Şimdi Ara

ANKET AVRUPA BİRLİĞİNE EVETMİ/HAYIRMI (5. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
171
Cevap
0
Favori
3.140
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki

ANKET AVRUPA BİRLİĞİNE EVETMİ/HAYIRMI


(En Son Oy Tarihi: 16.8.2007)
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orjinalden alıntı: dreaMMaster

    Türkiye Avrupa Birliği Üyesi mi Olmalı?

    Türkiye Avrupa Birliği üyesi mi olmalı? Bu görüş, son yıllarda çok popüler olmuştur. Bu konuda ne yazık ki artık her Türk siyasetçisi, âdeta yarış yapmaktadır. Daha düne kadar, Avrupa Birliği, Haçlı Birliği’dir diye meydanlarda nutuk atanlar, şimdi Avrupa ülkelerinde kapı kapı dolaşıp, üye olması için âdeta yalvarmaktadırlar. Peki, gerçekten Türkiye, Avrupa Birliği’ne alınacak mı? Türkiye’nin yeri, Avrupa Birliği mi? Türkiye’yi yönetenler, Avrupa Birliği’ne girmek için can atsalar da, Avrupa Birliği üyeleri, Türkiye’yi aralarına almaya hiç niyetli değillerdir. Bunu her fırsatta dile getirmektedirler. Newsweek 22 Nisan 2002 tarihli nüshasında Türkiye’den, Avrupa’nın öksüzü olarak bahsetmekte ve The Economist 2004 yıllığında iki Türk köylüsünün fotoğrafını kullanıp, fotoğrafın altına “Avrupa Birliği’ne girmek için paralanan yoksullar” ibaresini yazarak, Türkiye ile âdeta alay etmektedir. Her Avrupa Birliği üyesi, Türk yöneticilerinin yalvarmalarına karşı, “Bekleyin bakalım, istediklerimizin hepsini yapın, sonra düşünürüz” gibi esnek ve kaypak sözler söylemektedir. Kendi aralarında ise, Türkiye bahsedildiğinde, Türkiye ile ilgili olarak, alaycı gülümsemelerle bahsetmektedirler. Alaycı ve küçümseyici tavırlar bazen bardağı taşırmaktadır. Türkiye’nin Avrupa Birliği üyesi olup olamayacağı tartışmalarına Vatikan da farklı bir bakış açısıyla katılmış bulunmaktadır. Vatikan Katolik Kilisesi'ne bağlı Dinsel Öğretiler Kurulu Başkanı Kardinal Joseph Ratzinger, Müslüman Türkiye'yi Avrupa'ya bağlamanın büyük bir hata olacağını söylemiş ve Türkiye'nin Avrupa'nın anti-tezi olduğunu da öne sürmüştür. Ratzinger, Fransız L'express dergisine verdiği demeçte, "Türkler tarih boyunca, Avrupa'nın karşıtı olan başka bir kıtayı temsil etmiştir. Bu iki coğrafyayı özdeşleştirmek, büyük hata olur. Ekonomik zenginlik uğruna, kültürel zenginlik heba edilmemeli" diye konuşmuştur. Ratzinger, Türkiye'nin kendi geleceğini Avrupa Birliği'nde değil, Müslüman ülkelerden kurulu bir siyasî birlik içinde araması gerektiğini vurgulamıştır. Ratzinger’in bu yorumu karşısında, Türkiye hemen cevap vermiştir. Ne yazık ki, iktidara gelmeden bir ay öncesine kadar Ratzinger gibi düşünen ve Ortadoğu ve İslâm Birliği gibi birlikler üzerine kafa yorup sık sık fikir beyan edenler, Ratzinger’e büyük tepki göstermişlerdir. Bu konuda en sert tepki, Başbakan Sayın Recep Tayip Erdoğan’dan gelmiştir. Başbakan Erdoğan, "Vatikan bir din devletidir. AB üyesi değildir. Biz AB üyesi ülkelerle konuşuyoruz ve değerlendiriyoruz'' demiştir. Sayın Başbakan’ın dediği doğrudur, Vatikan Avrupa Birliği üyesi değildir. Ancak Vatikan’ın gücünün ne olduğunu sanırım, Başbakan gayet iyi bilmektedir. Bilmemezlikten gelmesi, kendi kendine yanıltmak ve avutmaktır. Evet, Vatikan, Avrupa Birliği üyesi değildir. Vatikan bir din devletidir. Ancak Avrupa Birliği üyesi olan tüm Avrupa ülkelerinin mânevî lideridir ve en büyük akıl hocasıdır. Bu nedenle, Avrupa Birliği üyesi ülke yöneticilerinin tamamı, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üye olması konusunda, Türkiye yöneticilerinin sözlerini değil, Vatikan yetkililerinin sözlerine itibar ederler. Bu gerçeği sanırım, Türkiye’de, Vatikan’ın Avrupa ülkeleri üzerindeki gücünü az çok bilen herkes kabul etmektedir.

    Gazinin adını ve çizdiği hedefi saptırmak yerine yukardakileri okuyun da girmek istediğiniz Avrupa'nın size bakış açısını görün.




    Güzeeeel




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Luck_Grabber


    AB'ne girmemiz tüm ve her çeşit aşırı uçları ortadan kaldıracaktır.

    KARA CEHALET kesinlikle sona ermek zorunda kalacaktır. Alternatifi kalmayacaktır.

    AB'ye girilmesi halinde bu uçlar bir şekilde uzlaşmak zorunda kalacaktır.

    Nihayetinde bu uzlaşma, Laik ve Demokratik Türkiye Cumhuriyetinde olacaktır.

    Türkiye Cumhuriyetinde Vatandaş Olabilmenin Gururunu taşıyamıyan, kendini bu memleketin vatandaşı hissetmeyen aşırı uçlar, AB'ne girmemize karşı koyup göz boyamaya çalışarak, her zaman olduğu gibi enayi avına çıkmışlardır...!
    Bu ise, asla gerçekleşemiyecek bir rüyadır. Türk İnsanını tanımayan, tanıyamıyan bu tip sefiller, yine bu ülkenin güzel insanları tarafından ergeç gittikleri yolun yanlış olduğu onlara bildirilecektir.


    Laik ve demokratik bir Türkiye için, Mücadele ederek, Gururlu ve Şerefli bir şekilde AB'ne girmek ancak, akıllı devlet adamlarıyla mümkündür. Halk için, millet için, Mustafa Kemal ATATÜRKümüzün gösterdiği yolda hırs ve azimle ilerleyebilmek için.
    AB'ye EVET !





    Öncelikle Atatürk kesinlikle böyle bir yol göstermemiştir.Yazdığın mesajda gururdan serefden bahsetmişsin.
    Ab ye girmek için yaptığımız afedersin köpek gibi yalvarışlar yakarışlarda gurur ve serefimizi ne seviyede olduğunu gösteriyor.




  • ABye Girmek istemek Vatan Hainliğidir



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ATB2006 -- 10 Şubat 2006 11:43:06 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: ATB2006

    ABye Girmek istemek Vatan Hainliğidir

    zuhahahaha haksız sayılmazsın
  • Attila İLHAN İle Söyleşi:

    Önce Birleşeceğiz Ecnebiye Karşı ve
    "Türküz, Müslümanız ve Asyalıyız ve Seni İstemiyoruz!" Diyeceğiz
    .

    2023- Küreselleşme olgusunu “yeni sömürgecilik” olarak tanımlayabilir miyiz? Bu işin son yüz yıldaki serüveni nasıl olmuştur? Bu çerçevede, son gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?



    A. İlhan- Her şeyden önce şunu söylemeliyiz ki, eğer yakın tarihi doğru değerlendirmezsek bugünü de doğru değerlendiremeyiz. Yakın tarihi doğru değerlendirebilmek için kolonyalizmin ya da sömürgeciliğin dünya hâkimiyetini ne zaman ve nerede kaybetmeye başladığını tespit etmemiz lâzımdır. Çünkü sömürgecilik dünyaya hâkimdi, sizler yetişmediniz ama bizler ortaokulda okurken, Afrika kıtasında bağımsız bir tek devlet yoktu. Bütün Afrika sömürgeydi. Güney Asya tamamen sömürgeydi, Okyanusya bütünüyle sömürgeydi, Amerika’nın dörtte üçü sömürgeydi. Yâni 1920’lerde dünyanın neredeyse tamamı sömürge hâlindeydi. Bütün dünyaya bir avuç Avrupalı ve Amerikalı hâkim olmuştu. Peki daha sonra ne oldu da işler biraz tersine döner gibi oldu? Bir kere önce Batılılar dünyayı paylaşırken kendi aralarında çatışıyorlardı. Almanya hisse kapamamıştı, çok az hissesi vardı. Japonya’nın elinde ciddî bir hisse yoktu, İtalya rahatsızdı. Fransa, İngiltere, Belçika, Hollanda gibi alâkasız ve bir avuçluk ülkeler dünyayı ellerinde tutuyorlardı. Bu şartlar altında bu ülkeler kendi aralarında hırlaşıyorlardı. Fakat hiç beklenmedik iki şey oldu. Bu iki şey her şeyi altüst etti. Bunlardan bir tanesi 1917 İhtilâli’dir. 1917’de kopan ihtilâl bir defa hem sosyalizm için çok önemli bir deney oldu, hem de bütün dünya için uyandırıcı bir rol oynadı. Bu ihtilâlde bir kere ihtilâli yapan adamlar ilk kazığı Avrupa’dan yediler. Lenin, Troçki ve arkadaşları sanıyorlardı ki ihtilâli kopardılar mı, ikinci enternasyonel hemen ayağa kalkacak. Alman, Fransız ve İngiliz sosyalist veyahut işçi partileri arkalarından gelecek ve sosyalizm ilân edilecek, böylece dünya ihtilâli patlayacak. Anan güzel mi? Gelmiyor adam. Niye gelmiyor? O kadar sömürgesi var herifin, o sömürgelerden gelen paradan işçileri de nasipleniyor. Senin yıllık gelirin 2.000 dolar, onunki 30.000 dolar. Onların işçileri işsiz de kalsa, yılda 30.000 dolarlık bir hayat yaşıyor. Bu yüzden İkinci Enternasyonel’e ihanet ettiler. Onlar ihanet edince bunlar dımdızlak ortada kaldılar. Kalınca da Galiyev’e yapıştılar. Çünkü Galiyev diyordu ki: “Batı’dan hayır gelmez, bütün Doğu’yu ayağa kaldıralım.” O zaman Bakü Halklar Kurultayı’nı yaptılar. 1920’de burnumuzun dibinde bunlar olurken, işte o sırada ikinci bir ihtilâl başladı: Anadolu İhtilâli...
    Anadolu İhtilâli’nin başlaması çok daha önemli oldu. Bir kere Müslüman bir ülkede oluyordu ve dünyadaki müstemlekelerin dörtte üçü Müslüman’dı. Müslüman bir ülkenin başkaldırmış olması hem Ruslar açısından çok önem kazandı, çünkü Galiyev Müslüman sosyalizmini savunuyordu, hem de Batılılar açısından dehşet verici bir şeydi, İngiltere’nin etekleri tutuştu, çünkü sömürgeleri Müslüman’dı.
    Bu iki büyük olayın dışında, Rusya’nın devrimine karşı İngiltere’nin soktuğu Polonyalı ve Çek askerlerden oluşturulan beyaz ordular yenildiler. Bu yenilgide en büyük hissenin Müslüman Türkler’de olduğunu söylemezler. Hatta o savaşlar sırasında Kazan önlerinde Vahidof da öldürülmüştür. Vahidof ki, Galiyev’i ortaya çıkaran insandır. Rusya’da bu zaferin kazanılması bizim Anadolu’yu da uyandırmıştır. Anadolu birdenbire gördü ki bu iş çete harbiyle olmuyor. Çünkü Ruslar da evvelâ çete ile başlamışlardı, sonra Kızılordu’yu kurdular mecburen. Ondan sonra bizimkiler de muntazam orduya geçtiler. Yunanlılar ile el altından ilişkisi olan Çerkez Ethem falan tasfiye edildi ve böylelikle iki ihtilâl elele başarıya ulaştılar. Bir ulusal demokratik devrim, bir uluslararası sosyalist devrim ortaya çıktı.
    Bu ikisinin ortaya çıkması ve daha sonra Üçüncü Erternasyonal’in kurulması, hem emperyalizmi hem kapitalizmi sallamaya başladı. Bu sallama böyle devam ederken, o sıralarda başı çok büyük dertte olan Almanya ve İtalya ortaya faşizmi çıkardılar ve böylece toprak dâvâsını yine ötekilere sarmaya başladılar. Bu yepyeni bir şey getirdi: II. Cihan Harbi oldu. II. Cihan Harbi’nden bütün hesapların aksine Sovyetler Birliği galip çıktı. Herkes Ruslar’ı batacak sanıyordu, fakat onlar galip çıkmakla kalmadı, Avrupa’nın içlerine kadar da girdi. Çin bu işe dahil oldu. Birdenbire müstemlekelerde Üçüncü Dünya Hareketi başladı. Öyle bir yere gelindi ki, 20. yüzyılın ortalarına doğru, soğuk savaş döneminde, bir taraftan Doğu Bloku, bir taraftan Üçüncü Dünya Hareketi emperyalizmi yuvasında boğma hareketine girişti. Afrika’da, Güney Amerika’da, Asya’da, millî kurtuluş hareketleri başladı. Emperyalistler o sırada ne yapacaklarını şaşırmış hâlde idiler.

    Ab'yi arzu eden arkadaşlar kitapları araştırıp okumaya vaktiniz yoksa şu demeci okuyunuz. Ufkunuzun genişlemesine vesile olup, pembe rüyalarınızdan kurtararak, ayağı yere basmanızı, GERÇEK DÜNYA da kendinizi hissetmenizi sağlayacaktır.
    ASYALIYIZ




  • quote:


    Orjinalinden Alıntı:horikos

    bencede biz asyalıyız ve özümüze dönmeliyiz Türk üz biz kökümüz orta asyaya dayanır , bugün çıkıpta aslımızı inkar edip avrupalıyız demek bize yakışmaz arapta degiliz avrupalıda Türküz biz TÜRK




    cok guzel soylemişsin.
    biz asyalıyız diye avrupaya yuzde yuz kapalı olmayız ama onların arasına katılmak icinde ısrar etmemiz gerekmiyor.Adamlar acık acık ic islerine karısmaya kalkıyorlar.bunu orhan pamuk davasında,kıbrıs konusunda,ermeni soykırım meselesinde gorebiliriz.
    Kimse ses cıkarmıyorya ona yanarım.Kendileri cok ozgurlerde sanki bizde ozgurluk yaratmaya calısıyorlar.
    Su anda cin rusya ve sanırım 3 turk devleti anlasmalar yapıyor ticari-askeri yani avrupaya karsı asya birligi gibi.Bu birlik te gelecekte cok buyuk bir guc olabilir.




  • türklerin tarihindeki en büyük sorun kendi aralarında savaşmaktır kurtuluş savaşından sonra bile bazı illerde yeni devlet kurma amaçları ortaya çıkmış biz zamanında kendi aramızda birleşebilseydik bu anketlere yunanistan vs.cevap vericekti...
  • TÜRKİYE NE TAM OLARAK AVRUPADA,NE TAM OLARAK ASYADA NE DE TAM OLARAK ORTADOĞUDA.BURASI KITALAR ARASI GEÇİŞ KAPISI YANİ KÖPRÜ.KÖPRÜLER HİÇBİR ZAMAN BİR TARAFA AİT OLAMAZ..BU NEDENLE BU TÜR ŞEYLERE KATILMIYORUM.
    BENCE KURULACAK BİR BİRLİK VARSA TÜRKLER BİRLİĞİDİR.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: 1679fbhju

    türklerin tarihindeki en büyük sorun kendi aralarında savaşmaktır kurtuluş savaşından sonra bile bazı illerde yeni devlet kurma amaçları ortaya çıkmış biz zamanında kendi aramızda birleşebilseydik bu anketlere yunanistan vs.cevap vericekti...

    katılıyorum +1
  • AVRUPAYA VE İŞBİRLİKÇİ İKTİDARA HAYIR ARTI
  • quote:

    Orjinalden alıntı: ridvan2004

    batili nazir medeniyetler cumlesi sana ne hatirlatiyor bilemem (hatirliyorsan tabi)! lawrenci brak okadar insan girdi bu araplarin icine bi lawren itimi karistirdi , sen sukret abbasiler doneminde turkler hakk ettigi yeri buldu , yoksa emevilerin donemi son bulmasaydi daha ezicekleri bizi bunlar . Kac arap taniyorsun , araplarin forumlarina bak cogu hala turk dusmanidir . Turkiyenin 3 ekim sonrasi arap (el cezireydi galiba ) kanalinda bu soruyu tartisiyorlardi . Beni en cok kizdiran mesaj rabin biri Turkleri kendimize kardes olarak gormuyorum , dedelrinin izleri hala topraklarimizda . Aynen belirttigim gibi . Bu adamlar bizi hala cok iyi taniyorlar . Ama avrupa daha tanimiyor . Bizi arap olarak goruyorlar , bir alman kiz vardi ogrenci tanistik ev partysinde konusuyoruz . Kizdan duyduklarim , senin annen kara carsaf giyiormu , kac adet annen var , haremlerdemi yasiyorsun vb.. yani bunlar bizden korkuyorlar hele bu ladin denilen sahsin amerikanin ekmegine yag surmesiyle diyeyim biz muslumanlardan korkulmaya bizi gozlerinde vahsi terorist gibi gormeye basladilar. Gir bir avrupaliyla konus hakkinda ne diyeccek (ama daha once Turkiyeye gelmemis olsun ) .

    bu arada gen muhabbetine gelince merak etme sen bizim millet avrupaya girsin , 30 yila kadar hepsi turk olur . Senin aklin nerelerde yaw .Liseden arkadaslarim vardi ab ye sirf bu muhhabet uzerine girelim diyen !


    Atatürk'ün laflarını çarpıtmayın bir kere nazir değil muasır medeniyetler seviyesine çıkmamız lazım demiştir. Yeni modernleşelim eski kafamızı bırakalım bu gavurlar bir daha saldırmaya cesaret edemesin demiştir. Sen örnek alacaksan asıl benim imzamdaki sözünü örnek al.




  • YAF DAHA ÜST KONU OLMADIMI BU
  • Dünyadan uzak kendi kabuğumuzda yaşamak.... AB nin pastasından yararlanamamak... Ürünlerimizi AB ye pazarlayamamak.... Kendimizi dünyada gösterebilme, gücümüzü dünya piyasasına bu yolla gösterebilmeği tepmek.... En önemlisi bu bahane ile var olan yanlışlarımızı düzeltebilme şansı.... İnsan hakları, demokrasi ihlallerini düzeltebilmek. Kendimize her konuda çeki düzen verebilmek. Onlara ayak uydurabilmek ki bu konuda çok geri kaldık. Baksanıza teknoloji ilk önce batıya uğruyor arkasından bize. Yeni çıkan filmler bile önce batıda gösteriliyor daha sonra bizde. Korkamayalım, batı bizi değiştiremez, çünkü bizim değerlerimiz bırakınız sarsılmayı batıyı değiştirecek güçtedir. Kendimize güvenelim,korkmayalım avrupadan, batıdan. Ben inanıyorum ki aslında batının , avrupanın bize ihtiyacı var, kendileride bunu biliyorlar. Ama kabul edelimki bzizmde kendimizi düzeltmemizin zamanı geldi. Hukuk sistemimiz, eğitim sistemimiz, sağlık sistemimiz, güvenil sistemimiz , vergi sistemimiz içler acısı. Adam Türkiyeye gelicek, fabrika kuracak vergiler ateş pahası, teşvikler neredeyse yok gibi, alt yapımız rezalat, ulaşım sistemimiz rezalet, güvenlik sistemimiz rezalet, hukuk desen karmakarışık durumda, söylesinize bu şartlarda adam nasıl gelip yatırım yapacak. Adamlar kendi sitemlerini düzene sokmuşlar. Sosyal güvenlik sistemimiz bi defa çok kötü. Şehirlerimizin yerleşim düzenleri kötü, trafik sistemimiz kötü, kimse kurallara uymuyor. Bırakın şimdi avrupayı falan, önce kendimizi bir düzeltelim. Bi çeki düzen verelim. Şimdiye kadar bunu yapamadık, bari bu sayede yapmaya çalışalım. Bu sadece bir bahane. Avrupadan bu kadar korkmayalım. Benim şirketim şu an avrupa ile yarılaşabilecek düzeyde. Ama gelin görünki avrupa pazarında hiç bir yeri yok Türkiyenin. Ah bir olsa ben anında oraya şirketin şubesini açıp mallarımı orada pazarlamaya başlayacağım. Görsünler bakalım Türkiyeyi. kendinize güvenin, kısır düşünmeyin. kendinizi daha ne kadar dünyadan soyutlamaya çalışacaksınız. Tüm dünya ülkeleri o birliğe girmek için çaba sarfediyorlar. Onlar aptal bi tek sizmi akıllsınız. Başınızı kuma gömerek artık daha fazla dünyadan soyutlayamassınız kendinizi. Ne zamana kadar .... iyice gerileyene kadarmı. daha ne kadar kötüyegideceğiz. Sistenm tıkanma noktasına geldi. Dünyaya oranla her şeyimiz kötü. Gittikçe fakirleşiyoruz. Artık zenginleşmenin,dünyaya ayak uydurmanın zamanı gelmedimi. kendi kendimize yeteriz diyorsunuz, şimdiye kadar hangi yanlışımızı düzeltebildik. Neyi doğru yaptık söylesenize. Ben inanmıyorum artık kendi kendimizi düzeltebileceğimize.... Bu hayalpereslik olur. Herşey yanlış gidiyor, düzelme gibi bir gayretimizde yok. Bence bu bahane ile biraz kendimizi düzeltme şansımız olur. Yoksa Türkiye dahada kötüye gidecek. Hiç bir yol alamıyoruz, baksanıza çevrenize.... Siz bekleyin bakalım,düzeliriz deyin bakalım.... Görüyoruz nasıl düzeldiğimizi....



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi set -- 10 Şubat 2006 13:28:19 >




  • Yok artık bütün Dünya ülkeleri oraya girmeye çalışıyormuş.

    Adamların birliği Hristiyan birliği bunu açıkca beyan ediyorlar. Ilımlılar ses çıkarmıyor tamam ama gönüllerinden ne geçiyor? Siz orada yaşayan gurbetçilerimizin neler çektiklerini biliyormusunuz. Eski dost, müttefik Almanya'nın bile içimizden bazılarının saçma ilan ettiği Kurtlar Vadisi dizisine 18+ kuralı getirdiğini, bu kuralın sadece porno filmlerde geçerli olduğunu ''Holivuud'' filmlerini ise herkesin rahatlıkla izleyebildiğini biliyormusun?

    Sen kesene bakıyorsun gireyimde alım gücü yüksek büyük bir pazar beni bekliyor diyorsun haklısın ticari anlamda ama Türkiye'nin neden diğer üyelerden kat be kat fazla taviz verdiğini, neden kutsal değerlere saygısı olmayan Avrupa'nın yokedemiyorsan içine al kuvvetlenmesine izin verme mantığıyla hareket ettiğini göremiyorsun. Sebep para mı? Olabilir para pek çok insanın basiretini bağlamıştır.

    Avrupa Birliğine Olacaksa Türk Cumhuriyetler Birliği olmalıdır. Forumda Avrupalıyım diye gezinenler var unutmayın her fırsatta arkasına sığındığınız yüce Atatürk Ne Mutlu Türküm Diyene demiştir. Aslında herşey imzamda özetlenmiş müthiş Türk tarafından ama benim bugün gevezeliğim üzerimde.




  • Japonya bi birliğemi üye arkadaşlar ,adamlar 2.dünya saaşında kafaların atom bombası yiyip binlerce insan ve güç kaybettiler , buğün dünyaya yön veriyorlar ve kimseylede bi birlikleri yok , bizim gidip illa bi yerlere üye olmamızmı lazım tek başımıza var olamazmıyız , ah Atam ah iyiki görmüyorsun bu türk neslini , görsen utanırdın eminim
  • EVET
    girdikten sonra Türkiyenin güçünü bi düşünün
    Avrupa bişey karalaştırmak isterse Türkiye en çok söz hakkı olan ülkelerden biri olacak
  • Türkün Türkten başka Dostu yoktur bunu böyle bilelim.
  • arkadaslar teknolojiyi bilimi vs. gelistirmek icin niye abye girmek zorundayız?
    eger bunları yapmak istersek bunu kendi irademizle yapabiliriz.Atatürk te bu yonde nasihatlar vermisti Türk milletine.Uygar medeniyetler seviyesine ulasmamızı istemisti ama onların biligine katılmak icin bircok onemli seyden taviz verin dememisti.İste bunun ayrımını yapalım biraz.
  • aramızda EVET diyerek kukla olmaya meraklı çok arkadaş var. ben onlara birşey diyemem. desem desem sadece....

    GELECEĞİ GÖREMİYORSUNUZ derim.

    BİZİ Bİ-Tİ-Rİ-YOR-LAR hala anlamadınızmı...
  • 
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.