Şimdi Ara

100 Yıl Sonra Kore'lilerin Bile Atatürk'ten Övgü İle Bahsediyor Oluşu

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
14
Cevap
0
Favori
934
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
31 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • 지식해적단youtube
    🏴‍☠️지식해적단 멤버십 가입 https://www.youtube.com/channel/UC9cCBxBAQW2CzLYeT20q49A/join ☠ 궁금한 거? 구독과 좋아요만 눌러주면 우리가 알아서 약탈해줄게! 🦜 형제의 나라로 내적 친밀감이 상당한 튀르키예. 19세기까지만 해도 오스만 제국이라는 이름으로 전 세계에 위용을 떨쳤습니다. 그러나 튀르키예에서는 오스만 제국 시절에 대한 취급이 별로 좋지 못하다는데… 왤까요? 튀르키예라는 나라가 탄생한 과정을 통해 알아봅니다. #튀르키예 #터키 #오스만제국
    https://www.youtube.com/watch?si=D8ddn3FDkbdv_Sbj&v=oxWbuEnb3Ww&feature=youtu.be

    Türkiye'nin Erdoğan tarafından içine sürüklendiği Ortadogu bataklığına ise eleştiriliyor yorumlarda . Bu saygınlığı para ile kazanamazsınız, propaganda ile kazanamazsınız...


    Turkiye'nin büyük olumlu imajı son 20 yılda yokoluo gitti , bizim bu ülkenin içindeki garibanlar propaganda yayinin yapan havuz medyasına ait ana akım kanallar nedeniyle bizi bir halt zannediyor, uçuyoruz zannediyor, Almanya vb kıskanıyor zannediyor ancak tüm dünyada Turkiye'ye acınarak bakılıyor artık.


    Beş para etmez bir ortadogu memleketi olarak görülüyoruz... Dünyadaki algınız bu kadar bozulduğunda, halklar sizi ilkel ce Yabani olarak düşündüğünde diplomasi alanında da dünyada eliniz inanılmaz zayifliyor.


    Bugün Ukrayna ve Filistin savaşı olmasaydı Erdoğan Turkiye'si tüm bolgede cuzzamli muamelesi görür haldeydi , bizimkiler ise değerli yalnızlık gibi saçmalıklarla mlsf cahil kesimi avutuyorlardı...


    Çok ureyebilirsiniz , Ortadogudan seçmen ithal edebilirsiniz ancak saygınlık elde edemezsiniz. Bugün artık hickimse Turklere vize dahi vermek istemiyor ...Tebrikler Ortadogulu olmayı arzulayan arkadaşlar!




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 16 Ağustos 2024; 1:11:52 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >







  • Koreliler Atatürk'ü Joseon Hanedanından Kral Sejong (1418-1450) ile kıyaslarlar.Kral Sejong'un Kore tarihindeki ünvanı ise 'Bilge Kral'dır.


    Peki Kral Sejong ile Atatürk arasındaki benzerlikler nelerdir?


    Kral Sejong tahtta çıktığında Joseon hanedanlığı 1392'de yeni kurulmuş bir hanedanlıktı.Zaten kendiside Joseon Krallığının dördüncü Kralı olur.Kendisinden önceki üç Kral döneminde ise taht kavgası hakimdir.Özellikle babası (3.)Kral Taejong döneminde hem eski hanedan (Koryo) mensuplarına ve yandaşlarına hem de tahttına muhalif olan herkese yönelik şiddetin hakim olduğu bir dönemdir.


    Ancak onun kendisinden önceki tüm Kore Krallarından ayıran özelliği binlerce yıl boyunca Kore'de egemen olan Çin yazı sistemine ve Çin kültürüne karşı 'Kore dili' ve 'kültürünü' ön plana çıkartmasıdır.Bugün hem G.Kore hem de K.Kore'de 'resmi alfabe' olan Hangıl'ın 'resmi' mucididir.Hangıl'ı icat ederek Kore'de ki yazı sistemini Çin yazı sistemi olan 'Hanca'dan kurtarmak istemiştir.


    Şimdi buradan bakılınca Kral Sejong'un bu hamlesinin ne kadar büyük olduğunu anlamak zor olabilir lakin Kral Sejong'un bu hareketi ülkedeki tüm konfüçyüsçü alimleri ve asiller sınıfını ayaklandırmış,devlet bürokrasisinin kilitlenmesine neden olmuş,eğitim tamamen durmuş,devlet işlerini yürüten memurların çoğunluğu iş bırakmıştır.Yani Krallık tam anlamıyla kargaşa ve kaos içine düşmüş ve Hangıl'a karşı ciddi bir muhalefet gelişmiştir.Konfüçyüsçü alimler Konfüçyüsçü metinleri doğru ve eksiksiz anlaşılması için Hancanın şart olduğunu,Hanca ile yazılmayan yazıların hiçbir edebi değerinin olmadığını,Çin alfabesinin çok üstün özellikleri olduğunu,medeniyetin beşiği olan Çin'den birşeyler öğrenilmek isteniyorsa Çin alfabesinden vazgeçilmemesi gerektiğini ileri sürerek Hangıl'a karşı çıkmışlardır.(Bu gerekçeler bir yerden tanıdık geliyor değil mi?)


    Asiller sınıfının karşı çıkmasının nedeni ise okuma-yazmanın o dönem ayrıcalıklı bir özellik olmasıydı.Hanca ile okuma ve yazma öğrenmek çok uzun ve zahmetli bir işti.Ancak Hangıl ile okuma ve yazma öğrenmek çok kolaydı.Sıradan çiftçiler,köylüler ve köleler bile Hangıl sayesiyle hızlı şekilde okuma yazma öğrenebiliyordu.Dolayısıyla bu durum asiller açısından kendilerine yapılmış bir hakaret olarak görüldü ve Hangıl'a karşı şiddetli bir muhalefetin oluşmasına neden oldu.Asiller nasıl olurda kölelerin ve köylülerin yazdığı alfabeyi kullanabilirdi?Köleler ve köylüler nasıl olurda kendileri ile bir konuda eşitlenebilirdi?


    Nitekim Kral Sejong 1450'de 53 yaş gibi çok genç sayılacak bir yaşta ölmesiyle beraber Hangıl alfabesi rafa kaldırıldı.Hangıl zaten onun döneminde (1444 senesinde halka duyurmuştu) zoraki toplum ve devlet hayatında yer buluyordu ancak onun ölümüyle beraber hangıl tamamen terk edildi ve hanca tekrar güç kazandı.Hangıl ise halk arasında zaman zaman 'halkçı' edebiyatçılar tarafından kullanılan ve sadece düşük seviyedeki insanlara hitap eden öykülerde,şiirlerde vs kullanılan bir alfabe olarak varlığını dar bir alanda sürdürdü.Bu durum 1897'de İmparator Gojong'un tekrar hangıl alfabesini 'gabo reformları' kapsamında Joseon hanedanlığının resmi alfabesi olarak ilan etmesine kadar sürdü.1945'te Kore Japon işgalinden kurtulduktan sonra kurulan her iki Kore devletinde de 'Hangıl' resmi alfabe olarak kabul edildi.


    Bu nedenle Koreliler genelde Kral Sejong ile Atatürk'ü reform ve 'harf inkılabı' açısından karşılaştırırlar.Zaten bugün G.Kore'de okutulan tarih kitaplarında bizdekinin aksine kültür,medeniyet alanında yapılan çalışmalar daha ön planda tutulur ve reformcu Krallar daha ağırlıklı olarak anlatılır.Bugün G.Kore'nin teknolojide,kültürde ve ekonomide ileride olmasının altında yatan nedenlerden biri çocuklara reformcu,yenilikçi isimleri 'rol model' olarak sunmalarının etkisi büyüktür.


    Türkiye'de ise Osmanlı'da ki en büyük reformları yapan ve Türkiye Cumhuriyetinin adeta temellerini atan II.Mahmut'un dahi doğru dürüst anlatıldığını ve rol model olarak gösterildiğini göremezsiniz...

  • Koreliler Atatürk'ü Joseon Hanedanından Kral Sejong (1418-1450) ile kıyaslarlar.Kral Sejong'un Kore tarihindeki ünvanı ise 'Bilge Kral'dır.


    Peki Kral Sejong ile Atatürk arasındaki benzerlikler nelerdir?


    Kral Sejong tahtta çıktığında Joseon hanedanlığı 1392'de yeni kurulmuş bir hanedanlıktı.Zaten kendiside Joseon Krallığının dördüncü Kralı olur.Kendisinden önceki üç Kral döneminde ise taht kavgası hakimdir.Özellikle babası (3.)Kral Taejong döneminde hem eski hanedan (Koryo) mensuplarına ve yandaşlarına hem de tahttına muhalif olan herkese yönelik şiddetin hakim olduğu bir dönemdir.


    Ancak onun kendisinden önceki tüm Kore Krallarından ayıran özelliği binlerce yıl boyunca Kore'de egemen olan Çin yazı sistemine ve Çin kültürüne karşı 'Kore dili' ve 'kültürünü' ön plana çıkartmasıdır.Bugün hem G.Kore hem de K.Kore'de 'resmi alfabe' olan Hangıl'ın 'resmi' mucididir.Hangıl'ı icat ederek Kore'de ki yazı sistemini Çin yazı sistemi olan 'Hanca'dan kurtarmak istemiştir.


    Şimdi buradan bakılınca Kral Sejong'un bu hamlesinin ne kadar büyük olduğunu anlamak zor olabilir lakin Kral Sejong'un bu hareketi ülkedeki tüm konfüçyüsçü alimleri ve asiller sınıfını ayaklandırmış,devlet bürokrasisinin kilitlenmesine neden olmuş,eğitim tamamen durmuş,devlet işlerini yürüten memurların çoğunluğu iş bırakmıştır.Yani Krallık tam anlamıyla kargaşa ve kaos içine düşmüş ve Hangıl'a karşı ciddi bir muhalefet gelişmiştir.Konfüçyüsçü alimler Konfüçyüsçü metinleri doğru ve eksiksiz anlaşılması için Hancanın şart olduğunu,Hanca ile yazılmayan yazıların hiçbir edebi değerinin olmadığını,Çin alfabesinin çok üstün özellikleri olduğunu,medeniyetin beşiği olan Çin'den birşeyler öğrenilmek isteniyorsa Çin alfabesinden vazgeçilmemesi gerektiğini ileri sürerek Hangıl'a karşı çıkmışlardır.(Bu gerekçeler bir yerden tanıdık geliyor değil mi?)


    Asiller sınıfının karşı çıkmasının nedeni ise okuma-yazmanın o dönem ayrıcalıklı bir özellik olmasıydı.Hanca ile okuma ve yazma öğrenmek çok uzun ve zahmetli bir işti.Ancak Hangıl ile okuma ve yazma öğrenmek çok kolaydı.Sıradan çiftçiler,köylüler ve köleler bile Hangıl sayesiyle hızlı şekilde okuma yazma öğrenebiliyordu.Dolayısıyla bu durum asiller açısından kendilerine yapılmış bir hakaret olarak görüldü ve Hangıl'a karşı şiddetli bir muhalefetin oluşmasına neden oldu.Asiller nasıl olurda kölelerin ve köylülerin yazdığı alfabeyi kullanabilirdi?Köleler ve köylüler nasıl olurda kendileri ile bir konuda eşitlenebilirdi?


    Nitekim Kral Sejong 1450'de 53 yaş gibi çok genç sayılacak bir yaşta ölmesiyle beraber Hangıl alfabesi rafa kaldırıldı.Hangıl zaten onun döneminde (1444 senesinde halka duyurmuştu) zoraki toplum ve devlet hayatında yer buluyordu ancak onun ölümüyle beraber hangıl tamamen terk edildi ve hanca tekrar güç kazandı.Hangıl ise halk arasında zaman zaman 'halkçı' edebiyatçılar tarafından kullanılan ve sadece düşük seviyedeki insanlara hitap eden öykülerde,şiirlerde vs kullanılan bir alfabe olarak varlığını dar bir alanda sürdürdü.Bu durum 1897'de İmparator Gojong'un tekrar hangıl alfabesini 'gabo reformları' kapsamında Joseon hanedanlığının resmi alfabesi olarak ilan etmesine kadar sürdü.1945'te Kore Japon işgalinden kurtulduktan sonra kurulan her iki Kore devletinde de 'Hangıl' resmi alfabe olarak kabul edildi.


    Bu nedenle Koreliler genelde Kral Sejong ile Atatürk'ü reform ve 'harf inkılabı' açısından karşılaştırırlar.Zaten bugün G.Kore'de okutulan tarih kitaplarında bizdekinin aksine kültür,medeniyet alanında yapılan çalışmalar daha ön planda tutulur ve reformcu Krallar daha ağırlıklı olarak anlatılır.Bugün G.Kore'nin teknolojide,kültürde ve ekonomide ileride olmasının altında yatan nedenlerden biri çocuklara reformcu,yenilikçi isimleri 'rol model' olarak sunmalarının etkisi büyüktür.


    Türkiye'de ise Osmanlı'da ki en büyük reformları yapan ve Türkiye Cumhuriyetinin adeta temellerini atan II.Mahmut'un dahi doğru dürüst anlatıldığını ve rol model olarak gösterildiğini göremezsiniz...





  • Long Nightt kullanıcısına yanıt

    Yorumlarda Kral Jaseon + Yi Sun Sin 'in birleşimi gibi demişler. Yi Sun Sin' 1500lerin sonunda Kore'ye gerçekleşen Japon istilası sırasında çok büyük başarılar kazanmış, milli kahraman olarak görülen bir Kore Amirali.


    Ne yazık ki Tutkiye'de olan en çirkin şey siyasal İslamcıların milli kültürü uyandırmak isteyen , Turkiye'yi Arap kültürünün artık gerileyen ve boğucu atmosferinde çıkartıp Milli kimliği güçlendiren onderlerin çeşitli çirkin iftiralarla itibarsizlastirilmqya çalışılması. Atatürk'e yönelik planlı Feto karalama kampanyasini hepimiz gördük. Daha sonra o Fetoculwrin ülkeye yaptıklarını da gördük. Ülkenin bütün gizli belgelerini yirtdisinq kaçırdıkları, bürokrasi ve devlet aklını tahrip ettiklerini hatta Turkiye'yi Rusya ile savaşa bile sokmaya çalıştıklarını.


    Çünkü siyasal islam gayri milli bir jeoloji olarak ülkeyi istenen batağa sürüklemek adina yurtdusinda özellikle batililarca güzel bir aparat olarak görüldü. Suriye iç Savaşını kışkırtıp Suriyeyi çökertmek adına ABD tarafından oynanan oyunun baş aktörlerinden siyasal islamcilar oldu. Suriyeyi yokettiler , kukla Pkk yönetimi insa ettiler , Turkiyeyi tüm kaynakları ile bu batağa sokup tukettiler ve dış yardıma muhtaç, iç demografik yapısı bozuk haje getirdiler . Tutkiye'de milli bir anlayış olsaydı Abd bunu yapamazdı o nedenle siyasal islam denen koku disardaķi ideoloji Turkiyeye ihraç edildi .


    Bugün Türkiye artık bir ülke olarak dünyadaki tüm imajinij kaybetti. Vahşi, ilkel , cihadcilarla özdeşleşen ve diğer ülkelerin iç işlerine karışıp yıkıcı faaliyetler güden bir ülke olarak yansitildi. Kaçmaması siyasal İslamcıların eli ile Türkiye

    Uuslarasi toplumun dışına atıldı. Bu sayede Türkiye üzerindeki batililarin gelecek planları için oluşacak uluslarasi baskı minimuma indirildi. Çünkü su anki Turkiye gibi ilkel , Yabani ve saldırgan içinde ortadogulu vahşiler kaynayan etnik yapısı bozulmus bir ülkeye gelecekte " Demokrasi " getirmek hiçte zor olmayacak.


    Pkklilar ve siyasal islamci - cihadci aparatlar hazır, bozuk etnik ve mezhepçilik kargaşa icin ortam hazır, Turkiyenin dış dünyadan izole edilmesi ve dışarıya demokrasi getirilmesi gereken vahşi bir memleket gibi gösterilmesi hazır. Siyasal islamci Akp hukumetketinin ve stratejik Sığlık Davutoglunun felaket dış politikası ile adım adım Turkiye'nin etrafını saran de facto terör yapılanmaları hazır. Iste bu nedenle Turkiye'de devlet kadrolarında bu cahillikle devam edemez ve etmemeli, bu tuzak kapanmadan kurtulmak zorundayız.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 16 Ağustos 2024; 8:8:36 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Periah kullanıcısına yanıt

    Kral Jaseon'dan kasıtları Joseon hanedanlığının kurucusu olan General Yi Seog-ye'dir.Bu general Koryo Krallığına bağlı olarak hizmet ediyordu ancak Koryo Krallığı 1300'lü yıllara gelindiğinde oldukça zayıflamış ve hem Çin'de ki Moğolların saldırısına hem de Güney'den Japonya'dan gelen korsan akınlarına maruz kalarak iç karışıklık içerisine düşmüştü.General Yi Seong Ye bu ortam içerisinde sivrilmiş ve Kuzey'de Moğol saldırılarını püskürttüğü gibi Güneyden gelen Japon korsan akımlarınıda engellemişti.1380'lere geliğinde ise Koryo Krallığı içerisinde itibarı ve prestiji oldukça artmış vaziyetteydi.


    34.Koryo Kralı U ise General Yi'nin yükselişini engellemek ve ordusunu heba etmek maksadıyla kendisine bugün Çin sınırları içerisinde yer alan Liadong yarımadasını ele geçirme emri verir.General Yi ise bu emri 'sorumsuzluk' olarak değerlendirerek 1388'de isyan eder ve Kral U'yu tahttan indirir.Yerine iki tane daha kukla kral geçirdikten sonra 1392'de bizzat kendisi tahtta geçerek 'Yi' hanedanlığını kurar ve Krallığın adını 'Joseon' olarak değiştirir.General Yi'nin isyan etmesinin nedenlerinden biride Koryo'nun gerek Moğol saldırıları gerekse Japonya'dan gelen korsan akınları nedeniyle oldukça zayıflamış durumda olmasıydı.Kral U'nun bunlarla ilgilenmek yerine kendi güvenliği için Çin ile yeni bir savaşa girmek istemesini 'sorumsuzluk' olarak değerlendirmesinin nedeni budur.


    Atatürk ile kıyaslamalarının altında yatan neden Atatürk'ün de tıpkı General Yi gibi kendi halkını ön plana alarak İstanbul hükümetine ve padişaha karşı isyan etmesi ve Osmanlı hanedanına son vererek yeni bir devlet kurmasıdır.Üstelik Atatürk yeni bir hanedanlık kurmamış bunun yerine 'Cumhuriyet'e dayalı bir devlet kurmuştur.Bu özelliğide Korelilerin ayrıca ilgilerini çeker.


    Amiral Yi Sun Sin ise 1592-1598 yılları arasında Japon istilasına karşı üstün başarı gösteren Koreli denizcidir.Genelde Barbaros Hayrettin Paşa ile kıyaslarla...Amiral Yi Sun Sin 1592-1598 yılları arasında gerçekleşen Japon istilasında denizlerde kendisinden üstün Japon donanmasını defalarca mağlup ederek Kore'nin istilasını sona erdirmede kritik rol oyan bir denizcidir.Hatta Japonya'nın 1590'larda Kore'yi istila etmesini büyük ölçüde Amiral Yi Sun Sin engellemiştir diyebiliriz.Zaten 1598'de yine Japonlarla girdiği bir deniz muharebesi esnasında aldığı yaralar neticesinde hayatını kaybetmiştir.


    Öte yandan Türkiye'nin son 20 yılda iyice ortadoğu ülkesi haline getirildiğine dair düşüncelerinize katılıyorum.Bundan 20 yıl önce Türkiye balkan ülkeleri seviyesinde bir ülke olarak değerlendirilirken ve tüm ortadoğu ülkelerine nazaran daha gelişmiş tek 'müslüman' nüfuslu ülke olarak örnek gösterilirken bugün Türkiye hızla ortadoğu ülkeleri,Afganistan,Pakistan,İran ve Bangladeş ülkeleri ile aynı seviyeye düşürülmüş vaziyette..


    Mesela eskiden Türkiye'yi 'ortadoğulu' olarak göstermek için özel çaba harcarlardı.Türkiye'ye gelen yabancı basın ısrarla ve inatla Türkiye ile ilgili haberlerin arkasında 'arap müzikleri' koyar ve en dinci mahallelerden görüntüler çekerek videolar hazırlarlardı.Hatta 2001'de vizyona giren 'Altın Yumruk İstanbul'da filmine bakarsanız İstanbul'un en az gelişmiş mahallelerinin,semtlerinin ve dinci kesimin özellikle bol yer verildiğini göreceksinizdir.Ama bugün bunun için özel bir çaba harcamalarına gerek kalmadı.


    Tabii tüm bunların yapılmasında amaç Türkiye'yi modern Dünya'dan dışlanmasını kolaylaştırmak ve İran'a,Pakistan'a,Afganistan'a,Bangladeş'e ve diğer ortadoğu ülkelerine çekilen muamelelerin çekilmesini sağlayabilmek.Nitekim bunu her alanda yaşamaya başladık.Meksika gibi Türkiye'den daha az gelişmiş bir Güney Amerika ülkesi bile Türklere vize vermez hale geldi.Bu konuda bahsettiğimiz G.Kore bile aramızda 'vize' şartı olmamasına rağmen Türkiye'den gelen turistleri özel sorgu odalarında sorgulamakta,tüm evraklarını iyice incelemekte ve gerekirse ülkeye almamaktadır.Nitekim bu durumu gezi videolarını takip ediyorsanız G.Kore'ye girmeye çalışan Türk gezginlerin videolarında görebilirsiniz.Halbuki eskiden Türkiye'den gelen Türkler çok rahat bir şekilde ülkeye girebiliyorlardı.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Long Nightt -- 16 Ağustos 2024; 12:18:21 >




  • Anlatamazsınız.

  • Gel de IQ puanı ayakkabı numarasından küçük dincilere anlat.

  • aha yeni düşman bulundu koreliler. turist olarak gelen korelilere saldırır bu yobazlar.

  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Sadece Kore mi? Bütün dünya ülkeleri Atatürkümüzden övgüyle bahsediyor.

  • Leprikonlar da nonstop sektirmeye devam ama...

  • Ne güzel detaylı konu yapmışsınız... teşekkürler.


    Bize yazacak şey kalmamış. Gün geliyor insan, forumda Kore tarihini bilen birisine de rastlıyor demek ki.


    @Periah @Long Nightt

  • Karbon 12 K kullanıcısına yanıt

    Asıl övgüyü Long Night arkadaşımız hakediyor ama yinede saolun  




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 19 Ağustos 2024; 14:28:15 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Atatürk gelmiş geçmiş en iyi liderdir. Mesela napolyon diyorlar, ulan napolyon dediğin adam kendi ego tatmini için binlerce insanını yok yere savaşa sürüklemiş biridir. Atatürk ise milletin hayatı tehlikede olmadıkça savaşı cinayet olarak tanımlamış biridir. Belki devrim anlamında Johan Vilhelm Snellman örnek verilebilir ama Atatürk gibi 7 düvelle savaşmamıştır Johan Vilhelm Snellman.





  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.