BİLKENT'TE BURSLU OKUMAK

kütüphanenin altında zenginler egzoz gazına boğup kırbaçlıyorlar fakirleri. bence uzak dur...

Bilkent'te burslu okuyorum, ikinci sınıfı bitirdim. Az önce bursluların çalıştığı Starbucks zindanındaki nöbetim bitti ve bir şişe su ile sandviçimi alıp bilgisayar başına geçebildim. Burssuz arkadaşlar çok anlayışlı, yaz tatiline girdiğimizden beri günde sadece 6 saat çalışmamız yetiyor :)


Ciddi olalım. Tabii ki herhangi bir ayrım yok. Bunun ilk sebebi, bunun olmasına imkan yok. Siz kendi ağzınızla insanlara "ben şu kadar bursla okuyorum" demediğiniz sürece kimse sizin bursunuzu bilemez. Öğrenci işlerinde, çalışanlar sistemden girip bakarlarsa gözükür tabii (bu da bir öğrencinin bakabileceği bir şey değil yine) ama başka türlü bunu insanların bilmesinin bir imkanı yok.

İkincisi, burs durumu bilindiğinde tavrını değiştirecek kadar mal olan kitle abartısız %2'yi falan geçmez. (%2 diyorum çünkü ben daha hiç denk gelmedim, denk gelen de duymadım ama istatistik bilimine saygımdan küçük bir açık bıraktım) Özel üniversiteler içerisinde en mütevazı öğrenci kitlesine sahip üniversite Bilkent'tir. Koç, Sabancı, Özyeğin buralar da şahane üniversitelerdir ancak hepsinden ruhunuzu emecek kibirde insanlar gördüm, birkaç tanesini şahsen tanıyorum hatta. Bilkent'ten, tanımıyorum.

Üçüncüsü, bunun için bir sebep yok. Üniversite sınavında 50k olan birisi ile 10k olan birisi arasında hayata dair ciddi bir bakış açısı farkı olduğunu mu düşünüyorsunuz? Bu tamamen disiplin ve adanmışlık farkıdır. Kaldı ki Türkiye derecesi yaparak bölümüne giren, bölümde kendini salıp burssuz okuyan arkadaşlarından ders dinleyen tanıdıklarım oldu. Bu işler böyledir, pek çok kişi üniversiteye girdiği haliyle mezun olmaz çünkü. İlla somut bir örnek isterseniz, 2018'de Bilkent iktisat lisans mezunlarından 2 öğrenci Stanford'a burslu kabul aldı. Bu öğrencilerden biri %50 bursluydu. (bu bilgiyi kendisinin sınav sonucunu yayınlayan dersanesinin sitesinden öğrenmiştim ben de, Bilkent ile ilgili bir kaynaktan yine öğrenemezsiniz bunu)

Yukarda bir arkadaş "Herkes kendi burs düzeyiyle takılır demiş" :d

Söylememe gerek yok, tabii ki böyle bir durum da söz konusu değil. Bahsettiğim birinci madde gereğince zaten isteseniz de istemeseniz de burs durumunu bilmediğiniz (ve aslına bakarsanız, umursamadığınız) insanlarla arkadaş oluyorsunuz. Burslu okurken bölüm sıralamasında önünüzde burssuz okuduğunu bildiğiniz birisinin olduğunu göreceksiniz, bu çok yaygın. Saçma sapan triplere girmeye gerek yok. Dediğim gibi, üniversite farklı bir ortam. Çalışan yapar, çalışmayan yapamaz. Not verilirken "aaa bu çocuk bursluymuş, bu şerefsize kötü not versek de halleder nasılsa" diyip düşük not verilmiyor, böyle absürd teorilere inananlar varsa diye yazayım dedim ama inanmayacak kadar bilinçli olduğunuzu varsaymak istiyorum.

Espriyi devam ettiriyorsan kusura bakma hocam ama ciddiye alan bir arkadaş daha olduğu için açıklama yapmam gerek sanırım :

Arkadaşlar, şaka. Starbucks'ta bursluların çalıştığı bir zindan yok. Starbucks'ta bir zindan da yok. Evimde oturup ejder meyvesi suyu içerken yazdım yukardaki yazımı. Burssuzların bursluları zorla çalıştırdığı bir distopya esprisi yaratmak istemiştim.

BÖYLE BİR ŞEY YOK :D

Zorla burssuzlar yazdırdı değil mi bunu?