Almanya ve AB'nin içten yanmalı motor gerilimi: Elektrikli otomobillere e-yakıt alternatifi (3. sayfa)

Şuan piyasada atkinson cycle veya miller cycle çalışmayan motor çok az.. tüm motorlar düşük yükte emme valfini açık bırakıyor artık..

Dikkat edin lütfen. ben atkinson cycle demedim. "atkinson motor" dedim. Atkinson motor doğal olarak sıkıştırmada az bölgeyi tarar, patlamada daha fazla alanı tarar. baştan dizaynı böyle yapılmıştır.. atkinson cycle ise sadece emme valfini açık bırakarak taklit eden bir otto motordur.

Aşırı pahalı değil demişsiniz, her anlamda pahalı, ağır, dışarıdan şarja ihtiyaç duyuyor ve 13kw pil kullanıyor plug-in'ler, sizin bahsettiğiniz araç plug-in.

Toyota 1.3kwh pil ile, bunu ultra-verimli atkinson motor kendisi şarj ederek, priz kullanmadan, daha düşük maliyetle, vakti geldi mi de çok daha (10'da 1 kadar küçük) bir pili değişim ihtiyacı duyarak yapıyor.

Plug-in'i şarj etmezseniz 1600kg araçla 10 litrenin üzerinde benzin yakarsınız o boş pilleri taşıyarak. şarj imkanı olmayan veya etmeye üşenen müşteri yüzünden, şuan avrupada sırf vergiden kaçabilmek satın alınmış için araçlar boş pillerle geziyorlar. üstüne o piller vakti gelince değişecek bir de..

kimseyi de kolundan tutup şarj et şunu çevreyi kirletiyorsun diyemezsin..

google'a "plug-in cars real world economy" yazarsanız bununla ilgili bir çok makale ve eleştiri var..

Yani baştan yazmışsınız ya, ben olsam şöyle yapardım, 1.4 tsi motora 1.5 tsi motora yanına pil koyardım, Toyota gibi 20 yıllık yapmazdım falan.. bunların paralel bir hybrid sistemde karşılığı yok o yüzden tabansız dedim, yanlış anlamayın. amacım polemik yaratmak değil, tam olarak Toyota neden 25 yıldır böyle yaptığını açıklamaya çalışıyorum.

Toyota'nın da var 3 silindir 1.6 litre 260hp v 300hp turbo motoru, Gr Corollada, Yariste kullanılıyor.. tutup o motorlara hybrid yapmamalarının bir sebebi var.

turbo aşırı besleme olduğundan ve de zaten motorun limitlerini kullandığından bir de elektrik desteği standart otomobillerde uzun ömürlülük anlamında sıkıntı çıkarabilir

toyota zaten geniş hacimden yüksek güç alıyor hibrit sistemle,üstüne sistem milyon km tık demiyor

2.5 lt motora 5lt yaktiriyor adam,neden kassin ki?

neden imajına zarar versin ki +20 30 hp için?

şu anda bu işi en iyi kıvıran firma fiat.

1.3 phev motordan 280 hp güç aldılar, compasstan tonaleye bir sürü modele gelecektir ve uzun ömürlü olacaktır diye tahmin ediyorum

1.4 multiair motorun başarısı ortada.

Nereyi düzelteceğimi şaşırdım.

1. Küresel ısınmanın tek sebebinin araçlar olduğunu kimse söylemedi zaten. Ama en önemli sebeplerinden birisi olduğu hem haberde vurgulanmış hem de önceki yorumlarımda söyledim. Önceki mesajları tekrar okuyabilirsin.

2. Koltuğumu geminin taşıdığını söylerken, sence benim dediğimi mi destekledin yoksa aksi bişey mi söyledin. Gemi, uçak vs zaten taşıma aracı değil mi? Şu anda uçakları dönüştüremiyoruz diye, dönüştürebildiklerimiz de mi yapmayalım? Diğer ağır taşıtlar hakkındaki yorumum için önceki mesajları tekrar okuyabilirsin.

3. Hocam herkes ağzına dolamış bir ineklerin yaydığı gazları. Dünyada yaşayan tüm canlılar yüzbinlerce yılda kurulmuş doğal döngünün bir parçası olup, insanoğlu hariç hepsi bu döngüyle ahenk halindedir. Dolayısıyla ürettikleri karbon içerikli gazları zaten başka bir formda tüketiyorlar. İnekler ürettikleri metan gazındaki (CH4) karbonu, tükettiği bitkilerden selüloz olarak alıyor. Bitkiler de havadan karbondioksit (CO2) formunda karbonu alıp güneş ışığı ile selüloza dönüştürüyor. Metan gazı da (CH4) havadaki oksijen gazı (O2) ile ekzotermik reaksiyona girerek CO2 ve H2O oluşturuyor. Kimyasal olarak hepsi doğal döngünün bir parçası. Merak etme insanları eşitlikten çıkarıp inekleri kendi haline bıraksan, dünyayı bir iklimsel kıyamete sürüklemezler.

Ayrıca nüfusları da her zaman doğanın dengesine uyacak şekildedir. Nüfusu bile bu dengeye uymayan tek canlı biziz. Onbinlerce yıl boyunca nüfusu milyonlarla ifade edilen insanoğlu bir anda milyarlara ulaştı. İnsan nüfusu 1 milyar'a tam 100 bin yılda ulaştı. 2 milyara ulaşması sonraki 100 yılda oldu. Sonraki 50 yılda 4 milyara ulaştı ki bu 1970 idi. Şu anda 8 milyar. 40 sene sonra bu 32 milyar insan olacağı hesaplanıyor. Kendimiz sayıca arttığımız gibi bu dilimize doladığımız hayvanların da nesillerini tüketiyoruz. Buna senin deyiminle inek türevleri de dahil. 200 sene önce Amerika'da 30 milyon Bizon dolanırken şu anda sayıları 500 bin'den daha az.

İnsanoğlu sadece gıda tüketip karbondioksit üretseydi, o da bu döngünün zararsız bir parçası olacaktı ama bugün bizim ürettiğimiz sera gazları doğal döngünün bir parçası değil. Bitki ve diğer canlıların atmosferden hasat ederek milyonlarca yılda oluşturduğu ve yer altında depolanarak atmosferden izole bir hidrokarbon kaynaklarını çıkarıp atmosfere salıyoruz. Hem de daha zarasız alternatifi varken. Sonra da kalkıp bilip bilmeden bunu savunup alınan önlemlere karşı çıkıyoruz. Hatta utanmadan hayvanları ve doğaları gereği parçası oldukları döngüyü suçluyoruz. Hadi o zaman katledelim dünyadaki tüm hayvanları çünkü oksijen tüketip sera gazı üretiyorlar. Yani açıklamalarınızdan çıkardığım kadarıyla size göre içten yanmalı motorları terk etmekten daha mantıklı bir önlem bu.

4. Hocam sence kurşun, kadmiyum veya pil yapımında kullanılan lityum, silikon vs gibi elementler nereden elde ediliyor? Uzay madenciliği yapıyoruz da benim mi haberim yok?

Evet topraktan çıkarılan petrol, tekrar toprağa ham petrol olarak dönerse zarar vermez ama biz onu toprağa değil atmosfere döndürüyoruz. Nadiren de olsa taşırken bazen denizler ve okyanuslara döndürüp orada da çevre felaketlerine sebep oluyoruz ama en azından bu global bir tehdit oluşturacak seviyede değil.

5. Doğayı düşünmekle yeni model telefon üretmenin ne alakası var? Tüketim hızı düşmedikten sonra ne farkeder? iPhone 13, iPhone 14'den daha mı az kaynak tüketiyor? Tüketici insanoğlu ve bu tüketim hızına sebep oldukça her yıl ya da her ay yeni bir model çıkması farketmez. Hatta aksine yeni teknolojiler enerji tüketimi ve dayanıklılık olarak daha verimli oldukları için önceki modellerden daha az zarar veriyor bile diyebiliriz.

Yani hocam özet olarak benim anlamadığım şu. Adamlar ciddi ciddi önlemler almaya çalışıyorlar, koca koca sektörleri bile zorla da olsa değişime zorluyorlar hem de eknomilerini riske edecek şekilde siz burada neyi tartışıyorsunuz ya? Yok samimiyse bilmem ne! Adam dünyanın bir numaralı otomotiv sektörüne sahipken, ülkede fosil yakıt kullanımını sonlandıracak daha ne samimiyeti arıyorsunuz?

Kimyagere kimya satarak, çevreciye çevre satarak neye karşısınız bunu da anlamak mümkün değil. Ya çevreye zarar veren organizasyonlara, uygulamalara vs karşı olan insanları gördüm de çevre için, kendisi için, çocukları için yapılan iyi bişeye bu kadar yalan yanlış bilgilerle karşı olan insanları da ilk defa bu forumda görüyorum. Ya emin olun petrol şirketleri ve otomobil CEO'ları sizin kadar bu duruma karşı değil.

Hocam istediğiniz kadar komplo teorisi kurun ama dünya artık bu önlemleri almaya başlamak zorunda.

- Corporate denen çok az şirketin aslında ana hissedarı olduğunu dolayısıyla o CEO'ların yönetim kurulu tarafından seçildiğini ve CEO'ların çok ciddi kararlara imza atabildikleri gerçeğini ister göz ardı edin, CEO'ların Steve Jobs gibi en ufak hatada kendi kurduğu şirketlerden bile hissedarlar tarafından uzaklaştırılabilecek kadar ciddi bir pozisyona sahip olmalarına rağmen hepsi kukla deyin.

- İster impact faktörü çok yüksek dergilerde aşılarla ilgili sadece pandemi döneminde on binlerce makale yayınlanmasına rağmen, makalesi olmayan deyin. FDA'in ilaç veya aşı onayındaki kriterlerinin dudak uçuklatacak düzeyde olmasına rağmen, herkesin benim aşım var (Türkiye de dahil) dediği bir ortamda sadece bi kaç tanesinin onay almış olmasına rağmen, ne idüğü belirsiz deyin. Kimi aşı teknolojisinin arkasında 200 senelik tecrübe kimisinin arkasında ise 50 senelik araştırma ve milyarlarca dolarlık yatırım olmasına rağmen bilimsel dayanağı yok deyin (ki bilim insanları kesinlikle aynı fikirde değil). Aşıların pandemiyi bitirdiği gerçeğini göz ardı ederek, bir tane bile üretici ya da WHO'nun aşılar tehlikeli ya da gereksiz olduğuna dair burada demecini gösterememenize rağmen, bunu itiraf ettiler deyin.

- İster sağlığımızı düşünmüyorlar deyin, ister hepimizi öldürmek istiyorlar deyin. Kısaca sosyal medyada dolaşan asparagas haber ve komplo teorilerinin hepsini burada sıralayın farketmez, dünya bu yola girmek zorunda. Tıpış tıpış bu önlemler alınmak zorunda. Son 200 yıllık hor görülme gezegende canlılar yaşamaya başladığındanberi yaşanan en yüksek hor kullanma. Ya bu yola gireceğiz ya da tür olarak yok olup gideceğiz. Bu şekilde devam ederse 100 sene sonra bu nüfus artışı, bu kirlenme, bu kaynak sıkıntıları ile kıyamet senaryoları gerçekleşirse hiç şaşırmam. Hele de kaynaklar azaldıkça var olanlar için verilecek savaşları tahmin bile etmek istemiyorum. Biz kafamıza taş düşmeyene kadar bir tehlikeyi tehlike olarak görmüyoruz. Yani depremi ciddiye almak için 3 tane tektonik tabakanın üzerinde yaşamak bile yetmiyor, ancak birisi çıkıp 3 gün sonra şu saatte şöyle bir deprem olacak demesi lazım ciddiye alınması için. O yüzden bu forumda böylesi olumlu gelişmelere bile bu kadar karşıt görüş var.

SOn olarak da elektrikli araçlar kesinlikle otomotiv şirketleri için daha karlı değil. İçten yanmalı motorlarda 150 senelik bir Knowhow ve tecrübe kenara atılıyor. Evrimini neredeyse tamamlamış bir teknolojiyi çok düşük arge yatırımları ile geliştirmek varken, tamamen emekleme döneminde olan (her ne kadar geçmişi içten yanmalı motorlara göre daha eski olsa da) ve çok ciddi arge yatırımları isteyen bir alan nasıl daha karlı olabilir? Hele petrol şirketleri için bu tam bir intihar. Düşünsene bedava bir yer altı kaynağı var ve bu kaynaklar genellikle para seven istedikleri gibi yönettikleri ortadoğu ve afrika ülkelerinin elinde. Bunu bırakacaklar ve üretilmesi herkes tarafından o veya bu yöntemle başarılabilen bir enerji kaynağı olan elektriğe yönelecekler. Bu nasıl petrol şirketleri için karlı olabilir?

BU bir tercih değil, mecburiyet. İstediğimiz kadar yorum yapıp tartışalım, gelişmiş ülkeler bu yola girecek ve bizler de takip edeceğiz.

elektirikli araçların önümüzdeki 5 yılda tercih edilme oranları arttıkça içten yanmalı araçların devri zaten fiilen bitecek.

Efsanevi araba Camaro modelide artık üretilmeyeceği açıklandı zira bu tip spor araçlar içten yanmalı motorların vitrin süsleriydi.Artık bu dönemide bitiriyorlar.Önümüzdeki yıllarda ferrarisi lambosu da içten yanmalı motorları terk edecekler zira Ukrayna-Rusya savaşının getirdiği sonuçlar otomotiv sektöründe bazı akılları açtı ve sürdürülebilirlik anlamında içten yanmalı araçların getirisinin olmayacağı görüldü artık.

Hocam ne yaptın ya? Teknolojik bir ürünün değeri öyle manav hesabı gibi lityumun kilosu bu kadar, hadi olsun şu kadar şeklinde belirlenmez. Lityum'u kilo ile alınca hemen kendiliğinden pil mi oluyor ki lityumun kilosuna göre hesaplayalım?  

Bu hesapla 40-50 bin liralık cep telefonlarının maliyeti ne kadar çıkar? Lenslerinde bildiğin cam kullanılıyor, kasalarında ucuz polimerik malzeme, ekran zaten güçlendirilmiş cam, sonra içindeki çipler silikon içerikli yani bence 250-300 TL'ye falan bir amiral gemisi dedikleri telefon mal oluyordur. Yine bu hesapla içten yanmalı araçların maliyeti ne kadar çıkar? Demirin kilosu lityumdan çok daha ucuz. Kaporta alaşım, motor çelik, boya sentetik, lastikler kauçuk, yani aşağı yukarı muhtemelen en fazla 2-3 bin dolar eder. 

Hocam teknoloji ürünlerinin arkasında yılların ar-ge yatırımları, tecrübesi (knowhow), çalıştırdıkları on binlerce mühendis, bilim insanı, araştırmacı, kalifiye elemanların masrafları, işletme giderleri, ödedikleri patent ücretleri, vergiler, enerji giderleri, lojistik, elektronik parça ve çip ithalatı vs gibi onlarca kalem vardır. Öyle ham madde maliyeti ile olsa herhalde en fazla kaynağa sahip Afrika kıtası üretirdi yüksek teknolojik ürünlerini. Yaşadığım şehirde hem Nissan'ın, hem de VW+ audi+seat grubunun distribütörleri çok yakın arkadaşlarım ve hepsi de firmalar üretimden değil, üretim sonrası bakım, yedek parça vs gibi hizmetlerden kazanıyor diyorlar. Senin mesajı okudum birinin yanında bayağı bir güldü, müteahhit hesabı yapmış diye. Teknolojik ürünlerde maliyet öyle kilo hesabı olmaz. 

Ayrıca Lityum'dan bahsederken bu elementin nasıl bir element olduğunu bilmek gerekir. O tuz toz şeklindeki madde aslında saf haldeki Lityum değil. Zaten lityum doğada saf halde değil mineralleri halinde bulunur. Öyle tozu alıp paketleyerek de pil olmuyor. Önce o mineral haldeki lityum'u çözelti haline getirip elektrolizle saflaştırman lazım ki bu çok masraflı bir yöntemdir (Elektrotlar, elektrolitler vs). Burada da bitmiyor, bu elde edilen Lityum malum diğer tüm alkali metaller gibi korkunç yüksek bir reaktiviteye sahip en ufak nem durumunda bile direkt şiddetli ekzotermik reaksiyon başlar ve patlar. En iyi ihtimalle alev alır. Nem değil de en ufak bir havaya maruz kalsa bu sefer de çok hızlı bir şekilde korozyona uğrar. 

O pil teknolojisi dediğin gibi öyle kilo hesabı yapılmıyor. O pillerin içerisinde başka polimerik malzemeler de var. Pil hücreleri ciddi teknoloji içermektedir. An itibarı ile biz hala üretemiyoruz mesela. Sonra bu pillerin paketlenmesi de çok ciddi teknoloji ve sorumluluk içermektedir. En ufak bir hata firmanın tüm Pazar ve itibar kaybına sebep olabilir. Malum bunları araçlara koyduğun anda tabiri caizse 2 tonluk patlamaya hazır bir bombanın üzerinde seyahat ediyorsun demektir. Bu araç kaza yapabilir, darbe alabilir, suya gömülebilir, herhangi bir sebepten alev alabilir bu durumda bu pillerin bu saydıklarımdan herhangi birisine maruz kalması halinde neler olabileceğini tahmin edebiliyor musun? O araç firmasının masraflarına bir de buradan gelecek tazminat, pazar kaybı, ceza vs gibi masrafları da ekle. 

Hadi velev ki hepsini göz ardı ettik ve ham madde üzerinden hesap yaptık. Nasıl içten yanmalı bir aracın maliyeti elektrikli araçtan daha ucuz oluyor. Elektrikli araçta yanmalı motor ve aksamı hariç neredeyse içten yanmalı bir aracın tüm malzemeleri var, o ucuz dediğin pil ve bunları kullanan elektronikler zaten ekstra maliyet. Bu hesapla içten yanmalı araçlar sadece demir, teneke, plastik ham madde kullanılıyor. Öyleyse yarın sabah bir elektrikli araç markası kurasım geldi. 

Hocam her ne kadar son verdiğiniz o londradaki pil maliyetinin yüksek olmasından dolayı elektrikli araç fiyatlarının düşmesini ya da Çin'de Almanya'da alev alan otobüsler hakkındaki mesajlarınızla yukarıda bahsettiğiniz sudan ucuz maliyet arasında ne gibi bir bağlantı var anlamadım ama bence benim yukarıda dediklerimi onaylamışsınız. Ucuz olsa bu firmalar salak değil ya, pilleri ucuza satar ve pazar payını korur/artırır. Ne diye müşteri kaybını göze alsınlar? Bu teknoloji öyle lityumu toz olarak paketle, kiloyla sat teknolojisi değil. Ciddi sorumluluk ve gelişmiş teknoloji istiyor. Sırf o yüzden daha saha da kullanım verisi olmadığı için ve güvenilirliğini ispatlamadığından Togg ön siparişine girmedim. Kendim hibrit araç kullanıyorum ve bu haliyle bile geleneksel araçlardan her parçası daha pahalı.