alabileceği için “yapılandırma” adı altında yeni bir uygulama gelişmiştir. Bankalar, mümkün olduğu kadar düşük oranda faiz ilanları yapmakta, daha sonra masraf ve komisyon adı altında aldıkları ücretlerle faiz oranını dolaylı şekilde artırmaktadırlar.
4077 SK'nin, 4822 SK değişik 6'ncı maddesi ile sözleşmelerdeki haksız şart düzenlenmiş ve “Satıcı ve sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı, değildir. Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden, standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez. Bir satıcı veya sağlayıcı, bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükü ona aittir. 6/ A, 6/B, 6/C, 7, 9, 9/ A, 10, 10 / A ve 11/ A maddelerinde yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen tüketici sözleşmeleri en az oniki punto ve koyu siyah harflerle düzenlenir ...” hükmü, yine 4077 SK'nin 6 ve 31'inci maddelerine dayanılarak hazırlanan Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmeliğin 7'nci maddesinde “Satıcı, sağlayıcı veya kredi veren tarafından tüketici ile akdedilen sözleşmede kullanılan haksız şartlar batıldır” hükmü getirilmiştir.
Garanti Bankası sitesinde yayınladığı ekte bir suretini sunduğumuz nüshada Haklı Müşteri Hattı “ Müşteri Memnuniyeti Anayasası Madde 9: Müşteriyi zamanında bilgilendirmek ve doğru kişiye / kanala yönlendirmek, Müşteri memnuniyetinin birinci koşuludur.Madde 10: Tüm Müşteriler, kullandığı ürün ve hizmetle ilgili şikayet etme hakkına sahiptir.” Belirtmektedir.
5411 sayılı Bankacılık Kanunu 76. maddesi’nde; “Bankalar, müşterilerinin, verilen hizmetlerden kaynaklanan her türlü sorularına cevap verecek bir sistem kurmakla ve bu hizmetle ilgili bilgiyi müşterilerine bildirmekle yükümlüdür. Bankalar, kredi sözleşmelerinin onaylı bir örneğini müşterilerine vermek zorundadır. Talepleri halinde müşteri ile yapılan diğer işlemlere ilişkin her türlü belgenin bir örneği de müşterilere verilir. Bu Kanunun 4 üncü maddesinde yer alan faaliyet konularına ilişkin olarak, bankalar ile bireysel müşterileri arasında akdedilecek sözleşmelerin şekil ve içeriğinde yer alması gereken asgarî hususlar ile tip sözleşmelerin uygulanacağı işlemler Kurulun uygun görüşü alınarak kuruluş birlikleri tarafından belirlenir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri saklıdır.” hükmü yer almaktadır.
Yargıtay üyesi Candaş İLGÜN - HUKAB – 2013 Ocak Sayısı No:4 Sayfa :70-71 makalenin tamamı ekte bir sureti sunulmuştur.Makalesinde son bölümde:“….Yargıtay 13 Hukuk Dairesi 2011/9823 Esas 2011/19204 Karar 15.12 2011 Tarihli Onama ilamı ile yerel mahkemenin gerekçesindeki nedenlerle" Somut olayda bankayı yeniden yapılandırmaya zorlamak yasal olarak mümkün olmamakla birlikte banka kendi inisiyatifiyle yapılandırmayı kabul ettiğine göre tüketiciye yapılandırma ile ilgili faiz oranını her şey dâhil olmak üzere net biçimde ve kalan sure için ödenecek taksit tutarını bildirerek yapmak zorundadır. Borç yapılandırmasını kabul eden bankanın erken ödeme komisyonu adı altında ve plan değişikliği adı altında yeniden ücret talep etmesi usul ve yasaya aykırıdır Faiz oranlarındaki düşüş nedeniyle bankanın yeniden yapılandırma talebini kabul ettiği, bu nedenle komisyon adı altında ücret talep etmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı aksi halin haksız şart niteliğinde olacağı" açıklanmıştır.Bu karardan anlaşıldığı üzere Yüksek Özel Daire konut kredisinin borçlu tüketici tarafından tamamen kapatılması halinde erken ödeme cezasının alınabileceğini ancak kredi kapatılmayıp bankanın kendi inisiyatifi ile tüketicinin düşen faiz oranı sonrası önceki krediyi görünürde kapatıp yeni faiz oranından kredi kullandırmasını kredi kapama olarak kabul etmemektedir. Ayrıca Yargıtay 13 Hukuk Dairesi Emsal 2012/26042 Esas ve 2012/25690 Karar sayılı içtihadında:"-Bununla birlikte davalı bankanın tacir olup. yaptığı masrafları tüketiciden isteme hakkı bulunduğu anlaşılmakta ise de. somut uyuşmazlığın tüketici hukukundan kaynaklandığı da gözetildiğinde, bankanın ancak davaya konu kredinin verilmesi için zorunlu, makul, belgeli masrafları tüketiciden isteyebileceğinin kabulü gerekir. Buna göre; mahkemece davalı bankadan bu yönde delilleri sorulduktan sonra, konusunda uzman bilirkişi ya da heyetinden kredinin kullanılması için zorunlu ve belgeli masrafların neler olduğunun araştırılarak gerektiğinde konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir".Yargıtay 13 Hukuk Dairesinin emsal kararlarından anlaşılacağı üzere Konut kredisinin gerçekte kapatılmadığı halde bankanın düşen faiz oranı sonrasında müşterisini kaybetmemek için krediyi yeniden pazarlama düşüncesiyle yeni bir sözleşme yaparak kredi kullandırması ve önceki krediyi kapatma göstererek erken ödeme cezası almasını sözleşme ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun genel ilkelerine aykırı bulmaktadır.Dosya masraflarına İlişkin olarak yüksek özel daire ilke olarak, bankanın kredi kullanımı için zorunlu, belgeli makul masrafları isteyebileceği bunun dışında masrafları talep edemeyeceğini vurgulamıştır. Buna göre banka kredinin kullanımı için zorunlu, makul belgeli masrafları talep edebileceği ancak bunun ispatını ise bankaya ait olduğunu ilke olarak benimsediğini örnek kararlar anlaşılmaktadır.”
Alıntıları Göster
-
Çok güzel konu dostum, muhakkak faydalananlar olacaktırquote:
Orijinalden alıntı: Brother-II
yapılandırma dava dilekçesi örnek mevzuat
----
MEVZUAT : İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi 7. maddesinde: “ Herkes yasa önünde eşittir ve ayrım gözetilmeksizin yasanın korunmasından eşit olarak yararlanma hakkına sahiptir. Herkesin bu Bildirgeye aykırı her türlü ayrım gözetici işleme karşı ve böyle işlemler için yapılacak her türlü kışkırtmaya karşı eşit korunma hakkı vardır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 10. maddesinde “ Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir….” hükmü yer almaktadır.4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 23/3. maddesinde Tüketici davaları tüketicinin ikametgahı mahkemesinde de açılabilir.
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 10'uncu maddesine, 5582 SK'nin 24'üncü maddesi ile eklenen, “Konut Finansman Sözleşmeleri” başlıklı B fıkrasına göre konut finansmanı kuruluşları, tüketicilere sözleşme öncesinde kredi veya finansal kiralama işlemleri ile ilgili genel bilgiler vermek ve tüketiciye teklif ettikleri kredi veya finansal kiralama sözleşmesinin koşullarını içeren Sözleşme Öncesi Bilgi Formu vermek zorundadır. Sözleşme Öncesi Bilgi Formunun tüketiciye verilmesini takip eden bir iş günü geçmeden imzalanan sözleşme geçersizdir. 4077 SK'nin 10/B maddesinin 13'üncü bendine göre, tüketici, konut finansmanı kuruluşuna borçlandığı toplam miktarı önceden ödeyebileceği gibi aynı zamanda bir ya da birden çok ödemeyi vadesinden önce yapabilir. Her iki durumda da konut finansmanı kuruluşu, vadesinden önce ödenen taksitler için gerekli faiz indirimini yapmakla yükümlüdür. 14'üncü bende göre de, faiz oranının sabit olarak belirlenmesi halinde, sözleşmede yer verilmek suretiyle, bir ya da birden fazla ödemenin vadesinden önce yapılması durumunda konut finansmanı kuruluşu tarafından tüketiciden erken ödeme ücreti talep edilebilir. Erken ödeme ücreti gerekli faiz indirimi yapılarak hesaplanan ve tüketici tarafından konut finansmanı kuruluşuna erken ödenen tutarın % 2'sini geçemez.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, yasadaki düzenlemede; “Yeniden Yapılandırma” şeklindeki bir işlemden bahsedilmemektedir. Bu nedenle, bu ad altında yapılan işlemin yasal düzenlemenin genel ve özel şartlarına uygun olup olmadığının araştırılması icap eder. Baktığımızda, yasa maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci ve son bendinde “Taraflar arasında akdedilen sözleşmede yer alan şartlar, sözleşme süresi içerisine tüketici aleyhine değiştirilemez.” hükmünün yer aldığını görüyoruz. Bu hükme göre, sözleşme şartları tüketici aleyhine hiçbir zaman değiştirilemeyecektir, BUNUN İÇİN TÜKETİCİNİN RIZASI OLUP OLMAMASININ BİR ÖNEMİ YOKTUR.
Yasal düzenlemeyi bir bütün olarak değerlendirdiğimizde; bir kez sözleşme düzenlendikten sonra sözleşme şartları tüketici aleyhine asla değiştirilemeyeceği gibi, eğer sözleşme -olayımızda olduğu gibi- sabit faiz üzerine bina edilmişse her iki tarafın ortak rızası olmadan tüketici lehine de değiştirilemeyecektir. Diğer bir deyişle, banka rızası alınmadan sözleşme süresince faiz indirimi yapmakla yükümlü kılınamaz. Ancak tüketici faiz indirimi talebinde bulunmuş ve banka da piyasa koşulları veya başka sebeplerle buna rıza göstermişse faizde indirime gidilebilir ve yeni faiz miktarına göre ödeme tablosu oluşturulabilir.
Bu durumda, yasada belirlenen erken ödeme tazminatı için uygun şartların oluşup oluşmadığı önem kazanmaktadır.
Yasadaki düzenlemeye göre, sözleşmede tüketici lehine-faiz indirimi vb- bir değişiklik yapılmak istenmesi halinde her iki tarafın rızası alınmalıdır. Yani diğer bir ifade ile tüketiciler her zaman faiz indirimi talebinde bulunabilirler ancak bankalar da bu talepleri her zaman reddedebilirler. Yine düzenlemeye bir bütün olarak baktığımızda “Erken Ödeme” işleminin sözleşme değişikliği olarak görülmediğini, bu konuda tüketicinin özgür iradesinin belirleyici olduğunu görüyoruz. Tüketici isterse, her zaman “erken ödeme ”de bulunabilir, bu durumda banka durumu kabul etmek zorundadır ve -sözleşmede yer almak kaydıyla yüzde ikiyi geçmeyen bir tazminat isteme hakkı saklıdır.- gerekli faiz indirimi yapmakla yükümlüdür. Yasada yer alan “erken ödeme”, açıkça belirtildiği gibi kredinin tamamının ya da bir veya birkaç taksitinin zamanından önce ödenmesidir. Dolayısıyla hem yasadaki düzenlemeye baktığımızda hem de işin özü itibariyle “erken ödeme” ile olayımızda yapılan işlemin, yani “yeniden yapılandırmanın birbiriyle bir ilgisi/ilişkisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla da faiz indirimi yapmakla yükümlü değilken bu teklifi bir kez kabul eden banka “erken ödeme” şartı için konan hükme dayanarak tüketiciden tazminat alabilmesi yasal dayanaktan yoksundur. Çünkü en başında banka tüketicinin talebini kabul etmeyebilir, tüketici de bu durumda erken ödemeye ilişkin tazminatı ödeyerek krediyi kapatıp, bir başka bankadan yeni bir kredi alabilir; ya da durumuna rıza göstermek zorunda kalıp sözleşmeyi sürdürebilirdi.
Bu arada belirtmek gerekir ki, yeniden yapılandırma esnasında tüketiciden kesilen %2’lik ücretin ve diğer masrafların yasaya aykırı olduğu yönünde Ankara 7.Tüketici Mahkemesi kararının Yargıtay 13.Hukuk Dairesince onandığı da bilinmektedir.
Borç yapılandırma, 29 Eylül 2007 tarih ve 26658 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Konut Finansmanı Kapsamındaki Kredilerin Yeniden Finansmanına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte düzenlenmiştir. Anılan yönetmelikte, borç yapılandırma halinde komisyon alınacağına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Bundan başka, yönetmeliğin 7'nci maddesine göre; konut finansmanı sözleşmesinde yeniden finansman kapsamında yapılacak değişikliklerde tüketicinin yazılı izni alınır. 6'ncı maddeye göre ise 7'nci maddede belirtilen yazılı onay alınmadan önce, konut finansmanı kuruluşunca, yeniden finansman amacıyla konut finansmanı sözleşmesinde yapılan değişikliklerin tüketiciye nasıl yansıyacağına ilişkin karşılaştırmalı bilgi, tüketiciye yazılı olarak verilir.
4077 SK'nin 10/B maddesinin 15'inci bendinin b fıkrasına göre, konut finansmanı sözleşmelerinde bulunması gereken unsurlar arasında, kredi sözleşmeleri için üzerine ipotek tesis edilen konuta ilişkin bilgilerin yer alması zorunludur. 4077 SK'nun tüketicilere sağladığı en önemli haklardan biri bilgilendirme ve aydınlatılma hakkıdır. Bu kapsamda banka, kredi verdiğinde masraf, komisyon ve diğer tüm giderler dâhil olmak üzere çekilecek kredi tutarı, taksit miktarı, faiz oranı ve sabit aylık ödemeyi tüketiciye bildirmek durumundadır.
Sözleşme yapılıp taksitler ödenmeye başlandıktan sonra faizlerdeki düşüş nedeniyle bankayı yapılandırmaya zorlamak hukuken mümkün değil ise de; serbest piyasa koşulları ve bankalar arası rekabet nedeniyle, kredi kullanan, krediyi tümüyle kapatarak başka bir bankadan daha uygun şartlarda kredi alabileceği için “yapılandırma” adı altında yeni bir uygulama gelişmiştir. Bankalar, mümkün olduğu kadar düşük oranda faiz ilanları yapmakta, daha sonra masraf ve komisyon adı altında aldıkları ücretlerle faiz oranını dolaylı şekilde artırmaktadırlar.
4077 SK'nin, 4822 SK değişik 6'ncı maddesi ile sözleşmelerdeki haksız şart düzenlenmiş ve “Satıcı ve sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı, değildir. Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden, standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez. Bir satıcı veya sağlayıcı, bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükü ona aittir. 6/ A, 6/B, 6/C, 7, 9, 9/ A, 10, 10 / A ve 11/ A maddelerinde yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen tüketici sözleşmeleri en az oniki punto ve koyu siyah harflerle düzenlenir ...” hükmü, yine 4077 SK'nin 6 ve 31'inci maddelerine dayanılarak hazırlanan Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmeliğin 7'nci maddesinde “Satıcı, sağlayıcı veya kredi veren tarafından tüketici ile akdedilen sözleşmede kullanılan haksız şartlar batıldır” hükmü getirilmiştir.
Garanti Bankası sitesinde yayınladığı ekte bir suretini sunduğumuz nüshada Haklı Müşteri Hattı “ Müşteri Memnuniyeti Anayasası Madde 9: Müşteriyi zamanında bilgilendirmek ve doğru kişiye / kanala yönlendirmek, Müşteri memnuniyetinin birinci koşuludur.Madde 10: Tüm Müşteriler, kullandığı ürün ve hizmetle ilgili şikayet etme hakkına sahiptir.” Belirtmektedir.
5411 sayılı Bankacılık Kanunu 76. maddesi’nde; “Bankalar, müşterilerinin, verilen hizmetlerden kaynaklanan her türlü sorularına cevap verecek bir sistem kurmakla ve bu hizmetle ilgili bilgiyi müşterilerine bildirmekle yükümlüdür. Bankalar, kredi sözleşmelerinin onaylı bir örneğini müşterilerine vermek zorundadır. Talepleri halinde müşteri ile yapılan diğer işlemlere ilişkin her türlü belgenin bir örneği de müşterilere verilir. Bu Kanunun 4 üncü maddesinde yer alan faaliyet konularına ilişkin olarak, bankalar ile bireysel müşterileri arasında akdedilecek sözleşmelerin şekil ve içeriğinde yer alması gereken asgarî hususlar ile tip sözleşmelerin uygulanacağı işlemler Kurulun uygun görüşü alınarak kuruluş birlikleri tarafından belirlenir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri saklıdır.” hükmü yer almaktadır.
Yargıtay üyesi Candaş İLGÜN - HUKAB – 2013 Ocak Sayısı No:4 Sayfa :70-71 makalenin tamamı ekte bir sureti sunulmuştur.Makalesinde son bölümde:“….Yargıtay 13 Hukuk Dairesi 2011/9823 Esas 2011/19204 Karar 15.12 2011 Tarihli Onama ilamı ile yerel mahkemenin gerekçesindeki nedenlerle" Somut olayda bankayı yeniden yapılandırmaya zorlamak yasal olarak mümkün olmamakla birlikte banka kendi inisiyatifiyle yapılandırmayı kabul ettiğine göre tüketiciye yapılandırma ile ilgili faiz oranını her şey dâhil olmak üzere net biçimde ve kalan sure için ödenecek taksit tutarını bildirerek yapmak zorundadır. Borç yapılandırmasını kabul eden bankanın erken ödeme komisyonu adı altında ve plan değişikliği adı altında yeniden ücret talep etmesi usul ve yasaya aykırıdır Faiz oranlarındaki düşüş nedeniyle bankanın yeniden yapılandırma talebini kabul ettiği, bu nedenle komisyon adı altında ücret talep etmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı aksi halin haksız şart niteliğinde olacağı" açıklanmıştır.Bu karardan anlaşıldığı üzere Yüksek Özel Daire konut kredisinin borçlu tüketici tarafından tamamen kapatılması halinde erken ödeme cezasının alınabileceğini ancak kredi kapatılmayıp bankanın kendi inisiyatifi ile tüketicinin düşen faiz oranı sonrası önceki krediyi görünürde kapatıp yeni faiz oranından kredi kullandırmasını kredi kapama olarak kabul etmemektedir. Ayrıca Yargıtay 13 Hukuk Dairesi Emsal 2012/26042 Esas ve 2012/25690 Karar sayılı içtihadında:"-Bununla birlikte davalı bankanın tacir olup. yaptığı masrafları tüketiciden isteme hakkı bulunduğu anlaşılmakta ise de. somut uyuşmazlığın tüketici hukukundan kaynaklandığı da gözetildiğinde, bankanın ancak davaya konu kredinin verilmesi için zorunlu, makul, belgeli masrafları tüketiciden isteyebileceğinin kabulü gerekir. Buna göre; mahkemece davalı bankadan bu yönde delilleri sorulduktan sonra, konusunda uzman bilirkişi ya da heyetinden kredinin kullanılması için zorunlu ve belgeli masrafların neler olduğunun araştırılarak gerektiğinde konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir".Yargıtay 13 Hukuk Dairesinin emsal kararlarından anlaşılacağı üzere Konut kredisinin gerçekte kapatılmadığı halde bankanın düşen faiz oranı sonrasında müşterisini kaybetmemek için krediyi yeniden pazarlama düşüncesiyle yeni bir sözleşme yaparak kredi kullandırması ve önceki krediyi kapatma göstererek erken ödeme cezası almasını sözleşme ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun genel ilkelerine aykırı bulmaktadır.Dosya masraflarına İlişkin olarak yüksek özel daire ilke olarak, bankanın kredi kullanımı için zorunlu, belgeli makul masrafları isteyebileceği bunun dışında masrafları talep edemeyeceğini vurgulamıştır. Buna göre banka kredinin kullanımı için zorunlu, makul belgeli masrafları talep edebileceği ancak bunun ispatını ise bankaya ait olduğunu ilke olarak benimsediğini örnek kararlar anlaşılmaktadır.”
Alıntıları Göster
-
hocam kısa bir sorum olacak 2010 da araç kredisi çektim 395 gibi bir rakam alındı benden de, belli bir zaman aşımı var mı? ve araç kredisi içinde başvurabiliyor muyuz?quote:
Orijinalden alıntı: Brother-II
yapılandırma dava dilekçesi örnek mevzuat
----
MEVZUAT : İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi 7. maddesinde: “ Herkes yasa önünde eşittir ve ayrım gözetilmeksizin yasanın korunmasından eşit olarak yararlanma hakkına sahiptir. Herkesin bu Bildirgeye aykırı her türlü ayrım gözetici işleme karşı ve böyle işlemler için yapılacak her türlü kışkırtmaya karşı eşit korunma hakkı vardır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 10. maddesinde “ Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir….” hükmü yer almaktadır.4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 23/3. maddesinde Tüketici davaları tüketicinin ikametgahı mahkemesinde de açılabilir.
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 10'uncu maddesine, 5582 SK'nin 24'üncü maddesi ile eklenen, “Konut Finansman Sözleşmeleri” başlıklı B fıkrasına göre konut finansmanı kuruluşları, tüketicilere sözleşme öncesinde kredi veya finansal kiralama işlemleri ile ilgili genel bilgiler vermek ve tüketiciye teklif ettikleri kredi veya finansal kiralama sözleşmesinin koşullarını içeren Sözleşme Öncesi Bilgi Formu vermek zorundadır. Sözleşme Öncesi Bilgi Formunun tüketiciye verilmesini takip eden bir iş günü geçmeden imzalanan sözleşme geçersizdir. 4077 SK'nin 10/B maddesinin 13'üncü bendine göre, tüketici, konut finansmanı kuruluşuna borçlandığı toplam miktarı önceden ödeyebileceği gibi aynı zamanda bir ya da birden çok ödemeyi vadesinden önce yapabilir. Her iki durumda da konut finansmanı kuruluşu, vadesinden önce ödenen taksitler için gerekli faiz indirimini yapmakla yükümlüdür. 14'üncü bende göre de, faiz oranının sabit olarak belirlenmesi halinde, sözleşmede yer verilmek suretiyle, bir ya da birden fazla ödemenin vadesinden önce yapılması durumunda konut finansmanı kuruluşu tarafından tüketiciden erken ödeme ücreti talep edilebilir. Erken ödeme ücreti gerekli faiz indirimi yapılarak hesaplanan ve tüketici tarafından konut finansmanı kuruluşuna erken ödenen tutarın % 2'sini geçemez.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, yasadaki düzenlemede; “Yeniden Yapılandırma” şeklindeki bir işlemden bahsedilmemektedir. Bu nedenle, bu ad altında yapılan işlemin yasal düzenlemenin genel ve özel şartlarına uygun olup olmadığının araştırılması icap eder. Baktığımızda, yasa maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci ve son bendinde “Taraflar arasında akdedilen sözleşmede yer alan şartlar, sözleşme süresi içerisine tüketici aleyhine değiştirilemez.” hükmünün yer aldığını görüyoruz. Bu hükme göre, sözleşme şartları tüketici aleyhine hiçbir zaman değiştirilemeyecektir, BUNUN İÇİN TÜKETİCİNİN RIZASI OLUP OLMAMASININ BİR ÖNEMİ YOKTUR.
Yasal düzenlemeyi bir bütün olarak değerlendirdiğimizde; bir kez sözleşme düzenlendikten sonra sözleşme şartları tüketici aleyhine asla değiştirilemeyeceği gibi, eğer sözleşme -olayımızda olduğu gibi- sabit faiz üzerine bina edilmişse her iki tarafın ortak rızası olmadan tüketici lehine de değiştirilemeyecektir. Diğer bir deyişle, banka rızası alınmadan sözleşme süresince faiz indirimi yapmakla yükümlü kılınamaz. Ancak tüketici faiz indirimi talebinde bulunmuş ve banka da piyasa koşulları veya başka sebeplerle buna rıza göstermişse faizde indirime gidilebilir ve yeni faiz miktarına göre ödeme tablosu oluşturulabilir.
Bu durumda, yasada belirlenen erken ödeme tazminatı için uygun şartların oluşup oluşmadığı önem kazanmaktadır.
Yasadaki düzenlemeye göre, sözleşmede tüketici lehine-faiz indirimi vb- bir değişiklik yapılmak istenmesi halinde her iki tarafın rızası alınmalıdır. Yani diğer bir ifade ile tüketiciler her zaman faiz indirimi talebinde bulunabilirler ancak bankalar da bu talepleri her zaman reddedebilirler. Yine düzenlemeye bir bütün olarak baktığımızda “Erken Ödeme” işleminin sözleşme değişikliği olarak görülmediğini, bu konuda tüketicinin özgür iradesinin belirleyici olduğunu görüyoruz. Tüketici isterse, her zaman “erken ödeme ”de bulunabilir, bu durumda banka durumu kabul etmek zorundadır ve -sözleşmede yer almak kaydıyla yüzde ikiyi geçmeyen bir tazminat isteme hakkı saklıdır.- gerekli faiz indirimi yapmakla yükümlüdür. Yasada yer alan “erken ödeme”, açıkça belirtildiği gibi kredinin tamamının ya da bir veya birkaç taksitinin zamanından önce ödenmesidir. Dolayısıyla hem yasadaki düzenlemeye baktığımızda hem de işin özü itibariyle “erken ödeme” ile olayımızda yapılan işlemin, yani “yeniden yapılandırmanın birbiriyle bir ilgisi/ilişkisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla da faiz indirimi yapmakla yükümlü değilken bu teklifi bir kez kabul eden banka “erken ödeme” şartı için konan hükme dayanarak tüketiciden tazminat alabilmesi yasal dayanaktan yoksundur. Çünkü en başında banka tüketicinin talebini kabul etmeyebilir, tüketici de bu durumda erken ödemeye ilişkin tazminatı ödeyerek krediyi kapatıp, bir başka bankadan yeni bir kredi alabilir; ya da durumuna rıza göstermek zorunda kalıp sözleşmeyi sürdürebilirdi.
Bu arada belirtmek gerekir ki, yeniden yapılandırma esnasında tüketiciden kesilen %2’lik ücretin ve diğer masrafların yasaya aykırı olduğu yönünde Ankara 7.Tüketici Mahkemesi kararının Yargıtay 13.Hukuk Dairesince onandığı da bilinmektedir.
Borç yapılandırma, 29 Eylül 2007 tarih ve 26658 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Konut Finansmanı Kapsamındaki Kredilerin Yeniden Finansmanına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte düzenlenmiştir. Anılan yönetmelikte, borç yapılandırma halinde komisyon alınacağına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Bundan başka, yönetmeliğin 7'nci maddesine göre; konut finansmanı sözleşmesinde yeniden finansman kapsamında yapılacak değişikliklerde tüketicinin yazılı izni alınır. 6'ncı maddeye göre ise 7'nci maddede belirtilen yazılı onay alınmadan önce, konut finansmanı kuruluşunca, yeniden finansman amacıyla konut finansmanı sözleşmesinde yapılan değişikliklerin tüketiciye nasıl yansıyacağına ilişkin karşılaştırmalı bilgi, tüketiciye yazılı olarak verilir.
4077 SK'nin 10/B maddesinin 15'inci bendinin b fıkrasına göre, konut finansmanı sözleşmelerinde bulunması gereken unsurlar arasında, kredi sözleşmeleri için üzerine ipotek tesis edilen konuta ilişkin bilgilerin yer alması zorunludur. 4077 SK'nun tüketicilere sağladığı en önemli haklardan biri bilgilendirme ve aydınlatılma hakkıdır. Bu kapsamda banka, kredi verdiğinde masraf, komisyon ve diğer tüm giderler dâhil olmak üzere çekilecek kredi tutarı, taksit miktarı, faiz oranı ve sabit aylık ödemeyi tüketiciye bildirmek durumundadır.
Sözleşme yapılıp taksitler ödenmeye başlandıktan sonra faizlerdeki düşüş nedeniyle bankayı yapılandırmaya zorlamak hukuken mümkün değil ise de; serbest piyasa koşulları ve bankalar arası rekabet nedeniyle, kredi kullanan, krediyi tümüyle kapatarak başka bir bankadan daha uygun şartlarda kredi alabileceği için “yapılandırma” adı altında yeni bir uygulama gelişmiştir. Bankalar, mümkün olduğu kadar düşük oranda faiz ilanları yapmakta, daha sonra masraf ve komisyon adı altında aldıkları ücretlerle faiz oranını dolaylı şekilde artırmaktadırlar.
4077 SK'nin, 4822 SK değişik 6'ncı maddesi ile sözleşmelerdeki haksız şart düzenlenmiş ve “Satıcı ve sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı, değildir. Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden, standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez. Bir satıcı veya sağlayıcı, bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükü ona aittir. 6/ A, 6/B, 6/C, 7, 9, 9/ A, 10, 10 / A ve 11/ A maddelerinde yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen tüketici sözleşmeleri en az oniki punto ve koyu siyah harflerle düzenlenir ...” hükmü, yine 4077 SK'nin 6 ve 31'inci maddelerine dayanılarak hazırlanan Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmeliğin 7'nci maddesinde “Satıcı, sağlayıcı veya kredi veren tarafından tüketici ile akdedilen sözleşmede kullanılan haksız şartlar batıldır” hükmü getirilmiştir.
Garanti Bankası sitesinde yayınladığı ekte bir suretini sunduğumuz nüshada Haklı Müşteri Hattı “ Müşteri Memnuniyeti Anayasası Madde 9: Müşteriyi zamanında bilgilendirmek ve doğru kişiye / kanala yönlendirmek, Müşteri memnuniyetinin birinci koşuludur.Madde 10: Tüm Müşteriler, kullandığı ürün ve hizmetle ilgili şikayet etme hakkına sahiptir.” Belirtmektedir.
5411 sayılı Bankacılık Kanunu 76. maddesi’nde; “Bankalar, müşterilerinin, verilen hizmetlerden kaynaklanan her türlü sorularına cevap verecek bir sistem kurmakla ve bu hizmetle ilgili bilgiyi müşterilerine bildirmekle yükümlüdür. Bankalar, kredi sözleşmelerinin onaylı bir örneğini müşterilerine vermek zorundadır. Talepleri halinde müşteri ile yapılan diğer işlemlere ilişkin her türlü belgenin bir örneği de müşterilere verilir. Bu Kanunun 4 üncü maddesinde yer alan faaliyet konularına ilişkin olarak, bankalar ile bireysel müşterileri arasında akdedilecek sözleşmelerin şekil ve içeriğinde yer alması gereken asgarî hususlar ile tip sözleşmelerin uygulanacağı işlemler Kurulun uygun görüşü alınarak kuruluş birlikleri tarafından belirlenir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri saklıdır.” hükmü yer almaktadır.
Yargıtay üyesi Candaş İLGÜN - HUKAB – 2013 Ocak Sayısı No:4 Sayfa :70-71 makalenin tamamı ekte bir sureti sunulmuştur.Makalesinde son bölümde:“….Yargıtay 13 Hukuk Dairesi 2011/9823 Esas 2011/19204 Karar 15.12 2011 Tarihli Onama ilamı ile yerel mahkemenin gerekçesindeki nedenlerle" Somut olayda bankayı yeniden yapılandırmaya zorlamak yasal olarak mümkün olmamakla birlikte banka kendi inisiyatifiyle yapılandırmayı kabul ettiğine göre tüketiciye yapılandırma ile ilgili faiz oranını her şey dâhil olmak üzere net biçimde ve kalan sure için ödenecek taksit tutarını bildirerek yapmak zorundadır. Borç yapılandırmasını kabul eden bankanın erken ödeme komisyonu adı altında ve plan değişikliği adı altında yeniden ücret talep etmesi usul ve yasaya aykırıdır Faiz oranlarındaki düşüş nedeniyle bankanın yeniden yapılandırma talebini kabul ettiği, bu nedenle komisyon adı altında ücret talep etmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı aksi halin haksız şart niteliğinde olacağı" açıklanmıştır.Bu karardan anlaşıldığı üzere Yüksek Özel Daire konut kredisinin borçlu tüketici tarafından tamamen kapatılması halinde erken ödeme cezasının alınabileceğini ancak kredi kapatılmayıp bankanın kendi inisiyatifi ile tüketicinin düşen faiz oranı sonrası önceki krediyi görünürde kapatıp yeni faiz oranından kredi kullandırmasını kredi kapama olarak kabul etmemektedir. Ayrıca Yargıtay 13 Hukuk Dairesi Emsal 2012/26042 Esas ve 2012/25690 Karar sayılı içtihadında:"-Bununla birlikte davalı bankanın tacir olup. yaptığı masrafları tüketiciden isteme hakkı bulunduğu anlaşılmakta ise de. somut uyuşmazlığın tüketici hukukundan kaynaklandığı da gözetildiğinde, bankanın ancak davaya konu kredinin verilmesi için zorunlu, makul, belgeli masrafları tüketiciden isteyebileceğinin kabulü gerekir. Buna göre; mahkemece davalı bankadan bu yönde delilleri sorulduktan sonra, konusunda uzman bilirkişi ya da heyetinden kredinin kullanılması için zorunlu ve belgeli masrafların neler olduğunun araştırılarak gerektiğinde konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir".Yargıtay 13 Hukuk Dairesinin emsal kararlarından anlaşılacağı üzere Konut kredisinin gerçekte kapatılmadığı halde bankanın düşen faiz oranı sonrasında müşterisini kaybetmemek için krediyi yeniden pazarlama düşüncesiyle yeni bir sözleşme yaparak kredi kullandırması ve önceki krediyi kapatma göstererek erken ödeme cezası almasını sözleşme ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun genel ilkelerine aykırı bulmaktadır.Dosya masraflarına İlişkin olarak yüksek özel daire ilke olarak, bankanın kredi kullanımı için zorunlu, belgeli makul masrafları isteyebileceği bunun dışında masrafları talep edemeyeceğini vurgulamıştır. Buna göre banka kredinin kullanımı için zorunlu, makul belgeli masrafları talep edebileceği ancak bunun ispatını ise bankaya ait olduğunu ilke olarak benimsediğini örnek kararlar anlaşılmaktadır.”
Alıntıları Göster
-
-
-
-
Favori konularima ekliyorum. Mukemmel bi baslik olmus.
Yakinda isime lazim olacak insallah. -
Faydalı bir paylaşım, yöneticilerden isteğim konu silinmesin, gerekirse başka bir yere taşınsın.quote:
Orijinalden alıntı: By_EKReM
Favori konularima ekliyorum. Mukemmel bi baslik olmus.
Yakinda isime lazim olacak insallah. -
Paylasimlar icin tesekkurler.bendekredi karti ucretimi iade aldim.bankada benden habersiz kart ucretini geri yatirdiktan sonra benle celismak istemedikleri icin kartimi iptal etti. bankayi dava etmek istiyorum karta bagli odemelerim vardi bu nedenle odeme yapilamadi elinizde benzer bir ornek karar varmi? -
Kartı iptal etseniz de ödeme yapabilirsiniz. Taksitleriniz de aynı şekilde ödemeye devam edebilirsiniz. Kullandığım kredi kartımı iptal ettirdikten sonra internet üzerinden başka banka kredi kartı ödemelerimden ilgili kapalı kartın borçlarını aylar geldikçe ödeyerek tamamen bitirdim. Kartınız kullanım dışı olabilir ancak numarası kullanıma açıktır. Bu sebeple başka bankadan bankamatik ya da internet online işlemlerden ya da PTT vasıtasıyla ekstre tarihiniz geldiğinde ödemeye devam edebilirsiniz.quote:
Orijinalden alıntı: forumland
Paylasimlar icin tesekkurler.bendekredi karti ucretimi iade aldim.bankada benden habersiz kart ucretini geri yatirdiktan sonra benle celismak istemedikleri icin kartimi iptal etti. bankayi dava etmek istiyorum karta bagli odemelerim vardi bu nedenle odeme yapilamadi elinizde benzer bir ornek karar varmi?
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Brother-II -- 1 Aralık 2013; 18:27:22 >
Benzer içerikler
- a101 kameraları izleniyor mu
- vitaminler.com güvenilir mi
- rüya görmemek için ne yapmalıyım
- aerius 5 mg kullananlar yorumları
- aştiden gölbaşı"na nasıl gidilir
- yeşil nasim
- kasım indirimleri ne zaman
- para sayma makinesi bim
- 5g nedir zararları
- elektrikli bebek arabası
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X