“Kişisel yaşamımı zenginleştirmek ve bunu sözcüklere çevirmeyi öğrenmekten başka kaygım olmamıştı; yavaş yavaş yirmi yaşlarımın aldatıcı üstünlük duygusundan ve tekbencilik-benzeri tutumundan vazgeçmiştim.; başkasının varoluş duygusunu öğrenmiştim; ama gene de benim için önemli olan, insanlarla teke tek ilişkilerimdi ve mutluluğu açgözlülükle istiyordum.”
“Benim için mutluluk, her şeyden önce dünyayı algılamanın ayrıcalıklı bir yolu olmuştu; eğer dünya artık bu yolla algılanamayacak derecede değişirse, mutluluğun da artık bu denli değeri kalmaz.”
“Hepimiz için aynı olan bu ölümü herkes tek başına karşılıyor. Yaşam açısından birlikte ölünebilir; ama ölmek, birlikte sözcüğünün artık bir anlam taşımadığı bir dünyaya kaymaktır. Dünyada en çok istediğim şey, sevdiğimle birlikte ölmekti, ama cesetlerimiz yan yana yatsa bile, bu yalnızca bir aldatmaca olacaktı; hiçlikten hiçliğe bir bağ yoktur.”
Simone de Beauvoir - Olgunluk Çağı II
Yokluktan geldiği bu dünyada birliktelik bir anlam ifade ediyorsa, varlıktan gittiği diğer dünyada birliktelik niye aldatmaca olsun.
quote:
Orijinalden alıntı: alikuşcu
Yokluktan geldiği bu dünyada birliktelik bir anlam ifade ediyorsa, varlıktan gittiği diğer dünyada birliktelik niye aldatmaca olsun.
ki yazara göre bir anlam ifade ettiğini düşünmüyorum, bunu arzuluyor ama gerçeklerinde farkında. Varlıktan gitmek düşüncesini ise bir türlü anlamdıramadım.Varolduğunu düşündüğümüz şeyler gerçekten var olmayı gerektirmez. Osman Nuri Topbaş ın bir sohbette şöyle birşey söylediğini duydum; " Bir hiç olarak hiçbirşeye sahip olmadan geliyoruz dünyaya ancak giderken aynı şekilde gitmiyoruz, bu dünyada kazandığımız ameller bize eşlik ediyor" aynı kelimeleri kullanamamış olsada ana fikir bu. İnananlar için bu cümle çok anlam barındırıyor muhteviyatında.
Dünya malında veya nimetlerinde ki bu yaratılmış olan tüm şeyler için geçerli, hisler ve duygular da dahil olmak üzere, bir tanesini bile Hak olandan daha fazla seversek, bu dünyanın herhangi bir şeyi için çok kafa yorar ve sürekli mutsuz oluruz.
Oysa baktığınızda çok küçük şeylerle "aptal" olarak tabir edilebilecek bir sürü kişi var memlekette. Bunun yanında hiç mutlu olamadığını söyleyen ve farkındalığı gelişmiş kişiler ve bunun yanında da yine bir üst kademede Dünya malını ( veya dürtülerini ) dikkate almayanlar...
Üzüntü duymak ile bir şeyi istediği veya istemediği bir şeyin kendisinde veya etrafında olması hali farklı şeylerdir. Mesela etrafıma baktığımda, İnsan olmanın şerefini üzerimde taşırken, insan olmanın verdiği ağır sorumluluklar için ise üzülüyorum.