hocam pasifteki 540p olayında hatan var. LG Pasif 3D de dahi 1080p Full HD görüntü sunuyor
Hata yok arkadaş gayet güzel açıklamış sen neye dayanarak full hd diyosun Lg nin geçen seneki broşürlerini diosan davayı kaybettiler güzel kardeşim tazminatıda ödicekler paşa paşa Bu açık ve nettir polirze gözlük sistmenin maliyeti ucuzdur Aktifte ise pahalıdır ancak full hd taktığın görüntüyü full hd alırsın hem gözlük hem panel tarama yapar pasifte ise sadece panel tarama yapar 3 kat meselesine gelince biri dikey tarama yapıyo (pasif) diğeri ise yatay (aktif) Piksel ölçümünde ise satır baz alınır sütun değil.
Baş ağrısı falansa biraz göreceli değişebiliyor ancak kesinlikle pasif yapmaz aktif yapar diye bir şey yok açıkcası bende hepsi yapıyo sonuçta birgöznüzü kapatırken bir gözünüzü açıyo bunu ışıkla yapıyo buda ağrı yapabilir evdeki lambayı sürekli aç kapat bir süre sora ağrı yapar bunuda öyle düşün
Neden pana gibi firmaların kullanmadığına gelince sebebi ortada 540p çözünürlük ile 1080p arasında dağlar ferrariye tüp mü taksın adam hakkı bu Pana açıkcası bu sene yaptı ama tamamen ticari tuttu diye biz bu sene daha doğrusu 2011 in ikinci yarısında eş zamanlı olarak crysis 2 yi üç boyutlu olarak denedik TVler Sony nin hx920 si panasonic vt30 lg 980s ve lg yi direk eledik inanılmaz gözle görülür fark var adam hareket ederken binaların bulanıklığı vs. deneyin görün varsa kullanan arkadaşınız kendiniz oynayın ikisindede maç yapın. Benim en çok duyduğum evde bu 3d yi alamadık alamazssınız alın LG nin bilgisayar ortamında hazırladığı demoları alın bide mağazalara dağıttığı 1000TL lik Hd box u o zmn dünyanın en iyisi bide avatarı alın hepsine takın aradaki farkı siz görün
teşekkürler ayrıntılı bilgilendirme için. Ben de LG'nin kendi tanıtımlarına göre konuşmuştum. Açılan davayı ve kaybettiklerinden haberim yoktu.
quote:
Orijinalden alıntı: newonw1
bana görede baş ağrısının en büyük sebeplerinden birisi göz tembelliği ve videolarda yapılan 3D efektlerini artırmak için paralaks oranlarının orantısız bir şekilde fazla tutması, paralaks arttığında gözümüzü şaşı bakmaya zorlarız, çok fazla paralakslı bir videoyu izlerseniz baş ağrısı kaçınılmaz ve kısa sürede oluşur, yada 2-3 dakika gözlerinizi şaşı bakmaya zorlayın, veya uzunca bir süre çok uzağa veya çok yakın bir nesneye odaklanın yine baş ağrısı oalcaktır. birde küçük bir ekranda 3d film izlemeye çalışıyorsanız beyin kendisiyle çelişir, yine bana göre 3D nin en güzel tarafı örneğin bir dağ manzası sahnesinde gözlerinizin kilometrelerce öteye odaklanabiliyor olmasıdır, normal ekranda gözleriniz sadece ekrana odaklanabilir, derinlere bakamazsınız sadece ekrandaki nesneleri incelersiniz odak mesafeniz ekranla sizin aranızdaki mesafe kadardır. 3D bir sahnede ise dağlara odaklanabilirsiniz bu bende 3D yi vazgeçilmez kılar. ve diğer bir gerçek şuki bende de ilk zamanlar baş ağrısı oluyordu ancak aynı filmlerde artık olmuyor 2-3 saatlik filmler izliyorum, baş ağrısı yapmıyor, gerçi bazı 3D yönünden kötü olan filmler nadir de olsa baş ağrısı yaptığı olabiliryor, Yani ve yine bana göre 3D film seyretmek göz egzersizi yapmak için de iyi bir neden.
paralakstan behsetmişken, paralaksın baş ağrısında etkisini denemek için stereoscopic playerda 3D bir film açın ve paralaksı kademe kademe artırarak filmi izlemeye çalışın, paralaks arttıkça 3D algısı artacak ama gözleriniz daha hızlı yorulacak ve baş ağrısı başlayacaktır.
bende başlarda yapardı baş ağrısını, oda filmin çok derinlikli sahneleri varsa olurdu. ama şu anda alıştığım için midir nedir hiç baş ağrısı çekmiyorum 3d gözlüklerde.
Pasif gözlüklerin ucuzluğu ve hafifliği göz önüne alındığında avantajlı gibi dursada bana göre sg derinlik ve görüntü kalitesi olarak daha başarılı. bu benim denemelerim sonucu şahsi görüşüm elbet.
Derinlik algısı SG ya da FPR panel teknolojisiyle değil, izlediğiniz demo ya da filmle, videoyla alakalı. O konuda her ikisi arasında da karşılaştırma yapmak doğru değil. Onun dışında SG gözlüklerin aşamadığı bir crosstalk ve ekran titremesi durumu vardır. Çoğu kişi bunu yakalamayabilir ama hassas izleyici fark eder. Ayrıca FPR teknolojisine göre de parlaklığı ciddi şekilde daha yüksektir. Ayrıca FPR gözlük ve FPR paneller dual play, dual view gaming dediğimiz oyunları tek ekranda çift kişi oynama gibi fonksiyonel bir özellik de sunuyor her modelinde marka gözetmeksizin.
Nvidia 3D kit de, FPR teknolojisi de kullanmış birisi olarak şahsi görüşlerim bunlar. Kağıt üzerinde yazan değil, kullanıcının görüşleri önemli.
Herkes kendi görüşünü bildirmiş.
Benimkisi ise şöyle:
AVM lerde çeşitli elektronik mağazalarda izlemlerim neticesinde Aktif gözlük kullanımının daha zor olmasına(parlaklık,ağırlık ,şarj vb.) rağmen daha net ve sorunsuz 3D performansı vardır.
FPR ise azıcık bir yana geçme ile veya ayarın gözümüze göre yapılmadığından gölgelenme o kadar çok olabilir ki 3D den nefret edebilirsiniz.
Tüm bu düşüncelerime rağmen ben LM660s (FPR teknoloji gözlük) almaya çalışan birisiyim.
Belki sonunda bile bile hata yapcam ama ALLAH'tan hayırlısı ne ise o olsun...
Ayrıca en başta sony,toshiba,panasonic gibi devlerin neden hala aktif gözlük tercih ettikleri beni de düşündürüyor. Sanki aktif gözlük kullananlar televizyon diğerleri bir oyuncak havası estiriyor bende.
Bir de ileride Side by side harici 3D film bulmak çok zor olacak ve herkes önce pasif gözlüğe göre 3D çıkaracak aktif gözlükler için bir converter işlemi olacak gibi geliyor. Yani her seferinde 1 film seyretmek için convert .Bu konuda bilgisi olan var mı acaba ?...
Herkese göre farklı mesala ben derinliği hiç hissetmem pek umrumda da olmaz, çünkü ben videonun dışarı taşmasını isterim sanki yanımdaymış gibi, bu ve baş ağrım nedeniyle AG tercih etmiyorum.
Peki AG'de dışarı çıkma yok mu var tabiki de özellikle İMAX-Under The Sea'de balık nerdeyse yanımdaydı ama ben 15 saniyelik dışarı çıkma için 2 saatlik baş ağrısı çekemem
Kimse her iki yapıyı kullanan gözlük fiyatlarında değinmemiş, küçük ama önemli bir ayrıntı olduğu düşüncesindeyim pasif3d gözlük 4'lü 6'lı 100TL seviesindeyken;aktifler çifti 250TL seviyesinden başlamakta.Aktiflerin en büyük -'si 4-6 saatlik kullanım periyotlarında şarj süresi...
Gözlük bir defa alınıp uzun süre kullanılan bi şi olduğu için ve genelde tvnin yanında hediyesi de oluyor bu nedenle fiyat arka planda kalabiliyor.
Önemli olan tv'ye o kadar cok para verip aradığını bulabilmek.En azından verdiğim paraya değdi diyebilmek bence.
Videonun dışarı taşması ise sadece kısa metraj filmlerde demolarda var gibi. Uzun bir 3D film genellikle derinlikle içeri doğru 3D oluyor.
Panel uzmanları ise bizim burada bahsettiklerimizle hiç ilgilenmiyorlar. 3D genelde onların umrunda bile değil.Onlar panelin kalitesi ile ilgileniyorlar biz galiba boş işlerin peşindeyiz Bilmem farkında mıyız ama oldum mu 3D de olsun yaa. :))
Aktif/Pasif her iki 3D teknolojisini de çok uzun süredir kullanan biri olarak benim şahsi görüşüm pasif 3D nin gözü daha az yorduğu ve daha canlı olduğu yönünde. İşim gereği stereo fotogrametrik değerlendirme sistemleri ile çalışıyorum. Eskiden CRT monitörler ve ekran filtreleri ile pasif gözlükler kullanılıyordu sonradan CRT ler piyasadan kalkınca 3D LCD ekranlar ve nVidia 3D vision ile aktif gözlüklere geçtik. Halen çalıştığım şirkette hem CRT hem LCD sistemler mevcut ve operatörler CRT ekranların daha rahat kullanımı olduğu konusunda hemfikirler. CRT nin normalde bile insanı yoran yapısını düşünecek olursanız fark daha da belirgin ortaya çıkar. ayrıca detay seçimi ve ekran parlaklığı konularında da pasif sistemlerin daha iyi olduğunu düşünüyorum.
Aktif gözlüklerdeki kapanıp açılma gözü dinlendirmekten ziyade daha fazla yorar çünkü gözümüzün doğal görme yapısı sürekli gelen ışığın algılanması şeklindedir ve kesintili gelen ışık gözde soruna neden olabilir. ayrıca özellikle elektrikle aydınlatılmış ortamda (özelikle floresan kullanılıyorsa) aktif sistemler kullandığında ekran dışındaki alanlarda (mesela TV nin arkasındaki duvar) çok ciddi titreşimler görürsünüz. bunu engelleyebilmenin tek yolu uygun ekran tazeleme oranı kullanmaktır ancak bu durumda bile bir miktar titreşim oluşur ve izleyiciyi rahatsız eder. elektrik şebekemiz 50Hz olduğundan ekran tazeleme oranı 100Hz olduğunda titreşim olmaması gerekir ancak şebeke her zaman 50Hz de sabit kalamaz veya sizin göz algılamanız bir şekilde bu senkronizasyonu tutturamaz. pasif sistemde ise böyle bir durum kesinlikle olmaz.
pasif ekranın yarı çözünürlük olması konusuna da çok takılmamak gerek bence. Sonuçta izlediğiniz yayınlar da bir şekilde 1920*1080 çözünürlükte iki parçalı geliyor (Full-SBS kaynaklar hariç) yani indirdiğiniz Half-SBS filmler, TV deki 3D yayınlar zaten hep 1920*1080 de iki gözün görüntüsü yan yana (Side By Side) olacak şekilde. Bu durumda sizin kaynağınız 960*1080 olduktan sonra TV niz FullHD 3D sunsa kaç yazar? Aynen SD yayın kaynağına sahip olup FullHD TV almak gibi bir şey. Pasif 3D kullanıcıları bahsedilen dezavantajı SBS değil de altlı-üstlü (over-under) filmler indirerek eşitleyebilirler. Bu durumda aktif TV de SBS izlemek ile pasif TV de OU film izlemek eşit kaliteye ulaşır.
Ekranda aynı anda hem sol görüntü hem de sağ gürüntü mevcut, jaluzi gibi düşünebilirsin. Full HD 3D --> 1920 *1080 pixel iken Sol göze 1920 *540 sağ göze 1920 *540 görüntü ulaşır. Yani Full HD 3D malesef yoktur. Sevgiler
sony ve panasonic hala aktif 3D kullanıyor. Yanlış bilgi :(
Değil ama LG öyle iddaa ediyor. Beyin sola gelen 540p ve sağa gelen 540p birleştirip 1080p yapıyormuş. Ozaman aktif 3D'ler 2160p oluyor :). Matematik ve gerçekler. :)
quote:
Orijinalden alıntı: xaxxixxax
Ekranda aynı anda hem sol görüntü hem de sağ gürüntü mevcut, jaluzi gibi düşünebilirsin. Full HD 3D --> 1920 *1080 pixel iken Sol göze 1920 *540 sağ göze 1920 *540 görüntü ulaşır. Yani Full HD 3D malesef yoktur. Sevgiler
yanlışınız var, 3840*1080 çözünürlükte 3D görüntüyü PCde stereo media player ile oynatırsanız TV otomatik olarak 3D modunu algılayıp FullHD 3D görüntü gösterebiliyor (aktif olması koşuluyla)
ayrıca 3D blu-ray filmler de FullHD 3D dir.
lutfen birşeye yanlışınız var yazmadan konunun başını okuyun PASİF 3D ile söylenmiş bir söz bu zaten. En sonunda parantez açmış ve AKTİF 3D'de demişsiniz, insanlar böyle yanlış okuyarak yanlış öğreniyorlar. son yorumum şahsınıza değil amaç birbirimizden doğruyu öğrenmek ve paylaşarak öğrenmek. tşk
Bu günkü 3D ile zaten sadece gönül eğlendirilebilir.
Her iki yöntemde göz cok zarar görüyor bence.
Bu nedenle kısa seyler izleyip, gözü fazla yormamalıyız.
bana göre en iyi sistem şu an lg nin pasif teknolojisi. Göz sağlığı açısından en iyi teknoloji pasif 3d teknolojisi. Bu aralar olimpiyat oyunlarını pasif 3d olarak izliyorum hiç sıkıntı çekmiyorum. Esas gelecek olan teknoloji toshibanın gözlüksüz 3d sini incelemek lazım.
Burada bu bilgileri bizlerle paylaşan arkadaşlara teşekkürü borç bildim açıkcası. Eline emeğine klavyesine sağlık herkesin.
Benim aktif (SG) gözlüklü 3D plazmam var. Bana kalırsa kafadan 3D olayını geçmek lazım. Anlayacağınız hiç bulaşmayın. Sebebi de yeteri kadar 3D içerik olmaması yada olanlarında 3D için katlanılan zahmete değmemesi. Zahmet derken yanlış anlaşılmasın SG ile alakalı değil kuzende FPR gözlüklü panel var onda bile gözlüğü takmak bana zul geliyor.
Ha illede 3D istiyorum derseniz bence kesinlikle çözünürlük düşüşünü sorun etmeden FPR derim. Bence tek sıkıntı 540p çözünütlük olayı. İzlerken hangi mesafede olursam olayım piksel arası boşlukları görebiliyorum ve bu beni rahatsız ediyor. Zaten 72 ekran CRT den panele geçme kararını CRT deki piksel arası boşluklar nedeniyle vermiştim.
Plazma isteyenler zaten SG kullanmak durumundalar.
Ben bu konuda şunu bir kez daha anladım.şu an dört dörtlük bir 3D yok.tıpkı panellerin kronik sorunları gibi 3D teknolojisinde de aşılması gereken sorunlar var.eminim bir gün daha sorunsuz 3D olacak.
quote:
Orijinalden alıntı: BAYBARSM
Herkes kendi görüşünü bildirmiş.
Benimkisi ise şöyle:
AVM lerde çeşitli elektronik mağazalarda izlemlerim neticesinde Aktif gözlük kullanımının daha zor olmasına(parlaklık,ağırlık ,şarj vb.) rağmen daha net ve sorunsuz 3D performansı vardır.
FPR ise azıcık bir yana geçme ile veya ayarın gözümüze göre yapılmadığından gölgelenme o kadar çok olabilir ki 3D den nefret edebilirsiniz.
Tüm bu düşüncelerime rağmen ben LM660s (FPR teknoloji gözlük) almaya çalışan birisiyim.
Belki sonunda bile bile hata yapcam ama ALLAH'tan hayırlısı ne ise o olsun...
Ayrıca en başta sony,toshiba,panasonic gibi devlerin neden hala aktif gözlük tercih ettikleri beni de düşündürüyor. Sanki aktif gözlük kullananlar televizyon diğerleri bir oyuncak havası estiriyor bende.
Bir de ileride Side by side harici 3D film bulmak çok zor olacak ve herkes önce pasif gözlüğe göre 3D çıkaracak aktif gözlükler için bir converter işlemi olacak gibi geliyor. Yani her seferinde 1 film seyretmek için convert .Bu konuda bilgisi olan var mı acaba ?...
Son soruna cevap vererek başlıyayım, TV nin görüntüleme sistemi Aktif de olsa Pasif de olsa 3D görüntünün elde edilebilmesnin sadece 2 değil neredeyse 7-8 yöntemi var. Ama TV lerde en çok SBS ya da OU kullanılıyor ki Aktif TV ler de Pasif TV ler de bu iki sistemi destekliyor.
Bunun yanında Aktif TV ler beyinde görüntü oluşması esasına değil de gözlükte görüntü oluşması esasına dayandıkları için mide bulantısı baş ağrısı gibi sorunları sadece göz bozukluğu olanlar tarafından yaşanmasına sebep olan bir sistem. Pasif TV lerde işin içine göz ve beyin de dahil olduğu için gerçeklik algısının yitirilmesi sonucunda mide bulantısı baş dönmesi ve baş ağrısı şikayetleri daha fazla görülebiliyor. Ama göz ağrısı ve baş ağrısının temel sebebi göz bozukluklarıdır.
Bunun yanında Pasif panelleri LG den aldıkları için Aktif panele daha fazla yatırım yapıyor diyen arkadaşlara şunu soralım peki nasıl oluyor da pasif panelli TV ler Aktif panelli TV lerde %40 a varan fiyat farkına sahipler? Hem de dışardan üstelik rakip firmadan satın alındıkları halde.
Aktif sistem şu anda 3D için en iyi sistem ama mükemmel değil elbette. Özellikle gündüz aydınlıkta gözlüklerin kırpışması en büyük sorun. Bunun yanında her ne kadar Ev tipi gözlükler Sinema tiplerine göre hafif olsa da yine de Pasif gözlüklere nazaran çok daha ağırlar ve pahalılar.
3D almak isteyenler Aktif ve Pasif arasında seçimlerini yaparken bütçelerine baksınlar eğer güçleri yetiyorsa Aktif yetmiyorsa Pasif alsınlar kullanımda az biraz problem yaratsa da aralarında dağlar kadar fark yok.
Hangi 3D Full HD TV?
3D TV teknolojisindeki yenilikler o kadar hızlı ki üretici firmalar pastadan büyük payı almak için zamana karşı yarışıyorlar ve bu nedenle bazen yanlış üretimler bile yapıyorlar.
Bu durum, çok araştırmayan, çok irdelemeyen tüketicilerin zarar görmesine neden oluyor. Aldığı cihaz bazen bir yılda eski veya tercih edilmeyen bir teknolojiye dönüşüyor. Maalesef 3D TV teknolojisi tam da böyle bir kararsızlık dönemi yaşıyor.
Üretici firmalar belli standartlarda henüz anlaşmış değiller. Bu yazının bir amacı da çok fazla teknik detaya girmeden insanları bu konuda biraz bilgilendirmek ve kararlarını doğru vermelerine yardımcı olmak…
3D Gözlük 3D TV satın alınacaksa tercih nedenlerinin başında kullanılacak 3D gözlüğün cinsi, yani SG (shutter glassses) veya FPR ( film type pattern retader) gözlüklerden hangisinin TV ile uyumlu olduğu gelmektedir.
Bazı televizyon markaları SG ( shutter glasses) aktif gözlüğü tercih ederek hareket alanlarını kısıtlamışlardır. Bu gözlükler pille çalıştığı, ağır olduğu, ekran karşısında sabit bir konumda oturmayı gerektirdiği, seyir açısının darlığı, yarım saati geçen seyirlerde göz yorgunluğu, mide bulantısı yaptığı, çok pahalı olduğu (150-250 tl ) için maalesef gelecekleri parlak görünmüyor.
Ayrıca alınan gözlüğün bir sonraki teknoloji ile veya bir başka marka ile uyumlu olup olmayacağı da kesin değildir. Oysa FPR ( film type pattern retader) pasif gözlükler pil gerekmediği için son derece hafiftir (16 gram) , ucuzdur (15-25 tl) ve saatlerce kullanıldığında bile rahatsızlık vermezler.
Bu gözlükle uyumlu bütün TV ve monitörlerde, bilgisayar, tablet PC’ler hatta cep telefonlarında bile kullanılabilir. Kolaylıkla edinilebilir. Pil, elektronik devre vs ihtiva etmediğinden kolay temizlenir, yıkanabilirler.
Bolca bulundurularak kalabalık bir izleyici kitlesi ile 3D TV izlenebilir. (Bazı firmalar 7 gözlük hediye etmektedir) TV karşısında sabit bir konum gerektirmediği gibi kafa hareketlerinden etkilenmez.
SG gözlüklerdeki gibi görüntünün üst üste binmesi rahatsızlığı yaşanmaz. Yukarıdaki detaylardan anlaşılacağı üzere gözlük kullanma zorunluluğu varsa FPR 3D gözlük kullanılan televizyonlar tercih edilmelidir. Pasif gözlük de denilen bu tür gözlüklerin 3D görüntüyü algılamaları camlarının polarizasyon yapma yeteneğine dayanır. Yani camları bazı güneş gözlüklerinde olduğu gibi polarizedir.
Aktif (SG) gözlüğün aksine FPR gözlükler 3D televizyonla elektronik senkronizasyon kurmaya ihtiyaç duymazlar. Analog teknoloji ürünü Mavi, kırmızı renkli gözlükle 3D izlenen TV’ler artık iyice terk edildiği için bunlar hakkında fazla detaya girmeye gerek yoktur. Çünkü amacımız yeni 3D TV alacaklara bir öneri de bulunmak ise geleceği olan teknolojilerden bahsetmek daha yerinde olacaktır.
Gözlüksüz 3D TV 3D Full HD televizyonda henüz standartlar oluşmadı. Biraz beklemekle karşımıza yeni seçenekler çıkabilir. Geleceğin en önemli gelişmelerinden biri gözlüksüz izlenebilen 3D TV teknolojisidir.
Toshiba’nın 2012 yılının son çeyreğinde satışa sunmayı düşündüğü bu teknoloji şimdiden diğer 3D TV fiyatlarının ucuzlamasına neden olmuştur. Bu teknoloji başlangıçta biraz pahalı olabilir ama TV piyasasındaki rekabet kısa sürede onu da ucuzlatacaktır.
3D televizyonlar konusunda Samsung, LG, Philips, Toshiba’dan sonra Sharp ve güçlerini birleştirerek uzun hatalar zincirinden kurtulmak isteyen Sony-Panasonic ortaklığı da harekete geçmiştir. Bu arayışlar 1-2 yıl içinde meyvelerini vermeye başlayacaktır.
Sony’nin plazma TV üretiminden vazgeçmesi plazma TV’lerin de gelecekte yarış dışı kalacağının bir göstergesi gibidir. Özellikle Sharp yeni satışa sunduğu 80 inç ve quatrron teknolojisi ile ( rgb = kırmızı, yeşil, mavi yerine rgby= kırmızı, yeşil,mavi, sarı renklendirme) yani 4. renk olarak sarı rengi de ilave ederek netliği artırdığını iddia etmektedir. Tanıtımlarında kullandığı resimlerde de bu fark kolayca görünmektedir.
3D’ye ilave olarak, özellikle büyük ekranlı TV’ler için geliştirilen bir de 4K yani 4 kat pikselli (3840x 2160 quad full high definition) TV ler yola çıkmıştır. Bu teknolojinin kullanımı henüz çok sınırlıdır. Çünkü günümüzdeki Bluray’ler ( 1920x1080p) ve de TV yayınları ( 1280x720p) bu piksellere ulaşmaktan çok uzaktır. Ancak bu TV’ler gelen düşük pikselli görüntüleri upscale edebilmektedir. Bazı uzmanlar upscale in renklerin doğallığını azalttığını, hatta biraz photoshop etkisi yarattığını söylemektedirler. Sıradan TV izleyicilerinin beğenileri uzmanlardan farklı olabilir belki de bundan hoşnut bile kalabilirler.
3D Bluray Bluray cihazı 3D’yi desteklemiyorsa, 3D televizyon, 3D gözlük ve 3D Bluray disk olsa bile televizyon 3D izlenemez. Hepsinin hem birbiriyle uyumlu teknolojide hem de Bluray cihazının 3D özellikli olması gerekir. Eski model Bluray cihazlarının çoğu 3D yi desteklemez.
3D film izlemek isteyen tüketicilerin bu detayı unutmamalarında fayda vardır. Yeni nesil elektronik ürün almak isteyenlerin yola koyulmadan önce dikkat edecekleri özellik ve detayları yazılı bir listeye dönüştürmeleri eksik, yanlış, bir seçim yapmalarını önler. Kendi önceliklerini bu listede belirlerse aradığı ürünü daha kolay bulur. Çünkü şu anda piyasada artıları ve eksileriyle kafa karıştıracak kadar çok seçenek vardır.
Yeni nesil 3D TV’lerde resim yenileme hızlarının 120 hertz den 240 hertze, 400 ve hatta 800 hertze çıkması, kontrast oranlarının LED aydınlatma ile birlikte 10 milyonda bir seviyesine inmesi beklenen gelişmelerdendir. 2-4 Mili saniye aralığındaki tepkime süresi (response time) şimdilik yeterli görülmekle beraber bu değerler de zamanla değişebilir. Bu özelliklerin de yapılan listede bulunması iyi olur.
3D Plazma Full HD TV Plazma TV’ler tepkime süresi, siyah kontrast değerleri, görüntü doğallığı gibi konularda hala üstünlüğünü sürdürmektedir. Fakat ekran parlaması LCD TV’lerden %30 daha fazladır. Plazma TV’ler yüksek enerji tüketimine, ağırlığına, ekran parlamasına, zamanla ekran aydınlığının azalmasına, LCD ve LED TV’lere kıyasla daha kısa olan kullanma süresine bir çözüm getirebilirse gelecek yıllarda da bunları tercih eden tüketiciler bulabilir. Çünkü bazı tüketiciler alıştıkları görüntü teknolojisini değiştirmekte çok istekli değildir. Örneğin ABD de küçümsenmeyecek oranda büyük ekran plazma ve DLP TV kullanan tüketiciler vardır.
3D LED Full HD TV LED TV’ler rakipleriyle kıyaslandığında artıları eksilerinden fazladır. Bu sonuçların elde edilmesinde LED arka aydınlatmasının (LED Back Light) etkisi çok büyüktür. LED (Light Eimitting Diode) öyle bir ışık kaynağıdır ki girdiği her ürüne büyük artı değerler kazandırmaktadır.
LED aydınlatmanın televizyonlarda kullanılmasıyla elektrik sarfiyatı birkaç kat azalmış, ömrü birkaç kat uzamış ( 100 000 saate yaklaşmış), kalınlığı ve ağırlığı birkaç kat azalmıştır.
Keza yaydığı ısı yok denecek kadar azdır. Gelen enerjinin % 80-90’lık kısmını ışığa dönüştürür. Yaydığı ışığın gelen görüntüye göre ayarlanabilmesi (dimmlenmesi) ekranın siyah kontrast seviyesini yükseltir. Işık kaynağı 110 santigrad derecede aktif hale gelir, bekleme gerektirmez. Floresan (CCFL) tüpler 1100 santigrad derecede aktif hale gelir ve beklemek gerekir.
Aslında LED TV’lerde ve LCD TV’lerde likit kristal ekran (LCD = liquid crystal display) kullanılır. Aralarındaki en önemli fark ekranın niteliği değil, kullanılan ışık kaynağıdır. LCD TV’lerde ekranın ışık kaynağı ince çubuk flüoresan (CCFL= cold cathode fluorescent lamp) lambalardır. Bu lambaların ömürleri 30 000 saat civarındadır.
Flüoresan lambaların görüntünün karanlık yerlerinde bile sürekli aynı parlaklıkta yanar durumda kalmaları siyah kontrast değerlerini azaltma nedenidir. Oysa LED TV lerde karanlık sahnelerde aydınlatmanın azaltılması (dimm lenmesi) mümkündür.
Şimdi ki bazı büyük ekran LED televizyonların (80 inç) backlite dışında, kenar aydınlatmalarında (alt, üst- sağ, sol) hala flüoresan lambalar kullanılmaktadır. Yaşamımızı kökten değiştirecek güçte bir bilimsel mucize olan led aydınlatma ve ürünleri özellikle ısı yaymadıkları, fazla enerji harcamadıkları, kolay kırılıp, dökülmedikleri, çok uzun ömürlü oldukları için hep daha çok tercih edilecektir.
Eğer 3D TV alınacaksa 3D LED TV olması doğru bir tercihtir. LED hangi ürününün bünyesine girerse onu değerlendirir. Zamanla piyasada CTR (cathode ray tube) , plazma ve LCD TV’ler, LED TV’nin sunduğu avantajlar yanında zayıf kalacaklar, harcadıkları enerji, kısa ömürleri, ağırlıkları, kalınlıkları, yetersizlikleri daha çok göze batmaya başlayacak, piyasadaki rekabet kızıştıkça daha da ucuzlayacaklar hatta bazıları tamamen terk edileceklerdir.
Şu anda bazı üretici firmalarda LCD ve PLAZMA TV stoklarından bir an önce kurtulma telaşı başlamıştır. Elektronik marketler bu ürünlerin fiyatını indirseler de tüketiciyi ikna etmekte zorlanmaktadır.
Geleceği iyi gören yatırımcıların içinde LED olan ürünlere yatırım yapmaları (LED aydınlatma, LED TV, LED lamba, LED ekran, LED tasarım, LED pano) onun yadsınamayan üstünlüklerindendir.
LED özellikle çevreye duyarlı insanların ilk tercihidir.
3D OLED TV Bir silikon polimeri olan OLED TV ekranlarının bazı dezavantajlarından dolayı kısa sürede büyük ekran (55 inç ve üzeri) LED TV’lerin yerini alması zordur. Çünkü ultraviyole, su gibi dış etkilere karşı çok hassastırlar.
Renklerinin zamanla bozulması, ekranın gündüz, açık havada (outdoor) çok yansıması gibi handikapları vardır. Ancak esneklikleri, olağanüstü incelikleri, hafiflikleri nedeniyle küçük ekranlı monitörler, bilgisayarlar ve tablet PC’ler ve cep telefonları için ideal olabilirler.
Büyük miktarlarda ve büyük ölçülerde (46 inç 55 inç vs) üretimi engelleyecek hammadde sıkıntıları ve üretim zorlukları vardır. Şimdilik pahalı bir teknolojidir.
3D SMART TV 3D Televizyona ilave edilen bilgisayar, akıllı telefon, uydu alıcı özelliklerinin hepsi fiyatı biraz yükseltse de çok fonksiyonluluğa ( multi function ) alışmış günümüz tüketicisinin arzularından biri mümkün olan her özelliğin ( all in one) bir cihazda olmasıdır.
Yeni teknolojileri öğrenme arzusu ve komplike cihazları kullanabilme dürtüsü de bu tercihte rol oynar. Tüketici elektronik eşyalardaki eski korkularını yenmeye başlamıştır. Bir zamanlar ayarını bozarız diye elimize almaktan çekindiğimiz uzaktan kumandaları artık 3 yaşındaki çocuklar kullanabilmektedir. Artık 70’li,80’li, 90’lı yaşlarındaki büyüklerimiz bile TV kumandasını elinden düşürmüyor.
Hangi saatte, hangi kanalda, hangi programın başlayacağını biliyorlar. Günümüzde televizyon, bilgisayar, akıllı telefon bizi o kadar oyalıyor ki bunlarla tek tek vakit geçirmektense hepsini bir cihazda görmek itiyoruz. İşte bu cihazın adı Smart TV’dir.
İstediğimiz dijital cihazı kablosuz veya kablolu olarak ona bağlayabiliriz. Taşınabilir hard diskimizi, dijital kameramızı, cep telefonumuzu, uydu alıcımızı, dijital amfimizi, bilgisayarımızı, bütün ses ve görüntü cihazlarımızı bir birine entegre edebilir, oturduğumuz yerden hepsini kumanda edebiliriz.
3D DLP Full HD TV Evimizde kurduğumuz ses ve görüntü sistemleri bizi cezp etmeye, daha iyisine, daha büyüğüne, daha donanımlısına yöneltmeye başlamıştır. Örneğin şu anda ABD de büyük ekran TV çılgınlığı yaşanmaktadır.
DLP TV’nin tercih nedenlerinin başında ekran büyüklüğü ( genellikle 70-80-90 inç civarında) ve fiyatının panel televizyonlardan 2-3 kat daha ucuz olması gelmektedir. Bu alanda büyük bir Pazar olduğunu keşfeden Japonlar ve Koreliler peş peşe onların büyük ekran beklentilerine cevap vermeye çalışmaktadır.
Artık dijital görüntü teknolojilerine meraklı Amerikalıları 55 inç, 60 inç TV tatmin etmemektedir. Sharp 80 inç 3d LED TV ile, Mitsubishi 83 inç DLP Laservue TV ve 92 inçlik 3d rear projeksiyon DLP (digital light processing) televizyonlar ile beklentiye cevap vermeye çalışmaktadır.
Bu kadar büyük ekran bir HD televizyon, güzel bir manzaraya bakan panoramik pencerenin kanatlarını sonuna kadar açarak dışarıya bakıyormuş hissi verebilir. Yapılan bir araştırmaya katılan insanlar ekrandaki insan görüntülerinin yakın plan çekimlerinde boyutlarının bire bir, yani normal insan boyutlarında olmasının gerçeklik duygusunu artırdığını belirtmişlerdir. Bu da ancak 65 inç üzeri TV’lerde mümkündür.
DLP televizyonların tercih nedenleri arasında görüntü kalitesinin doğallığı ve mükemmelliği, siyah kontrast seviyelerinin yüksekliği de vardır. LCD TV’ler tepkime sürelerinden dolayı hareketli sahnelerde görüntü izleri bırakırken DLP TV’lerde bu olumsuzluk yoktur.
Enerji tüketimleri büyüklükleri göz önüne alındığında Plazma ve LCD TV’lerden daha azdır. Texas instrument’in geliştirdiği DLP TV teknolojisi ağırlığı, hantallığı ve depolama, taşınma, yer bulma zorlukları yüzünden Avrupa’da pek ilgi görmemiştir.
DLP teknolojisi daha çok arkadan projeksiyonlarda ( rear projection) ve normal projeksiyonlarda tercih edilir. Yaklaşık 3000 saatle sınırlı lamba ömrü başka bir dezavantajıdır. Her ne kadar lambası defalarca ( 200 -300 TL’ye) değiştirilebilse de bazı insanların gözünde büyümektedir.
Ev Sinemaları (HOME CINEMA) DLP televizyonların bazı ülkelerde tercih edilmemesinin bir nedeni de geniş mekanlar gerektirmesidir. 90 İnç büyüklüğünde bir televizyonun ideal izleme mesafesi 5-6 metre civarındadır.
Bu türler için ya geniş bir salon ya da özel olarak dizayn edilmiş ev sinema odalarına (cinema room) ihtiyaç vardır. ABD de bu tür odaların düzenlenmesi, dekorasyonu ile uğraşan profesyonel bir sektör vardır. Bu sinema odalarına 7+2 veya 9+2 ses düzeni, projeksiyon ve perde ilave edilmesiyle cep sineması niteliği kazanmıştır.
Room Cinema’nın giderek başka ülkelerde de yaygınlaşma ihtimali vardır. TV’lerde her geçen yıl büyüyen ekran genişlikleri, özellikle görüntü ve ses teknolojisi hayranlarını dört dörtlük ev sinemasına özendirmektedir. Hatta bazıları bu konuda işin uzmanlarıyla yarışacak kadar bilgi ve deneyime sahiptir.
Sistemin kurulmasında kullanılan özel hoparlör (speaker) kabloları bile çok yüksek fiyatlarına rağmen alıcı bulabilmektedir. Çünkü böyle yüksek performanslı ürünlerde bütün detaylar önemlidir.
Bazı insanların en büyük hobilerinden biri, evini veya ofisini tam bir görüntü ve ses teknolojisi üssüne dönüştürerek en üst sınırları deneme ve yaşama isteğidir. Böyle meraklıların varlığı bu tür üretimi yapan firmaları daha da iyisini yapmaya motive etmektedir. Teknoloji biraz da böyle insanların varlığı sayesinde gelişmesini sürdürmektedir.
Çoğumuz gelişen bu teknolojiler sayesinde gidemediğimiz, göremediğimiz, gezemediğimiz yerleri HD televizyonlarımızdan izlemekte, Dünya’da olup bitenleri TV den öğrenmekteyiz.
Sanat olaylarını, spor karşılaşmalarını, festivalleri, karnavalları, doğayı, bilimsel gelişmeleri televizyonlarımızdan izleyebiliyoruz. Bazılarımız günde 3-5 saatini, özellikle yaşlılarımız 7-8 saatini TV karşısında geçiriyor.
Bu alışkanlığı edinmiş insanların televizyonları ve benzer cihazları önemsemeleri ve beklentilerini yükseltmeleri gayet anlaşılabilir, normal bir gelişmedir.