algınız neyse dünyanız odur (değişmek isteyenler gelsin)

dünya ve hayat 7 milyar insanın hepsi için farklıdır

eğer depresyondaysan dünya kocaman bir trajedi tiyatrosudur, eğer girişimciysen her yer fırsatlarla doludur, eğer romantiksen her yerde ve her şeyde potansiyel aşklar vardır, eğer gezginsen her gün görecek yeni şeylerdir, eğer sanatçıysan her şeyde bir hikaye vardır, eğer zenginsen dünya her şeyi satın alabileceğin bir dükkandır, eğer savaşçıysan hayatındaki her şey üstesinden gelmen gereken bir mücadeledir, eğer paranoyaksan dünyadaki herkes potansiyel düşmandır, eğer narsistsen dünyadaki herkes değersizdir, eğer dindarsan dünyadaki her şey tanrının bir yansımasıdır vs... bunların hepsi birer mantalite, yani mindset denilen olgudur.

dünyanızı değiştirmek istiyorsanız kendinizi ve algılarınızı değiştirin.

"mindset" denilen olgu bu noktada çok önemli. örneğin dmax'de yayınlanan undercover billionaire isimli bir yarışma var. milyarder birisi sahte kimlikle 90 günlüğüne cebinde sadece 100 dolarla hiç bilmediği bir şehre bırakılıyor. iddiaları şu: ben şans eseri zengin olmadım, yeniden doğsam yeniden zengin olurdum. challenge ise 90 gün içinde 1 milyon dolarlık bir şirket kurabilmesi ve birçok yarışmacı bunu fazlasıyla başarıyor. bu insanlar bizden daha zeki, yetenekli, kabiliyetli, şanslı vs. değiller. hatta bir tanesi şöyle diyordu, "hayatım boyunca benden daha akıllı kişileri işe aldım ve başarılı olmamın sırrı bu". olay sahip oldukları winner mindset'inde bitiyor. bunun sayesinde dünyayı algılayış biçimleri ve kendilerine biçtikleri rol farklı.

eğer kendini loser olduğuna ikna etmiş birisi es kaza bu yarışmaya katılsa "nasılsa olmayacak, zaten şanssızım, yeterince akıllı değilim vs..." gibi sonsuz bahane üretip bu mantaliteyle hareket ederdi ve başarısızlığı en başından çağırmış olurdu. kazanan birisiyle kaybeden birisi arasındaki en büyük fark mantalitedir. eskiler buna insanın fikri neyse zikri de odur demişler.

gündelik hayatta uygulayabileceğiniz çok basit bir yöntem tavsiye edeceğim: sorunlara değil çözümlere odaklanın. beyniniz aynı sorunları tüm gün döndürerek enerji harcamak yerine çözüm yolları bulmaya çözüm harcasın. zaten hepimiz acı çektik, zaten hepimizin birçok derdi ve endişesi var, bunları gün içinde tekrarlamaya gerek yok. odak noktanızı problemlerden çekip çözümlere getirdiğinizde aradaki büyük değişimi göreceksiniz. sadece deneyin

inanç ve mindset, olay bunlar. inançlarınız eylemleriniz olur, eylemleriniz de kaderiniz.

harika bir fikir. drive'ıma ekledim.

birçok insan farkında değil ama inancın gücü çok yüksek hocam. insan ne olmak isterse o olabilir, sadece samimi olarak inanması ve değişimi istemesi lazım. "fake it till you make it" dedikleri bir olay var, karakterini ne yönde değiştirmek istiyorsan samimi olmasan bile o yönde hareketler yap, zaman içinde ona dönüşeceksin - ki bu nörolojik bir fact, bilimsel literatürde nöroplastisite deniliyor. ilgilenenler araştırabilir

bunun tek şartı kalıplaşmış düşünceleri yok etmek. "ben böyleyim ama" demek yok

“Neye inanırsan o olursun”

al işte. bu arkadaş bu forumdaki insanların hakkına giriyor. samimi söylüyorum. bilmiyorum gerçi inançlı mı ama. adam ant içmiş negatiflik yaymaya.

UUPP

Ben mi :(

Başlık metni size mi ait yoksa alıntı mı? İki üç senedir zihnimde düşündüklerimin derlenip özetlenmiş halini okudum bu metinde. :)

ben yazdım hepsini

İlk defa mantıklı bir konu açtığını gördüm.

Doğru söylemişsiniz ancak herkes sizin düşüncenizdeki gibi "savaşçı" olmayabilir. Ben mevcut durumumda iyiyim lakin seçme şansım olsa amerikada uber olurdum daha az düşünce daha az geçim ve gelecek kaygısı. Belli bi çerçevenin içinde yaşardım. Sonuç olarak herkes zengin olmuyor dünyada.

mindset in kelime anlamını öğren. "ustalaşmak" derken? bu okçuluk mu ustalaşsın. her insanın sahip olduğu dünyayı algılama biçimine/zihniyetine "mindset" denir