BMW 525D M paket X drive mı Mercedes E 350 CDI 4 matic premium mu? (Karar verildi)

kara_eylül · 2012-02-23T17:11:07.0000000+03:00

BMW 5.35 D X-drive Exclusive paket olarak sipariş edildi ve araç gümrüğe gelmek üzere 2 hafta içinde aracımız teslim edilecek. Araç teslim alındı cevap veren tüm arkadaşlara teşekkür ederim.

3ngerek

Binbaşı

1183 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Alioreh

Yarbay

5037 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

ridleyscott

Yarbay

7075 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

eczman2000

Yarbay

5832 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

ridleyscott

Yarbay

7075 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

kara_eylül

Yarbay

3579 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

DH-ALEMDAR

Yarbay

3284 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Sheldon-Cooper

Yarbay

2239 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: kara_eylül

Neden Marcedes tercih ettim ?

Her iki aracada sahip olan ve şuan kullanmakta olan bir kişiden öğrendiğim ayrıca BMW sahibi olan bir kaç tanıdığım tarafından teyit edilen bir nokta beni BMW den vaz geçirdi.

BMW de kullanılan alt takım parçaları magnezyum katkılı aliminyum alaşım olduğu için bozuk yollarda sıkıntı oluşturuyor ve en az 2 yılda bir alt takım ve amartisör değişimi gerekli oluyormuş.

Ayrıca BMW nin iç aksamı Mercedes'e göre daha çabuk deforme oluyormuş.

Bu bilgi sağdan solda gelen bir duyum değil bizzat her iki araca sahip olan bir tanıdığım ve BMW ye sahip olan bir kaç tanıdığım tarafından söylendi.

Fiyat soran arkadaşlar için,

Mercedes premium paket ile anahtar teslim nakit 112.000 Euro fiyat aldım.

Araç hayırlı olsun.
Ben fiyat sormamıştımda sadece premium paket içeriğinde türkiye paketine dahil olan opsiyonların haricinde aracınızda neler var onu öğrenmek istedim.

Tüketici olarak benimde öncelikli tercihim ve tecrübe ettiğim yönleriyle mercedes dayanım olarak bmwden daha iyi yalnız bu alt düzenle ilgili sorunlar e39 vardı.
Yıl olarak değilde, yaklaşık 20 bin km'debir tekrarlayan yaklaşık orjinal parçalarla bundan 5 sene önce 4 bin tl'yi bulan ücreti vardı.
Tabi bu sorunlar hem tüketicilerden gelen şikayet üzerine ve kendi testleri sonucunda e60 kasada ve yeni kasada bu sorunu revize ettiler.
Ayrıca Türkiye paketi kapsamında gelen amortisör düzeni ile sanmıyorum eski e39larda oluşan iç yanak batması ve dıştan lastik yeme gibi yada frende dalmalara sebep olabilecek yönlerin devam ettiğini
En azından son yıllarda bmw almamış olsamda e60 ve f10 sahibi kişilerden bildiğim ve kullandığım araçlar için ağır km e60da bile e39un benzer bu dezavantajını görmedim.
Ayrıca bmw distribütör olarak yetkili servisteki uygulamarı garantilidir.
Yapılan işlem sonunda yaklaşık 20 bin km sonrasında aynı sorunla tekrar servise başvurduğumda hem sorunun kronik olarak nitelendirebilecek ve tüketici hakları çerçevesinde mecbur olması sebebiyle sorun etmeden değişimi gerçekleştirdi.
Ayrıca deforma olan lastiklerin yenisinide aynı ebat ölçülerde temin etti.
Bu sorun ayrıca diğer arkadan itişli bir takım araçlarda başa gelebilecek başlıca sorunlardan biridir.
Bu yüzden her ne kadar önceliğim mercedes olsada bmw tercih edeceklerin bilmesi yönünde söylüyorumki artık böyle bir durum söz konusu değildir.
Ayrıca sorun dahilinde oluşabilecek sıkıntılara distribütör müşteri lehine çözümler sunup mağdur etmemektedir.
Bu yönü var diye beğendiğiniz güncel tüm donanımlara sahip arzuladığınız bir bmwden vazgeçmeyin.

Yinede uzun yıllar tüketecek yada benim gibi klişe olan bazı düşünceleri barındırıyorsa(onlar bende saklı)mercedes ülkemiz içinde alınabilecek en iyi premiumdur.

quote:

Orijinalden alıntı: ycgurdal

quote:

Orijinalden alıntı: pershing105

quote:

Orijinalden alıntı: ycgurdal

Siz yanlış hatırlamıyorsam bir dönem cls alacaktınız hatta buldum konuyu,
http://forum.donanimhaber.com/m_46999839/tm.htm
siz araç aldınızmı?
Aradan geçen 1 sene içinde neler değişti.Özellikle benim hayatımda kimler geldi gitti.
Nitekim o dönem kur farkından araç alma derken bugun yüzde 25 araçlara zam geldi tabi birde kur farkı halen devam ediyor.
Ogun euro 2,15 seviyesindeydi......

ağlayacam şimdi nerden hatırlattın ya
saf gibi euro 2.25i görünce 2012 model alırım diye bekledim. ama hem euro hem de ötv geldi geçti. bişey de alamadım.
nerden hatırlattın.

-----------
ama olan oldu önümüze bakmak lazım derler ya. ama şu aralar yine bakınıyorum euro düşmüşken bi çılgınlık mı yapayım diyorum. yoksa nisanı bekleyeyim belki ötv de düşer diye hayalimi mi körükleyeyim kararsızım.
ama değişen şeyler de oldu. mesela infinitiden vazgeçtim. ml yeni kasa çıktı. o aklımı karıştırıyor. bide uygun 2011 S350cdi L 4matic buldum (yeni kasa çıkarsa ne yapacam bilmiyorum)
yada şeytana uyup cls 4matic.

hele bakalım.
not:benim şu anda 2011 corolla var abimin, o pek kullanmıyor ben kullanıyorum.acil araç ihtiyacım yok ama benim mercedes alma ihtiyacım biraz şeytana uymak (elimde imkan varken neden olmasın ) biraz da malum ye kürküm ye dünyasındayız, işimiz düşüyor belediye olsun banka olsun veya bir alıcı/satıcı olsun .....

kısmet işte, paran olsa da istediğin olmayabiliyor....

Hayırlısı olsun.
Çılgınlık yapmaya gerek yok.
Özellikle ben temsilcilere hep şunu söylüyorum gelen müşterinin arabasından çok, kişiliği ve dürütslüğü ayrıca günümüz koşullarında harcamaları ne yönde yapıyor bunu analiz edin diyorum.
Benim için parasının değerini bilip en minimal seviyede gezip işini yapan kişi daha sağlamdır.Tabi ahlak ve görgü seviyesini hazmetmiş cimrilik ile karıştırmayan.
Bugun mercedes veya bmw markalarla kendine aracın referans olacağını düşünen varsa ben en azından 2 değil 2bin kere düşünüyorum.
Kimliği kurumsallaşmamış ve varlığı geçmişiyle doğru orantıda büyümemiş biriyle ticaret yapmak büyük risk.
Nakitte yada belli şekilde garanti fonlarda değerlendirmek bugun için en doğrusu.
Corolla veya linea gibi araçla bankaya gidip 500bin koymak, 500binlik araçla gidip, bankaya para koyamamaktan daha iyidir.Müdür, başkan gibi akıllı işletmecilerinde önceliği likiditedir aracı taşıyıcılar değil.
Müdür başkan yada herkimse belki bir iki heyecan duyar ama nakit yürümedikten sonra onlarda sıradaki girişimciye odaklanır.
Doğru orantı şart.
not:Yanlış anlamayın sizin orantınız ile bu durumu değerlendirmedim.genel algıda.

3ngerek

Binbaşı

1183 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: pershing105

Hayırlısı olsun.
Çılgınlık yapmaya gerek yok.
Özellikle ben temsilcilere hep şunu söylüyorum gelen müşterinin arabasından çok, kişiliği ve dürütslüğü ayrıca günümüz koşullarında harcamaları ne yönde yapıyor bunu analiz edin diyorum.
Benim için parasının değerini bilip en minimal seviyede gezip işini yapan kişi daha sağlamdır.Tabi ahlak ve görgü seviyesini hazmetmiş cimrilik ile karıştırmayan.
Bugun mercedes veya bmw markalarla kendine aracın referans olacağını düşünen varsa ben en azından 2 değil 2bin kere düşünüyorum.
Kimliği kurumsallaşmamış ve varlığı geçmişiyle doğru orantıda büyümemiş biriyle ticaret yapmak büyük risk.
Nakitte yada belli şekilde garanti fonlarda değerlendirmek bugun için en doğrusu.
Corolla veya linea gibi araçla bankaya gidip 500bin koymak, 500binlik araçla gidip, bankaya para koyamamaktan daha iyidir.Müdür, başkan gibi akıllı işletmecilerinde önceliği likiditedir aracı taşıyıcılar değil.
Müdür başkan yada herkimse belki bir iki heyecan duyar ama nakit yürümedikten sonra onlarda sıradaki girişimciye odaklanır.
Doğru orantı şart.
not:Yanlış anlamayın sizin orantınız ile bu durumu değerlendirmedim.genel algıda.

söyledileriniz doğru ama, ne bileyim kendime yeni iş olanakları yaratmaya çalışıyorum. (emlak ve inşaat alanında)
adamlarla görüşmeye gittigimde benim böyle bir projem var ne diyorsunuz dediğimde sende o kadar imkan var mı diye arsız arsız duruyorlar. (ya da bana öyle geliyor)
yazdığınız gibi aslında bazen cimrinin teki oluyorum, bazen de böylesi durumlarda almışken en iyisi olsun diye kesenin ağzını açayım diyorum. bir aksilik olmazsa 5-10 sene bile binerim.

bilemiyorum bahar gelsin şu işlerime bir kesin yol çizeyim. kendime bi araç alacam. (adıma ilk aracım olacak

)
aklımdakiler.
mondeo 2.0tdci selective (2.el olabilir 85'e güzel araçlar var)
mercedes c 180
mercedes e 250cgi
mercedes e 350cdi4matic
mercedes cls 350cdi4matic
merdeces ml/gl 350cdi4matic
veya LR discovery 4 (suv'i toprak yolda da kullanıyorum diye düşünüyorum).

dediğim gibi imkanımda bir sıkıntı olmazsa; vergiye de zam gelse kriz de çıksa bunlardan 1ini (o anki durumuma göre) alacam.
zaten abimin aracını işgal ediyorum.

---
sorması ayıp olmazsa mesleğiniz nedir? yani otomotiv sektöründe misiniz?
-----
bide pm atacaktım da forumun okurları benim düşüncelerimi merek eder diye buraya yazdım.
------------
(off of) 2 yıldır bakmadığım marka-model kalmadı....

saygılar.

CemUsUs

Yarbay

2323 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: pershing105

Hayırlısı olsun.
Çılgınlık yapmaya gerek yok.
Özellikle ben temsilcilere hep şunu söylüyorum gelen müşterinin arabasından çok, kişiliği ve dürütslüğü ayrıca günümüz koşullarında harcamaları ne yönde yapıyor bunu analiz edin diyorum.
Benim için parasının değerini bilip en minimal seviyede gezip işini yapan kişi daha sağlamdır.Tabi ahlak ve görgü seviyesini hazmetmiş cimrilik ile karıştırmayan.
Bugun mercedes veya bmw markalarla kendine aracın referans olacağını düşünen varsa ben en azından 2 değil 2bin kere düşünüyorum.
Kimliği kurumsallaşmamış ve varlığı geçmişiyle doğru orantıda büyümemiş biriyle ticaret yapmak büyük risk.
Nakitte yada belli şekilde garanti fonlarda değerlendirmek bugun için en doğrusu.
Corolla veya linea gibi araçla bankaya gidip 500bin koymak, 500binlik araçla gidip, bankaya para koyamamaktan daha iyidir.Müdür, başkan gibi akıllı işletmecilerinde önceliği likiditedir aracı taşıyıcılar değil.
Müdür başkan yada herkimse belki bir iki heyecan duyar ama nakit yürümedikten sonra onlarda sıradaki girişimciye odaklanır.
Doğru orantı şart.
not:Yanlış anlamayın sizin orantınız ile bu durumu değerlendirmedim.genel algıda.

sn pershing105;

sizin bu yazdiklarinizi otv yazilarinizla beraber bir gun derleyip foruma koyacagim :)

bu ye kurkum ye ornegine bir ekleme de ben yapayim.. bir kasap vardi tanidigim.. ben bmw marka bir arac aldim, kendisi bana soruyordu nasil iyi mi vs diye.. ben de alacagim dedi.. koye gidince lazim oluyormus, isleri biraz da vitrin isiymis..

benim nickim ismimden olustugu icin ve burada yazilanlar internette cok kolay bulunabilecegi icin burada kesmek durumundayim.. nasil sonlandigini tahmin edin isterseniz..

is ahlakim her turlu suni intiba, veya surdurulemeyecek istikrarsiz buyumeye karsi.. siz de bunu bir dusunun isterseniz..

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi CemUsUs -- 29 Şubat 2012; 22:55:46 >

quote:

Orijinalden alıntı: CemUsUs

quote:

Orijinalden alıntı: pershing105

Hayırlısı olsun.
Çılgınlık yapmaya gerek yok.
Özellikle ben temsilcilere hep şunu söylüyorum gelen müşterinin arabasından çok, kişiliği ve dürütslüğü ayrıca günümüz koşullarında harcamaları ne yönde yapıyor bunu analiz edin diyorum.
Benim için parasının değerini bilip en minimal seviyede gezip işini yapan kişi daha sağlamdır.Tabi ahlak ve görgü seviyesini hazmetmiş cimrilik ile karıştırmayan.
Bugun mercedes veya bmw markalarla kendine aracın referans olacağını düşünen varsa ben en azından 2 değil 2bin kere düşünüyorum.
Kimliği kurumsallaşmamış ve varlığı geçmişiyle doğru orantıda büyümemiş biriyle ticaret yapmak büyük risk.
Nakitte yada belli şekilde garanti fonlarda değerlendirmek bugun için en doğrusu.
Corolla veya linea gibi araçla bankaya gidip 500bin koymak, 500binlik araçla gidip, bankaya para koyamamaktan daha iyidir.Müdür, başkan gibi akıllı işletmecilerinde önceliği likiditedir aracı taşıyıcılar değil.
Müdür başkan yada herkimse belki bir iki heyecan duyar ama nakit yürümedikten sonra onlarda sıradaki girişimciye odaklanır.
Doğru orantı şart.
not:Yanlış anlamayın sizin orantınız ile bu durumu değerlendirmedim.genel algıda.

sn pershing105;

sizin bu yazdiklarinizi otv yazilarinizla beraber bir gun derleyip foruma koyacagim :)

bu ye kurkum ye ornegine bir ekleme de ben yapayim.. bir kasap vardi tanidigim.. ben bmw marka bir arac aldim, kendisi bana soruyordu nasil iyi mi vs diye.. ben de alacagim dedi.. koye gidince lazim oluyormus, isleri biraz da vitrin isiymis..

benim nickim ismimden olustugu icin ve burada yazilanlar internette cok kolay bulunabilecegi icin burada kesmek durumundayim.. nasil sonlandigini tahmin edin isterseniz..

is ahlakim her turlu suni intiba, veya surdurulemeyecek istikrarsiz buyumeye karsi.. siz de bunu bir dusunun isterseniz..

Sevgili cemusus diye hitap edeceğim çünkü özelden attığınız mesajda, dolaylı anlattığınız bir hikaye, gerçek hayatla bağdaştırdığınızda o kadar komik senaryolara ön anlatım olduki beni çok güldürmüştür hiç unutmam.
Ara sıra cuma gecelerinde dokundurma yaptığım mevkilerde giriş hikaye olarak alıntılarım.
Özellikle bürokrasi geceleri olarak nitelendirilecek o gecelerin baş misafirine ince bir iğneleme olarak kızım sana söylüyorum sen anla diye ama...
Saygım siz ve aklım selim herkese sonsuz yalnız size, durumları iyi irdeleyebilip gerçek analiz edebilen biri olduğunuz için ve hikayeniz sebebiyle ayrı sempati duyuyorum.

Özel yazılarımızı derleyip, daha içtenlikle ve sansüre maruz kalmadan yayınlayabileceğimiz bir blog tasaryabilsek keşke.

Size bu kasap bmw ilişkisinden ben deve bir pul bin pul hikayesini anlatmak istiyorum aslında bu hikaye beni tanıyanlardan direk deşifre olabileceğim bir konu ama yinede anlatacağım.

Aynı şekilde ince bir mana çıkarabilirse ycgurdal adlı kullanıcıda çok sevinirim.Yanlış veya ters anlamasın sakın onun iyiliğine.
Bu arada(bugune kadar burada bazen vaktimi harcarken napıyorum diye soruyorum hele bazı konuları gördükçe saçmalık diye nitelendirip buna dahil olduğumu birilerine anlatsam inanamazlar delirdiğimi düşünürler.Yalnız dün gelen bir mesajda farkına tekrar vardım üyeliğim süresince, kendisine teşekkür ediyorum bu arada -xdrive -adlı kullanıcının, onun haricinde gelen pmler içinde birtek kendisi hatrımı sormuştur.Kendisi forumda stresimi atıyorum gerçekten ilginç düşünceler var demişti ayrıca.Aynen bende stresimi atıyorum ve bir alt jenerasyonun yoğun olduğu kullanıcıların düşünlerinle, kendimi geçmişe göre mukayese ettiğimde şükür etmem gereken çok şey var.Bu uzun cümlenin aslında paranteze alınabilecek noktası stresti ben saçma aptalca olsada bunu tek atabildiğim yer burası şuan için.

Deve bir pul bin pul hikayesi,
İlk dinlediğimde bu hikayeyi babamın anlatmasına vesile olmasının sebebi kasabın orantısız mal varlığıydı.
Bu yüzden son paragrafımda ycdgurdal sana söylediğim sözleri dikkat etsen yeter.

Yıllar içinde o kadar senaryo yazılabilir hikaye yaşadımki bunun ayda ortalama 10bin km yol yapmamda etkiside büyük.
Yalnız veri işleyebilmem ve sınıflandırmam için iyi bir işletim sisteminin parçası olmak gerekiyor.
Bu hikaye için önce görmediğim ama sanıyla bana bir çok kapı açmaya vesile olan dedeme, daha sonra hayatım en özel anlamlarından biri olan babama borçluyum.
Daha sonrasında son olarak bu hikayeyi yine bir törende dedikonun ve sert çekişmenin olduğu locanın içinde, çaylaklıklığımıza laf eden büyüklerimize karşı anlatan holding sahibi büyüğüm vesile olup anlatarak büyük kapı açmıştır.Onada buradan saygılar.

Ah keşke sizin gibi bende rahat olsaydım bir tekne markasının takması altında değilde kendi ismimle görüşlerimi paylaşabilseydim.
Fakat profesyonellik anlamında siyasi yönlü mesajlarımızda varken ekmeğimize dahada mani olmasına kaynak olmasın bu ortam.
Siyasi yönüm hiçbir zaman sağ sol olmayacak ve hiçbir zaman ötv konusundaki bahsettiğim tokalaşmanın iğriltisi geçmeyecek.(Deniz baykalve kaset skandalı).
Benzer tokalaşmayı ramazan ayında ve seçim döneminde denk gelmesi sebebiyle büyük onur duydum başbakanımıza teşrif ederek.Huzur veren bir doğallığıda var bunu es geçmemek lazım.Galiba yakın olanlar bu histen onu yalnız bırakmıyorlar.Oda bu sayede güçlü.
Fakat yönetimdeki olumsuzlukları vatandaş olarak söylemek hakkımdır.
Kişiliğine söz söylemek haddim değil ama yönetimdeki yanlışlıklara değinenleridide hadsizliklerinden umarım cezalandırmaz.
En azından muhalefet kanadından veya herhangi bir siyasi sağ sol kavramına dahil olmayan bir vatandaş olarak başıma gelebilecek bir olumsuzlukta beni savunabilecek kimsede yoktur.
Bir garip daha yok olup gider işte.

Hikayeyi kendi hayatımın tekerrürleri ile beraber anlatsam dahada anlaşılır olurdu ama az ve öz olarakta çok anlamlıdır.

Bir çoçuk babasınla hergün işi gereği güzegahları olan pazarından önünden geçerlermiş.
Babasına her seferinde ısrar etmesine karşılık babası hiç gönüllü olmazmış.
Babası bazen oğlunun "HADİ BABA" sesine cevap verememesine içi yanar, azıcık başını kaldırır sonra allahım diye derin basarmış dişlerine.
Sonra baktı çoçuk babasınla olmayacak birgun sen git ben geleceğim diye babasını yarı yolda bırakmış.
Doğru pazara gitmiş.Pazarda koyunlar, koçlar, derken develeri görmüş hayran kalmış.
Çoçuk için develer tarif edilemez noktaydı.Bir ilah gözünde büyüdü.
Hergun, her dakika babasına develer böyle, şöyle diye anlatıyormuş.
Çoçuk bu sefer develerin satıcısına gitmiş bizde bunlardan alabilirmiyiz diye sormuş.
Tabi alırsın demiş ver parasını, hangisini istersen senin demiş satıcı.
Bugun 10 pul, bir hafta sonra 5 pul derken çoçuğun arkadaşlarının babasıda deve alır olmuş.
Babasına artık çoçuk iyice kızmaya başlamış baba neden neden diye neden bir deve bizde almıyoruz diye.
En sonunda çoçuk yine pazara gitmiş ve develer artık 1 pul olmuş.
Babasına koşarak, baba bugunde almazsan artık deve bir daha hiç devemiz olmayabilir diye ağlayıp tutturmuş.
Bir babanın üzüntüsü, çoçuğun baba olana kadar yaşayacağı üzüntülerin yanında hiç kalır.
Baba ogünün üzüntüsünle, çoçuğuna gel bugun tepelere çıkalım diyerek derdini gece boyunca yıldızlara anlatmak istemiş .
Çünkü oğluna anlatsa anlamayacak ve gerçekleri pembe yalanlarla geçiştirmeli bazen babalar yoksa evlatların o yaşlarda o koca adamın algısı yitebilirdi.
O gece ne olduysa.
Geldimi "El getirir, yel getirir, sel getirir Gittimi ek götürür yel götürür sel götürür.
Aslında bu sözün orjinal dil ile anlatımı bambaşka kafiyelidir.Neyse,
Sonra köyü, şehri bir sel aldı bir anda ortada hiç bir damla yokken bir anda sular herşeyi herkesin evini malını bir anda aldı götürdü.
Ertesi gün suların çekilmesiyle köye inen çoçukla babası herkesin hayatta ama dikili bir ağacı kalmadığını görünce garipsedi.
Herkesin onları garipsediği köyde, onların başkalarından başkalarınında onlardan farkı olmayan gün ogundü.
Arkadaşlarının, çoçuğa deve bir pul iken, deve bir pul siz halen bir deve bile alamadınızmı diyerek alay ettiği dünden bugune ne kadar çok şey değişmişti.
En azından hiçbir kayıpları olmamasına rağmen yinede o değişim tüyler ürperticiydi.
Ayrıca yine şükür etmeyide unutmadılar.Çünkü yaşamanın amacını iyi biliyordu babası.
Mahşer kalabalığındaki çaresiz insanlardan yine uzaklaşıp tepeye çıkıp geceyi geçirdiler.
Daha sonra çoçuk uykudayken babasına gelen bir fısıltı sesi bir yere yönlendirdi.
Biri ona afeti duyduğunu ve yardımı geldiğini söyledi.Koca bir kese bıraktı.
Aradan geçen zaman içinde insanlar yaralarını sarmaya çalışırken öteki köyden satıcılar pazar kurmaya geliyordu çünkü şehirde hiçbir ekin, mal satıcı kalmamıştı.
Pazarın kurulduğunu gören çoçuk özlemle develerin yanına koştu.
Develerin kaç para olduğunu sorunca bu dünyada bir deve sahibi olmak konusunda ümidini hepten kesmişti.
1000 pul olan deve artık bu köyde kimsenin sahip olabileceği birşey değildi.
Babası bu sefer, çoçuğun ısrarla gidelim diye reddettiği pazarın girişindeydi.
Oğluna sordu niye böyle üzgünsün diye oda,
baba bugune kadar deve 1 lirayken bile deve almadık evet sel oldu bizimde devemiz ölebilirdi ama en azından dokunabilirdim nasıl birşey olduğunu bende yaşamak isterdim dedi fakat eskiden zor olan şimdi imkansız oldu diye ağladı.
Hiçbirşeyin imkansızlığı söz konusu olmadığını anlattı babası ve ne kadar olmuş bu develer diye sordu oğluna
Deve 1000 pul olmuş baba artık imkansız demiş.
Peki gel diyerek satıcının kaç devesi olduğunu sormuş kaç para olduğunu bile sormamış.
Satıcıyla beraber 1,2,3,4,5,6,7,8,9,10 diye sayarak 10bin pul mu gerekli bunları almak için demiş satıcıya.
Oğluna 10 pin pul veren baba satıcıya develer oğlumundur artık demiş.

Bu hikayeyi anlatırım ben bazen arkadaşlarıma aslında en çok anlatmak istediğim kişi Beyefendidir.(bu dönem Hakan Şükür demiş galiba)

Çünkü sorar arkadaşlarım yada fikir verirler bilmeden garajdaki şu dökünlerden kurtul diye.
Kurtulmak kolaymı bu hikayeden sonra özellikle babamın, dedemin ve kendiminde ömür içindeki sıkıntılarda ne zorluklara katlanıp sahip olunmuş bu dünya malını döküntü diye kenara atmak.

Öncelikle Dünya malı dünyada kalır bunu çok iyi bilenlerdenim.Gittimi, hikayede anlattığım şekilde... üzülürüm ama asla serzenişim olmaz.
ama idrak etmeli yöneticiler alın teriyle kazanılınıp, devlet imkanları dahilinde kullanılan ortak paydaları.
Bu nasıl bir adalettir, hayalleri olan insanların emellerine ulaşma çabasında ENGELLEMER ne zaman kalkacak.
İllaki araç için söylemiyorum bunu ama örnek, konusu gereği otomotiv oldu.
Devlet imkanlarıyla, yani benim ve tüm T.C. vatandaşlarından dolaylı yollardan tahsis edilen vergilerle alınan s600e binmek ile alın teriyle alınmış s600e binmek arasında çok fark var.
Alın terinle tüm zorluklara rağmen evet 90 larda belki bugunkü yüzde 130 ötv yoktu evet ogun benzin 4,45(97 oktan zaten 90lardada yoktu yoksa benzin dahada pahalı) değildi ve ogunler zamlar vardı ve bugunkü gibi güncelleme kolaylığı yoktu yalnız alın terinle alınmış bir araç vardı.
Bu hikayenin dolaylı şeklinle babam 20 sene önce böyle bir araç almıştı.Sonrasında yine bize rüyalar yaşattı.
Ama bugun s600 değil 2,0 cc üstü her araç bu T.C vatandaşı için rüya olarak kalacak yada aldığında dolaylı vergiler ve benzin yükünlü keyiften çok ızdırap verecek.
Bugunse o araç sadece alın terini hakkıyla kazanabilen çok ender insanın tereddütle alabileceği konumda.Çünkü alınan vergi, hakkıyla kazanabilen alın teri dökmüş bir insanın verebileceği bir rakam değil.2000 cc üstü her araç böyle illaki s600 zaten zor alınan araç diye çıkış aramayın muhalifler(siyasi olarak muhalif denilmedi bu kelime sağ sol yandaşları, hiçbir şekilde üstüne alınmasın).
Bir insanın böyle adaletli bir vergiyi talep etmesi için ayrıca çok düşünüp ter dökmüş olması gerekir.
Bu terin karşılığıda zaten kendilerinetahsis edinlerle mukafatını alınıyor.
Halkına belli seviyelere alt üst tabaka olsun etik ve ahlaki değerler içerisinde uyguladığı yasal vergi tespit etme hususunda dökülen her bir terin allah yöneticilerimize mükafatını versin.

Porsche ismini burada kullanıp yönetimi sıkmak istemem ama Porsheye binme VW ye bin diye yol gösteren başbakanımız kızmasın birşey söylemek istiyorum.

Şahsınıza saygım sonsuz.Sorunu sizdede görmüyorum sadece danışmanlarınızda ve grubunuz dahilinde olan araştırma eksikliğindeki kişileri kastederek söylüyorum.
Banada birtakım düşünceleri, ah keşke danışsalar, birşeyler bende gönülden, bugun grup toplantısında önce allah sonra millet için çarpan yüreği gibi görevde hiçbir çıkar gözetmeksizin yardımcısı olmak isterdim ama malesef ben sizden değilim.
Bunu bir makamda çok üst makamda mevkisi çok büyük ama müdür diyelim, ondan duydum.Sizden, bizden bu nedemektir.
Sosyal bir devlette olmaması gereken uslup ama o mevkiye o insan nasıl kondu sizde bilmezsiniz fakat malesef işte bu zihniyet sizin yöneticileğinize zarar veriyor.
Bunlarıda malesef deşifre edemek paylaşmakta bizim görevimiz vatandaş olarak.Ama yapamayacağım.
Korkular olmasa açıkça beyan etmek isterdim.
Bilsemki bana inanacaklar bende bugun post modern darbe ezilenlerini telafuz ettiğiniz şekilde, bende bugun içinde ezildiğim konularda post modern yaklaşımla aynı çizgide giden burokratları dillendirmek isterdim.

2010 senesinde satılan porsche araçlarının tüketicilerini, oy olarak değil sadece grubunuza yakınlık olarak durumlarını inceledirlermi danışmanlarınız,

Neden grup dahilinde dikkate alınması gereken ultimatomları, halka mal ettik.

Geçen gün aziz yıldırım dediki bazıları kadar secdeye alnım değmesede onlardan daha vicdanlıyım." diye.

Saygıdeğer başbakanımızdan, yardımcı yöneticilerinden aızıcık merhamet diliyorum ve vicdan sahibi olmalarını istiyorum her gelir grubuna.
Ötv için değil bu s600ve 525d ve s350 4 matic konusu içinde garip kaçar

Elektrik için, su için ve temel tüketimdeki ihtiyaçların daha kolay hale gelmesi için.

Bugun hamdolsun tokluğuma.Çok zor kareler var ağlıyorum artık.Dayanamıyorum gördüğüm şeylere.10 sene önce varmıydı bu kadar.
Aklıma suç ceza geliyor 1800lerdede varmış kötülükler.
İnsanların kabileler içindeki yaşamının ilk başlangıcındada varmış ama son 10 senede çok acı hikayeler var sanki.

Direktiflere uydum.Salakmışım, geçen seneye kadar halen kendim için en azından 2.0 cc araca binerken tasarruf ettiğimi sanarken, linea almadığıma.
Onun öncesi yıllarda 8 silindir araca bindiğim için zaten tarifim yok son 10 yıl içinde böyle bir hataya girişmiş biri olarak bana en yakışır sözler büyüklerimizden gelsin.

Keşke daha önce alsaymışım linea ama bu kadar vicdanlı benzin artışı olacağını öngeremedim.

Bugunden sonra ne kadar benzin tasarruf ettiğimi sırf kendi aracımla ilgili hesaplayacağım ve aradaki farkıyla biriyle paylaşacağım.
Alnımız secdeye Allah kabul etsin, yasaklanana bilinçli olmama rağmen el uzatsamda inancım sonsuz ve derindir.
Asla, bir müdür diyelim, makamı daha büyük, makamında karşılaştığım ayrımcı bizdenmi sorusuna bin ekmek kazanacağımıda bilsem, tenezzül etmeyecek ve grup dahiline girmeyecek, adaletsizliğe dahil olmayacak kadar Allah bilincinde ve İslamiyet içindeyim.
Neyse efendim neyse çok uzadı.

Yani yc gurdal, cemusus demiş ya kasap diye

öncelikle hiçbirşey için acele etmeyin.Evreleri tamamlamış durumda değilsiniz.Dünyadaki zaman mevhumu halen kestirebilmiş değil ama en azından bilinen zaman içinde daha gençsiniz.

sen ilmin, tekniğin kimliğin neysen osun, kasapsa hep kasap isterse bmw alsın isterse bentley.(kasaplar alınmasın)
Sen projeler için giderken arabadan dolayı döndüğünü düşünüyorsan en hayırlısı olmuş.
Bu zamanda, yapacağın yatırımlara kadar teknik bilgini ve beşeri ilişkilerini artırırsan linea ile gitsende sayarlar.
O halini anlamayan saymayan öbür yönünede önem veren adamlada iş yapma muhakkak birgun seni satar.
Ben bilgili adamı asla satmam ama daldan dala geçen donanımsız isterse ali ağaoğlu kadar zengin olsun, o kişiye vakit harcamam.

Tam 3 saat sürdü.
Başbakanımızı umarım kızdıracak yanlış bir girdim olmamıştır.
Ciddi anlamda artık korkuyorum.
Bu yüzden Sanayi, ticaret, enerji bakanlıkları ve hazine müsteşarlıkları hakkında personel yanlışları hakkında bile gram konuşmuyorum.
Kur farkından çok ve ekonomik daralma pazarımı etkiyip yüksek tenzilatlar boynumu büküp zarara uğratmıştırç
Dahada zarar görmek istemem sadece minimal yaşamak için aynı porsche değilde vwnin önemini vurgular bir hikaye anlattım.
Okuyana teşekkürler.
Saygılar.
İyi geceler.

edit:noktlama.

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi pershing105 -- 1 Mart 2012; 12:54:19 >

CemUsUs

Yarbay

2323 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

sn pershing105;

yazınızı bugün üçüncü kez okudum.. arkadaşımızın araba tercihi için açtığı bu konu yeri midir bilemiyorum.. ona da saygı göstermek lazım, konuyu çalar bir pozisyona girmek istemem ama kıyısından köşesinden kendilerini de ilgilendirebilecek birkaç lafım var..

Schindler's List filmini izleyenler anlatacağım hikayeyi bilecekler.. filmin sonunda beni çok etkileyen bir sahne vardır..

Oscar Schindler; Nazilerle sıkı fıkı politik ve ticari ilişkiler kurmuş, onlardan biri gibi görünmüş, varlıklı bir hayat süren bir alman sanayiici.. diğer taraftan da toplama kamplarına gönderilen yahudi işçilere sahip çıkıyor, mücadele ediyor.. rüşvet veriyor, para harcıyor; yahudilerin bir kısmını toplama kampına götürülmekten, sabun olmaktan kurtarıyor vs..

Filmin sonunda Almanya, savaşı kaybetmiş.. Oscar Schindler kaçmak zorunda.. Kurtardığı Yahudilerle vedalaşıyor.. Yahudiler minnettar, bizimle gel seni aramızda saklarız diyorlar.. Schindler ise yeterince insan kurtaramadığı düşüncesinde.. kol düğmesine bakıyor.. "bu altın kol düğmesine ne gerek vardı, 5 insan kurtarırdı!" diyor.. arabasına bakıyor.. "bu araba 100 insan kurtarabilirdi!" diyor..

diğer tarafta da kullandığı arabayı, işi için vitrin görecek insanlar var..

zamanında kullandığım aracı satıp bir 520d almaya kalkmıstım.. babamın bir doktor arkadası fırcalamıstı beni "ulan hıyar insanlar bmw'ye biniyor desin diye 150 milyar para vereceksin!" diye.. halbuki benim motivelerim öyle degildi, sadece kendim için istiyordum..

ben hayatını sağlık satarak kazanan bir adamım.. dükkanıma girip çıkan çok sayıda ihtiyaç sahibi var.. bunu söylemem ne kadar doğru bilmiyorum ama elimden geldiğince birşeyler yapmaya çalışıyorum, tanıdığım dul kalan aylık alamayan kadınlara ve öğrencilere bir miktar yardım etmeye çalışıyorum.. takacağını bilsem bile hiç kimsenin veresiye teklifine hayır diyemiyorum.. sürekli beni kemiren bir his içerisindeyim "ya gerçekten ihtiyacı varsa?!".. o yüzden, tescilli üçkağıtçıların karşısına bile kendim çıkıp hayır diyemiyorum..

bazen de şeytan dürtüyor beni.. anasını satayım diyorum, benim sorumluluğum mu bu insanlar?!.. devlet niye bakmıyor?!.. ama bakmıyor işte.. sonuçta ben birşeyler yapmazsam, o insan ortada.. eğitimi yarım kalacak, evinde sobası yanmayacak.. ilac alamayacak, ekmek alamayacak belki..

ve düşünüyorum.. bugün Golf VI TDI kullanıyorum.. seyahat ettiğim sürat 90-100 arası.. o surate cıkmak icin bana lazım olan herhalde 55-60 beygir.. kalan 40 küsür beygir, kullandığım zamanın %95'inde öyle kenarda bekliyor..

gözüm olan araba da 5 serisi veya E serisi.. peki o aradaki 120-130bin TL ile neler yapılır?! kimlerin hayatına birşeyler katabilirim?! hayatına birşeyler katmak için huzurumu kaçırdığım insanlar buna gerçekten değer mi?!

değerli arkadaşlar.. yaşınızın başına bir kere 3 geldi mi, artık hayata bambaşka bakmaya başlıyorsunuz.. 18 ile 20 yaşınız arasında çok fark olmayabilir ama inanın 28 ile 30 yaşınız arasında çok fark var..

ben de bu dünyaya bir kere gelindiğini ve anı yaşamanın önemini çok iyi biliyorum.. nimetlerden faydalanmak lazım, ama bunlardan kendin için faydalan.. sana araban yüzünden iyi-kötü davranacak hıyar yüzünden alma e350'yi.. beğendiğin için al.. istediğin için, hakettiğini düşündüğün için al.. ve mutlaka kendi kazandığın paranla al.. pershing arkadasımızın su lafını noktasına virgülüne dokunmadan tekrar etme geregi duyuyorum... "Devlet imkanlarıyla, yani benim ve tüm T.C. vatandaşlarından dolaylı yollardan tahsis edilen vergilerle alınan s600e binmek ile alın teriyle alınmış s600e binmek arasında çok fark var."

ben kendi paramla bir bmw araç aldım, bir buçuk sene kullandım, demek ki buymuş dedim ve sattım.. su an devletimiz sağolsun imkanım yok golf'e biniyorum, ama olunca bu sefer mercedes alacağım.. cem mercedes aldı desinler diye değil, 60 yaşına gelen babacığım için.. çünkü biliyorum ki o mercedes istiyor, ve o binemeden, "oğlum çalıştı ve mercedes aldı!" gururunu ona yaşatamadan başına bir hal gelirse, benim o saatten sonra yüzlerce mercedes'im olsa, benim için beş para etmez...

kara_eylül

Yarbay

3579 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

fprox41

Yarbay

5314 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Lady GarGara

Yarbay

3522 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

zeytinkoy

Yarbay

10080 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

fprox41

Yarbay

5314 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: CemUsUs

sn pershing105;

yazınızı bugün üçüncü kez okudum.. arkadaşımızın araba tercihi için açtığı bu konu yeri midir bilemiyorum.. ona da saygı göstermek lazım, konuyu çalar bir pozisyona girmek istemem ama kıyısından köşesinden kendilerini de ilgilendirebilecek birkaç lafım var..

Schindler's List filmini izleyenler anlatacağım hikayeyi bilecekler.. filmin sonunda beni çok etkileyen bir sahne vardır..

Oscar Schindler; Nazilerle sıkı fıkı politik ve ticari ilişkiler kurmuş, onlardan biri gibi görünmüş, varlıklı bir hayat süren bir alman sanayiici.. diğer taraftan da toplama kamplarına gönderilen yahudi işçilere sahip çıkıyor, mücadele ediyor.. rüşvet veriyor, para harcıyor; yahudilerin bir kısmını toplama kampına götürülmekten, sabun olmaktan kurtarıyor vs..

Filmin sonunda Almanya, savaşı kaybetmiş.. Oscar Schindler kaçmak zorunda.. Kurtardığı Yahudilerle vedalaşıyor.. Yahudiler minnettar, bizimle gel seni aramızda saklarız diyorlar.. Schindler ise yeterince insan kurtaramadığı düşüncesinde.. kol düğmesine bakıyor.. "bu altın kol düğmesine ne gerek vardı, 5 insan kurtarırdı!" diyor.. arabasına bakıyor.. "bu araba 100 insan kurtarabilirdi!" diyor..

diğer tarafta da kullandığı arabayı, işi için vitrin görecek insanlar var..

zamanında kullandığım aracı satıp bir 520d almaya kalkmıstım.. babamın bir doktor arkadası fırcalamıstı beni "ulan hıyar insanlar bmw'ye biniyor desin diye 150 milyar para vereceksin!" diye.. halbuki benim motivelerim öyle degildi, sadece kendim için istiyordum..

ben hayatını sağlık satarak kazanan bir adamım.. dükkanıma girip çıkan çok sayıda ihtiyaç sahibi var.. bunu söylemem ne kadar doğru bilmiyorum ama elimden geldiğince birşeyler yapmaya çalışıyorum, tanıdığım dul kalan aylık alamayan kadınlara ve öğrencilere bir miktar yardım etmeye çalışıyorum.. takacağını bilsem bile hiç kimsenin veresiye teklifine hayır diyemiyorum.. sürekli beni kemiren bir his içerisindeyim "ya gerçekten ihtiyacı varsa?!".. o yüzden, tescilli üçkağıtçıların karşısına bile kendim çıkıp hayır diyemiyorum..

bazen de şeytan dürtüyor beni.. anasını satayım diyorum, benim sorumluluğum mu bu insanlar?!.. devlet niye bakmıyor?!.. ama bakmıyor işte.. sonuçta ben birşeyler yapmazsam, o insan ortada.. eğitimi yarım kalacak, evinde sobası yanmayacak.. ilac alamayacak, ekmek alamayacak belki..

ve düşünüyorum.. bugün Golf VI TDI kullanıyorum.. seyahat ettiğim sürat 90-100 arası.. o surate cıkmak icin bana lazım olan herhalde 55-60 beygir.. kalan 40 küsür beygir, kullandığım zamanın %95'inde öyle kenarda bekliyor..

gözüm olan araba da 5 serisi veya E serisi.. peki o aradaki 120-130bin TL ile neler yapılır?! kimlerin hayatına birşeyler katabilirim?! hayatına birşeyler katmak için huzurumu kaçırdığım insanlar buna gerçekten değer mi?!

değerli arkadaşlar.. yaşınızın başına bir kere 3 geldi mi, artık hayata bambaşka bakmaya başlıyorsunuz.. 18 ile 20 yaşınız arasında çok fark olmayabilir ama inanın 28 ile 30 yaşınız arasında çok fark var..

ben de bu dünyaya bir kere gelindiğini ve anı yaşamanın önemini çok iyi biliyorum.. nimetlerden faydalanmak lazım, ama bunlardan kendin için faydalan.. sana araban yüzünden iyi-kötü davranacak hıyar yüzünden alma e350'yi.. beğendiğin için al.. istediğin için, hakettiğini düşündüğün için al.. ve mutlaka kendi kazandığın paranla al.. pershing arkadasımızın su lafını noktasına virgülüne dokunmadan tekrar etme geregi duyuyorum... "Devlet imkanlarıyla, yani benim ve tüm T.C. vatandaşlarından dolaylı yollardan tahsis edilen vergilerle alınan s600e binmek ile alın teriyle alınmış s600e binmek arasında çok fark var."

ben kendi paramla bir bmw araç aldım, bir buçuk sene kullandım, demek ki buymuş dedim ve sattım.. su an devletimiz sağolsun imkanım yok golf'e biniyorum, ama olunca bu sefer mercedes alacağım.. cem mercedes aldı desinler diye değil, 60 yaşına gelen babacığım için.. çünkü biliyorum ki o mercedes istiyor, ve o binemeden, "oğlum çalıştı ve mercedes aldı!" gururunu ona yaşatamadan başına bir hal gelirse, benim o saatten sonra yüzlerce mercedes'im olsa, benim için beş para etmez...

Öncelikle bu mesajı tekrarlayarak konuyu işgal etmem sebebiyle özür dilerim.
Bu yazıyı tekrarlayarak birilerine aceleci kararlarında son çıkış olarak ışık(anlayana akıllı ve sabırlı olmakla alakalı)yada tutarsız konuşanlara karşılık temkinli duruşun ön anlatımı olarak yineliyorum.
Yalnız Bu konuyla beraber Cem Bey'le uzun bir yazışmamız oldu.
CemUsUs'un tarifi yok.
Az ve öz keseceğim
Konumuz, Araç Tercih kıyaslama ve bu yüzden dağıtmadan.
CemUsUs forumda değil hayatımda tanıdığım özel ve gerçekten çok dolu insanlardan biri.Yani sınıfında rakiplerinden çok önce.
Yol tutuşu attığı özel mesajlarla anladım, asla saptırmayan ve iyi irdeleyebilen.
Vites geçişleri; akıcı bir dille ve asla cümleyi devirmeyen.
Teknik; Performansı zaten yazdıklarında.
İç mekan ise bana içtenlikle bugun attığı mesaja öncelikle teşekkür ederek başlıyorum.
O gunde konunun derinleşmesine sebep kelimeyle huzur, onda var(sendede var) çünkü samimi ve çok kültürlü, bilgili birde bunu tecrüberiyle akıcı bir dille anlatması konfor seviyesini arttırıyor.
Gerçekten tanınması gereken iyi bir insan.
Haddim olmadan CemUsUs'u bir tercih kıyaslama sebebi yaptım.
Ben paylaşmayı severim ve yemediğimi yedirmem, madden ve manen kazandığım faydayı, tanımadığım insanlar bile kazansın isterim.Tabi herkese vakit ayırması kolay olmaz.
Aman kalsın diyenler olacaktır, kaybederler.
Anlattıklarına tebessüm etmeden, arkasını merak etmeden okumayacak insan yoktur.
Anlattıklarınla bendeki tarifin...

Umarım teste tabi anlatım şekline kırılmamışsındır sayın CemUsUs.
Tekrar yine herkesten özür dilerim kör anlattı, sağır uydurdu gibi oldu(anlayana, tekrar ve sabır)

Teşekkür ederim.
Saygılar.

BMW 525D M paket X drive mı Mercedes E 350 CDI 4 matic premium mu? (Karar verildi) (5. sayfa)