Apartman hayatı insanı delirtebilir (Müjde artık şikayet edebiliyoruz!!) (8. sayfa)

Hocam müstakil ev merkezde oturduğun apartman dairesinden her türlü çok daha iyidir.

Isıtma ne ile bilmiyorum ama zeminden ısıtma yapılması evin her köşesini sıcacık yapacaktır.

Ulaşıma lafım yok ama evdeki rahatlık bunun sorun olmasını engeller.

Güvenlik sorunu olarak kapı ve pencerelere alarm takmak belli noktalara kamera yerleştirmek gibi çözümler bulabilirsiniz.

Bakım ve temizlik konusunda tek yaşadığınız için kirlenme pislenme olmaz. Haftada bir evin önünü yıkarsın olur biter.

Yalnızlık konusu sizin bileceğiniz şey. Ama bence şehrin kalabalığında olmaktansa yalnız kalkmayı kafa dinlemeyi yeğlerim.

Apartmanlara ses yalıtım yapan firmalar var ama ekstra masraf. Fiat egea gibi. Gerekli parçalar fabrikada eklenmiyor. Sonrada alıp lego gibi tamamlıyorsujuz

Benim köyde evim var 2 katlı müstakil ordayken ses sistemini istediğim kadar açıyorum müzikten zevk alıyorum şehirde apartmanda 7+1 mevcut azcık bass açsam hemen yukarıdan vurmaya başlıyorlar aynı şekilde bende sorun yaşıyorum ses sistemi aldık kullanamıyoruz adam üstte geğiriyor sanki bizim dairenin içinde geğirmiş gibi ses çıkıyor ama gel gör ki bu ses yalıtımını bırak daha depreme dayanıklı ev yapımı zorunluluğu bile sağlanmıyor var deniliyor ama hangi müteahhit yapıyor orası tartışılır.

Konudaki birçok mesajı okudum. Birçok kişinin yakındığı sebep aslında köyden gelip şehire adapte olamamış veya olmak istemeyen insan sürüsü. Bunu her yerde görebilirsiniz. Bazısı şehire geleli 20 yıl olmasına rağmen hala köyünde yaşıyormuş gibi kapısının önünde ayakkabısını bırakır bütün apartman leş gibi kokar. Çöpünü kafasına göre kapının önüne bırakır çöp saati olmamasına kadar vs...

Vay be, donanımhabere bak sen. Terbiyesizlik yapan komşular konusunda haklısınız ama söz konusu çocuklarsa kimsenin bir şey söylemeye hakkı yok. Çocuklar, zıplar, oynar, gürültü yapar, yapsınlar, haklarıdır. Siz nasıldınız küçükken acaba? Hiç mi zıplamadınız koltuktan koltuğa? Hiç mi oynamadınız bağrış çağrış?

Çocukları sessiz tutmak çok zordur, çünkü bu doğalarına aykırı. Tabii ki eğer çocuk çığlık atmıyor veya ağlamıyorsa. Böyle bir durum varsa konuşun ebeveynleriyle, onlar için endişelendiğinizi anlatın.

Çok boktan bi durum.

Esenyurtta kayınvalidelerin evi var. Gittiğimizde yan daire tv de ne izliyorsa bizde radyo misali dinliyoruz. Geceleri horlama sesleri bile geliyor.

Biz aile apartmanındayız. 4 yaşında bi oğlum var. 3 kat arası mekik dokuyor tepiniyor vs. bizde başka bi yerde olsak napardık bilemiyorum. Çocuk işi gerçekten çok zor.

Başkasının çocuğu ses yapsa bende ayar olurum ama kendi çocuğumu nasıl zaptederdim bilemiyorum.

Herkesin hayali amerikadaki müstakiller süper olurdu :(

ebeveyniz galiba toz konduramıyoruz. çocuk hoplayamaz tepinemez buna öncelikle anası babası engel olmalı çünkü yaşadıkları alan ortak bir yaşam alanı hernekadar seninle benim evim ayrı katlarda olsa bile senin tepinmen bana geliyorsa veya benim terliklerimi yere takoz çakarcasına saygısızca yürüyor olmam kabul edilemez o yüzden herkes edebiyle adabıyla yaşamak zorunda. çocuk tepineceksede ebeveyn olarak yere darbe emici sermek zorunda yazık değilmi alttaki adama

Ev alırken veya kiraya çıkarken dikkat edilmesi gereken en önemli husus gideceğiniz yerin muhitidir.Hani derler ya ev alma komşu al diye.Tam bundan bahsediyorum.Gidersin eve bakarsın çok güzeldir ancak çevresinde insan yoktur.O zaman ne yapacaksın?Özellikle böyle yerlerden ev alanlar kiracılara göre daha talihsiz zira kiracı en fazla bir yıl orasının kahrını çeker daha sonra çıkar gider fakat ev sahibi nasıl gitsin?Evi alırken çektiği kredinin bitmesine nerden baksan 20 yıl var.Bu kredi bitmeden bu adam nasıl o evi satacakta başka bir yerden ev alacak değil mi?

Bu nedenle gideceğiniz yerin muhiti birinci derecede önemlidir.Eğer okumuş insanların ve şehir kültürü olan insanların yaşadığı semtlerden ev alırsanız veya kiraya çıkarsanız komşulardan minimum ölçekte rahatsızlık duyarsınız.O kadarı da apartman hayatında olur.Ama gidip okumuş insan sayısının düşük olduğu ve genelde şehir hayatını benimseyememiş insanların arasından ev alırsanız ya da kiraya çıkarsanız komşulardan maksimum ölçekte rahatsız olmanız daha olasıdır.

Ama elbette ülkemizdeki bu sorunun temel nedeni ciddi yaptırımların olmamasından kaynaklanıyor.Mesela arkadaşlar belirtmiş.Avrupada belli bir saatten sonra sifon çekmek bile yasak.Gürültü yaparsan anında polis kapına dayanıyor.Peki ya burada?Kimi nereye şikayet edeceksin?Hadi ettin ne kadar yaptırımı olacak?Kısacası normal insanları bu anormal insanlardan koruyacak ve onları hizaya sokacak bir yaptırım mekanizması yok.

Bugün Avrupa'yı Avrupa yapan kanunların olması ve bu kanunların takipçisi olan mekanizmaların olması.Bugün bunlar olmasa Avrupa'da Türkiye gibi bir yer olur.Mesela adam burada çöplere zerre önem vermez ancak Almanya'ya gittiğinde çöpleri kağıt,metal,plastik ve cam şişe olarak tek tek ayırıp öyle çöpe atar.Bunu yapan aynı adam.Peki neden kendi ülkesinde buna önem vermezken Almanyada buna dikkat eder?Zira Almanyada kural vardır ve bu kural öyle laf olsun diye konulmamıştır.Kurala uyulmazsa canının yanacağını bilir.Bu nedenle de kurallara harfiyen uyar.

Peki ya Türkiye öyle mi?

Şu apartmanlarda ses çıkaranlara ciddi anlamda para cezası verilecek olsa ve bu cezalar takip edilse iddia ediyorum birkaç ay içinde hepsi muma döner.İş kural koymak ve bu kuralın takipçisi olmakta bitiyor.

Hoplasın zıplasın aşağı kattaki de eşşekti galiba ? yok öyle bir hakkı gider parkta iyice kurtlarını döker sonra evde güzelce oturur. Bende zamanında çok çektim bunlardan şimdi rahata erdim biraz saygı saygı!

Avrupada sifon çekmek yasak değil. 22:00'dan sonra sifon çekmeme sebepleri tamamen ahlakla ilgili. Toplumlarının ahlakı bunu gerektiriyor.

Arkadaşlar, evi diskoya çeviren komşularınızı hariç tutuyorum, obje düşmesi, koşma sesi, kısa süreli sandalye, masa çekilmesi gibi seslerden rahatsız oluyorsanız sese karşı ekstra duyarlı olabilr misiniz? Migreniniz olabilir, anksiyeteniz olabilir. Bunları araştırmanızı öneririm. Şahsen bu kısa süreli seslerden rahatsız olmuyorum ben.

Ah, parka götürmeyle o çocukların enerjisi biter mi?

Ses yalıtımsız, dandik evlerin problemini çocuklara yükleyemezsiniz. Şikayetçiyseniz apartmanca toplanır, yalıtım yaptırırsınız. Boş keseden oturduğunuz yerden sallamayla olmaz bu işler.

Çocukları susturamazsınız, susmamalılar. Sesleri çıkmalı, kaç nesli sizin gibiler susturdu, şimdi bir çoğu hiç bir şeye ses çıkartamıyor. Tehdit edilirler susarlar, istismar edilirler susarlar, kavga ederler susarlar. Hayır kardeşim, susmayacak işte, çocuklar susmayacak!

O da bir şey mi? Bizim tepemizde otistik çocuğu olan aile var. Sürekli uğulduyor, nara atıyor. Gece, sabaha karşı 6'da falan bağırım çığlık atıp, tepemizde tepiniyor. Güm güm bir yerlere vuruyor. Bizim ev titriyor. Biz 4.kattayız. Onlar 5.katta. Apartmanın 1.katındaki komşu onlar nasıl duruyor altlarında biz 1.kattan o gürültüyü duyuyoruz demişler. Bir keresinde 2.kattaki komşu polisi aramış. Bizimkilere diyorum çıkalım gidelim buradan diyorum. Ya da onların gitmesini sağlayın, imza falan toplayalım diyorum. Ne yapalım çocuk özürlü diyorlar? Ne yapacağız ya biz gideceğiz ya onlar. Hayır yarın bir gün evi satsak. Satın alan sen beni yukarıdakinin durumu hakkında bilgilendirmedin. Al daireni geri dese, dava etse belki haklı çıkar. Yukarıdakiler düşüncesiz. Alttakiler neler yaşıyor, biz onlara neler çektiriyoruz. Güm güm gecenin beşinde sabaha karşı gürültü yapıyor. Bu insanlar işe gidecek. Uykusunu alabildi mi? Bizim çektiklerimizi onlar da çekmek zorunda mı diye düşünmüyorlar. Onların yapması gereken müstakil bir eve çıkmak. Çocuk tepinsin bahçede rahat rahat. 10 yıldır çekiyoruz bu çileyi. Bir kere bile polis çağırmadık. Bizdekilerin anlayışı enayilik boyutuna geldi. Bizim gibi komşu bulamazlar. Ben de o yüzden film izlerken açıyorum dolby digitali soundbarda film izliyorum. Müzik dinliyorum. Bir şey demeye hakları yok. Zaten diyecek yüzleri yok. Bin mislini bize yaşatıyorlar. Ama yakındır. Taşınacağız. Müstakil ev yaptırıyoruz. Dertler bitecek.

1 Haziran 2018 sonrası yapılan binalar için su ve ses yalıtım zorunluluğu gelmiş ne kadar kaliteli yapılıyor bilemiyorum. Bunun dışında çok yüksek katlı binalarda ses yalıtımı iyi oluyor sanırım yapı yönetmeliği farklı olduğu için daha sıkı kuralları var.

Küçükken mahallemizde top oynuyoruz diye topumuzu kesen amcalar vardı, aha o sensin işte. Sen cidden, bir üst kattaki otizmli çocuğun ailesi için diğer komşularla bir araya gelip, imza toplayıp kovulmalarını mı istedin?

Çok şey var yazmak istediğim, yazıp yazıp sildim. İnşallah müstakil eviniz en kısa zamanda biter.

Sen nereden bileceksin bizim neler çektiğimizi. 10 senedir neler çekiyoruz. Gıkımızı çıkarmadık. Cennetlik sayılırız. Başkası olsa. Belki sen olsan silahla kapılarına dayanırdın. Küçük çocuğun var mı bilmiyorum. Ama olsa idi sen bizim olduğumuz yerde oturuyor olsaydın. Kesin, çocuğun anne ya da baba yukarıda öcü var korkuyorum diye geceleri sizin yanınıza gelirdi. Çünkü çocuğun çıkardığı sesler korku filmi gibi. Onların düşüncesizliğine takmadın da buna mı taktın? O lafın gelişiydi. Öyle bir şey yapmadık, yapmayız da. Biz her şeye rağmen anlayışlı insanlarız. O anlayışı ben yukarıdakilerden beklerdim. Kendi istekleriyle müstakil eve geçmelerini beklerdim. Ben kiracı olsam çeker giderdim. Severek, muhiti beğenerek geldik evi aldık. Hala daha oturduğumuz evi seviyorum. Yukarıdakilere rağmen. Ama maalesef çekip gideceğiz artık. Bizden sonra gelen kişi aynı sabrı ve anlayışı kesinlikle göstermeyeceğine eminim. Bizim anlayışımız enayilik boyutundaydı. Hiç polisi aramadık, yukarı sopayla falan vurmadık, kapılarına dayanmadık. Sen diyorsun çocukken topumuzu kesen amca gibisin diyorsun. Beni tanımıyorusun, ön yargıda bulunuyorsun. Haksızlık ediyorsun. Yerimizde olsan sen ne yapardın. Gecenin bir yarısı nara atan tepinen çocuğun ailesine ne derdin? Çekmeyen bilemez. Senin için konuşması kolay.

Gecekonduda oturan çingeneler apartmanda rezidansta oturanlardan bin kat daha konforlu yaşarlar .