Arçelik buzdolabı aşırı tüketim sorunu

570504 modeli, inverter kompresörlü ve a++ verimlilikte görünen bir buzdolabı aldım (almaz olaydım).

450 litre net hacimde, no-frost ve az tüketimli/yüksek verimlilikli dolaplar içinde en makul fiyatlısı buydu.

Firma da 60 senedir buzdolabı yapıyor, yüksek teknoloji gerektiren bir alet te değil dedik ve aldık.

Buzdolaplarını 7-8C gibi ayarda kullanırım, sütlü/bozulabilecek ürünler uygun bölmelere konulduğunda sorun olmuyor ve alet minimum elektrik tüketiyor.

Nitekim diğer evdeki B sınıfı dolap bu ayarda kullanıldığında katalog verisi olan 650 kWs yerine 550 kWs tüketiyor.

Bunu da 8C yaptık, kullanıyoruz.

Bir süre sonra şişede rakının beyazladığını farkettim. Rakının beyazlaşması (anasonun donması) için 3C altı olması gerekir, dolaba termometre koyup durumu gözledim.

Ertesi sabah (7-8 saat kapak açılmadığında) içerinin 1C civarına düştüğünü gördüm.

Ayarı daha yükseğe, 10C seviyesi olan dolapta tatil modu olarak gösterilen en yüksek sıcaklığa aldım, değişen birşey yok, gene sabahları 1-2C civarına indiriyor.

Servis çağırdık, tabii bu arada servisi ikna etmek için de uğraştık.

Servisteki kadın ısrarla "dolabın 1C'ye inmesi gerekir tabii, aksi halde sütlü ürünler bozulur..." diyor; ben de "bizde sütlü ürün yok, dolapta sadece yumurta var ve ben 8C istiyorum, o ayar düğmesi varsa ben bu dereceyi seçebilmeliyim..." tarzı bir muhabbet oluştu aramızda.

Sonunda geldiler, testo denen aleti koydular, 3 gün sonra alıp gittiler; ama sonrası derin bir sessizlik.

Birkaç hafta sonra ben aradım, "testo sonucuna göre dolap gayet normal, öyle 1-2C falan yok" dendi.

Testo kaydını istedim, veremeyiz dediler.

Arçelik merkeze bildirince kerhen kaydı yolladılar.

Baktığımda, 3 gün boyunca içerisi çok stabil şekilde 7 ile 8 derece arasında olmuş.

Eee, yemek saatlerinde dolap açılıp kapandıkça kısa süreliğine de olsa 5-6 derece yükselme olması gerekir, ama testo verisine göre bizim dolap hiç kullanılmıyor gibi.

Tekrar merkeze durumu bildirdik, "servis galiba yanlış veri göndermiş" diyerek; bu defa "yanlışlık olmuş" diyerek gerçek veriyi yolladılar.

Tabii bu işler 2 aya kadar zaman aldı.

Arçelik merkez bunun üzerine "dolabın değişimi veya ücret iadesi mi istesiniz" önerisinde bulundu.

Benzer başka ürünlerin daha pahalı olduğunu düşünerek "değişim" dedim. (Vahim bir hata yapmışım).

Yeni bir dolap geldi, kutusundan çıkarılıp kuruldu, bu arada evde pek kalmadığımız için olay bu şekilde kaldı.

Kışın evde klimalar çalışıyor, içki olarak ta rakıyı bırakıp viskiye dönmüşüz, özetle buzdolabındaki aşırı tüketim veya aşırı soğutma durumunu unutmuşuz zaten sıfırı getirilip kondu ya, ilk dolap sorunluymuş diyoruz.

Mayıs ayı geldi, artık klimalar çalışmıyor, elektrik faturası geldi, 300 küsur lira.

Halbuki 150'yi geçmemesi gerekiyor.

Tekrar dolabın prizine wattmetre koydum, 8C ayarda bir ay (unutmuşum 31 gün olmuş) sonunda 83.9 kWs tüketmiş.

Yani, katalog verisinin 3 katı, üstelik te ben sıcak ayarda kullanıyorum.

Şimdi son birkaç aydır gene o "uyanık" servis gelip gidiyor, ilkönce geldi testo ve wattmetre koydu, tabii gene derin bir sessizlik.

Servisi aradık, bu defa "sadece 2C'ye inmiş, aksi halde sütlü ürünlerin bozulabilir, normaldir" dendi.

"Ama ayar 8C idi, üstelik te gereksiz çalışıp 3 kat ceryan tüketmiş" dedim, "ama sizin aşırı tüketim şikayetiniz yokmuş" gibi akıllıca bir cevap verdi:)

İş inada bindi, ekşi sözlükteki bir arçelik başlığına yazdım, anında merkezden arandım, tekrar ilgilenildi.

Servis 10 gün kadar önce tekrar gelip wattmetre koydu, benim wattmetreyi de onun altına koydum, beraberce ölçtüler.

(Bu arada başka marka bir dolap alıp mutfağa onu kurduk 3 hafta önce, bu arçeliği kiler odasında, gayet serin bir mekanda kullanıyoruz, sadece dondurucu bölümünü.)

Bu defa 4 günlük ölçüm oldu, gene görünen günde 2.7 kWs (yani katalog değerinin 3 misli), benim wattmetre ile onlarınki arasında %5 falan fark var da, sorun etmiyoruz, öyle servisin böyle wattmetresi olur dedik:)

Şimdi 1 haftadır arçelik merkezi arıyorum 2-3 günde bir, "bölge teknik biriminde rapor inceleniyor"muş, bekliyoruz.

Aslında dolabın sorununun ne olduğunu da keşfettik, diğer marka dolap gelip onunla karşılaştırıldığında.

Burayı da okuyan bir Arçelik mensubu olursa ona sorunun kaynağını gösteririz, tabii ilgilenirlerse.

Not: Bahsettiğim servis Balıkesir/Ermutlu. Çok zeki/çevik ve uyanık bir kuruluş. Arçelik bunlara ya madalya vermeli, veya servisliği bıraktırmalı; artık ne niyetle çalışılıyorsa.

Geçmiş olsun yaşadıklarınız cidden sinir bozucu. Arçelik buzdolaplarında kullandığı kompresörler sayesinde özenip tasarladığı dolapları çöpe çeviriyor. 10-15 sene önceki modelleri bir nebze daha iyiydi insanların yakın çevresi o zamanki tecrübelerine dayanarak yeni buzdolabı alacaklara ısrarla arçelik al diye tavsiye vermekte. 500 litre üstü dijital panelli çelik kasa görünümlü vasat bir buzdolabına 8 bin para bayılanlar o üründen mükemmel ve ömürlük performans bekliyor. Bunu ne arçelikte ne de başka bir markada artıık kimse bulamaz.

1,5 yıl önce profilo bd2156 modelini aldım soğutması güzel 505 lt hacmiyle geniş lakin ses seviyesi 43db havayı dağıtan fan motoru aşırı sesli defrost aşamasında epey buz kırma sesi yapıyor. Bunları umursamıyorum benim için önemli olan ne kadar uzun süre arıza vermeden yeterli soğutmayı sağlayıp yiyecekleri bozulmadan saklarsa o ürün benim için yeterlidir. Bakalım bu dolap kaç yıl dayanacak göreceğiz.

Geçenlerde arkadaşa başka bir model profilo aldırdım ses seviyesi 41db fan motoru tasarımı değişmiş sensör algılama fan motoru devreye giriş çalışma şekli teyzemdeki samsung dolabı andırıyo fan motoru tasarımındaki değişiklik sayesinde ses seviyesi bendeki eski nesil fan motoruna göre epey düşmüş. 1,5 yıl önce bu model piyasaya sürülmüş olsa kesin onu alırdım bendeki modelden 50 lt daha küçük olmasına karşın tercih ederdim.

Bahsettiğim ürün

www.profilo.com

PROFILO - BD2055WFVN - Üstten Donduruculu Buzdolabı

https://www.profilo.com/urun-listesi/beyaz-esya/buzdolabi-ve-derin-dondurucular/buzdolaplari/BD2055WFVN

150tl elektrik faturası ödemeyi nasıl başarıyorsunuz? en çok benim bu ilgimi çekti.

350tl den 200-250 tl aralığına düşürmek için çok uğraştım ve başardım. 150tl fatura ödesem kafayı yerim.

Buzdolabı konusu ise bence o seri full sorunlu. Kitapçığında yazan verileri kesinlikle tutması lazım. Ben arçelik ya da bosch'çu değilim. Her sorunda "bu marka çok kötü yeah" deseydik sanırım evde beyaz eşya kullanamazdık. Hayatımda şikayet edilmeyen marka duymadım. Siz yerden göğe kadar haklısınız bunda sorun yok ancak üreticiler bazen saçmalıyorlar... Tüketicileri mağdur ediyorlar.

Ben arçeliğin dokunmatik tuşlu çamaşır makinesini aldım. Yanından geçerken tülün bir yere değmesi gibi bir yerin temas etsin makine çalışıyor. Şikayet de çok var ama makineden memnunum. Tuşlara da tav oldum aldım...

siemens bulaşık makinem vardı, çatır çatır çatladı... Siemens kötü diyemem. Bazen kötü mal üretiyorlar ve hepsi mesafe olarak bana aynılar.

Bazı markalar var onlara asla bulaşmam o başka.

Adamlar kullan at makine yapıyor.

Bir sürü para verirken, araba alır gibi makineyi de araştırmak lazım. İllaki sizin bu yazdıklarınızı birileri okuyacak ve o modelden uzak duracak.

ama birileri de sırf markayı kötülemek için sağda solda kanıtsız delilsiz konular açıp, alıcıların kafasını karıştıracak.

150 lira civarı (veya 200kWs), 2 ihtiyarın 85 m2 konutu için gayet normal bence.

Tabii bu, klima kullanımı hariç rakam, ki yukarda bahsettiğim durum bu; yani ilkbaharın ne soğuk ne de sıcak olan günleri.

Kışın şubat faturası 1100 liraydı(2 aylık tüketimmiş), klimalar 7/24 23C ayarlı çalışır, vede dış sıcaklık sıfır derece civarındayken.

Evde herkesin kullandığı standart sayılan beyaz eşya ve küçük elektrikli aletler, 7/24 açık bir pc, standart aydınlatma var.

Tabii bu araç gereçler mantıklı kullanılırsa, su alınacağı zaman dolabın kapağı 1 dakika açık bırakılmıyor, günde 2 defa çamaşır veya bulaşık yıkanmıyorsa bu tüketim seviyesi korunabiliyor.

Sorun kompresörde değil.

Dolapta kendi firmalarının ürettiği (TEE) düzgün bir kompresör/ekovat kullanılmış, gayet başarılı, tek dezavantajı devir yükselmelerinde kamyon motoru gibi ses çıkarması sadece.

Sorun dizaynda, mühendislikte.

Kondenser grubu arkada değil de yan duvarlara gömülü, yeni moda birçok dolaptaki gibi.

Ancak Arçelik iç hacimi yüksek tutmak için duvar kalınlığını ince yapmış, bu şekilde kondenserin sıcaklığı içeriye transfer oluyor, dolap ta boyuna kedinin kuyruğunu kovalaması gibi çalışıp enerji harcıyor.

Sonradan aldığım başka marka diğer dolap ta benzer dizayn.

Ama özellikle kondenserin olduğu bölgelerde duvar daha kalın yapılmış. (Bu yüzden dış ölçüler daha büyük olmasına rağmen iç hacim daha küçük)

Ayrıca, diğer dolabın kompresörü sabit hızlı, 100w. Duvarlar çok daha az ısınıyor, kompresör muntazaman termostat yapıyor, yarı yarıya gibi çalışıp duruyor.

Arçelik ise inverter, 160 watt, çalışıp tepe güce çıktığında dolabın yanları el değmeyecek şekilde ısınıyor, tabii bu durumda içeriye ısı aktarımı daha da yükseliyor, "fasit döngü" oluşuyor ve şikayetimiz olan aşırı enerji tüketimi gerçekleşiyor.

Tepe güç olarak 170 watt gördüm, minimuma indiğinde de 55 watt'tan aşağı inmiyor.

Defrost olayı da gözlemlediğim kadarıyla Arçelik'te daha sık oluyor, ki defrost zaten 200 watt.

Bu arada bilgi olarak vereyim:

Benim kullanım tarzımda arçelik ortalama günde 2.5-3 kWs civarı tüketiyor (katalog verisi 0.83)

Diğer yerli dolap (toplam hacmi14 litre daha küçük, 336 litre) 1.1-1.2 kWs civarı tüketiyor, (katalog verisi 0.89)

Çok güzel detaylı açıklayıp sorunun neden kaynaklandığını belirtmeniz aydınlatıcı olmuş elinize sağlık. Diğer yeni dolabınız hayırlı olsun iyi günlerde kullanın 336 litre hangi marka aldınız vestel regal ?

Tahmininiz doğru sayılır:), gene bu tayfadan:

https://www.epey.com/buzdolabi/windsor-ws-1480-nf.html

Bunu tercih nedenim ilkönce f/p görünmesi. (2.659 tl)

Vestel hakkında yıllardır kötü konuşulması nedeniyle olumsuz düşünüyordum, ama geçen sene gene böyle çok ucuz fiyatlı ihraç markası ürünlerini alıp çok memnun kalmam, ayrıca bacanağın almış olduğu vestel dolabı bir süre inceleyip tutarlı çalışma düzeni olduğunu görmüş olmam bu düşüncemi sildi.

Bu arada belirteyim; adamların bu marka ile sattıkları bir bulaşık makinasında neredeyse her markada standart bir sorun olan "alt sepetin çekildiğinde tabakların devrilmesi" sorununa çözüm bulmuş olmaları çok hoşuma gitmişti.

Belki de sadece yurtdışına satılan ürünlerinde böyle ince ayrıntılar vardır, bilmiyorum.

https://www.youtube.com/watch?v=ZRIn3YF-b48

https://www.hepsiburada.com/lg-gn-h702hlhu-546-lt-no-frost-buzdolabi-p-HBV000007ZBZX Biz bunu aldık birkaç ay önce gayet iyi bi model hiç şikayetimiz olmadı şuana kadar. Elektrik tüketimini bilmiyoruz hiç prize aparat takıp ölçmedik tabi ama. 3C ye ayarlı bizim de gerçekten de 3C yapıyor ne fazla ne az.

Hocam elinize sağlık. Yazdıklarınızın tamamını okudum. Bende buzdolabı mağduru olarak konuya yazmak istedim. Yeni evlendiğim için ben de Siemensten buzdolabı aldım. Daha bir ay dolmadan cam rafları buzlu cam gibi oldu her tarafı çizildi. Garantiden sağolsunlar değişim yapıldı. Bu olaydan sonra da digital ekranda sorun çıktı. Ekranda yazan alt bölüm sıcaklığı kendi kendine değişip duruyor. Sürekli dakika başı alarm veriyor, kendi kendine ekranın ışığı yanıp sönüyor. Servis ekran değişi istedi, ekran siparişi verildi hala bekliyorum ve yukarıda dediğim gibi daha ürün 1 aydır kullanılıyor. Ailemin evinde 17 senelik buzdolabı şükür tek bir tamir görmezken bir aylık dolaba şimdilik 2 sefer servis geldi.

uzun süre sorunsuz iyi günlerde kullanmanız dileğiyle, vestel windsor marka bu modelinde hangi marka kompresör kullanmış bakabilme fırsatınız oldu mu ?

Anladığım kadarıyla sürekli aynı servisi çağırıyorsunuz. Neden başka servis çağırmıyorsunuz? Bizde de Arçelik beyaz eşyalar var, en yakın servisi değil başka semtteki servisi çağırıyoruz. İki servis arasındaki fark gece ile gündüz gibi abartmıyorum. Arçelik'e bile yazdım, servisler arasında bu kadar fark nasıl olabiliyor, bunlar aynı eğitimi almıyor mu diye.

Sağolun.

Çin malı bir kompresör var da, markasını hatırlamıyorum.

Çok sessiz bir kompresör, çalıştığı anlaşılmıyor.

Umarım uzun ömürlü olur.

1984'te aldığım ilk buzdolabının kompresörü 24 sene sonunda yanmıştı, bu arada 2 defa kapak lastiklerini değiştirerek kullanmıştım dolabı.

Arçelik'teki koç grubu şirketi TEE'nin kompresörü. Ve gördüğüm kadarıyla iyi, sadece devir değişimlerinde fazla sesli, ama alışılıyor.

Aslında problemin asıl nedeni servis.

Her defasında merkezle görüşmemizde servisin değiştirilmesini istedim (yukarıda yazdığım üzere, testo loglarını bile değiştirerek yollayan sahtekar bir servis) ama Bursa bölge müdürünün ifadesine göre servis seçme şansımız yokmuş, merkez otomatik atıyormuş.

Üstelik te bulunduğum yer Bandırma'ya 35, Balıkesir'e 70 km mesafede olduğu halde ısrarla Balıkesir'deki düzenbaz servisle muhatap oluyoruz.

Aslında Arçelik gözümde servis yönünden iyi idi, yıllarca İzmir/Aliağa servisi ile muhatap olmuştum, gayet efendi, uyumlu ve yapıcı idiler.

Yenifoça'daki evime 5-6 Arçelik/Beko/Altus almıştım, sorun çıktığında da gayet hakkaniyetle davranıp çözmüşlerdi.

Ama bu Balıkesir/Ermutlu benim gözümde Arçelik kurumsal imajını bitirdi. Daha da bu bölgede Arçelik grubundan bir çöp bile almam. Etrafımdakilere de aldırmam.

(Sanırım bu durum, koç şirketlerindeki "nepotizm", yani akrabacılık hastalığından mütevellit bu durum.

Bilmeyenlere bilgi:

Koç şirketlerinde genellikle personel alımları ve işbirliği anlaşmalarında yetenek/çalışkanlık/dürüstlük falan pek önemli değildir, o şirketin yetkilisi bu türden kayırmacılık tarzıyla çalışır.

Taa 1970'lerde tat konserve'nin müstahsil ilişkilerinde gördüğümüz bir durumdu,devlet dairesinden çok daha kötü kayırmacılık/yolsuzluk işleri dönüyordu.

Fabrika müdürü aynı domatese akrabasına 10 kuruş yerine 15 kuruş yazdırıyor, parasını da peşin ödetiyordu, başkalarınınkilere ödemeyi mart ayına ve düşük fiyattan yazıyordu.

Halen de yönetimi yabancı ortaklarda olan Tofaş ve Otosan dışındaki firmalarında aynı düzen sürüyor göründüğüne göre.)

Sanırım böyle birşeydi, servisçiler kapı yönü değiştirirken merak edip bakmıştım.

Umarım uzun süre sorunsuz çalışır. Çok sessiz, çalıştığı belli olmuyor, işini de gayet iyi yapıyor.

Arçelik almayın aldırmayın, evimiz komple yanıyordu neredeyse ölüyorduk ve yazın ortasında 1 aydır beyaz eşyasız bir şekilde geri dönüş bekliyoruz.

https://forum.donanimhaber.com/21-07-2021-tarihinde-arcelik-buzdolabinin-yanmasi-hk--150099866-8#150154917

Benimkisi daha çok "mesleki deformasyon"a girer.

Mühendislik eğitimi sadece bir meslek vermez, hayat boyu da bir davranış/düşünce tarzı yaratır, tabii insan eğitimi hakkıyla almışsa.

Her bedel ödeyerek aldığınız şeyi, verilen paraya değer mi, gösterilen şeyler doğru mu diye kontrol edersiniz.

Bu bazen rahatsızlık bile yaratır.

Misalen, köydeki yeni yaptığım eve geçen sene klimalar almıştım.

Konu uzmanlık alanıma girmesine rağmen o konuyla uzun süre ilgilenmediğim için, güvendiğim bir arkadaştan tavsiye istedim, ve ondan Gree marka bir klima aldım.

Birkaç aylık kullanım sonucunda aletin arkadaşın anlattığının aksine çok dandik bir cihaz olduğunu farkettim, ve iade ettim; tabii bu durumda o arkadaşla şu kadar senelik dostluğumuz da bir çizik yedi.

Ama vicdanen bakıyorum, niye öyle oşurtup allayıp pulladın aleti?

Tamam, dünyanın en büyük klima üreticisi, neredeyse dünyada satılan 3 klimadan biri Gree üretimi, doğru; ama mal dandik.

Adamlar orta kalite komponent kullanmışlar, ama yazılım sıfır.

Anlamayan, iyi-kötü farkı bilmeyen, ilk defa klima alacak birine satarsın ama, bana bunu niye veriyorsun ki..

Sonuçta, 3-4 ay kullandım, şirket te malı geri aldığı için zarara uğramıştır, nihayetinde kullanılmış mal oldu.

Ama hata benim değil, bana gerçek dışı bilgi veren o satıcı arkadaşın.

https://klimaforumu.com/konu-gree-fairy-9k-inceleme.html