Şimdi Ara

Beğendiğiniz Şiirler.. (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir - 4 Masaüstü
5 sn
103
Cevap
4
Favori
9.695
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • bağlanmayacaksın

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Attila İlhan'dan bir sürü var.Adam büyük şairdi.Allah rahmet eylesin.
  • Konu güncel olmus yine o zaman ben bir tane daha paylasayım

    Hatrına Dusecegim

    Kopkoyu bir sis içinde bir akşam
    Hatırına düşeceğim belki
    Bir an ıslayacak yağmur yüzünü
    Birden o tatlı demleri hatırlayacaksın
    Sonra sıcak yatağında uzun uzun
    Ağlayacaksın Ağlayacak.!

    Boğazında bir şeyler düğümlenecek
    Ah yanımda olsaydı diyeceksin
    Tüm yıldızlar gülecek haline Ay'da göz kırpacak
    İliklerine işleyecek bensizlik
    Kahrolacaksın...!

    Bir sigara tüttüreceksin ihtimal
    Ufku seyredeceksin saatlerce
    Bir rüzgar kopçalayacak yüzünü
    Sonra hayalim gelecek karşına
    Bir Şiirimi mırıldanacaksın
    Hıçkıracaksın..!

    Gönlünden atamadığın gibi kafandan da
    Silemeyeceksin beni düşlerine gireceğim her gece
    İnce bir hüzün bürüyecek yüzünü
    Ve çırılçıplak gerçekleri o zaman
    Anlayacaksın..!

    Sonra bir şeyler yazmak isteyeceksin
    Kafan gibi kaleminde işlemeyecek
    Unutmak isteyeceksin her şeyi
    Ama unutamayacaksın hiç bir şeyi
    Kıvranacaksın.!




  • Ne hasta bekler sabahı,
    Ne taze ölüyü mezar.
    Ne de şeytan, bir günahı,
    Seni beklediğim kadar.

    Geçti istemem gelmeni,
    Yokluğunda buldum seni;
    Bırak vehmimde gölgeni,
    Gelme, artık neye yarar?
  • tahir ile zühre

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Attila İlhan'ın birçok şiirini severim.Allah rahmet eylesin.
  • sisler bulvarı

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Orhan Veli - Kitabe-i Sengi Mezar
    edit: Özellikle rahmetli Müşfik Kenter'den dinleyin en iyi yorumlayan odur.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bu Su Çoğala Çoğala
    Yaşlılara saksılar dizdim, bahçeler yaydım.
    Yorgunlara diri beden verdim, taze yürek.
    Döşekler serdim hastalara, rahat, yumuşacık.
    Nerde yalan dolan gördüysem kızardım.
    Yiğit yüreklere, dedim, canım armağan.
    Ardına kadar açtım çocuklara kapıları.
    Dostluklar boy attı yeryüzünde,
    dostluklar orman orman.
    Ebemkuşakları gökyüzünde fır dolandı.
    Yürüdü dağlardan ovalara doğru
    gümbür gümbür bir deli su,
    yıktı bu su önüne geleni,
    bu su, çoğala çoğala.
    İnsanlar insanları aldı götürdü.

    Ne kavga kaldı, ne zulüm, ne korku.

    A. Kadir

    Aşk
    Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git
    Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.
    Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
    Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık
    Sevgideydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı
    Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü
    Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
    Yoktu dünlerde evelsi günlerdeki yoksulluğumuz
    Sanki hiç olmamıştı

    Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu
    Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı
    İstanbullar
    Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların
    dünyaların
    Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek
    Ki Karaköy köprüsüne yağmur yağarken
    Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
    Çünkü iki kişiydik

    Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
    Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
    Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
    İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
    Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
    Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
    Sonrası iyilik güzellik.

    Cemal Süreya

    Masa Da Masaymış Ha
    Adam yaşama sevinci içinde
    Masaya anahtarlarını koydu
    Bakır kaseye çiçekleri koydu
    Sütünü yumurtasını koydu
    Pencereden gelen ışığı koydu
    Bisiklet sesini çıkrık sesini
    Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu
    Adam masaya
    Aklında olup bitenleri koydu
    Ne yapmak istiyordu hayatta
    İşte onu koydu
    Kimi seviyordu kimi sevmiyordu
    Adam masaya onları da koydu
    Üç kere üç dokuz ederdi
    Adam koydu masaya dokuzu
    Pencere yanındaydı gökyüzü yanında
    Uzandı masaya sonsuzu koydu
    Bir bira içmek istiyordu kaç gündür
    Masaya biranın dökülüşünü koydu
    Uykusunu koydu uyanıklığını koydu
    Tokluğunu açlığını koydu.
    Masa da masaymış ha
    Bana mısın demedi bu kadar yüke
    Bir iki sallandı durdu
    Adam ha babam koyuyordu.

    Edip Cansever

    Adım Sonbahar
    nasıl iş bu
    her yanına çiçek yağmış
    erik ağacının
    ışık içinde yüzüyor
    neresinden baksan
    gözlerin kamaşır

    oysa ben akşam olmuşum
    yapraklarım dökülüyor
    usul usul
    adım sonbahar

    Attila İlhan

    Yine Ölüme Dair
    Zevcem,
    ruhu revanım
    Hatice Pîrâyende,
    ölümü düşünüyorum,
    demek ki arteryo skleroz
    başlıyor bende...
    Bir gün
    kar yağarken,
    yahut
    bir gece,
    yahut
    bir öğle sıcağında,
    hangimiz ilkönce,
    nasıl
    ve nerde öleceğiz?
    Nasıl
    ve ne olacak
    ölenin son duyduğu ses,
    son gördüğü renk,
    kalanın ilk hareketi
    ilk sözü
    ilk yediği yemek?
    Belki de birbirimizden uzakta öleceğiz.
    Haber
    çığlıklarla gelecek,
    yahut da ima edecekler,
    ve kalanı yalnız bırakıp
    gidecekler...
    Ve kalan
    karışacak kalabalığa.

    Yani efendim, hayat...
    Ve bütün bu ihtimâlât
    1900 kaç senesinin
    kaçıncı ayı
    kaçıncı günü
    kaçıncı saatinde?

    Zevcem,
    ruhu revanım
    Hatice Pîrâyende,
    ölümü düşünüyorum,
    geçen ömrümüzü düşünüyorum.
    Kederli
    rahat
    ve hodbinim.
    Hangimiz ilkönce
    nasıl
    ve nerde ölürsek ölelim,
    seninle biz
    birbirimizi
    ve insanların en büyük dâvasını sevebildik
    dövüştük onun uğruna,
    yaşadık
    diyebiliriz.

    Nâzım Hikmet




  • "unutmak mı?
    delisin...
    gitmesem de bekler orada deniz.
    gelirsem, bilmelisin
    benim beklememdir burada deniz.
    gitmek gibi geleceğim
    denizin delisine
    delinin denizi gibi
    o ne kadar giderse.."

    özdemir asaf
  • Orhan Veli-Dalgacı Mahmut ve Beni Güzel Hatırla

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Dudak Payı

    Çay bardağında
    Bırakılan dudak payı
    Kadar bile
    Uzak kalamam
    Gözlerine

    Yakın olsun isterim
    Ellerime ellerin
    Yanındaki beton binaya
    Yaslanması gibi
    Köhne bir evin

    Seni bir çivi
    Gibi çaktım
    Çünkü beynime
    Ve toplayıp
    Bütün kerpetenleri
    Attım denize

    Sunay Akın
  • Geri Gelen Mektup

    Ruhun mu ateş yoksa o gözler mi alevden
    Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu
    Pervane olan kendini gizler mi alevden
    Sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu

    Gün senden ışık alsa da bir renge bürünse
    Ay secde edip çehrene yerlerde sürünse
    Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan
    Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse

    Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla
    Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla
    Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince
    Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince

    Gönlümdeki azgın devi rüzgarlara attım
    Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım
    Gözler ki birer parçasıdır sende İlahın
    Gözler ki senin en katı zulmün ve silahın

    Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin
    Sen öldürüyorken de vururken de güzelsin
    Bir başka füsun fışkırıyor sanki yüzünden
    Bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden

    Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı
    Vaslınla da dinmez yine bağrımdaki ağrı
    Dinmez gönülün tapmanın aşkın sesidir bu
    Dinmez ebedi özleyişin bestesidir bu

    Hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı
    Görmek seni ukbadan eğer mümkün olaydı
    Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler
    Tek bendeki volkanları söndürse denizler

    Hala yaşıyor gizlenerek ruhuma Kaabil
    İmkanı bulunsaydı bütün ömre mukabil
    Sırretmeye elden seni bir perde olurdum
    Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum

    Mehtaplı yüzün Tanrı'yı kıskandırıyordur
    En hisli şiirden de örülmez bu güzellik
    Yaklaşması güç senden uzaklaşması zordur
    Kalbin işidir gözle görülmez bu güzellik

    H. Nihal Atsız



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi oğuzatayy -- 13 Temmuz 2015; 15:04:44 >




  • Bence Şimdi Sen de Herkes Gibisin

    Gözlerim gözünde aşkı seçmiyor
    Onlardan kalbime sevda geçmiyor
    Ben yordum ruhumu biraz da sen yor
    Çünkü bence şimdi herkes gibisin

    Yolunu beklerken daha dün gece
    Kaçıyorum bugün senden gizlice
    Kalbime baktım da işte iyice
    Anladım ki sen de herkes gibisin

    Büsbütün unuttum seni eminim
    Maziye karıştı şimdi yeminim
    Kalbimde senin için yok bile kinim
    Bence sen de şimdi herkes gibisin

    Nazım Hikmet
  • Necip Fazıl - Anneme Mektup

    Ben bu gurbet ile düştüm düşeli,
    Her gün biraz daha süzülmekteyim.
    Her gece, içinde mermer döşeli,
    Bir soğuk yatakta büzülmekteyim.

    Böylece bir lâhza kaldığım zaman,
    Geceyi koynuma aldığım zaman,
    Gözlerim kapanıp daldığım zaman,
    Yeniden yollara düzülmekteyim.

    Son günüm yaklaştı görünesiye,
    Kalmadı bir adım yol ileriye;
    Yüzünü görmeden ölürsem diye,
    Üzülmekteyim ben, üzülmekteyim.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Memleket İsterim

    Memleket isterim
    Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
    Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

    Memleket isterim
    Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
    Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

    Memleket isterim
    Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
    Kış günü herkesin evi barkı olsun.

    Memleket isterim
    Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
    Olursa bir şikâyet ölümden olsun.

    Cahit Sıtkı Tarancı

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • "Bir kasedir alev dolu gönlüm yana yana.
    Men ta senin yanında dahi hasretem sana

    Yaşlar dökende söndürmez ateşimi su...
    Sunsan elinle kanımı içsem kana kana..

    Olsamdı ben sema, olsandı sen hava.
    Alsamdı ben seni dem dem, nefes nefes...

    Olsamdı ben zaman, olsandı sen mekan,
    Eflaki dolduran bir aşk olurdu bes.

    Payın sedası gelse de sen hiç gelmesen
    Men beklerem kıyamete dek vuslat istemem.

    Bulsam izinle semtini ol semte ermesem.
    Akşam zamanı hasretin encamı gelmeden."
    -Râbia Hâtun

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • VATAN HÂİNİ
    "Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
    Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet.
    Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
    Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla,
    bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson'un
    66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali
    Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
    "Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet
    Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."

    Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt
    hainiyim, ben vatan hainiyim.
    Vatan çiftliklerinizse,
    kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
    vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
    vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
    fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
    vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
    vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
    ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
    vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,
    vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
    ben vatan hainiyim.

    Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla :
    Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • güzel şiirler var konuda
  • SIYRILIP GELEN

    Soluk bir ay dolanıyor
    kentin üstünde her gece
    Her gece bilge bir gezgin
    tavrıyla adımlıyor yolunu

    Güz yanığı bir durgun
    sessizlikle örtülü her şey
    ve yırtılmış bir tül gibi
    savrulup duruyor zaman

    Suların sesini dinle şimdi
    ormanın fısıldayışlarını
    usulca yarılıyor dağların göğsü
    bir aşkı dinlendirmek için

    Ve gözleri uzak yamaçlarda
    aranıp dururken bir şeyleri
    sessiz ve sakin beklemekte
    bekledikçe bileylenen yürek

    Belli ki dağların, denizlerin
    ve göllerin üzerinden
    sıyrılıp gelmektedir seher
    Belli ki yakındır
    doğayı ve hayatı sarsacak saat

    Ahmet TELLİ
  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.