Araç Kokpit (Ön konsol) Malzemesi

quote:

Orijinalden alıntı: `bELa

Sert plastik kalitesiz değildir plastike bağlı kimisi yumusaktir kalitesizdir kimisi serttir ama
Kalitelidir

quote:

Orijinalden alıntı: autoholic

yumuşak malzeme dedikleri de sert üzerine yumuşak kaplama zaten

ancak 90'lı yılların hyundaileri mesela sert plastiktir ve zamanla çatlar, kırılır.

yeni arabalarda pek böyle şeylere raslamadım. ama sert de olsa yumuşak da olsa bir süre sonra tıkırdamalar başlıyor.


bu konuda forumda uzman arkadaş karbon12 dir.

ona sorarsanız çok şey öğrenirsiniz. hatta bir konusu vardı, otomobil plastiklerini anlatıyordu.

kendisi plastik gurusudur

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: Karbon 12

Bu yolda giden biri olarak başınıza neler gelebileceğini anlatmaya çalışayım... Gerçi arabamla henüz 26. seneyi ve 300binleri sayıyoruz ama yine de gelecekte neler olabileceğini biraz görebildim.

Birincisi metal yorgunluğu otomobilde kritik değil. Havacılıktan ithal teknolojinin yaygın olduğu otomotivde bu sorun yapay bir şekilde tartışılmaya başlandı. Uçak gövdeleri gerinim sertleşmesi (strain hardening) konusunda çok daha başarısız olan sertleştirilmiş alüminyumdan üretiliyorlar. Bazı parçalarda sadece %1 mukevemet payı kalıyor. Çünkü hafif olmak çok önemli. Yine de kontrollerle parça değiştirmeden 30 seneden fazla kullanılabiliyorlar. Ortalama bir uçağın ömrü ortalama bir otomobilden daha fazla. Bazıları da pek gözümüzün önünde olmadan fakat tepemizde kargo uçağı olarak hayatlarına devam ediyorlar. Düzenli uçuş yapan 50 senelik askeri uçaklar var. Diğer taraftan otomobilde %60'ın altında mukavemet payı olan parça hemen hemen yoktur. Metal yorgunluğu bir fizik olayıdır ve mutlaka vardır fakat otomobilde hayati bir problem olmaktan çok uzaktır. Uçak gövdelerinde beklendiği gibi havada aniden zincirleme bir yırtılma olayı otomobil gövdesinde beklenmez. Yine de endüstride bu işten dolayı bir kaç geri çağrılan şasi olduğunu söylemem lazım, fakat hepsi için de müdahale edecek güvenli zaman vardı. Servis bültenlerini takip edin. Metal yorgunluğu sorunu varsa eğer ilk sene 300-400bin km yapan bir kaç kişi bunun keşfedilmesini sağlar.

Bence asıl dikkat edilmesi gereken elektronik ve plastikler. Mekanik parçalar en kötü ihtimalle yeniden üretilebilr, görünütüsünü beğenmeseniz bile yerine takıldıktan sonra unutursunuz. Mesela marş dişlisi için tamirci hemen elinde bulunan MAN'a ait bir dişliyi kullanmıştı. ucuna tornada 45° pah vermişti ve aynen benim dişli olmuştu. Aklımdan orjinalini alsaydık bari diye geçiririken hiç beklememek ve uğraşmamak da açıkçası rahat gelmişti. Şimdi 10 sene oldu o parçayı görmüyorum. Biliyorum, ama rahatsız etmiyor, arabanın marş sesi değişmedi. Ama iç mekan öyle değil, Büyük plastik parçaların yeniden üretimi, rengini tutturmak çok zor. Eskimiş koltukla aynı renkteki emniyet kemeri her sabah göze batan büyük bir sorun olabilir.

havayastıkları: 10-11 sene için ömürleri hesaplanıyor. Bu süreden sonra çalışmaları garanti değil. Müdahale içerdeki parçaların sökülmesini gerektiriyor.

plastik aksamlar: Her ne kadar plastiklerin tabiatta yok olmaları 200 sene alıyor denilse de kullanım ömürleri metallere göre çok daha kısa oluyor. Özellikle UV ve sıcaklıktan dolayı mukavemetlerini kaybediyorlar. Son 30 senede daha ucuz ve daha çevreci olması için plastiklerin uzun dönem kaliteleri ciddi oranda azaldı. Bilmediğiniz kimyasalları, sözde "koruyucu"ları katiyen kullanmayın, çünkü zaten ayakta zor duruyorlar.

elektrik aksamı: Elektrik aksamı da plastikle yalıtılır. Bugün üretilen bazı kablo yalıtımları motor ortamında 30 sene geçirdikten sonra elinizde ufalanmaya başlayacak. Öyle olmasa bile belli noktalardan kırılıp içine nem alacaklardır. Bir arabadaki elektrik hatlarının toplam uzunluğunun artık 100km lerle ölçüldüğünü düşünürsek bu büyük bir problem olabilir. Hem bu artış hem de talepten dolayı iletkenlerin kalitesinde de düşüşler var. Yani hem yalıtım daha kötü hem de yalıtmda sorun olduğunda iletken daha çabuk paslanıyor.

pas: Genelde sıcak ve nemli ikimlerde arabalar yukardan ve içerden, soğuk ikimlerde de aşağıdan paslanırlar. Pasa karşı korumayla ilgil üreticinin kaza tamirleri envanterlerine bakıp küçük detayları da olması gerektiği şekilde kontrolerini yapmak gerekir. Basit kazlarda çatlayan parçalar, su deflektörleri genelde yerine konulmaz. Veya kapalı profillerin içindeki vakslar bir 10-15 sene sonra buharlaşabilirler. Bunlar ne çeşit, nerede, ne miktada kullanmak gerekiyor bilirseniz metal profiller her 10 senede bir hayata yeniden başlayabilir.

mekanik: Bence en kolayı. Parçayı tamamen bozulmadan önce değiştirmek. Yeniden "mühendislik" uydurulmasına izin vermemek. Doğru montaj. Doğru parça... Fren, direksiyon, süspansiyon veya motor olsun ilk günkü gibi değilse bir şeyleri atlamışsınızdır.

quote:

Orijinalden alıntı: autoholic

quote: Orijinalden alıntı: Karbon 12 Bu yolda giden biri olarak başınıza neler gelebileceğini anlatmaya çalışayım... Gerçi arabamla henüz 26. seneyi ve 300binleri sayıyoruz ama yine de gelecekte neler olabileceğini biraz görebildim. Birincisi metal yorgunluğu otomobilde kritik değil. Havacılıktan ithal teknolojinin yaygın olduğu otomotivde bu sorun yapay bir şekilde tartışılmaya başlandı. Uçak gövdeleri gerinim sertleşmesi (strain hardening) konusunda çok daha başarısız olan sertleştirilmiş alüminyumdan üretiliyorlar. Bazı parçalarda sadece %1 mukevemet payı kalıyor. Çünkü hafif olmak çok önemli. Yine de kontrollerle parça değiştirmeden 30 seneden fazla kullanılabiliyorlar. Ortalama bir uçağın ömrü ortalama bir otomobilden daha fazla. Bazıları da pek gözümüzün önünde olmadan fakat tepemizde kargo uçağı olarak hayatlarına devam ediyorlar. Düzenli uçuş yapan 50 senelik askeri uçaklar var. Diğer taraftan otomobilde %60'ın altında mukavemet payı olan parça hemen hemen yoktur. Metal yorgunluğu bir fizik olayıdır ve mutlaka vardır fakat otomobilde hayati bir problem olmaktan çok uzaktır. Uçak gövdelerinde beklendiği gibi havada aniden zincirleme bir yırtılma olayı otomobil gövdesinde beklenmez. Yine de endüstride bu işten dolayı bir kaç geri çağrılan şasi olduğunu söylemem lazım, fakat hepsi için de müdahale edecek güvenli zaman vardı. Servis bültenlerini takip edin. Metal yorgunluğu sorunu varsa eğer ilk sene 300-400bin km yapan bir kaç kişi bunun keşfedilmesini sağlar. Bence asıl dikkat edilmesi gereken elektronik ve plastikler. Mekanik parçalar en kötü ihtimalle yeniden üretilebilr, görünütüsünü beğenmeseniz bile yerine takıldıktan sonra unutursunuz. Mesela marş dişlisi için tamirci hemen elinde bulunan MAN'a ait bir dişliyi kullanmıştı. ucuna tornada 45° pah vermişti ve aynen benim dişli olmuştu. Aklımdan orjinalini alsaydık bari diye geçiririken hiç beklememek ve uğraşmamak da açıkçası rahat gelmişti. Şimdi 10 sene oldu o parçayı görmüyorum. Biliyorum, ama rahatsız etmiyor, arabanın marş sesi değişmedi. Ama iç mekan öyle değil, Büyük plastik parçaların yeniden üretimi, rengini tutturmak çok zor. Eskimiş koltukla aynı renkteki emniyet kemeri her sabah göze batan büyük bir sorun olabilir. havayastıkları: 10-11 sene için ömürleri hesaplanıyor. Bu süreden sonra çalışmaları garanti değil. Müdahale içerdeki parçaların sökülmesini gerektiriyor. plastik aksamlar: Her ne kadar plastiklerin tabiatta yok olmaları 200 sene alıyor denilse de kullanım ömürleri metallere göre çok daha kısa oluyor. Özellikle UV ve sıcaklıktan dolayı mukavemetlerini kaybediyorlar. Son 30 senede daha ucuz ve daha çevreci olması için plastiklerin uzun dönem kaliteleri ciddi oranda azaldı. Bilmediğiniz kimyasalları, sözde "koruyucu"ları katiyen kullanmayın, çünkü zaten ayakta zor duruyorlar. elektrik aksamı: Elektrik aksamı da plastikle yalıtılır. Bugün üretilen bazı kablo yalıtımları motor ortamında 30 sene geçirdikten sonra elinizde ufalanmaya başlayacak. Öyle olmasa bile belli noktalardan kırılıp içine nem alacaklardır. Bir arabadaki elektrik hatlarının toplam uzunluğunun artık 100km lerle ölçüldüğünü düşünürsek bu büyük bir problem olabilir. Hem bu artış hem de talepten dolayı iletkenlerin kalitesinde de düşüşler var. Yani hem yalıtım daha kötü hem de yalıtmda sorun olduğunda iletken daha çabuk paslanıyor. pas: Genelde sıcak ve nemli ikimlerde arabalar yukardan ve içerden, soğuk ikimlerde de aşağıdan paslanırlar. Pasa karşı korumayla ilgil üreticinin kaza tamirleri envanterlerine bakıp küçük detayları da olması gerektiği şekilde kontrolerini yapmak gerekir. Basit kazlarda çatlayan parçalar, su deflektörleri genelde yerine konulmaz. Veya kapalı profillerin içindeki vakslar bir 10-15 sene sonra buharlaşabilirler. Bunlar ne çeşit, nerede, ne miktada kullanmak gerekiyor bilirseniz metal profiller her 10 senede bir hayata yeniden başlayabilir. mekanik: Bence en kolayı. Parçayı tamamen bozulmadan önce değiştirmek. Yeniden "mühendislik" uydurulmasına izin vermemek. Doğru montaj. Doğru parça... Fren, direksiyon, süspansiyon veya motor olsun ilk günkü gibi değilse bir şeyleri atlamışsınızdır.

Eli öpülesi bir adam. Helal olsun..

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: autoholic

quote: Orijinalden alıntı: Karbon 12 Bu yolda giden biri olarak başınıza neler gelebileceğini anlatmaya çalışayım... Gerçi arabamla henüz 26. seneyi ve 300binleri sayıyoruz ama yine de gelecekte neler olabileceğini biraz görebildim. Birincisi metal yorgunluğu otomobilde kritik değil. Havacılıktan ithal teknolojinin yaygın olduğu otomotivde bu sorun yapay bir şekilde tartışılmaya başlandı. Uçak gövdeleri gerinim sertleşmesi (strain hardening) konusunda çok daha başarısız olan sertleştirilmiş alüminyumdan üretiliyorlar. Bazı parçalarda sadece %1 mukevemet payı kalıyor. Çünkü hafif olmak çok önemli. Yine de kontrollerle parça değiştirmeden 30 seneden fazla kullanılabiliyorlar. Ortalama bir uçağın ömrü ortalama bir otomobilden daha fazla. Bazıları da pek gözümüzün önünde olmadan fakat tepemizde kargo uçağı olarak hayatlarına devam ediyorlar. Düzenli uçuş yapan 50 senelik askeri uçaklar var. Diğer taraftan otomobilde %60'ın altında mukavemet payı olan parça hemen hemen yoktur. Metal yorgunluğu bir fizik olayıdır ve mutlaka vardır fakat otomobilde hayati bir problem olmaktan çok uzaktır. Uçak gövdelerinde beklendiği gibi havada aniden zincirleme bir yırtılma olayı otomobil gövdesinde beklenmez. Yine de endüstride bu işten dolayı bir kaç geri çağrılan şasi olduğunu söylemem lazım, fakat hepsi için de müdahale edecek güvenli zaman vardı. Servis bültenlerini takip edin. Metal yorgunluğu sorunu varsa eğer ilk sene 300-400bin km yapan bir kaç kişi bunun keşfedilmesini sağlar. Bence asıl dikkat edilmesi gereken elektronik ve plastikler. Mekanik parçalar en kötü ihtimalle yeniden üretilebilr, görünütüsünü beğenmeseniz bile yerine takıldıktan sonra unutursunuz. Mesela marş dişlisi için tamirci hemen elinde bulunan MAN'a ait bir dişliyi kullanmıştı. ucuna tornada 45° pah vermişti ve aynen benim dişli olmuştu. Aklımdan orjinalini alsaydık bari diye geçiririken hiç beklememek ve uğraşmamak da açıkçası rahat gelmişti. Şimdi 10 sene oldu o parçayı görmüyorum. Biliyorum, ama rahatsız etmiyor, arabanın marş sesi değişmedi. Ama iç mekan öyle değil, Büyük plastik parçaların yeniden üretimi, rengini tutturmak çok zor. Eskimiş koltukla aynı renkteki emniyet kemeri her sabah göze batan büyük bir sorun olabilir. havayastıkları: 10-11 sene için ömürleri hesaplanıyor. Bu süreden sonra çalışmaları garanti değil. Müdahale içerdeki parçaların sökülmesini gerektiriyor. plastik aksamlar: Her ne kadar plastiklerin tabiatta yok olmaları 200 sene alıyor denilse de kullanım ömürleri metallere göre çok daha kısa oluyor. Özellikle UV ve sıcaklıktan dolayı mukavemetlerini kaybediyorlar. Son 30 senede daha ucuz ve daha çevreci olması için plastiklerin uzun dönem kaliteleri ciddi oranda azaldı. Bilmediğiniz kimyasalları, sözde "koruyucu"ları katiyen kullanmayın, çünkü zaten ayakta zor duruyorlar. elektrik aksamı: Elektrik aksamı da plastikle yalıtılır. Bugün üretilen bazı kablo yalıtımları motor ortamında 30 sene geçirdikten sonra elinizde ufalanmaya başlayacak. Öyle olmasa bile belli noktalardan kırılıp içine nem alacaklardır. Bir arabadaki elektrik hatlarının toplam uzunluğunun artık 100km lerle ölçüldüğünü düşünürsek bu büyük bir problem olabilir. Hem bu artış hem de talepten dolayı iletkenlerin kalitesinde de düşüşler var. Yani hem yalıtım daha kötü hem de yalıtmda sorun olduğunda iletken daha çabuk paslanıyor. pas: Genelde sıcak ve nemli ikimlerde arabalar yukardan ve içerden, soğuk ikimlerde de aşağıdan paslanırlar. Pasa karşı korumayla ilgil üreticinin kaza tamirleri envanterlerine bakıp küçük detayları da olması gerektiği şekilde kontrolerini yapmak gerekir. Basit kazlarda çatlayan parçalar, su deflektörleri genelde yerine konulmaz. Veya kapalı profillerin içindeki vakslar bir 10-15 sene sonra buharlaşabilirler. Bunlar ne çeşit, nerede, ne miktada kullanmak gerekiyor bilirseniz metal profiller her 10 senede bir hayata yeniden başlayabilir. mekanik: Bence en kolayı. Parçayı tamamen bozulmadan önce değiştirmek. Yeniden "mühendislik" uydurulmasına izin vermemek. Doğru montaj. Doğru parça... Fren, direksiyon, süspansiyon veya motor olsun ilk günkü gibi değilse bir şeyleri atlamışsınızdır.

Eli öpülesi bir adam. Helal olsun..

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: froster2006

Böyle düşünme arkadaşım.Bak ,incele ,dokun kendi kararını ver .Sana nasıl hissettiriyor ,nasıl bir dokuya sahip kendin karar ver ki gömlek takım elbise vb. alabiliyorsan bunu haydi haydi fazlası ile irdeleyebilir kakarını verebilirsin.

Vw özellikle sert plastiği bir çok yüzeyde kullanıp tasarruf yapıyor tek fark yumuşak doku hissi veren bir boya ile plastiği boyuyorki bu da özellikle çok temasın olduğu yerlerde yapraklanıyor hemen çiziliyor ve en kötü plastikten bile daha fena bir forma bürünüyor.

O nedenle kumaşa bakıp bu iyi kötü diye kendi kakarını veren halkımız bunu fazlası ile inceleyebilir karar verebilir.

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: Deleted User

Bu mesaj silindi.

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: heavenix

yani malzeme mecburen plastik olacak. ya sert plastik yada yumuşak değil mi?
he yumuşak olursa nispeten daha iyi diyebilir miyiz..

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: excaliburs

Şahsi fikrim kokpit malzemesi kulak memesi kıvamında olmalıdır.

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: RECEP____KOVBOY

Ben yumuşak plastiğin daha güzel hisler uyandirdiğini ama dayanikliliğinin kötü olduğunu düşünuyorum.

quote:

Orijinalden alıntı: Duratec

Yumuşak Plastik herzaman daha iyidir.. Yeni Focus ve Golf yumuşak plastik olarak C sınıfında en iyi 2 örnek.. Sert plastik olarak en kötü örnekleride Albea,206 gibi araçlarda görebilirsiniz.

quote:

Orijinalden alıntı: Utku

quote: Orijinalden alıntı: Duratec Yumuşak Plastik herzaman daha iyidir.. Yeni Focus ve Golf yumuşak plastik olarak C sınıfında en iyi 2 örnek.. Sert plastik olarak en kötü örnekleride Albea,206 gibi araçlarda görebilirsiniz.

Neden Golf ve Focus en iyi 2 örnek?

quote:

Orijinalden alıntı: Duratec
Golf,Focus,Astra

Başka varmı o ayarda malzeme kalitesine sahip araç ?

Meganemi ? Corollamı ? Civicmi ? c4 mü ? hepsi sert malzeme..

quote:

Orijinalden alıntı: Utku

quote: Orijinalden alıntı: Duratec Golf,Focus,Astra Başka varmı o ayarda malzeme kalitesine sahip araç ? Meganemi ? Corollamı ? Civicmi ? c4 mü ? hepsi sert malzeme..

İncelememişsiniz bari bilmeden konuşmayın. Forumda laflar hep ezber üzerinden dönüyor.

Yeni Astra'nın konsolunda yumuşak plastik hiç yok. Sadece küçük bir bölüm sert üzeri ince bir yumuşak kaplama var. Tıpkı kapılardaki gibi. Ama yumuşak plastik yok.

Focus ve Golf gibi konsol kısmı büyük ölçüde yumuşak plastik olan bir sürü araç var. C4, 1, A3, 308 Giulietta, Megane ST, Megane Coupe, Octovia, Leon, Jetta, S40 vs.. daha çıkar. Bunların hiçbirinin ön konsoldaki yumuşak plastik oranı Golf ve Focus'tan az değil.

Kapı içleri yumuşak olanlar daha kısıtlı. Astra, Golf, Megane ST, Octovia, Megane HB, Fluence'ın falan kapı içleri yumuşak kaplama, Focus'un ise kapı içleri sert plastik.

quote:

Orijinalden alıntı: Utku

quote: Orijinalden alıntı: Duratec Golf,Focus,Astra Başka varmı o ayarda malzeme kalitesine sahip araç ? Meganemi ? Corollamı ? Civicmi ? c4 mü ? hepsi sert malzeme..

İncelememişsiniz bari bilmeden konuşmayın. Forumda laflar hep ezber üzerinden dönüyor.

Yeni Astra'nın konsolunda yumuşak plastik hiç yok. Sadece küçük bir bölüm sert üzeri ince bir yumuşak kaplama var. Tıpkı kapılardaki gibi. Ama yumuşak plastik yok.

Focus ve Golf gibi konsol kısmı büyük ölçüde yumuşak plastik olan bir sürü araç var. C4, 1, A3, 308 Giulietta, Megane ST, Megane Coupe, Octovia, Leon, Jetta, S40 vs.. daha çıkar. Bunların hiçbirinin ön konsoldaki yumuşak plastik oranı Golf ve Focus'tan az değil.

Kapı içleri yumuşak olanlar daha kısıtlı. Astra, Golf, Megane ST, Octovia, Megane HB, Fluence'ın falan kapı içleri yumuşak kaplama, Focus'un ise kapı içleri sert plastik.

quote:

Orijinalden alıntı: FinalVerdict93

quote: Orijinalden alıntı: Utku quote: Orijinalden alıntı: Duratec Golf,Focus,Astra Başka varmı o ayarda malzeme kalitesine sahip araç ? Meganemi ? Corollamı ? Civicmi ? c4 mü ? hepsi sert malzeme.. İncelememişsiniz bari bilmeden konuşmayın. Forumda laflar hep ezber üzerinden dönüyor. Yeni Astra'nın konsolunda yumuşak plastik hiç yok. Sadece küçük bir bölüm sert üzeri ince bir yumuşak kaplama var. Tıpkı kapılardaki gibi. Ama yumuşak plastik yok. Focus ve Golf gibi konsol kısmı büyük ölçüde yumuşak plastik olan bir sürü araç var. C4, 1, A3, 308 Giulietta, Megane ST, Megane Coupe, Octovia, Leon, Jetta, S40 vs.. daha çıkar. Bunların hiçbirinin ön konsoldaki yumuşak plastik oranı Golf ve Focus'tan az değil. Kapı içleri yumuşak olanlar daha kısıtlı. Astra, Golf, Megane ST, Octovia, Megane HB, Fluence'ın falan kapı içleri yumuşak kaplama, Focus'un ise kapı içleri sert plastik.

Beni Güldürdün Allahta seni güldürsün ne diyim

Şuanda bıraktığım eskiden yöneticisi/kurucusu olduğumwww.focusclub tr.com isimli forumda Focusun incelemesini ilk biz yaptık.. Global Focusu Arkadaşımız Yakup Amerikada bir Fuarda inceledi.. Tr'de ise Ankara OtoKoç Müdürü Adem Abinin sayesinde Araç Showrooma gelmeden Focusu inceledim.. Kısacası TR de Focus 3 ü ilk inceleyen kişiler arasında yer alabilirim.

Titanium Focusun Kapı içleri Plastik değil yumuşak Deri kıvamında döşemedir.

Titanium C-Max in ise Ön kapıları Döşeme arka kapıları sert Plastikdir.

Golf 6 İse iş arkadaşımda bulunan sürekli bindiğim/yolculuk ettiğim bir araç.. Malzeme kalitesini tartışmaya luzum yok.. Fluance yazmışsın Golf İle ne alaka ? 2 kapısını toplasan Golfün 1 kapısı etmez.

Astrayı ise inceleyeli çok uzun zaman geçmiş olması ve tam olarak hatırlamamak ile birlikte Malzeme kalitesinin iyi olduğunu düşündüm.

Giulet Kuzenim Onur un aracı.. Kendiside forumun bir üyesidir sıkca yazar Giu başlığına Nick : Ormanci.. Onun aracını pek fazla mıncıklayamamış olsamda Gui hakkında fikir sahibiyim ve yakın bir akrabam ile bu araçla ilgili sıkca muhabbetimiz var.

Megane,C4,308,Fluance ile Focus'un,Golf'ün malzeme kalitesini,yumuşak plastik kalitesini bir tutabiliyosanız size söyleyebileceğim hiçbirşey yok zaten.

Bmw 1 ve Auidi A3 ü alışkanlık olsa gerek Focus,Golf gibi araçlarla kıyaslamaya tabi tutmuyorum daha iyidir/daha kötüdür. Bilemem.

Octavia ve Leon'u ise Golfün bir alt dilimdeki Türevleri,Orjinali varken orjinalini kıyaslıyorum.


Şimdi Kim incelememiş ? Evet Hep ezber üzerine dönüyor laflar.. Focus 2 nin kapıları Sert Plastikdi.. Focus 3 öyle değil dostum


Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: Duratec
Megane,C4,308,Fluance ile Focus'un,Golf'ün malzeme kalitesini,yumuşak plastik kalitesini bir tutabiliyosanız size söyleyebileceğim hiçbirşey yok zaten.