Şimdi Ara

Yeni eğitim sistemi. (1+) 4+4+4.

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
147
Cevap
0
Favori
6.839
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Yeni eğitim sistemi. (1+) 4+4+4.

    Nedir, ne değildir?



    Şu anda ülkemizde 8 yıllık “kesintisiz” zorunlu eğitim yerine 12 yıllık “kesintili” zorunlu eğitim getiren yasa teklifi tartışılmaktadır. Bu teklifi birçok açıdan değerlendirmek gerekmektedir.
    Zorunlu eğitimin 8 yıldan, 12 yıla çıkarılması olumlu bir gelişmedir. Zorunlu eğitim süresinin artırılması, çağ nüfusun tamamının okullu olması ve eğitimini sürdürmesi açısından son derece önemlidir. Ancak, zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılması yeterli değildir. Zorunlu eğitim okul öncesi ile birlikte 13 yıl olmalıdır. Yasa teklifinde fiziki alt yapının yetersiz olması gerekçesiyle okul öncesinin kapsam dışı bırakılması büyük bir hatadır. Bilindiği gibi zaten Milli Eğitim Bakanlığı 71 ilde okul öncesini zorunlu hale getirmişti. Bu aşamada, bundan geri adım atılması Milli Eğitim Bakanlığı’nın havlu attığı ve AKP iktidarının okul öncesi eğitimde başarısızlığını kabullendiği anlamına gelecektir. Okul öncesi eğitimin önemini kavrayamayan, on yıllık iktidarı süresince bu konuda fiziki alt yapıyı sağlamak için elinden geleni yapmak yerine, kolay yolu seçerek okul öncesi eğitimi zorunlu eğitim kapsamından çıkaran zihniyeti kabul etmek mümkün değildir. Okullarda alt yapı yetersizliğinden yakınmak yerine ya da okul öncesinin zorunlu olmasından vazgeçmek yerine çözüm üretmek, gücü ve mali imkânları elinde bulunduran iktidarın asli görevidir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın Strateji Raporunda, 2013 yılında okul öncesi eğitimin 81 ilde zorunlu olacağı, hatta yabancı dil eğitiminin okul öncesinden başlatılacağı ifade edilmektedir. Hal böyleyken, bu teklif Milli Eğitim Bakanlığı’na sorulmadan mı hazırlanmıştır? Yoksa Bakanlık okul öncesi eğitimin zorunlu olmasından vaz mı geçmiştir? Bu soruların cevabı verilmelidir.
    Öte yandan Avrupa Birliği ülkelerinde okul öncesi eğitime büyük öneme sahiptir. Zorunlu eğitim yılı ortalaması OECD ülkelerinde 13 iken, Türkiye’de 8 yıldır. 2009 itibariyle Türkiye’de 5-14 yaş arası okullaşma oranı yüzde 91.3’tür. Oysa bu alanda OECD ortalaması yüzde 98.6 düzeyindedir. İlköğretim öncesi okullaşma oranı Fransa, İngiltere, İtalya’da, Belçika’da, İspanya’da, Hollanda’da yüzde 100’dür. Bu rakamlar ışığında, okul öncesi eğitimde AB ülkelerinin standardını yakalamak için çaba göstermesi gerekenlerin, mevcut durumu daha da geriye götürecek uygulamalar içine girmesi son derece sakıncalıdır.
    Türk Eğitim-Sen olarak, zorunlu eğitimin kesintili olmasına karşı değiliz. Ancak bu model 4+4+4 şeklinde değil; 1+5+3+4 şeklinde olmalıdır. Çünkü; 4+4+4 şeklindeki model binlerce sınıf öğretmenini norm fazlası durumuna düşürecektir. Sınıf öğretmenleri norm fazlası duruma düşerken, bunun karşılığında binlerce branş öğretmeni ihtiyacı doğacaktır. Resmi rakamlara göre Milli Eğitim Bakanlığı’nın şu anda 126 bin öğretmen açığı vardır. 4+4+4 şeklindeki model öğretmen ihtiyacını daha da artıracak ve okullar öğretmensiz kalacak, Bakanlık öğretmen açığını ücretli öğretmen istihdamına ağırlık vererek gidermeye çalışacaktır. Bu da okullarda eğitim-öğretimin kalitesinin düşmesi, verimin azalması, öğrencilerimizin dünya yarışında çok gerilerde kalmasına neden olacaktır. 4+4+4 şeklinde kademeli bir sistemi getirenler, birinci ve ikinci kademe 4 yılı pedagojik açıdan değerlendirmişler midir? Ülkemizin 5 yıllık ilkokul eğitimi üzerine bunca tecrübesi varken; birinci kademe eğitiminin 1 yıl azaltılarak 4 yıla düşürülmesi, 2. kademe eğitiminin 3 yıldan 4 yıla çıkarılması izaha muhtaç bir durumdur.

    KESİNTİLİ EĞİTİM ÖĞRENCİLERİ MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİME YÖNLENDİRMESİ AÇISINDAN ÖNEMLİ ANCAK 4’ÜNCÜ SINIFTAN SONRA AÇIK ÖĞRETİME KARŞIYIZ
    Kesintili eğitim öğrencilerin mesleki ve teknik eğitime yönlendirilmesi açısından olumlu sonuçlar doğurabilecektir. Çünkü ülkemizde mesleki eğitime gereken önem verilmemekte, mesleki eğitim son sıralarda yer almaktadır. Öğrencilerin mesleki anlamda istediği okula gidebilmesi olumlu bir yaklaşımdır. Ancak ilköğretim 4’üncü sınıftan sonra öğrencilerin eğitimlerine açık öğretim yoluyla devam edebilmesine yönelik bir düzenleme yapılmasına kesinlikle karşıyız.

    ÇOCUKLARIN OKUL HAVASINI SOLUMASI, EĞİTİMLERİNİ ÖĞRETMENLERİN GÖZETİMİNDE SÜRDÜRMESİ, KIZ ÇOCUKLARININ OKULA GÖNDERİLMESİ ÇOK ÖNEMLİDİR. NE YAZIK Kİ BU TEKLİFLE ÇOCUK GELİNLERİN SAYISI ARTACAK, ÇOCUK İŞÇİLİĞİNE MEŞRU ZEMİN KAZANDIRILACAKTIR
    Bu düzenleme kız öğrencileri okula gitmesi önünde büyük bir engel olacaktır. Bilindiği gibi bazı bölgelerde aileler çocuklarını okula göndermemek için elinden geleni yapmaktadır. Çocuklarını okutmak yerine tarlada çalıştırmak ya da evlendirmek onlar için en büyük seçenektir. Bu durumda kız çocuklarının okula gönderilmesi için bugüne kadar yapılan kampanyaların hiçbir anlamı kalmayacaktır. Bu düzenleme hayata geçirildiğinde; çocuk gelinlerin sayısı hızla artacak, çocuk işçiliği dolaylı olarak meşru bir zemine kavuşmuş olacak ve en önemlisi özellikle kız çocukları eve hapsedilecektir. Ayrıca bu düzenleme kız çocuklarını hayattan koparmak anlamına da gelmektedir. Bir yandan kadınların çalışma hayatında yer almasını isterken, diğer yandan böyle bir düzenlemenin yapılması tezat oluşturmaktadır.
    Diğer yandan eğitim-öğretim okulda yapılır. Eğitim öğretimi sadece ders kitaplarından ibaret görmek sağlıklı bir yaklaşım değildir. Öğrencilerin okul havasını soluması, arkadaşları ile birlikte olması, eğitimini yüz yüze ve öğretmenlerinin gözetiminde sürdürmesi, sosyalleşebileceği bir ortama sahip olması gibi unsurlarla birlikte eğitim öğretimi değerlendirmek gereklidir. Bundan dolayı okulda eğitim şarttır. Zorunlu eğitim çağındaki çocuklarımız için açık öğretim, ancak, sağlık durumu müsait olmayan ve çalışmak için başka bölgelere giden geçici tarım işçisi ailelerin çocukları için uygulanabilir. Bunun dışındaki tüm çağ nüfusunun okula mutlaka gitmesi sağlanmalıdır. Şayet uygulama teklif edildiği şekilde hayata geçirilirse ülkemizde okullaşma oranları yüzde 100’e ulaşamayacağı gibi daha da geriye gidecek ve eğitimsiz bir nesil yetişecektir. BÖYLE MANTIK DIŞI BİR UYGULAMANIN HAYATA GEÇİRİLMESİ, EĞİTİMİN TEMELİNE DİNAMİT KONULMASI İLE EŞDEĞERDİR.
    Ayrıca belirtmek isteriz ki, teklifte katsayı eşitleme düzenlemesi ve meslek liseleriyle düz liseler arasındaki katsayı farkının kaldırılmasını büyük bir memnuniyetle karşılamaktayız. Yıllardır hiçbir bilimsel ve pedagojik yönü olmayan katsayı zulmünün kaldırılması, meslek lisesi öğrencilerimizi rahatlatacak ve onların da üniversiteli olabilmesi için eşit koşullarda yarışmasını sağlayacaktır.
    Görüşlerimiz doğrultusunda yasa teklifinin yeniden gözden geçirilmesi ülkemizin eğitim geleceği açısından büyük önem taşımaktadır.

    http://www.turkegitimsen.org.tr/haber_goster.php?haber_id=14182







  • kısaca;
    haydi kızlar kocaya !
  • Erkekler de hocaya....

    quote:

    Orijinalden alıntı: ogh

    kısaca;
    haydi kızlar kocaya !
  • Gericilikte gelebilecekleri en son noktaya gelmeye başladılar.Kızlar kocalı küçük beyinler imam hatipli olucak..Devam bakalım..Sonuçta bu eğitim sistemide öbür iktidarlar döneminde yine değişecek..Ama bu dönemin çocukları bundan etkilenecek..Gerçi siyasi islamı getiren bir hükümetten ne beklenir ki..
  • Nice Fehmi Koru kayinpederlerine

    Dayan 80 e, vur 17 e
  • açık öğretim işi yaş...umarım o kısımdan vaz geçilir...
  • Nihayet Avrupa standartlarina yakin bir sistem. Yetenek tespiti ve rehberlik hizmetleri verilebilirse yillardir eksikligini cektigimin meslek egitim adina cok faydali olur.

    Fakat bu "acik ogretimin" mantigini hicbir sekilde anlayamiyorum. Ilkokul 4 sinif yasindaki bir cocuk neden acik ogretime ihtiyac duysun ki? Bunun gerekcesi mutlaka aciklanmali. Bu konuda yukaridaki yaziya katiliyorum.

    Bir baska nokta ise kimin ne egitim alacagina devletin karar verme hakki. Bana gore bu insan haklarina aykiridir. Mutlaka ailenin secim hakki olmasi lazim. Almanyadaki gibi basari durumuna gore "birbirine gecis olanagi olan" esnek bir sistem olmalidir.

    4+4 ile 5+3 un pratikte bir farki yok. Ogretmenlerin rahatlikla adapte olacagini dusunuyorum. Ayrica sinif ogretmeni yerine brans ogretmeninin cogalmasi bence olumlu bir gelisme. Yillardir brans uzmanligi olan ogretmenlerin sinif ogretmeni olarak atanmasi elestirilmiyor mu? Buna neden karsi cikiliyor anlamis degilim.




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    2 vs 1
    3 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: neverlate

    Nihayet Avrupa standartlarina yakin bir sistem. Yetenek tespiti ve rehberlik hizmetleri verilebilirse yillardir eksikligini cektigimin meslek egitim adina cok faydali olur.

    Fakat bu "acik ogretimin" mantigini hicbir sekilde anlayamiyorum. Ilkokul 4 sinif yasindaki bir cocuk neden acik ogretime ihtiyac duysun ki? Bunun gerekcesi mutlaka aciklanmali. Bu konuda yukaridaki yaziya katiliyorum.

    Bir baska nokta ise kimin ne egitim alacagina devletin karar verme hakki. Bana gore bu insan haklarina aykiridir. Mutlaka ailenin secim hakki olmasi lazim. Almanyadaki gibi basari durumuna gore "birbirine gecis olanagi olan" esnek bir sistem olmalidir.

    4+4 ile 5+3 un pratikte bir farki yok. Ogretmenlerin rahatlikla adapte olacagini dusunuyorum. Ayrica sinif ogretmeni yerine brans ogretmeninin cogalmasi bence olumlu bir gelisme. Yillardir brans uzmanligi olan ogretmenlerin sinif ogretmeni olarak atanmasi elestirilmiyor mu? Buna neden karsi cikiliyor anlamis degilim.





    kuran kursu veya cıraklık okuyabilsin diye sanırım..TVde bu tarz muhabbetler vardı.yani haberlerde öyle söylediler..




  • Bu ülkede yaşamayı seviyorum ama;

    Şu ülke toprakları içinde eğitim öğretim aldığım aklıma geldiğinde nefret ediyorum.
  • Kendi değerlerine ve inancına yabancılaşmış, Bazı öğrencilerin Yüzeysel ve sığ bir Ku'an eğitimi alma ihtimalinden bile korkanları ortaya çıkartan yeni sistemdir.. Siyasi iradenin işi bu açıdan kolay, belirlenen politikalara bu kesimin tepkisine bakıp aksini yaparsa mutlaka o iş halkın hayırınadır. Güzel bir test aracı..

    12 yıl önceki cuntacılar tarafından 8 yıllık kesintisiz eğitimi geçilirken doğrudan İHL'leri hedef alma yürekliliğini gösteremediler. Bunu bir sistem olarak sunduklarını savunmak için bütün meslek liselerini kapsayan bir proje olarak uyguladılar Bu esnada ortaya çıkacak sanayideki ara-eleman ihtiyacı veya öğrencilerin mesleki oryantasyanuyla ile ilgili hiç bir bilimsel-pedagojik hazırlıklarının olmadığı çok açıktı. İHL'lileri imhaya o kadar kilitlenmişlerdi ki, bunun neye mal olacağı umurlarında bile değildi.

    Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasına yapılan itirazlar, olaki bir hesap hatasına dayanıyorsa hatırlatalım ki 12, 8'den büyüktür. Eğitim süresi azaltılmıyor artırılıyor. Ama bu sürenin ilk 4 yılından sonra ikinci dört yıl eğilimlere göre yönlendirmelere imkan verecek şekilde düzenleniyor. Bununla hem meslek eğitiminin çeşitlenmesi ve takviye edilmesi hedefleniyor hem de bütün pedagojik değerlendirmelerle en uygun sistem geliştirilmiş oluyor.

    Doğrusu geliştirilen sistem Türkiye'ye özgü bir sistem değil, Avrupa ülkelerinin çok azı dışında hepsinde bu sistem var. İmam-Hatiplerin orta kısımlarının da yeniden açılmasına imkan vermesinin dışında, bu kademeli yapılanmada itiraza konu olan diğer husus kız çocuklarının ikinci kademeden itibaren açık öğertim sistemiyle bu sisteme katılmasına imkan verilmesi.

    Aslında açık öğretim sistemi bir imkan olarak sadece kız çocuklarına hitap etmiyor. Şu veya bu nedenle örgün okula gidemeyebilecek durumda olanlara sunulan bir imkandan ibaret. Zaten zorunluluk süresi artırılarak baskı unsuru olma ihtimali artan eğitimde açık öğretim imkanı toplamda kız çocuklarının eğitim oranını azaltmaz artırır. Hedef eğitim imkanını artırmak suretiyle kadının statüsünü yükseltmekse bunun da açık bir imkan sunacağından hiç kuşku duymamak lazım. Kaldı ki, bu kadar çeşitlenmiş bir okul sisteminde açık öğretimi örgün eğitime tercih edenlerin oranı çok az olur. Ama bir imkan insanların kendilerini biraz daha özgür hissetmelerini sağlar. O da az bir şey değildir.

    Hepsinden daha önemlisi, eğitimin artık bazı insanları dışlamanın değil, aksine memleketin bütün vatandaşlarının gelişimini eşit derecede önemseyen bir konu olmasıdır.

    Not : Yazının bir kısmı Yasin Aktay'ın bugünkü makalesinden alıntıdır.




  • harbiden ya, bu nedir kardeşim.
    siz memnunmusunuz egitim sisteminin bugunki halinden.

    ben değilim.
    tepedeki yazıda zaten tamamen şu oalbilir bu olabilr diye yazmış. bu nedir ya. adam hemen ögretmen eksikliginin ücretli
    ile kapatılacagını sokuşturmuş araya. tarihin en çok ögretmen alımını yapmışlar, çııkıp ücretli kadroları kalkacak diye açıklama yapmışlar.
    daha ne yapsınlar. ama sendika doguya gider gitmez görevden istifa edip tekrar kpss den batıya gelen karaktersiz ögretmenlerden bahsetmemiş.


    gecen bakan açıklıyo, mevcut sistemin başarısızlıgı ortada.
    ayrıca, 500bin kız cocugu bu sistemde halen okula devam etmiyormuş.
    devlet, para-servis-destek ödemesi-hapis cezası gibi herşeyi yapıyor buna ragmen bu haldeyse ne yapsın adamlar daha.


    takılmıssınız imamhatibe.

    hanginiz okul tercihini lise ortaokul için bilinçli yaptı, hiçbirimiz. ailemiz tuttu kolumuzdan götürdü.
    sorun ne o zaman. bırakın onlarında aileleri nereye istiyorsa versin. 4+4 eger adamlar gönderdikleri ortaokulu begenmezle lisede
    sistemnin gazabına ugramadan istedigi gibi değiştirsin iste. asıl sistem böle olmalı zaten.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: fizisyen

    ...gecen bakan açıklıyo, mevcut sistemin başarısızlıgı ortada.
    ayrıca, 500bin kız cocugu bu sistemde halen okula devam etmiyormuş...


    Mevcut sistemin başarısızlığı ortada, doğru, ama hiçbir sistem BAŞARISIZ olsun diye kurulmamıştır. Dolayısıyla şu an planlanan sistemin de başarılı olma garantisi yok, onu zamanla göreceğiz.

    500.000 kız çocuğunun bu sistemde halen okula gitmediği doğrudur, fakat yeni sistem bunu çözecek mi? Bununla ilgili ne tür farklı uygulamalar yapılacak?
  • 10 -15 YIL sonra okul tartışmaları bitecek bana ögre. HOMESCHOOLİNG gibi denenmiş , verimliliği ve faydaları ispatlanmış bir sisteme doğru geçeceğiz.. Devlete sadık vatandaş yetiştirme aygıtı olan Okul artık ömrünü tamamladı, milyonalrca çocuğu bir sınıfa tıkıp eğitim verme anlayışı tarih oluyor..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi OPTİMİST -- 25 Şubat 2012; 12:11:28 >
  • Yok imamhatip mişte yok şuymuşta diye karşı çıkanlar var.

    imam hatip olmasından mutluluk duyanlarda.

    bu ülkenin imama ihtiyacı yok.

    imam hatip okuyan biriside doktor vb olabilir.

    asıl mesele imam hatipten meslek lisesinden doktor mühendis çıkaracak bir sistem.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: unsal07

    quote:

    Orijinalden alıntı: fizisyen

    ...gecen bakan açıklıyo, mevcut sistemin başarısızlıgı ortada.
    ayrıca, 500bin kız cocugu bu sistemde halen okula devam etmiyormuş...


    Mevcut sistemin başarısızlığı ortada, doğru, ama hiçbir sistem BAŞARISIZ olsun diye kurulmamıştır. Dolayısıyla şu an planlanan sistemin de başarılı olma garantisi yok, onu zamanla göreceğiz.

    500.000 kız çocuğunun bu sistemde halen okula gitmediği doğrudur, fakat yeni sistem bunu çözecek mi? Bununla ilgili ne tür farklı uygulamalar yapılacak?

    bende onu diyorum dostum.
    hiç bilmedigimiz bir konu hakkında, şunu getircek bunu götürcek diye tartışmak ne kadar mantıklı sence.

    ayrıca, sistemi çok düzeltmek isteyen adam şunu bilir.
    15 yaşında bir çocuk veli sinin istedigi lise dışında bir okula yazılmamıştır bugün kadar.
    bende öyleydimi sizde öyleydiniz, halende öyle.
    sen sistemi düzetlmek istiyorsan,
    devlet alır cocugu lise 1 sonunda karşına derki, anan baban seni bıurya kaydettirmiş
    sen burayı becerebilcekmisin,yapabilecekmisin, sevdinmi.
    o zaman dogru sistem kurulmuş olur.

    ama mevcut sistem ne yapıyor, 15 yaşında bir çocugu ailesinin kararı yüzünden yargılıyor.
    nerde insan hakları? bumudur olması gereken.
    ben 10 sayısal sınıfından en iyi 2. sınıftaydım. sırf meslek lisesi oldugum için miletin 3te 1i bana ek puan verildi.
    ailesinin, bu cocuk okumaz diye meslek lisesine verdigi, devlettekilerinde ideolojik tatminlerinde dolayı
    sistem tarafından ezilmiş bir kişiyim ben.
    benim sucum ne.kim suçlu peki.
    bu sendika çıkıp aileme hesap sormuşmu? hayır.
    bu sendika çıkıp devlete hesap sormuşmu? hayır.

    ayrıca, bu sendikalara zerre kadar güvenmiyorum.
    birinin eski başkanı akp de, ötekininki chp de.
    nerden bilcem ben bu sendikanın x partisi için sistemi kötülemedigini?
    kendi çıkarları dogrultusunda insanları yönlendirmedigini?
    varmı bunun kanıtı?
    yok.



    wirlieben;
    asıl mesele imam hatipten meslek lisesinden doktor mühendis çıkaracak bir sistem.

    budur işte.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi aksinaletinsan -- 25 Şubat 2012; 12:29:26 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: WirLieBen

    Yok imamhatip mişte yok şuymuşta diye karşı çıkanlar var.

    imam hatip olmasından mutluluk duyanlarda.

    bu ülkenin imama ihtiyacı yok.

    imam hatip okuyan biriside doktor vb olabilir.

    asıl mesele imam hatipten meslek lisesinden doktor mühendis çıkaracak bir sistem.


  • quote:

    Orijinalden alıntı: WirLieBen

    Yok imamhatip mişte yok şuymuşta diye karşı çıkanlar var.

    imam hatip olmasından mutluluk duyanlarda.

    bu ülkenin imama ihtiyacı yok.

    imam hatip okuyan biriside doktor vb olabilir.

    asıl mesele imam hatipten meslek lisesinden doktor mühendis çıkaracak bir sistem.


    Genel olarak mantıklı yazılarınızı görmekteyim ancak, sakıncanız olmasın zira, imam hatiplerin amacı imam yetiştirmek değildir. Malesef yukarıda bazı arkadaşlar bu konuyu acındıracak hale getirmişler.

    İmam hatiplerin başarısını söylememe gerek yok sanırım. Ben Orta okulda imam hatipi terk ettim istemeyerekte olsa. Şuanki eğitim sistemi zamanında geçtiğim ilköğretim okulu ise emin olun içler acısıydı. Nedenlerini sıralayayım. İster katılırsınız ister katılmazsınız.

    - Öncelikle en önemlisi, biz okulda hacaya karşı lavbali olmayı bırak aynı koridordan geçerken üstümüze çeki düzen verirdik. Açık söyleyeyim ben bunu ne lk öğretim boyunca okullarda, nede lise hayatımda görmedim.
    - Kız erkek ilişkileri herkesin kendi bileceği iştir ancak biz kız kardeşimiz olsada olmasada adımıza laf getirtecek davranışlarda bulunmazdık.
    - Ayrıca o zamanki imamhatiplerin üniversite başarısınıda söylememe gerek yok sanırım.

    Neden İHL lere bir düşmanlık var bazı arkadaşlar tarafından anlamıyorum. Bu insanlar bir anda saf dışı bırakılırken yobazlık yok. Tekrar hakkı verileceği zaman ise gericiler, hocalar, böyle düzen olurmu gibi aflar yürümekte. Ben inandığıma dayanarak söylüyorumki. Hakikat olanı Kafir dahi söylese arkasında dururum. Ama inançlı insanların, özellikle bu kültürün içinde yaşamış ve atalarını bilen insanların böyle söylemlerde bulunması gerçekten çok üzücü

    WirLieBen bu yazının hepsi sizinle alakalı değil yanlış anlamayacağınızı umuyorum. Genel olarak bir tepki... bahsettiğiniz sistem vardı ve kimler tarafından engellendiğide aşikar ortadadır...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi abdullahors84 -- 25 Şubat 2012; 13:01:30 >




  • Vay be.Muhafazakarlar demokrat kesildiler.O kadar demokratlar ki;alkol alan bayan öğretmenleri lojmandan atarlar;aleviler haklarını AİHM den almasına rağmen vermezler(Madımakta zaten gördük demokratlıklarını);80 darbesinin ürünlerine karşı olurken o zaman getirilen zorunlu sunni islam din derslerine karşı olmayı bırak ders sayısını arttırmak isterler..Siz mi demokratsınız.Erbakanda çıkıp demiyor muydu laik devletin garantisi benim.Tabi milletvekilleri tek gerçek şeriatla olur;biz iktidara gelip sonra silahla bu düzeni yıkarız vs. vs diyordu.Siz bizi biliyorsunuz bizde sizi biliyoruz.O zaman neden görüşlerimizi birbirimize kabul ettiriyoruzki.İHL den mezun olan bir adam kadın eşitliğine,demokrasiye,laikliğe karşıdır.Çünkü islamın doğası bunu emreder.Yani dindar yada dinci olan birisi çıkıpta ben alkol almam ama alanada karışmam demez.Ben alkol almam alanada içirtmem der.Buna karşı olanlar olursa malum ülkelerdeki gibi cezalandırılırlar..O yüzden dolayı diyorum ki birbirimizi yemeyelim.Madem hepiniz bu kadar özgürlükçüsünüz.O zaman devlet herkese özgür olsun.İsteyen eşcinsel evlilik yapsın.Mesela kanallar gece 24 ten sonra erotik vb. gibi şeyleri yayınlayabilsin.İsteyen kanalda sabahtan akşama kadar dini yayın yapsın..Mademki özgürlükçüsünüz.Yapın o zaman bunları.Başkasının özgürlüğüne müdahale olmadıkça herkes istediği şekilde yaşasın..Ama siz onada karşınız..Çünkü sizler sadece islami kurallara göre yaşayan kişilerin kamu alanlarında özgür olmasını istiyorsunuz.Yani başı kapalı olan birisi memur olabilir derken saçı uzun,küpeli,yüzüne kadar dövmeli yada mini etekli bir bayanın memurluk yapmasına karşı oluyorsunuz..Hani demokrattınız.Geçiniz..Sizler demokrasiyi amaç değil araç olarak kullanıyorsunuz..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kei$er$oZe -- 25 Şubat 2012; 14:01:57 >




  • ne saçma bir yazı olmuş.

    dindar adam bilirki, islamda kadın erkekten daha üstündür.
    alkol içme der , ama bunu yasaklayamaz. çünkü dinde uyarma vardır. komşundan sorumlusundur.
    İHL mezunu varsa aramızda sölesin, kadın eşitligine demokrasiye karşımıymış, okulda onlarmı ögretiliyormuş.
    son olarak özgürlük diyorsak, saçma sapan sebelerden dolay yasaklar uygulanmasın.
    kimi neden ilgilendirir, başörtüsü küpesi tırnagı. beni neden ilgilendirir. insan olsun yeter ya. sizin içinde öle değilmi.
    herşey özgür olsun. bu durumda laiklik maddeniz çöker.
    çünkü en temel yasakçı madde odur.
    vatandaşımzı dedğimiz bir yabancı ibadet edemiyor çünkü ibadet merkezi açamaz.
    devlet mezhep tanımaz. peki bu ülkede yaşayan sünniler hariç diger mezhepler ne olcak.
    bumu devletin adaleti. başınıza gelsin istermisiniz bu.
    ne oldu laiklik o zaman.

    yukarda oecd ülkeleri yazılmış. bunların kaçında ögrenciler istemedikleri dersleri almak zorunda bırakılıyormuş
    kaçında kılık kıyafet serbestligi varmış bunlar paylaşılmamış.

    bizim bu şeklilci-ideolojik kavgalarımız yüzünden asıl detay kaçıyor.
    sendika, acaba en son açıklanan oecd ülkeleri arası sınav sonuclarını açıklamadı.
    neden. biliyormusunuz, fen matematik alandaki başarı sıramızı.
    bilmiyoruz. bilmemize gerek yok.
    bizim için önemliolan , kişiye zorla dayatılan sistemin dine olan yatkınlıgıdır.
    tıpkı şuan konuştugumuz gibi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi aksinaletinsan -- 25 Şubat 2012; 15:01:03 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kei$er$oZe

    Vay be.Muhafazakarlar demokrat kesildiler.O kadar demokratlar ki;alkol alan bayan öğretmenleri lojmandan atarlar;aleviler haklarını AİHM den almasına rağmen vermezler(Madımakta zaten gördük demokratlıklarını);80 darbesinin ürünlerine karşı olurken o zaman getirilen zorunlu sunni islam din derslerine karşı olmayı bırak ders sayısını arttırmak isterler..Siz mi demokratsınız.Erbakanda çıkıp demiyor muydu laik devletin garantisi benim.Tabi milletvekilleri tek gerçek şeriatla olur;biz iktidara gelip sonra silahla bu düzeni yıkarız vs. vs diyordu.Siz bizi biliyorsunuz bizde sizi biliyoruz.O zaman neden görüşlerimizi birbirimize kabul ettiriyoruzki.İHL den mezun olan bir adam kadın eşitliğine,demokrasiye,laikliğe karşıdır.Çünkü islamın doğası bunu emreder.Yani dindar yada dinci olan birisi çıkıpta ben alkol almam ama alanada karışmam demez.Ben alkol almam alanada içirtmem der.Buna karşı olanlar olursa malum ülkelerdeki gibi cezalandırılırlar..O yüzden dolayı diyorum ki birbirimizi yemeyelim.Madem hepiniz bu kadar özgürlükçüsünüz.O zaman devlet herkese özgür olsun.İsteyen eşcinsel evlilik yapsın.Mesela kanallar gece 24 ten sonra erotik vb. gibi şeyleri yayınlayabilsin.İsteyen kanalda sabahtan akşama kadar dini yayın yapsın..Mademki özgürlükçüsünüz.Yapın o zaman bunları.Başkasının özgürlüğüne müdahale olmadıkça herkes istediği şekilde yaşasın..Ama siz onada karşınız..Çünkü sizler sadece islami kurallara göre yaşayan kişilerin kamu alanlarında özgür olmasını istiyorsunuz.Yani başı kapalı olan birisi memur olabilir derken saçı uzun,küpeli,yüzüne kadar dövmeli yada mini etekli bir bayanın memurluk yapmasına karşı oluyorsunuz..Hani demokrattınız.Geçiniz..Sizler demokrasiyi amaç değil araç olarak kullanıyorsunuz..

    Söylediklerinin hak olan tarafı neresi arkadaşım. Elbetteki gençlik belli bir yaşa kadar muhafaza edilecek. izlemek istiyorsan özelinde izle. Siz biz meselesini ben sana yapmam ki neden bu kadar sertsiniz anlayamıyorum. Belki yazdıklarınız direk bana değil ama alakadar ediyor. lütfen biraz birbirimizi anlamaya çalışalım. Bu mesele benim noktamda üstünlük meselesi değildir ki bu noktada hatalarımız varsa belirtin...




  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.