Şimdi Ara

Cennet - Cehennem (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
102
Cevap
0
Favori
1.961
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
3 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-7CD6168F9

    Bunu yazarak zaten yeterince cahil olduğunu gösteriyorsun. Ekstra bir şey yapmana gerek yok yani. Alim(!)lerin çözümlerine saatler ayırın en iyisi bu
    beni anlayamadığın için cahil diyorsun, anlayabilsen zaten sorununu çözersin..problemi çözemeyen bilgisiz köylü gibidir agnostik olmak, çünkü sorunun cevabını bulamamıştır.
  • Hayır başarılı bulmuyorum zaten argümanları. "Valid" olmakla başarılı olmak ayrı şeyler. Çoğu argüman validdir yani formülasyonda sıkıntı yoktur. Fakat derine girince farklı problemler çıkıyor bence. Leibnizde bu fazla yok ama yani argüman başarılı da olabilir hakkında daha fazla okuma yapmam lazım. Ateistim yani.
  • quote:

    Zeus olamaz. Çünkü varlığına dair kanıtlar yok. Tıpkı unicorlara kanıt olmadığı gibi. Tanrı'nın varlığına dair argümanlar başarılı iseler her şeye gücü yeten-bilen, ahlaken kusursuz, nedensiz, ezeli, umursayan-bilinç argümanlarından çıkarılır-, özgür iradeli, şahsi olması ve sayamadığım çoğu sıfat çıkıyor. Hepsini birleştirince teistik Tanrı kanıtlanıyor.


    Hocam şu bölümü biraz daha açar mısınız anlayamadım da? Metaforsuz.
  • mr.jk M kullanıcısına yanıt
    Doğru hocam. Hayat problem çözmektir dememişler boşuna.
  • Demek istediğim şey şu: Teist tanrı kanıtlanırken argümanlar birikimsel olarak işler. Yani kozmolojik argümanlar nedensizlik, ezelilik, zamansızlık, özgür iradeli olma, kişi olma, mekansızlık, bedensizlik vb. sıfatları çıkarır. Ontolojik argümanlar tek başına Tanrı'nın tüm sıfatlarını çıkarma çalışır. -Plantinga'nın ontolojik argümanı haricindeki tüm ontolojik argümanlar başarısız ortak bir kabul var- Ahlak argümanları mutlak iyi olma sıfatını çıkarır. Bilinç argümanları umursayan bir varlık olma sıfatını çıkarır. Tasarım argümanları sıfat çıkarmaya çalışmaz diğer argümanlarla desteklenmesi lazım. Mesela canlılardaki organların mükemmel uyumundan yaratıcı olması gerek diyorsan sadece yaratıcı bir varlık çıkarırsın. Bu belki bir uzaylıdır belki de başka bir varlık. Tanrı yarattı diyebilmemiz için diğer argümanları başarılı bulmamız lazım. Bu arada canlıların organları arasındaki tasarım argümanlarını hepsi başarısız. Sadece örnek vermek için bahsettim ondan.

    Bizler bir varlığın olduğuna inanmamız için makul nedenler vermeliyiz. Varlığına kanıt bulunamayan her şeye inanmak zorunda kalırdık aksi durumda. Örneği gulyabani, hayalet veya van gölü canavarı gibi şeylere inanmamız lazımdı. Fakat bunlara dair kanıtlarımız yok ve sezgilerimiz de bu tarz varlıkların olmadığını söylediği içi bunlar bu varlıkların olmadığına kanıttır. Zeus da böyledir. Zeus Tanrı olabilecek sıfatları taşımıyor. Bedenli olması zaten başlı başına bir çelişki. Öyle bir durumda Tanrı fiziksel var oluşun bir parçası olmuş oluyor. Tanrı fiziksel olmadığı için ne A teorisinde ne de B teorisinde bedeni olamayacağını söylememiz makul görünüyor. Eğer Tanrı'nın bir vücudu olsaydı fiziksel gerçekliğin tamamının açıklamasını sunması mümkün olmazdı çünkü o da söz konusu gerçekliğin bir parçası olurdu.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-F54F98451

    Aslında bana cevap vermediğin için cevaplamayacaktım ama bunları görünce aynılarını bir zamanlar benimde savunduğum iddialar olduğunu hatırladım. İnsanların bunlara cevap verememesi de sanki teizm bitti havası verdiği için anlaşılır bir dilde cevap vermeye çalışmak istedim. Neyse şunlardan başlayalım:

    1-) "Benimkisi bir gerçek, inanç değil, sen tanrının var olduğunu iddia ediyorsun ama ne yer de ne gökte, o hiç bir yerde, demek ki yok. İspata ihtiyacı olan sizsiniz, mesela ben kendi yerime koyayım tanrıyı, uçuyorum desem bana kanıtını göster dersiniz, ben de size derim ki o zaman gerçek sınav olmaz gösterirsem. Bu kadar mantıksız yani."

    Tanrıya kanıtsız iman edilip edilmeyeceği tartışmalı bir konu. Yaygın bir kanıya göre Tanrı, kanıtlanabilir bir varlıktır ve kanıt gereklidir. Fakat Plantinga gibi filozoflar Tanrıya kanıtsız bir şekilde de iman edilmenin doğru olacağını göstermeye çalışmaktadırlar. Plantinga'nın reformcu epistemolojisi tam olarak bunu yapmaya çalışmakta. Ayrıca Plantinga'nın Tanrı'nın mümkünlüğünden yola çıkarak maximal mükemmellikteki varlığın(kadir-i mutlak, alim-i mutlak, ahlaken kusursuz) zorunlu olarak var olmasını gerektiğini garip bir biçimde ortaya koyuyor. Ama bunun nasıl yağıldığını anlatmayacağım. Çünkü, bunu anlamaya yetecek kadar felsefe bilginin olduğunu sanmıyorum. Tanrı'nın mekansızlık sıfatı onun hiçbir yerde bulunmadığını ihtiva eder. Bu sezgilere ters gibi gelse de duygular, düşünceler ve bilincin töz dualist yorumu ele alındığında normal karşılanabilir bir şey. Zaten Tanrı'dan bahsediyorsak maximal mükemmellikte için bu tarz şeyleri garipsememek lazım. Peki mekansız olduğunu nereden biliyoruz? Burada kozmolojik argümanlar devreye giriyor ve Tanrı'nın mekansızlık, özgür irade, yaratma, ezelilik, zamansızlık, şahsi olma ve nedensizlik gibi sıfatları rahatça çıkarılır. Bunu yapmaya çalışan bir argümanı paylaşıyorum. Argümanı bilmediğin ve felsefi birikimin olmadığı için saçma sapan itirazlar getireceğini de tahmin ediyorum bunun için git ateist din felsefecilerini oku, daha sonra karşı koymaya çalış ama ben bir ateist olarak Leibnizci kozmolojik argümanın "valid" olduğunu düşünmekteyim. Valid olduğu başarılı olduğu anlamına gelmiyor tabii. Başarılı olup olmadığı konusunda henüz net bir kararım yok. Fakat başarılı ve güçlü bir argüman olarak gözükmekte. Bir kozmolojik argüman olan Leibnizci kozmolojik argümanın Alexander Pruss tarafından yapılan formülasyonu şöyledir:

    (1) Her mümkün olgunun bir açıklaması vardır. (Yeter Sebep İlkesi)

    (2) Bütün diğer mümkün olguları içeren bir mümkün olgu vardır. (Hiçbir mümkün olgu var olmayabilirdi. Dolayısıyla neden hiçbir şey yerine mümkün olguların-varlıkların var olduğu da olumsal bir olgudur.)

    (3) Dolayısıyla bu olgunun bir açıklaması vardır. (1'den)

    (4) Mümkün varlıkların sonsuz geriye gidişi bu olgu için bir açıklama sunamaz.

    (5) Dolayısıyla bir zorunlu varlık vardır.

    (6) Eğer zorunlu varlık bilinçsiz bir varlık olsaydı evrenin kendisi de zorunlu olurdu çünkü zorunlu etkiler zorunlu sonuçları doğurur.

    (7) Liberteryen özgür iradeli seçimler kendi kendilerini açıklayan olumsal olgulardır.

    (8) Dolayısıyla bu zorunlu varlık liberteryen özgür iradeye sahip bir kişidir.

    Bu argümandan yukarıdaki sıfatlar çıkarılmakta ama nasıl çıkarılıyor onu da sen okuyup öğren bir zahmet. Tek tek öncülleri açıklayacak vaktim yok. Tabii ilk önce din felsefesine giriş kitabı okumalısın:
    www.amazon.com.tr
    Akıl ve İnanç: Din Felsefesine Giriş: Kolektif, Rahim Acar: Amazon.com.tr
    https://www.amazon.com.tr/Ak%C4%B1l-ve-%C4%B0nan%C3%A7-Komisyon/dp/6059125093/ref=asc_df_6059125093/?tag=googleshoptr


    2-) "Ya zeus doğru ise, o zaman sen de ayvayı yiyeceksin"

    Zeus olamaz. Çünkü varlığına dair kanıtlar yok. Tıpkı unicorlara kanıt olmadığı gibi. Tanrı'nın varlığına dair argümanlar başarılı iseler her şeye gücü yeten-bilen, ahlaken kusursuz, nedensiz, ezeli, umursayan-bilinç argümanlarından çıkarılır-, özgür iradeli, şahsi olması ve sayamadığım çoğu sıfat çıkıyor. Hepsini birleştirince teistik Tanrı kanıtlanıyor. Zeus bedenlidir, ezeli değildir. Bu açıkça kozmolojik argümanlardan çıkan şeye ters. Kozmolojik argümanlar bedensiz ve ezeli bir varlığa işaret etmekte. Zeus'un sıfatları nasıl bir şey olduğu detaylı incelenilirse mantıksal bir çelişki doğurduğu bile ortaya çıkabilir. Yani 4 köşeli üçgen gibi çelişmezlik ve özdeşlik ilkesi olan temel mantık yasalarına terstir ve böyle bir varlık mantıksal olarak imkansızdır.
    Yazılarınızı yine klasik trende çıkmış basit felsefe ile soru sorulmuş başlıklarda arasıra da olsa gördükçe okurum. Açıkçası oldum olası felsefeye ve dini konulara meraklıyım yapı gereği ama bu forumda canım sıkılıp da başka hiçbirşey yapamayacak kadar vakit bulursam arada katılır ya da okurum. Lakin buradaki seviye o kadar yerlerde ki yazdıklarınızdan mana çıkaracak kişi sayısı "ene" sini her koşulda tüm mantığına siper etmiş bağnaz dimağlarca anlaşılmayacaktır. (Sorulursa bu durumları da teistik bir durum değildir)

    Konuların yüzde 90'ında Zeus ve Spagetti Canavar ile hala görüş savunanlar var... Bunu 10 sene önce batıda görüyorduk modası geçti ama Türkiye'de geçmesine daha çok var anlaşılan. Sizin yazdığınızı görünce iki kelam etmek geldi içimden yoksa bulaşmaya gerek yok.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi dulcet -- 23 Nisan 2019; 18:18:13 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Korku tabanli davranis. Olene kadar dogru olmaya cabalamak bence test degil kandirmacadir.

    Zate test dunyasi ise buralari Islami mantikla o halde ilahi kitabi da seytan mi yolladi elcileri de seytan uydurmasi olmasin diye dusunmuyor da degilim ama ... Cunku SINAVA tabi tutulan insan hoca notumuzu verecekse niye kopya cekmemis icin kitaplar serbest desin ? Nerede samimi sinav duzeni ?


    O Islamin Allah'i demez mi sen korkudan dogru yaptin . Sen zaten kaderin belli idi ? Niye korktun farkina varmamissin ki mi diyecek ? :)

    Bir de Musluman olmayan ama iyiligi cagin dogrulari veya her cagin ortak dogrulariyl hareket etmis kisiler direk ve surekli cehennem de yanacak olmasi da ne kadar sacma ?

    Ayni sekilde sirf Musluman ama her turlu pisligi irili ufakli yapan da eninde sonunda cehennemdeki cezasi sonrasi mukafati Cenette gidecek olmasi da ilahi celisik gorunmektedir.


    Tanri diye bilinenin de Tanrisi olamaz mi ? Kendisi tek diyor ama kendisinden de ustun bir Varlik veya Varliklar olamaz mi ? Kendisini mutlak TEK vs sifatlarini biliyoruz ama bu sadece kendisinin ifade edilis sekli ile .

    Seytan'a karsi sanki istedigini yapamamis gibi ...

    Dusunsel olarak enteresan geliyor ...




  • Zeus konusu çok saçma olmuş. Sonsuz bir güç istediği şekle girebilir. İnsan bedenine hapis değil ki. Zeus aynı zamanda bir shape shifter olduğuna göre önceki bedenini istediği an nesh edebilir. O sırada o gerekliydi der geçersin. Nasıl ki kölelik bir anda kaldırılamazdı vesaire deniyorsa o sırada onu gerekli görmüştü, şu şöyle mecazdı böyle sembolikti diye diye devam edebiliriz.

    Ayrıca teist inancın tanrısının kendisine eşit güçlü başka tanrılarla birlikte olup olmadığı alanı da tamamen ispatsız kalmak zorundadır. Şu anda bir "akıllı tasarım" yarışmasının figüranları olup olmadığımızı bilme imkanımız da yoktur. Belki de bizim tasarımcı haricinde vegan yaşamları mümkün kılan başka tasarımlar başka tanrılarca yapıldı. Bakalım kim birinci olacak.
    O alanlar tamamen hayalgücümüze kalmış.
  • cemsinan kullanıcısına yanıt
    Enkarnasyon hakkında bilgim yok fazla. Benim orada bahsettiğim Tanrı'nın öz doğasında bedensizlik diye bir sıfatının olduğu. Yoksa Tanrı İsa gibi kendine insani bir kişilik ekleyip beden alabilir. Öz doğası ile insnai doğası ayrımına dikkat etmek gerek. Politeizme karşı da birçok eleştiri var Richard Swinburne okuyabilirsin. Mesela Tanrıların uzlaşıya varamamaları sıkıntı politeizmde. Tanrı her şeye kadir diyorsak o halde kudreti kısıtlanamaz. Politeizmde iki tanrı uzlaşıya varsalar bile birinin kudreti kısıtlanacaktır. Burada Tanrı'nın kadir-i mutlak olduğunu nereden biliyoruz diyebilirsin. Plantinga'nın ontolojik argümanı, Aquinasın kozmolojik argümanı, Feser'ın argümanları bunu yapmaya çalışıyor.
  • HIGHER kullanıcısına yanıt
    Ben seninle din yarıştırmadım, olaya inanan ve inanmayan pencereden seni ve kendimi örnekleyerek açıklama yaptım.

    Banane inanmıyorsan. Sanane ben inanıyorsam.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-F54F98451

    Felsefe yaparken karşı görüş lehine bile argüman üretebilirsin. Objektif bakmalısın yani. Mesela Alex Pruss teist olmasına rağmen evrimin istatiksel işleyişinden ateizm lehine argüman kurmuştur. Yukarıdaki bana Taslaman diyen kişi de bu konular hakkında hiçbir şey bilmediği için konuyu Taslamancı diyerek geçiştirmiş. Taslaman konusunu nereden çıkardı bilmiyorum ama bazı noktalarda takdir ettiğim bir kişi bazı noktalarda da ukala bulduğum birisi. Din felsefesi konusuna gelince felsefe bilgisi çok kötü Taslamanın, biraz din felsefesi okuyan biri Taslamanı tartışmada alabilir. Ben tartışmaya değer biri olarak görmüyorum. Türkiye'de öyle biri yok malesef. Plantinga, Oppy, Swinburne gibi adamlar bu alanın liderleri. Özellikle Oppy ontolojik argümanları sistemli eleştiren en iyi ateist din felsefecisi.
    Objektif olduğun için saygımı kazandın, neye inanıp inanmadığın önemli değil...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Önceki beden dediğim enkernasyon değil. Direkt istediği görünüme sahip olma. Shape shift etme gücü yoktur deme şansımız da yok ki. Ayrıca Plantingaya soralım, kadir i mutak tanrı kendini ikiye bölse bana mı soracak? Uzlaşıya varma filan hep insani hikayeler. Varıp varmayacaklarını da bize soracak halleri yok. Ölümsüz olduklarına göre birbirlerini asla yok edemeyeceklerini bilen sonsuz güçler herhalde bizim akıl edemeyeceğimiz uzlaşılara da varırlar der geçersin. Ya da zaten farketmiyor. Varmasalar da bize sormayacaklar. O alanlarda bir halt bilmiyoruz ki. Dediğim gibi hayal gücümüze ve kabullerimize kalmış. O alanlarda mantıksal argümanlar bana hiç hitap etmiyor. Yüz bilinmeyen, üç denklemle değişkenlere kabullenmeler, inançlar ve sanılar atıyoruz. Anca o zaman çözülüyor zannediyoruz.
  • cemsinan kullanıcısına yanıt
    İlk öncelikle Tanrı direk beden alamaz çünkü doğası gereği bedensizdir. Sadece İsa gibi farklı bir kişilik ekleyerek beden alabilir. Her şeye gücü yettiğini söyleyip öz doğasına beden ekleyememesi her şeye gücü yetme sıfatını zedelemez. Tanrı'nın her şeye gücü yetme sıfatı mantık dahilindeki şeyleri yapabilmeyi kapsar. Tanrı'nın öz doğasına beden eklemesi ise çelişmezlik ilkesine terstir. Çelişmezlik ilkesi der ki bir şey aynı anda hem a hem de a'nın değili olamaz. Yani Tanrı'nın öz doğası bedensizse öz doğası bedenlenemez. Çünkü bu temel mantık yasası olan çelişmezlik ilkesine terstir. Yani mantıksal bir çelişki doğurur.(Bknz: Thomas Aquinas, Summa Theologica)

    Gene yanlış anlamışsın. Uzlaşıya varamazlarsa zaten bu sorun. Uzlayışa varmaları önemli değil. Uzlaşıya varırlarsa gene sorun: 2 Tanrı var ve 1. Tanrı yeni bir evren yaratmak isterken diğeri buna karşı çıkıyor. Diyelim ki 2. Tanrı evren yaratmaktan vazgeçti. O halde bu Tanrı istediğini yapamadığı için kudretini kısıtlamış olur. Şunu da unutma bunlar koskaca bir literatürde tartışılmakta iki şey diyerek koskaca bir literatürü yeremezsin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 23 Nisan 2019; 18:24:53 >




  • Al işte doğası gereği bedensizdir kabulü de nereden çıktı. Tam da bunu anlatıyordum. Bunlar kişisel ön kabuller. Sonsuz güç istediği bedene ruh üfler isterse bir bedene sığar ne halt isterse de yapar. İsterse iki bedene birden ruh üfler. Sen kısıtla kısıtla, "o kısıtlar altında problemi çözdüğünü zannedşip mutlu ol"a dönüyor yazdıkların.
  • cemsinan kullanıcısına yanıt
    Bedensizlik sıfatı belli argümanlardan çıkarılıyor. Öz doğasının bedensiz olduğunu bildiğimizi soruyorsun sanırım. Kutsal kitaplardan çıkıyor o da. Baba dediğimiz Tanrı'nın öz doğası ve bu bedensizdir. Hristiyanlığı bilmeden atlamışsın işte. Sonsuz kudretle ilgili argümanlar genelde mantıksal bir çelişki doğurmakla sonuçlanıyor. Mesela Tanrı kaldıramayacağı bir taşı yaratabilir mi sorusu bununla ilgili.
  • Lol. Kutsal kitapları doğru kabul ettikten sonra zaten bir yığın kısıt, kabul ve tanımı kucağımızda buluyoruz. Zaten sürekli bundan bahsediyorum. Bir yığın ön kabul ve zannetmelerle örülen bir uzay yaratmışsınız.
    Matematikte çeşitli kurallarla oluşturulan metrik uzaylar vardır. Şu nokta şu metrik uzayda var mı diye koca kitap var örneğin. Sizin yaptığınız da o. Kendi metrik uzayınızda takılıyorsunuz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • cemsinan kullanıcısına yanıt
    Kutsal kitapları doğru kabul etmiyoruz ki sadece Tanrı tanımlarına bakıyoruz. Zaten kutsal kitaplar üzerinden Tanrı sıfatlarını belirliyoruz. Kafamıza göre Tanrı tanımı mı yaratacaktık? Öyle abuk sabuk detaylara takılıyorsunuz ki ana meseleye cevap yok.

    Amaç hangi dinin Tanrısının kanıtlanabilir olduğu varsayım falan yok ortada. Bunların sıkıntı doğurup-doğurmadığı, kanıtlanabilirliği felsefe yapmaya kalıyor. Adamlar Tanrıyı kanıtlamasaydı varsayım derdik ama birçok argümanla bu sıfatlar çıkarılmaya çalışılıyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 24 Nisan 2019; 0:53:33 >
  • Ben şimdi felsefe tarafından red edilemeyecek türden bir tanrı türetebilir miyim? İmkansız mı olur yoksa yaşadığımız dünyanın kötülük vs. barındırması yüzünden? Yoksa türettiğim tanrının başarılı olması için kitlelerin de benimsemesi mi gerekir önce?
  • torlofan T kullanıcısına yanıt
    Türetebilirsin ama teistik bir tanrı anlayışının farklı bir versiyonu gibi olur bence. Akıl dışı olmayan tek tanrı tasavvuru teizmde var çünkü. Kafanda belirli sıfatlar varsa anlatabilirsin.
  • İlginç bir çalışma konusu olur. Kafamda bir şey yok ya senin yazını okuyunca birden aklıma geldi bi sorayım dedim. Gece gece aklıma ne geldi manyak mıyım neyim
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.