Değerli forum okurları öncelikle bu konuyu yabancı ve yerli olarak 2 tip yatırımcı için değerlendireceğim, yanlış düşündüğüm bi nokta varsa lütfen düzeltin. Hükümet yetkilileri faizi düşürmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bunun sebebini de yatırımcının düşük faizle yatırım yapmasını sağlamak olarak söylüyorlar, Yani yatırımcı yatırımını yapacak istihdam sağlayacak işsizlik azalacak refah düzeyi artacak vs.. ama Faizi düşürmek dövizin artmasına sebep oluyor maliyetlerde dövizle beraber artıyor. Yatırımcının yapacağı yatırım 3 sene önce 100 bin TL iken şuan 400 Bin TL. Yani yerli yatırımcı TL ile bir iş kurmak isterse 3 sene öncesine göre daha fazla para yatırması gerekiyor. Bu işi kredi ile yapacak olursa ne yaşar bi örnekle anlatayım *3 sene önce 80 bin TL olan aracı yüksek faizle Kredi çekip alıyoken şuan aynı aracın fiyatı 200 Bin TL düşük Faizle Kredi çekip alabilir . Sizce hangisi mantıklı ? Gelelim Yabancı Yatırımcıya, Yabancı yatırımcı 3 sene önce 100 bin Euroya yaptığı yatırımı belki şuan 80 bin euroya yapabiliyor. Düşük faizle de Kredisini alıyor. Hem döviz yüksek hem faiz düşük. Yatırım için gayet cazip bi ülke. Benim düşüncem: Yapılmak istenen yabancı yatırımcıyı ülkeye çekmek ama bu sırada Yerli yatırımcı zarar görüyor Siz konu hakkında ne düşünüyorsunuz ? |
Yüksek maliyet düşük faiz VS düşük maliyet yüksek faiz
-
-
Toplayicilik, takas en ideali.
-
Ekonomist değilim ama , benim yorumum dış güçler dedikleri şey aslında kendileri mi oluyor, yada dış güçlere suç atıp üstüne birde onlar için çalışıyorlar gibi!
-
Konuyu iç ve dış yatırımcı açısından değerlendirecek olursak;
Makro iktisatın temel varsayımlarından biri faiz düşerse yatırım artar, yatırım artarsa milli gelir artar formülü mevcut. Ancak iç yatırımcı için ara mamül ve sabit sermaye yatırımı(makina,araç,teçhizat,teknoloji) kalemleri ithal olduğu için döviz kurlarındaki dalgalanma düşük faizde dahi yatırımcı için çok büyük bir problem oluşturabilir.
- Örnek olarak bir iç yatırımcı düşük kur ve yüksek faizle yatırım kararı verdi. Kurun stabil olduğu varsayımı ile yatırım yaparken hesapladığı maliyette çok fazla bir dalgalanma söz konusu olmaz. Çünkü kur stabil dedik ve krediye ödeyeceği miktar da belli. Yatırımcının bu durumunda üreteceği malla ilgili maliyeti büyük oranda sabit sadece işçilik, vergiler vb. sabit olduğu için rekabet ortamında belirleyeceği satış fiyatında uzun süre fazla bir değişik olmaz. Bunu genel piyasa için düşünürsek rekabet ortamında bütün üreticiler aynı yaklaşımla hareket edeceği için enflasyon 2 dönemde çok fazla değişkenlik göstermez.
Tabi ki işin bir de enflasyon açısından değerlendirilmesi gerekiyor. Yatırım için baz olarak sadece kur-faizden başka değişkenlerde mevcut ama ana omurga saydığım 3 etmen. Enflasyonist ortamda ise yapılan yatırımın toplam değeri, yatırıma harcanan emek ve bunun getirisinin enflasyon karşısında değer kaybetmemesi önemli. 1. örnekte saydığım duruma bir de aşırı dalgalanan kur açısından baktığınız zaman ara mamül ve diğer döviz bazlı girdilerin maliyetleri sürekli artar, piyasada fiyat belirleme mekanizması sürekli yukarı yönlü hareket eder devamında enflasyonist bir ortam oluşturur. Faiz düşük olsa dahi yatırımcı için sadece çok az bir girdi maliyeti(kredi) sabit kalmakta. Bu durum iç yatırımcı için artık katlanılmaz noktaya geldiği zaman ise sermaye yatırımdan ziyade spekülatif işlemlere(kredi çekip döviz alma, aracılık, stoklama) kayar. Spekülatif işlemin getirisi ortama göre daha hızlı ve yüksek seviyede gerçekleşir. Ancak üretim yatırımının kendisini amorti etme süresi daha uzundur.
Dış yatırımlar açısından vaktim olduğu zaman editlerim.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Bundeskanzler -- 9 Aralık 2021; 18:19:12 >
-
Değerli cevabınız için teşekkürler. Çok haklısınız üretim yapmak yerine stoklama yapmanın getirisi kısa sürede daha fazla. Ben dövizi bir lokomotif olarak düşünüyorum ve bu lokomotifin vagonlarını da bizim yatırımlarımız(Stoklarımız) olarak. Birçok kişi eviyle , arabasıyla herhangi bir yatırımıyla bu trene biniyor peki ya binemeyenler ne olacak hiç bir yatırımı olmayanlar, mevcut sistemin bu lokomotife daha fazla kömür atıp hızlandırması nelere sebep olacak .
Sizce bizi daha neler bekliyor. Ekonomi bilginize saygı duydum ve cevabınızı gerçekten merak ediyorum.
-
Ülkede adalet ve hukuk sistemi işlemedikçe hiç bir yabancı yatırımcı ülkeye gelmez, aynı şekilde yarın bir gün kar ederim para kazanırım göze batar, şirketime çökerler diyen yerli yatırımcıda yatırım yapmıyor.
Aslında şu an AKP nin hiç bir ekonomi programı yok, tuşlara random basıyor.
-
Belirttiğin gibi yabancı yatırımcı için biraz faydalı gibi olur ama ülkede belirsizlik var çalışanların maaşı kaç olacak belli değil yani döviz cinsinden. Geçenlerde işyerleri için doğalgaz ve elektriğe yüksek zam geldi yine geçen senelerde kurumlar vergisi %25e çıktı. Yabancı yatırımcı bu nedenle yapacağı işin maliyetini hesaplamadigi için bu işe kalkışmaz
Yerli yatırımcı içinde %15 faiz düşük sayılmaz ve ne kadar süre bu sevide kalacağı da belli değil. TOKİ evleri için geçen sene uyguladığı %0.49 aylık faiz avantajlıydı mesela veya pandemi kredisi dedikleri ve yine 0.49dan verdikleri krediler düşük faize örnek gösterebilir
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Tek_Kisilik_Muhalefet -- 10 Aralık 2021; 21:29:38 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Tahmin konusunda kendime çok güvenmiyorum :) ancak içerisinde bulunduğumuz durum 70'lerin sonu 80'lerin ortasına kadar ABD'de yaşanan enflasyona biraz benziyor. O dönemki FED başkanları (önce)William Miller ve (sonra)Paul Vockler'in uyguladığı politikaları inceleyebilirsiniz.
Bizi neler bekliyor hususunda kendi çapımda düşük faiz bu enflasyonda sürdürebilir olmadığını düşünüyorum. Yüksek enflasyon ortamında benzer bir politika yani faizi düşük tutma 94 krizi öncesinde uygulanmış, merkez bankası politika faizini düşürmüş ancak sonucu kriz olmuştu tam olarak aynı olmasa da(94'de kamu harcamaları finansmanı da önemli bir etkendi) günümüz ile benzer oluşum sebepleri(kurun aşırı yükselmesi, enflasyonun patlaması) mevcut.
Kurun kontrolü için yapılan döviz satışları şuan ki dolara olan yoğun talebi kısmak yerine yatırımcıları daha da iştahlandırmakta. Merkez Bankası rezervleri de zaten uzun süreli müdahaleleri kompanse edebilecek düzeyde görünmüyor.
-
Yapılan birşey yok plan yok onu unutun.
Merkez bankası ekside borçlar zirvede bunun bedeli ödeniyor şuan.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-39A3D5E9A -- 12 Aralık 2021; 11:15:50 >
< Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X