Şimdi Ara

Akaryakıtta dağıtıcı kar oranları açıklansın

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
18
Cevap
0
Favori
2.346
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Akaryakıtta dağıtıcı kar oranları açıklansın


    Türkiye yıllarca medya kartelini konuştu.
    Dönemin iki medya devi Aydın Doğan ve Dinç Bilgin bir yandan kavga ediyor görüntüsü verirken, bir yandan masa altında anlaşmışlardı.
    İki grup bir medya karteli oluşturmuş, pek çok konuda ortak hareket ediyorlardı.
    Türkiye, Türk siyaseti, okur ve basın emekçileri bu kartelin altında yıllarca ezildiler.
    Dinç Bilgin’in batmasıyla kartel bozuldu.
    Sabah ve ATV’yi TMSF'den satın alan Turgay Ciner, karakter olarak böyle bir kartelin parçası olmaya uygun değildi.
    Doğan Grubu ile rekabeti tercih etti.
    Kartelsever Doğan Grubu, hemen eski dostu Dinç Blgin’i devreye soktu.
    Önce düzmece bir belge ortaya çıkarıldı, sonra TMSF devreye sokuldu ve sahte olduğu mahkeme kararı ile belirlenen bir belge ile Sabah ve ATV’ye el koyuldu.
    Doğan’ın hesabına göre Sabah ve ATV’yi ya Dinç Bilgin geri alacaktı ya da Doğan’a yakın birileri ve medya karteli yeniden oluşturulacaktı.
    Başbakan Erdoğan ise bu fırsatı kaçırmadı.
    Sabah-ATV’yi “Bizim Ahmet” dediği Ahmet Çalık’a aldırarak hem yeni kartelin önünü kesti, hem de kendi medyasının en güçlü ayağını oluşturdu.
    Aydın Doğan buna çok kızdı ve bu kızgınlığı gazetelerinin sayfalarına hala yansıyor.
    Aydın Doğan, bulunduğu sektörlerde rekabeti sevmiyor. Ya monopol olmak istiyor, ya da bir kartel oluşturmak.
    Bir süredir en büyüğü olduğu akaryakıt sektörüne girer girmez orada da kartelleşmeyi başardı.
    Sahibi olduğu POAŞ, sektördeki büyüklüğü ve yaygınlığı nedeniyle piyasa belirleyici konumda.
    Aydın Doğan’a ait POAŞ’ın yaklaşık 3 milyar dolar vergi kaçırdığının ortaya çıkmasından sonra Aydın Doğan akaryakıt dağıtımındaki kar oranlarını yukarı çekerek uğradığı zararı telafi etme yoluna gitti.
    Aydın Doğan’ın bunu yapması, sektördeki diğer şirketlerin de işine geldi.
    Aydın Doğan’ın POAŞ’ı kar oranlarını yukarı çekince hepsi birlikte karlarını arttırdılar.
    Hızla yükselen petrol fiyatları, bu fahiş kar artışını perdeledi. Kimse olan bitenin farkına varmadı.
    Ancak petrol fiyatları, yükseldiğinden daha büyük bir hızla düşünce tezgah ortaya çıktı.
    Petrol fiyatı iki ay içinde neredeyse yarı yarıya düştü.
    Ancak bu düşüş her nedense pompalara, yani tüketiciye yansımadı.
    Şimdi tüketici soruyor “Bizi kim dolandırıyor?” diye.
    Hükümet mi, yoksa akaryakıt dağıtım firmaları mı?
    Akaryakıt dağıtım firmaları dolandırıyorsa bile bunun sorumlusu da hükümet ve EPDK.


    Fatih Altaylı - Haberturk







  • EPDK denen rezil kurum akaryakıt fiyatlarını neden denetlemez?
    serbest piyasa diyerekten fahiş kar eden dağıtıcılar hani ceza alacaktı??
    Hükümetin bu konuda hassas olacağını başvekil söylemişti geçenlerde..
    ne oldu??kim ne kadar ceza aldı??yoksa ceza bizemi kesildi gene?
  • Tepkimizi pahalı istasyonlardan yakıt almayarak gösterelim.
  • hepsi pahalı . bizde bırlık beraberlık olmadıktan sonra hep ezılırız
  • Bende şunu merak ediyorum; Tüpraş, ataş gibi rafineriler, rafineri çıkış fiyatlarını hiç olmazsa aylık bazda açıklasalar da bizde öğrensek şu dağıtıcıların %kaç kar ettiklerini. Yada forumda bunu bilen yada öğrenebilecek olan varsa yayınlarsa çok sevineceğim....
    Bu arada zavallı benzin istasyonu sahipleri gerçekten %6-7 kar ile çalışıyorlar ciddi ciddi. (Bu kadar cüzi bir kar ile çalışılmayacağı için ya kaçak akaryakıt ya vergi oyunları yada solvent eklemeleri bence kesinlikle yapılıyorarkadaşlar :))
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Santana80

    Tepkimizi pahalı istasyonlardan yakıt almayarak gösterelim.


    çok zor be o iş
  • Başbakan Aydın DOğan için az bile söyledi. Adam ş..sizin önde gideni.

    Olayın geç de olsa medyaya yansıması sevindirici.

    Enteresan olan hala doğru düzgün indirim yapılmaması.

    Yaklaşık 1 ay oldu, adamların götürdüğü paranın haddi hesabı yok. Şimdi 1 YTL bile yapsalar bizden çaldıkları parayı uzun süre geri kazanamayız.
  • Olayın poaşla şunla bunla alakası yok madem bir dalavare çevrildi neden seyirci kalınıyor..Bunun sorumlusu tamamen hükümettir..Fatih Altaylı da zaten böyle diyerek noktayı koymuş..
  • yaptıkları indirimi münasip şekilde eklesinler bölgelerine....
    7-8 kuruş kırmış o... artıkları...
  • Petrol indiriminde yanlış hesaplar…
    HABERTÜRK EKONOMİ KOORDİNATÖRÜ GÜNTAY ŞİMŞEK YAZDI




    Ham petrol fiyatlarındaki seyirle pompadaki akaryakıt rakamları nedense yanlış anlaşılacak şekilde karıştırılmaya devam ediyor. Yanlış bilgiler kamuoyuna pompalanınca ilgili kesimlerde TÜPRAŞ ve ana dağıtıcılar (Petrol Ofisi, BP, Shell, Opet vs.) sadece yanlış bilgileri düzeltme yönünde adım atıyor. Hâlbuki Türkiye’nin akaryakıtta yaşadığı sorun sadece ham petrol fiyatlarının inip/çıkmasıyla sınırlı değil. Türkiye’nin tek rafineriye sahip olmasının getirdiği dez avantajlar, ana dağıtıcılarının ortak harekatı (oligopol), Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (EPDK) sessizliği ve akaryakıt üzerindeki ağır sabit vergi yükü problemin ana başlığını oluşturuyor.
    Petrol piyasasının kontrolsüz ve denetimsizmiş gibi bir havaya bürünmesi haklı olarak vatandaşı tedirgin ediyor. Başta Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın açıklamaları olmak üzere diğer ilgili bakanlarında eleştirel yaklaşımları petrol fiyatlarına ve piyasasını yönelik güvensizliği daha da artırıyor. Bu olayların üzerine medyada ilginç haberler çıkınca petrol piyasası it oynamış yonca tarlasına dönüyor. Mesela, Temmuz 2008’de 147 dolarla zirve yapan ham petrolün varil fiyatı yaklaşık yüzde 60 oranında düşerken akaryakıt istasyonlarında benzeri oranda neden indirim yapılmadığı sorgulanıyor.
    Hâlbuki bir litre benzine 3 YTL ödeniyorsa, bunun yaklaşık 2 YTL’si sabit (maktu) vergi. Dolayısıyla indirim oranlarının uygulanacağı alan 1 YTL’lik bölümle sınırlı. Bir başka detay ise ham petrol rakamlarıyla ondan üretilen yani mamule dönüşen benzin ve motorinin tüketiciye ulaştığı noktadaki rakamların aynı oranda inip/çıkmayacağıdır.
    Ham petrolü süt olarak kabul edin. Tereyağını benzin, peyniri motorin olarak düşünün. Sütün bir litrelik fiyatının inip/çıkması ne ifade ediyorsa, ham petrolde de durum aynıdır.
    Ancak Türkiye’deki akaryakıt pazarının irdelenmesi gereken daha önemli noktalar var.
    1) Piyasayı kim, hangi özgü güvenle denetliyor? Ne derece sağlıklı, denetleyebiliyor? Olup biten hadiseler karşısında EPDK neden sessiz kalıyor?
    2) Ana dağıtıcılar arasındaki rekabet neden istasyonlar yansımıyor? Bütün ana dağıtıcıların hepsini aynı rafinerinden ve aynı oranda akaryakıt almadığını göre istasyonlarda yakıt litresinin farklı olması gerekmez mi? Petrolcüler Derneği (PETDER) neden kamuoyuna bilgi vermiyor?
    Uluslar arası piyasalarda ham petrol rakamlarının düşmesinin piyasaya yansıması birkaç aylık zamana mal olabiliyor. Hatta bu sürenin daha da uzaması söz konusu. Bazı şirketler 6 aylık zaman dilimlerine yakıt fiyatlarını sabitleyerek, işlem yapıyor. Dolayısıyla yakıt fiyatları yukarı çıktığı hızla aşağı inmesi pek mümkün olmuyor. Çünkü zam yaparken gerekçe var; ‘Ham petrol fiyatları yükseldi.’ Deniyor. Ancak, fiyatların aşağıya çekilmesinde vatandaşın yanında olacak, tüketiciyi savunacak, piyasayı kontrol edecek birimlere ihtiyaç var. Türkiye’nin bugün yaşadığı sorun bu.
    Bütün bu olayların üzerine akaryakıt sektörünün içinde olan bir yetkiliyle görüştüm. ‘Ayda 2 bin ton üzerinde yakıt tüketen kurumların ana dağıtıcılardan yüzde 15 seviyelerinde indirim alabilir.’ dedi. Yasa gereği hiçbir ana dağıtıcının TÜPRAŞ’tan yakıt alma zorunluluğu olmadığını söyleyen aynı yetkili, özelleştirme öncesi her firma TÜPRAŞ’la yıllık sözleşme yapardı. Özelleştirme sonrası TÜPRAŞ-Opet ortaklığı sebebiyle diğer firmalar yıllık projeksiyonunu TÜPRAŞ’la paylaşmıyor. Daha kısa vadeli anlaşmalar yapıyorlar. Başka noktalardan da yakıt teminine gediyorlar. Ancak TÜPRAŞ, krize yüksek stokla yakalandığı için, indirimlerin piyasaya geç yansımasında böyle bir etkinin de olduğunun unutulmaması gerektiğine dikkat çekti.
    TÜPRAŞ için bir başka detay ise havayollarından geldi. Firmalardan uçak yakıtı JET A1 için ton başına alınan rafineri payının son bir yılda her ay ciddi oranda yükseltildiğinden bahsediliyor. Daha da önemlisi yüksetilme gerekçesi hakkında firmalara bilgi verilmemesi.
    Görüldüğü gibi taşıma suyla petrol piyasasını aydınlatmaya çalışıyoruz. Konuyu uzun süredir gündemde tutmama rağmen ne PETDER’den ne de EPDK’dan cevap almış değilim. Ancak yarın Ankara’da EPDK’nın kuruluş yıldönümü var. EPDK Başkan Hasan Köktaş basın mensuplarına kapsamlı bilgi vereceğini öğrendim. Bekleyelim bakalım, mahalli seçimler öncesi enerji piyasası hakkında ne kadar aydınlanacağız?

    13.11.2008 / haberturk.com




  • Herkes kafasından birşey yazar oldu. Anlaşılan basın da doğru düzgün birşey bilmiyor. Fatih Altaylı ne anlar petrol işinden. Güntay Şimşek'in yazısı daha mantıklı.

    Vatandaş da neye inanacağını şaşırdı. Ama olay iyice piyasaya çıktı artık, çok yakında gerçekler ortaya çıkacak. Ama daha zaman lazım indirim için nereden baksan 1 ay var bence.
  • benim merak ettiğim madem indirim yapılabliyordu %15 -%20 neden daha önce yapılmadı illa baskı mı gelmesi gerekiyordu .lpg yi 2.03 ten satarken bir anda 1.70-1.65 seviyesine indirdiklerinde de para kaznıyorlar .kesinlikle dağıtıcı firmalar serbest piyasa ekonomisinde ortak hareket ediyorlar
  • Bu yüce milleti bu kadarmı salak yerine koymuşlar...Peki başımızdakiler nerdeymiş, havayamı bakıyorlarmış....Bu ne yaaaa....Daha düne kadar hepimiz kandırıldık "ham petrol fiyatları arttığından zam üstüne zam yapılırken".......Ama madalyonun diğer yüzü ortaya çıktı tabi ani ham petrol fiyat düşüşünden sonra...Sen ham fiyat artışını bahane edip en ufak fiyat oynamasında zam yap milletede bunu bu kılıfla sat...Oysa ham fiyat artışının etkisi toplam tüketici fiyatı üstünde sadece %15 civarındaymış...Şimdi inince o kadar indiremeyiz onla bir ilgisi yok diyorlar... Tabi dünya fiyatları çıkarken ilgisi nerdeyse %100-inerken nerdeyse yok....YUH diyorum başkada bişe demiyorum....
  • Fatih Altaylı.. Dogan'ın adamıydı heralde onu ondan iyi bilen başka birisi yoktur.


    quote:

    Orjinalden alıntı: catalyst

    Herkes kafasından birşey yazar oldu. Anlaşılan basın da doğru düzgün birşey bilmiyor. Fatih Altaylı ne anlar petrol işinden. Güntay Şimşek'in yazısı daha mantıklı.

    Vatandaş da neye inanacağını şaşırdı. Ama olay iyice piyasaya çıktı artık, çok yakında gerçekler ortaya çıkacak. Ama daha zaman lazım indirim için nereden baksan 1 ay var bence.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Cela Soylu -- 13 Kasım 2008; 20:48:48 >
  • Benzin fiyatı 17 kuruş daha düşmeli

    Geçen hafta başında akaryakıtta tüketicinin kazıklandığını yazdım.
    Ham petrol fiyatları düşüyor buna karşın Türkie’de ham petrol fiyatlarındaki artış bahane edilerek yapılan akaryakıt zamları bir türlü geri gitmiyordu.
    Akaryakıt dağıtım firmalarının bahanesi belliydi, “Petrol düştü ama dolar arttı”.
    Ben de diyordum ki, “Petrol yüzde 50’den fazla düştü, dolar yüzde 30 civarında arttı. Aradaki fark nerede?”
    Ben bunları söyleyince akaryakıt şirketleri hemen savunmaya geçtiler.
    Televizyonlara çıkıp beyanat vermeye, açıklama yollamaya başladılar.
    Yine de iyi ki yazmışım diyorum çünkü akaryakıt fiyatlarında indirimler peşpeşe gelmeye başladı.
    Ancak bu indirimler yeterli değil.
    Bakmayın akaryakıt dağıtımcılarının ve Tüpraş’ın “Biz bu malı bedava versek bile fiyat 1,97 liranın altına inmez” demesine.
    Kimse onlardan böyle bir şey beklemiyor.
    Elbett herkes belirli bir oranda kar edecek ama vatandaşı da kazıklamayacak.,
    Bazı rakamlar vermek isterim.
    Petrolün varilinin 143 dolar fiyatla rekor kırdığı 3 Temmuz günü, Akdeniz havzasında 1 ton benzinin fiyatı 1.154 dolardı. Türkiye’de ise aynı tarihte 95 oktan benzinin fiyatı 3,61 YTL.
    Bugün aynı bölgede benzinin ton fiyatı 473 dolar. Türkiye’de ise aynı benzin 2,97 YTL.
    Dövizdeki artışı da koysanız hesap tutmuyor.
    Elbette ki, vergiler fiyatı etkiliyor ama yine de ortada fahiş bir kar var.
    Ekonomi servisimizdeki arkadaşlarla burada yazamayacağım, yazsam da kolay anlaşılmayacak bir hesaplama yaptık.
    Bu hesaba göre Türkiye’de benzinin ve tabii diğer akaryakıt fiyatları olması gerekenin üzerinde.
    Bizim hesabımıza göre, bugün benzinin litresi 2,97 değil en kötü ihtimalle 2,80 YTL olmalı.
    Ancak olmuyor.
    Bunun nedeni hem petrol ürünleri üretiminde ve hem de dağıtımında monopollerin veya kartellerin ortaya çıkmış olması.
    Dağıtım şirketleri bardak tabak çanak sırt çantası ve oyuncak dağıtacaklarına fiyatta rekabet yapsalar hepimiz için çok daha hayırlı olacak.
    Onların bunu yapmasını beklemiyorum ama EPDK’dan hala umudum var.
    NOT: Bunları Hürriyet, Milliyet falan yazamaz. Burada tüketici lehine bir gelişme olacaksa bu işi biz yapacağız.




  • ah ah memleketim işte
  • AÇIKLAMADAN ÖNCE
     Akaryakıtta dağıtıcı kar oranları açıklansın


    AÇIKLAMADAN SONRA
     Akaryakıtta dağıtıcı kar oranları açıklansın




  • nedense haberlerden vs heryerden petrol fiyatlarındaki oransızlık haberleri kaldırıldı hani üstüne gidilecekti hani dava açılacaktı?hani incelemeler yapılacaktı sanırım devletin gücü de yetmedi bunlara yada es geçildi...
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.