Şimdi Ara

28 yaşındayım ve hiç kız arkadaşım olmadı (7. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü1 Mobil
5 sn
189
Cevap
17
Favori
25.213
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
144 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: DaRKFoRCeS

    34 yaşındayım benimde olmadı.

    Takmıyorum.

    Olanlarıda görüyoruz.

    Birbirlerinin sevgisini tüketiyorlar sadece.

    Tam tüketim toplumu olmuş millet.

    Sevmeyen pişman sevene düşman.





    Ah ahh içinde neler patlıyor senin

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yorumlari okuyunca biraz halime şükür ettim, istediğim kızı elde edebiliyorum var bi karizmamiz,sempatikligimiz. +20 yasinda adamlarin hic sevgilisi olmamis 18im en az 50 kusur kizla yatip kalkmisimdir cokta eglenceli bir hayatim var uyandığımda kalkip evime gelip kahvaltimi hazırlayacak o kadar kiz varki cok sempatik

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: TurnUp_

    Yorumlari okuyunca biraz halime şükür ettim, istediğim kızı elde edebiliyorum var bi karizmamiz,sempatikligimiz. +20 yasinda adamlarin hic sevgilisi olmamis 18im en az 50 kusur kizla yatip kalkmisimdir cokta eglenceli bir hayatim var uyandığımda kalkip evime gelip kahvaltimi hazırlayacak o kadar kiz varki cok sempatik
    İçimde ,dışımda patlayan birşey yok.

    Düşüncem şudur:Bir kız olsun bir ömür boyu olsun.

    O yüzden bu haldeyim.

    Daha böyle biride çıkmadı.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-563091384 -- 21 Ağustos 2014; 20:14:37 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: redtime


    Edit:Şunu yazmayı unutmuşum çok paran olursa kızlar peşinde koşar diyen tayfa için,ha bir escortla birlikte olmuşsun ha bir kadın seni paran için sevmiş bir farkı yok.Parayla gerçek aşkı satın alamazsın.Parana gelir sadece ye kürküm ye misali.

    her insan karşındakinde birşey bulur ve öyle tanısırlar.Evlenmeye giden ciddi ilişkiden bahsediyorum... Kimi kadın karşıdakinin kaslarını sever , kimi kadın konusmasını sever , kimi kadın giyinişini sever kimide parasını sever... Hiçbir fark yok... Ha yakışıklılıktan sevmiş ha paradan ... Erkekde aynı şekilde karsıdakinin gözlerini çekici bulur , fiziğini çekici bulur , kalçalarını güzel bulur vs... Ve tanısırlar... Sonra o sevgiye dönüşür... Öyle bir sevgiye dönüşürki adamın yakısıklılıgı gitse bile sevgi kalır adamın parası bitse bile sevgi kalır ... Benim çok yakın arkadasım (inanılmaz zengin...) bir hatunla evlendi 5 sene önce.. hatunda benim üniversiteden az çok tanıyorum... Tamamen parası için evlendi çocukla... Daha sonra cocuk battı geçen yıl ve ona destek olan karısı idi... Şimdi toparlanıyor tekrardan... Ve karısı en büyük destekçisi... Benim köpekleri çok seven bir nişanlım var ve çokg üzel bir rottweilerım... Benim nişanlımla yakınlaşma sebebim köpegim idi.. Şimdi ise birbirimize deli gibi aşıgız... Bende onu fiziği ve boyu sebebiyle çekici buldum... Ama şimdi her halini seviyorum... Şunu unutma bu dünyada herşey karsılıklıdır.Taş gibi kadın vucudu istiyorsan sende ona taş gibi birşey vermelisin... Seninle güzel sevişmesini istiyorsan sende onu baska türlü mutlu etmelisin ne bilm hediye alarak mesela... Şöyle bir altlı üstlü düşünürsen herşeyin karsılıklı oldugunu anlarsın.Paran yoksa yakışıklılıgın olacak , onlar yoksa çenen olacak güldüreceksin mutlu ediceksşin karsındaki... Hiçbiri yoksa zaten çok akıllı biri değilsin demektir kadınlar onuda istemez çünkü akıllı biri bu dediklerimden en azından birine sahip olur.Mesela ben kilolu bir adamım ama taş gibi bir sevgilim var... param var az çok ama sevgilim benden çok kazanıyor yani para sebebiyle seçmedi beni... Çok etkili bir çenem var... Kız tavlama konusunda çok çok iyiyimdir.Şöyle söyliyim ilk bulusmamızda kendime aşık ettim konusmamla.2. bulusmamızda çıkmaya basladık.1.5 ay sonrada evlenme teklif ettim mutluluktan ağlayarak kabul etti.Ve hepsini davranışlarıma ve çeneme borçluyum.2 yıl oldu çota mutluyuz deli gibi seviyoruz birbirimizi.Anlatmak istediğim kendini geliştir herhangi bir konuda.Ya çok çalıs para kazan , ya spora git , yada kitap oku kadınlara nasıl davranılıcagıan dair.Birşey vermeden birşey alamassın hayal dünyasında yaşama.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Devian -- 18 Ağustos 2014; 13:27:18 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: jizzy quatily

    beni beğeni ben beğenmem , benim beğendiğim ise beni beğenmez.

    cidden şu söz belki dünyanın yarısından fazlası için söylenmiştir.

    acaba çıtayı çok yüksek tuttuğumuz için mi sap gibi geziyoruz ?

    Alıntıları Göster
    Çevreni genişlet, iyi giyin, bakım salonlarına git ve ya evde bakım yap, parfüm. Bunlar olmazsa olmaz.

    Opsiyonel olarak, aksesuar kullan(zincir, kolye, saat, küpe), spor yap, müzik, oyun, yazılım vb.. hobin olsun.

    En başta zaten çevreyi genişlettikçe, kendine bakmaya başlıyorsun, psikolojik olarak iyimser oluyorsun. Diğer bir yandan kendine bakmaya başladıkça da çevren genişliyor, yine psikolojik olarak iyi oluyorsun.

    İleri yaşlara kadar çevre dar, sevgili yoksa; çalışıldığı taktirde cebe para kalmış olur. Bu da işi kolaylaştırır. Ama mesela 30 yaşına kadar gelip, hala bir işte tutunamamış, birikim yapmamış biriysen vay haline kardeşim.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Okabe Rintarou

    İnşallah ileride ben de senin gibi olmam

    Senin egonu .......

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Devian

    quote:

    Orijinalden alıntı: redtime


    Edit:Şunu yazmayı unutmuşum çok paran olursa kızlar peşinde koşar diyen tayfa için,ha bir escortla birlikte olmuşsun ha bir kadın seni paran için sevmiş bir farkı yok.Parayla gerçek aşkı satın alamazsın.Parana gelir sadece ye kürküm ye misali.

    her insan karşındakinde birşey bulur ve öyle tanısırlar.Evlenmeye giden ciddi ilişkiden bahsediyorum... Kimi kadın karşıdakinin kaslarını sever , kimi kadın konusmasını sever , kimi kadın giyinişini sever kimide parasını sever... Hiçbir fark yok... Ha yakışıklılıktan sevmiş ha paradan ... Erkekde aynı şekilde karsıdakinin gözlerini çekici bulur , fiziğini çekici bulur , kalçalarını güzel bulur vs... Ve tanısırlar... Sonra o sevgiye dönüşür... Öyle bir sevgiye dönüşürki adamın yakısıklılıgı gitse bile sevgi kalır adamın parası bitse bile sevgi kalır ... Benim çok yakın arkadasım (inanılmaz zengin...) bir hatunla evlendi 5 sene önce.. hatunda benim üniversiteden az çok tanıyorum... Tamamen parası için evlendi çocukla... Daha sonra cocuk battı geçen yıl ve ona destek olan karısı idi... Şimdi toparlanıyor tekrardan... Ve karısı en büyük destekçisi... Benim köpekleri çok seven bir nişanlım var ve çokg üzel bir rottweilerım... Benim nişanlımla yakınlaşma sebebim köpegim idi.. Şimdi ise birbirimize deli gibi aşıgız... Bende onu fiziği ve boyu sebebiyle çekici buldum... Ama şimdi her halini seviyorum... Şunu unutma bu dünyada herşey karsılıklıdır.Taş gibi kadın vucudu istiyorsan sende ona taş gibi birşey vermelisin... Seninle güzel sevişmesini istiyorsan sende onu baska türlü mutlu etmelisin ne bilm hediye alarak mesela... Şöyle bir altlı üstlü düşünürsen herşeyin karsılıklı oldugunu anlarsın.Paran yoksa yakışıklılıgın olacak , onlar yoksa çenen olacak güldüreceksin mutlu ediceksşin karsındaki... Hiçbiri yoksa zaten çok akıllı biri değilsin demektir kadınlar onuda istemez çünkü akıllı biri bu dediklerimden en azından birine sahip olur.Mesela ben kilolu bir adamım ama taş gibi bir sevgilim var... param var az çok ama sevgilim benden çok kazanıyor yani para sebebiyle seçmedi beni... Çok etkili bir çenem var... Kız tavlama konusunda çok çok iyiyimdir.Şöyle söyliyim ilk bulusmamızda kendime aşık ettim konusmamla.2. bulusmamızda çıkmaya basladık.1.5 ay sonrada evlenme teklif ettim mutluluktan ağlayarak kabul etti.Ve hepsini davranışlarıma ve çeneme borçluyum.2 yıl oldu çota mutluyuz deli gibi seviyoruz birbirimizi.Anlatmak istediğim kendini geliştir herhangi bir konuda.Ya çok çalıs para kazan , ya spora git , yada kitap oku kadınlara nasıl davranılıcagıan dair.Birşey vermeden birşey alamassın hayal dünyasında yaşama.

    O dediğin çenenin işe yaraması için azda olsa bir tipin olması lazım,çevremden ve kendiğimden gördüğüm kadarıyla insanlar çirkinleri direk eliyor,spor yapıyorum zaten uzun süre güreş yaptım,boş konuşmam bir işim var,yani önce tip geliyor sonra diğerleri ben ne kadar uğraşırsam uğraşayım az biraz tipi olan biri benden 10-0 önde başlıyor.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: lenitolepe

    Çevreni genişlet, iyi giyin, bakım salonlarına git ve ya evde bakım yap, parfüm. Bunlar olmazsa olmaz.

    Opsiyonel olarak, aksesuar kullan(zincir, kolye, saat, küpe), spor yap, müzik, oyun, yazılım vb.. hobin olsun.

    En başta zaten çevreyi genişlettikçe, kendine bakmaya başlıyorsun, psikolojik olarak iyimser oluyorsun. Diğer bir yandan kendine bakmaya başladıkça da çevren genişliyor, yine psikolojik olarak iyi oluyorsun.

    İleri yaşlara kadar çevre dar, sevgili yoksa; çalışıldığı taktirde cebe para kalmış olur. Bu da işi kolaylaştırır. Ama mesela 30 yaşına kadar gelip, hala bir işte tutunamamış, birikim yapmamış biriysen vay haline kardeşim.

    İyi bir vücudum var zaten sporcuyum,giyimime kız için değil kendim için dikkat ediyorum zaten,haftada ortalama 1-2 kitap okuyorum,ancak çevremde gördüğüm kadarıyla ortalama bir tipi olan veya yakışıklı olan bir insan seçiliyor her zaman,bizler yani çirkinler direk elenen insanlarınız,keza sen düşün çirkin bir kız ne kadar şık olsada kibar olsada kültürlü olsada bir şans verirmiydin?En azından ortalama bir tipi olsun ister onu elerdin değil mi?Kızdığımda bu zaten kendime kızıyorum sadece biraz diyorum ortalama bir tipim olsaydı veya çok çirkin değilde biraz çirkin olsaydım yeterdi.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: redtime

    quote:

    Orijinalden alıntı: Devian

    quote:

    Orijinalden alıntı: redtime


    Edit:Şunu yazmayı unutmuşum çok paran olursa kızlar peşinde koşar diyen tayfa için,ha bir escortla birlikte olmuşsun ha bir kadın seni paran için sevmiş bir farkı yok.Parayla gerçek aşkı satın alamazsın.Parana gelir sadece ye kürküm ye misali.

    her insan karşındakinde birşey bulur ve öyle tanısırlar.Evlenmeye giden ciddi ilişkiden bahsediyorum... Kimi kadın karşıdakinin kaslarını sever , kimi kadın konusmasını sever , kimi kadın giyinişini sever kimide parasını sever... Hiçbir fark yok... Ha yakışıklılıktan sevmiş ha paradan ... Erkekde aynı şekilde karsıdakinin gözlerini çekici bulur , fiziğini çekici bulur , kalçalarını güzel bulur vs... Ve tanısırlar... Sonra o sevgiye dönüşür... Öyle bir sevgiye dönüşürki adamın yakısıklılıgı gitse bile sevgi kalır adamın parası bitse bile sevgi kalır ... Benim çok yakın arkadasım (inanılmaz zengin...) bir hatunla evlendi 5 sene önce.. hatunda benim üniversiteden az çok tanıyorum... Tamamen parası için evlendi çocukla... Daha sonra cocuk battı geçen yıl ve ona destek olan karısı idi... Şimdi toparlanıyor tekrardan... Ve karısı en büyük destekçisi... Benim köpekleri çok seven bir nişanlım var ve çokg üzel bir rottweilerım... Benim nişanlımla yakınlaşma sebebim köpegim idi.. Şimdi ise birbirimize deli gibi aşıgız... Bende onu fiziği ve boyu sebebiyle çekici buldum... Ama şimdi her halini seviyorum... Şunu unutma bu dünyada herşey karsılıklıdır.Taş gibi kadın vucudu istiyorsan sende ona taş gibi birşey vermelisin... Seninle güzel sevişmesini istiyorsan sende onu baska türlü mutlu etmelisin ne bilm hediye alarak mesela... Şöyle bir altlı üstlü düşünürsen herşeyin karsılıklı oldugunu anlarsın.Paran yoksa yakışıklılıgın olacak , onlar yoksa çenen olacak güldüreceksin mutlu ediceksşin karsındaki... Hiçbiri yoksa zaten çok akıllı biri değilsin demektir kadınlar onuda istemez çünkü akıllı biri bu dediklerimden en azından birine sahip olur.Mesela ben kilolu bir adamım ama taş gibi bir sevgilim var... param var az çok ama sevgilim benden çok kazanıyor yani para sebebiyle seçmedi beni... Çok etkili bir çenem var... Kız tavlama konusunda çok çok iyiyimdir.Şöyle söyliyim ilk bulusmamızda kendime aşık ettim konusmamla.2. bulusmamızda çıkmaya basladık.1.5 ay sonrada evlenme teklif ettim mutluluktan ağlayarak kabul etti.Ve hepsini davranışlarıma ve çeneme borçluyum.2 yıl oldu çota mutluyuz deli gibi seviyoruz birbirimizi.Anlatmak istediğim kendini geliştir herhangi bir konuda.Ya çok çalıs para kazan , ya spora git , yada kitap oku kadınlara nasıl davranılıcagıan dair.Birşey vermeden birşey alamassın hayal dünyasında yaşama.

    O dediğin çenenin işe yaraması için azda olsa bir tipin olması lazım,çevremden ve kendiğimden gördüğüm kadarıyla insanlar çirkinleri direk eliyor,spor yapıyorum zaten uzun süre güreş yaptım,boş konuşmam bir işim var,yani önce tip geliyor sonra diğerleri ben ne kadar uğraşırsam uğraşayım az biraz tipi olan biri benden 10-0 önde başlıyor.

    hyr kadınlar özellikle 28 yaş üstü kadınlar , tipe bakmazlar.O yüzden derler ya o karıya bak kocasına bak diye... Kadınlar bir yaştan sonra yakışıklı erkek değil ona güven vericek huzur vericek erkek ararlar.




  • Her insanın üstün bir özelliği vardır. Kimi insanlar çok yakışıklıdır, fakat akıllarını kullanamazlar. Kimileri çok akıllıdır, fakat yakışıklı olarak görülmezler. Her insanın kendine has bir özelliği mevcuttur. Sende kendindeki özelliği keşfettiğin an bu sorunu çözeceksin. Ben böyle çözdüm.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: naberabi

    hamdi ışık foruma üye olmuş beyler bu sefer konuşabiliyor.



    ben bu işin içinden gelen biriyim.amerikan psikiyatrisini doktorlarınıda ilaçlarınıda biliyorum.beni hastanede tutmak için okb hastası beni şizofren gibi gösterip hayatım boyunca 3 aya yakın akıl hastanesinde tutanlar ve bilimsel kanıtlarla kanıtlanmış olan psikiyatrik ilaçların tedavi değil ve zararlı olduğu gerçeği varken bu ilaçları hastalara verenler ve hastalara kötü davranıp durmadan bağlamakla tehdit eden asıl kendileri hasta olan hasta bakıcılar biliyorda sen mi biliyorsun.sen belkide kötülük peşindesin ve kötülük yapmak için ilacı savunuyorsun.söyler misin kötü niyeti olan bir kurumla ve o psikiyatrik hastalıkları daha kötü eden ilaçlarla ve hastalara şefkatle değil cezalandırmayla hareket eden amerikan psikiyatrisinin çalışanlarıyla iyileşme nasıl mümkün olsun?detaylar için önce yazdığım mesaja bak.

    Kusura bakmada sen gerçekten kafayı yemişsin bence seni bağlasınlar. Hala psikiyatriden bahsediyo sana iyileşmenin yolu psikanaliz diyoruz psikiyatri değil daha ikisinin ne anlama geldiğinden haberin yok. İster iyileş ister iyileşme be banane ne halin varsa gör zaten seninle terapi yapmaya kalkacak psikoloğu 2 günde delirtirsin sen. Hastanede yatarak tıp uzmanı olduğunu zanneden bir cahilsin başka bişey değil. Sırf sana bir hastanede kötü davranıldı diye bir bilimi kökünden kötülemeye çalışıyosun bazı kanser hastalarına da yanlış tedavi uygulanıyor ve kötü davranılabiliyor hastaneleri komple kapatalım o zaman. Sen o videodaki herifi iyi dinle belki bişeyler öğrenirsin.




  • War Star kullanıcısına yanıt
    kafayı mı yedim yoksa sana muhalefet mi yaptım.geç bu ayakları adam ol.siz o kötü psikiyatrik ilaçları verdikten sonra psikinaliz yapsanız ne olur vermeseniz. ne olur?senin bana bu dediğin şey hakkında şunu söyleyecem.sen çok biliyon yavuz hırsız ev sahibini bastırır sözünü doğru çıkaracak kadar çok biliyon.ben tıp uzmanı değilim öyle birşey iddia etmedim o senin uydurman.ama ilaç alınca hastalığımın arttığını bırakınca çoğaldığını gördüm.bizzat yaşadım bunu.spor yapmak için ilacı bıraktığımda hastalık azaldı.tekrar alınca tekrar okbem arttı.bazılarına yanlış tedavi uygulanıyor diye birşey yok.amerikan psikiyatrisinde herkese yanlış tedavi uygulanıyor.ve kötü davranılıyor.ben görmedim mi akıl hastanesinde insanlara nasıl davrandıklarını ve ters davrandıklarını.bunun bazıyla alakası yoktu bu sistemli birşey.kim sana hastaneleri kapatın dedi.niye saçma sapan uyduruyorsun?sende kendi kendini fail ettin bu yazıyı oku 1. sayfada yazmışım.

    Tıbbın bütün dalları arasında bilimsel temeli en zayıf olan psikiyatridir. Psikiyatri, 1970’lerin sonuna kadar bu mesleğin babası sayılan Sigmund Freud’un anlayışına göre icra edilirdi. Freud’a göre ruh ve sinir hastalıkları, daha çok, çocuklukta meydana gelen olayların şuur altında yarattığı çatışmaların sonucu idi.
    Bu ilaçsız, konuşma ve dinleme yoğun haliyle psikiyatri diğer doktorlar ve halk tarafından pek ciddiye alınmıyordu. Psikiyatristler ve koltukları sayısız karikatür konusu oldu.
    1950’lerden başlayarak ABD’de ilk sinir ilaçlarının piyasaya sürülmesi ile psikiyatride yeni bir dönem açıldı. Psikiyatrinin dikkati ilaçlara ve beyne yöneldi. Hastaların hayat öyküleri arka plana atıldı. Tedavi, hastaların beyin fonksiyonunu etkileyen haplarda aranmaya başlandı.
    Bu arayış şu teoriye dayanıyor: Ruh ve sinir hastalıkları beyindeki kimyevi dengenin bozulmasından kaynaklanıyor.
    Ne var ki, sayısız araştırmaya rağmen bu kanıtlanamadı. Ama sanki de hastalık kesinlikle beyindeki kimyevi bir bozulmanın sonucu imiş gibi, doktorlar hastalarını ilaçla tedavi etmeye başladılar. Ağır yan etkileri olan bu ilaçların etkili olup olmadığı tartışmalı olmasına rağmen...
    365 ruh hastalığı var
    Halk arasında da, ilaç tedavisinin güvenli ve ruh ve sinir hastalıklarını tedavi etmede en etkin yol olduğuna dair güçlü bir inanç var. Bu inancı yayan ilaçla tedaviden parasal çıkarı olan ilaç şirketleri ve konunun profesyonelleridir. Bunlar ne kadar çok ilaç satılırsa o kadar çok kâr ederler, bir. Ne kadar çok insan ruh hastası tanımına sokulursa o kadar çok para kazanırlar, iki.
    Gerçekte, akıl ve ruh hastalıkları diye sınıflandırılan rahatsızlıkların büyük bir bölümü uydurmadır, yani hastalık değildir.
    Şu anda, adı verilmiş 365 ruh “hastalığı” var. Ne var ki, bu “hastalıkların” büyük bir bölümünü belirleyen bilimsel gerçekler değildir. Komitelerdir.
    Bu acayip işin öyküsü şöyle.
    Amerikan Psikiyatri Derneği (APA) 1952’den beri ruhsal bozuklukların teşhis ve tedavisi için bir el kitabı yayımlıyor. Akıl Bozukluklarının Tanısal ve İstatistiki El Kitabı isimli bu yapıt Türkiye dâhil bütün ülkelerde psikolojinin kutsal kitabı addedilir.
    Akıl ve ruh hastalıkları, APA tarafından tayin edilen komiteler tarafından belirlenir. Komiteler, “hastalıkları” belirlerken herhangi bir bilimsel araştırmaya atıfta bulunmak zorunda değildir.
    Gerçekte var olduklarına dair kanıt eksikliğine rağmen “hastalıklar” mantar gibi çoğalıyor.
    El Kitabının 1968 baskısında 182 ruh hastalığı vardı. Bu sayı 1980’de 265’e, 2000’de 365’e çıktı. Yeni baskıda herhalde yuvarlak olarak dört yüze ulaşılır.
    “Hiperseks sendromu”, “Sinirli bacak sendromu”, “Tıkanırcasına yeme bozukluğu”, “Utangaçlık” muhtemelen “hastalık” olarak sınıflandırılacak.
    “Normal olmak gittikçe daha zor hale gelecek” diyor Harvard Tıp Fakültesi öğretim üyelerinden Marcia Angell.
    Bu bilgilerin ışığı altında, psikiyatriyi genelde, olmayan hastalıkları iyi geldiği tartışmalı ilaçlarla tedavi etme mesleğidir, diye tanımlayabiliriz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi naberabi -- 18 Ağustos 2014; 16:58:29 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: jizzy quatily

    beni beğeni ben beğenmem , benim beğendiğim ise beni beğenmez.

    cidden şu söz belki dünyanın yarısından fazlası için söylenmiştir.

    acaba çıtayı çok yüksek tuttuğumuz için mi sap gibi geziyoruz ?

    Alıntıları Göster
    öyle biryazmışsıın ki okuyanlar sanacak "sokaklar brad pitt-kıvanç tatlıtuğ dolu"
    kendine güven..rededilmekten korkma...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: naberabi

    kafayı mı yedim yoksa sana muhalefet mi yaptım.geç bu ayakları adam ol.siz o kötü psikiyatrik ilaçları verdikten sonra psikinaliz yapsanız ne olur vermeseniz. ne olur?senin bana bu dediğin şey hakkında şunu söyleyecem.sen çok biliyon yavuz hırsız ev sahibini bastırır sözünü doğru çıkaracak kadar çok biliyon.ben tıp uzmanı değilim öyle birşey iddia etmedim o senin uydurman.ama ilaç alınca hastalığımın arttığını bırakınca çoğaldığını gördüm.bizzat yaşadım bunu.spor yapmak için ilacı bıraktığımda hastalık azaldı.tekrar alınca tekrar okbem arttı.bazılarına yanlış tedavi uygulanıyor diye birşey yok.amerikan psikiyatrisinde herkese yanlış tedavi uygulanıyor.ve kötü davranılıyor.ben görmedim mi akıl hastanesinde insanlara nasıl davrandıklarını ve ters davrandıklarını.bunun bazıyla alakası yoktu bu sistemli birşey.kim sana hastaneleri kapatın dedi.niye saçma sapan uyduruyorsun?sende kendi kendini fail ettin bu yazıyı oku 1. sayfada yazmışım.

    Tıbbın bütün dalları arasında bilimsel temeli en zayıf olan psikiyatridir. Psikiyatri, 1970’lerin sonuna kadar bu mesleğin babası sayılan Sigmund Freud’un anlayışına göre icra edilirdi. Freud’a göre ruh ve sinir hastalıkları, daha çok, çocuklukta meydana gelen olayların şuur altında yarattığı çatışmaların sonucu idi.
    Bu ilaçsız, konuşma ve dinleme yoğun haliyle psikiyatri diğer doktorlar ve halk tarafından pek ciddiye alınmıyordu. Psikiyatristler ve koltukları sayısız karikatür konusu oldu.
    1950’lerden başlayarak ABD’de ilk sinir ilaçlarının piyasaya sürülmesi ile psikiyatride yeni bir dönem açıldı. Psikiyatrinin dikkati ilaçlara ve beyne yöneldi. Hastaların hayat öyküleri arka plana atıldı. Tedavi, hastaların beyin fonksiyonunu etkileyen haplarda aranmaya başlandı.
    Bu arayış şu teoriye dayanıyor: Ruh ve sinir hastalıkları beyindeki kimyevi dengenin bozulmasından kaynaklanıyor.
    Ne var ki, sayısız araştırmaya rağmen bu kanıtlanamadı. Ama sanki de hastalık kesinlikle beyindeki kimyevi bir bozulmanın sonucu imiş gibi, doktorlar hastalarını ilaçla tedavi etmeye başladılar. Ağır yan etkileri olan bu ilaçların etkili olup olmadığı tartışmalı olmasına rağmen...
    365 ruh hastalığı var
    Halk arasında da, ilaç tedavisinin güvenli ve ruh ve sinir hastalıklarını tedavi etmede en etkin yol olduğuna dair güçlü bir inanç var. Bu inancı yayan ilaçla tedaviden parasal çıkarı olan ilaç şirketleri ve konunun profesyonelleridir. Bunlar ne kadar çok ilaç satılırsa o kadar çok kâr ederler, bir. Ne kadar çok insan ruh hastası tanımına sokulursa o kadar çok para kazanırlar, iki.
    Gerçekte, akıl ve ruh hastalıkları diye sınıflandırılan rahatsızlıkların büyük bir bölümü uydurmadır, yani hastalık değildir.
    Şu anda, adı verilmiş 365 ruh “hastalığı” var. Ne var ki, bu “hastalıkların” büyük bir bölümünü belirleyen bilimsel gerçekler değildir. Komitelerdir.
    Bu acayip işin öyküsü şöyle.
    Amerikan Psikiyatri Derneği (APA) 1952’den beri ruhsal bozuklukların teşhis ve tedavisi için bir el kitabı yayımlıyor. Akıl Bozukluklarının Tanısal ve İstatistiki El Kitabı isimli bu yapıt Türkiye dâhil bütün ülkelerde psikolojinin kutsal kitabı addedilir.
    Akıl ve ruh hastalıkları, APA tarafından tayin edilen komiteler tarafından belirlenir. Komiteler, “hastalıkları” belirlerken herhangi bir bilimsel araştırmaya atıfta bulunmak zorunda değildir.
    Gerçekte var olduklarına dair kanıt eksikliğine rağmen “hastalıklar” mantar gibi çoğalıyor.
    El Kitabının 1968 baskısında 182 ruh hastalığı vardı. Bu sayı 1980’de 265’e, 2000’de 365’e çıktı. Yeni baskıda herhalde yuvarlak olarak dört yüze ulaşılır.
    “Hiperseks sendromu”, “Sinirli bacak sendromu”, “Tıkanırcasına yeme bozukluğu”, “Utangaçlık” muhtemelen “hastalık” olarak sınıflandırılacak.
    “Normal olmak gittikçe daha zor hale gelecek” diyor Harvard Tıp Fakültesi öğretim üyelerinden Marcia Angell.
    Bu bilgilerin ışığı altında, psikiyatriyi genelde, olmayan hastalıkları iyi geldiği tartışmalı ilaçlarla tedavi etme mesleğidir, diye tanımlayabiliriz.

    Hala neden bahsettiğinin farkında bile değilsin. Amerikan hastanelerinin para politikaları ile bir bilimi yargılamaya çalışıyosun daha terapist ile psikiyatrist arasındaki farktan haberin yok. Adam yazdıklarımdan bişey anlamamış aklı sıra video koymuş dalga geçmek için. Anlamazsın tabi o yazıda geçen kelimelerin bir tanesinin bile anlamından haberin yok. Bi zahmet google denen bişey var yazıp bakacaksın anlamına.

    Bir yakınım 2 ay önce Ankara'da bipolar bozukluk tedavisi ile taburcu oldu. 3 ay kaldı hastanede şok tedavisi ile iyileşti. Sen burada kişisel nefretin yüzünden bilime hönkürürken adamlar birilerini iyileştirip evlerine yolluyorlar. Herkesi iyileştirebiliriz gibi bir iddalarıda yok. Bilimin hiçbir dalıda böyle bir iddada bulunamaz. Şu cümleye bak "siz o kötü psikiyatrik ilaçları verdikten sonra psikinaliz yapsanız ne olur vermeseniz. ne olur" "Psikiyatrik ilaç" ne böyle bir kavram yok komedi resmen Dediğim gibi seninle terapi falan da yapılamaz. Senin işin zor. Nasıl olsa elini tutan da yok yaz zırvalarını.

    Bana kopyaladığı yazı baştan fail

    "Tıbbın bütün dalları arasında bilimsel temeli en zayıf olan psikiyatridir. Psikiyatri, 1970’lerin sonuna kadar bu mesleğin babası sayılan Sigmund Freud’un anlayışına göre icra edilirdi"

    Freud psikanaliz yöntemini geliştirdi yani "terapi" yöntemini. İlaçlarla Freud'un hiçbir alakası yok. Freud psikiyatr değildi terapistti. Yazıları kopyalamadan önce neden bahsettiğini anlamayı dene.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: falken34

    öyle biryazmışsıın ki okuyanlar sanacak "sokaklar brad pitt-kıvanç tatlıtuğ dolu"
    kendine güven..rededilmekten korkma...


    Bradd pit dolu degil dogru ama ilyas salmanda dolu degil sokaklarda.Baktigimda kendimden cirkin adam cok cok az goruyorum sokakta kiz arkadasi olan tiplerin cogunun ortalama bir tipi var en azindan.Reddedilmekten korktugum yok ama cevabini bildigim soruyuda sormuyorum artik alistim cunku her seferinde arkadas olarak goruyorum lafini duymaktan.
  • tamam tip önemli birsey sadece karşı cins olaylarda değil tüm herseyde evet ama yaratilisin böyle bunu degistiremezsin ki ? değiştirmedigin şey için neden kafayı takip üzülüyorsun ?
    kafana takma kardeşim elle tutulacak hiç bi özelliği göremiyor musun kendinde ? kız arkadaş olayından yakınmissin ama bunun gerçekleşmesi için esprili bi kimlik ve çene olmazsa olmazlardan.bak bunu teselli amamaçlı söylemiyorum sana ama benim kendi arkadaşlarım var böyle özelliklere sahip. çocuk senden benden mutlu o yüzden önce güzel bi çevre için kendini yeni sulara aç. hobi edin çekinme vs. gidipte yolda rastgele kızlarla konuş demiyorum sana çok yakışıklı olsan bile red yeme olasılığın daha fazladır. bu yaşlarda daha hic bir zaman olmayacaksin bunu da unutma.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • neden takmıyorsun ?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Giraybeey

    neden takmıyorsun ?
    1 kız ile 1 defa evlenip 1 ömür boyu beraber olmak istediğimden.

    1 defa yapacağım bunu hayatımda 2.birini istemiyorum.

    Sevgili dediğin %99 anlık zevktir.

    Çoğu erkek kız arkadaşı cinsellik için ister.

    İstesem kız arkadaşım olurdu.

    İstanbul büyük bir şehir.

    Hayata dair görüşüm budur.
  • anlaşıldı abi ben de senle aynı görüşteyim

    fakat yaş 34 olunca insan evlenmek istemese bile çocuk ister

    şahsi görüşüm geç kalmışsın
  • Çirkin erkek yoktur bakımsız erkek vardır. Zayıfsındır, kilo alırsın.. dişin kötüdür, yaptırırsın. burnun büyüktür estetik olursun. şişmansındır, kilo verirsin.saçların keldir, saç ektirirsin. kaşların kalındır, ayı gibi kıllısındır, tüy dökücü kullanırsın, kaşlarını aldırırsın, iyi giyindin mi bide kim bakmayacak?

    1 yıl spor salonuna git, dişlerini yaptır, burnun büyükse estetik ol, saçlarını güzelce kestir, 2-3 hafta sakalını kesme güzel bi şekil ver, güneş gözlüğünü tak parfümünü sık, şöyle adam akıllı 150-200 liraya 2-3 sene giyebileceğin kot pantolon, kaliteli bide tişirt al bak bakalım nasıl peşinden koşuyolar

    yıl olacak 2015, hala çirkinim diye ağlayan var. biraz bakım fazla bişey değil.. bilgisayarda dötünüzü büyütmeyin fazla
  • 
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.