Zorlu Holding'de Ramazan krizi! - Cem Köksal hakkında 5 yıl 3 ay hapis istemiyle dava açıldı (6. sayfa)

Eski Zorlu Holding Üst Yöneticisi (CEO) Bekir Cem Köksal hakkında 5 yıl 3 aya kadar hapis istemi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Zorlu Holding'e bağlı Vestel Üst Yöneticisi Ergün Güler "mağdur" sıfatıyla yer aldı.

Mağdur Ergün Güler'in ramazan ayı nedeniyle 28 Şubat'ta Vestel çalışanları ve yöneticileri ile Zorlu Holding'in yöneticilerine kurumsal mail adresinden toplu olarak ramazan tebriği içerikli elektronik posta gönderdiği belirtilen iddianamede, suç tarihinde Zorlu Holding'in Üst Yöneticisi olan Köksal'ın ise buna cevaben, mağdura ve mailde ekli tüm kullanıcılara ramazan ayının kutlanmaması içerikli toplu mail gönderdiği anlatıldı.

İddianamede, söz konu mailin bir kısım sosyal medya platformlarında ve basın yayın organlarında da yayınlandığı aktarılarak, mail içeriğindeki ifadeler nedeniyle Köksal hakkında "inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme" suçundan resen soruşturma başlatıldığı ifade edildi.

MAĞDUR GÜLER'İN İFADESİ

İddianamede ifadesi yer alan mağdur Ergün Güler, yaklaşık 26 yıldır Zorlu Holding'in iştiraki olan Vestel şirketlerinde değişik görevlerde çalıştığını, bir buçuk yıldır da üst yönetici olarak görev yaptığını söyledi.

Çalıştığı süreçte resmi ve dini bayramlarla özel günlerde şirket içi tüm çalışan ve yöneticiler ile Zorlu Holding yöneticilerine kutlama mesajları gönderdiğini belirten Güler, daha önce gönderdiği mesajlarla ilgili herhangi bir uyarı veya engelleme olmadığını dile getirdi.

Güler, 28 Şubat'ta da ramazan ayı münasebetiyle şirket çalışanları ve yöneticileri ile Zorlu Holding yöneticilerine kurumsal adresten mail gönderdiğini anlatarak, aynı tarihte Bekir Cem Köksal'ın, mailine "Ergün, bizim kurumsal olarak kutlanacak günler listemizde Ramazan ayı yer almıyor..." şeklinde başlayan bir cevap yazdığını kaydetti.

Kendisinin bu maili gördükten sonra Köksal'ı arayarak yaptığının yanlış olduğunu söylediğini belirten Güler, Köksal'ın da aslında maili sadece kendisine göndereceğini, yanlışlıkla tümünü yanıtlayı seçtiği için tüm katılımcı listesine mailin gittiğini söylediğini aktardı.

Güler, daha sonra Köksal hakkında soruşturma başlatıldığını basın yayın organlarından öğrendiğini, olay sebebiyle kimseden şikayetçi olmadığını dile getirdi.

KÖKSAL'IN MESAJINDAKİ İFADELER ÇALIŞANLAR ÜZERİNDE BASKI KURMAYA YÖNELİK

İddianamede, "Köksal'ın kullandığı ifadelerinin, ifade özgürlüğü ve eleştiri sınırlarını aşarak, mağdur ve diğer çalışanların inanç, düşünce ve kanaatlerinden kaynaklanan yaşam tarzlarına ilişkin tercihlerine hukuka aykırı davranışla müdahale etme niteliğinde" olduğu kaydedildi.

Köksal'ın şirketteki konumu, mağdurun çalıştığı şirketin de Zorlu Holding'e bağlı olması nedeniyle aralarındaki hiyerarşi de dikkate alındığında, mesaj içeriğindeki ifadelerinin mağdur ve Vestel çalışanları üzerinde baskı kurmaya, iradelerini etkilemeye ve sanık Köksal'ın amacı doğrultusunda sonuç doğurmaya elverişli olduğu belirtilen iddianamede, Köksal'ın suçtan kurtulmaya yönelik savunmasına itibar edilmediği kaydedildi.

İddianamede, Köksal'ın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında tek eylemle mağdura ve Vestel Şirketler Grubu çalışanlarına yönelik üzerine atılı suçu zincirleme şekilde işlediğine dair hakkında kamu davası açılmasını gerektirir yeterli şüphenin oluştuğu aktarıldı.

Sanık Köksal'ın "zincirleme şekilde inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme" suçundan 1 yıl 3 aydan 5 yıl 3 aya kadar hapsi istenen iddianame, Asliye Ceza Mahkemesince kabul edildi.

Soruşturma kapsamında gözaltına alınan Köksal, sevk edildiği adliyede hakkında yurt dışına çıkış yasağı konularak serbest bırakılmıştı. Zorlu Holding Yönetim Kurulu da Köksal'ın holdingin CEO'luğu görevinden istifa ettiğini duyurmuştu.

Hürriyet

Bireysel anlamda kimsenin inanç düşünce ve kanaat hürriyetiyle alakalı problem yok. Orası bir şirket, kimsenin babasının firması değil.

Zorlu kendi şirket politikasını güdebilir ve mesaj yayınlamak zorunda değil..

Bu cinneti zorlu ta ülkeye telefonlar için zam çaktırma peşindeyken göstermezsiniz ama adam her şeyi kutlamıyoruz deyince delirirsiniz.

Bu yaklaşımından dolayı firmayı sevmeyebilirsiniz yalnız herkesi böyle linçletirseniz ülkenin damına çekici korsunuz.

Adam kendi instagramından falan mesajını atar geçer, şirket müdahale ederse bu suçtur.

Avukat bir arkadaş varsa bizi bilgilendirebilir, grok mesela şöyle bir şey yazdı.

" Zorlu Holding eski CEO’su Cem Köksal’ın istifası, Vestel CEO’su Ergün Güler’in çalışanlara Ramazan tebrik mesajı göndermesi ve Köksal’ın buna karşı çıkarak şirketin dini bayramlar dışında kutlama yapmaması gerektiğini belirtmesi üzerine yaşanan tartışmalarla bağlantılı. Köksal’ın yazışmaları, sosyal medyada yayılınca İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, “inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme” (TCK Madde 115) suçlamasıyla soruşturma başlattı ve Köksal kısa süreliğine gözaltına alındı. Ardından 1 Mart 2025’te istifa etti.

Hukuki açıdan, bir şirketin iç politikası olarak hangi günlerin kutlanacağına karar vermesi, özel sektörde genellikle şirketin tasarrufundadır ve doğrudan suç teşkil etmez. Ancak Köksal’ın mesajında, Ramazan’ın kurumsal olarak kutlanmasını engellemesi, savcılık tarafından TCK 115’e dayandırılarak “inanç özgürlüğüne müdahale” olarak yorumlandı. Bu madde, bir kimsenin inançlarını açıklamasını veya ibadetini engellemeye yönelik eylemleri cezalandırır. Burada kritik nokta, Köksal’ın mesajının çalışanların bireysel inançlarını hedef aldığına dair bir algı oluşması ve bunun sosyal medyada tepki çekmesiyle savcılığın resen harekete geçmesi.

Hukuken, bir CEO’nun şirket içi iletişimde dini kutlamaları sınırlandırması, ifade özgürlüğü ve şirket yönetimi kapsamında değerlendirilebilir. Ancak Türkiye’nin sosyo-kültürel ve hukuki bağlamında, böyle bir tavrın “inanç özgürlüğünü engelleme” olarak yorumlanması mümkün hale geldi, özellikle kamuoyu baskısıyla. Soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede, Köksal için 5 yıl 3 aya kadar hapis cezası talep edildiği belirtiliyor, fakat bu henüz mahkemece kesinleşmiş bir karar değil.

Özetle, hukuken bu durumun suç teşkil etmesi tartışmalı; çünkü şirket politikası belirlemek CEO’nun yetkisinde, ama mesajın üslubu ve kamuoyuna yansıması, TCK 115 kapsamında soruşturmayı tetikledi. Yargı süreci, olayın hukuki sınırlarını daha net çizebilir. "

AKP yine dini hassasiyette gri alanı incelterek insanlara saldırıyor.

Yuh anasını satayım oldu olacak idam etsinler. 5 yıl hapis istemi.