Şimdi Ara

Apartman hayatı insanı delirtebilir (Müjde artık şikayet edebiliyoruz!!) (9. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
381
Cevap
13
Favori
33.231
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
394 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 7891011
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Bu durumları Pandemi, sokağa çıkma yasaklarıda katmerli olarak artırdı.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-781808C66

    Sorun apartman değil, sorun insanların öküzlüğü ve sığırlığı.

    ABD dışında diğer ülkelerde müstakil ev o kadar yaygın değil. Yurt dışında da büyük şehirlerde apartmanlarda yaşıyor insanlar. Paris'te, Roma'da, Barcelona'da küçücük şehirlerde nasıl müstakil yapılaşma yapacaksın? O müstakil ev olayı ABD'de var çünkü ABD kocaman bir ülke. Ama diğer taraftan Avrupa'daki apartman yaşantısıyla burdaki yaşantı çok farklı çünkü burdaki insanlar cahil, eğitimsiz ve sığır. Benim de alt katımda dükkan var ve dükkanı depo olarak kullanıyorlar. Her gün mal getirip dolduruyorlar ve gürültüden apartman sallanıyor. Belediyeye şikayet ettik, beyaz masaya ettik, ilgilenen yok. Umurlarında bile değil. Sığırlık sadece onlarla sınırlı değil yani, bütün her yere sirayet etmiş. Adam oraya malları getirirken sağa sola atıyor, çıkardığı sesin üst katta oturan insanı rahatsız edeceğini düşünemiyor. Düşünse de umrunda olmuyor çünkü kendisi bir sığır. Hatta sığır oğlu sığır. Aynısını kendine yapsalar eminim mangalda kül bırakmaz ama kendisi başkasına yapınca umrunda olmuyor. Aşağı insem elimden bir kaza çıkacak, alıp komaya sokacağım herifi diye kendimi dizginliyorum. Başka da yapabileceğim bir şey yok. Üst katımda zaten psikolojik sıkıntıları olan biri oturuyor. Sürekli odanın içinde yürüyor. Bir ara yan dairedeki veletlerin sesi geliyordu ama onlar heralde biz biraz fazla rahatsız ediyoruz deyip seslerini kestiler bir süredir çıt çıkarmıyorlar. Ama dediğim gibi sığırlık insanların içine işlediği için, bunun herhangi bir çözümü yok. Yurt dışında akşam 9'dan sonra sifon çekemiyorsun insanlar rahatsız olmasın diye. Gürültü yaptığında polis gelirse cezayı yazıyor, ikincisinde alıp hapise atıyor. Bizde kimsenin hiçbir şey umrunda değil.

    Mesele apartman yada müstakil ev meselesi değil. Zihniyet meselesi. İnsanlık meselesi. Bu ülkeden gidebilsem, gidebilsek, aslında bu ülkede yaşamanın ne kadar zor olduğunu ve bu ülkede yaşamamanın da nasıl insanın mutluluk ve stres düzeyini doğrudan etkilediğini görmüş olacağız her açıdan. İnşallah bir gün bir daha geri dönmemek üzere basıp gideceğim. Onun için uğraşıyorum.

    Soysuz köpekler yine bu saatte mal yükleyip çıkarıyorlar. Zangır zangır titriyor bina. Gidip ne söyleyebilirsin? Sadece her gece beddua ediyorum, inşallah çoluğuyla, çocuğuyla sınanırlar, acılar yakalarından düşmez diye. Hepsi soysuz köpek bunların. Alayı it oğlu it.





  • Bi apartmanda rahatsızlık çekmeden oturuyorsan rahatsız sensin:) Tamamen terbiye, yetiştiriliş meselesi.. öğle 12 den aksam 10 na kadar ne yapıyorsan yap ama bu saatler arası az usturuplu ol bu kadar basit. Ama yooook daha neler var neler, arkadasın paylastıgı seyler solda sıfır kalır...
  • keşke imkan olsa ve etrafı açık,en yakın komşuna en az 10 metre mesafesi bulunan müstakil az katlı evlerde yaşayabilsek.


    ancak maalesef 60-70 m2 kutu gibi beton yığınlarında ömür çürütüyoruz ve dahası buna mecbur bırakılıyoruz.


    elbette para biriktirelim istediğimiz hayatı kurmaya çabalayalım ama asgari ücretlerle bu işler epey zor bence. anca atalarınızın köyünde ev falan olucak, emekli olunca tadilat yapıp oralarda hayatınıza devam edebiliyorsunuz.fakirlik sonucu çoğu sade vatandaşın modu bu maalesef.


    hele yarın öbürgün çoluk çocuk olursa onların eğitim hayatı,onları korumak kollamak için vs. yine açık alanlara taşınma işlemi gerçekleşemiyor ve hayaller öteki dünyaya kalıveriyor.


    üzücü ve üzüldüğüm durumlardır.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-05BCBF09E

    Sen nereden bileceksin bizim neler çektiğimizi. 10 senedir neler çekiyoruz. Gıkımızı çıkarmadık. Cennetlik sayılırız. Başkası olsa. Belki sen olsan silahla kapılarına dayanırdın. Küçük çocuğun var mı bilmiyorum. Ama olsa idi sen bizim olduğumuz yerde oturuyor olsaydın. Kesin, çocuğun anne ya da baba yukarıda öcü var korkuyorum diye geceleri sizin yanınıza gelirdi. Çünkü çocuğun çıkardığı sesler korku filmi gibi. Onların düşüncesizliğine takmadın da buna mı taktın? O lafın gelişiydi. Öyle bir şey yapmadık, yapmayız da. Biz her şeye rağmen anlayışlı insanlarız. O anlayışı ben yukarıdakilerden beklerdim. Kendi istekleriyle müstakil eve geçmelerini beklerdim. Ben kiracı olsam çeker giderdim. Severek, muhiti beğenerek geldik evi aldık. Hala daha oturduğumuz evi seviyorum. Yukarıdakilere rağmen. Ama maalesef çekip gideceğiz artık. Bizden sonra gelen kişi aynı sabrı ve anlayışı kesinlikle göstermeyeceğine eminim. Bizim anlayışımız enayilik boyutundaydı. Hiç polisi aramadık, yukarı sopayla falan vurmadık, kapılarına dayanmadık. Sen diyorsun çocukken topumuzu kesen amca gibisin diyorsun. Beni tanımıyorusun, ön yargıda bulunuyorsun. Haksızlık ediyorsun. Yerimizde olsan sen ne yapardın. Gecenin bir yarısı nara atan tepinen çocuğun ailesine ne derdin? Çekmeyen bilemez. Senin için konuşması kolay.

    Evet hocam, 10 senedir çekiyorsunuz, hiç ses çıkarmadınız, melek gibisiniz. Ama otizmli çocuğun çıkardığı sese korku filmi gibi diyorsunuz. Umarım bu yazdıklarınızı bir otizmli çocuk ebeveyni görmez, zaten zor bir şekilde büyütüyorlar çocuklarını, bir de sizin gibi densizler çıkıyor...





  • iyi birisiydim kullanıcısına yanıt

    Aynı durum bizde de var. Hem sadece üst komşuda değil, alt komşuda da 2 çocuk var. Alttakiler resmen daireyi yıkacak seviyede gürültü yapıyor, üstteki de sabahında köründe dört nala her gün koşturuyor. Gece geç saatte uyuyan biriyim ve her sabah bunların yüzünden uyanıyorum. Gittim efendi efendi konuştum olmadı, yöneticiye söyledim olmadı, duvara çekiçle vurdum rahatsızlığımı dile getrieyim diye olmadı, olmuyor olmuyor olmuyor. Dikkat edilse bile en fazla birkaç gün huzur oluyor, sonra yine aynı. Apartman olayı cidden saçmalığın daniskası

  • Apartmandan ziyade müstakil evler var her şehirde. Tabii maliyeti ve merkeze uzaklığı farklılık gösteriyor ama kafa rahat ediyor. :)

  • Nüfusu çok olan şehirlerde apartman adabı aramak saçma.


    En güzeli site. Sıkıntımı var şikayet et. Güvenlik adamın kapısına gidip uyarıyor. Kim dediklerinde söylemiyor. Kafan rahat

  • Sabah 8 de üst kattakilerin ikizleri tepinmeye başlar. Akşam 8 den sonra alt kattaki karısıyla tartışır, küfürler ederler birbirlerine bağırırlar kavga ederler. Osursa birisi ses nereden geldi lan acaba diye düşünür insan.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • bizim üsttekilerde laftan anlamıyor ama olayı çözdüm, benim altım ve onun altı boş oyüzden gümbür gümbür açıyorum, bir gün geldi kapıya dedim senin çocuklarının yüzünden uyuyamayacağımıza kendi sesimizden uyuyamıyalım daha iyi..şimdi daha dikkatli davranıyorlar eskiye nazaran daha iyi durumda..

  • quote:

    Orijinalden alıntı: nietzsche55

    1 Haziran 2018 sonrası yapılan binalar için su ve ses yalıtım zorunluluğu gelmiş ne kadar kaliteli yapılıyor bilemiyorum. Bunun dışında çok yüksek katlı binalarda ses yalıtımı iyi oluyor sanırım yapı yönetmeliği farklı olduğu için daha sıkı kuralları var.

    Sözde daire başına 1 araçlık otoparkta zorunlu :)


    Kılıfına uyduruyorlar.

  • mcanka M kullanıcısına yanıt

    Sensin densiz. Edepsiz. Ben senin asker arkadaşın mıyım? Ne bu samimiyet. İnsan gibi anlatıyoruz. Sen ne yapardın diyorum. Farzet benimle aynı durumdasın. Evet cevap bekliyorum. Çekmediğin bilemediğin,anlamadığın, anlayamayacağın şeyler hakkında ahkam kesme. Ben çıkan sesi tasvir ediyorum. Senin kalın kafan olayı anlayabilsin diye uğraşıyorum. Sen olaya tamamen tek taraflı bakıyorsun. Gocunduğun bir şey var. Çıkar ağzındaki baklayı. Ne demeye çalışıyorusun. Nereye varmaya çalışıyorsun. O gürültüyü çekelim mi yani. Senin başına gelseydi ne yapardın. Onu söyle diyorum. Senin tuzun kurun tabi böyle bir şey başına gelmedi. Gelseydi eminim sen daha agresif olurdun. Şimdi boş yapma. NE düşündüğün umurumda değil.

  • Ses ve ısı yalıtımından evvel apartmanlarda insanların yaşayabilmesi için düzenleme yapılmalı. İnsan görünümlü, kendisinden başkasına yaşama hakkı tanımayan mahluklar toplumdan ve sosyal yaşantıdan tecrit edilmeli. 4 ay evvel müstakil eve taşımdım kafam rahatladı çok şükür
  • leonheart07 kullanıcısına yanıt

    hocam "çocuk bunlar yapacak bir şey yok " bahanesini kullanıyorlar. dediğiniz şeyleri ben de yaptım. sopayla da vurdum, " yeter lan yeter " diye bağırdığım da oldu. ama yok, çocukmuş onlar yaparmış...

  • Yazdıklarına bakarsak bu tipler galiba burada şikayet edilen tipten. Yani alttakini rahatsız eden tip.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • iyi birisiydim kullanıcısına yanıt

    Aynen hocam klişe bir söylem var; "çocuk bunlar ne yapalım yani", bana da aynısını söylüyorlar. Biz de apartmanda büyüyen çocuklardık, annemiz babamız bize şştt! dedimi biz buz kesilir, kalırdık. Onların yerine de koymaya çalışıyorum kendimi, diyorum hiç mi ses olmayacak sanki, evet illa ki olacak ama günümüzde yaşadığımız bu durumun kesinlikle ilgisizliğin, boşvermişliğin sonucu olduğunu düşünüyorum. Yoksa bu kadar sesin gelmesinin mümkünatı yok.

  • leonheart07 kullanıcısına yanıt
    Biz 4 kardeşiz.
    Babamı pandemi muhabbetinden benim eve getirdim. Gürültüyü duyduğunda aynen şunu dedi.
    Siz de çocuk oldunuz, bir kere bile alttakiler gelip şikayet etmedi aksine sizi de çok seviyorlardı dedi (aynı daire aynı komşu ile 12 sene oturduk).
    Yani terbiye önemli bir mevzu.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Break0ut kullanıcısına yanıt

    Neredeyse rahatsız eden haklı sen haksızsın. Allah senin belanı versin diyecek. Gürültü çıkarana tek kelime etmiyor. Başına talihsizlik gelmiş, haklısın, üzüldüm durumuna falan demiyor. Evet çocuk otistik. Kimsenin başına gelmesin. Ailesine sabır diliyorum. Ama ailesi ne yaşıyorsa, ne çekiyorsa aynısını altta biz çekiyoruz. Peki çekmek zorunda mıyız? Kirada olsak çeker gidersin. Ev almışsın para gömmüşsün. Ne umutlarla. Mahalleyi beğeniyoruz. Nezih, kibar, iyi insanların olduğu bir mahalle. Şimdi bir daha para gömüp ev yaptırıyoruz. Yazık değil mi bize. Doğru olan makul olan böyle bir çocuğun varsa müstakil evde oturmak değil midir? Benim aynı şekilde otistik çocuğum olsa. Benim insanları rahatsız etmeye, dertlerimi ortak etmeye hakkım yok diyerek müstakil eve geçerim. Hayır müstakil ev alabilecek imkanları da var. Olmasa anlarım. Arkadaş dönüp dolaşıp sen böyle dedin sen şöyle dedin diyor. Asıl konuya odaklanamıyor. Gürültüyü çeken, rahatsız olan biziz. O konu hakkında konuş sen. Olay bu.





  • O konuda bir şey diyemem, ben zaten İstanbul'da kolaylıkla ve ucuz müstakil ev bulunabilir demedim. Şehir dışında da olsa nispeten merkezi yerlere daha yakın ve makul fiyatlı müstakil evler var. 

    Ayrıca bugün iyi bir muhitten, yalıtımlı iyi bir apartman dairesi alınmak istense müstakil ev fiyatlarından aşağı kalır yok. Elbette ha dedin mi kolayca yapılabilecek şeyler değil ama en azından biraz daha sabredip para biriktirerek apartman dairesi almak yerine başka alternatifler düşünülebilir.

    Arsa konusu da aynı şekilde. Anca şehir dışında makul fiyatlı bir arsa alınabilirse hiç olmazsa elinde bir kaçış yolun olur. İleride imkan bulunursa oraya prefabrik de olsa bir ev yapıp taşınma imkanı olur.

    Evet, bunları yapana kadar o parayı biriktirmek, bu imkanları bulmak çok zor. Ama en azından hayatının bir kısmına da olsa huzurlu bir şekilde yaşama hayali bile insana yetiyor. Ama ne yazık ki uçuk fiyatlar, merkezi yerlere ulaşım, çocuğun varsa eğitimi, iş yerin vb. durumlar insanı oldukça kısıtlıyor. 

    Bir arkadaş yukarıda yazmıştı "gecekonduda yaşayan çingeneler, rezidansta oturanlardan bin kat daha rahat yaşar". Sonuna kadar katılıyorum. Hani hep deriz ya sağlık her şeyin başı. Huzur olmadıktan sonra stresten dolayı sağlık da kalmıyor. Kendimizi bu kadar yıpratacağımıza her şeyi göze alıp bir şeyler yapmak gerekiyor. Şu an ki amacım da bu durumdan bir an önce kurtulmak için elimden geleni yapmak.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Şimdi abi adam ev almış. Çocukta koşturabilir, müzikde dinleyebilir, yüksek sesle de konuşabilir her insan her aile farklı. Bunun asıl sebebi diğer forumcuların da değindiği gibi ses yalıtımı olmaması. Ben müzik dinlemem, tv de seyretmem ama benim 2 yaşındaki çocuk. Topta oynuyor, koşuyor da, zıplıyor da. Bağlamam lazım o zamanda ağlar ki o daha çok ses çıkartır. Çocuklara, ağlamasına bir şey diyemeyiz. Ev alırken gerçekten de yalıtımına bakmak lazım.

    Ben apartmanda oturanların çıkardığı sesten daha çok. Pis, kokulu ayakkabılarını dışarı da bırakmasına, dağınık bırakmasına, çöpü alınmasına daha 5 saat varken kapı önüne koyanlara ve götüreceği bir takım malzemeleri kapı ömüne koyup yol kapatmalarına kılım.

    Yoksa ses maalesef olur. Bizde temizlik yaparken yapıyoruz.

    Paran varsa apartmandan kaç kurtul.

    Geçen pazar ki sadece pazar müsaitim. Saat 12 de dolapları deprem dolayısıyla sabitlemek için duvar deldim. Sese uyanmış gruptan mı yazan mı dersin, çatıda tadilat mı var yazan mı dersin.

    Ulan ne zaman yapayım akşam 7den sonra mı rahatsız edeyim sizi hafta içi. Herkes işten gelmiş yemek yerken ya da çocuğu yatarken mi?

    İnsanlar garip. Eskiden apartman sakinleri gerçekten sakindi. Şimdi herkes bir değişik.




  • 
Sayfa: önceki 7891011
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.