Avrupa üzgün: Almanya, dünyanın en büyük rüzgar türbinlerini Çin’den alıyor

Adamlar genelde üzgün değil haberde öyle bir şey yok.

Onun yerine rüzgar türbininde kale olarak gördükleri kendi üreticileri yerine Çin’den alınmasına üzülmüşler.

Neden üzülmüşler zira kendileri yapmaz ise Çin’e cari açık verirler ve bu türbinleri üretecek fabrikalar istihdam yaratamaz.

Bomboş bir yazı olmuş İdris.

"Avrupa neden üzgün olsun sayın siyasi donanım haber yetkilileri." diyeceğine bir kez olsun kaynağı açıp okusaydın keşke. Oradaki başlıkta da "EU upset" denilmiş. O yüzden vurguladığın gibi ortada "DH" editöründen kaynaklı "siyasi" bir durum yok. En fazla "neden çeviri yapıyorsunuz, özgün haber çıkarın" vs diye dert yanabilirsin.

Ortada yanlış bir fikir varsa, doğru olmadığını açıklayabilirsin. İlla da fikri yazan üzerinden gideceksen de hazırlığını iyi yap. O haberin yazarı Ameya Paleja isminde bir Hintli. InterestEngineering.com CEO ve Sorumlusu olarak Hüseyin Kılıç ve Uğurcan Kaya isimleri var. Buraları kurcalayarak büyük resim kursu verebilirsin anca. Diğer türlü amatörü eğlendirirsin.

Kaynak:https://interestingengineering.com/about-us

Avrupa neden üzgün olsun sayın siyasi donanım haber yetkilileri. Adamlar çöpten ekmek mi topluyor. Bir araba için ömrünü mü feda ediyor. Çocuklarına ekmek götüremediği için intihar eden babalar ülkelerinden mi çıkıyor. Dünyanın refah düzeyi, eğitim düzeyi, satın alma gücü en yüksek ülkeleri. Tabi donanım haber İngilizce kaynakları çevirip haber diye satmaktan, siyasi boyundan büyük laflar etmekten başka işi olmadığı için normal artık.

Sadece başlığa bakıp yorum yapmamak gerekiyor. Enerji sektörünü yakından takip ediyoruz. Avrupa, (buradaki kasıt AB) pandemi sonrasında neredeyse her sektörde kendi kendine yeter hale gelmeye çalışıyor. Enerji tarafındaki konu ise çok daha hassas onlar için. Malumunuz Rusya ile yaşanan olaydan sonra. Bu anlaşma kapsamında AB'li dev üreticiler dururken Çin'in önde gelen enerji şirketinden türbinlerin alınması hem siyasi tarafta hem de Avrupalı enerji sektöründe genel bir memnuniyetsizlik ve rahatsızlık oluşturdu. Bu konu ilerleyen dönemlerde tekrar gündeme gelebilir hatta satın alım engellenebilir. Öte yandan tepkinizi de anlıyorum. Ancak her hoşunuza gitmeyen, sizi memnun etmeyen veya sizin istemediğiniz bir şey olduğunda niyet okuma yapmamak gerekiyor. Haberlerin kişiliği yoktur, haberi yazanın da olanı aktarması beklenir. Bazen -bu yorum özelinde söylemiyorum- bazı şeyleri çok fazla büyütüyoruz ve en basit açıklamayı kaçırıyoruz. Türkiye'de mevcut iklimde artık alıştığımız bir şey bu ne yazık ki. Haberler, kitaplar veya sinema filmeri gibi çoğu içerik ilk olarak tüketicisine en kısa haliyle erişir; yani başlığıyla. Tüketicinin dikkatini çekmek için bu başlıkların ilgi çekici veya yaratıcı olması gerekiyor. Elbette burada clickbait'ten bahsetmiyorum -gerçi Türkiye'de neyin clickbait neyin clickbait olduğunu da bilmiyoruz da- sadece başlıkların olabildiğince vurucu olmasının önemli olduğunu söylüyorum. Elbette bu benim kişisel görüşüm. Eğer bu olmazsa bana göre binlerce yayının da olmasına gerek yok. Biraz uzun yazdım kusura bakmayın ancak içimi dökmek istemiştim.

Yenilenebilir enerjiye halen yoğun yatırım yapıyorlar. Çok ciddi buluşları, ar-ge çözümleri var. Ürettirnek işi farklı bir şey. Birçok kirlilik yapan üretimleri Avrupa dışında Hindistan Çin Vietnam gibi ülkelere yaptırıyorlar. Çöplerini bize gönderdikleri gibi. Kafa yapıları farklı kendi bahçemizi kirletmeyelim diyorlar. Çin iyi gelişiyor ama halen batı ayarında değil. Doğruya doğru Çin düşmanlığım veya seviciliğim yok. Tıpkı batıya olduğu gibi. Ama batı çok uzun zamandır bu işler içinde. Çin'in yetişmesine halen vakit var ama dehşet azimliler. İlk 100 üniversite, ilk 100 finans kurumu, ilk 100 şirket sıralamasına bakınca aklı selim herkes görür. Halen rakipsiz olduğu bir konu yok Çin'in. Bir savaş çıksa Amerikanın bir günde basacağı tank,top,uçak,geminin haddi hesabı yok. Üretim gücünde halen ikinci güçlü ülke Çin.

Ergen başlıkları