Beyin tümörleri kafatası içerisinde büyüyerek beyin üzerine baskı yaparlar.Bulundukları bölgeye ve baskı altında tuttukları beyin alanına göre belirtiler verirler.Ancak kafa içinde yer kaplayan bütün vakalarda olduğu gibi öncelikle kafa içi basıncın artmasına bağlı belirtileri gösterirler......Yandaki resimde düzensiz alanlar okla işaretlenmiştir.Bu bölgede beyin tümörlerini görüyorsunuz.Tümör düzensiz bir şekilde büyümeye devam eder ve genişleme,büyüme imkanı olmayan kafatası içerisinde beyin üzerine baskı yapmaya başlar.Yine resimde görüldüğü gibi beyin baskı altında normal görüntüsünü kaybeder ve işlevlerini yerine getiremez......Daha iyi anlaşılması için soldaki normal beyin tomografisine bakabilirsiniz.Beynin her iki yarım küresi simetrik olarak yerleşmişlerdir.Her iki tarafta düzenli sınırlarla ayrılmışlardır.BU normal yapıya giren herhangi bir yer kaplayan oluşum simetrik yapıyı bozacak ve beyin üzerine baskı yapacaktır.Belirtileri:1- Başağrısı 2- Kusma (Fışkırır tarzda)3- Sara tarzında bayılma nöbetleri4- İlerlemiş dönemlerde (Beyinde yerleştiği yere göre) vucudun bazı bölgelerinde felç belirtileri 5- Kişilik bozuklukları, bazı yeteneklerde (hesap yapma yazı yazma gibi) bozulma....Yukarıdaki belirtiler görüldüğünde kafa içi basıncın artmasından şüphelenilir.Kesin teşhis için kafa içini ve beyini görüntülemek amacıyla beyin tomografisi veya MRG çekilir.....Betin tümörlerini ana hatları ile ikiye ayırmak mümkündür.....1- İyi huylu tümörler: Yavaş üreme hızına sahiptirler. Ayrıca beyin dokusundan kolaylıkla ayrılabilirler ve tümü veya tümüne yakın kısmı çıkarılabilir. Bu nedenle ameliyat sonrası sonuçları çok iyidir. Ancak, tümör iyi huylu olsa dahi, beyinde hayati önem taşıyan, hassas bölgelere yerleşmiş se sonuçlar maalesef yüz güldürücü olmaz. ....2- Kötü huylu tümörler: Çok hızlı ürerler. Çamur kıvamındadırlar. Bu nedenle ameliyatla tamamen alınamazlar. Ameliyat sonrası belli bir zaman süresi içinde tekrar büyüyerek beyine baskı yapmaya devam ederler. Kötü huylu tümörleri de üreme hızlarına göre sınıflara ayırmak mümkündür. Ameliyattan sonra 5-6 yıl yaşama şansı veren tümörler olduğu gibi 5-6 ayda yenilenerek hastanın ölümüne neden olan tümörlerde vardır. ....Beyin tümörlerinin tedavisi cerrahidir.İster iyi huylu,ister kötü huylu olsun,tüm tümörler cerrahi olarak tedavi edilirler.Ancak bazı durumlarda cerrahi uygulamak mümkün olmayabilir.Şayet tümör beynin çok hassas olan bazı hayati bölgelerine yerleşmişse bu bölgelere dokunmak hayati tehlike yarattığından tümör yerinde bırakılabilir.Bu durumda sadece ışın tedavisi ve ilaç tedavisi (kemoterapi) uygulaması yapılabilir. ....Vücudun diğer bölümlerinde oluşan tümörler beyine yayılabilir.Buna metastaz denilmektedir.Özellikle akciğer kanserleri beyine yayılabilirler ve kötü huylu tümörlerdendir.Cerrahi müdahale yapılsa bile sonuçlar yüz güldürücü değildir.Hatta bazı vakalarda bir kaç tane odak halinde yayılma varsa cerrahi bile uygulanmayabilir.Hasta kemoterapi ve ışın tedavisine alınır.....
BEYİN TÜMÖRLERİ
Beyin tümörleri yerleşim yerlerine ve tümör çeşitlerine belirtiler verirler. Kafa içi basıncının artmasına bağlı olarak ortaya çıkan belirtiler ortaktır. Bu belirtiler,baş ağrısı, bulantı ve kusmadır.
HİPOFİZ ADENOMLARI
Hipofiz adenomları hormon salgılayanlar ve hormon salgılamayanlar olarak iki ana gruba ayrılır. Hormon salgılayanlar genelde salgıladıkları hormona bağlı olarak belirti verirler. Hormon salgılamayan adenomlar ise uzun zaman belirti vermezler ancak optik sinire (Görme ile ilgili sinir) bası yaparak görme bozukluklarına neden olurlar. Hormon bozuklukları, adet düzensizlikleri veya olmaması, memeden süt gelmesi, aşırı şişmanlama, hızlı boy uzaması, ellerde, ayaklarda ve çenede büyüme hormon bozukluklarının belirtileridir ve doktora baş vurulması gereklidir. Tümör boyutları çok artarsa kafa içi basıncı arttırır ve baş ağrısı , bulantı ve kusma şeklindeki genel belirtilere neden olur.
Bu konu çok hit alır 3.kişiyim...
Teşekkürler paylaşım için diyelim...
Benim da kafamda uzun süredir hissizlik gibi bir şey var. Ovaladıkça rahatlıyorum. Doktora danışmadım fakat danıştığım arkadaşlar 20'lik dişten kaynaklanabileceğini söylüyorlar. 20'lik dişlerimden sol taraftaki çıktı ama sağ tarafta daha bir belirti yok.
Kafamdaki hissizliği nasıl tarif etsem bilmiyorum. Sanki deri ile kafatası arasına kağıt germişler gibi birbirinden ayrı gibiler.
Bunun nedeni nedir acaba?
Gerçekten çok önemli ve anlaşılır bilgiler. Teşekkürler.
sağol
Bu konuda daha fazla bilgi icin bilinen net adresler nelerdir?Bilgisi olan var mi?