AkademikLink Hocamızın -1.75 Fizik Neti ile Fizik Bölümüne Yerleşmesi :) (18. sayfa)

Sonra ne olacak sana söyleyeyim. O arsayı senden alacaklar aradan biraz zaman geçecek değerli arsaya çökecekler. Bu ülkede böyle yürür. Antakya, hatay kim bilir ne mağdurlar vardır.

Ödemiyor zaten devlet. Sigorta sistemi diye birşey var. Dask yapıyorsan dairen yıkıldığında yapılacak kadar para vermeli.

70'lerde yapılan binanın yıkılmasıyla yapanı nereden bulacan? Sonra bulsan o zamanki yönetmeliğe göre yapmışsa suçu ne? Bir de sen ben bunu ödemeyeceksek devlet ne işe yarıyor? Bir insanı devlete bağlayan ne kalmış? Tamam devlet ödemesin o zaman devlette askere adam alacaksa çatır çatır parasını ödesin. Hiçbirşey bedava olmasın ama devlette fedakarlık istemesin. Ben vergimin karşılığını sorgularım. Devlet bana karşılıksız 5 lira vermiyorsa bende ona vermem.

Belki afet fonu da olabilir. Mesela belediyeler her su faturasında 10 lira bedel belirlesin bunlar fonda değerlendirilip depremde en azından binaların birazını yapabilir. Büyük depremde işe yaramaz ama az bina yıkılırsa iş görür.

70'lerde de deprem kuşağındaydı ülkemiz. Örnek olur mu bilmem ama başımıza hastalık geldiği zaman farklı farklı hekimlere başvurabiliyoruz. Konut gibi çok çok ciddi kalemlerde de bu hassasiyeti önce kendimiz gösterebilmeliyiz.

1999 Marmara depreminden sonra devlet oldukça ciddi bir şekilde yapı sektörüne yönelik iyileştirmeler, düzenlemeler ve kanunlar çıkarttı.

Ayrıca dediğiniz gibi ekonomik düzenlemeler için deprem vergisini çıkartmak durumunda kalındı.

Allah önce bizi böylesine bir deprem kuşağında olduğumuz için büyük afetlerinden korusun. Sonra bu afetlere karşı yetersiz kalan ilim erbablarının! ilminden korusun.

Hukuktan yana kalalım.

Ne yazık ki son seçimlerde kentsel dönüşüme karşı insanları organize edip belki de siyasi kampanyalarına alet eden tiyatro oyunlarını utana sıkıla hep birlikte seyrettik. Sorumluluk bölgelerinde olan vatandaşın malı mülkü, canı onların hiç de umrunda değilmiş gibi bir kanaate de varabiliyorum.

Ülkemizde deprem güvenli yapılar yapılabildiğini kanıtlamış TOKİ'nin belediyelerce nasıl da kaçak yapı statüsüne sokulduğununun linkini aşağıya bırakıyorum.

https://odunpazari.bel.tr/guncel/haberler/genel-haberler/toki-den-eskisehir-de-kacak-toplu-konut-insaati#:~:text=TOK%C4%B0%2C%20kanun%20maddelerinde%20yer%20alan,toplu%20konut%20in%C5%9Faat%C4%B1n%C4%B1%20m%C3%BCh%C3%BCrlemi%C5%9F%20oldu.

Gezdim Halep ile Şam'ı, Eyledim ilmi talep;

Meğer ilim bir hiç imiş, İlla edep illa edep..."

Yunus Emre'nin güzel bir sözü.

Yolun sonunda dünyevi problemler bitecek ilahi sınavla ( İnananları bağlar) karşı karşıya kalacağız.

"İki kapılı bir handa (Doğum ve ölüm olduğu bilinir) gidiyoruz gündüz gece"

Demiş büyük ozanımız Aşık Veysel.

Dünyevi işleri düzgün oldukları bilinenlerin uhrevi işleri de kolay olur inşallah.

Hayat bir gündür, o gün bugündür.

Yarın hesaba çekileceğiz (İnananları bağlar)

Umarım deprem güvenlikli yapı yapanları kaçak yapı statüsüne sokmazlar.

Güvenebilirmiyiz?

Çöp, çukur, çamur ile anılırlar.

Yok ben deprem vergisini savunmadım. Madem deprem vergisi topladın o zaman insanların evini bedava yapacaksın. Yoksa ne karşılığında o vergiyi çıkardın? 70'lerde olmayan teknolojilerle bugünkü evleri yapamazsın.

Deprem olduysa oldu bu kadar senedir verilen deprem vergilerinin bir karşılığını görelim. Devlete harçlık yapsın diye para verilmiyor.

Almaya mecbur kaldığı deprem vergisiyle devlet zaten alabildiğinden fazlasını harcıyor.

Netice de evi yapan ücreti mukabilinde yapıyor. Daha düzgün ve dayanıklı yapsınlar.

Deprem ülkesindeyiz depreme dayanıklı yapılar yapamıyoruz.

Devlet daha da mı arttırsın vergiyi?