Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
önceki
|
Bildirim
Yeni eğitim sistemi. (1+) 4+4+4. (6. sayfa)
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
2 Misafir - 2 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
Bu durumda tek kazanan şimdilik Koç gibi görünüyor. Meslek lisesi memleket meselesi. 
-
quote:
Orijinalden alıntı: webbie
Peki şöyle sorayım;
Muhafazakar bir ailede yetişmiş ve doğadaki herşeyde tanrıyı gören bir öğretmen.
Muhafazakar bir ailede yetişmiş ve doğadaki herşeyde tanrıyı gören bir öğrenci.
Muhafazakar bir ailede yetişmiş ve doğadaki herşeyde tanrıyı gören bir başbakan ve onun belirlediği eğitim sistemi.
Bu üçünün arasına sıkışmış ve tanrıyı reddeden bir öğrencinin olduğu sınıfta, sizce nasıl bir özgürlükten bahsedilebilir?
Bu arada, bunun tam tersi bir durum da söz konusu olabilir. Ben sadece konu o yönde gittiği için örneği o yönde verdim.
Ayrıca, dünyanın her köşesinde 2+2=4 iken, tanrıyı nerede aradığınız değişkenlik göstermekte, herkesin kendi inancı en doğru olmaktadır ve hiçbirinin de matematikte olduğu şekliyle bir kanıta ihtiyacı yoktur.
Abi bu kadar karışıklığın içinde en azından sebatla ne demek istediğinizi anlatıyorsunuz. bazı noktalarda uyuşmasam bile bu tavrınızı tebrik etmek istiyorum...
-
2. dört yılın acıköğretim olamasından vazgeçildi..3. dört yılda acık öğretim okuyabilecek...
http://www.haberturk.com/gundem/haber/719924-444te-rotus -
sbs nin 6. ve 7. sınıfta kaldırılması için gerekçeleri, çocukların sınav sitresinden ruh sağlıklarının bozulması idi.
ilkokul 4 sonrası başka okula gidilecek anlaşılan. ortaokul benzeri.
bu okullara nasıl gidilecek.
eğer yine bir sınav söz konusu olursa, sbs ten de beter bir şekilde ilkokul 4 içinde çocuklar tam bir sınav manyağı olur.
ikinci 4 yıl için meslek seçimi önemli olacak deniyor. imamhatiplerin orta kısmı açılacağı söylendiğine göre diğer mesleki eğitim için de aynısı söz konusu olmalı.
imamhatip e ailesi yollamıştır, çocuk doktor olmak istiyordur, devlet zorla meslek seçtiremez diye yaygara koparıp katsayıları kaldıran zihniyet,
hangi akılla 4. sınıf sonrası mesleki eğitim için çocukların devlet tarafından yönlendirilmesini savunur!
üniversitelerde bile öğrenciye, "siz belkide fikir değiştirirsiniz diye ilk yıl ortak dersleri veriyoruz, 2. sene için alanınızı seçin" denirken 5. sınıfta mesleki eğitim tam bir saçmalık.
bu değişimin bir gerekçesi yok.
bilen varsa yazsın. ne kötüydü, ne yapılacak, nasıl düzelecek?
bu arada önceki kötünün de kimin eseri olduğunu da söylemek gerekir kanımca.
anlaşılan dindar nesil yetiştirmek için katakulli bu.
her sınıfa zorunlu din dersi konuldu ancak yetmedi.
sınav manyağı çocuklar din derslerini pek takmadı.
ağaç yaş iken eğilir felsefesini uyguluyorlar sanırım...
hadi siz çocuğunuza sabah akşam din dersi verin, evde ilahi dinletin, namaz kıldırın.
zaten dinler bir kitapla sınırlı ve binlerce yıllık, sabit yani.
hadi bu sayede siz ve çocuğunuz cennetlik olsun.
ancak size ne milletin çocuğundan!
din felsefedir. her ülkede hatta her insan tarafından farklı yorumlanır.
bu kadar esnek bir konunun, dindar bir aile tarafından bile, yetersiz olduğuna inanılan hocalar tarafından verilmesine karşı çıkması sıradan bir durumdur.
ben çevremde bu duruma çok kez şahit oldum.
zaten dinler kendi başına yeterli olsaydı tarikatlara, hocalara ne gerek vardı?
demek ki insanların cennete gitmesi için peygamberlerin dışında hala ölümlülere ihtiyaç var, din kitapları aksini söylese de.
görülüyor ki zorunlu din dersleri artarak devam edecek dindar nesiller için.
bakın buraya yazıyorum:
dindarlar kendi içlerinde kavga edeceler bu işin sonucunda.
alevisi, sünnisi, malikisi, şafisi, hambeleisi, yalaka liberali bile, alayı kendi inandıklarının doğru olduğu iddiasıyla kapışacaklar.
şimdi onları birleştiren din düşmanı statükocular ama düşman gittikçe düşmanlıktan çıkmakta...
benim önerim:
okullardaki gereksiz ders yükü azaltılsın.
çocuklar saçma sapan matematikle, fenle, edebiyatla uğraşmasın.
temel bilgiler verilsin. eminim şimdikinden daha fazla öğrenilecektir.
okul böylece öğleye kadar olsun.
öğleden sonra çocuklar sosyal, kültürel, sportif ve bilimsel alanlarda zamanlarını geçirssin.
kim çocuğunun hangi konuda daha beceri sahibi olmasını istiyorsa ona yönlendirdin.
daha çok matematik isteyen öğleden sonra yollasın çocuğunu matematiğe.
isteyenin çocuğu müzik eğitimi alsın isteyenin din.
şimdi uydurduğum bu sistem önermesi bile, saçma sapan, karma karışık uygulanan ya da önerilen sistemlerden 1000 kat daha iyidir diye düşünüyorum...
-
Bugün yeni bir gelişme var. En azından hatanın birinden dönülüyor.
(Tabii Emine Hanım'ın hangi yetki ve sıfatla olaya dahil olduğunu anlayan beri gelsin. Haberimiz olmadan milletvekili, bakan, müsteşar, komisyon görevlisi vb. olduysa bilemem.)
"AK Parti 12 yılık zorunlu eğitim yasa teklifini revize etme kararı aldı. Kız çocuklarının okullaşma oranını olumsuz etkiler eleştirilerine neden olan ilk 4 yılın ardından açıköğretim seçeneğinden vazgeçildi. Açıköğretim ikinci 4 yılın ardından devreye sokulacak.
Hem sivil toplum, hem muhalefet itiraz etti; AK Parti Grup Başkanvekilerinin imzası ile verilen 12 yıllık zorunlu eğitim yasa teklifine.
En çok da ilk dört yılın ardından açıköğretim seçeneğinin yer almasına.
Teklifin Mili Eğitim Komisyonu görüşmelerinde de gerginlik vardı. Nitekim alt komisyona gönderildi ve alt komisyon çalışmaya başlamadan AK Parti grubu kendi içinde değerlendirme yaptı; teklifte revizyona gitme kararı aldı.
ilk 4 yılın ardından açıköğretimden yani evden eğitim seçeneğinden vazgeçildi. Kız çocuklarının okullaşma oranı olumsuz etkilenir endişeleri üzerine.
Çünkü bu endişeyi dile getiren sadece muhalefet olmadı. Emine Erdoğan'ın (?????) da "kız çocukları olumsuz etkilenmesin" mesajını ilgililere ilettiği belirtildi.
Alınan karar gereği, açıköğretim ikinci 4 yılın sonunda devreye girecek. Ama 8 yıllık kesintisiz eğitime geri dönüş de olmayacak.
Yani kesintili eğitim kararından vazgeçilmedi. 4+4+4 formülü geçerli. İlk 4 yılın ardından bazı teknik meslek liseleri ile imam hatiplerin orta bölümlerinin açılması ve isteyen öğrencilerin bu okullarda eğitime devam etmesi sağlanacak."
-
quote:
Orijinalden alıntı: ogh
sbs nin 6. ve 7. sınıfta kaldırılması için gerekçeleri, çocukların sınav sitresinden ruh sağlıklarının bozulması idi.
ilkokul 4 sonrası başka okula gidilecek anlaşılan. ortaokul benzeri.
bu okullara nasıl gidilecek.
eğer yine bir sınav söz konusu olursa, sbs ten de beter bir şekilde ilkokul 4 içinde çocuklar tam bir sınav manyağı olur.
ya sınav yapacaklar çocuklar dersaneye gidecek
yada notlara bakılacak, aileler çocuklarına özel ders aldıracak etüt merkezlerine gönderecek
daha kötüsü not sistemi olursa öğretmene rüşvet teklif eden aileler ve rüşvet alan öğretmenler türeyecek
en azından ricalar minnetler tanıdık kayırma iltimas geçmeler olacak
tabi bu kötü senaryo ama belli bir oranda gerçekleşecektir
-
bunlar mevcut sistemde yokmu :) bunda öncede vardı.
ne kadar müdür yardımcı çocugu tanıdıysam hiçbirinin 4 ten aşagı ortalaması yoktu.
hepsimi zekiydi bunların.
bahsettikleriniz, memurun kapastesi ile ilgili birşey. -
Bundan birkaç sene önce, Ankara'da çok sıkıntılı bir süreç yaşanmıştı ve sıkıntıların kaynağı da su kesintisiydi.
Su kesilmeden aylar önce birçok bilim adamı ve gazete yazarı uyarıda bulunmuş, acil tedbir alınması gerektiğini belirtmişlerdi. Ancak Ankara Büyükşehir Belediyesi çözüm aramak yerine bu bilim adamları ve gazetecilerle uğraşmayı tercih etmişti. Gün gelip çattığında, su bitti ve kesintiler başladı. Ankara Belediyesi'nden de açıklama geldi; "Allah'ın işi!"
Sevgili fizisyen, daha önceki birkaç konuda, en detaylı hatırladığım ise "Üniversitelerde kadrolaşma" ile ilgili konuda, bir fakülte yöneticisinin eşini dostunu üniversite kadrosuna soktuğu yorumu yapılmış ve siz orada, "Ne var yani, daha önceki iktidarlar zamanında da oluyordu." demiştiniz.
Sanırım anlaşamadığımız nokta şu; Burada yer alan ve yorum yapan hiçkimse, bundan önceki iktidarların hatasız olduğunu, torpil ya da rüşvet almadığını, haksızlıklar yapmadığını iddia etmiyor, ama aynı durumdaki insanlar şunu söylüyor "Önceki iktidarlar bu kadar çok Allah'ın adını ağzına almaz, dünyevi meseleleri de dünyada halledeceklerini iddia edip, buna göre davranırlar ve istediklerini yaparlardı." Şimdiki iktidar ise, siz ve birkaç arkadaşın devamlı savunduğu üzere, daha öncekilerden farklıymış gibi bir izlenime sahip olmak istemekte, ama kesinlikle ve kesinlikle kendilerinden önceki hiçbir iktidardan farklı davranmamaktadırlar. Zaten siz de arada sırada söylüyorsunuz; Bu hırsızlıklar, insan hakkını yemeler, rüşvet gibi konular daha önceden de vardı, hala var...
-
Tanıdığım öğretmenlere soruyorum; onların da durumun ne olduğundan haberi yok. -
ben adamlar süper demiyorumki dostum,
bahtiyar hoca bir şeyin olabilecegini söylemiş,
bende zaten devam eden bir şey oldugunu söyledim.
sen istedigin kadar sistem değiştir, bu memur böle oldugu sürece bu olay devam etcek.
ayrıca, bu kadrolaşma konusunda, kimse o zaman isyan etmezken şimdi neden isyan ediliyor onu anlamıyorum içeriginde yazılar
yazmış olmalıyım. öle hatırlıyorum en azından.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi aksinaletinsan -- 29 Şubat 2012; 13:13:52 > -
quote:
Orijinalden alıntı: webbie
Bundan birkaç sene önce, Ankara'da çok sıkıntılı bir süreç yaşanmıştı ve sıkıntıların kaynağı da su kesintisiydi.
Su kesilmeden aylar önce birçok bilim adamı ve gazete yazarı uyarıda bulunmuş, acil tedbir alınması gerektiğini belirtmişlerdi. Ancak Ankara Büyükşehir Belediyesi çözüm aramak yerine bu bilim adamları ve gazetecilerle uğraşmayı tercih etmişti. Gün gelip çattığında, su bitti ve kesintiler başladı. Ankara Belediyesi'nden de açıklama geldi; "Allah'ın işi!"
Sevgili fizisyen, daha önceki birkaç konuda, en detaylı hatırladığım ise "Üniversitelerde kadrolaşma" ile ilgili konuda, bir fakülte yöneticisinin eşini dostunu üniversite kadrosuna soktuğu yorumu yapılmış ve siz orada, "Ne var yani, daha önceki iktidarlar zamanında da oluyordu." demiştiniz.
Sanırım anlaşamadığımız nokta şu; Burada yer alan ve yorum yapan hiçkimse, bundan önceki iktidarların hatasız olduğunu, torpil ya da rüşvet almadığını, haksızlıklar yapmadığını iddia etmiyor, ama aynı durumdaki insanlar şunu söylüyor "Önceki iktidarlar bu kadar çok Allah'ın adını ağzına almaz, dünyevi meseleleri de dünyada halledeceklerini iddia edip, buna göre davranırlar ve istediklerini yaparlardı." Şimdiki iktidar ise, siz ve birkaç arkadaşın devamlı savunduğu üzere, daha öncekilerden farklıymış gibi bir izlenime sahip olmak istemekte, ama kesinlikle ve kesinlikle kendilerinden önceki hiçbir iktidardan farklı davranmamaktadırlar. Zaten siz de arada sırada söylüyorsunuz; Bu hırsızlıklar, insan hakkını yemeler, rüşvet gibi konular daha önceden de vardı, hala var...
Yazdıklarınızın her kelimesine katılıyorum.
-
Tüm muhalefet partilerinin, ODTÜ'nün, TUBİTAK'ın karşı çıktığı bir sistemi zorla dayatıyorlar, sonra bizi halk seçti demokratik bir ülkeyiz diyorlar, o da güzel. Ne deyim ki artık memleket iyiyi gidiyi... -
quote:
Orijinalden alıntı: No Way Out
Tüm muhalefet partilerinin, ODTÜ'nün, TUBİTAK'ın karşı çıktığı bir sistemi zorla dayatıyorlar, sonra bizi halk seçti demokratik bir ülkeyiz diyorlar, o da güzel. Ne deyim ki artık memleket iyiyi gidiyi...
Olur mu efendim? (Başbakanın sözüyle) MİLLET'in arzusu olacak(mış). HANGİ millet? Mesela sizin bahsettikleriniz milletten sayılmıyor herhalde. Çok merak ediyorum, hangi milletten ne zaman bununla ilgili bir "arzu" geldi de o arzuyu yerine getirmeye çalışıyorlar? -
şimdi ki ve bundan önceki eğitim sistemleri ön yargılı kendisi gibi düşünmeyeni yargılayan saldıran küfreden anlamayan anlayamayan ''sen ne yaparsan yap benim gibi düşünmediğin için yaptıkların da senin gibi yanlış'' çı bir bakış açısına sahip bir nesil yetiştirdi.yeni bir eğitim sistemine olan ihtiyaç var olan neslin yapısın da davranışların da tutumların da var olan davranış bakış bozuklukları göz önüne alındığın da çok açık bir şekil de gözükmektedir. -
4+4+4 ile beyin yıkama çalışmaları başlasın, haydin hayırlı olsun memleketimize. Beyni yıkanmış, hür görüşleri olmayan, kopya beyinlerin geleceğine merhaba... Neyse pek de umurumda değil zaten, ben kendi eğitimimi en iyi şekilde tamamlamaya çalışacağım, belki bu sayede ilerde memleketim için elimden bir şeyler gelir. Ne yazık ki şu an çaresiz hissediyorum. -
Ülkemizde hemen her şey zorunlu : Zorunlu askerlik, zorunlu eğitim, zorunlu sosyal güvenlik, zorunlu din dersi, zorunlu oy kullanma, zorunlu kıyafet, zorunlu deprem sigortası v.s v.s .... Hayatımızın her alanı "zorunlu".
Ve Biz "demokratik, çağdaş bir ülkeyiz.."
Ve Milletimiz "çağdaşlığı" nasıl anlıyor, neresinden anlıyor bilmiyorum.. -
biz zorunluluktan demokratik bir ülkeyiz :) -
bence 5 yıl normal eğitim.3 yıl normal eğitim+çıraklık eğitimi.8 yıl sonunda çıraklık eğitimi mi teorik eğitim belli olacak.birde meslek sahibi olanlarında her zaman teknoloji ve teorik eğitim alanında kendisini geliştirmesi gerekir. -
Çocuk, devletin değil ailenindir. Ailenin rızası dışında devletin çocuğa herhangi bir dini, mezhebi, siyasi görüşü veya ideolojiyi dayatması zulümdür. Zorunlu din dersi de yanlıştır, zorunlu ideolojik propaganda da yanlış...
Bence çözüm: Merkezden müfredat dayatmaktan vazgeçmeli devlet... İnsanlar; kendi inançları, fikirleri çerçevesinde özgürce müfredat hazırlayıp hakiki manasıyla özel okul açabilmelidir. Devlet, bu okulları şiddete yöneltmeme, evrensel insan hakları gibi noktalardan denetlemelidir. Mesela Aleviler kendi inançlarına göre okul açabilmeli vb.
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
