Almanya'nın en büyük otomobil tedarikçisi ZF Friedrichshafen üretimini Türkiye’ye kaydırmaya karar verdi. Almanya merkezli otomobil parça üreticisi ZF Friedrichshafen dünya çapında otomobil ve ticari araçlar için aktarma organları ve şasi teknolojisi tedarikçisi konumunda yer alıyor. Gelecek yıl 110. yılını kutlayacak olan ve 31 ülkede çok sayıda lokasyonu bulunan şirket, AB bürokrasinin yanı sıra yüksek ekonomik maliyetler sebebiyle üretimini Almanya’dan Türkiye’ye üretimi taşımayı planladığı aktarıldı. Ayrıca Almanya’da 54 bin çalışanı bulunan şirketin 12 bin çalışanı tasarruf tedbirleri kapsamında işini kaybetme riski ile karşı karşıya olduğu bildirildi. Geleneksel şanzıman üreticisi, elektrikle çalışan araçlarda şanzımanın daha az kullanılması nedeniyle pek çok yatırımı da beklemeye aldı. Bunun yanı sıra AB bürokrasisi de dev şirketi üretim alanını kaydırma planın da önemli bir etkenin başı olarak dikkat çekiyor. TÜRKİYE AVANTAJLI Tasarruf etmenin yollarını araştıran köklü şirket, üretimi kaydırarak AB bürokrasisinden ve artan maliyetlerden kaçınmayı planlıyor. ZF Friedrichshafen’in Türkiye’de üç şubesinin olması, ucuz ve görece Avrupa kıtasına yakınlığı ve AB mevzuatına tabi olmaması Türkiye’ye yatırımı cazip kılıyor. ZF şirket sözcüsü birçok farklı üretim koşulunun olduğunu vurgulayarak “Yer kararlarında ve hangi ürünlerin hangi lokasyonlarda üretileceği sorusunda çok sayıda faktör rol oynuyor. İstikrarlı tedarik zincirleri sağlamak için rekabetçilik ve müşterilere yakınlık öncelikli olarak hayati önem taşıyor ancak politik ve ekonomik koşullar da bu kararları etkiliyor.” İfadelerini kullandı. Avrupa Tedarik Zinciri Yasası da otomobil tedarikçilerine daha fazla ekonomik yük eklediği de Alman üreticilerin şikayet ettiği konuların başında geliyor. Almanya’da son yapılan ankette de üç şirketten birisi yatırımlarını yurtdışına kaydırmayı planladığı ortaya çıktı. Kaynak: patronlardunyasi Almanya'nın en büyük otomobil tedarikçisi ZF Friedrichshafen üretimini Türkiye’ye kaydırmaya karar verdi - Türkiye'de İş Dünyası https://www.patronlardunyasi.com/almanyanin-en-buyuk-otomobil-tedarikcisi-zf-friedrichshafen-uretimini-turkiyeye-kaydirmaya-karar-verdi |
Alman dev ZF geliyor.
-
-
Öncelikle istihdam açısından herkese hayırlı olsun. Direkt ve dolaylı istihdam artışı yaşanır.
Lakin gelelim gerçeklere;
Anlık dolar 32 küsür, euro 35 küsür. İşçiye vereceği para 500 euro bile değil üstüne de ülkemizde haftada 6 gün günde 10 saat çalışmak herkesin kanıksadığı ve itiraz etmediği bir durum. İşçi-işveren davalarının uzunluğu da malum. Sendikalar deseniz ayrı bir alem. Yani evet eğer derdiniz tasarruf ise Türkiye den iyi yer yok şu an. İşçilik ucuz, insan hayatı veya işten çıkarmalar daha da ucuz.
Yabancı yatırımcı bu ülkeye vay ne güzel ülke lojistik açısından çok iyi, işçileri kalifiye hesabı yapıp gelmiyor. Asgari ücret an itibariyle 470 küsür euro.
İnşallah yanılan bizler oluruz.
Sözlerime çok sevdiğim şiirlerden biri ile veda ediyorum.
Alıntı
metni:23 Sentlik Asker Mister Dalles, sizden saklamak olmaz, hayat pahalı biraz bizim memlekette. Mesela iki yüz gram et alabilirsiniz, koyun eti, Ankara'da 23 sente, yahut iki kilo kuru soğan, yahut bir kilodan biraz fazla mercimek, elli santim kefen bezi yahut, yahut da bir aylığına yirmi yaşlarında bir tane insan. erkek, ağzı burnu, eli ayağı yerinde, üniforması, otomatiği üzerinde, yani öldürmeğe, öldürülmeğe hazır, belki tavşan gibi korkak, belki toprak gibi akilli belki gençlik gibi cesur, belki su gibi kurnaz (her kaba uymak meselesi) , belki ömründe ilk defa denizi görecek, belki ava meraklı, belki sevdalıdır. Yahut da aynı hesapla Mister Dalles (tanesi 23 sentten yani) satarlar size bu askerlerin otuz beşini birden İstanbul'da bir tek odanın aylık kirasına, seksen beş onda altısını yahut bir çift iskarpin parasına. Yalnız bir mesele var Mister Dalles, herhalde bunu sizden gizlediler: Size tanesini 23 sente sattıkları asker mevcuttu üniformanızı giymeden önce de, mevcuttu otomatiksiz filan, mevcuttu sadece insan olarak mevcuttu, tuhafınıza gidecek, mevcuttu hem de çoktan mı çoktan, daha sizin devletinizin adı bile konmadan. Mevcuttu, işiyle gücüyle uğraşıyordu, mesela, Mister Dalles, yeller eserken yerinde sizin New-York'un, kurşun kubbeler kurdu o gök kubbe gibi yüksek, haşmetli, derin. Elinde Bursa bahçeleri gibi nakışlandı ipek. Hali dokur gibi yonttu mermeri, ve nehirlerin bir kıyısından öbür kıyısına ebemkuşağı gibi attı kırk gözlü köprüleri. Dahası var Mister Dalles, sizin dilde anlamı pek de belli değilken henüz, zulüm gibi, hürriyet gibi, kardeşlik gibi sözlerin, dövüştü zulme karşı o, ve istiklal ve hürriyet uğruna ve milletleri kardeş sofrasına davet ederek, ve yarin yanağından gayri her yerde, her şeyde, hep beraber, diyebilmek için, yürüdü peşince Bedreddin'in O, tornacı Hasan, köylü Mehmet, öğretmen Ali'dir. Kaya gibi yumruğunun son ustalığı: 922 yılı 9 eylülüdür. Dedim ya Mister Dalles, Herhalde bütün bunları sizden gizlediler, ucuzdur vardır illeti. Hani şaşmayın, yarin çok pahalıya mal olursa size, bu 23 sentlik asker, yani benim fakir, cesur, çalışkan, milletim, her millet gibi büyük Türk milleti. (1953) Alıntı
metni:Nazım Hikmet
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi XpressMusic34 -- 11 Temmuz 2024; 23:10:0 >
-
Zaten kendileri de saklamamış amaçlarını;
Tasarruf etmenin yollarını araştıran köklü şirket, üretimi kaydırarak AB bürokrasisinden ve artan maliyetlerden kaçınmayı planlıyor.
Sayenizde büyük Türk şairi Nazım'ı da yad ettik.
-
Hocam teşekkür ediyorum mesajınız için. Bu tarz haberlerde iki farklı yorum yapmak mümkündür.
1)İstihdam artışına dolaylı ve direkt katkı.
Buna hiçbir itiraz edilemez zira insanlar ekmek sahibi oluyorlar, amenna.
2)Bu tarz firmaların ülkemize gelişini "bizi tercih ettiler çünkü süperiz, uçarız kaçarız, lojistik merkeziyiz, güven veriyoruz" tarzı şeylerle ekranı 6 ya bazen 10 a bölünmüş kanallarda sonuna kadar pozitif yönde savunmaları. Asla gerçek yüzden bahseden olmaz, bahseden olursa da cılız sesler olarak kalır ve ne internette ne de çevremizde güçlü bir ses olmaz buna dair. Olsa da bastırılır, "gençler ekmek mi yemesin" denir ve konu kapatılır.
Bilirsiniz hocam, insanlar belirli yaşlara gelirler iş dünyasına atılırlar. Ee tabi evlilik gibi şeylerde de hemen sorulur işiniz nedir hesabı. Bir iş lazımdır, verecek cevap lazımdır. Haliyle de ne iş olsa yaparımcılar vardır ülkemizde. Bir laf vardır ülkemizde mesela, "parasız adam boş adamdır" denir. Yeşilçam a da konu olmuştur bu durum. Zengin yabancı gelir ve bir fabrika kurar. Olumsuzluklara karşı gelen işçilere, yine kendi içlerinden karşıt görüşler gelir, "aman" denir "ekmeğimize zarar gelmesin".
Kalifiye veya değil, sizin de ifade ettiğiniz gibi bu tarz firmalar için sadece "tasarruf" tedbiri kapsamında gelinen ülkenin "ucuz" insanlarıyız. Ben söylemiyorum, haberde de böyle söylüyor. Süslü kelimelerle ifade ederler mesela ilanlarda, "kariyer fırsatı, iş öğrenme fırsatı, iş başında bizzat tecrübe fırsatı". Üstelik bu süslü kelimeleri burada buldukları sözde "beyaz" yakalar doğrudan "mavi" yakaya karşı kullanır. Bir hayal hazırlarlar ve çok kolayca alıcı bulurlar.
Oysa beyaz veya mavi hepimiz aynı geminin yolcusuyuz ama kimse bu şekilde kabul etmek istemiyor "biz farklı bir kamaradayız" deniyor.
Mesela en çok bu tarz firmalarda duyarsın "kapıda senden bin tane var" tabirini. En çok bu firmalardan işitirsin "mesai" lafını veya "vardiya" lafını. En çok bu firmalar söyler "git dava aç" lafını.
Elbette bunları yazarken sözüm meclisten dışarı yazıyorum. Zf firması özelinde yazdım ama aslında sözüm daha geniş anlamda.
Yarın öbür gün buralarda ekonomi iyileştiğinde (ölmezsek görürüz inşallah) kendilerine daha başka ülkeler bakacaklar, bizlere de artık avantajlı değiliz gözüyle bakacaklar. Geçmişten günümüze yüzlerce firma böyle geldi, gitti.
Yanlış anlaşılmasın ben kendimi de içine katıyorum yazdıklarımda, kendimi dışarda tutmuyorum.
Üstteki mesajımda da belirttiğim gibi, inşallah yanılan bizler oluruz. İnşallah işçinin hakkını sonuna kadar verirler, örnek bir işveren olurlar. Ben yanılmayı peşinen kabul ediyorum, peşinen özür de dilerim elbette.
Ben biraz negatif pencereden baktım ama konunuzda pozitif pencereden bakanlar da olacaktır hocam. Ben de takip edeceğim okuyacağım inşallah.
Teşekkür ediyorum sizlere. Biraz böyle dertleşir gibi oldu.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi XpressMusic34 -- 11 Temmuz 2024; 23:29:35 >
-
Orta vadede elektrikli araçlar şehiriçi kullanıcıların markajında kalacak. Uzun yol ve şehir içi kullananlar için plug in hybrid vazgeçilmez olacak. Plug in anlayışı baskın gelirse tamamen elektrikli araç üretimi düşük seviyelerde kalır. Yani şanzıman en az 50 sene daha üretilecek gibi duruyor. Yani petrol bitene kadar. -
Haberin orjinalinde fabrikanın tamamının değil,bu çok zor,üretimin bir kısmının taşınmasının planlandığı yazıyor -
birgun.netFabrikanın taşınmasını istemeyen işçiler nöbet başlattıhttps://www.birgun.net/haber/fabrikanin-tasinmasini-istemeyen-isciler-nobet-baslatti-544002
-
Son zamanlarda "olası" yatırım haberleri pompalanıp duruyor....
-
Gelir Cezayir gibi Afrika kıyısı ülkelerden daha iyi işçilik kalitemiz var ve Euro daha pahalı burada neden gelmesin
Bedava işçi bedava kira bedava fatura tabii onların parasını burada bozdurunca
-
Hocam güzel yazmışsınız.
Şöyle bir durum da var, "yatırım" denen şey zaten böyle geliyor, başka türlü olmaz ki, şartlar Almanya ile aynı olsa niye gelsin mesela
Almanya vb gibi "sanayi devi" olan ülkeler, artık maliyet arz eden bazı üretimlerini önce Doğu Avrupa ülkelerine, olmazsa Türkiye'ye, daha da olmazsa Çin'e falan kaydırıyor.
Nedeni zaten belli, konuştuğumuz şey işte, tabi ki üretim maliyetleri, işçilik maliyetleri, bize göre "daha katı" AB mevzuatları, bulundukları ülkelerde bizden beter bürokrasiler, bizdeki teşvikler vesaire gibi bir sürü faktör sayılabilir.
Yatırım çekmek her zaman iyidir, bu gözle bakmak daha sağlıklı gibi.
Tabi söylediğiniz gibi bir şey de var, nasıl olsa bu ülke AB ülkesi değil diyerek Çinli işçi muamelesi de yapılmamalı. Bu noktada ülke olarak çeşitli yaptırımlarımızın, adalet sistemimizin falan adam gibi olması lazım da, nerede...
Bir de mesela diyorlar ya "ülkemizde adalet yok o yüzden yatırım gelmiyor"... Yanlış bence. Çin gibi dibine kadar Komünist ama yerine göre Kapitalist davranmaya çalışan ülkede dünyanın yatırımı var. Niye? Niye olduğu belli işte... Adalete falan pek bakmıyor, ona çok inanmıyorum. Adamlar zaten en dandik sözleşmeyi vesaireyi yaparken senelerdir diyor ki "uyuşmazlık durumunda bilmemneresi mahkemeleri yetkilidir". Bitti...
Ha Çin demişken, bu işin şöyle garip bi noktası da var belki biliyorsunuzdur, örneğin ABD üretim için Çin'i "arka bahçe" haline getirdi, o kadar üretim-ihraç anlamında hacim oldu ki, Çin'in bu sayede şu anda ABD'den daha fazla doları ve ABD'nin kendilerine dolar borcu var deniliyor. Ve ABD bunu nasıl tersine çevirebilirimin hesabını yapıyor diyorlar. Bu da ekonomi - üretim - yatırım anlamında ilginç bi durum oluşturuyor. Hatta öyle ki, yarın öbür gün bu tetiklemeye çalıştıkları 3.dünya savaşı işlerinde Çin'in "verin la bu borcu" diyerek çökmesi senaryolarından da korkuyorlar. Savaş çığırtkanlıklarının bir sebebi de bu deniliyor bir yandan da, o bahane ile olayı bir şekilde tersine çevirmek.. Garip işler.
Alıntı
metni:"Yarın öbür gün buralarda ekonomi iyileştiğinde (ölmezsek görürüz inşallah) kendilerine daha başka ülkeler bakacaklar, bizlere de artık avantajlı değiliz gözüyle bakacaklar. Geçmişten günümüze yüzlerce firma böyle geldi, gitti." Şu cümleniz %100 doğru.
O zaman da bizler üretimlerimizi bunların yaptığı gibi benzer ülkelere kaydıracağız.
Diyeceğiz ki Ahmet Ticaret şirketi üretimlerini Endonezya'da yaptırıyor.
İnşallah görürüz aynen
-
Hocam çok güzel anlatmışsınız mevzuları kaleminize sağlık diyorum
-
Yahu başlığı okuyorum zf tamamen Türkiye'ye geliyor.
Haberi okuyorum belki bir kısmı gelecek deniyor, şirketin açıklamasını okuyorum o bile yok.
"ZF şirket sözcüsü birçok farklı üretim koşulunun olduğunu vurgulayarak “Yer kararlarında ve hangi ürünlerin hangi lokasyonlarda üretileceği sorusunda çok sayıda faktör rol oynuyor. İstikrarlı tedarik zincirleri sağlamak için rekabetçilik ve müşterilere yakınlık öncelikli olarak hayati önem taşıyor ancak politik ve ekonomik koşullar da bu kararları etkiliyor.” İfadelerini kullandı."
Bu ne ya,
Aha şimdide komple yalanlamışlar.www.cumhuriyet.com.trTürkiye'ye yatırım yapacağı iddia edilen ZF Friedrichshafen'den açıklama!https://www.cumhuriyet.com.tr/otomotiv/turkiyeye-yatirim-yapacagi-iddia-edilen-zf-friedrichshafenden-2226739?utm_source=Anasayfa&utm_campaign=Cumhuriyet&utm_medium=Gundem
Başlığı açan arkadaş icin değilde, başlayacağım yaptığınız yalan haberlere artık.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi amadeus99 -- 12 Temmuz 2024; 15:50:9 >
-
Belli de olmaz, açıklamayı Almanya mı yapmış, hemen bizdeki haberleri mi okuyup yapmışlar, bu anlamda Cumhuriyet Sözcü gibi yayın organlarına da çok güvenemiyorum ki, gözümde Ahaber'den farklı değiller tarz olarak.
Ya da belki de çok açık etmek istemedikleri, başka ülkelerden başka tepkiler gelmesin vesaire gibi durumlar vardı ve ona ilişkin bir yalanlama da olabilir, kontrat imzalanmadan, şartlar kesinleşmeden birşeyler demek de istememiş olabilirler, bilemeyiz
-
haber7ZF Friedrichshafen'den Türkiye açıklaması!https://m.haber7.com/ekonomi/haber/3440888-zf-friedrichshafenden-turkiye-aciklamasi
Aynı açıklama, en komiği haber7 haberde yalanlandı diyor başlık ve ilk paragrafa baksan geliyorlar sanarsın. Rezilik
-
Tr pahali bir uretim yeriquote:
Orijinalden alıntı: XpressMusic34Öncelikle istihdam açısından herkese hayırlı olsun. Direkt ve dolaylı istihdam artışı yaşanır.
Lakin gelelim gerçeklere;
Anlık dolar 32 küsür, euro 35 küsür. İşçiye vereceği para 500 euro bile değil üstüne de ülkemizde haftada 6 gün günde 10 saat çalışmak herkesin kanıksadığı ve itiraz etmediği bir durum. İşçi-işveren davalarının uzunluğu da malum. Sendikalar deseniz ayrı bir alem. Yani evet eğer derdiniz tasarruf ise Türkiye den iyi yer yok şu an. İşçilik ucuz, insan hayatı veya işten çıkarmalar daha da ucuz.
Yabancı yatırımcı bu ülkeye vay ne güzel ülke lojistik açısından çok iyi, işçileri kalifiye hesabı yapıp gelmiyor. Asgari ücret an itibariyle 470 küsür euro.
İnşallah yanılan bizler oluruz.
Sözlerime çok sevdiğim şiirlerden biri ile veda ediyorum.
Alıntı
metni:23 Sentlik Asker Mister Dalles, sizden saklamak olmaz, hayat pahalı biraz bizim memlekette. Mesela iki yüz gram et alabilirsiniz, koyun eti, Ankara'da 23 sente, yahut iki kilo kuru soğan, yahut bir kilodan biraz fazla mercimek, elli santim kefen bezi yahut, yahut da bir aylığına yirmi yaşlarında bir tane insan. erkek, ağzı burnu, eli ayağı yerinde, üniforması, otomatiği üzerinde, yani öldürmeğe, öldürülmeğe hazır, belki tavşan gibi korkak, belki toprak gibi akilli belki gençlik gibi cesur, belki su gibi kurnaz (her kaba uymak meselesi) , belki ömründe ilk defa denizi görecek, belki ava meraklı, belki sevdalıdır. Yahut da aynı hesapla Mister Dalles (tanesi 23 sentten yani) satarlar size bu askerlerin otuz beşini birden İstanbul'da bir tek odanın aylık kirasına, seksen beş onda altısını yahut bir çift iskarpin parasına. Yalnız bir mesele var Mister Dalles, herhalde bunu sizden gizlediler: Size tanesini 23 sente sattıkları asker mevcuttu üniformanızı giymeden önce de, mevcuttu otomatiksiz filan, mevcuttu sadece insan olarak mevcuttu, tuhafınıza gidecek, mevcuttu hem de çoktan mı çoktan, daha sizin devletinizin adı bile konmadan. Mevcuttu, işiyle gücüyle uğraşıyordu, mesela, Mister Dalles, yeller eserken yerinde sizin New-York'un, kurşun kubbeler kurdu o gök kubbe gibi yüksek, haşmetli, derin. Elinde Bursa bahçeleri gibi nakışlandı ipek. Hali dokur gibi yonttu mermeri, ve nehirlerin bir kıyısından öbür kıyısına ebemkuşağı gibi attı kırk gözlü köprüleri. Dahası var Mister Dalles, sizin dilde anlamı pek de belli değilken henüz, zulüm gibi, hürriyet gibi, kardeşlik gibi sözlerin, dövüştü zulme karşı o, ve istiklal ve hürriyet uğruna ve milletleri kardeş sofrasına davet ederek, ve yarin yanağından gayri her yerde, her şeyde, hep beraber, diyebilmek için, yürüdü peşince Bedreddin'in O, tornacı Hasan, köylü Mehmet, öğretmen Ali'dir. Kaya gibi yumruğunun son ustalığı: 922 yılı 9 eylülüdür. Dedim ya Mister Dalles, Herhalde bütün bunları sizden gizlediler, ucuzdur vardır illeti. Hani şaşmayın, yarin çok pahalıya mal olursa size, bu 23 sentlik asker, yani benim fakir, cesur, çalışkan, milletim, her millet gibi büyük Türk milleti. (1953) Alıntı
metni:Nazım Hikmet
-
ZF zaten kocaelide uretim yapmiyor mu? -
quote:
Orijinalden alıntı: autindustry
Tr pahali bir uretim yeriÜstteki mesajlarımda ne anlatmak istediğimi paylaştım hocam ben.
En Beğenilen Yanıtlar
Tüm Yanıtları Genişlet
Zaten kendileri de saklamamış amaçlarını; Tasarruf etmenin yollarını araştıran köklü şirket, üretimi kaydırarak AB bürokrasisinden ve artan maliyetlerden kaçınmayı planlıyor. Sayenizde büyük Türk şairi Nazım'ı da yad ettik. |
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X