Şimdi Ara

Cennet - Cehennem

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
102
Cevap
0
Favori
1.961
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
3 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • ''Tanrı size cennet vaat etmese ve cehennemle korkutmasa bu kadar dindar olur muydunuz? Yoksa siz Tanrıya değil onun vereceği ödüllere mi inanıyorsunuz? Tanrı sadece bir aracı mı? Sizce varlığından şüphe edilecek denli bilinmez olan birine sırf o bir şeyler vaat etti veya cehennemle korkuttu diye boyun eğmek mantıklı ve ahlaki bir tutum mudur? Sakın Tanrının sınavı tam da bunun üzerine olup boyun eğenleri cezalandıracak olmasın?''



  • Aslında bana cevap vermediğin için cevaplamayacaktım ama bunları görünce aynılarını bir zamanlar benimde savunduğum iddialar olduğunu hatırladım. İnsanların bunlara cevap verememesi de sanki teizm bitti havası verdiği için anlaşılır bir dilde cevap vermeye çalışmak istedim. Neyse şunlardan başlayalım:

    1-) "Benimkisi bir gerçek, inanç değil, sen tanrının var olduğunu iddia ediyorsun ama ne yer de ne gökte, o hiç bir yerde, demek ki yok. İspata ihtiyacı olan sizsiniz, mesela ben kendi yerime koyayım tanrıyı, uçuyorum desem bana kanıtını göster dersiniz, ben de size derim ki o zaman gerçek sınav olmaz gösterirsem. Bu kadar mantıksız yani."

    Tanrıya kanıtsız iman edilip edilmeyeceği tartışmalı bir konu. Yaygın bir kanıya göre Tanrı, kanıtlanabilir bir varlıktır ve kanıt gereklidir. Fakat Plantinga gibi filozoflar Tanrıya kanıtsız bir şekilde de iman edilmenin doğru olacağını göstermeye çalışmaktadırlar. Plantinga'nın reformcu epistemolojisi tam olarak bunu yapmaya çalışmakta. Ayrıca Plantinga'nın Tanrı'nın mümkünlüğünden yola çıkarak maximal mükemmellikteki varlığın(kadir-i mutlak, alim-i mutlak, ahlaken kusursuz) zorunlu olarak var olmasını gerektiğini garip bir biçimde ortaya koyuyor. Ama bunun nasıl yağıldığını anlatmayacağım. Çünkü, bunu anlamaya yetecek kadar felsefe bilginin olduğunu sanmıyorum. Tanrı'nın mekansızlık sıfatı onun hiçbir yerde bulunmadığını ihtiva eder. Bu sezgilere ters gibi gelse de duygular, düşünceler ve bilincin töz dualist yorumu ele alındığında normal karşılanabilir bir şey. Zaten Tanrı'dan bahsediyorsak maximal mükemmellikte için bu tarz şeyleri garipsememek lazım. Peki mekansız olduğunu nereden biliyoruz? Burada kozmolojik argümanlar devreye giriyor ve Tanrı'nın mekansızlık, özgür irade, yaratma, ezelilik, zamansızlık, şahsi olma ve nedensizlik gibi sıfatları rahatça çıkarılır. Bunu yapmaya çalışan bir argümanı paylaşıyorum. Argümanı bilmediğin ve felsefi birikimin olmadığı için saçma sapan itirazlar getireceğini de tahmin ediyorum bunun için git ateist din felsefecilerini oku, daha sonra karşı koymaya çalış ama ben bir ateist olarak Leibnizci kozmolojik argümanın "valid" olduğunu düşünmekteyim. Valid olduğu başarılı olduğu anlamına gelmiyor tabii. Başarılı olup olmadığı konusunda henüz net bir kararım yok. Fakat başarılı ve güçlü bir argüman olarak gözükmekte. Bir kozmolojik argüman olan Leibnizci kozmolojik argümanın Alexander Pruss tarafından yapılan formülasyonu şöyledir:

    (1) Her mümkün olgunun bir açıklaması vardır. (Yeter Sebep İlkesi)

    (2) Bütün diğer mümkün olguları içeren bir mümkün olgu vardır. (Hiçbir mümkün olgu var olmayabilirdi. Dolayısıyla neden hiçbir şey yerine mümkün olguların-varlıkların var olduğu da olumsal bir olgudur.)

    (3) Dolayısıyla bu olgunun bir açıklaması vardır. (1'den)

    (4) Mümkün varlıkların sonsuz geriye gidişi bu olgu için bir açıklama sunamaz.

    (5) Dolayısıyla bir zorunlu varlık vardır.

    (6) Eğer zorunlu varlık bilinçsiz bir varlık olsaydı evrenin kendisi de zorunlu olurdu çünkü zorunlu etkiler zorunlu sonuçları doğurur.

    (7) Liberteryen özgür iradeli seçimler kendi kendilerini açıklayan olumsal olgulardır.

    (8) Dolayısıyla bu zorunlu varlık liberteryen özgür iradeye sahip bir kişidir.

    Bu argümandan yukarıdaki sıfatlar çıkarılmakta ama nasıl çıkarılıyor onu da sen okuyup öğren bir zahmet. Tek tek öncülleri açıklayacak vaktim yok. Tabii ilk önce din felsefesine giriş kitabı okumalısın:https://www.amazon.com.tr/Ak%C4%B1l-ve-%C4%B0nan%C3%A7-Komisyon/dp/6059125093/ref=asc_df_6059125093/?tag=googleshoptr

    2-) "Ya zeus doğru ise, o zaman sen de ayvayı yiyeceksin"

    Zeus olamaz. Çünkü varlığına dair kanıtlar yok. Tıpkı unicorlara kanıt olmadığı gibi. Tanrı'nın varlığına dair argümanlar başarılı iseler her şeye gücü yeten-bilen, ahlaken kusursuz, nedensiz, ezeli, umursayan-bilinç argümanlarından çıkarılır-, özgür iradeli, şahsi olması ve sayamadığım çoğu sıfat çıkıyor. Hepsini birleştirince teistik Tanrı kanıtlanıyor. Zeus bedenlidir, ezeli değildir. Bu açıkça kozmolojik argümanlardan çıkan şeye ters. Kozmolojik argümanlar bedensiz ve ezeli bir varlığa işaret etmekte. Zeus'un sıfatları nasıl bir şey olduğu detaylı incelenilirse mantıksal bir çelişki doğurduğu bile ortaya çıkabilir. Yani 4 köşeli üçgen gibi çelişmezlik ve özdeşlik ilkesi olan temel mantık yasalarına terstir ve böyle bir varlık mantıksal olarak imkansızdır.
    Benimkisi bir gerçek, inanç değil, sen tanrının var olduğunu iddia ediyorsun ama ne yer de ne gökte, o hiç bir yerde, demek ki yok.

    İspata ihtiyacı olan sizsiniz, mesela ben kendi yerime koyayım tanrıyı, uçuyorum desem bana kanıtını göster dersiniz, ben de size derim ki o zaman gerçek sınav olmaz gösterirsem. Bu kadar mantıksız yani.



    Ya zeus doğru ise, o zaman sen de ayvayı yiyeceksin


    Aklıma ilk gelen örnek

    https://www.youtube.com/watch?v=HMfYRYNOqKE
  • Valla ben ne kadar dindarım bilmiyorum. Ben şunu gayet iyi biliyorum, biz sınanıyoruz ve öldüğümüzde bilmediğimiz herşey bize açıklanacak ve kendi kendimize şahitlik ederek kabul edeceğiz cennet veya cehenneme gitmeyi. Cenneti hakedersek şükredfeğiz, cehenneme gidersek lanet edeceğiz hem kendimize hem bizi cehenneme sürükleyenlere.

    Ben Allah'a gerçek olduğunu anladığım için inanıyorum, o sebepten elimden geldiğince ne buyurmuş ise o şekilde bu hayatı tamamlamaya niyetliyim, dindar mıyım değil miyim o ölünce ortaya çıkacak

    Sen Allah'ın veya herhangi bir tanrının gerçek olmadığına inanıyorsun sen de bana göre ölünce ayvayı yiyecen. Sana göre de yok olacaksın.

    Hangimizin yanlışta olduğunu bilmemiz söz konusu değil, ölmedik daha

    Birisinin cennet veya cehennem için çalışmasında bir sakınca yok. Korkmasında da sakınca yok. İnsanız biz, menfaatlerimize hangisi uyuyorsa onu seçiyoruz. Aynı zamanda da sürekli hata yapma becerisine sahibiz, robot değiliz.




  • Her Müslümanı aynı kefeye koymak yanlış. İslam alimleri cennet-cehennem(ceza veya ödül) için ahlaken doğru yaşamayı doğru bulmuyor zaten. Onlar, Allah rızasını kazanmak için iyi olunmalı derler. Cennet-cehennem ise gereklidir, adil olmanın gereğidir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 23 Nisan 2019; 13:4:13 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: torlofan

    Valla ben ne kadar dindarım bilmiyorum. Ben şunu gayet iyi biliyorum, biz sınanıyoruz ve öldüğümüzde bilmediğimiz herşey bize açıklanacak ve kendi kendimize şahitlik ederek kabul edeceğiz cennet veya cehenneme gitmeyi. Cenneti hakedersek şükredfeğiz, cehenneme gidersek lanet edeceğiz hem kendimize hem bizi cehenneme sürükleyenlere.

    Ben Allah'a gerçek olduğunu anladığım için inanıyorum, o sebepten elimden geldiğince ne buyurmuş ise o şekilde bu hayatı tamamlamaya niyetliyim, dindar mıyım değil miyim o ölünce ortaya çıkacak

    Sen Allah'ın veya herhangi bir tanrının gerçek olmadığına inanıyorsun sen de bana göre ölünce ayvayı yiyecen. Sana göre de yok olacaksın.

    Hangimizin yanlışta olduğunu bilmemiz söz konusu değil, ölmedik daha

    Birisinin cennet veya cehennem için çalışmasında bir sakınca yok. Korkmasında da sakınca yok. İnsanız biz, menfaatlerimize hangisi uyuyorsa onu seçiyoruz. Aynı zamanda da sürekli hata yapma becerisine sahibiz, robot değiliz.
    quote:

    Sen Allah'ın veya herhangi bir tanrının gerçek olmadığına inanıyorsun sen de bana göre ölünce ayvayı yiyecen. Sana göre de yok olacaksın.

    Benimkisi bir gerçek, inanç değil, sen tanrının var olduğunu iddia ediyorsun ama ne yer de ne gökte, o hiç bir yerde, demek ki yok.

    İspata ihtiyacı olan sizsiniz, mesela ben kendi yerime koyayım tanrıyı, uçuyorum desem bana kanıtını göster dersiniz, ben de size derim ki o zaman gerçek sınav olmaz gösterirsem. Bu kadar mantıksız yani.

    quote:

    Sen Allah'ın veya herhangi bir tanrının gerçek olmadığına inanıyorsun sen de bana göre ölünce ayvayı yiyecen. Sana göre de yok olacaksın.


    Ya zeus doğru ise, o zaman sen de ayvayı yiyeceksin

    quote:

    Birisinin cennet veya cehennem için çalışmasında bir sakınca yok.

    Aklıma ilk gelen örnek

    https://www.youtube.com/watch?v=HMfYRYNOqKE




  • Allah'ım ya cümlelere bak, cümlelere göre çıkarttığı fikirlere bak, konuya bak.. bu forumun ateist deist üyeleri neden bu kadar vasat

    "Yoksa siz Tanrıya değil onun vereceği ödüllere mi inanıyorsunuz?.."

    Allah aşkına kurduğu şu cümleye bakın, bunların ikisi zaten birbiriyle bağlantılı, cennet cehennem kavramları başka nerde geçiyor biyoloji kitabında mı? Tanrı'ya inanırsan zaten cennete inanırsın, Tanrı inancı olmayan adamın cennet cehennem kavramları ile işi ne? tanrıya inanmayıp cennete inanmak nasıl oluyor?

    Eskiden bu forumda daha kaliteli ateist ve deist üyeler vardı, okurken birşeyler düşünürdün bir teist müslüman olarak..biri kendini tanrı ilan ediyor, biri tanrı ile konuşuyor..böyle saçma sapan fikirlerle dini redetmeye çabalıyorlar...biraz kendinizi geliştirin gerçekten....sizi okuyan ateist ise müslüman olur kabe'nin yanından ev alır o derece.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mr.jk -- 23 Nisan 2019; 13:28:16 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mr.jk

    Allah'ım ya cümlelere bak, cümlelere göre çıkarttığı fikirlere bak, konuya bak.. bu forumun ateist deist üyeleri neden bu kadar vasat

    "Yoksa siz Tanrıya değil onun vereceği ödüllere mi inanıyorsunuz?.."

    Allah aşkına kurduğu şu cümleye bakın, bunların ikisi zaten birbiriyle bağlantılı, cennet cehennem kavramları başka nerde geçiyor biyoloji kitabında mı? Tanrı'ya inanırsan zaten cennete inanırsın, Tanrı inancı olmayan adamın cennet cehennem kavramları ile işi ne? tanrıya inanmayıp cennete inanmak nasıl oluyor?

    Eskiden bu forumda daha kaliteli ateist ve deist üyeler vardı, okurken birşeyler düşünürdün bir teist müslüman olarak..biri kendini tanrı ilan ediyor, biri tanrı ile konuşuyor..böyle saçma sapan fikirlerle dini redetmeye çabalıyorlar...biraz kendinizi geliştirin gerçekten....sizi okuyan ateist ise müslüman olur kabe'nin yanından ev alır o derece.
    Başka bir yerden aldım yazıyı, kıvırmayı bırak da konunun özüne odaklan.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: HIGHER

    Başka bir yerden aldım yazıyı, kıvırmayı bırak da konunun özüne odaklan.

    Alıntıları Göster
    konu da konunun özü de senin olsun..baştan aşağı saçma sapanlık neyine odaklanacağız..bundan sonra başka yerden copy paste yaparken oku ne yazıyor diye sonra faturası senin zekana çıkar haberin olsun.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Ölüm
    3 yıl önce açıldı
    Ölüm ve sonsuzluk
    5 yıl önce açıldı
    Zindan Hikayeleri
    19 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mr.jk

    konu da konunun özü de senin olsun..baştan aşağı saçma sapanlık neyine odaklanacağız..bundan sonra başka yerden copy paste yaparken oku ne yazıyor diye sonra faturası senin zekana çıkar haberin olsun.

    Alıntıları Göster
    ''Tırnak İşareti ( “ ” )

    1. Başka bir kimseden veya yazıdan olduğu gibi aktarılan sözler tır­nak içine alınır: Türk Dil Kurumu binasının yan cephesinde Atatürk’ün “Türk dili, Türk milletinin kalbidir, zihnidir.” sözü yazılıdır. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinin ön cephesinde Atatürk’ün “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.” vecizesi yer almaktadır. Ulu önderin “Ne mutlu Türk’üm diyene!” sözü her Türk’ü duygulandırır.

    Bakınız, şair vatanı ne güzel tarif ediyor:

    “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır.

    Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.”

    UYARI: Tırnak içindeki alıntının sonunda bulunan işaret (nokta, soru işareti, ünlem işareti vb.) tırnak içinde kalır:

    “İzmir üzerine dünyada bir şehir daha yoktur!” diyorlar. (Yahya Kemal Beyatlı)

    2. Özel olarak vurgulanmak istenen sözler tırnak içine alınır: Yeni bir “barış taarruzu” başladı.

    3. Cümle içerisinde eserlerin ve yazıların adları ile bölüm başlıkları tırnak içine alınır:

    Bugün öğrenciler “Kendi Gök Kubbemiz” adlı şiiri incelediler.

    “Yazım Kuralları” bölümünde bazı uyarılara yer verilmiştir.

    UYARI: Cümle içerisinde özel olarak belirtilmek istenen sözler, kitap ve dergi adları ve başlıkları tırnak içine alınmaksızın eğik yazıyla dizilerek de gösterilebilir:

    Höyük sözü Anadolu’da tepe olarak geçer.

    Cahit Sıtkı’nın Şairin Ölümü şiirini Yahya Kemal çok sevmişti. (Ahmet Hamdi Tanpınar)

    UYARI: Tırnak içine alınan sözlerden sonra gelen ekleri ayırmak için kesme işareti kulla­nılmaz: Elif Şafak’ın “Bit Palas”ını okudunuz mu?''


    NOT:Klavyede tam burada yazıldığı gibi yazmak mümkün değil.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: HIGHER

    ''Tırnak İşareti ( “ ” )

    1. Başka bir kimseden veya yazıdan olduğu gibi aktarılan sözler tır­nak içine alınır: Türk Dil Kurumu binasının yan cephesinde Atatürk’ün “Türk dili, Türk milletinin kalbidir, zihnidir.” sözü yazılıdır. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinin ön cephesinde Atatürk’ün “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.” vecizesi yer almaktadır. Ulu önderin “Ne mutlu Türk’üm diyene!” sözü her Türk’ü duygulandırır.

    Bakınız, şair vatanı ne güzel tarif ediyor:

    “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır.

    Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.”

    UYARI: Tırnak içindeki alıntının sonunda bulunan işaret (nokta, soru işareti, ünlem işareti vb.) tırnak içinde kalır:

    “İzmir üzerine dünyada bir şehir daha yoktur!” diyorlar. (Yahya Kemal Beyatlı)

    2. Özel olarak vurgulanmak istenen sözler tırnak içine alınır: Yeni bir “barış taarruzu” başladı.

    3. Cümle içerisinde eserlerin ve yazıların adları ile bölüm başlıkları tırnak içine alınır:

    Bugün öğrenciler “Kendi Gök Kubbemiz” adlı şiiri incelediler.

    “Yazım Kuralları” bölümünde bazı uyarılara yer verilmiştir.

    UYARI: Cümle içerisinde özel olarak belirtilmek istenen sözler, kitap ve dergi adları ve başlıkları tırnak içine alınmaksızın eğik yazıyla dizilerek de gösterilebilir:

    Höyük sözü Anadolu’da tepe olarak geçer.

    Cahit Sıtkı’nın Şairin Ölümü şiirini Yahya Kemal çok sevmişti. (Ahmet Hamdi Tanpınar)

    UYARI: Tırnak içine alınan sözlerden sonra gelen ekleri ayırmak için kesme işareti kulla­nılmaz: Elif Şafak’ın “Bit Palas”ını okudunuz mu?''


    NOT:Klavyede tam burada yazıldığı gibi yazmak mümkün değil.

    Alıntıları Göster
    başkalarının saçmalıklarını buraya copy / paste yapıp buna cevap beklersen bu saçmalığın faturası sana çıkar




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mr.jk

    başkalarının saçmalıklarını buraya copy / paste yapıp buna cevap beklersen bu saçmalığın faturası sana çıkar

    Alıntıları Göster
    Özüne odaklanman lazım, bırak ad hominemi.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: HIGHER

    Özüne odaklanman lazım, bırak ad hominemi.

    Alıntıları Göster
    konudaki saçma cümleler de açtığın konunun özeti zaten
  • Aslında bana cevap vermediğin için cevaplamayacaktım ama bunları görünce aynılarını bir zamanlar benimde savunduğum iddialar olduğunu hatırladım. İnsanların bunlara cevap verememesi de sanki teizm bitti havası verdiği için anlaşılır bir dilde cevap vermeye çalışmak istedim. Neyse şunlardan başlayalım:

    1-) "Benimkisi bir gerçek, inanç değil, sen tanrının var olduğunu iddia ediyorsun ama ne yer de ne gökte, o hiç bir yerde, demek ki yok. İspata ihtiyacı olan sizsiniz, mesela ben kendi yerime koyayım tanrıyı, uçuyorum desem bana kanıtını göster dersiniz, ben de size derim ki o zaman gerçek sınav olmaz gösterirsem. Bu kadar mantıksız yani."

    Tanrıya kanıtsız iman edilip edilmeyeceği tartışmalı bir konu. Yaygın bir kanıya göre Tanrı, kanıtlanabilir bir varlıktır ve kanıt gereklidir. Fakat Plantinga gibi filozoflar Tanrıya kanıtsız bir şekilde de iman edilmenin doğru olacağını göstermeye çalışmaktadırlar. Plantinga'nın reformcu epistemolojisi tam olarak bunu yapmaya çalışmakta. Ayrıca Plantinga'nın Tanrı'nın mümkünlüğünden yola çıkarak maximal mükemmellikteki varlığın(kadir-i mutlak, alim-i mutlak, ahlaken kusursuz) zorunlu olarak var olmasını gerektiğini garip bir biçimde ortaya koyuyor. Ama bunun nasıl yağıldığını anlatmayacağım. Çünkü, bunu anlamaya yetecek kadar felsefe bilginin olduğunu sanmıyorum. Tanrı'nın mekansızlık sıfatı onun hiçbir yerde bulunmadığını ihtiva eder. Bu sezgilere ters gibi gelse de duygular, düşünceler ve bilincin töz dualist yorumu ele alındığında normal karşılanabilir bir şey. Zaten Tanrı'dan bahsediyorsak maximal mükemmellikte için bu tarz şeyleri garipsememek lazım. Peki mekansız olduğunu nereden biliyoruz? Burada kozmolojik argümanlar devreye giriyor ve Tanrı'nın mekansızlık, özgür irade, yaratma, ezelilik, zamansızlık, şahsi olma ve nedensizlik gibi sıfatları rahatça çıkarılır. Bunu yapmaya çalışan bir argümanı paylaşıyorum. Argümanı bilmediğin ve felsefi birikimin olmadığı için saçma sapan itirazlar getireceğini de tahmin ediyorum bunun için git ateist din felsefecilerini oku, daha sonra karşı koymaya çalış ama ben bir ateist olarak Leibnizci kozmolojik argümanın "valid" olduğunu düşünmekteyim. Valid olduğu başarılı olduğu anlamına gelmiyor tabii. Başarılı olup olmadığı konusunda henüz net bir kararım yok. Fakat başarılı ve güçlü bir argüman olarak gözükmekte. Bir kozmolojik argüman olan Leibnizci kozmolojik argümanın Alexander Pruss tarafından yapılan formülasyonu şöyledir:

    (1) Her mümkün olgunun bir açıklaması vardır. (Yeter Sebep İlkesi)

    (2) Bütün diğer mümkün olguları içeren bir mümkün olgu vardır. (Hiçbir mümkün olgu var olmayabilirdi. Dolayısıyla neden hiçbir şey yerine mümkün olguların-varlıkların var olduğu da olumsal bir olgudur.)

    (3) Dolayısıyla bu olgunun bir açıklaması vardır. (1'den)

    (4) Mümkün varlıkların sonsuz geriye gidişi bu olgu için bir açıklama sunamaz.

    (5) Dolayısıyla bir zorunlu varlık vardır.

    (6) Eğer zorunlu varlık bilinçsiz bir varlık olsaydı evrenin kendisi de zorunlu olurdu çünkü zorunlu etkiler zorunlu sonuçları doğurur.

    (7) Liberteryen özgür iradeli seçimler kendi kendilerini açıklayan olumsal olgulardır.

    (8) Dolayısıyla bu zorunlu varlık liberteryen özgür iradeye sahip bir kişidir.

    Bu argümandan yukarıdaki sıfatlar çıkarılmakta ama nasıl çıkarılıyor onu da sen okuyup öğren bir zahmet. Tek tek öncülleri açıklayacak vaktim yok. Tabii ilk önce din felsefesine giriş kitabı okumalısın:
    www.amazon.com.tr
    Akıl ve İnanç: Din Felsefesine Giriş: Kolektif, Rahim Acar: Amazon.com.tr
    https://www.amazon.com.tr/Ak%C4%B1l-ve-%C4%B0nan%C3%A7-Komisyon/dp/6059125093/ref=asc_df_6059125093/?tag=googleshoptr


    2-) "Ya zeus doğru ise, o zaman sen de ayvayı yiyeceksin"

    Zeus olamaz. Çünkü varlığına dair kanıtlar yok. Tıpkı unicorlara kanıt olmadığı gibi. Tanrı'nın varlığına dair argümanlar başarılı iseler her şeye gücü yeten-bilen, ahlaken kusursuz, nedensiz, ezeli, umursayan-bilinç argümanlarından çıkarılır-, özgür iradeli, şahsi olması ve sayamadığım çoğu sıfat çıkıyor. Hepsini birleştirince teistik Tanrı kanıtlanıyor. Zeus bedenlidir, ezeli değildir. Bu açıkça kozmolojik argümanlardan çıkan şeye ters. Kozmolojik argümanlar bedensiz ve ezeli bir varlığa işaret etmekte. Zeus'un sıfatları nasıl bir şey olduğu detaylı incelenilirse mantıksal bir çelişki doğurduğu bile ortaya çıkabilir. Yani 4 köşeli üçgen gibi çelişmezlik ve özdeşlik ilkesi olan temel mantık yasalarına terstir ve böyle bir varlık mantıksal olarak imkansızdır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 23 Nisan 2019; 14:42:12 >




  • dostum ben seni çözemedim ateistim diyorsun yazıların hiçde öyle gözükmüyor bir yanlışlık olmasın
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Communist

    dostum ben seni çözemedim ateistim diyorsun yazıların hiçde öyle gözükmüyor bir yanlışlık olmasın
    Taslmancı kripto teist bu
  • quote:

    Orijinalden alıntı: HIGHER

    Taslmancı kripto teist bu

    Alıntıları Göster
  • Felsefe yaparken karşı görüş lehine bile argüman üretebilirsin. Objektif bakmalısın yani. Mesela Alex Pruss teist olmasına rağmen evrimin istatiksel işleyişinden ateizm lehine argüman kurmuştur. Yukarıdaki bana Taslaman diyen kişi de bu konular hakkında hiçbir şey bilmediği için konuyu Taslamancı diyerek geçiştirmiş. Taslaman konusunu nereden çıkardı bilmiyorum ama bazı noktalarda takdir ettiğim bir kişi bazı noktalarda da ukala bulduğum birisi. Din felsefesi konusuna gelince felsefe bilgisi çok kötü Taslamanın, biraz din felsefesi okuyan biri Taslamanı tartışmada alabilir. Ben tartışmaya değer biri olarak görmüyorum. Türkiye'de öyle biri yok malesef. Plantinga, Oppy, Swinburne gibi adamlar bu alanın liderleri. Özellikle Oppy ontolojik argümanları sistemli eleştiren en iyi ateist din felsefecisi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 23 Nisan 2019; 15:44:41 >
  • ozaman ateistim demek doğrumudur? ateist olmak için teist argümanlarını kendince çürütmüş olman gerekmezmi? agnostik daha uygun sanki.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Communist

    ozaman ateistim demek doğrumudur? ateist olmak için teist argümanlarını kendince çürütmüş olman gerekmezmi? agnostik daha uygun sanki.
    problemi çözememiş bilgisiz köylü mü olalım yani agnostik olup
  • mr.jk M kullanıcısına yanıt
    Bunu yazarak zaten yeterince cahil olduğunu gösteriyorsun. Ekstra bir şey yapmana gerek yok yani. Alim(!)lerin çözümlerine saatler ayırın en iyisi bu
  • Ödül ve ceza düzeninin ahlaki olmadığını savunmak kadar saçma kaç şry var bu dünyada acaba?

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.