Benzine mazota gelen zamlar (3. sayfa)

hiç de önyargısız değilsiniz. siz de malum kesimdensiniz belli ki.

ben hükümet taraftarı değilim ama sizin tarafı sevmiyorum açık söyliyim. kimseye de oy vermiyorum genelde.

ben beş üniversite okudum iki üni diplomam var ve yüksek lisans yapıyorum iktisatta.

tam 20 sene önce ben üniversite için bölüm seçerken doktorların bile iş garantisi kalmadı diyorlardı, tıp okuyan arkadaşım 4. sınıfta hocalar artık siz kpss ile atanacaksınız diyor demişti. 1900 lerde üniversite okuyanlar işleri kapmış, zaten mühendis ihtiyacı birkaç bin tane koca ülkenin, 10 bin kişinin çalıştığı yere bir iki mühendis koysan yetiyor, geri kalanlara iş yok diyorduk. ben daha lise okurken arkadaşımın kuzeni bilgisayar mühendisliği mezunu ve 3 yıldır iş arıyor bulamıyordu. benim hayalim olan bölüm de öylece çöp olmuştu daha üniversite sınavına girmeden.

mali müşavir hocam inşaat işçisinin şartları benden iyiydi diyorsa yanılıyor diyorum. benzer şartlarda yetişmişiz, okumuşuz masabaşı beyaz yaka iş sahibi olmuşuz. ben şu anki şartların 90 lardan kat be kat daha iyi olduğunu düşünüyorum.

Zaten kimse oy vermiyor ama istikrar devam ediyor şahlanmaya son gaz devam ediyoruz ne hikmetse :)

Benim de kafama uygun her yönü ile beğendiğim bir parti yok aslında

Ama seviyeli tartışma için teşekkürler son dönemlerde çok bölündük konuşamaz olduk malesef

Başka bir konuya atlamış olacağım ama ekonomi batar çıkar düzene girer bjr sekilde de sığınmacı konusu işte asıl yara budur bende ...

E sizin desteklediğiniz mahallenin marifetleri bunlar. Sen az destek çıkmadın şimdi böyle mesajlar şaşırtıyor beni laaazz

sorun sende evet. ben de 53 yaşındayım. babam memurdu 1-4 (en yüksek derece), teknik şefti. ben çocuklarıma onun sunduğundan güzel bir hayat sunabiliyorum.

sanırım sen bazı gerçekleri kabul etmekte zorlanıyorsun:

-eskiden ev almak gerçekten çok kolaydı, babamın ev taksitleri son zamanlarında (ben küçükken) o kadar düşüktü ki senede bir ödüyordu. o zamanlar da araba almak çok zordu. bizim sokakta bir araba vardı (reno 12). şimdi abartmıyorum eski çalıştığım fabrikada asgari ücretli ama arabalı insanlar vardı. arabası şahin mahin ama var işte.

-sebze/meyve/bakliyat o zamanlar çok daha ucuzdu. ama o zamanlarda da mesela muz alamıyorduk. muz çok pahalıydı. ya da süt. süt de pahalıydı. et de şimdi pahalı diye şikayet ediyoruz ama o zamanlar daha da pahalıydı.

kişi başı milli gelirimiz o yıllardakinden daha yüksek. bundan daha objektif bir veri olamaz. senin söylediğin herşey subjektif. bir tane sayısal veri yok. benim gibi rakamlarla konuş. bak 1983'te kişi başı milli gelir 1500$mış. şu an 10.000$ . nokta.

ya eskiden araba alabilen mi vardı? 90'lı yıllarda ilk araba aldığımda sokakta 2-3 araba vardı. şimdi yarım saat park yeri arıyorum. milli gelir 40 yılda 1500$'dan 10.000$'a çıkmış. bunlar net somut veriler. net somut verilerle gelsin gelen, gerisi edebiyat.

bunun birkaç sebebi var:

-avrupa'nın en ucuz yakıtı bizde

-gelirimiz arttı; eskiden benzine yüksek bir zam geldi mi yollar boşalırdı. gerçekten çok büyük etkisi olurdu. artık etkilemiyor. çünkü halkımız zenginledi. ben şahsen 1 km bile daha az gezmiyorum zamlardan dolayı. sen azalttın mı? daha az mı geziyorsun?

3 Türlü yalan vardır;

- Yalan

- Kuyruklu Yalan

- İstatistik

Kişi başına düşen milli gelir de böyle bir yalandır. Tıpkı Tüik'in enflasyon verisi gibi.

GSMH/toplam nüfus= Kişiye düşen milli gelir.

Böyle bir hesap yok, o gelirin dağılımındaki adalettir önemli olan. 40 Sene önce o gelirden çıkan payı alan nüfus toplam nüfusun % kaçıydı, bugün % kaçı?

2023 GSYH : 26 trilyon 276 milyar 307 milyon TL X 005,9 = 1.550.302.113.000 TL

85.000.000 X 0,20 = 17.000.000

1.550.302.113.000 / 17.000.000 = 91.194 tl

91.194 / 32 = 2.850 usd

İşte hesap, ülkedeki 17 milyon insanın senelik geliri 2850 usd. (Hesaba 15 milyon sığıntıyı eklemedim, onu da eklesen 1500 usd ye felan düşer ki onlarda bu gelirden pay alıyor)

daha geçen ege cansen'in bir yazısını okumuştum. türkiye'de gelir dağılımının güney amerika ülkelerinden iyi olduğunu söylüyordu. bu gini katsayısını nasıl elde etmişler bilmiyorum ama bana çok gerçekçi gelmedi. güney amerika'da tek bir ülke yok bizden daha iyi yaşayan. hatta orta amerika'daki meksika'yı da eklerim ben buna şahsen. brezilya'da hala insanlar tek göz mağaralarda yaşıyor ve tek eğlenceleri tv ve bizden iyiler öyle mi?

ben çevremdeki ekonomik iyileşmeyi tüm eş/dost/arkadaş/iş arkadaşlarımda gözlemliyorum. ya biz çocukken ssk'lılar bin kişilik kuyruklara girerdi ilaç alabilmek için. geçenlerde ayağım kırıldı ve ameliyat oldum devlet hastanesinde. doktor her gittiğimde uzun uzun bana anlattı gidişatı, muayenemi oldum, randevuyla gittim. eskiden devlet hastanesinde yığılırdık canhıraş. bunlar da ekonomik iyileşmenin bir parçası. gelir dağılımı kötü ama 40 yıl öncesine göre genel olarak halkın durumu çok daha iyi. inkar edilecek bir tarafı yok bunun. asgari ücretteki reel artış da bunu gösteriyor. eskiden zaten maşallah asgari ücreti bile ödemiyorlardı. halkın çoğu sigortasızdı. bugün sigortasız çalıştırandan kan alırlar.

tayvan benzetmesi biraz talihsiz bir benzetme olmuş. abd güney kore gibi destekliyor onları. 25 senede gelişmiş bir ülke kurdular orada.

hindistan ve çin'e gelince. oralarda bir kısım çok iyi yaşarken diğer kısım hala sefaleti yaşıyor. bizde sokak dişçisi diye bir şey görmedim.

Güzel şeyler elbette oluyor, olmalı, zaten bu görevlere bunun için talip olmuyor mu siyasetçiler? Yapmaları gereken işleri, ben bunu bunu yapacağım dedikleri işleri yaptıkları için madalya verecek değiliz ki. AKP de olsa, CHP de olsa, XWP de olsa bu durum böyle. Görevleri ülkeyi müreffeh bir hale getirmek, muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak.

Savunma sanayisindeki gelişmeler (ki temelleri yine 80 li yıllara dayanır, o yıllarda dahi Aselsan'ın müthiş çalışmaları vardır), en azından görünürde dışarıya gösterilen dik duruş, Türk Cumhuriyetleriyle olan ilişkilerdeki güçlenme, dış politikada yerine göre söz sahibi, gidişat belirleyici siyaset, yapılan alt ve üst yapı yatırımları v.s. v.s.

Bu şuna benzer, bir babanız var ve çocuklarına bakıyor, giydiriyor, okutuyor, eve erzak alıyor, faturaları ödüyor, imkan bulursa eşyaları yeniliyor diye ona teşekkür etmeye, pofpoflamaya benziyor siyasetçi övmek. Yahu vazifesi o, asıl yapmıyorsa onu kimse baba yerine koymaz, yüzüne tükürür. Siyasette böyledir işte.

Ben herhangi bir tartışmayı uzatmayı sevmem, o nedenle yazılan her şeye verecek cevabım olsa da es geçerim çoğu zaman. Bu konuyu da bu mesajımla noktalıyorum, seviyeli, düzgün mesajları için (aynı görüşte buluşuyor olmasak da) hem @beyinsis hem @MaDMaxiBo üyelere teşekkür ediyorum. Herkes fikrini, yaşadıklarını yazdı. Aynı görüşte olmak zorunda değiliz, önemli olan medeni bir şekilde münazara edebilmekti.

Sen de blokla partizan.

Millet zamları dile getirmekten usandı çünkü, hiçbir şey değişmiyor, iktidar yine iktidar, muhalefet yine muhalefet. Fanatiklere de bir bok anlatamıyorsun, duvara konuşmaktan farkı yok. Konuda şu durumu bile güzelleyen yorumlar görüyorum ve şaşıyorum. Adam Dolar'ın değer kaybına bakmadan, Dolar'ın baskılanmasına bakmadan, gelir dağılımına bakmadan, geçmişteki ve günümüzdeki asgari ücretlilerin oranlarına bakmadan, geçmiş ve günümüzle kıyasla alınan vergilere bakmadan TÜİK'in yalan püsküren istatistik sonuçlarına bakıp ülke iyiye gitmiş diyor. Devlet vergi ala ala senin gırtlağına çökmüş, gelirine çöküp fakirleştirmiş hizmet şu bu diyon. Ne anlatıyonuz dayı ya gerçekten.