Merhaba lise ikide okulu bıraktım pisman olup aciktan bitirdim üniversite de okumak istiyorum ama aciktan değil. Örgün eğitimden aldığım bilgiyi ve tadı aciktan alamadım. Sadece sınavlara giriyorsun ondan puan almak da kolay olmuyor aldığın diploma meslek hayatında bir ise yaramıyor üni okuyan arkadaşlarıma aciktan değil dimi diye soran iş yerleri oldu. Hayatta çok fazla pişmanlıklarım var. Girdiğim iş yerlerinden hiçbir verim alamadım. Herkes birbiriyle rekabet içinde eziyorlar paranı vermiyorlar. Haliyle benim de mental durumum etkilendi. İş konusunda yüzüm gülmüyor. Saygılı merhametli diksiyonu düzgün biriyim yaşananları hak etmiyorum. Keşke okuyup iyi yerlere gelseydim diyorum. Sürekli saçma sapan islere girip aynı yola çıkmaktan yoruldum. Bir yol katedemedim bari bir hayalimin peşinden gideyim. Okumayı seven biri olmasam hiç uniye başlamak istemezdim. Okuma bosver zamana yazık diyenler oluyor. Kafam çok karışık. Geç mi okumak için. Yasitlarimdan okulu bitirip evlenenler oldu. Benden de evlilik bekleyecekler illa ki ama düşünmüyorum. Ne yapmaliyim sizce? İki yıllık mı dört yıllık mı daha iyi olur ne bölümü önerirsiniz yasim 23 biraz işlerim var halletmem gereken bu sürede para da biriktirecegim 25 26 yi bulur. Yaşımdan küçük gösteriyorum beni görseniz en fazla 18 dersiniz. Bu avantaj olur mu bilmiyorum. Cevaplarınızi bekliyorum. Buradan ve dm üzerinden gelen destekleriniz beni mutlu edecektir :) < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi gecedekiduman -- 28 Eylül 2024; 21:43:48 > |
25-26 yaşında üniversiteye başlamak?
-
-
Of be kanka bu ikilimde bende kalmıştım zamanında. 19 Yaşımda önlisansa başladım 21'de bitirdim. 3 Yıl hastalıklar yüzünden zaman kaybettikten sonra 24 yaşımda lisans'a başlayıp 28 Yaşımdada ordan mezun olup eğitim hayatımı sonlandırdım. Kendi deneyimlerimi anlatayım.
Öncelikle ben okumayı okula gitmeyi okul ortamını gerçekten seviyorum. Bugün 30 yaşındayım ve hala aklım yükseklisansta. Özellikle iş hayatına atılınca okul yıllarının ne kadar güzel olduğunu cidden anlıyorsun. Hergün gitmek zorunda olmadığın bir iş. Kafam çok rahat oluyordu. Ayrıca yurtdışı doğumlu olduğum için 28 yaşıma kadar okuduğum sürece döviz cinsinden para aldım. Bide üstüne yurtiçi kyk bursuda çıkınca valla değmeyin keyfime. Her dakikasından keyif aldım.
Amma ve lakin herşey toz pembede değildi. Bir kere şunu söyliyim kesinlikle z kuşağını anlamıyorum ben aga. Bizim zamanımızda saçını maviye boyayanı döverlerdi, şimdi boyayınca cool oluyorsun. Cidden kuşak farkını iliklerime kadar hissettim. Ortamlar beni bozdu diyebilirim. Sınıfta otomobili olan 3 kişiden birisi bendim yinede kendi halimde takılmak zorunda kaldım. Not felanda toplayamadığım için vize finallerde zorlandım.
Hayatımdaki en büyük pişmanlıklardan birisi önlisanstı. KESİNLİKLE önlisans okumayın. Liseden farkı yok. Üniversitenin tadı başka, lise defterini artık kapatın gitsin. Dgs hayalide boş bir hayalden öteye gitmiyor. Matematikçiler mühendis olmak için giriyor onlarla yarışamazsınız. Gerçekçi olun.
Son olarak "beni rekabet ortamında eziyorlar" yazmışsın. Malesef güncel iş hayatı ortamında durum lisans mezunları içinde aynı be bro. Bazen cidden diyorum ki herşeyi bırakayım motokurye olayım biraz kafamı dinliyim. Millet resmen birbirini yiyor şuan. Hani eğer odtü ve itü!den mezun olamayacaksan üniversite okuduğundada ezilmeye devame edeceksin. Yani büyük bir beklenti içine girip hayal kırıklığına uğramanı istemem. Hayat senin hayatın bro. Yolunu seç arkana bakma.
-
Çok farklı değişkenlere bağlı, maddi durumun, görünüşün(sosyal ortam adına bence önemli), mentaliten(daha genç adamlara uyum sağlayabilecek misin) gibi gibi değişkenlerin yanında bir de okuduğunda 29-30 gibi mezun olacağından iş yapabileceğin bir bölüm mü gibi faktörler var. Yoksa her zaman üniversite okunur, yani mesele diploma ise. Ama sosyal ortam da istiyorsan ilk değişkenler biraz önemli. Çok farklı tipler gördüm, 25'li yaşlarda olup kafa ve görünüş olarak 20'lerde gibi takılan (gerçekten görünüş olarak babyface diyebileceğimiz tipler) ya da 20 yaşlarında olup 25-30 gibi gösterenler. Burada iş biraz sana bağlı. -
Bu tip konular baya açılıyor neredeyse görüp duyduklarımı yazıyorum.
Gördüğüm en uç örnek, 62 yaşında başlayıp 68de ege eczacılığı bitiren emekli bir asker haberlerde görürsün yaz internete. 50lerde afla tıppa tekrar geri dönen başka biri, 30unda 2. üni okuyanlar..
Eğer amacın en kısa sürede okulu bitirip maaşa geçip memur olmaksa bitirenlerin haline bak 3 kuruş için ömürlerini heba edip evlenip o borcu ödeyecekler.
Eğer ki öğrenmeyi okula gitmeyi sürekli kendini geliştirebileceğin biryer olarak görür de bu amaçla başlarsan üniye, para zaten gelir.
Aradaki yaş farkına gelince de akıl yaşta değil baştadır durumu oluyor özellikle iyi yerlerde okuduğun zaman çünkü örneğin öğrenci 18 , hoca yada her kim olursa 58 yaşında oluyor mesela ancak adam memuriyet kafası yaptığı rutin işini diğerine göre 40 x 365 kere tekrar etmiş. Karşısındaki 18 yaşındaki kişi ise diğerine göre daha kendini geliştirmiş birisi olunca da 58 yaşındakinin morali bozulup şu velede bak senden mi öğrenecem işi durumuna düşüyor.
Yani demem o ki nitelikli insan kaynağının olduğu yerlerde üniversiteyi okuyacağım dersen karşılaştığın insanlar, daha disiplinli, çalışkan olduğundan entelektüelitesine de yansıyor aklına da. Yani yaş sadece bir sayıdan ibaret oluyor.
-
O yaşta başlanırsa tıp fakültesine başlanır bu da iyi bir sıralama demektir. Herkesin bildiği bölüm ve üniversiteler dışında okumaya gerek yok. Sana daha fazla vakit kaybı yazar. Üstelik yaş farkından dolayı alışman zor olur.
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X